18 Eylül 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 7

18 Eylül 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— )/ MP 18 EVLÖL 1918 Nihad Erimin hâdiselerine (Baş taratı 1 incide) Cevap: Yeni seçim kanunu tasa- n hazırlık safhasındadır, Bildiği, hiz gibi Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında toplanan bir teknik heyet, ilk taslağı meydana getir aniştir, Pazartesi beyeti tetkike — başlayacaktır. toplantıyı Başbakan açacaktır. Yargıtay, Danıştay, — Fakültelei we Barolar temsilcilerinden teşek Kül eden ilim heyeti, m bugün içinde bulunduğu safhayı vi rejimin temellerinin sağlam tutul. ması ihtiyacını gözönünde tutarak taslağa daha —mükemmel bu ilk bir şekil bulacaktır. Biz bunu güven ve Ümitle bekle mekteyiz. Şunu da söylemeli; Başbakanın bir çok defalar belirt: tiği Üzere seçim kanununu her aklı işbirliğile bütün eren vatandaşın memleketin benkmseyeceği hüküm, derle techiz etmek en samimi emi limizdir. 'AĞ teminat ve iktidar Sual 2 — Evvelce C.H.P, ve ik. 'tidar, Adli teminata şiddetle mu halifti, Sonra hangi sebeplerle bun faydasız olduğu da ısrar etmenin anlaşıldı. Cevap — Adit teminat — denilen şey, hâkimlerin seçim kurulların da ve koml: başkanlık etmesi ise, bunda mahzurlar görenlerimiz ol müştur. Bu endişeler yersiz değil dir, bilâkis çok kuvvetli mülâhaza lara dayanmaktadır. Bugün de aynı mülâhazalar canlılığı ile ortadadır. Ancak Günaltay hükümeti iş ba- gına gelip programını Büyük Mil det Meclisinin itimadına sunduğu zaman, şu noktayı bü. tü Ki çekişmelerin, münakaşaların bi — Rus istilâ günü bunu ilim İlk mleketin im Ki sonlarında vazife alma B veya bunlara doğrudan doğruya hakikaten açıkça işaret Türkiyenin bugün içinde bulunduğu şartlar, seçim üzerinde son politika dairbeyanatı an evvel sona ermesini zarurt kıl. maktadır, Demokrasinin — temeli seçimdir, Yâni iktidarda bulunan lar bütün kudret ve yetkilerini yal niz ve yalnız vatandaşların irade. sinden almalıdırlar, n Basın hürriyeti ve iç politikadaki huzursuzluk Bundan sonra Nihat Erim, mu halefetin 1950 seçimlerine rük etmemesi ihtimalini zayıf gördüğünü, zira seçimden kaça- cak bir partinin vatandaşlar na- zarında güreşten kaçan pehlivan lara benziyeceğini; basın hürri- yeti mevzuunda başbakanla yüz- de yüz aynı fikirde olduğunu, bn- sının tam bir hürriyetten fayda- lanmakte «taze> olduklarımı, G'i- naltay hükümetinin basın hürii- yetini kayıtlayıcı bir kanun tek- lf etmeği aklından bile geçi mediğini söylemiştir. Başbakan yardımcısı, bir sua le cevaben de, iç politikad huzursuzluğa temasla şöyle Miştir. «Bizim — zaviyemizden - bugün bir rahatsızlık varsa bunu doği ran, son Demokrat Parti kongr: sinin verdiği milli husumet kara- rı olmuştur. Karar metni elin'z- dedir. Bunu ne kadar müsamaha ile okursak okuyalım bir hükü- met olarak endişeye düşmemek mümkün olmaz.» İstanbul Valisi me--lesi Nihat Erim, İstanbul valisi hakkında sorulan bir suale Ş cevabı vermiştir: «Filhakika Dr. Lütfi - Kırda: dan, başka bir devlet hizmetindö faydalanmak hususu mevzuuba- his olmuştur. Fakat şimdi bun- dan vazgeçilmiştir. Doktor Kır- dar, İstanbul valiliği vazifesine devam etmektedir ve devam ede- cektir.> tehdidine — 'e e karşı alınan tedbirler (Baş tarafı 1 incide) tonda tamamlanmıştır. Yetkili şahısların bildirdikleri- ne göre, 12 millet Dışişleri Ba- kanları konseyinin bugün yapa: cakları ilk resmen tasdik edilecektir. Kon- oturumda bu plân Bahis mevzuu olan programı göre, Türkiye ve Yunanistan 211,373,000 dolar alacaktır. Batı Avrupa devletlerine - tahsis & len miktar ize 1,000,000,000 do lar olacaktır. Geri kalan kısım- dan 27,640,000 dolar İran, Fi sey toplantısından sonra yayın-| pin ve Kore'ye verilecek ve 75 lanacak tebliğde, bu plânın an-| bin dolar da her hangi bir hâdi- cak anahatları işinden sonra ya-| se zuhurunda kullanılmak - için yınlanacak tebliğde, bu plânın| Başkan Trumanın emrine verile- Ancak Aanahatları açıklanacak-| cektir, Bu miktarın sarfı Başkan tır. 'Trumana bırakılmıştır. Fakat bil Şimdiden elde edilen bazı malü | hassa Çin ve Güney Doğu Asya mata göre dört askeri bölge ko- mitesi — kurulacaktır. —Bunlar Atlantik, Batı Avrupa; Akdeniz ve Kuzey Avrupa komiteleridir. Atlantik bölgesi komitesi hava ve deniz yollarının savunmasiyle meşgul olacaktır. Bu komitede Amerika, Kanada, İngiltere, Por- tekiz ve belki de Izlanda tem: edilecektir. Izlanda silâh lerinden biri tecavüze uğrayınsı: 'ya kadar her hangi bir savunma sorumluluğunu Üzerine almak is- temiyecektir. Kuzey Avrupa komitesi veç, Danimarka, İngiltere muhtemel olarak Amerika tem- silcilerinden teşkil edilecektir. En önemli komite sayılaa Batı Avrupa komitesine, Brüksel paktı devletleriyle Amerika gi- Tecek ve esas Savunma hattını Rhin nehri üzerinde kuracaktır. Akdeniz komitesini İtalyat, Amerikan, Fransız ve İngiliz temsilcileri kuracaklardır. Bir tecavüz takdirinde bütün Atlantik bölgesi için Amerikalı bir başkomutan tâyin olunacak- tır. Müdafaa konseyinin, pakta da- hil memleketlerin milli savunma akanları tarafından gelecek ay 'aşingtonda yapılacak toplantı- da kurulması muhtemeldir. Ba- kanlar, Atlantik paktı çerçevesi içine giren bütün bölgelerin sa- yunmasına alt teknik hususları kararlaştıracaklardır. Müdafaa konseyine bağlı Nor- kil edilecek bir. komite umumi strateji meseleleriyle meşgul ©- lacaktır. Nihayet bir de teknik komite kuürulacak ve teçhizatın talim ve terbiyenin ve silâh İimalâtının birleştirilmesi gibi teknik işlere bakacaktır. Yüksek müttefik komutası Vaşington: 17 ÇALA.) «ÜUnited Pross> — United Presa — muhabiri Edvard V. Robert bildiriyor Atlantik paktı memleket silcileri — Rusyanın isi kargı yapılacak olan 4: Ti ten tehdi ista- memişti ve belki de pakt devlet- ve Amerikan, İngiliz ve Fransız ge- nel kurmay başkanlarından teş- mıntakası için kullanılması muh- temeldir. Komite, fyana verdiği rapor- da Rusyanın bu seneki bütçesin- de silâhlı kuvvetler için ayırdığı tahsisatın geçen seneden yüzde 19 daha fazla arttırmış olduğu nu bildirmektedir. Aynı zaman- da Almanyadaki Rus garnizo2- larındaki askerlerin sayısı da 70 binden 100 "“»e çıkarılmıştır. Bu günkü Rus ordusunda beş milyon dan fazla asker vardır. Aslan payı: Fransaya Batı Avrupanın savunma progra mında Fransız ordusunun bel kemi gini teşkil edeceğini ve bir müyar. lik silâh tahsisatından aslan payı - 'nın Fransaya verileceği de açıklan mıştir, Bu hususta Amerikan Ge. nelkurmay Başkanı Omar Bradley Avrupadaki kara harekâtında bü. tün mesuliyetin Pransanın omuzla- rına yükleneceğini söylemiştir, Kornite raporunda Türkiye ve Yu nanistana yapılan yardım hakkında şunlar zikredilmektedir: Türkiyeye yapılan b uaskeri yar dim Türkiyenin yakın doğuda bir datikrar unsuru olarak kuvvetli bir halde bulunması için yapılmakta . dır, Yunanistana gelince, yabancı lardan yardım görmek — suretile Yunanistanda komünizmi zorla ka- bul ettirmek gayesi İle çalışan ba- Za unsurlar tarafından bu memleke tin emniyeti tehlikeye sokulmakta dır ve bu yüzden Yunanistana yar dıma devam etmek enecburiyetin - deyiz, Özel komltenin bu raporu Atlan tik memleketleri Dişişleri Bakan - ları cnüşterek savunma - plânlarını tasdik için toplandıkları zaman neş redilmiştir. Yeni İstanbul Emniyet Müdür Muavini (Baş tarafı 1 Incide mirlerine ve billmssa matbuata sov- lirmiş, müteakiben Adalar ve Bey- koz kaymakamlıklarında bulunduk- tan sonra İstanbul emniyot teşkilâ- tına tâyin edilmiştir. vet müdürlüğü ikinci, üçüncü ve al şubo müdürlüklerinde bulun- Tâtını kurmak için bugün toplanmış | muştuz. Değerli bir idare âmiri olan lardır. Saat a sekizde Dişişleri Ba| Kemal Aygün'o yeni vazifesinde de kanlığı binasının salonlarında on bir | muvaffakiyet dileriz, Atlantik 'memleksti Disisleri Baka- | ——— — ni ve İzlanda büyük elçisi Atlant K paktinın askerf safhasını Bir vapur yangınındaa bir hale getirmek için ilk adımı at- bir Bale . (Baş tarafı 1 incide) rışları içesi «Noronlc» tenezzlih ge Bilâhlandırma yardımı yanmıştır. DEŞ LN l Vaşington, 17 A.A, (United Yangın bu sabah erken bir sa- Prese) — Ayan meclisi özel ko- | atte, geminin rıhtımda yattığı mit bugün Rusyanın başla l- | bir sırada patlak vermiştir. O ı silâhlanma yarışında hür merm | gaatte «Noronic» de 700 kadar leketleri de silâhlandırmak için 1.314,000,000 dolarlık si dımı programının tasdikini 1srar la istemiştir. yolcu ve mürettebatın uykuda hu lundukları kaydedilmektedir. Londra, 17 (B.B.C.) — Kana- da ile Birlegik Amerika arasın- Dışişleri ve silâhli kuvvetler| daki D daki büyük göllerde işleyen No- komitelerinden mürekkep olaa| ronic tenezzüh gemisi, dün ge- ususl komite batı dünyasının| ce yanmıştır. emniyetini garanti altına alma için Amerika Birleşik Devletleri- nin yapabilecekleri 'en iyi işin bu proğramın kabulü olduğu hus'ı- sunda rey vermisler ve progra- mın tavsiyesi 22 ye 3 reyle ka- bul edilmiştir. 'Togram pazartesi zünü âyan- da müzakere edilecektir Kahada makamlarının bildirât- ğine göre, yangında 250 yolcu ölmüştür. Yangın, yolcular — ka- maralarında uyurken çıktığından bir çok kimseler, gecelik elbisele- Tiyle kendilerini denize atmıştı Zaylatın bu kadar ağır olmasına sebep, yolcular arasındaki pa- (Baş tarafı 1 inolde) bahleyin evvelâ Sabahattin Ali yi öldürdüğü iddin edilen sanık Ertekin sonra da bu dâ: Jarak dinlenilmek üzere ihzaren cel- bedilm Çatalca elleri kelepç İmaların muhafa: ge- Koridordan geçerken Ah- cilikten sa- n Ahmet li olarak jandar 'nda adliyeye met Çatalcaya: Ne oldu Ahmot bu ne hal? de- Kelepçelerini gösterdi : yapalım başımıza bir iştir N: il> diye cevap verdi. Koridorun başındaki höcrede du- ran Ali Ertekin de, Ahmedin movku- fiyetini kastederek «— Görüyorsunuz ya efendim! Ah met benim aleyhimde yalan ye hadette bulundu. Allah da onun zasını verdi. Eğer yalan söylemesey di buraya getirilmiyecok başına da kti. Elbette Al- O, hiç kimsen lah büyüktür. n 6 Bini yanına bir Duruşma başlıyor Sant 9.39 a di a heyeti girip de kürsü a mil Tolunay'ın baş M Kemal amında Şabret- salor dıkları saman C kanlığında Muhl ğlik, savcılık m tin Ayışık'dan müteşekkil - » ku, kal 'N col: yor, salonda da genç din v erkek olmak üzere g lere nisbetle daha az bir kalab bu ki- ık unuyordu. Evvelâ sanık Ali Ertekin salona a- hındi. müter — Avukat İbrahim Hakkı kat Murtazaaal! Diyo uzun uzun bi killermi de çağırdı. Fakat gelme- dikleri anlaşılıyordu. Bu suretle sa- nık vekillerinden yalnız Edip Türk: men hazır bulunduğu halde dürüş- maya başlandı. Emine Dağbasanın İstinabesi Bugünkü duruşmada istinabe rasında evvelâ okunan, sanık Ali kinin yengesi Dağbasanın Akhisar asliye ceza mahkemesinde alı desinde tanık şöyle diyordu <— Kocam Hasan, Ali Lrtekini bir gün <Amcamın oğlu: arak sanık getirdi. Onun elinde bir Bavul var- dı, İçinde bir kaç parça eşya bulu- nuyordu. Bunlardan bir ceketi yıka mak için bana verdiler. Yıkadım. Co ketin koltuk altına doğru olan bazı lekeler çık Ali Ertekin iki gün evimizde kaldı gitti. Ali Ertekin bun dan evvel de bir iki defa evimize lmiş yine bazı eşyalar getirmiş- ti.> Başkan Ali Ertekine bu İfade hak kında bir diyeceği olup olmadığını Ali Ertekin nadı. sorduğu zaman — Oraya bu eşyaları satmak için değil saklamak için götürdüm. Yal- nn bana para sikıntılarından bah: settiler. dım zahiren dertlerine çare yor görünmek için <Peki s: dim amma 50 - 60 liralık - fotoğrı makinesi jçin 140 lira gibi çok yük- sek bir Nat istedim. Bu sırf satıl- masını sağlamak içindi. Başk Yüzlerine karşı dayaj —Demek satmak için götürme- din? — Evet! Zaten üç parça idi üç parça eşyanın satılmasından no ka- zanılacaktı ki, bunları satmak iste- seydim İstanbulda da satabilirdim.» Aliye Âli'nin istinabesi Sabahattin Âli'nin eşi Bayan Aliye'nin istinabe suretiyle alı- nan ifadesinin okunmasından da; sanığı tanımadığını, onun koc sını öldürdüğünü gözü ile görme- diğini, vakayı herkes gibi gaze- telerde okuyarak öğrendiğini söy lediği anlaşılıyordu. Bayan Aliye daha evvel vear- diği ifadelerinde de Sabahatti' Aliden en sonra olarak 1948 yılı Martının 13 üncü günü İstanbul- dan posta ile gönderilmiş . bir mektup aldığını, Sabahattin Â- lini son defa evden ayrılırken Ü zerinde lâcivert yün bir kazak ile bej renkli bir. elbise, Hâstik çizme, meşin ceket ve şapkası olduğunu, ağzında üst öndeki iki köpek dişinin takma olup icabın- da çıkarılabildiğini, dişlerini Aa- karada Park sineması üstünde- ki dişçi Adnana yaptırmış oldu- ğunu bildiriyor, Sabahattin Âl- nin ekseriya almanca kitaplar - kuduğunu, fotoğraf makinesinin markasının Kodak olduğunu zan- ini, yanında daima Üç gö lük bulundurduğunu, — saçlarının beyaza yalkg kır, gür ve hafifçe uzun olduğun'a söylüyordu. madığını sorması üÜzerine Ali Er- teğin, Bn, Aliye'nin şahadeti hu- susunda bir diyeceği olmadığını beyan etti. Milli Emniyet Memuru'nun bildirdikleri Bugünkü celsede mevcut İstl- nabelerin en enteresan olanının okunmasına sıra gelmişti. Zira, dâvada Milli Emniyet Memuru Ahmet Zeki Kayraklı'nın gaha detine çok önem veriliyordu. O- nun ifadesiyle dâva ya büsbütün ehemiyetini kaybedecek yahut da daha enteresan bir safhaya gir- miş olacaktı. Zeki Kayraklı'nın İstanbul 2 ncl ağır ceza mahke- mesince alınıp gönderilmiş olan istinabe ifadesi okunurken sanık Ali Ertekin, pür dikkat, sanık yerinin önüne doğru eğilmiş caa kulağiyle dinler bir vaziyet al- mışti, Ahmet Zeki, Ali Ertekini, Bul- garistana kaçmış, dönüşte yaka- lanmıç, Afadesi alınmak Üzere merkez komutanlığına - getirildi- ği zaman tanıdığını İşaret ettik- ten sonra, Millt Emniyet servi- sinin Cemil oğlu Osman ve Mus- tafa oğlu İbrahim adlarında (i kişinin, Ali Ertekin tarafından Bulgaristana kaçırıldığına — datr bir istihbaratı bulunduğunu, bu: nu meydana çıkarmak için bir tertibat alındığını, Cemal adın- daki bir memurun, sanki Bulga- ristana kaçacakmış gibi Ali Er- niktir. tekine müracaat ettirildiğini bil ali-) Başkanın, bir diyeceği olup ol-|kı YENİ SARAN diriyor, şöyle devam ediyordu: Tertibatımızi aldık, Cemal ile Ali trenle Kırklareline doğru yola çıktılar, Ben de otobüsle c- raya gittim. Onları gözlemeye başladım. Trenle geldiler. İstas- yonda indiler. Sağdaki bahçele arasına daldılar. O zaman onları kaybettim, Bulamayınca doğruca huduttaki Paspala köyüne git- tim. Orada Cemali buldum. Fa- kat Ali Ertekini ele geçireme- dim. Bunun üzerine dönüp İstan- bula geldim. Ali Ertekini Kü- çüksudaki evinde bulduk.İsticvap ettik. O, Cemali kaçırdığını sak- lamadı. Biz de diğerlerini, İb- rahim ve Osmanı kaçırma İşin- den de bahsedince o, vaziyeti t- zah etti. Bizim diğer bütün İş- leri bildiğimizi zannederek, o za- man: «Saklamıya ne lüzum var, Sabahattin Âliyi de kaçıracaktırı amma öldürdüm.» diye itiraf et- ti. Bunun üzerine hâdiseyi tahki- ka başladık. Ali Ertekin hâdiseyi emniyet müfettişlerinden Nevzat ile ms- mur Mehmet Ali Tayfurun — ya- | nında anlattı. - Söyledikleri - ses makinesiyle de tesbit olundu.> Emniyet memuru bundan son- ra Ali Ertekinin ifadesine göve hâdiseyi kamyon işinden başlıya.- rak teferrüatiyle ve Ali Erteki nin iddia ve evvelce izah ettiği gibi anlatıyordu. Ali Ertekinin milli emniyette istihdamı Zeki Kayraklı istinabesinde Bul. garistana adam kaşıran şebekeyi meydana çıkarmak maksadile Ali Ertekinden nasıl faydalandığını da şöyle ifade ediyordu: — All Ertekine, sana bir yapmıyacağız, sen milli bir hizmet Yyapmışsın., dedik, Şebekeyi ele ge çirmek için kendisinden İstifadeyi düşündük, Berber Hasan Turala göndererek onun Şefik Hüsnü ve adamlarile muhabere ve mektupla rını elde edip mektupların ve mu- haberatın kopyasını aldırdık, Tahkikatımız bitti, Hâdiseyi ada lete bildirdik, Ali Ertekini de em- niyete teslim ettik. Ali Ertekinin itirazı Eminyet memurunun ifadesi hak kında bir diyeceği olup olmadığı serulduğu zaman ayağa kalkan sa mk Ali Ertekin, uzun boylu biz .. zahata hazırlanıyormuş gibi kendi sine bir çeki düzen verdikten son Te şöyle dedi, — Diğer taraflar hakkında — bir diyeceğim yok, Yatmız yakalanma işini yanlıç anlatmıştır., Fekı, doğrusu nedir? — Doğrusu... Beni yakalamadı - lar, ben kendim gidip anlattım... Cemal dedikleri zatı da bana Ah- met Çatalca Te gazeteci Aziz ta- nıttılar. Adının Vedat - olduğunu söylediler, Sonra hudutta o kaçma- dı, ben ondan saklandım. Band anık Ali Ertekin Zeki ile nasil karşılaştığını ve me seleyi kendisine nasıl açtığını ev- velce söylediği gibi tekrar etti, gey (Baş tarafı 1 incide) 3 Eylül sabahı cumhuriyet gaze- tesi — muhabirlerinden - Tuğrul De- Kiorman — ile Şadırvan — mecmuasın- dan — Fahri — Erdinç — yanlarında genç ve güzel kadın — olduğu halde Edirnoye gitmek üzere Sir- keciden —trene binmişlerdir. — Fa- at yarı yolda Çerkesköyde honüz ök renilmiyen bir sebepten dolayı Fahri ile Tuğrul trenden inmişler, kadın iyalnız bâğşina yoluna devam etmiş- tir. Fabri ile Ti öğretmenlerden lo buluşmuşlar, rul Çerkesköyde cski 'a adında bir genç berabor o ve hep gü Birkeciden Edirneye kalkan akgam trenino binmişlerdir. Kadının yoluna devam - ettij Yunan arazisinde Yunan çetelerinin malüm suikastine uğramış, ve kadın enin diğer yolcuları gibi geceyi Neorostiyada geçirmiş ve ertesi sa- bah da, Tuğrul, Fahri ve Ziyas ile Pityon istasyonunda buluşarak hep beraber Uzunköprü yolile Edirneye gelmişlerdir. Kadın Edirnede anne- 'i olduğundan bahisle bir eve misa- fir olmuş, diğer Üç erkek iso Avru- pa oteline inmiştir. Üç arkadaş anl olarak kayboluyorlar Bir iki gün sonra kadın annesi ol- duğunu iddia ettiği ve evinde misafir aldığı yaşlı bir kadınla İstanbula dönmüştür. Yapılan tahkikatta bu genç kadının, Edirnede yazıcılık ya- pan ve bir müddet evvel vefat eden Nacinin baldızı olduğu anlaşılmıştır. nın İstanbula dönmesino rağ- ün akşamı Kad mon Tuğrul ve arkadaşları bir müd- det daha Edirnede kalmışlar, bu a- rada Tuğrul Babasski ve Kırklar Fahri ile Ziya da Edir- lino gitmiş, e milletvekillerinden birlikte otomobille hudut köylerini gezmişlerdir. Eylülün 7 jnci günü sabahı Üç ar- kadaş otelde — eşyalarını / birakarak Kırklareline gidiyorua ,liyo çıkmış- lar, fakat bir daha geri dönmemiş- lerdir. Hâdise, otolcinin vaziyotl Edirne müdürlüğüne bildirmesi ne çıkmış ve bu a. rada Ziyanın eşi Edirneye göolerek kocasını aramış ve ilk olarak gu bu- ali sormuştur 1 — Yanlarında genç ve güzel bir kadın var mı İdiP Derhal fanliyote geçen Edirne em niyoti Trakya bölgesinin her tarafın da araştırmalar yapmış ve bu arada yurdun diğer yerlerine ve İstanbula keyfiyot bildirilmiş ,fakat bugüne kadar yapılan — araştırmalarda — hç birinin izine tesadüf edilememiştir. Bu tegayyüb hüdisesi Edirnede bü bir heyscnn uyandırmış, türlü söylentiler ortaya atılmıştır. Hâdise hakkında — Edirne Fazlı Güleço müracaat bu. hususta yalisi hay ettim. Valim söğledi bana — gunları Solcu Sobahatdin Alinin dâvası ) ŞÖF Alan sanık vekiik Edip Türk — Dâva artık müvekkilimin 1d. Lala ettiği gibi Sabahattin - Alinin millt bir hisle öldürüldüğünü tabat safhasına girmiştir, Esasa mücasir olacak bir kaç noktayı da tebarlüz ettirmek istiyorum: Müvekkilimin bana verdiği iza . hata ve hâdiselorin cereyan tarzı- na bakılırsa, müvekkilimin hâdise. yi Türk adaletine ve polisine bil - dirmeğe teşebbüs ettiği tarih 948 yılı Kasım ayının ortalarıdır, Hal- rafına dalr tutulan — zaptın tarihi 28/12/048 dir. Arada geçen bir bu guk aylık bir müddet içinde mü - vekkilim Hasan Tural (ki bu gşebe- kenin elebaşısıdır) ile temasa ge- çiriimiş, husust — cürette hizmete sevkedtimiş, yaptıklarını ve bildik derini anlatmak süretile milit em- niyete hizmet etmiştir. Milit em . niyetin kendisine bir katil suçunu itiraf eden bir suçluyu salıvermesi hiç bir ezretle kabili tecviz değil - diz, Bunun için yüksek mahkeme- nize şu dilekçe ile müracaat ediyo. Tucn... dedi ve bir dilekçe verdl. Bu dilekçede sanık Al Erteki - nin bir buçuk ay husust bir adam gibi faaliyette bulunan — Komünist bir gebekenin peşinde İstihdam e- dildiği Heri sürütüyor ve emniyet memurlarının hüzüren dinlenilme - leri ve hükümetin bir emniyet işi- ne taallük etmesi dolayıstle on'a - rın dinleneceğt celsenin gizli olma. Si isteniyord', Bundan sonra - okuman bir tall - at cevabında şahit Aziz Nesinin İstanbul zâbıtasınca aranmakta ve fakat bulunamamakta olduğu anla hei | Mütcakiben başkan, sanık vekil. | derine tanıklardan yalnız. Ahmet | Çatalcanın hazır bulunduğunu, Sü- | Teyman Yanbolunun gelmemiş oldu | gunu söyliyerek dinlenilmesine l | Zum olup olmadığını sordu, Sanık vekili cevaben: —'Biz, Ahmet Çatatca ile Süley man Yanbolunun muvacehe edile - |rek dinlenilmelerini — istemiştik. Diğeri olmadan birisinin dinlenii - mesi me'mul edilen maksadı tahak kuk ettirmeyecektir. dedi. Karar V Savcının / mütalâası alındıktan sonra başkanın tefhim ettiği ka - Tar şöyle lâl: - SEmniyet memuru Ahmet Zeld Kayraklı fle sanığı suçüstü yakala Mmak maksadile tertip edilen hâdi. sede, Bulgaristana kaçırılacakmış Şibi sanığın yanına gönderilen Ce Malin celbedilerek gizli bir celsede dinlenilmelerine Süleyman Yanbo - Janun halen mevlcif ve Kirklarelin de bulunan Ahmet Çatalca ile bir- Tikte dinlenilmesi için ihzart husu sunun tekrarlanmasına ve hakkın. da tevkif kararı verilmiş ve aran- Tnakta olan Aziz Nesinin ihzar. e- dilmesi için C. Savcılığına müzek. kere yazılmasına Ve / dürüşmanın 1 Ekim 949 günü saat 9,30a tali- kine karar verilmiştir.> Alâettin Berk Türk Bulgar sınırında «Bu arkadaşların kayboluşu hâdi sesi doğrudur. Hâdiseye, Avrupa 0- telinin sahibinin bize haber verme üzerine el koyduk. Hentiz bir netice- ye varmadık. Bu üç arkadaş otelde eşyalarını bıraktıktan sonra Kırkla- reline gidiyoruz, diye otelden ayrıl- mışlar, fakat bir daha dönmemişler dir. Nerede olduklarını arıyoruz. Bu nunla boraber bu arkadaşların bir kazaya uğradıklarını da zannetmiyo Nejat Köknar Edirno —muhabirimizin bu haberi yermesi üzerine Edirne emniyet mü- İdürünü telofonla aradık. Edirne em niyet müdürü de; togayyüp bi 'nin doğru olduğunu ve tahkikat yapıl dığını fakat henüz bir netice elde edi lemediği için fazla bir şey söyleme- nin doğru olamıyacağını söylemiş- tir. Tuğrul Deliorman aslon Bulgaris- tanlıdır. Ziya ise yukarıda da söyle diğimiz gibi eski bir öğretmendir. Üçü de genç olan bu arkadaşlardan Fahri Erdinç ise bundan bir müddet levvel radyoevinde çalışmış idi. Bir müddet evvel radyodan ayrılmıştır. Söylendiğine göre Fahri Erdincin radyodan ayrılmasının sebebi, bir eo nebi kadınla sık ik temasta bulun masıdır. dirne muhabirimizin de bildirdi idine göre bu üç arkadaşın yanlışlık- la Bulgar topraklarına girmiş olma- sından endişe edilmekte ve şimdiyo kadar yapılan — siki araştırmaların bir netice vermemesi türlü tahmin- lere yol açmaktadır. Dolmabahçede yapılan görüşmeler (Baş taratı 1 İnolde) bir sözü olmamakla beraber, yakın da bir basın toplantısı yapcnak ni- yetinde olduğunu söylemiştir, Saracoğlu, akşam saat 19 da Dolmabahçe' Sarayında Cumhur Başkanı İnönü tarafından kabul e- dilmiştir, Mütenkibon Cumhur Başkanı İn. önü, beraberinde Devlet Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Nihat . rim ile Şükrü Saracoğlu halde, gehirde bir otomobil gezin - tial yapmıştır, Cumhur Başkanı akgam yeme - gine Nihat Erimi, O,.H.P, Genel Başkan vekili Hilmi Uranı ve Şük. Tü Saraçoğlunu alıkoymuştur. İnönü, dün Dolmabahçede bir A merikan muharririni kabul ederek, beyanatta bulunmuştur, Diğer taraftan Hilmi Uran, dün öğleden sonra C.H.P, İl Merkezi - ne gelmiş ve İçişleri Bakanı Emin Erişirgil ile uzun bir görüşme yap- miştir old bukl emilit emniyette hâdisenin iti. | Barut fıçısile oynanmaz — Başrnakaleden devam — iştiha kabartan lokmayı yutma- ğa ve Aaralarında paylaşmağa belki heves duymaktadırlar. As- keri bakımdan Tirana'yı bertaraf etmek çok zor- olmiyabilir. Ama bu kolay başarı ile hiç bir şey halledilmiş olmaz. Almanlar ve Hitler Danzing koridorunu harp misli büyük Polonyayı ortadan kaldırdılar. Fakat bu kolay mu- vaffakiyeti altı yıl süren bir harp takip etti. Yunanistandan ve Yugoslavyadan çıkarılmış bulu- nan komünizm son istinatgâhı o- lan Arnavutluktan da tardedilin- ce harekete göçmek - ihtiyacını duyabilir. Bu taktirde bilhassa Yugoslavya, Rus zırhlı kuvvetleri nin taarruzuna uğrıyabilir. O za- man ne olacak? Bir İngiliz gaze- tesl açıkça bu duruma temas e- derken diyor ki: Yugoslavya Marshall plânı- na dahil değildir. Binaena- leyh Amerikanın bu memlekete tarruzu Marshall memleketlerine taarruz sayması ihtimall pek yok tur. Öyle olunca yalnız başına Tito ve Moskova — çarpışmasının âkıbeti kimse için bir sır değii- dir. Amerika ve İngilizler Belgrat ve Titonun ezilmesine seyirci ka- lırlar ve yalnız Avrupanın Adriya tik kıyılarına donanmalarından bi rer parça göndererek, sembolik bir gösteri İle İktifa ederlerse, bü tün bu kargaşalıktan ne fayda hasıl olur? Belgrat ve Atinaya sükün ve itidal tavsiye eden Amerika ve İngiliz sefirleri bizce cihan sulhu nü müdafaa için en iyi ve tekdi re lâyık bir harekette bulunmuş- lardır. Balkanlılarda kafalar ça- buk dönüyor. Ufacık bir zaferden sonra iştiha kabarıyor ve küçük dağları kendileri yarattığına da- ir bir kanaat hasıl oluyor. Arna- vutluğu yenl bir. Danzing yap- mak ve Balkanları tekrar kayna- yan kazana çevirmek hele daha şumullü bir cihan ateşinin parla- TAKVİMDEN BİR YAPRA! Çocukları düşünelim ULUNA (Baş tarafı 1 Incide) erbabına Türk çocuğunu alâkalan- dıracak eserler yazdırmalı ve onlı Ti çocuğun yalnız dimağını — değil nazarlarını da tatmin edecek şekil- do bastırmalı. Bu kitaplar no kadar nefis şekll de basılırsa çocuğun o kadar este- tik duygularının İnkişafına hizmet edilmiş olur. Bizdo güya yalnız metne chem- miyet verkliyor. Bu yolda vücude getirildiği zannedilen kitapların kâ ğıtları gayet fena, resimler birer si yah safhadan ibaret... — Nasreddin Hocanın dediği gibi bir dirhem bal için bir çekl odun çiğnemek İcabe- diyor. Çocuk edebiyatı yalnız mevzu'la metinle değil daha fazla olarak de- korla ve çerçeve İle kondini göste- rir. Bunun için fikrimizi pek yor- mağa da ihtiyaç yoktur. Bu yolda hazırlanan eserleri İncelemek mak- sadı temine kâfidir. Taklit edeceksek bu kabiliyetimi zl biraz da bu sahada gösterelimi Tito, çok kızgın (Baş tarafı 1 Incide) hamlara karşı elindeki bütün — de- İllerle karşı koyacağını söylemiş. tir. 'Bu mülâkatı dün gece radyo ile bildiren Howord Smith, Mareşal Titonün çok-kizgin — gözüktüğünü kaydetmiştir. Rajk'ın muhakemelsnden bahse - derken Mareşal Titonun bun'n <çok kirli ve ahlâksız bir siyasi lerlerinin senede iki üç defa ken. diklerini ve bu yardımı da sonra « dan yaptığını, fakat Rajk'ın hiç bir defa yalnız gelmediğini ve : sen ne Rusça, ne de - Yügoslavca bilmediğini söylemiştir. Londra 17 (B.B.C.) — M tandaki temizlik mahkemesi bu gün çalışmıştır. Bugün, eski Ma- car Genel Kurmay Başkanı Gene - ral Palfi dinlenmiştir. O da, Rajk gibi, kendisine izafe olunan suçla- Ti Kabul ve itiraf etemiştir , — eee e gada Gelâl Bayar (Baş tarafı 1 Inolde) tir. Toplantı geç vakte kadar devam 'etmiş, bu toplantıda Celâl Bayarın İstanbul ve mülhakatında yapacağ konuşmaların esasları, yerleri ve va- kitleri konuşulmuştur. Konuşmala- rın tarihlori ve yerleri tesbit edil dikten sonra matbuata gönderilecek ve müteakibon Bayar halkla ve par- t mensupları ile temaslarına başlıya aris. —Birleşmiş Milletlerde (Baş tarafı 1 Inolde) dan belirtilmiştir. Kurulun 72 maddelik çalışma gün ominde, belli başlı yeni bir konu movcut değildir. Bununla beraber, bası memleketlerin sürpris tepkil e- ortaya — atmaları decek — moseleleri mümkündür. dikleri bir numaradır. Umumiyetle, Sövyetler, baş delegeleri genel ku- rulda resmi demecini verinceye kı dar plânlarını belirtmezler, İTİZAR gisi) yazımızı koyamadık. — Oküyü- oularımızdan özür dilerize mesele> olduğunu, vakıa Macar li-| disini ziyarete gelerek yardım Ista Bu, Rusların pek sev- Yazımızın çokluğundan ÇGellr Ver- yolile çarçabuk elde ettiler ve| Şehrimizdo bulunan İsmirin iki bir haftada Arnavutluğun otuz | Güzide kulübü Altay ve Demirspor takımları dün İlk — karşı Şeref stadında yaptılar. Günün ilk karşılaşması Fenerbah- çe ile Demirspor arasında oldu. Ta- kımlar sahaya şu kadrolarile çıkmış- lardı. Fenerbahçe: Erdal - Hilmi, Meh- met, Kemal, Samim, Müjdat, Erol, M. Ali, Cemal, Lefter, Halit. D Spor: Salâhattin, Haydar, Ne- cati, Lütfi, Macit, Tahsin, Nevaat, Celâl, Emin, Foyzullah, Tarık. İlk devre, Fenerbahçenin daha ilk anlarda kurduğu hükimiyet altında oynandı ve sıra ile Halit, Lefter, Halit, Naki, Lofterin attığı gölikre mukabil Eminin kornerden — gelen topa güzel bir kafa vuruşile yaptığı gölle 5 - 1 Fenerbahçenin lehine bit- ü. malarını Bu devrenin 25 inci dakikasında Cemal çıkmış yerine Naki girmişti. İkinci devreye Fenerliler- bugünkü maçı göz önünde tatarak değişik bir kadro ile çıkmışlar, Ahmedin yerine Hilmiyi, sağ beke Refeti koymuşlar di? Devrenin başlarında — Demirspor daha bâkimdi. Sarılâcivertliler, bir müddet devam eden bu baskıyı ber- taraf ettikten sonra oyunu müsavi bir duruma getirdiler ve bilâhara de hâkim vaziyete geçtiler. Ba arada Naki altıncı Fener golünü de atınca Fenerbahço takımında yeni bir tadi- lât yaptı ararak yeri- 'ne Kemali, sağ hafa müjdatı, sol ha fa Nusreti ve sol açığa da Şefiği al- di Oyunun sonlarına doğrü Demi sporlular lehine bir iki gol / fırsatı zuhür etmesine rağmen İzmirliler bundan istifade edemediler ve maç da bu güretle 6 - 1 Fenerin lehine bitti. Demirspor altı gol yemesine rağmen bozulmadı ve bilhassa yer- den oynamaları taktirle karşılandı. Kasma >üeyona - vezmelz YÖÜĞN | asç O Hklen müne Dree SA kamceam z n dekli netice bu kular acik olmd YENİ SABAH Hakem Sulhi Garanın idaresi nor- maldi. Galatasaray - Altay Günün ikinci maçı Galatasarayla Altay arasında idi. Bu maça, 'üzerin 'de bir müddettenberi dedikodular ya pilan galatasarayın nasıl bir takım- la çıkacağı merakla - bekleniyordu. 'Takımlar sahaya çıkıp yerlerini al- dıkları zaman şu tertipte oldukları görüldi 6. S.: Turğay, Fazil, Ruhi, Do- ğgan, Naci, Özcan, Danon, Hikmet, İMtuhtar, Gündüz, Garbis. Altay: Osman, Kemal, Muzaffer, Kâmuran, Nejat, Selâhattin, İlyas, Adil, Cihat, Bayram, Cemil. Hakem Mustafa Güventürkün ii resindeki oyunun ilk anları Galatasa rayın hâkimiyeti altında oynandığı halde, Altay müdafansının ofsayt si temini mükemmel şekilde tatbik et- mesi Sarıkırmızılıları gol atma imkâ ni vermedi. - Dakikalar — ilerledikçe Altay açılmağa ve Galatasaray müda faasını zorlamağa başladı. Bu arada kaçırdıkları bir iki göl de Galatasa- raylıları epey korkuttu. Devrenin bi timi yaklaştığı sırada Altay müdafa asının bir hâtasından istifade eden Muhtar tek başına kaleye kadar gi- rerek halecinin de yanlış yer tutma- sından istifade ederek ilk gölü attı. Dk. 40. Umulmiyan bir anda yapılan bu gol üzerine tekrar - hücuma — geçen Sarı - kırmızılılar 41 inci dakikada ne Muhtarın kafasile ikinci golle- ni çıkardılar ve devre bu süretle bitti. İkinci devre birinciye nisbetle da- ha tatsızdı. Oyunun sonlazına doğru Muhtarla Garbis çıkarak — yerlerine Varojanla Halil girdi. Bu arada iki taraf da bir çok göller kaçırarak - deta birbirlerile yarış ettiler ve maç da netice değiştirmeden 2 - O Galata sarayın galebesiyle sona erdi Bugün maçlara deva modilecek ve 15 de Beşiktaş - Demirsporla, > İzmir takııhlârı dün yenildiler açları Samih Duransoy ve Garan idare edecekleri Cihat Arman Yugorlav futbol takrmı, Teralla gitek Belgrat 17 a. (United Pros) — Yugoslav milit “futbol Günya birinciliği için eleme karşı laşmalarına devam etmek ve İara. f takımı ile #kinof kargılaşmasını yapmak Üzere Zegrepten Tel-Avk ve hareket etmiştir. İsrall takımı bundan evvel Bel- grada gelmiş ve Yugoslav takımı na 6-1 mağlüp olmuştu. Eğer Yugoslav takımı bu sefer yine İsrail takımını yenerse, ele enede Fransız milli takımı ile kare Salll Yeng Sîıb;l'ı';ı Dünya turu Balbova (Panama) — Yeni Sa. bah adına büyük bir dünya seya- hati yapmakta olan üUstad roman. cı Esat Mahmut Karakurt, Peru - dan gelerek Panamada bir hafta kaldıktan sonra, Miyamiye müte . veccihen tayyare ile bu sabah ha reket etti, Karakığt, gerek Peruda, gerek Panamada hudutsuz bir alâka ile karşılandı. Çünkü daha şimdiye kadar, ne Peru topraklarını, ne de Panamayı hiç bir Türk muhare riri ziyaret etmemiş bulunuyordu, Bu bakızcıdan her iki memlekette de bu ziyaret azami bir tecessils ve alâka topladı. Esat Mahmut — Karakurt, — dün Deniz Klübünde bir konferana ve. rerek, Türk cemiyeti ve Türkiye hakkında uzun — izahatta bulundu ve halk tarafından müteaddit de - falar alkışlandı. Şerefine tertip edilen mütesiddit ziyafetlerde —muhtelif halk - taba- kaları ile temas eden maruf roman cımız, alâkadar Amerikan otori - terlerinin müsaadesile bütün Pana ma kanalını gezdikten başka, mera leketin görülecek, tetkike değecek taraflarını da ziyaret etti. Panama 600,000 nüfuslu bir kü. çücük müstakli Cenup Amerika devletidir, Halk hemen hemen ta- mamile zencilerden — mürekkeptir, Dünyanın en güzel bronz renkli kadınlarının Panamada yaşadığını iddla eden Panamalılar, hâlâ bir çok hurafelere, efsanelere inanan eskiye bağlı bir millettir. Panamanın merkezi olan Balbo. vanın gece klüplerinde siyah renk. 1 kadınlarla beyazların geçirdikle- ri sefahat Alemleri, başka bir memlekette eşine tesadüf edilme - yecek kadar geniş bir serbesti i. çinde cereyan etmektedir. Dünya üzerinde askeri, kuman - danı ve donanması olmayan tek devlet, Panamadır, R Bu yüzden kazandıkları parala. rı bol bol sarfederek, derin bir eğ- lence Alemi içinde yaşayan bu si- yah renkli insanlar, tamamile şah S nev'ine mahsus bir millet tes- kil etmektedirler. Dün, hareketinden evvel kurt adına bir toplantı tertip eden genç Panamalı rahip ve rahibeler, seyahatin Arızasız geçmesi için düm ettikten sonra, bir ziyafet verdi - ler ve bu. ziyafette bir çok geng dazlar, memleketin Adeti / veçhile, ellerini Esat Mahmuda — uzatarak talih / çizgilerinin ne — gösterdiğini sordular, Karakurt da hemen hep sine talihlerinin açık olduğunu, 5. tikballerinin: emin — göründüğünü büyük bir eiddiyetle beyan ederetc, bilhassa toplantıya iştirk eden siyah renkli genç kızların gönlünü aldı. enerbahçe de Altayla oynıyacaktır. 'adıköy stadında yapılacak olan | olunmuştur. İzmirden doğruca Ciddeye olunacaktır. olunacaktır. lunu 760 liradır. miş vatandaşları İzmir ve dönebileceklerdir. 1 — İdarenin Ordu gemisi 2 — Gemi 20 Eylül salı günü saat 14.00 de Gal ta rıhtımından hareket ederek İzmire uğrıyacak ve 5 — Geminin bütün mevkileri cuların her türlü istirahatleri temin edilmiştir. 6 — Yemek bedeli, Süveyş kanalı ve Tur'daki Ka- rantina resmi de dahil olarak asgari gidiş - geliş nav- Ciddeye dönmek üzere 9 Ekimde edip 21 Ekimde Ciddeye muvasalat edecektir. Aralık #eferinde gemide yer bulunacak olursa bu defa götü- rülen yolculardan istiyenler bu aralık seferi ile yurda 8 — Dönüşte vaktinde gelmeyip gemiyl lara karşı idarenin her hangi bir mesuliyeti olmıyaca- ğını sayın yolcuların gimdiden bilmeleri ric Karakurt, yarın sabah Miyamiye vasıl olmuş bulunacaktır, Hicaza .gideceklere gemi tahsis edilmiştir Devlet Denizyolları İşletme Genel Müdürlüğünden Hacı seferine tahsis gidecektir. 3 — İzmire 21 Eylül çarşamba günü saat 12.00 de varılacak ve ayni gün saat 20.00 de oradan hareket 4 — Ciddeye en geç 27 Eylül salı günü muvasalat yataklı olup yol- 7 — Gemi bu seferinde götürdüğü yolcuları getir- mek üzere Ciddeden 21 Ekim cuma günü hareket ede- cektir. Bu arada evvelce, başka vasıtalarla Hicaza git- İstanbula getirip tekrar Ciddeden hareket kaçıran- a olunur. (13632)

Bu sayıdan diğer sayfalar: