6 Eylül 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

6 Eylül 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: Buber Neumann Çeviren: Nazım Kemal Onun süzgün veremli çehresin- de bir ümit ışığı seziyordum Tefrika No, —3ö— " Ya seni dinleyen olursa!.. Son — Evet ama, ben çok geriler- deyim.. — Zararı yok,. Yerimi — de- ğiştirip yanına gelebilirim. Filhakika Boris, tanıdığı ba- z mahkümlarla anlaşarak, ye- rini değiştirmeğe muvaffak ol - muştu. Şimdi onunla başbaşa vermiş mütemadiyen toprağı e- rlli(yor, yabani otları topluyor- luk. Boris, bir müddet sonra ba - 'na dönüp: — Gel, seninle karşılıklı bir âı;g—orh tellendirelim, Buber İşimizi bırakıp, terimizi sil - dik. Gülerek majorkalarımızı yaktık. Boris'e yine -merakla fordum: * — Sövyet Rusya'ya geleli gok oılıı mu? ” ııyıı yçluyor. Zaten bu- 'nun bir buçuk yılını hapiste ge- çirdim.. Rusyaya — sığınalı altı ay olmamıştı ki, bir gün beni tevkif edip hapise attılar. Bi- liyor musun ki, Buber, bu be- nim ilk mahkümiyetim de de- Eildir. Lituaniada, henüz daha on dokuz yaşındayken komü - nistlik suçile oe yıla mahküm oldum... Gel şimdi yine işimi - zin başına dönelim. Zira Pop- ka, bizi gözetliyor.. — Popka da kim? — Buranın yabancısı oldu - ğun belli.. Popka, <korkuluk> demektir. Mahkümlar nöbetçi- lere, bütün gün tarlanın orta- sında kımıldanmadan oturduk - lu; , bu adı takmışlar.. ine tekrar toprağı çapalama Za koyulduk. Ben kendi kendi- mefdüzünlüyordüm: eKomünist mıızqı yüzünden yedi - yıl sü- ren bir MMM debilir!» Bir aralık birdenbire, Bilkinerek: — Kuzum Boris, dedim, işi- miz ne zaman bitecek! — İlerde, ayakta duran be- yaz atkılı kadını görüyor mu - Bun? Bu, Çura adında şirret bir kadındır. Bak o, işini bi- tirdi. Ama biz, gel biraz daha dinlenelim. Sonra işimizi, bir hamlede sona erdiririz. Şimdi ikindi güneşinin sol- gun ışıkları altında Boris'le yan yana oturmuş etrafı seyrediyor duk. Stepte, altın kanatlı bir takım hamam böcekleri dolaşı- yordu. Diz boyunu n yö'gmeyen otlar, rüzgârın tesirile, bir gö- lün yumuşak dalgaları halinde mütemadiyen — sallanıyorlardı.. Tarlaya, yavaş yavaş akşamın hüznü çökmeğe başlamıştı. İş- lerini bitirmiş olan mahkümlar, yere uzanmış yatıyorlardı. Boriı'lıı elini okşayarak mı- et Bıııı. başından geçenle- Ti yine anlatmağa devam etse - 'ne! Sonunu öyle merak ediyo - nıııııl:l..oııdnhı: yaşında iken '©n yıla mahküm olduğunı f gel Ya aati K— Evet, on yıla mahküm ol- müştum, Fakat cezamın yedi yılını doldurmak Üzere bulun - duğum bir sırada, vereme tutul dum. Beni bir sanatorioma kal- dırdılar. Burada artık, komü - nist arkadaşlarla temasa gelebi liyordum. Bana, kaçmayı - tek- Jif ettiler. Gerçi ben hastaydım, fakat sırf dünya Ş lnlıryıla- Tanın cenneti olan Rusya'ya ka- vuşmak endişesile bu - teklifi, memnuniyetle karşıladım. Bir akşam, gizlice hududu geçtik. Moakovaya varınca, beynelmilel kızıl haç teşekkülüne - başvur - dum. Beni Karadeniz sahili ü- zerindeki Yalta sanatoryomuna yatırdılar. Az zamanda iyileş - tim. Ben zaten daha hapise gir- meden çok önce kunduracılık san'atını öğrenmiştim. — Fakat Lituanla cezaevinde, bizim gi- bi siyasi mahkümların çalışma- larına ihtiyaç yoktu. Zira ga - yet iyi bakılıyorduk. Sonra is - tediğimiz kitapları da okuyabi- liyorduk. Bu suretle tam” yedi yıl zarfında, yarıda kalan tah- Silimi tamamlamağa çalıştım.. Hapishanede, ise bilgili birçok öğretmenlerimiz vardı. Bittabi anlardan da istifade ettim. Yal- ta sanatoryomunun doktorları, Cenubt Rusya havasının ciğer - lerime yarayacağını söylüyor - lardı. Bunun için, başımı alıp Odesaya gittim. Orada, bir kun dura fabrikasında kendime iş buldum. Bu arada, güzel bir genç kızla tanışmıştım. Onun- la anlaşıp evlendim. Fakat bu aaadet, uzun sürmiyecekti. Bir gece, Guepu ajanları, beni, ca- Susluk suçile tevkif ettiler. Gü- ya ben, Lituania Okranası he- Babına gizli İşler görüyordum. Bu maksatla Rusyaya gelmiş - 'tim... Sorgu hâkimi, uydurma zabtı bana imzalatmağa ği zaman, hakiki bir komünist olduğumu gösterdim. O, bunun üzerine beni yumruklamağa baş bü. ladı. Azgın bir boğa gibi, tün koridorları çınlatarak ğürdüm, durdum. Bu, Lituania- da semeresini gördüğüm — bir metoddu. Fakat bu mukavemet, herifi bana düşman yapmıştı.. Sıhhatimin - bozukluğuna rağ - Men, sekiz yıl hapise mahküm edilip tahşit kampına gönderil- dim. Burma'da geçirdiğim do - kuz aylık mahkümiyet hayatımı 'sana ilerde anlatırım... - Bura- da karşılaşmamız, ne iyi bir te- sadüif eseri oldu! Bizi, hiç kim- senin anlamadığının farkında mısın? Biz yabancı komünistle- rin, sanki kendimize has apay- v bir dilimiz var. Bak, ikimiz, ne çabuk anlaştık! Şu muhak - kak ki biz, dünyayı bolşevikle- Tin gözlerile görmüyoruz... Ku- lübeye dönmeden önce, gel bir sisxaa daha içdiim! Seaf ati ce çağırabilir. Tei aa kı biliyorum.. — İyi şarkı söyler misin? — Evet ama bugün fazla toz yuttuğum için — sesim kısıldı. Fakat yarın, tarlada, sana en güzel şarkılarımı dinleteceğim. Güneş, ufukta ağır ağır batı- yordu. Nöbetçiler, bizi sıraya koydular, Borisle yanyana yü - Tümeğe başladık. Onun süzgün, me? Değil mi ki ben, her gün 'Borisle bulasacak. ve onun içli Şarkılarını dinliyecektim! Cehennemde başlıyan aşk! Disiplin bölgesinde, Borisle birlikte geçirdiğim son iki ayı Şöşünürken, uzun mesat gün- lerini, açlığı, geceleyin tahta- lmnılır ve bitlerle yaptığım çetin mücadele saatlerini hatır- hiyamıyorum, (Devamı var) Pastörize süt merkezleri Şehir Meclisinden bir zat uçakla Hollanda ve İsviçreye hareket etti Hollanda, İsviçre ve yerli sermaye darların iştirükile, İstanbulda, Be- yoğlunda ve Alemdağında olmak ü- 'xere Üç pastörine süt merkesi kuru- acaktar. - Şehir Meclisi - Azasından Mumis Tekinalp, Hollanda ve İsviç- Te sermayedarlarını teşvik için, dün uçakla İsviçreye gitmiştir. Diğer taraftan Suphi Özkurt adın Naney üniversitesinde etmiş Bir süt —mütehassımı, belediye iktiaat müdürü ile süt meselesini ve yapılacak işleri görüş- müştür. Yeni Adli yıl bugün açılacak Ankara başlayacak ölan yeni adit yıl, An- kara Üniversitesi Hukuk Fakülte sinde Yargıtdy başkanı Halil Özyü Tük tarafından saat 11 de verile- cek olam bir nutukla açılacaktır. Bu toplanıtıya katılacak olanlara davetiyeleri gönderilmiştir. Yargı- tay başkanının nutkuna — ehemmi. yet atfedilmektedir, Adliyenin yaz tatıli dün bitti Bir buçak aydanberi devam eden adliye yaz tatili dün akşam sona er miştir. Adliye daireleri bu sabahtan itibaren normal mesailerine başlıya caklardır. Adliyemize yeni çalışma süresinde başarılar dileriz. Yüksek Ticarette imtihan günleri Yüksek Ekonomi ve ticaret oku - lunda güz devresi imtihanlarına 15 Eylülde başlanacaktır. Sözlü imti- hanlar, 26 Eylülden 26 Ekime kadar devam edecektir. Namzet talebe ka: 'dı da 15 Eylülde başlıyacaktır. Tophanedeki meydan kavgasını yapanlar İki gece evvel Tophanede vukubu- lan hâdisede sanık götülen Yaşar Demirsezer, Mustafa Çakır, — Meh> met Durmaz, Ali Riza Türeyen, Sa- lih Manav, Bürhan Cancı, Nasri Ö- zentoy, Reşit Dırago, , Murat Tümer ve Ki a dün adliyeye sevkedilmişler, ikin ci sulh cezada sorgularımı müteakip 'tevkif edilerek ceza evine gönderil- mişlerdir. Ingiliz filosu İzmire bareket etti Dört gündenberi limanırızda bulu nan İngiliz filosu dün sabah saat 6 da İzmire mütevecciben lümanımız- dan ayrılmıştır. Kadıköy araba vapuru seleri Yeni ihdas edilecek 'araba vapuru seferleri için Kadıköyünde yapılmak 'ta olan iskelenin inşası bir kaç gü- no Kadar sona erecektir. Seferlere kış tarifesile başlanılacaktır. Hür Yugoslav bayramı Yugoslav eski kralı İkinci Piyer doğum yıldönümü münasebetile gün şehrimizdeki hür Yugoslavlar bayram yapacaktır. Sabahleyin Top hanedeki Saint Andre kilisesinde ru- hani âyin yapılacak ve akşam üzeri 'eski konsolosun evinde basın toplan- tası tertiplenecektir. Çeklerin alacağı malların tespiti Çekoslovakyadan iki yüz milyon kronluk mal ithali yapılacağı yazıl- mışta. Çekler de buna mukabil bi den alacaklarını tesbit etmektedir- ler. Mintaka ticaret müdürlüğü, tah sisin tamamen kapatılıp kapatılamı- yacağını şimdiden kestiremediğinden Çeklere verilecek mallarda ona uyan bir hareket görülecektir. YENİ Guzel San'at B SABAH ahisi 6 EYLÜL vAD lerı Hind danslarının menşei ve gelışmesı ügün, caki — klâsik — Hintj dansları, memlekotin yap * miş olduğu yeni hamleye uygun o- Jarak, — gündengüne — elâka toplür makta vo gelişmektedir. Vakıa, ye- ni şekli altında eski — danalardan farklı bir dans ortaya çıkıyorsa da, tarihi olan ritmi, san'atı ve bara - kütıman ifade ettiği münü ehemmi - yetini zerre kadar kaybetmiş do dir. An'anevi bütün teknik o1 dir. Himt danslarının menşai, asırlara kadar dayanmaktadır. tk deniliyor ki, Hint dansı, mi çok eski Hat- dik devirlere, yani ilâhların alelâdo faniler arasında gezdiği devirlere dü- Şanmaktadır. Tabintile meaşcini -i - lâhlardan alan bir dans, ilâhi —bir San'at çekline girmiştir. Bu mitolo- İlk menşe istinat eden danslar h kıtda şöyle bir hikâye bile anlatı- Yorlar: «Yaratan ilâh, — Brahma, dans san'atını. Bharata — iamindeki evliyaya izah etmiş. Bharata, bu il- hamla Hint danslarının en eskisi o- lan Natya Shastrayı canlandırmış ve böşlece Bharata'ya şimdi dana, ve müzik ovliyası nazarile bakılmakta Lord Siva ise, dünyaya ( lâhi dansı tanıtmakla ona da ilk ilâht dansör denilmiş.» Bu dansın mistik mânasına ge- Jince; -ki bir çok şekilde tevil edil- mektedir. Lord Siva istihale devre- Bindeki faaliyetleri temsil etmekte - dir. Dünyanın yaratılması, dünya - 'nan muhafazası yeniden doğmak üze- re dünyanın mahvolması ve nihayet insanlığın doğum çemberinden kur- tulması Siva'nın bu kozmik dansı, Man; lar kâr haddini istemiyorlar HİzerE cemiyeti, — Belediyeye taşlarına. kon - aldırılmasını is- Manavlar müracaat ederek, muş kâr haddinin temiştir. Manavlar, bu teklifi, satış yapmak gayesile ileri sürmüş- lerdir. — Fakat belediyede ilgili bir zat: <Onları ucuz satmaktan mene- den bir talimatname yoktur> demiş- tir. £ vi | KISA HABERLER | V 4 * Belediye ve özel idarenin 2 ay- hk muvakkat bütçesi — hazırlanmış- tır. Bütçe 5 milyon 200 bin liradır. daha ucuza * Eyüp Halkevi Başkanlığından : Evimiz Biçki - Dikiş, Fransızca, Almanca, İngilizce, müzik ve muha- kay- inci kur'e öğrene kayıtlarının yenilenmesine 15 eylül 949 tarihinden itibaren başlanacak- tar. Bu öğretim yılı başında yenidem nakış ve moda kursu da açılacağın- dan bu kura gerek biçki - dikiş ku- kurumumuzdan evvelce mezun olan lar ve gerekse hariçten isteyenler de vam edebileceklerdir. XC. H. P. Şişli morkez ocağı baş- kanlığından Partimiz işlerine ait bir hususun ülmesi icap etmiştir. Yalınız zda kayıtlı - üyelerimizin 10 ocağıı eylül cumartesi günü saat 17 de be- hemehal ocak merkezine teşrifleri ri- ça olunur. * Kadıköyde inşa edilmekte olan araba vapuru iskelesi Eylül ayı ni- tamamlanacak ve Ekim ibaren işletmeye açılacak- hayetinde * Devlet Denizyolları şehir sefer lerinde 1 Ekimden itibaren yeni kış tarifesi tatbik edilecektir. bu ayın ür. * İtalyan mektep gemi 18 inde limanımıza gelecel * Üsküdar Mithat paşa mektebi öğrencileri tarafından bir Sene zar- fında hazırlanmış ve hepsi birer sa- nat eseri olan Bebe elbise ve iç ça- maşırlarile, mevsimlik şapkaları 0- kul binasında satışa çıkarılmıştır. C Kİ | Hınd Basınından | tahripde yaratmayı sembolise etme- Si ve Ban'atı dinle — mezcetmesi ve hakikatı güzelliğe karıştarmamı Hint dans kültürünün sembolü haline gel- miştir. Bharata, danâı bir trete halinde ele alarak sistematik bir işaretler silailesi haline sokmuş ve haraket - ler alfabesi — yapmıştır. — Buna da &mudras> ismi verilmiştir. El haro Ketlerine ilâveten, ifadenin — daha mütekâmil bir şekil almam için y Mmimikleri için de hareketler düşün- müp ve buna da cabhinayas demiş- tir. Bazı dansların yanlıs kadınlar tarafından mükemmel bir şekilde ya pilabileceğinin farkına vavan Bhara- Bharata-Natya'yı — yaratmış * Bu dans bugün, Güney Hindis- tan dansı veya Bharata-Nâtya diye ta tır. tanınır. Bharata'ya nazaran bu dan- sın 13 bap hareketi vardır. 40 nevi bakış, 7 kaş harakati ve 37 el hare- keti. Bütün hareketler birbirine uy- durularak 0 jest ihdas et- mek mümkün: Hink danslarının osaa — mihrakını din teşkil etmektedir. Hint mabet- lerinde, oyma veya fresko halinde seriler halinde bir çok dans şekille- rine rastlanmaktadır. Mahablımrata ve Ramayana göbi Hint menkibeleri ile dini edebiyat ve kahramanlık ef- saneleri ile romanslar, dansörler i- çin birer ilham kaynağı teşkil etmiş tir. Bu dini osnan müsteniden, Hin- distandaki mabetlerle dinf mücssete- lor bu san'atın birer beşiği — halini almıştır. Dansın tam tekâmül etmiş — bir san'at olduğuna dair şahitler, Ma-| henejo-daro'da yapılan kazılarda bi lunan ve bronzdan yapılmış olan bir dansözün heykelidir. Bunun İsadan önce 3000 senesinde yapılmış oldu- Ku tesbit edilmiştir. Kadim Mısır ve Yunanistan mabetlerinde oldu - ğu gibi, Güney Hindistan mabetle - rinde de, dansözler vardı. Bunlara Devadasis derler. Bu kadınlar, ma- betlerde dans etimek suzetile, hayat- larını mabetlere vakfederlerdi, Ma- bet dansları, hiç şüphesiz, Bharata- Natya dansına gat'i bir teknik te- min etmiştir. Bu bususta yazılmış çlan en eski esere Nandikeshavara derler Xi, manası «Hareket ve jes ler aynasır demektir. Bu eserin sadan evvel 200 üncü yüz yılda ya - sildığı tahmin edilmektedir. Bu te- ser, her düşünce ve hisse mukabil bir bareket yaratan Güney dehası: 'na atfedilmektedir. Tarih kayıtlarına bakılacak olur - #a, Güney Hindiğtandaki Chola Kı- Tallarının — Bharata-Natya dansını - İsadan evvel 600 üncü yüz yılda - teşvik ile, kendi Ülkelerinde oynat- tıkları görülür. Kısa bir zaman zarfında, Bhara- ta-Natya, klâsak olgunluğa erişmi; ve her artist, beykeltraş veya şair onun heyecaninı hissetmoğe " başla - mıştır. Buna muvazi olarak da halk dansları tekâmül ediyordu. Bu-dans- lar da mühtelif fostivallerde oyna - mırdıi Ayni şekilde eski olan ve geçmiş asırlara dayanan bir diğer dans da <Kathakali> dansıdır. Bharata-Nat- ya, nasıl kadınlar için idise, Kath de, jestlerdeki sertlik ve hare- ketlerdeki çeviklikten erkek dansı dır. Bu danstaki harekât daha ziya- de erkeklere has olan sert harekâtı iltizsn ettirmektedir. Bu dansın da menşei Güney Hindistandaki Mala - bar'dandır. Büyük ölçüde mimik, dans ve dramı ihtiva eden bu san'- at, daha ziyado dilsiz bir kimsenin el, yüz ve kaş hareketlerile ifadei Barlas geldi Devlet Bakanı ve Dişişleri Bakan vekili Cemil Sait Barlas dün sabah Ankaradan şehrimize gelmiştir. Şehir hattı kış tarifesi Şehir hatları işletmesi müdürlüğü kış tarifesini hazırlamıştır. Önümüz deki kış ayları için hazırlanan bu tarifenin tatbikino bir Bldm tarihin- den itibaren başlamlacaktır. meram etmesine benzetilebilir. Z. fet, ritim, ahonk ve musiki usulü hep birden bu dansta mezcettirilm bir baldedir. Harekâtı hemen he men atandardize edilmiş olan — bu | danata, makyaj ve — kostümler çok karışıktır. karın baleleri daha ziyado hayattar alman vakıalardır. Bunlarda aiya - #et, iktisadi bayat, ve sosyal hayat temleri göze, çarpmaktadır. Meşhur Hint Şairi Rabindranath Tagore, Şantinikotan isimli bale şi- iri eserinde ba bir bale yaratmak teşebbüsünde bulun- muştur. Fakat bu noktada da orta- ya, modern bir sahne ihtiyacı çık- mıştır. Hindistanın dünyaca meşhur dansör ve dansözleri olduğunu söy- Bu dana ta oszasını dinden almak- | lersem herhalde bayret uyandırımış tadır. Onun içindir ki, haylico — bir | « olmam kannatind im. Dünyaca ta- aman için bu dansın hakiki üstad- | nınmış dansör ve dansözler yunlar - lart pek mahdüt kimselerdi dir Güney'de gelişmekte olan danslar | Menaka, — Berlin — Milletlerorası mimik, müzik, germfot ve barekâtı birbirina mescederken, Kuzeyde yak pılan danslar #ndece ritmik dana lar halindo yapılmakta idi. Hareket ve jestler senfonfsi tesmiye edilebi- len «Kathafeo dansı Kuzey'de Pen - | Dans Festivalinde inciliği kazan - mıştır. Bayan Rüki Arundale Bbharata-Natya dansının üstadıdır ve bu dansı öğreten bir mektep açımış- tır, Misa Tara Choudlry, tanınmış klâ iab ve Birleşmiş Eyaletlerde — ahp | sik danslar üntadı sayılmaktadır. Av yürümüştü. Zamanlarda bu — dans| rupada ilk turnesini yaptığından ber Kuzeyin klâsik dansı halini almış -| ridir Uday Şankar, Hint Balesinin tır. yaratıcımı olarak tanınmıştır. Bus Aslına bakılıran Kathak dansı da-|'nu takiben de Mayıs ayında İstan- ha ziyado ritim dansıdır. Bunda i-| bula gelen Rtam Gopal ve balesi, se diğer danslardan farklı olarak i-| gerek Avrupa ve gerekse Amerika - fade daha ziyade ayak harekâtı ile| da Klüsik Hint Danslarını daha de y Jana, olgunluğunu, da- ha doğrusu Klâsik olgunluğunu meş hur Gupta Hanedanı zamanında id- rük etmiştir. (İsadan evvel 6 ıncı ilâ 4 üncü asırlarda). Bu devreye, tarih- | çiler Hindistanın Altın Devri demini verirler. devrelere rağmen Hindistanın |mahiyetini hiç bir zaman kaybet - Ayni devre zarfını doğusunda da Doğu Hindistan Dev- | leti Manipur'da, lirik dansların en | mükemmeli addedilen Manipuri dan- sı gelişmekte idi. Bu dansın men; Manipur devleti olduğu için, yerine izafeten bu dansa Manipuri denil - di. Bu klasik danslar bütün asırlar boyunca zaman zaman ön plâna geç- miş ve uzun bir zaman bu yerini muhafaza etmiştir. Mahaza kaydet- meden geçmiyeceğim bir nokta var- sa o da, bu dansların komşu mem- leketlere de sirayet ederek yayıl masıdır. Meselâ, Siam, Çin ve sair komşu memleketlerde bugün bile es- ki klâsik Hint danslarının mahalli ahenge uydurularak oynandığını gö- İslâmiyetin yayılması ve Hindista- | na da girmesi üzerine heykeltraşi ve Mimari alıp yürümüş ve baylice bir zaman için klâsik Hint dansları u- nutulmuş gibi geri plânda-kalmıştır. Mamafih sişasi esaret altında oldu> ğu halde Hindistanda klâsik dans Prenslerin saraylarında ve balk arar, sında ilibarisi kaybetmemişti. Memleketin bir tarafından öteki tarafına kadar siyasi uyanış devre- sinde, yerli bütün san'atlar — gil dans da uyanmağa başlamış, san'at lar yeni bir devreye girmeğe — baş- damış--ve klâşik- Hint Dansları da lâyık oldukları yeri yeniden işgale başlamıştır. Hindistanda, rönesans | devri başlamış ve 1930 senelerinde de klâsik Hint dansı tamamile orta> ya çıkmıştır. Fakat bu defa zama- na uygün olabilmesi için' yeni bir kisveyo girerek balo şeklini almış ve karak bancı memleketlerin meşhur sah- nelerinde kendini göstermeğe başla - mıştır. Hint balesini Batı balesi ile karış- tırmamak lâzamdır. — Hattâ onunla mukayese yapmak için arasın- da bir muvazi bile çizilemez. Mahaza, Hindistanın klâsik dans üstadı olarak amlan Uday Şankar, batı balesini de etüd etmiş olduğun dan, Klasik Hint dansının batılılı rın da zevkle seyrederek anlayabil meleri için Hint balesini yavaş ya- vaş o yola sokmaktadır. Uday Şan- Mal beyannameleri Mal — beyannamelerini — doldurma müddeti, 16 Eylülde sona ermekte- dir. İçişleri Bakanlığına bağlı daire- çalışan memurlar, beyanname- | B6! lerini vilâyete vermektedirler. Amerikan işçi bayramı Yaza veda geleneğine göre terlip- lenen Amerika İşçi Bayramı müna- sebetile dün şehrimizdeki Amerikan müesseseleri kapanmış ve Amerikan kolonisi günü kırlarda geçirmiştir. memleket budutları dışına BUYUK AŞK ROMANI Yazan: SERVER BEDI Zafir ayağa kalktı: — Görüyoruma ki, dedi, konu- gabileceğimiz bir mesele kal- zmadı, Müsaadenizle, gideyim. Nejat da ayağa kalktı ve cl- lerini ileri doğru uzatarak: — Hayır, dedi, rica ederim, yanlış anlamayınız. Bilâkis ben aha esaslı konuşmak arzusun- dayım. Oturunuz rica ederim. Zafir oturdu. Nejat da oturarak dedi ki: — Ben de bu kadının yüzün- den buhran safhasına girdim. Siz gelmeden evvel şaşkın bir halde idim, Benim vaziyetim si- zinkinden daha fena, daha ka- Tışık, Siz nihayet bir Vildan meselesi karşısındasınız. Bu, nihayet bir tek meseledir. Dah olmazsa, düşündüğünüz gibi bir kurgunla halledilir. Fakat bi nim için öyle değil. Arada ba: ka bir kadın daha var: Bir kız var, Selmin,. Vildanın kızı.., tanıyor musunuz? — Tabii, Çok cici bir kızdır. — İşte Vildan beni ondan a- yırmak istiyor. YaZtfir hayret etmedi ve dedi — Böyle bir geyi tahmin edi- yordum. Kulağıma da bir şey« ler çalınmıştı. Emin olunuz ki, Vildan sağ kaldıkça, siz bu kız. la evlenemezsiniz, — Ne yapabilir? — Bvlenemezsiniz, Her şeyi yapar. — Kız hasta, Vildan - daha fazla ileri gidebilir mi? — Hasta olduğunu - biliyo- Tum, Vildan onu öldürmek için ne mümkünse yapar, — Fakat bu kadında ze kadar analık hissi yok mud — Böyle düşünmeyin. Bütün bunlar normal insanlar için düşünülecek şeylerdir. Vildan karkamarışık bir kadındır, Her kesten fazla merhametli ve her kesten fazla zalim olduğu a0 lar vardır, Fakat her şeyden evvel hayallerinin ve sabit fi- kirlerinin esiridir. Onlardan kurtulamaz, Bir de, Nejat bey, No. 92 - ya bilmiyorsunuz, yahut unu- tuyorsunuz: Selmin, Vildanıa kızı değildir; ve bu çocuk, bel- ki de, Vildanın bütün gayri ta- bit hallerinin sebeplerinden bi- ridir. Vildan onu hem Bsever, hemde ona büyük bir kin bese ler, Yalnız sizin hayatınız de- ğil, onun hayatı da tehlikeda- dir, Zafir başını yukarı doğru a- tarak canlandı: — Düşününüz ki, dedi, bu kadın Mithatı öldürmeğe teşeb- büs etmiştir. Onda bir cina, meyli var, Kriminoloji bakımın dan tetkike muhtaçtır. Bir kur- ban arıyor o. Bir veya birkay kurban, Belki size o bir aktrıs gibi görünüyor. Değil, emin o- lunuz ki tehlikeli bir mahlük- tur o.. Nejat düşünceli başını hafif hafif sallıyarak: — Tabil, dedi, biliyorum, ın- kâr etmiyorum. — Fakat niçin kabul etmiyor sunuz, ki bu tehlike, ancak, Vil- danla beraber ortadan kalka» bilir. — Siz bu kârarı uzun — dü- güncelerden sonra Verdiniz, de- Bil mi? — Evet, sabahlara kadar u- yumiyarak ve düğünerek, — Biırakinız, birâz da ben dü- güneyim, Size red cevabı vermiş Geğilim. Birkaç gün düşüneyim. — Hay hay.. Fakat ben baş- ka şeylerden korkarım. Nejat bağırdı: — Hayır, hayır,. — Asla!... Konuştuklarımızı benden bağ- ka hiç kimse bilmiyecek. — Vildan bunları öğrenirse partiyi ebediyen kaybederiz. — Çocuk değilim, Zafir bey! Zafir kalkmak için davrazı- di — Pekâlâ, dedi, ben gideyim, sizi yakında yine ziyaret ede- rim. İsterseniz dışarıda bir yer de görüşürüz. — Biraz daha oturunuz. Si- ze vaziyetimi açıklamak İste- rim. Nejat, Selmin meselesinin son safhalarını bütün teferrda» tiyle anlattı. Zafir onu dikkat- le dinliyordu. Sonunda dedi ki: — İyi ki bunu bana anlattı niz. — Evet. Siz gelmeden ben bir tereddüt ve buhran içindey- dim. Benim yerimde olsaydınız ne yapardınız? — Ne yapmak istediğimi bi- Jiyorsunuz. — Hayır, hayır.. O zamana kadar ne yapardınız? Yarın ben öğle yemeğini Selminlerde yedikten sonra akşama- yalıya gideceğim. Yarın Selmini dok- tora götürmem lâzım, Götüre- yim mi? Vildanı bir müduet Oyalayım mı? Yoksa şimdidea isyan mı edeyim? Çünkü.. Rol yapmağa da gönlüm yok. Sel- mia her şeyi hissediyor. — Selmini doktora götürme- yiniz. Fakat Vildana yarın ak- şam gidiniz, kızın her şeyi his- settiğini ve doktora gitmek is- temediğini söyleyiniz. — Bu çok güzel! Bir taşla iki kuş — Evet. Böylece, Selmini şüp heye düşürmeden Vildanı oya- lamış ve vakit kazanmış olur- sunuz. Doğru, Teşekkür ederim. Zafir kalktı. Nejat kapıya doğru giderken dedi ki: — Sizinle yarın değil, öbür gün buluşalım. Buraya geliniz, ziyanı yok. İsterseniz öğle ye- meğini beraber yiyelim. — Hayır, ben öğleden sonra, üçe doğru gelirim. — Beklerim, Zafir gittikten sonra Nejat bir ferahlık duydu. Salona dön- dü. Biraz evvel öğrendiği gey- lerin hayreti içinde, heykel gi- bi katılaşmış, kımıldamıyor ve Vildanın ikl kigiye birden ayni oyunu maharetle oynamasında- ki ustalığa şaşıyordu. Fakat ikisinin ittifakı Vildanın mad- deten değilse bile manen ölümü demekti. Canlandı ve ellerini oğuştur- du. Şimdi bütün bu macera o2u korkutmaktan ziyade eğlendir- meğe başlamıştı. XI Ertesi'gün Kadiköyüne neş: li gitti. Fakat onu Selmin de-| Bil, Bedriye hanım karşılamıştı. Alt katta küçük bir salona Birdil v. Kadın, ona hatırını - sordük- tan ve sigara ikram ettikten sonra dedi ki — Selmin biraz sonra gele- cek. Sizi karşılıyamadı. Affe- dersiniz, Çünkü ben sizinle bi- Taz konuşmak istiyorum, Nejat biraz şaşırarak: — Estâğfurullah, dedi, buyu- runuz. Bedriye hanım doğruldu ve önüne bakarak dedi ki: — Selmin dün gece uyuma- dı gibi bir şey. Çok ağladı. Ge- ce yarısından sonra ona ıhla- mur içirdim, ilâç verdim, yine uyuyamadı. Dünkü haliniz o- na çok dokunmuş.. Annesi- nin yine araya girdiğini his- setmiş. Ben de ayni fikirdeyim beyefendi. Rica ederim, açık ko tole guoğlu, dün — Ankaradan gelmiştir. sonra Taksim ve Beyoğlu liselerini gezmiştir. Bakan, bugün saat 16 da Milli E; cilerle bir basın toplantısı yaparak dan davet edilen Vilcenzo Tarfi tağıtmıştır. Şimdiki dünalarda, mü - 'N ziyade, yazılan tanınmış e- serler de Bale ile temsil edilmej başlanmıştır. Bunda da takip edilen gaye, balkın san'atını halka tanıt - maktır. Hint Danaları, geçirdiği istihaleli dini ve kültürel momiştir. --.-——-——....-... Milli Eğitim bakanı tetkikler yapıyor e Ş Milli Eğitim Bakanı Tahsin Ban- Banguoğlu, dün öğleden im müdürlüğünde gazete- Şüra tarafından alınan kararlar et- rafında izahatta bulunacaktır. ea Eskrım Antrenörü Eskrizi antrenörü olarak İtalya 'no dün öğleden sonra İngiliz hava, yolları uçağile şehrimize - gelmiş- tir. Âkdeniz atletizm. birincilikleri Akdeniz atletizm. birinciliklerine iştirâk edecek olan altı kişilik İ- talyan ekibi, Sinyor Massinin Baş, kanliğında çarşamba akşamı hava yolu ile şehrimize gelecektir. İtalyan ekibi gu atletlerden mü- teşekkildir: 1 — Consolini, olimpiyad — disk şampiyonu, 2 — Profeti, gülleci, 3 — Albanese, 110 engelli yüksek atlayıcı, 4 — Siddi, 400 metreci, 5 — Taddla, çekiçci, 6 — Fragassi, 800 metreci, o Yeni motörlü vapurlarda ve) arızalar Denizyolları umum müdürlü- gü yapılan tenkitlere cevap veriyor Yeni alınan — vapurlar hakkında son günlerde — yapılan — tefsirlere dair, Denizyollarından salâhiyetli bir-sat şunları söylemiştir: «— Yeni almış olduğumuz gemi- ler hakkında — söylenenlerin hemen hepsi uydurmadır. - Gerçi €Trabzon> ve — «Giresun> rinde bamı ufak tefek ünza- lar olmuştur. Fakat bunlar - tabil hallerdir. Çünkü gemiler Amerika- dan buraya kadar uzun bir mesafe- yi katettiler, Her geminin 10 bin mil süratten sonra bir revizyona tâ- bi tutulması gerekir. Bi bu gemile- zi Bazı imkânsızlıklardan — dolayı revizyona alamadık. Tabi, zamanla revizyona da alacağıs ve lürumlu görülen ufük tefek tâmir ameliyole- rini de yapacağız. Bu gemilerin tek- nesi harpten 'sonra yapılan gemile- rin teknesinden daha. sağlamıdır. Bu nü katiyetle söyliyebilirim. —Esasen bu genilerin hepsi geçenlerde Baka> nin da söylediği gibi teknisyenler ta rafından esaslı bir şekilde tetkik e- dilmektedir. <Kars> ve «Malatyu> motörlü ge- amız zaman buna ürızalar yaptı, fakat zaman- la düzeldi. Bugün bu gemiler 7 ay- dır deniz üzerinde seyir halinde bu- hunmakta ve hiç bir ârıza yapma- maktadırlar. Yeni gemilerimizin de zamanla normal bir duruma girecek leri muhakkaktır. Sonra bir gemi- nin rötorla gelmesi ârıza yapmasın- dan ileri gelmez, bunun daha siya- de su akıntı ve cereyanlarından ol- duğu muhakkaktır. Gemilerin çürü e çıkarılacağına dair çıkan haber leri kat'i olarak tekzip ederim.> aiz Derya kaptanın dün gazeto- izde çıkan bu gemiler hakkındaki açıklamasına da bu sat gunları söy- lemiştir: «— Bu hususta bir şey söyliyemi> yeceğim, daha — salühiyetli olan u- mum müdürün cevap vermesi lâzım gelir. Herkes kanaatini söyliyebilir. Esasen Aziz kaptanın yaptığı açıke lamadan malümatım yoktur.> Ankaraya dönen Bakanlar Ankara: 5 ÇALA.) — Adalet Ba- nuşalım, Bakınız, size rica edi- yor ve goruyorum: (Devamı Var) öğrenimden başlayarak en Ünlversite öğrenimine kadar Türki yede movcut sivil, askeri, resmi, ö- kanı Fuat Sirmen ve Ticaret ve E- konomi Bakanı Vedat Dicleli bu sa Okul ve meslek kılavuzu... Yirmi Üç sene evvel Paris'e gitti- ülm zaman oradaki yüksek okullar hakkında bilgi edinmek için — kapı 'kapı dolaşacağımı sanmıştım. Ve bu endişemi bir arkadaşıma açmıştım.. © bana demişti kiz — O kadar zahmete katlanmak bizim. momleketimize — mahsus gibi- dir. Burada asla yorulmayacaksın.s. Çünkü değli yalnız Paris'teki bütüm Fransa'dakl yüksek okullar hakkın- da tam bilgi veren bir çok — osarlar vardır; onlardan birini alırsın, okur- sun ve oturduğun yerde her şeyi Öğ- renlrain 1 Heman o gün bir kitapçıya git - tik ve mühim sayılmayacak bir. bo- del karşılığında koca bir olit eser aklım; İşimi kolayca başardım. Kitabi. okurkan z — Niçin bizde de böyle bir orar yok? Diye esef Cediyordum. Aradan u - zun yillar geçti. 1936 inde e- tanbul Mülli Eğitim Müdürlüğü «İs tanbul okulları: kilâvuzür diye bir büroşür yayınladı. Faydalı bir eser- diş fakat özel bir mahiyet taşıyor - dü, ŞUMUL sahası dardı, bilgiler ok- sikti. Geçenlerde <Okul ve Meslek Kilâ- vuzu> adı altında basılmış 182 sahi- fel kitapta bütün Türkiyedeki kültür, eğitim ve mesleki tahsli karulları 'nin heplsi hakkında tam bilgi etdu. kunu gördüm. Büzel bir eser elime geçti. Bu Şile Mal Müdürü Hilmi Yücelen tarafından, bir sene çalışmak süre- 'tile moydana getirilen bu kifap silk yüksok yabancı, azınlık, kız, erkek y 'tılı gündüzlü, bütün okul ve kurum- Jarın bugünkü statülerine göre Har leri İle kayıt, kabul ve esnasında İstenilen belgelerin şekil ve örnek derini, mecburi hizmet sürelerinı, me- zunlara sağlanan hak ve menfaat - lerin mahiyetlerini, velhasıl bu men zu altında her türlü bilgileri ihtiva edecek şekilde hazırlanmıştır Tahsil çağında olup — kenditerine meslek seçmek durumunda olanla - sebepler altında lâyıkı veçhile bir iş sahibi olamamış bulu- nanların ve henüz hayata atılma ça- gındaki gençlerin bilhassa başvura: cakları bu kılâvuz, önların ve an- nelerile babalarının yahut völileri » nin her türlü merak ve endişeleri - ni bertaraf edecok mahiyetteriir.» «Dış memleketlerde bulunan bir Çok irktaşlarımızla Türk kültürüne özel bir ilgi gösteren yabancı mem- deket gençlerinin, memleketimizdekl yüksek tahsil kurumlarına dair ge- Tek teşkilât ve gerek Itisas bakı - mından mühtaç - bulundükları her türlü bilgileri veren öremli ve esas- 1 bir kılâvuzdur.> İleri memleketlerde her — okumuş ve yazmış âdam, yüksek ustev—is- hibi olmasa bile, kendi işine ve mes- değinc dalr fikirlerini, — tecrübeterini yazabilecek derecede — muharrirdir Halbuki bizde, eser vermek şöyle dursun, tarihi aydınlatacak derece - de pek değerli hâtıralara mâlik ol - dukları halde bunları yazabilen dev- let adamı bile parmakla gösteritecek kadar azdır. Görülüyorki, bizde de İlert memle- ketler derecesine yaklaşma bakımın. dan ümit verici belirtiler başlamış- r. Şile mal müdürü Hitmi Yücel - en'in bu eseri işte o belirtilerden birldir. Bu / çalışkan ve kabiliyet yurddaşımızı Gandan tebrik ederim. Kadircan KAFLI Belediyede taşınma Belediyenin Beyoğlundaki teşkilâ- tı, ay başına kadar Çenberlitaştaki binalara nakledilecektir. Buna se- bep, bina sahibinin, binayı tahliye hususunda - belediye — başkanlığına gönderdiği protestonamedir. Öğrendiğimize göre, belediye Fen ve İmâr işleri müdürlükleri, Çenber litaştaki binaya nakledilecektir. Bu binadaki, reis muarvinliği, İktisat ve Teftiş İşleri müdürlükleri Esnat O- dasına; evrak ve lovazım müdürlük leri merkez binaya, zat işleri müdür lüğü Beyazıt nabiye müdürlüğü bina Sına; mesarlıklar müdürlüğü de Kumkapı tahsil şabesi binasına nak ledilecektir. Millet Partısınin Göztepe ocağının dünkü toplantısı Millet Partisihin Göztepe ocağın 'da dün saat 17 de bir toplantı ya pilmiş, Ahmet Tahtakılıç ve Fuat “Arna tarafından yapılan kontuşm ları kalabalık bir. Pactili kütlesi alâka ile dinlemiştir Nazıllının murturuşu Nazilli $ ÇALAL — Nazıllnin kurtuluş - bayramı münaseoc'ila bugün binlerce Nazillilin'n işiirisi ile Cumhuriyet Alanında büyuk tören yapılmıştır. Büyük Atatürk saygı ile anılmış ve ordumuza şe- hir adına minnet ve tâzim telgraf ları çekilmiştir. Ulaştırma Bakanı ve Sadi Irmak'ın tetkikleri Konya, 5 (Telefonla) — Ulaşe tırma Bakanı Dr. Kemal Satır, Devlet Demiryolları Genel Müdü- Tü ile beraber bu sabah şehrimis ze gelmiştir. Bakan, Devlet — Demiryolları müstahdemleriyle yaptığı — bir konuşmada, kendilerinin reyleri- ni kanaatlerine göre vermekte tamamen serbest olduklarını söy lemiştir. Akşehir, 5 (Telefonla) — Mil letvekillerinden ve C.H.P, müfet- tişlerinden Dr. Sadi Trmak bu- gün kasabamıza gelerek Hal vinde bir konuşma yapınış. seçim lerde adli mürakabeye kendisi- bahıki trenle Ankaraya dönmüşlere dir. nin de taraftar olduğunu söyle- miştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: