| Önümüzdeki sezonda bir çok yeni filmini seyredeceğimiz yeşil gözlü güzel yıldız. Gall Russell..ca Holivut'ta yalnız film ticareti yapılmaz! Kırk, elli dolar mukabilinde (bir) Ingrid Bergman, Veronika Lake veya Linda Darnell'e sahip (!) olunabilir Sinemacılık âleminin merkezi Holivut, çoğunuzun sandığı gibi bir hülyalar ülkesi değildir. Ora- da da her gün bir hayli facia vu. ku bulur. Halivut'ta intiharlar, sd kütlar ve kavgalar eksik olmaz Bu stüdyolar şehrinde bütün ga yeleri sırf para ve şöhret elde et- mek olan artistlerden mâda, ha- yatlarını gayri meşru işler göre- Tek kazanan kimseler de vardır. Aralarında, kumarhane ve e: rar tökkeleri işletenler gibi kaçak çılık veya şantajcılık yapanlar da mevcuttur. Lâkin son zamanlarda en «ve- rimli» işlerden biri de egizli fü- hüşu» dur. Meseleyi başından alarak inc lemek daha iyi olacak. Amerik: nın hemeh hemen her kasaba v gehrinde senenin muhtelif tarih rinde güzellik müsabakaları yapı- lr. Bir zamanlar Holivut'un bü- yük stüdyoları, llik müsaba- kalarının yapıldığı yerlere eyıl- diz avcıları» nı gönderir, ve bu adamlar da güzellerin arasından beğendiklerini şirketleri namına ungaje ederlerdi imn, günkü — tanınmış kadın yıldızlardan çoğu bu saye- de H gelmişlerdir. Lâkin dünya dört bir bucağından ü dınların Holivut'a akını t rine bu eyıldiz ara- tır. Va masına rağ- ni büyük stüd; n Bunlardan ı € Johnson nam di ü â n n ak tanıtmıştı. Büyük " n fazla g Johnson, t rasından zi e r Lâkin daha gimdiden muvaffak olaca Bınızı teahhüt edemiyeceğimiz |- gin bana masraflarıma mukabil yüzer dolar bir komisyon vere- ceksiniz. Yol parası da, tabii size ait ola- cak. Üst tarafını anlatmağa lüzum var mı bilmem? Johnson, kızla- rın parasını alınca sırra kadem basmıştır. Biçareler işlerinden ol dukları gibi, Holivut'a da gidin- ce cümle âlemin önünde gülünç düşmüşlerdir. Lâkin bunlardan da bedbahtla- rıi vardır. Onlar da eyıldiz a ları> (!) tarafından cavl. İngiltere'ye film çevirmeğe gide aranılan baş hususiyet, meşhur bir artiste benzemeleridir. «Yıl- dız avcısı» onlara Holivut'ta ika met edecekleri yerin adresini ve- rir. Şöhret hülyasiyle sarhoş bir vaziyette olan genç kız, Holivut'a varınca doğru elindeki adrese gi- Gittiği ev, tahmininin fevkin de lüks bir villadır. Şaşkın kek- lik, <meşhur oluncaya kadar mi- safir edileceği: Te utanarak girer. Kendisini gayet samim! bir gekilde karşılarlar, Villânın içindeki her şey ona emniyet tel- n büyük aktör Joseph Cotten. . kin edecek şekildedir. Orada ak- ranı kızlar ile tanışır. Bu birbirin den güzel kızlar da insanı şaşır- tacak derecede meşhur yıldızlara benzemektedir. Yeni arkadaşları kendisine vakitlerinin pek hoş geçtiğini, hemen her akşam bir eğlenceye dâvetli olduklarını söy- lerler, Müstakbel yıldızın (!) muh telif pozlarda fotoğrafı alınır. Fa kat bu fotoğraflar, onun zannet tiği gibi stüdyolara değil de bazı «dost>» evlerine gönderilir, Bu ev lerdeki fotoğraf albümleri, her biri meşhur bir artiste tıpa tıp benzeyen kadın ve erkek resim- leri ile doludur. Her fotoğrafın altında bir numara vardır. Haya linden çıkaramadığı artist ile f lekten bir gece çalmak isteyen her erkek veya kadın, bu evlere baş vurur. Fakat, istediğini elde etmek için buralara kadar git de lüzum yoktur evlerin telefon numarasını k yeter. Telefonu açıp: «Ba i veya 237 yi gönderin» dedikten sonra adresi vermek kâ- fidir, Çok geçmeden kapıda Ve- ronika Lake veya Van Johnson' un bir benzerini bulur Biraz yukarıda bahsettiğimiz şekilde Holivut'a yerleşen genç kızlar, ilk defa bir «sürpriz - par ti> de baştan çıkartılır, Bazan ta nınmış artist, rejisör ve stüdyo ahiplerinin de iştirak ettiği bu fahat âlemlerine giden kızlar oralarda bir angajman kopara - caklarını umarlarken bir güzel arhoş edilirler, sonra da kucak tan kucağa dolaşan birer kukla halini alırlar Tuzağa düşen kızın bu disedi pra yapacağı iki şey vardır: Ya boynunu bükerek memi d a gü Ğ H Fakat, H ağa ka n, İngrid F den istifade ederek vücutları Bu gibi ticaretleri idare eden. lerin çoğu, polisin takibinden kur tulamamış ve hapisi boylamışlar dir FANTEZI Sinema artistliğinde muvaffak olmak “ istemiyen ,, bayanlara Haftalardan beri oynamak zusiyle yanıp tutuştuğunuz fi- güran rolünü çevirmeniz için si- zi stüdyoya dâvet ettikleri za- man çağırdıkları saatte gitm yiniz. Kendi kendinize: «film liğin ne olduğu malüm; insana sabahın dokuzunda stüdyoda bu- lunmasını söylerler, sonra da öğ- leye kadar bir şey yaptırmadan bekletirler...» deyiniz, Mesleğin eşiğinde olmanıza rağmen, stüdyo ya öğle üzeri gidin; makiyajcı- 'nın odasına girin ve eğer bu zat size, yemek vakti geldiği için si- zinle meşgul — olamıyacağından bahsederse kendisine yüksek ses le teessüflerinizi bildirin, onu paylayın. Lâkin, bunlara rağmen, stüd- yodan atılmadınız ise muvaffak olmanız için baş vurulacak baş- ka çareler de vardır Meselâ, sabah akşam aynanın karşısına geçerek yüzünüzün et- rafını bir havlu ile sarın, sonra Muhtelif çehre — hareketleri ile Rita, Barbara veya Greta yı tak- lide başlayın. Alt dudağınızı 1sı- rıp, gözlerinizi baygınlaştırarak Bağ kalçanızda doğru bir nazar etın. İşte, buna bir numaralı bay gın bakış derler ki, stüdyoda hiç bir an yapmağı ihmal etmeyin! İkinci hareket: kendinizi be- ğendiğinizi belirtmek için dudal larınızı uzatın; sırrı yalnız sizcel malüm olan o çapkınca gülüş- g lerinizden birini çehrenize takı-) nin. Bu sır iki maddeden ibarettir. Madde 1 — Bu tebessüm çap-| kınca olduğu gibi, ayni zamanda| dayanılmazdır! Madde 2 — Bir diş macunu ilâl nındaki kızın gülüşünün kopyesil dir! lünce, yüksek sesle bir kaç def: — Aman ne kadar da fotojeni-gi ğim — Aman ne kadar da fotoje-f niğim! — Aman ne kadar da... Diye feryad edin. Üçüncü hareket: Nefret veg'eaj istırabı ifade eden bu hareket yaz perdede ancak büyük plânda) gösterildiğinden, siz de burun kanatlarınızdan birini şişirirkeni dudağınızın bir köşesini kaldırın. Etrafınızdakilere: “>maz Eğer istesoydim.... Rejlsörd filân bana teklifte bulundu... Şayet kendisiyle... anlıyorsunuz ya... Bende bunun Üzerine onaf aynen gunları söyledim: «Dos- tum, ben sizin zannettiklerinizdeni değilim!» Aman bir oldu, bir ol- du! Bundan sonra ayni rol içini çarna çar (burada meşhur bir) artistin ismini söylersiniz) feş-i mekânı angaje etmek zorunda kaldı! Sizi bir rejisör veya stüdyo sa> hibine takı men kendisine: — Gelecek filminizde benim i: tin emühim» bir rolünüz yok mu?| sorun ve şahsiyet sahibi ol- unuzu söyleyerek küçük rol- lerin sizi alâkadar etmediğini, Türkiyeye gelen fakat ismini iy hatırlıyamadığınız Amerikalı birf rejisörün bilhassa sol profilinizil pek enteresan bulduğunu ilâve edin. Çok geçmeden de, onu; «No- noşum» diye çağırmağa başlayın. Hiç fütürsuz, elini ve muhtıra defterini çıkararak isi minizi, adresinizi ve telefon numal ranızı (her halde telefonunuz ol- madığından — mahalle - bakkal 'nın telefon numarasını) yazın v ona, gündüzleri tenha oluşlarile nam Ssalmış, birahanelerden bi: rinde rendevu verin! Rendevuya gelmez ise sabahinfi liçünde evine telefon ederek kenif disine oldukça ağır bir lisan ile kıkışın, Stüdyoda rejisörün sandalya sından başka yere oturmayın. İşil niz olmadığı zaman kameranın) etrafında dolaşın, operatörü lâfal tutun, Rejisörün tam var kuvve tile amam>» çevriliyor!» diye bağırarak her kesi susturduğu anda kendinizi belirtmek için asi: tandan sigara veya kibrit İste- yin. Bir sahnenin çekilişi biter bitmez «doğrusu pek sönük ol du!> kabilinden beylik bir cüm- le ile fikir beyan edin. Bu sözü nüz Üzerine rejisör, size kaşları: nı çatarak bakınca, hafifçe tebe üm ederek: «Ne yapayım dos- tum, doğrusu bu sahneyi hiç mi hiç beğenmedim!» deyin. Size sıra geldiği zaman or tadan kaybolun. Veya tam filmi çekil anda plâtoya geler yüksek sesli Tünün rini tekzip e Be di sokağa çıktı, fa kat sa; 6 doğru döner, de mekten ibaret ise sizi başka za viyeden filme almaları hususun- da ukalâlık edin ” — Herkes benim sol profili- 4 Her sabah, meşhur Cou& usu-g sanaaaaANARAAMI AAA 4 4 ettikleri zaman heği 1 cebine sokuni KURRAAA MA saanunuaRRAARAAAREARAAAAAA .. W sn öğütler min cazip olduğunu söyler buki siz beni hem sağdan, de yüzümün yglnız dörtte üçünü alıyorsunuz! Kabilinde sözler sarfedin Eğer tanınmış bir yıldız ile oy nayacağınız bir sahne varsa.ken disine size ne şekilde bakması ve hitap etmesi lâzım geldiğini an- latın. Bir sahneyi berbat ettiğiniz za man, hiddetten köpüren rejisöre dönerek şunları söyleyin — Hepsi kabul... Fakat Be- naryoyu okumadım. ki ne yapa- Hal- cağımı bileyim. Ve nihayet, asistan — «Dertli Gönül>, sahne 151, birinci defa... diye bağırdıktan sonra filmi çevirmeğe başladıkla rı anda, kameraya doğru ilerli- yerek — Peki, şimdi ne yapmam lâ- tım? diye sorun. Eibetteki size tevap vereceklerdir!.. Bundan sonra arkadaşlarınıza: — Eğer istemiş olsaydım... Re jisör filân ayaklarıma kapandı, bensiz yaşayamıyacağını — söyl di... tabil kabul etmedim... her geyden üstün şerefim var, değil mi ya?... Gibi yavelerde bulunursunuz. Bob Hope ile oynadığı «Sorrowful Jones> da büyük muvaffaki- yet kazanan Lucille Ball.. * On yedi yaşında film çevirme ğe başlayan John Barrymore Junior'un parlak bir istikbale pamzet olduğu söyleniyor. Şimdi lik haftada yalnız yüz elli dolar ücret alan:genç aktör, John Bar- tymore'un Dolores Costello ile olan izdivacından dünyaya gel mişti. * Gazeteci Tex Me Crary ile evlendikten sonra san'ât hayatı- nı terkeden Jinx Falkenburg, te- levizson temsillerinde oynamağa başlamıştır. * Holivat gene — matemae. «Jeanne D'Are> ve «Halat> film- lerinin değerli operatörü Josephi Valentine, Cheviot - Hills'deki evinde bir kalb — sektesinden ölmüştür. Henüz kırk beş yaşın- da bulunan Valentine gimdiye ka dar elli küsür filmin operatörlü- ğünü yapmıştı. * Amerikan sineması san'at ve ilim akademisinin boş bulu- nan reislik makamına tanınmış senarist Charles Brackett geti: rilmiştir. © SAAT AAA AAA AAA AY KUKŞ Holivudun müstakbel [ngrıd ergmanı Marta Torren ; 4 : 4 y : 4 4 4 AAA j 4 j j j j ) 4 4 4 AAA i İsveçli Holivut, yeni simalara ihti: yacı olduğu vakit Avrupadan artist toplar im bu yıl da, İtalyan Alida Valli, Çeko: lovakyalı Florence Marly, Fran ız Micheline Presle ve Corin: ne Calvet ile Alman Hilde- garde Neff'den sonra İsveçli Marta Torren de Holivut yıl: dızları arasına katılmış bulu- ÜlmanaanaaANAARARAARARARAAARANARAAAAANARAARAAAMA'Rİ e ridir. « nuyor. Holivut'a, ( 5 rid Curle, Bergman, V Ann Borg, Signe Hasso, veca Lindfors ve Marta Tor- ren'i veren - İsveç'e dızlar beşiği demek doğr r Tahsilini Stokholm konser- yatuvarında tamamlıyan Mar ta, bundan iki yıl evvel Holi: vuta çağrılmıştı. Bir müddet, va ederken, kordelâlarda sunaaAARAAAAAAAAAAAAMAMAMMMARURMMUNM'AMARUMUAUAAR'AA'AAAA'AU'UA'A'U UA UA UA UA UKUA VKUK VU UKUK UN UN VU U VU ' A VU UK U UK UK U VU VU VU UA UA VÜK UA VU VU VU VU UA V bine dair «Sword in the deser filmi diğı baş rol ile m Yirmi iki yaşındı lunan Marta'nın ri fhavidir. Gen İ bir kaç ay önce Amerikan tea- biyetine geçmiştir.