ASA ae S ; / 4, Bugün F. Bahçe -D. Sporîa G. Saray-Altayla oynuyor zel oyunlar seyretmektir, Maçlara iki günde 1 İzmirin Altay ve Demirspor ta - kımları, — Fenerbahçenin davetlisi tadırlar, Malüm'unuzdur ki Fenerbahçe ge gen hafta İzmire gitmiş ve Cumar tesi günü Demirsporla karşılaşa - rak 2-1 galip gelmiş, Pazar gü- nü de Altayla oynayarak sahadan| 1-0 galip ayrılmıştı. İzmirin bu İki güzide klübünün güzel ve temiz oyunlarını gören Fenerbahçeliler de önları İstanbu. Ja davet etmişler ve burada oyna - malarını temin etmişlerdir. İzmir takımlarına karşı yapıla -| cak olan maçların alâkalı olması| için, bu karşılaşmalar — bir turne| 8 şekline sokulmuş ve müsabakalara | caktır, CİHAT ARMAN Avrupa Basketdol şampiyona, sına biz de giriyoruz. Avrupa basketbol revanşı — mahiyetinde basketbol m lışmaktadırlar, Esas kadro 18 Eylüi imle belli olacaktır. Şimdilik çağı Fenerbahçeden başka — Beşiktaşla, | lar gunlardır. Galatasaray da - iştirâk etmiştir.| — Hüseyin Öztürk (G.S.), Barokas| Yapılan programa göre Cumartesi| (B.O.G.), Sacit Seldüz (F.B.), Ay| günü Şeref stadında — Fenerbahçe| duk Koray (F.B.), Ali Uras (GS,) Demirsporla, Galatasaray da Altay| Tevfik TTankut (Moda), Erdoğan ile oynayacak, Pazar günü ise Ka Partaner (G.S.), Cemll Si diköy stadında — Beşiktaş - Demir-| kiye), M. spor ve Fenerbahçe . dardır, V ais (Kurtuluş), Kohranoviç (B.O. Maçların nasri bir netice ile bi | G.), Yılmaz Gündüz (G.S), Yalçın teceğini söylemeden evvel şunu be- mek Jâzımdır ki, geçen hafta düğümüz İzmir takımları, ge - çen senelere nazaran daha kuvvet l ve daha bilgili oynayan takım - lardır, Bilhassa Demirspor, Alta - .ya nazaran yerden oynamıya gi ret eden bir takımdır, O.) Tevfik Artun Göva (Y.S.0), Ertem isis (F.B.) futbolcular bir toplantı Yapıyorlar (GEB.), Göreç (6, betile Atina hâdiseleri bazı gaze - teler tarafından doğrudan * oğruya millt futbolculara yükletilmektedir. Haber aldığımıza göre, bu ismadı reddetmek Üzere millt Altay da — Demli zaran daha canlı ve serttir. Eğer bu iki takım İzmirde dıkları - oyunu | çıkarabilirlerse, İstanbul takımları nın kazanma şansları, oldukça a - zalır. rar vermişlerdir. Bu İstanbulluların da henüz maçla -| re yeni başladıkların — gözönünde | tutarsak, neticelerin pek çok farx h olmamaları icap eder, lzmirlilerin yegâne kaşıbı, se yire' ve pazar günü oynayacakları Çimen sahadır. Biz öyle zannediyo ruz ki maçlar, İstanbul takımları nin lehine olmakla beraber pekçok farklı olmayacaktır. Zaten (Fenerbahçeden ga: gazetecilerin de katılacakları söy lenmektedi Vefa kupası Vefa Klübünden: Klübümüz ta - rafımdan tertip edilen (Vefa Kupa a) maçlarının bu haftaki programı aşağıya çıkarılmıştır. 18 Eylül 1949 pazar: 13,30 Süleymaniye - Karagümrük | 15(30 Davutpaşa - Kasımpaşa 17,80 Vefa . Adalet ğer takımlarımız ciddi maçi madığı için haklarında fazla bir| — SER UKÜ gey söylenemez, Temennimiz gü - İnönü'nün Memurların vereceği seyahati, beyanname Televizyon'da (Baş tarafı 1 incide) bu müddeti bir ay olarak kabul Nevyork, 16 (A.A.) — (Özel Muhabirimizden): Cumhurbaşka ni İnönü'nün son Ege gezisive ait Basın - Yavn ve turizm ge- nel müdürlüğü tarafından çeki- len film, 15/9/1949 da Amerika- nın en büyük televizyon şebeke- lerinden Colombla Bropocastinz Corporation tarafından iki defa yayınlanmıştır. Ayni filmi aktü- alite sinemaları da programla- Tına almışlardır. Bu gezi filminin Türkçe kopya sı pek yakında Türkiye sinemn- larında da gösterilecektir. Macar Temizlik Mahkemesi açıldı (Baş tarafı 1 Incide) dare edilecek bir Balkan federasyo- nu kurmak gayesindedir. Yine, ona bakılırsa, böyle bir hükümet darbe- «i yapıldıktan sonra kurulacak hü- kümetteki Savanma Bakanlığına, halon kendisi ile beraber yargılana- ak sanıklar arasında bulunan eski Macar kurmay başkanlarından gene, ral Palfi getirilecekti. Rajk ve Palfi den başka 5 sanık daha vardır. Rajk'ın, bugünkü citirafında> isim lerinden bahsettiği iki Amerikalı, id diaları derhal yalanlamışlardır. Bun lar, Amerikanın Budapeştedeki sa- bik büyük elçisi Çapin, diğeri de me- keri beyetteki albay Kovaç'tır. Bu dâva, bir müddet evvel yapı- lan kardinal Minszenty dâvasım ha> |tırlatmaktadır. O zaman da Kardi- nal, kendisine atfolunan bütün suç- ları itiraf etmişti. Kardinalin, ondan sonra akli müvazenesini kaybettiği bili Halen Kardinal hafıza miştir. Vali, vali ve belediye rein muavin leri, emniyet müdür ve muavinleri, kaymakamlar, vilâyet hukuk işleri ve nüfas müdürleri beyanmamelerini doğrudan doğruya İçişleri Bakanlığı 'na göndermişlerdir. Maliye müdür- lerile diğer vilâyet ve belediye me- murları ise beyannamelerini vilâyete vermişlerdir. Beyannameler, eski memurlar istenilen neticayi doğurmıyacaksa da, esasen bunların yeni memuriyete | girenlerin mal ve servetini kontrole #it bulunduğu sikredilmektedir. Beyannameler beş yılda bir yeni- lenex ek ve eakilerile mukayese olu- nacaktır. İçişleri Bakanlığına bağlı daire me murlarının mal beyannameleri gele- İzsibel kdilin büşkem vali alap, vali muavinleri | müdürüdür. İnzibat kuruluna yapılacak ihbar lar üzerinde ehemmiyetle durulacak- tır. Memurların çoğu beyannamelerin kapalı zarflar içinde vermiş, bazıla Ti ise açık olarak teslim etmiştir. Nihad Erim dün İstanbuPa geldi (Baş tarafı 1 incido) İlk “defa gelen Nihat Erim, - Üskü- darda İçişleri Bakanı Emin Erişir- Bil tarafından karşılanmıştır. Nihat Erim, Kabataşta, araba va puranda kendisile konuşan bir mu-İsını kaybetmiş — vaziyette bir akıl harririmize şunları söylemiştir: — |hastahanesinde bulunmaktadır. «— İstanbula, hafta tatilimi ge- | Yarın, diğer sanık general Ralfi çirmek üzere gelmiş bulunuyorum. Bu arada Camhurbaşkanı ile de gö- Tüşeceğim. Basına, geniş bir beya- natta bulunmak - istiyoru: «— Dünkü Bakanlar Kurulunda görüşülen işler hakkında bize malü:- isticvap edilecektir. Mehmet Sait - Mühim bir iş görüşülmüş de- İtetkikleri ve intibaları hakkında şun dir, Esasen bu 'Bakanlar Kurulu-|ları söylemiştir » mutud toplantılarından biriydi.r | —<— İki ay evvel Msırdan Tamire nıh;ı Ka : msolosluğumuza ko- n. İzmirde bir çok gümrük teş- ulan bomba hâdisesi etrafından köy | kilâtında tetkiklerde bulundum. «— Bu hususta söş ven ü Y Tz l yöcek bir şe-İlunuyorum. 25 gün evvel İstanbula Nihat Erim, Üsküdardan ta- 'vMH'ıH“ı ıl .yjy Ki ,”."K '1' ıyl; 9 gelinceyo kadar İçişleri Bakanın |lüğünde ve diğer gümrük teşkilâtla- ida ve D illerinde İrinda kler yaptım. Gerek İzmir leri Bakanından ayrılmış verdikleri malümatlar aei d uca Dolmabahçe sarayına giderek |memnun oldum N " Camhurb " Ttik Bu arada Nihat Erim, Filibe kon-|vardır. Esasen gümrükler beynelm n ütemmim malümat YA * ra bip _w ldet Dolmabahçe sarayın- |çok sevindim. Makandımız daima hat Erimin bir kaç gün gehri- |essüs etmesidir.» ; ilerle bir görüşme yapacağı aşıl |gemisi ile d çi Teklatır. pacağı '"wxuıw İskenderiyoyo harokot e- ve 17 de olarak şehrimize gelmiş bulunmak| başlanacaktır. Hakemliğini de Sa- mih Duransoyla Sulhi Garan yapa. 3 Ekimde Napolide başlıyacak 0. lan ve Mayısta Kahirede yapılan şampiyonasının tertiplenen isabakalarında mem - loketimizi temsil edecek olan spor. cularımız Teknik Üniversite de ça pilacak lan basketbolcu - in (Mül | Ali Yalım (N,O.), Yu- Altay karşı-| riy Birükoff (G,B.), K. Samnueli - Granit (G,S.) Vedat Türkoğlu (N. Samim Doğu Akdeniz maçları münase - futbolcular aralarında bir toplantı yapmağa ka toplantıya kafile ile beraber giden Idareci ve Bu | Sabahattin Ali davası Dün Kırklarelinde bir şahit yankesicilikten tevkif edildi Kırklareli 16 (Husust surette gi. den arkadaşımız Alâettin Berk te- defonla bildiriyor) — Solcu muhar rir Sabahattin Alinin katlli olduğu iddia edilen Ali Erte in ile araka- daşlarının pasaportsuz adam kaçır| ma dâvalarına bu gün Kırklareli Sulh Ceza Mahkemesinde devam e- dilmiştir. B.günkü duruşmada sanık BDirekin ile vekili avukat Fzp Türkmen bulunmuşlar, diğer sanıklar bulunmamışlardır, Ali Ertekinden bazı hususlar 80 tan sonra bu davada mevzuu lan Sazara köyünden geçen ruldu bah: yorün dığını 've bu yolun pasapoı diğinin ve yasak — bölge dahilinde kahp kalmadığının alâkalı makam lordan sorulmasına karar verilmiş ve duruşma 1 Ekime bırakılmıştır. Sabahattin Alinin katli davası Solcu muharrir Sabahattin Ali - yi Bulgaristana kaçırırken Kırklar elinin Sazara köyü civarında başına sopa ile vurarak öldürmekten 'nik Ali Ertekinin duruşmasına ya- rın Ağır Ceza mahkemesinde de - vam edilecektir. Yarınki duruşma da Sabahattin Alinin eşi Aliye Ali, Emine Dağbakan dayısı Hasan Dağbakanın karısı) Aziz Nesin, emniyet memuru Zeki Kayalıya ait gelmiş olan Istinabe . ler okunacak ve ondan sonra - ta - nıklardan Türk Ticaret Bankasın- da müstahdem Ahmet Çatalca ile, Berber Hasan Koralın yeğeni Sü - leyman Yanbolu dinlenecektir. Garip bir tecelli Yarınki celsede tanık olarak din lenecek olanlardan Ahmet Çatalca, düu Kırklareline gelmiştir. Ahmet bugün Kırklareli - pazar yerinde kurulmuş olan - panayırda dolaşırken Koyunbaba — köyünden Mehmet adında bir köylünün cüz- danını çarpmak istemiş ve suçüstü yakalanmıştır. Ahmet, suçüstü kanununâ göre yargılanmak üzere Sulh Ceza mah kemesine verilmiştir, Sanık Ahmet Çatalca, Sulh Ce - za mahkemesindeki sorgusun'ı mü. teakip bugün tevkif edilmiştir. Sa bikasının sorulması için duruşma Çargamba günime bırakılmıştır. Ahmet Çatalca, duruşmadan son ra korldorda: — Başımna neler geldi? diye ağ- layarak Cezaevinde Ali Ertekinin bulunduğu yere konulmamasını, 0- nun kendisine garezi ve kasdi oldu ğgunu' söylemiştir. Bu suretle yarın KI celsede Ahmet Çatalca mevkuf olarak şehadette bulunacaktır. Emniyet memuru Zeki Ka - yalımın ifadesi Kırklarelinde devam etmekte o - lan Sabahattin Ali davası ile ilgi- l olan Zeki Kayalı adındaki em. niyet memuru dün İstanbul İkin- ci Ağır Ceza mahkemesinde din- lenmiştir. Zeki Kayalı verdiği ifadede; Bul garistana adam kaçıran bir şebe. kenin izi üzerinde bulunurken Ali Ertekinin ortaya çıktığını, Alinin peynirci Ali isminde birini hudut- tan aşırırken bunin Sabahattin Ali olduğunu öğrendiğini ve onun Ü- zerine millt bisleri galeyana gele. rek kendisini — öldürdüğünü —itiraf etmiş bulunduğunu söylemiştir. İkinci Ağır Ceza mahkemesi, evrakı Kırklareli Mahkemesine gön dermiştir, Yarınkt duruşmada 0- kunacaktır, Yugoslavya Yunanistanı şikâyet etti (Baş tarafı 1 Incide) va eahasına tecavüz ettiklerini bil dirmiştir, Vilfan, — Yugoslav - topraklarına Yunan bombaları düştüğünü, Yu. nan askerlerinin hudut karakolla - rına atep edip hududu. aştıkları hakkında bir çok hâdiseler de zik- retmiştir, Vilfan bu” bildirlmin — Birleşmiş Milletler Üyelerine verilmesini iste miştir, Yunan — Başbakanının beyanatı Atina 16 a.a, (Atina Ajansı bil diriyor) Başbakan Diomidis, Yunanlsta . nın Arnavutluktan gelecek tehlike yi önlemek istediğin bunun çin de Arnavutluğu istilâ edeceği. ne dair Atinadan - çekilen balonlu telgrafın yabancı memleketlerde K zete demiştir. ki Yunanlatanın Niyetleri hakkında k müttefiklerimizin hiç bir en dişesi olmasın, Birleşmiş Milletler ndırdığı endişeler hakkında ga ilerin sualine cevap vererek Anayasasının Gi inci maddesinde lerpiş edilen Savunma — hakkının kullanılması hususunda gerek - be- nim beyenatım, gerek arkadaşları min beyenatı gayet açıktır. Ve bu bakkın ancak Yünan — topral dan kovulan ve Arnavutluğa sığı. nan eşkiya tabakalarını yeni — bir tecavüzü halinde kullanılmasına | anirdir, Arnavutluktan gelecek ga: kilerin Yımanistana kargı tahrik - BsİZ bir te kil edeceğine güp he yoktur Bu beyanatım Yunan hükümet nin yapmağa mecbur olduğu bir ih tar mahiyetinde telâkki edilmelid Çünkü Yunan hükümeti, müdafan için çocuklarının kanını döktüğü do meşru haklarını korumakla mükel | leftir, Yunaniştan barış latiyor ve kendini müdafan için çarpısıyor. | AlI Mehmet ftana uzanıp zanma, ka - nunu şümüulüi dalresine girip girme (AlL Ertekinin Snyder para kıymetinin düşürülmesine taraftar için ona bazı müsaadelerde bu- memleket lunmak arzusundadır. (Baş tarafı 1 Inoldo) açıklamış fakat, biç bir paralarının kıymetini düşürmek için baskı yapmadığını da sözlerine ilâve etmiştir. Snyder bu raporda belirtilen nok- talarla hemfikir - olmasının — sadece bir. ta eklinde telâkki edilme- 4i Tâzımgeleceğini söylemiştir. İngiliz lirasının Akıbeti 16 ÇA A.) «Router> — Londraya dönmekte olan - İngiltere Maliyo Bakanı Sir Stafford Crippa, pazartesi günü yapacağı basın top- lantısında Vaşington görüşmelerinln neticelerini inah edecektir. Ayni kaynaklar Maliye Bakanının Amerikadan — dönüşünde dovalisi yon hakkında beyanatta bulunmu nn vârit olmadığını ilâve etmekte Londra dirler. Resmi kaynaklar, Vaşingtonda do dar hakkında yapılan — görüşmelerin neticesinde elde edilen sonuçlardan memnunlukla bahsetmeğe devam et mektedirler. Ayni kaynaklara göre, müzakere- lero iştirâk eden İngiliz heyoti, bili haro yayınlanan resmt tebliğde elde edilen neticeler husasunda mütedil bir ifade tarzının kullanılmış olduğu fikrindedir. Bevin - Aoheson mülâkatı Londra: 16 (B.B.C.) — Bevinle Acheson görüşmelerine devam etmek 'Acheson, bu arada, Mister örerek kendisine görüşme ahat vermiş tedirler. Trumanı lerin soyri hakkında tir. PETROL KONFERANSI Vaşington, 16 (A.A.) — (afp) İngiliz - Amerika - Kanada üçlü tebliği gereğince teşkili düşünü- len petrol konferansı bugün Va- şingtonda açılmıştır. Konferansta ilk temasta mese: le, çetin bir mahiyet arzetmekte- dir. Birleşik Amerika hükümeti bir taraftan büyük Amerikan pet- rol kumpanyalarının menfaatle- rini korumakla mükellef olduğu gibi, diğer taraftan dolar bölge- sinden senelik petrol — iştiraları 400 milyon doları geçen İngilto- azaltabilmesi Yeşilköy mezarlığında bir cinayet Maktulün akrabasından birisi de, katilin kim ol- duğunu bildiğini zannet lışmaları takip etmiş ve ilgililerden İngilizlerden Fazla Lord Olmiyalım — Başmakaleden devam — her gün Amerika ve İngiliz kapı- rını mütemadi yardım İstekleri l6 aşındırmak, Marshall plânm- dan yardım, askeri muavenet, |- mür bankasına el uzatma, sonra bir miktar para ele geçince de onu bol bol ve bize yardım eden- lerin kargısında ve huzurunda, harcamak. Bu halin güzel Türk- çemizde nefle bir meseli de dir. Fakat sayın Cemil Salt Barla- sa sorarsanız, İzmirde söylediği son nutukta, bütçemizde hi faz- Acheson ile Bevin arasındaki/ görüşmelerde bu meseleye temus)| edildiği ve bu meselenin hallinin uzun zamana mütevakkıf olduğu bunun için de Amerikan İngiliz kumpanyaları vasıtasile orta Do ğunun petrol istihsalinla arttırıl ması gerektiği düşünülmektedir. Bununla beraber uzun - vâdeli bir. plânın bahia mevsuu olduğu ve büyük Amerikan kumpany larına bu fikri kabul ettirmenin güç olacağı çünkü, bunların bu bölgeleri ecnebi yardımı olmak- sızın sirf kendileri / tarafından geliştirmek tatedikleri anlaşıl-|la masraf olmadığını temin eder maktadır. ve bu keyfiyetl Avrapalı ve A- merikalı mütehassısların yaptık- AVUSTURYA BARIŞI — (ları incelemelere istinat ettirir. Vaşington, 16 (AP.) — Üc bü| Acaba fngillz gazetesinin açık- yükler Dışişleri Bakanları dü_n ladığı bu rakamlâr karşısında Rusyadan, Avusturya Barış and-|Devlet Bakanımız ne düşünüyor? laşmasının bir an evvel imzalada ngilizler kendi bilmesini temin zımnında gayret İverilenlerin alta mislinin Türk etmesini istemişlerdir. İmuralıhaslarına verilmelerini bir Üç aaatten fazla süren bir ko-İlsraf sayarlar mı, saymazlar mı? nuşmadan sonra neşredilen teb-|Mükellef kesesinden bol harcama lğ Amerikan, İngiliz ve Fran-|ğa o kadar alışılmış ki verilen sız Bakanlarının ayni zamanda |meblâğlarm, emsali ile kıyasla- Almanya meselesi ve — Tito iİle'mamıyacak kadar fazla olduğu kominform devletleri mücadele- |bir dakika bile düşünülmek iste- si hakkında da görüştüklerizi İnilmiyor. İşte biz hep bu - gibi bildirmektedir. durumları göz önünde bulundu- rarak, bütçe tartışmaları sırasın- da, ısrarla İddla eylemiş Idik ki yıllık masraflramızdan, yalnız böyle fuzull gösteriş İsrafları kaldırılmak kaydile - (200) mll- yon lira kadar bir tasarruf yapı- labilir ve böylece bütçe milyara inebilir. Biz bu kanaatimizde musirriz ve hâdiseler, rakamlar daima bizi teyit edip gidecektir. Hattâ bir Iki ay sonra bütçe ko- nuşmaları tekrar başlayınca biz aynl görüşümüzü hakh olarak muhafaza edeceğiz. Halk Partisi ve hükümeti milletin " parasını harcarken kendi kesesinden sar- fediyormus gibl düşünse yeteı İngilizlerden fazla lort - olmuya- hm, kâfi... Celâl Bayar Ingiliz Elçiliğinde (Baş tarafı 1 Inolde) balunmuştur. Bayer kokteylde bir saat kadar kalmış, bilâhare D. P. merkezine gitmiştir. Adnan Mende- res ve Refik Koraltan ile, İktisnd ve mali meseleleri tetkik ötmek üzo re teşekkül eden komisyonun çalış- malarında bulunan Celâl Bayar, ça- izahat almıştır. Türkiyenin kalkınma plânı (Baş tarafı 1 Incide) nin tesbiti meselesi görüşülmüş - tür, Vaşington 16 (AP) — İktisadi İşbirliği İdaresi 1950 senesi için ilk tahsisatın 1,182,700,000 dolar oldu- Bunu dün açıklamıştır, Bu miktardan en büyük hisse 292,200,000 dolar ile İngiltereye ve rilmekte ikinci derecede 213900000 dolar ile Fransa gelmektedir. İtal- ya 123 milyon dolar alacaktır. Avrapa İktisadi Kalkınma teşki Iâtının tasarısı henüz tasdik edil - YENİ SABAH TAKVİMDEN BİR YAPRAK ULUNAY Muhterem Şehitler bizi afv ediniz! (Baş tarafı 1 incide) hadet> rüthesinden de mahrum diliyorlar. O kadar kI allelerine bu nam İlo verilen tahsisat hem kesi- İlyor, hem de fazlağı İstirdat edili- yor. murahhaslarına | İmiştir bin lira alarak saat 22 de Kum- ması ve cesedin Üzerinden tiği bir Ermeni eskiciyi bıçakladı Evvelki gece Yeşilköy mezar- lığında vücudunun muhtelif yer lerinden bıçaklanarak — öldürül- müş bir erkek cesedi bulunmuş- tur. Yapılan tahkikatta cesedin Elâzığlı tacirlerden 1330 doğum lu Süleyman Bozkurta ait oldu- ğu anlaşılmıstır. Süleyman oldukça zengin bir adam olup İstanbuldan eski el- bise toplayıp Anadolunun muh: telif yerlerine sevketmekte ve Kapalıçarşıda Vezir hanında 4 numarada çalışmaktadır. Hâdise gecesi Süleymanın cebinde altı memiştir. dolar alacaklardır , 'nu henüz bilinmemektedir, Vişinski Pragda (Baş tarafı 1 Inolde) nu teyit ederek, genel meclis dör- düncü devresinden sonra, Birleşmiş milletlerin, bir kaç meseleyi, münbet gekilde hallottiklerini gösterebilecek- lerini ve bu suretle dünya barışı İ çin yalnıs Birleşmiş Milletlerin kat'i rol oymıyabileceğini ve değerini is- bat “edeseklerini umduğunu söyle kapıdan trene bindiği tesbit edil miştir. Süleymanın trene bindik ten sonra başından geçen hâdi- seler henüz karanlıktır. Süley- mahın zengin bir adam olması ve cebinde de altı bin lira bulun hiç para çıkmamış olması kendisinin parasına tamaan öldürüldüğü ka naatini vermektedir. Zabıta ve jandarma tarafından birkaç ki- Si olduğu tahmin edilen katiller şiddetle takip edilmektedir. Süleyman Bozkurtun öldürü me hâdisesi henüz tahkikat saf- hasında iken bu vak'a ile alâ- kalı ikinci bir hâdise daha ol- muş, akrabaların- dan Hüseyin Gedik isminde bi- risi Dikran isminde bir Ermeniyi ağır surette yaralamıştır. İkinci cinayet hâdisesi göyle olmuştur: Dün sâat 14 sıralarında Kapa- lıçarşıda Vezir hanında Süley- manın 4 numaralı çalışma odu- sında Süleymanın yanında çalı- gan Naci, bu cinayet haberini ga zetede okurken yanına Süleyma nın akrabalarından olup seyyar elbise satıcılığı yapan Hüseyin Gedik gelerek: — Alçak herif Süleymanı vu- Fanı sen biliyorsun amma sak- miştir Prag: 16 (A A.) <Afp> — Vi- ginskinin başkanlığında bulunan Bi leşmiş Milletler nezdindeki - Sovyet ra buraya gelmiştir. Heyet bugün Birleşik Amerikay hareket etmemiştir, bareket henüz belli doğildir. Pendik vapurunda yakalanan kaçakçılar (Baş tarafı 1 Inolde) yo yanaşıp yolcularını mırada takip edilmekte olan kaçakçı lardan Esat Tütüncü, İzset Özde- mit, Abdullah Ulukan ve Kumrunun emniyet momurları tara- fındah Üstleri ve eşyaları' aranmış- tır. Yapılan bu aramada büyük bi küfe içerisinde şam fıstığı ve elma:- larla kamufle edilmiş 80 kilo iki torba içerisinde inci — gerdanlık, 300 altın çakmak, 500 çakmak, bir miktar çakmak taşı — bulunmuştur. Suç üstü yakalanan şebeke efradı hyorsun; haber ver de gidip ©| .oçolâ bavnlların ve küfenin kendi. herifi temizliyeyim» diyerek b |:0 | AY0 V | Z gekla. Wütüan. DüRÜME atadlr ü AT M Y elabilleğimı GU Senada araya, igtrmali Hatiyi Si VB0 SOL #Guedesi Geya, MURİ çe yar elbise satıcısı olan Dik Metcanın Hüseyin kendine gel, o ne: reden katili bilsin, demesine büs bütün kızmış, bu sefer Dikrana dönerek: Bu işi sen de biliyorsun çabuk Süleymanı öldüreni söy ran ve savcılık tarafından gerekli tah Eski İngiliz Büyük Elçisi le, diyerek Dikrana da hücum (Baş tarafı 1 Incide) etmiş ve elindeki bıçakla Dikra-İyetle memleketine giden Avusturya gan a Y acağından ağır surette İolçisi Mr. Clomand Wildner, Londr Bu esnada Nacl daki şimendifer konferansına iştirâk yaralamıştır yararak gözleri dönmüş EHiis>- |etmek tizere giden D. Dmy. U. mü Yaan alinden kurtulmuş, Hüse- İdürü Galip Güren bulunmakta idi Yin de bıçağını dilile yalıyarak | Ba, Lâtifo - Uşaklıgil'i rihtimda Bn. Mevhibo fnönü, oğlu Ömer İnö- 1 Özden İnönü, arkadaşları uğurlamıştır. koyduktan sonra kaçmış zabitanın si- cebine tır. Fakat Hüs: kı takibi neticesinde İkl saa hü, kı dostları ve Ankara ra yakalanmıştır. Kğak Varalı Dikran Cerrahpar|elçisi Sir Knatchul Huggerson harek aa hanesine kaldırılmıştır. |tinden evvel kendisiyle görüşen bir Alman komünist Partisi Ka BRRk a Rindin. pek. İrC İn balarla ayrılıyorum, Burada gördü- Tiderinin oğlu Batı'ya kaçtı iliz d için çalışacağım,> lunu 20 senedenberi görmemiş oldu- | Türk unu söylemiştir. Avusturya 52,900,000 dolar, Yu- nanistan 49,700,000' dolar, Türkiye 18.700,000 dolar, Triyeste 4,300,000 Bt tahsisatlar 1950 senesinin ilk, üç ayı içindir, senenin umuz! yekü murahhas heyeti bugün öğleden son tarihi Z e B S vapurlarından Pendik vapura iskolo boşaltacağı Hüseyin büyük tluğumu geliştirmek Sebep? Çünkü bu adamlar <Şe hit> değillermiş. Acaba bu 182 genç ve güzlde za- bit bir tenezzüh seyahatine ml çık- mışlardı? Acaba böyle bir tenezzüh seyaha- tine çıksalardı <Refah> Ja mi çi karlardı? Bu fedakâr gençler de şehit de- T kimlere şehit — diyebilece- Bil Bizt Müthiş bir vâkıa oluyor. Bi da 182 âlem göçüyor; Arı titriyor; bütün şüheda ervahı on- darı İstikbalo koşuyor; biz bir t vafta önümüze defterleri, kâğıtları yaymışız... Münakaşa — ediyoruz: Bunlar şehit mi, değli mi?> Yok ama bu kadarı biraz fazla i| gibi geliyor. Kendi payımıza bundan — teborrl -| otmek Istiyoruz... Diz çökerek ö- zür diliyoruz. Muhterem e| niz.. Adli hata ve hâkim azlığı t hitleri Bizl affedi- Adalet Bakanı İzmirde izahat verdi İzmir 16 (Hususi) — Adalet Ba kanı Fuat Sirmen, İzmir Yargıçları tarafından Fuarde gerefine verilen bir ziyafette konuşarak adli hâta | ve yargıç kadrosunun darlığına » ' İgaret ederek gunları söylemiştir. « Zihniyetimiz odur ki, bir vatan : İ daşın düzumsuz yere tevkifi caiz değildir, Eğer o hakikate vusulde bir engelleme - varsa bu safhada tevkif calizdir ve lazımdır. Bu hal dünyanın en medeni mem leketlerinde de olmaktadır. Bir çok memleketlerde, tevkif edildik- Ten sonra beraat edenlere tazminat verilmesi, bir çok âlimler tarafın- dan yazıldı ve istendi. Fakat tat bik eden memleketler / olduğunu hatırlayamıyorum, Eğer tevkif edi * İ dip te beraat edenlerin sayısı göze üzerinde ehemmiyetle durulurdu.> Bak di ki bir çok yerlerde ihtiyaca 'cevap ver fakat bugünkü şartlar al y0 bağlı bir çok mediğini tında, bunun birbiri İzmirin iş hacmino yeter olduğuna kani bulundı adaletin tecellisi an avukat a |arkadaşların da mahkem göre kilâtının için çah çin yargıçlara yardımcı © tiğini bu taktirde kikim maları gerek lerin işlerinin kolaylaşacağımı söyl rek bitirmiştir. İki komiser muavini (Baş tarafı 1 Incide) e| makta ihmali görülen ve vazifole- rini Jâyıkı veçhile yapamıyarak kaçmasına sebebiyet voren Boyoğlu İeniser muavini Haydar Sanlı, Celâl Güm büyük hüanü kabulü hiç bir za- | Özbek fle polls memuru Ali Yük - Londra, 16 (B.B.C.) — Alman kolman unutamıyacağım. Momleketiniz | sel ve Celâlettin Erişe işten el çek münist partisi lideri Marksın oğlu, |ge geçirmiş bulunduğum 5.6 sonelik | tirilmiştir. u bölgesinden kaçarak, batı Al-İbir zaman içerisinde bir çok dost e-| — Suçlu Hüseyin yakalanmak Üze- manyaya iltica etmiştir. Mar - İdinmiş bulunuyorum. Her zaman| ve bulunup hâdise etrafında yapı - çarpacak kadar çok olsaydı ,bunun | sebepleri olduğunu, İzmir ndliye tes | | ümniyet Âmirliği kadrosunda ko -| Nuhun gemisini arayan ilk gazetecinin röportajı (Baş tarafı 1 Inoide) rulmuş İlk siyil araştırma grupa o- lan dört kişilik heyet, hedefine ulaş mak babsinde iyi çalışmıştır. Bütün uçurumlar ve dağ yarıkları keşfedil miş, her is Üzerinde yürünmüştür. Heyet, 100 mil çevre dahilindeki köylerde de dolaşmış ve gemi hak- kında bir bilgisi olabilecek kimseleri araştırmıştır. Bütün bu faaliyetin yekünu, köy- lerdeki halkın hor zaman tekrarlar dığı gibi: <Hiç bir yey> dir. Ölü volkanik yamaçlar ve kayalar Üzerinden — aşarak, zahmtotle — tırmandığımız veya tahriş edici volkanik — küllerle kaplı kara ve çıplak küçük yayla- larda hiç bir şey bulunamamıştır. Köylerde ihtiyarlar, «ta — yukarıda, karlar içinde büyük bir geminin yat makta> olduğuna dalr bir efsaneyi duyduklarından bahsetmişlerdir. F kat bunu hiç kimse gözleriyle gör- memiş ve köylüler gören bir kimse- yi de tanımadıklarını ifade etmiş- lerdi meçlerde, Moskovanın, seferi hoeyetl dardurmak için kendisini <öldürmem e kadars ileri gidebileceğini söyle mlşti. Fakat, beyete tefrik edilen Türk emniyet kuvvetlerini en fazla il; diren tehlike, da sırada İrandan Türkiyeye gizlice ri|aşan kaçakçılar ve Kürt haydutlı la kargılaşmasından doğabilecek teh likeler olmuştur. Bu kesimdeki jan- 'darma sabra kuvvetlerinin komuta- nt teğmen Halil Börek, heyete yah- son refakat etmiş, makineli tüfak- lerle mücehhez jandarmalar her xa 'man heyetin çok ilerisinde keşfe çık İlk ikf gün zarfında, mevcut su- yumuzun. hiç beklenilmedik bir ye- kilde tükenmesinden duyulan beye- can ve çokilan sıkıntı bariç, heyet en büyük korkuyu, üçüncü gün öğle 'den sonra dağ yamaçlarına tırmanır ken geçirmiştir. Grup, yüksek sarp bir kayalığın dibinde mola vermişti. Etrafa yayılan öncüler, tepede biri nin bulunduğunu baber — verdiler, Jandarma teğmeni derhal kısa ve sert emirler verdi. Buraya kadar at üstünde çıkabilan Dr. Smith hemen büyük bir kayalığın arkasına itildi, herkes de kendisini sipere kayalar arkasına attı. Tüfek mekanizm gakırdadı, makineli tüfek derhal mevzi aldı Etrafı büyük bir seğrizlik kaplar dı. Herkes bekliyor, kımıldamaktan ve hattâ nefes almaktan korkuyor- du, Belki büyük bir tehlikede idik. Derken, dağın teposindeki bir ka yalığın arkasından bir hayal belirdi. Eminim ki bu kadar uzak bir mesa- feden yüzünü seçebilseydik, dudakla rının etrafında o anda belirdiği mu- hakkak olan tebestümü görebilecek tik. Bizi korkutan, Türk ordusunun bir ileri sınır karakoluna bağlı bir mendi. İki erle bu kesimde dev- gezmekte idi. Meğersa kilomet- relerdenberi granumuzun hareketle- rini taki 'at bütün bunlara rağmen he- 'yetin araştırmaları bir işe yaramı tır. Bu cihet, Eski Eserlor ve müze- ler müdürlüğünün şube direktörle- rinden, 86 yaşında parlak bir arkeo- Necati Dolunayın 'bana verdiği demeçte belirtilmiştir. Genç Türk uzmanı gunları beyan et €Nuhun Gemisi meselesi ba- kımından, bu seferf hayetin, ilim ve araştırma için büyük bir hitmet gördüğü mubakkaktır. Ba teşebbüs, geminin, bu dağda herkos tarafın- dan görülebilecek bir şekilde nçıkta yatmakta olduğuna dair 100 yılı a- şan bir müddettenberi ortaya atıları naat ve rivayetlerin ve hattâ <mü şahade> lerin doğru olmadığını isbat etmiştir. Ayni zamanda, geminin, Küçük ve k Ararat arasında uzanan yük sek yayla Üzerinde bulunduğuna da- h iddinlar da bertaraf uaslar dahil, bir çok şa- bıslar bu yolda iddinlarda bulunmuş lardı, Ne Rusların ne de başkalaı nin gemiyi her hangi bir. devirde dağ üzerinde gördüklerine inanmıyo rum. Burada bulununca insan bu- nun imkânsiz olduğunu anlıyor.> Heyete refakat etmiş olan Necati bey esasen daha başlangıçtan itiba- ren hiç bir şey bulunamıyacağından omindi. Uzman şu izahatı vermiş- tir: €Burası volkanik bir bölgedir. Geminin tufan — sızasında yüzdüğü farzedilse bile, o devirdenberi geçen binlerce ve binlerce yıl zarfında bu bölgede bulunabilecek her hangi bir cisim muhakkak ya harap olup git- miş veya üstü örtülmüştür.> Türkiyenin diğer kısımlarında ge- minin bulunduğuna dair haberler do laşmıştır. Necati bey, <Eğer böyle bir gemi varsa. Bunun Dicle ve Fı- rat nehirleri arasındaki bir mahal- de olması lâzım geldiğini söylemi; tir. Bu bölge, Ağrı dağının batısın- dadır.> Geçen şübatta teşekkül eden A- tino, Çinde loği uzmamı olan ları faşıyanlar lermiş Ü ğ &.8 . 6 8 £ SOLDAN SAĞA: 1 — Alçak, Keder, 2 — Alışmış, Bir harfin okunuşu, 8 — Misi, Bir hayvan yemi, 4 — Hatırlatma 'Yuva, 5 — Saçma sapan söz, 6 — Dumandan hasıl olur, Meşhür. bir mutasavvıf - şair. T — Sene, 8 — merikan araştırma hey eski hizmet etmiş misyonerlerden İncil Okulu öğretmeni Greensboro'- | Zahmet ve eziyet. 9 — Kıyıda ka- lu Dr. Aaron J. Smith başkanlık| lan, etmiştir. Sinni dolayısile araştırma-| “ YUKARIDAN ASAĞIYA lar sırasında ekseri, eteklerde kuru- lan kamplarda kalmış olan Dr. Smith, G1 yaşında, beyaz saçlı, din- dar bir adamdır. Geminin burada ol- duğuna el'an — inanmaktadır. - Bu- lunabileceği hakkında büyük bir İ- manla gelmiş, bu imanı sarsılmadan ayrılmıştır. — Bir denome yaptık; muvaffak olamayışımız, — geminin eninde #0- nunda bulunamıyacağına delâlet et mez. Bütün büyük işlerde, muvaf- fakiyoto ulaşmak için bir çok dene- moler yapılması icap etmiştir> de- niştir. Arkadaşı, 46 yaşındaki — Colfaxlı dekoratör E. J. Newton da, geminin burada olduğuna — hâlâ — inanmakta, fakat bulunabilmesi için aylarca sü- recok araştırmalar yapılması icabot- tiğini söylemektedir. Fakat — heyetin yorklu inşaat mühendisi 36 ya- şındaki Walter Wood ve Oak Ridge Atom Enerjisi tesisleri fizikçilerin- den 24 yaşındaki Wendell Ozg, çim di geminin burada olmadığına tama- mile kanaat getirmişlerdir. Wood, her ikisinin hesabına, kısa- ca: <Bu kadarı bana yeter. Fakat hiç olmazsa, şahsen, geminin bura- da olmadığına kanaat getirdim> de- 1 — Eğemenlik, 2 hişiği olma yan, $ — Kitle halinde insan öl. Gürme, Fransızcada «göl> mânamı na gelir. 4 — Vazifo, Şüphe, Bir harfin okunuşu, 5 — Tersinden o- kunursa egizlir İânasına - gelir, Galip, 6 — Kalın tahta, Bir nota, T7— Mânalı, 8 — Tersinden oku - nursa camide bulunur, 9 — Yil, b cat etme, Dünkü bulmacamızın haltedilmiş £ gşekli ı VP İLIŞİ e|AKİBİN'E| İN WİZİLİNDE|(TİRE diğer iki üyesi BU Doktor Şemsettin ÖGET Beşiktaş — bahçesi — sineması karşımında No, 4, Muayene saatleri: 17-21 e kadar, Cumartesi günleri yok sullara meccanendir . miştir. Wood'la Ogg seferi heyete 5.000 dolar para koymuşlardır; fakat mas raflar bu kadar yüklü olmamıştır. Heyet üyeleri Haziran sonunda İa- tanbula gelmişler, fakat ancak Ağus tos ortalarına doğru, Ağrı'da araş- tırmalar yapmak için Bakanlar Ku- rulundan gerekli müsandeyi elde e- debilmişlerdir. Büyük dağ, Türkiyo, Rusya ve İ- ran hudutlarının birleştiği üçgenin üzerinde yükselmektedir. Ağrı'dı her 3 memleketi kuş bakışı sayret- tik, Kuvvetli bir jandarma müfreze ngi cinsten bir hâdise ve ŞERrEM M eee Z - Dr. Zülfü Sami Ozgen 1ç Hastalıkları Mütelinssım Boyoğlu Ağacami Sakızağaç (Oad. No. 3, Telefon: 43535 —— Si her h kazayı önlemek için gec heyeti korudu ve bekledi. Araştırmalar daha henliz proje ha Za Vada'ikss, Rua bazmi'bayek t0 (D ç7 Ha DE B ŞOTNA N verde Yeni Sabah İLÂN FIATLARI E Başlık maktu olarak 1500 an muhribi İki Ameri l."" p “.ı ee 1 inci sayfa, santimi — 500 Cot a e) | Va > S CP yaktişe aü gaa el İ ha Ca SO aa l aa Baneke| (S 2 :S 50 Kaea Bi BazDa, | ŞOT L Nİ Habaliçe önlerinde” damirliyecektir. Mutad rosmi ziyaretlerden sonra ge- ABONE | Daa a n çerefine sant 18 de Der| | rürusı cenabi niz Komutanlığı tarafından 40 kişi- Senelik 2800 Kr. |— 5800 Ki Ha B Tekleri perti verilcektir. " | | e laylk 1as0 » | — aüca 3 SAD Si ll ha | | 4 san aa L H Haakan at | | ee ae LA lan gerekli tahkikata devam edil mektedir, zarfında gemi subay ve erleri şehrin İgörülecek yerlerini gezeceklerdir.