y 1L TEMMUZ. 1949 İngiliz Lirası Bozulmıyacak Vaşington konuşmalarının 2'n ci günü, İngiliz Maliye Bakanı (Cripps), Amerika matbuatına beyanatta bulunmuştur. Nazırin sözlerinden, İngiliz lirasının de- ğerinde, bir indirme yapılmıya- rağı anlaşılıyor. Bu noktanın aydınlanması her tarafta, derin tepkiler yaratacaktır. Çünkü sterlinin kıymetini azaltmak yo- luna gidileceğine hemen muhak- kak nazariyle bakılıyor, hattâ bu ameliyenin günü ve saati bile bildiriliyordu. Halbuki İngiliz Maliye Bakanı, sterlini şiddetle müdafaa etmiş ve İngiliz paras:- nın sukut etmemesini teminc mu vaffak olmuştur. Amerika ile şimdi yapılan mü- zakereler çok şümullüdür. Ster- linin kıymetini muhafaza etmek- te ısrar ile iş bitmiş sayılamaz. Amerikalıların, sterlin - sahasın- dan dolarla mal satın almaları lâzımdır ki İngilterenin dolar »7 kıntısı az çok giderilebilsin. Bu: nun için de İngiliz maliyet fiat- larının düşük olması şarttır. Ay- rıca Amerikanın gümrüt duvar ve engellerini biraz indirmesi ve resimleri hafifletmesi zaruri ola- caktır. Ayrıca Amerika serma- yesinin sterlin sahasına yatırıl ması da lâzımdır ki o alanların iktisadi faaliyeti canlansın. Ha- sılı Amerikadaki temas ve ko- nuşmalar çok girift meselelerir. hallini zaruri kıhyor. Mister Tru man da hem Bevin, hem Cripps'i kabul ederek kırk dakika görüş- müştür. Bu mülâkatta neler ol- duğu belli değildir amma, Ha- riciye Nazırı Acheson, mükâleme nin nazikâne olduğunu söyleme- si dikkati çeker. Galiba İngiliz ve Amerikalı rical arasında tar- tışmalar çok sert olmuş ki böy- le, nazikâne oldu, denilmek lüzu- mu duyuluyor. Yoksa iki devlet ricalinin temasları daima nazi- kânedir. Bunu ayrıca kayda bil- meyiz lüzum var m? kararı İsrail hüküm-ti hudutları için- de yakında taaddudu zev catı, yâni erkeklerin bir kaç karı alabilmelerini menetmiştir. İsrail hükümeti te- beası arasında birçok Müslüman Araplar mevcut olduğundan bun- ların durumu nazikleşmiştir. Bu hususta izahat veren Yahudi Ba- kanı demiştir ki: «İslâm dini er- kekleri birkaç karı almağa zor- lamamaktadır. Böyle müteaddit zevcesi olmak dini mecburiyet değildir. Buna-İslâm''dini ancak cevaz vermiş ve müsaade eylemiş tir. Binaenaleyh İslâm dininin itaplarına aykırı bir hareket hat- tı ittihaz etmiş sayılamayız.> Amerika ve İspanya Amerika ile İspanyanın vazi- yeti — daha tevazzuh etmiştir. Kral Abdullah ile Franko, Ame- rikanın Akdeniz ve Doğu Atlan- tik Elosu kumandanı müşterek ziyaretlerinden sonra Amerikan Amirali Madride gelmiş ve İs- panya askeri erkânı ile temasa başlamıştır. Bu tezahürler Mad- rid ile Vaşington arasında bir takım konuşmaların yapılmak t- zere olduğunda zerre kadar şüp he birakmamaktadır. Bahusas bu ziyaret günlerinde, Tito Yu- goslavyasına da Sovyet Rusyaya karşı direnmiş olmasına mükâfa tan (20) milyon dolarlık bir yar- dim yapılmak takarrür etmiş, ayrıca milletlerarası bankadan da (12) milyon dolarlık bir mu- avenet derpiş olunmuştur. Da- ha ilerisi için, geniş yardımlar da mukarrerdir. Anlaşılan Tito, toptancı — bir idare ve komünist olmasına raZ- men demokratik Amerikanın bul yardımına — mazhar — olacaktır.| Frankonun bu nimetlerden müddet mahrum kalması işi bep yoktur. Filhakika Franko, toptancıdır amma, hiç olmazsa komünist değildir ve komünistl. re karşı kavlen ve fiilen — mü- cadeleden bir an hâli kalmamış- tır. YENİ SABAR İncedayı ma kıldı Boyabad, 10 (Hususi) — İlçe- mize gelmiş bulunan C.H.P. mil- letvekillerinden Cevdet Kerim İncedayı, Duragın bucağında Cu- ma namazı kılmış, öğleden sonra da ziraat müdürü, Boyabad müf- tüsü ve orman revir âmiri ile beraber Bayındırlık Müdürlüğü- 'nün bir jep otomobilile ilçe hava lisinde geziler yapmış ve bu a- rada halkla yaptığı konuşma- larda Halk Partisinin propagar- dasını yaptığı söylenmektedi: P. T. T. nin 32 milyon lira açığı var Ankara, 10 (Hususi) — İki aylık bütçesini hazırlamakta ©- lan P.T.T. idaresinin umumi va ziyeti iyi görülmemektedir. İda- renin 72 milyon lira masra- fina mukabil 40 milyon lira va- ridatı vardır. Bu durum karşı- sında P.T.T. Müdürlüğü — posta, telgraf, telefon ücretlerine zam yapmağı doğru bulmamaktadır. Bu açığı kapatmak için idarenin halen 15 bin olan memur kadro. sunu daraltarak 2 binini kadro dışına çıkaracağı — söylenmekte ise de bunun, umulan neticeyi! verip vermiyeceği de teemmüle şayan görülmektedir. Boyâbatta namazı ikârla mücadele için Ihtikârl: dele iç yeniden incelemelere başlanacak Ankara, 10 (Hususi) — Hü kümet ihtikârla mücadele için yeniden bazı tedbirler almak ni yetindedir. İçişleri Bakanı, An- karaya döndükten sonra başkan lığında bir komisyon kurulacak, bu komisyona Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Bursa, — Mersin, Eskişehir, — Diyarbakır, Antep belediye başkanları veya — onla- rın yetki verecekleri birer zat iştirâk edecektir. Komisyon bele- diyeler kanunu üzerinde incele- meler yaparak ihtikârla mücade- le için bir plân hazırlıyacaktır. Bu plân Bakanlar Kurulunca tet- kik edilerek bir kanun tasarısı halinde Büyük Millet Meclisine sunulacaktır. Büyük Millet M&clisi tarafın- dan müzakere ve kabul edildik- ten sonra belediyeler — ihtikâra karşı daha şiddetli bir mücadele açarak hayat pahalılığını önlem ğe çalışacaklardır. | Kasaplık hayvan ihracı | Mersin, 10 (Hususi) — İhraç müsaadesi verilen yüz bin baş- kasaplık hayvandan şimdiye ka- dar 26470 baş hayvan ihraç edil- miştir. Bugünlerde ihracat bir- denbire durmuştur. Bu vaziyet k arşısında Filistin ve Suriye- den gelen alıcılar kasaplık hay- vanları istihsal mıntakalarından almaktalar ve söylendiğine göre ihrç müsaadesi alabilmek'için de evvelden ihraç lisansı alan tacir- lere açıktan para vererek lisans almaktadırlar. ya karşı Rus ve peyk husumeti artmaktadır. Nitekim Sofyada dün, Belgrad aleyhinde, çok a- teşli sözler sarfolunmuştur. Avrupa parlamentosu bourg'da toplanan Avru- pa parlâmentosu mesaisini biti- rerek, dün, kapanmıştır. Söz alan meşhur siyasi hatipler, nutukla- ne çok memnun ve ne de meyus görünmüşler. Bilâkis pek mütedil bir dil kullanmışladır. 'n böyle bir tecrübeden ilk hamlede harikalar bekliyenler 9l- | danmağa mahküm idiler. . Bu duram kargısı! Londra, 10 (A-P) — Müstem- lekât dairesi tarafından bildiril- ğine göre, İngiliz kraliyet hava kuvvetlerine mensup uçaklar İn- giliz himayesinde olan Aden'de, Yemen civarından gelmiş - olaa silâhlı çeteler tarafından inşa e- dilmiş olan bir kaleyi bombalı- yarak tahrip etmişlerdir. Bombalanan kale, himaye olu- nan bölgenin batı kesimlerine Naghd Margad denilen mevkide- dir. Sömürgeler dairesinden ve- rilen malümata göre, karışıklık, Belihan emirinin, Naghd Marga- tın içinde, bir misafirhane inşa ettirmesinden sonra başlamıştır. Bunun üzerine Yemen valisi, mi- safirhanenin kendi topraklarında olduğunu iddia etmiştir. Misa' Malta adasında reterandum yapılacak Valetta «Malta>, 10 (A-P) — Başbakan Paul Boffa, dün akşam Malta'nın İngiltereye verdiği Ul- timatomun metnini açıklamıştır. Ültimatomda, İngilterenin, Mal- taya Marshall yardım plânından istifade imkânlarını sağlamladı- ği takdirde, Maltanın bir re randum yaparak bu yardımı doğ rudan doğruya Amerikadan isti- yeceği ve yardıma mukabil Birle- şik Amerikanın Maltada üs edin- mesine müsaade olunacağı bildi- rilmektedir. Boffa, ilk yazılan metinde, A- merika kelimesinden sonra eve- ya her hangi bir büyük devlet» ibaresinin mevcut olduğunu, fa- kat bakanlar kurulunun bu iba- reyi çıkarttığını da ilâve etmiş- tir. Ingilterenin Kanada ve Amerikaya bir aylık ihracatı Londra, 10 A.A. (1ps) — İn- gilterenin Temmuz ayı içinde Kanada ve Amerikaya yaptığı ihracatın yekünu 10,5 — milyon İngiliz lirasını bulmuştur. Temmuzda Kanadaya 6 milyor 700 bin İngiliz liralık, Ameri- Yemen'de Savaş! Ingiliz uçakları bir kaleyi bombalayıp tahrip ettiler kaya da 3.700.000 İngiliz liralık mal ihraç edilmiştir. 14 Eylül 1949 da PAHANG SELÂNİK, PİRE, İSKENDERİYE, BEYRUT, KIBRIS için yük kabul edecektir. Acenta: DEMETRİUS J, ZERVOUDAKİS Galata, Tel. 42199 Rıhtım Cad, 147/1 - DIPLOMAT Yazan: KADIRCAN KAFLi Hazreti Muhammed, kız'nın ölümüne çok üzüldü; Hazreti Osman da pek kederliydi. Kat Allahın takdirine kargı gı linemezdi; onlar böyle bir şeyi düşünmediler bile, zira hak din uğruna kendi canlarını da feda ya her an hazırdılar. Ganimetleri toplayanlar ve e- sirleri - yakalayanlar — onların kendilerine ait olacağını sandı- lar; fakat Hazreti Muhammed beşte birini hazineye ayırdık- tan sonra kalanını müsavi ola- rak bölüştürdü; savaşa gitmek istedikleri halde mâzeretleri: den ötürü gidemiyenlere de a. nı payı verdi; bunlar arasında Hazreti Osman da vardı. Hazreti - Muhammed esirler- den Ukbe bin Ebi Muayt'ı ve daha bazılarını idam ettirdi; di gerlerini fidye alarak salıver - di. Hazreti Osman, Hazreti Pey gamberin birinci kâtibi olduğu için hemen hemen daima bera- berinde bulunuyordu. Hazreti Muammed savaşlara giderken bazı zamanlar Hazre- ti Osman'ı Medine'de vekil ola- rak bırakıyordu; o da bilgisile, Kur'an hükümlerinin uygylan- masında isabet göstermekle, halka yumuşak, cömert ve mü- samahalı davranmakla herkes tarafından, seviliyordu. Haareti Muhammed Medine - ye göç ettikten sonra Hazreti Ebu Bekir'in kızı Ayge İle ev- lenmişti. O sırada Hazreti Ömer'in da madı Huneya ölmüş; kızı Haf- ge dul kalmıştı ! Hazreti Ömer onu Osman' Hazreti vermek istedi; o da niyetlendi; fakat kadı- 'nın geçimsiz olduğunu öğrenin ce vaz geçti. Hazreti Ömer bu- na pek üzüldü ve hâtırı kırıldı. O kadar ki üzüntüsünü Hazre - ti Peygambere bile açtı. İslâm Peygamberi ona Ey Ömer, Tanrı senin kı- zını Osman'dan hayırlı bir kim- seye nasip etmiştir! Dedi. Hazreti Ömer önce hay ret etti, çünkü Hazreti Ebu Be- kir de onu alması için yapılan teklife cevap vermemişti; müs- lümanlar arasında onlardan ha vırlı kim bulunabilirdi? Fakat Tefrika No. 20 vardı ve işte karşısında oturu- yordu. Bunun farkına varınca Pek Bevindi, nitekim bir müd- det sonra Hazreti Muhammed, Hafse'yi babasından İstedi, ©o da verdi ve nikâhlandılar. Aynı yılda Hazreti Osman, Peygamberin dul kızı Ümmü Gülsüm'le evlendi; böylece iki defa Hazreti Muhammed'e da - at olmak gerefine erdi; «iki Bur Sahibi> unvanına hak ka- zandı. Yine bu yıl Mekkeliler Bedir bozgununun öcünü almak Üzere üç bin kigilik bir kuvvetle Me - dine üzerine yürüdüler; gehrin kuzeyinde harbe hazırlandılar.. Müslümanlardan bin kigi kargı çıktı;. Uhud dağına doğru iler- ledi; yolda bunlardan — Üçyüzü geri döndüler ve Hazreti Mu- hammed yediyüz savaşçı ile kal. di. Harp Peygamber tarafından verilen emirlere itaatsizlik ve - ya ihmal yüzünden müslün lar için felâketli oldu; hattâ Hazreti Muhammed ağırca ya- ralandı. Bu sırada Hazreti Os- man Medine'de kalmıstı: harp- BARM CaP hane, silâhli Yemen kuvvetleri tarafından Ağustos ayında bir- çok defalar taarruza uğramıştır. Bu taarruzlardan sonra Yemen lile bir kalenin inşasına başla- mışlardır. İki tarafın itiraz ve protesto- larına rağmen kalenin inşasına devam olunmuştur. Bunun üzeri- ne İngilizler Yemen Emiri İmam Ahmede; kalenin inşasına — son verilmediği takdirde RAF uç: larının - bunu bomba ile tahrıp edeceklerini bildirmiştir. 2 Ey- lülde İngiliz uçakları işçileri kor kutmak için kalenin yakınla- rına bombalar atmışlar; işçiler kaçmışlarsa da yite gelmişlerdir. Bunun Üzerine gece kale yıkıl- mıştı Almanyadaki Gtümenlik Rus askeri polisi Londra, 10 A.A. (1ps) — <Trl- bune> dergisi Almanyadaki Sov- yet bölgesinden alınan haberle- Ti yorumlıyarak diyor ki: Ruslar, 6 tümenlik bir Alman polis kuvveti teşkil ederek bun- ları askeri talim ve terbiyeye tâ- bi tutuyorlar. Bu kuvvetler 0- tomatik silâhlarla ve hafif top- çu ile techiz — ediliyorlar. x dünya savaşından sonra Alman ordusunun ilk nüvesi de — böyle kurulmuştu. Nuhun gemisini aramaktan vazgeçildi Doğu Bayazıt, 10 (A.A.) — Nuhun gemisini arıyan - seferi heyet, Ağrı dağının batı tarafın- da yaptıkları araştırmalardan da bir netice alamamışlar ve dün Erzuruma gitmek Üüzere bura- dan ayrılmışlardır. Doğum Haber aldığımıza göre, genş romancılarımızdan Oğuz Özdeşin dün gece bir oğlu dünyaya gel miş ve Ümit adı verilmiştir. Yavruya sağlık diler, ebeveynin kutlarız. limanda beklenen vapuru MA anlar onun yanına gi - dip toplandılar; hattâ Peygam- berin öldüğünü söylediler; fa - kat Hazreti Osman buna inan- madı, kaçanları vazifeleri bağı- na göndermeğe çalıştı. —A4— Büyük iftira... Necid bölgesinde oturanlar - dan bir gahis, satmak için Me- dineye bir çok koyun - getirdi; bu arada müslümanlara: — Bizim tarafta Gatafan ka- bilesi arasında bir var; silâhlanıp atlı redirler. — Niy&tleri baskın vermektir. Deği, Bu haberi hemen Haz- reti Peygambere ulaştırdılar.. Allahın resulü, düşmandan tez davranmak üzere derhal yedi - yüz gönüllü topladı; Gatafan kabilesi üzerine giderken Haz- reti Osman'ı gehirde kendisinin yerine bıraktı ve müslümanları 'Ona emanet etti Büyük islâm peygamberinin bu uysal ve yumuşak huylu da- madına karşı olan sevgisi gün geçtikçe artıyordu. Bir gün o- nun hakkında göyle dedi: Osman, dünyada ve ahi - herkesten ziyade kaynaşma nmak Üze - Medine'ye rette bana Hazreti Osman son derece Bi« kılgan bir adamdı; meclislerde hep dinler, hemen hemen hiç konuşmazdı; kendisine birşey, SABAH SABAH! Eski zamanlar Meşhur komik Şarlo'nun (Yeni samanlar) adındaki Filminde bir milyarder tipi vardır. Bu milyarder gece- leri Şarlo'ya rastladı mı ö tekinin işi, iştir. Şarlo'ya 'en iyi yaprak — sigaraları Ve içkiler ikram eder ve #rlını okgayarak — teklifsiz hareketleriyle ona eski bir dost muamelesi yapar. Fa- kat, gündüzleri iş değişir; geceki teklifsiz. dost mü- yarder kendisine hürmetle selâm veren Şarlo'yu tanır maz bile. Bu hal hep böyle sürüp gider.. BSayın Başbakanımızın ba- sın hakkında bir şehirde başka, diğer şehirde baş- ka, Ankarada bambaşka konuşması bize (Yeni zar manlar) filmini 'hatırlattı. Fakat, böyle hâdiseler, ba- sın bahis mevzuu - olunca, ancak (Eski zamanlar) da geçebilir. ——— J Malatyada bir fabrika yandı ., J Yangın esnasında fabrika sahibi tecssü- ründen rasigele ateş etti Malatya, 10 (Hususi) — Dün gece saat 21 de bir yangın olmuş yüz bin liraya sigortalı olan Cu- malı Mumcunun kösele fabrikas: tamamen yanmıştır. Yangın Ya- baha kadar sürmüştür. Yangın esnasında fabrika sahibi Cuma'i Anormal hareketlerde bulunmas, teessüründen tabancasım çeke- rek bir el ateş etmiştir. Çıkan kurşun Abuzer isminde bir fab- rika işçisine isabet ederek ağır surette yaralanmasına sebep o! muştur. Yangın ve yaralama eleri hakkında takibota başlanmıştır Fabrikanın zararının elli bin ?i- T olduğu söylenmektedir. Ahım:t Hamdi Akseki Bucak'ta Bucak, 10 (Hususi) net işleri başkanı Ahmet Akseki. kasabamıza gelerek bir gece misafir kalmış ve dini mü- esseseleri gezmiştir. Bu arada halkın gayretiyle yapılan camı: lerden çok müteharsis olduğun söylemiştir. Diyanet İşleri Başkanı otomr bille İzmire doğru yola çıkarıı! öğle Üzeri kasabamızı terketmiş ir. GERE Rumf | eyidi 1sag | Hicri 1865 1 186 ağ| SA | l 29 |pazarn| 18 Vasati — Ezani x 8 üdE 16 45 9 19 27 12 20 59 1 a BKYN Nöbetçi eczaneler N —1 -9- 1949 —? ) Ethem Pertev K NS Aksaray —« Beyazıt Gedikpaşa Beyoğlu — ; Galatasaray Eminönü —: İstanbul Kadıköy —: Büyük B Kasımpaşa Yeni Turan Samatya — : Erofilos Ec. Topkapı Nazım Ec, Üsküdar — : - Ahmediye sorulunca kızarır ve cevap ve- rirken kekelerdi. Hazreti Mu - hammed onun bu huyunu da takdir buyurmuş ve demiştiki: Osman, ümmetimin utan: ma duygusu bakımından en bü yüğüdür. Hazreti Peygamber onun yal niz cennetlik olduğunu müjde lemekle kalmamış, şu sözleri de ilâve etmişti: — Cennette her Peygamber için bir arkadağ vardır, benim arkadaşım da Osman bin Af - fan'dır. Hicretin beğinci yılında lâm Peygamberini — öldürn müslümanları kılıçtan geçirmek için harekete geçenler oldu; bunların çoğu Kureyg uluların- dan teşvik görüyorlardı. Huza kabilesinin bir kolu o- lan Mustalık oğulları da silâh- landılar; hattâ bu niyetlerini saklamağa bile lüzum görmedi ler. Hazreti Muhammed birkaç yüz kişi ile Medine'den çıktı; düşmanı bir su kenarında bas- tırdı; bir çok esir aldı. Medine- nin ileri gelenlerinden — Abdul - lah bin ÜUbeyy de ganimetten pay almak maksadile — müslü - manlar arasına katılmıştı. Haz reti Ömer'in seyisi ile Hazreç kabilesinden bazıları arasında çıkan kavga yüzünden Abdul - Tah Medinelileri muhacirler a « is- Beyaz perdede ömrü boyunca şö h V Trakya leyhine kışkırtlı; Hazreti Ömer fesatçıyı öldürmek istedi; Haz- reti Peygamber izin vermedi ve mümkün olan hızla dönülmesini emretti. Hazreti Peygamber giderken hanımları arasında ku ra çeker ve birini - beraberin- | de götürürdü; bu sefer — ku Hazreti Ayşeye düştü. Genç k: dın bir deve üzerine konan mah fe içinde seyahat ediyordu; v fak tefek ve zaifti; mahfeyi deveye yüklerken veya indirir- | len çıkmıyordu; onun | bulunması veya bulun | maması yükleyip endirenler i- çin bir ağırlık farkı yapmıyor- | du Müslümanlar Medineye yakın | bir yerde mola verdiler; Haz- reti Aygenin devesi çöktü; mah | feyi indirdiler; herkes istiraha- te çekildi ve çok yorgun olduk ları için derin bir uykuya dal- | dılar. Bir müddet sonra Hazreti Ay ge tabli bir iİhtiyaç için mahfe- den çıktı; - biraz öteye gitti; kum dalgalarının arasında kı- sa bir zaman kaldıktan ve ihti- yacını savdıktan sonra döndü. Fakat boynundaki — gerdanlığı- min düşmüş olduğunun farkın: yardı; üzere biraz ev- velki yere koştu, epeyce aradı Medineye d «Asya aleşler içinde» Jil minde hiç bir şeyden korkmuyan hretini muhafaza edebilmiş nadir artistlerden biri olan Conrıd bir maceraperest'in — hayatını canlandırmaktadır... askeri tatbikatından bir başka intiba... # AT YARIŞLARI Yarış atları yetiştiricileri ve sahipleri cemiyetinden : 11 Eylül Pazar günü VELİEFENDİ'DE 6 ncı haf- ta koşuları yapılacaktır. YARIŞLAR SAAT: 15 başlıyacaktır. l © a anbul Jandarma Satınalm Komisyonu Başkanlığından 1 — Komisyonda mevcut mühürlü nü: re beher çiftine (470) kuruş flat tahmin edilen (14000) çift deri &ö eldi.. venin 14,9.949 çarşamba günü saat 15 de Taksim — Ayazpaşadaki ko- e ihalesi yapılacaktır. misyonurnuzda kapalı zarf eksili Muvakkat teminat '4540 liradır, Şartname 380 kuruşluk malsan. dığı makbuzu karşılığında verilir — İsteklilerin Ticaret vesikası, Muvakkat teminata ait Malsan: dığı makbuzu veya Banka, kefalet mektubu ile şartnamede yazılı #air saatinden bir. sas belgeleri mühtevi kapalı zarf tekliflerini eksiltme ve buldu. (Dovamı Var) at evveline kadar makbuz kargılığında komlsyona vermeleri. — (12211)