BAYFA : £ i Genç kızın y Çeviren: Nâzım Kemal zü, kendi ipek kombinezonu ile sarılmıştı Akşam üstü saat 7 de, U. F. 'A. sinemasına gitmek istedim.. Şehir, ilk defa olarak karartıl - dığı için, sokakta el yordamile ilerliyordum. Binbir müşkülâtla ginemaya vardım ve - «Deruga dâüvası> adlı güzel bir film sey- rettim. Caddeler, kesif karanlı- Za rağmen, kalabalıktı. Merkı telâş içindeydi. Ama ben hiç korkmuyordum. Pazar, eylül 1939: Alman halkının, bir müddet- tenberi beklediği savaş, nihayet başladı. Hitler, doğu cephesin - de harbi idare ediyor. Bana ge lince, burada müthiş bir suret- te sıkılıyorum... Ruha üzgün - lük veren bir sonbahar akşamı.. Pazar, 1939 sonbahar: Goebbels'in evinde, bir öğle »yemeğine dâvetliyim. Onun bir çok artistleri elde etmeğe mu- vaffak olduğu oda, doğrusu gü- zel bir yer. Ama bu, bir yemek Salonundan ziyade, dıvarlarına kadın kokuları sinmiş bir <hal- vet» e benziyor. Goebbels'le baş başa kalıp yemek yediniz mi, Bervis yapan hizmetçilere rastla yyamazsınız. Herhalde o bu tar- Zı, sayısız maceralarına uygun bulduğu için seçmiş olmalıdır.. Goebbels, yemekte bir düğmeye basınca meselâ yuvarlak bir ma sa, döşemenin bir deliğinden ya- vaş yavaş süzülerek kaybolu yor. Bu, gerçekten pratik bir u- | Sul.. Bana dostlarımdan - bir ka dın, Goebbels'in ekseriyetle şa- rabını kendi yanında alıkoydu - Bunu ve gizli servis aksayınca, boş şişeyi, döşemenin deliğin- den aşağıya fırlattığını söyledi. Bu, pek de imkânsız birşey de- ğil. Zira onun, kendi uşakları- na zulmettiğini biliyorum. Hal- bu ki,-Goebbels, benimle başba- a- kalınca tamamile değişiyor, 've bana sanki on altı yaşında genç bir kız imişim gibi kur yap- mağa kalkıyor. Vaktile Madam Meyendorff, müşkül bir duru - mu önlemek için, kendisini dö- şemenin deliğinden aşağı atmak la onu tehdit etmişti. Ben Go- Cöbels'in yerinde olsaydım, bu- na inanmazdım! Yine Viyanalı bir kadın, kendisini çıldırasıya sevdiğini, teslim olduğu takdir- de artık bir daha peşini bıraka- mayacağını söylemek suretile Goebbels'i korkutmuştu. — Hal- bu ki, o, benimle ya çok şaka - cı, ya çok ciddi. Obersalz 1939 Nihayet Schaub ve Wer- meg, genç kızın cesedini alıp gö; türdüler, Kanlar içinde yüzen odayı, acele acele temizledik.. Şimdi gecenin saat üçüdür ve Turken'in evinde herşey uyku- da... Belki birazdan bütün ev halkı uyanacak ve her şey an- laşılacak!.. Ben şu anda bitgin bir haldeyim ve uyumağa çalı- şıyorum. Ama bütün bu olup bi 'tenlerden bana ne? Niçin ken-| dimi boş yere üzüyorum? Ah yalnız biraz uyuyabilsem! Aşa- Bida eğlence, yine devam edi- yor. Herhalde genç kızın anne- Bi, bu dakikada oynanan facia- dan habersiz, yatağında rahat rabat uyuyor! Ben zaten bun- dan çok zaman evvel, bu mace: ranın hazin bir şekilde sona ere- ceğini biliyordum. Öğleden sonra: Şimdi artık herşey bitmiş sa- yılabilir. Hitler, başını alıp git- | fi ve Madam Els kızının Tur -| ken'in evinde intihar ettiğini sa miyor. Sonradan Sehaub bana, bu ölüm haberinin zavallı ka - dını ne kadar sarstığını anlattı. Doğrusu, kültürlü ve sevimli bir kadın olan Madam Els'e çok a- cıdım. Sanki genç kız, Hitler'e çıldırasıya âşık olmakla ne ka- Zanmıştı? Henüz 18 yaşında bulunan bu genç kız, aylarca Führer'in pe- #inden koştuktan soara onunla BÜY | nihayet tanışmağa ıum.m ak ol umu e k muştu. Aralafında fazla bir l vor. demek, üi rişasiyat, - milli I Filozof Rıza Tevfi şey geçmemiş, Führer, onun sa- L hendeke, milli a mi, millf taba- dece elini okşamakla yetinmişti. | Memleketlerine dönünce | bet dem adar yanlış bir mübalat- | gz İşte o kadar... Ya hele genç kı- | — | KNY0 dLsyiti. ” mabiler zan ona yazdığı mektup!... Scha| — intibaları hakkında aldırı r. Fakat milli edi ub bundan bahsederken gülmek | DEİÇİ L rklle ten kırılıyor. Bittabi Hitler'in, | konferanslar verecekler doğrudur. Burada maksadım, b bu mektuptaki taşkın aşk Sere- | — Dün sabah limanımıza gelen Hi | "ü"ü'ceh olan spor güreştir. de nadından haberi yoktu. Gerçi 0, | div İsmall vapuru ile 21 - kişilik KP Ğ L genç kızın kendisine aşık oldu- | bir Amerikan grubu gelmiştir AYA d HOMA ğunu bilmiyor değildi. at| Bu grup Kaliforniyanın Pasifik | i n ON bu sevgide, mâsum ve ateşli bir | Üniversitesinden Dr. F. Awetkerin | Caten dugün 0 arcudan büşka birşey — görmü: | iyasetinde 10 öğrötmen, 5 talebe | Romain'dir. Bisim Türk. gür Yordu. Bu genç kızını her fürlü (e 7 seyyahtan müleşekkildir. ” — |diğimix usulün eu mühim / oyunu Sudilürli ar, ihtiraslı bi y aa a daşımıza demiştir. ki: ür bekdi Varür , ol h Hi S uklalan. —Ünivereltemiz, Avrupada — ve | san üstadlarının bırakmış olduğu en bülmala, Alilanle — mamlahetlerinde | 2A Ustadlarının bicaknış olduğu e Yukarıki odaya çıktığım za-| bir tetkik gezisi - tertip etmiştir e Salte bi MA e man cesedin üstünü örtülmüş | Maksadımız. bu memleketlerdeki n m' Vüelirat v Di v buldum. Genç kızın yüzü, ken- | kültürel müesseseleri, tar bide. |Hi hurm g lelirme Tei di ipekli kombinezonile sarılmış | leri ve son senclerde yapılan — te. | Çirur. | KM tı. Ama yine de göze — çarpan Ça P ea e. Pilistin. | verirlerdi. Başlıca - şehirlerde husu- manzara, tüyler - ürperticiydi.. | | (Xpn; ve Suriyeyi gezdik, Lüb a Atina'da (palostra) ve (palne Biz aşağıdaki dans salonundan |nan ve Süriyedeki terakki bizi trin) diyo mürüf ve meshur ü - geliyorduk. Başımızda — henüz ' hayretler içinde bıraktı, — İstanbul elar BC Kİ | önlülekdlii bar çınlayan kahkahaların ve — çıb-| limanına girerken de “aymı geyleve aa aa n Mamean Glan, gın bir müziğin âhengi vardı.. | karşılaştık. Manlesef şehrinizde an| — v l C| pğzozof Raza Tevfik altmış yaşında iken oğlu Nazifle beraber Zavallı genç kız, boylu boyun-| cak bir gün kalabilece Z klaşiberçlşik S Te güraaçı ç S lozo| n A D Te Ca yatağa. uzanmış, hareketsiz| Bizi getren vapıma Gkzar Mi Tet aa a aa gaaara yem H : duruyordu. Onu böyle görenler, | dönmek mecburiyetindeyiz. — Ora »| Hiz pE O eai D aa ea e A eski Yanan üstadları - tıpkı b r l0 nların da hâlâ yaşadığına hükmedebilir - | YAt Avrupaya geçip bütün Avru|Tet 4 LL0a wi manlar Matlâka İnın vardığı mükemmeliyet mertebe- çok yaşamadıkları ve ekseriya kalb Terdi. Odada dağınık bir. hölde ya T a Süğümüz Yakit seyahali | arçıplak blarak — yapılırdı. ” Zatan İsino hiç bir millet varamamıştır. E duran eşya, onun fazla içtiğini | Mizin imtibaları hakkında Könfe -| (Gymnestiki yani Jümnastiki) tabiriİki Yunan milletinde bu — kabiliyet İnâbittir. Vakın çocukları koşturmak anlatıyordu. Schaub, bu eşyayı | ranslar vereceğiz Yimüne ke YÜK G yi , müstesna mevhibe olmakla bora ciğerlerinin derin nefes almasına ve bir bavula doldurarak, herhan- G Rz ” Özclkdir Tkl belbimlür İber terbiyei bedeniyo ve jimnastiğe | füsid havanm temiz! ne ve gö- gi bir yere götürmeği düşünü-| — Milli Eğitim şürası A bi 7 İson derecede meraklı vö insan gü- İğüslerinin genişlemesine ve hele ba> yordu. | için toplantılar — İlerindo ormanlar içinde e İRellikine melima elmalarının. da gekı GÜDD SERMER ÜN Ğ Dü Bu arada doktor W, Hitler'i| —aaarif Şürası hazırlıkları hızla| Sayıp yalnız. düşünmekle Gti dehli olmuştur Jöim eder ve l iyi bir bi vaziyetten haberdar etmişti. Fa İ gevam etmektedir. Pazartesi günü | keşfedeceğine itikad eden birtakım| Onların palestro'leri Dolmabahçe -| çim verir. Fakat asıl maksadınız iyi kat o, çok şükür, yukarıya çık-| tekmil ilk ve orta okulların öğret- | Brahman'lar var ki, onlara Yim » |deki stadwuma tamamen. benze | ln ve BÖRMUNÜ TOR madı. Yalnız onun verdiği emre | menler meclisi“toplanarak ikişer nosofös denilir. İdi, Anfitiyatro şeklinde idi ki, Roma-4raklarınıza heykel £ T Gekil ver göre, genç kız giydirilecek, bir | üye seçecekler ve Millt Eğitim Mü-| ” Hulâsa güreşte, koşuda, atlama-|llar © şekli kabul etmişler, - fakatÜmek ve mümkün olduğu kadar arı - arabaya bindirilerek 'Turken'in | dürlüğüne bildireceklerdir n birinci şart çırçınlak Glarak bu | Yahal hayvanlarla esirleri boğustur- | zasıs vo uzunca bir bayat sürm evine götürülecekti. Burada, a-| - Bu üyeler içinde Hi orta okul |igıyanlara teşebbüs etmek oldüğu i-(makla ve parçalatmakla — hoyecana | 4o - yarıştan ve record yapmak me damın biri ateş ederek odadan | Xi de W “îuHl-*n:(:hmînr—tuvl'I'W— çin bütün bu bedeni idmanlara jim. | gelir, kan dökücü bir millet .x.m di eakdük öe ; © tadın- dışarıya fırlayacak ve — ctrafa | SÖraYA FöNeT eei Ser G naetik derler Ki, bu tübir takribor v k ae e nn Ğ kızın intihar ettiği haberini ya- | 4.cektir. üç bin senedenberi muteberdir. Kiâ) sım Kolisenin ” şekifme hal da, sübit ufki rler- acaktı. Şüra toplantılarında, izciler fe.|ten eski Yunan'lıların bir. örtüde rmişler. ki, Romi VAZİ lireklerde başlı- CArkası vari | aerasyonu kurulması meselesi de|başka elbisesi yoktu. Etrafı kapalı| besi, insana biraz bi tlere devam ediniz, yü reeeeerececereeeeee | Börüşülecektir. akat tapki bizim şimdiki” stadyu: n bu türlü nsedini ü — faidelidir ; İ iversitte talebesi —| gibi üstü açık ©- Yeni kanunla emekli bU" vers .k vi Jlan bi sümnastik mekteplerine gidip| Jer, Buzün millet için eveyçe İbir favla ve ugün şarka gidiyor — İvehlivanları — seyrederlerdi. — Hattâ | ihtimalinden korum arkuya Tüsünm. kadar v n d ” l / Jamlaşt n raber | 5 gretmenler Anadoluyu Fikren — Kalkındırma | Meshur filosof Sokrat pek merak -'sini ve tipini — sağlamla MEYeN Yeni emeklilik kanunu gereğin - a yi SEKüNM ve Dlr İliydi Hüt güzeltiklerer've (Bi dloştirmek İiçin Tazımgelen ve ösabilisı mustzal, be- ©2 ilk ve orta okul öğretmenlerin. kır illerinde faaliyet göstere. |sa beden güzelliğine eski Yunan' 'ei bedeniye bu di ünkü elti E gen, İzzet Pırnar, Hayri Özühan İ cektir. Bu maksatla 42 kişilik ilk |lar kadar âşık hiç bir millet, mede.) Hafzıssıhha - kaidelerine riayet ede-| (6i geabiyenin kuvvetidir. Eğer vi Tevfik Kuran, Emine Şahinel, Hil/ kafile bugü Erza -İniyet tarihinde görülmemiştir. _m.ı.* muntazam bir faaliyeti cismaniye | adunuz fasla yorülmı Kd mi Yolaç, Halit Tanrıkulu, Bedri | ruma ha: Jisin olsa gerektir ki, insan heykeli file gençleri - muayyen bir müdklet |dimağınız ehemmiyetlice bir iş ya- Ka Abdulan Unbay, Ömer| Limanımıza çıkarılan — İ —aece ae amaeae eee e Yormalıdır. Eğer mükul v (asile mu İ yamıyacak kadar muatlal kalır. Ben y B Ş dip İçafık - möthodigue) bir suretto bu (kunların hepisini - altmış dört sene mut Kemal Ayaz emekliye ayrıla- ithal malları Bi Temais” (Gszu &n Sni gn çe ia AOAT M S S a 'Bu hafta içinde limanımıza — 14| maksüt “ünutulmazsa buna terbiyo | kçen biri aşmağa altı ay kaldı, İs- Pakef ; pollklikn ee | SciR Te seni Slrani. toplantısı Kamcin. Bilşld nn ge: zedküele M İGERa — Seleiedüma Haai dN e güklerini bol aK, Bbu 211 'yin etmek gerektir. Bence cismani İi 21 Temmuzda D, P, ll İdare Ku |dört sene ciddi hastalıklara mâruz ğ in getirdikleri ithâl malları şun- t h ört TAmlen Aebkilat (pt İ S S a a a SÜ | extüyeden <ai maksati İizüle «3Ö S GÖĞ e AĞ paklet postahanesini &y tertip edecej adaş avukat' Züşmek ve onun burnunu, çenesini kürut ” Şurüülle İstanbul t ahüriesindikt 7737 don emaya çini, 900 ton Börü | Batknen d ç Hoplantıda,. avukat, güşmek buraynu, ç Falürü. barmım' Gi het Şuriğile memurlardan — bazıları ile | müdür| ço ton ziraat âleti. 21 t aani | Emrullah Nutku, avukat Mithat| kırmak değildir. Evvelâ vücudumu- | e ade HaiLi n Hüsnü Bilgin arasında bir ihtilâf N leti, 21 ton sondaj| Benker, En, Müfide İlhan ve avu-| hi Lekmil Azakımı harekete getirip | Yotmin sekis yaşınıda iken bütün bu sikmıştır, Aleti, 50 ton kibrit malzemı 180 ' kat Esat Çaj ko: aklardı müsibetlere mukavemet edebildim ve SÜ ton kalsiyum karpit, 420 ton de - | Te sat Çaga - konuşacaklardır. ((( i Giojik fanliyetini ttırmaktır. eei & Hâdiseye P. 'T. T, müfettişlerin. den Reşat Ünal el koymmuştur. Tahkikat bir kaç güne kadar ikmal edilecektir, Reşat Ünal dün kendisile. görüşen bir arkadaşır. -za âdise hakkında şun'arı söylemiş - Peti <— Paket postahanesindeki me- yim ki, iddia edildiği gibi bir sul: istmal filân yoktur. Müdürle anla şamayan memurlar bir kaç kişidir, Biz hepsini ayrı ayrı dinlemek mecburiyetinde bulunduğumuz için tahkikat biraz uzamıştır. Bana, tahkikatı bir an evvel ikmal et - mem için meçhul bir şahıs, bir teh dit mektubu gönderdi. Ben bunu savcılığa vereceğim. Bu — hâdiseyi gazetelere de aksettirenin aynı şa. hıs olduğun? tahmin ediyorum,> Ruhsatsız inşaat | | / Vilâyetçe kaymakamlıklara gön derilen bir tamimde, serbest bölge dışında kalan gecekonduların tes. bit edilmesi istenmişti. TTamimde, mevcut gecekondulara ilâveler ya - pılmasına aslâ müsamaha gösteril memesi ve bundan böyle yapıla - cak bilumum — ruhsatsız İnşaatın derhal yıktırılması cihetine gidil - mesi de kaydedilmiştir. UK Yazan: SERVER BEDI — Açılacağız. — Sudan korktuğunu söyle- din.. Suya girmekten korkar. Kayıktan, şarpiden filân kork - maz. Açıldıktan sonra, onu şar- pide bırakarak, sen ve ben de- nize gireceğiz. Nejad başını salladı: — Anladım, dedi, şarpi dev- rilecek ve Züfir denize düşecek. Biz bağırıp çağıracağız. Fakat imdat yetişinceye kadar Zâfir boğulmuş olacak. Vildan Nejad'ın yüzüne dik - katle bakarak sordu: — Basit değil mi? — Basitliğine basit. — Mümkün değil mi? — Belki mümkün. Fakat hiç kolay değil, Vildan. *Vildan ellerini Nejad'ın omuz larına koyarak sordu: rluk nerede? aşını biraz önüne jad mırıldandı: — Zorluk.. zorluk.: haydi vi 'dan meselelerini gimdilik bir ta- eğen Ne- rafa bırakalım ve senin «fay- dalı cinayet» tezini kabul etmiş murlardan bazıları ile müdür ara | sında anlaşmazlık — çıktığı haberi| — Dilencilik'e n aiyeti, İ doğradur. Şunu katiyetle söyliye -| Beyazıtta Gencer handa bir. Dilen | N HABERLERİ Avrupa turuna çıkan Amerikalı Profesörler mir, 54 ton çini, 273 ton kâğıt, 34 fon radyo, 262 ton tel, 95 ton 99 ton gaz borusu, 108 ton | oto diş ve iç lâstiği, 25 ton çay, 20 ton malzeme, 245 ton kazıçuk, 109 ton koko, 42 ton çelik çubuk, 51 ton soda, 31 ton okside Zink, | Dilencilerle mücadele tileri Kurtarma Bürosu açmış ve büro faaliyete başlamıştır. Cemiyet bu büroda işsizlikten di lencilik yapmaya mecbur kalanla. ra iş bulacak, çalışamıyacak du. rumda olanlara yazdım edecektir. Ruhsatnamelere pul Belcölyo başkanlığı bütün kay Hakanlmlark yi e Hasin Halacami İi görtüün kayır| etmiştir. Bu suretle ruhsatnamele re bundan — böyle 2,5 liralık pul yapıştırı!mıyacaktır, Kanatsız milletlerin varlıkları- ni koruyamadıkları bir dünyada yaşadığımızı gözönünde tutarak Türk Hava Kurumunu sık : ba- #ışlarımızla destekliyelim. T.H.K. AŞK ROMANI No. 43 ne -Modada oturduk. O zaman ömrüm denizde geçti. Gemici - olalım. Zorluk yine var ve çok yim ben. var... — Kabul. Şarpi de devrildi, — Nerede var? sonra? — Evvelâ bu deli bizimle bir — Bitti. Zâfir elbiselerile de- #arpi gezintisine gelir mi? nize düşerse ve sular da derin ğ olursa, bitti. Birinci mes'ele. Geldiğini farz —— poki sonra? edelim..Bu çeşit deliler çok has S S sas zağa düşürül- — — Bağıracağız. düğünü sezmez mi? İkinci mes'" — — Kimse gelmezse? ele, Sezdirmediğimizi farzede- — — Koşup haber lim. Denizde açıldık. — Etrafta — <0i arayacakla kimseler yok. Peki. Sen ve ben — ““ü Te Te zaten şarpide mayolarımızla 0- vezamİşnE turacağız. Ondan evvel denize — İntihar yahut kaza. Hiç bir kaç defa girip çıkmış olaca- Kimse bizim şarpiyi devirdiği- iiz. Peki. Nihayet... Bir kere — ğimizi isbat edemez, değil mi? daha gireceğiz. Şimdi — şarpiyi jad düşünüyordu. Yan göz devirmek lâzım, le Vildanın yüzüne baktı. Ka- Vildan Nejad'ı omuzlarından — dinın güzel gözlerinde korkunç Talçü teraarak bir hummanın - parıltısı vardı. Çok kolay! dedi, onu sen bana bırak. Küçük bir şarpi ne kadar kolay alabura olur, misin ? Be dim n hiç garpi kullanma- — Ben çok iyi bilirim. Altı se bilir Nejad ürperdi. Bütün vücudün- de bir hareket ihtiyacı duyuyor du. Omuzlarını hafifçe çekti ve ayağa kalktı. Odada dolaşma- başladı. Vildan tekrar uzanmış, gülüm Büyor ve gözlerini ondan ayır- ; bi ae Bizim milli sporumuz güreştir etmek doğru olmuyor. Spor ü bir eğlence olduğu için milli Toplantının sonunda Amerika se £| çimlerine ait bir film gösterilecek | tir, Arjantinin İstanbul konsolosu Romada Arjantinin * İstanbul — Konsolosu evvelki gün uçakla Romaya git - miştir, Kendisinin Tel-Aviv losluğuna tayin edileceği söylen Tapiktetlir. Konso Amerikanın Sol'ya Elçisinin seyahatı Bit kaç gün evvel şehrim miş Bulünan Amerikanın çisi Mr. Heal Ankaraya gitmiş ve Ankaradan gel fya El ah uçaki akşam tekrar itir, Konya vapurunun Fılistin seferi Evvelce 15 temmuzda Hayfaya bir sefer yaparak Yahudi götüre . caği — bildirilen «Konya> vapuruna pek az yolcu bindiğinden sefer te- hir edilmiştir Yemekten zehirlenme hüçükpazar Arapçeşme 28 numaralı evde - oturan seyya Felsefı SABAR 11 TEMMUZ 1049 r—— Yazan: Böyle olunca işi N Meaü “bin | ken bile ciddi kitaplar okudum, metzolik, “Bia Döaylm. metrelik —yaz) .e vi sendan. J di Pecgti rışlarda birinci gelenlerin yüzünü ya- | Kerimi hatnettim. Bu faal hayatı: kından gördüm, cenazo gibi bir bâle | ı dostlarım bilirler. Hâlâ bugün 1 ve kendilerini. bokleyenlerin | Slasız sekin saat yazile — okumakla | kucaklarına baygın düşmüşlerdi, hat- meşgül olabiliyorum ve ancak allı tâ bazı ilâçlarla helecanlarını teskin | saat yyku Uyayorum. Sarlettiğim mek lâzimgelmişti. Futbolcular da 'enerjiye nisbetle yediğim yemek be deniz bakkalı Süleyman, yediği mekten zehirlenmiş ve Cerrahpaşa hastahanesine kaldırılmıştır. miyordu. Nejad fikirlerinin kadına bâ- kışlarile intikal etmesinden kor kuyormuş gibi onunla göz göze gelmekten çekinerek düşündü: «Ben böyle bir cinayete iştirâk edecek kadar Vildanı sevebilir miyim ?> Fakat onun yüzüne bakmak istemediği için, elleri ceketinin cebinde, başı önünde kapıya ka dar yürüdü ve geri döndü. Bir kaç 'adım attı. Bu sefer daya- nılmaz bir arzu ile Vildana bak tı. Göz göze geldiler. Fakat Ne- jad hemen gözlerini önüne eğ- di ve içine şöyle bir his doğdu «Ben hemen buradan çıkıp git- mezsem bu kadına esir olaca- ğim>. Nasıl çıkıp gidebilirdi? Han- gi behane ile? Hiç bir şey dü- #ünemiyor ve Vildanın kendisi- ne baktığını hissediyordu. Ona doğru bir adım daha attı ve du! du. Zorla gülümsediğini belli etmemeğe çalışarak dedi ki — Tereddüdümü mazur gö- rürsün, değil mi? Bir cinayet fikrini hazmetmek kolay değil O zaman Vildan, gözlerinde harikulâde yaşamanın büyük ih tirasından doğan bir irade düş künlüğünün verdiği gururla ka rışık, sezilmiyecek kadar gizli bir istihza ile dedi ki zülme yavrucum, Sen bu garpinin devrildiğini ertesi gün Bazetede okursun. Emin ol, se- ni bu zahmete sokmam: Filozof Rıza Tevfik yetmiş Nejad doğruldu ve sordu: — Fakat sen benim kendim- den ziyade seni düşünmedi ne biliyorsun ? ifrata vardırmak Bahısl Re ; e © * benim içih memnu ölma- vı.x. knlde » frman bir. senalilibardl €t yemokten de vaz geçtim. Şimdi mühterem okuyucularıma iki fotoğ- rafı takdim ediyorum ki k lum Nazifle gürep vaziyotindi birimizle selâmlaşırken alınmıştır. | K mda idim. O yirmi. bitirmemişti. İkincisi do - yara-; bebekleri korkutmak için - yet- miş ada iken aldırmış olduğam bir resimdir. Adalâtım © zamanda Y a böyle bir resim Çı- racağım nokahat devrinden Fırsat bok- | © nasihat ukarıki sözlerde n arzolunmuştur. Et yem di gti Bir. boğ lidir. Halbuki, sâde ot yer | kiler yalmız kanlı, ta; « r. | Halbuki, her ikisi de yedi yaşından | mra ( a başlar ve pinti bir insan a& yaşar. Halbu ki, bir papı bir karga insandan ok yaşar ayı n çabuk ölür. Ben hayli güreş do yaptımdı. Kara Haf Kurtdereli ahbabımdı. F Yasufu da bi- 1t'a söyley aşmıştım ; yer almadı; ancak ikisini bâtıra gel İmişken * şuraya yazıvereyim Adalı dedikleri, bir kara manda, Mislini görmemiş kimse cihanda, Ayıya raşgelse deliormanda, Zavallı fayvanın ödü sınardı. Filiz adlı da bir kocaman fil var, Omuzları geniş, kafası pek dar, Yangın kulesini kündeden atar, Filiz değil, © bir koca çinardı. İlh Faka Hamdol Beni öl F Kurtdereli yetmiş Adal yaşındı ihtiyar ölme mak Doktı bir ta Ali | 'ndiden ârızasın kurtuldum. ba- yaşında iken alınmış resmi ru kaymak Üzereyim.» kurtul ması için, şimdi eline Vildanın tutuşturduğu kadehi yere ata- rak bir yangından kaçar gibi koşa koşa buradan uzaklaşması Kadın sedirin üzerine uzatlığı — |i 7 gi bacaklarından birini Öötekinin — “SUMCL Üstünö'atarak Kadehten iki yudum aldı. Vil- T Mersi! dedi, çok fedakâr- dan bütün kadehi bir anda su-| sın, Sonra ellerini başının altına yana doğru açtı, göğsünü kabarttı ve koyarak dirseklerini iki suz içmişti. — Ah, dedi, mişim, ben erkek olma- h yazıhane koltuğuna oturan Ne- gözlerini yumarak derin bir ne- fes aldı. Gülümsüyordu. Jad sordu: jad başını bu sıcak ve diri — — Ne yapardın? göğse kapamak arzusundan ken — Vildan bir sigara yakarak ce- | dini kurtarmak için, tekrar ka- — Vap verdi: pıya doğru yürüdü. Öyle bir kınlık anı geçiriyordu ki liyeceğini ve ne söy ne yapacağını bil- aş — — Ya harp çıkarırdım, ya ih- tilâl. Yahut bir yer, bir ilâç, bir şey keşfederdim, yahut bir şey miyordu. icat ederdim. Ne bileyim, ya- Vildan ayağa kalktı: hut... — Saat yediye geliyor, dedi, — Nejad sordu: biraz bir şey içelim. Viski mi — — Kleopatrayı beğenir misin? istersin? Rakı mı, votka mı? — —. Yahut Katerina, yahut Eli- Sen? sabeth, yahut Marie - Antoinet- Rakı içeceğim. te... Hangisi olursa... Tarihte- — Ben de, ki kadınların hepsi güzel. Fa- zıhane odasına götürdü. ze sofrası hazırlamış, kadeh doldurmuştu. Bahçeye perdesini indir rak jad düşündü dan sızan ışık, giddetli arz kâfi idi. uyandırı 'ildan biraz sonra Nejadı ya Orada, alçak masanın üstünde bir me- pencerenin Bu gizlilik ve ayaklı lâmbanın yeşil abajurun dan evvel en «Dün- yanın en güzel uçurumuna doğ kat bir kraliçe bile olsaydım, sa ray kadını olmak istemezdim. — Daha serbest olmak iste- diğin için mi? Elbette, Fakat zannetme ki ben bağlı olmayı, esir olmayı sevmem. Hayır, öyle değil. Ben sevdiğime hürriyetimi kendi e- limle kurban etmeliyim. Kendi arzumla esir olmalıyım, ri (Devamı Var) |debiyata ve bilhassa estetiğe taallük Divana oturdu. Karşısındaki | dan bir m bakma, n içki, hi Afif yaşamağa alı dinl tütün, irdir. Va: Çok İşamamın sırrı ihtar: Muhterem okuyucularımdan bazıları benden birtakım sualler sor- maktadırlar ki, onların ekserisi, e- Jeder. Gelecek pazardan başlayıp on- |tara cevap vereceğim, Tekel Bakanı geldi Gümrük ve Tekel Bakamı Dr. Fazıl Şerafettin Bürge ,dün sabah Ki ekspresle gehrimize — gelmiştir. Bakan, bir kaç gün şehiliüizde ka- larak tetkiklerde bulunacaktır. Fitre ve zekât Zekât ve fitreler Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızıl ây tarafından taplanmaktadır. Başka bir kurulun fitre ve kâtla ilişiği yoktur ze Adalet Bakanı yarın akşam dönüyor Faat nle İstanbula t Bakan natsız bulunan dün sabahkı Ku tur nusust — mahi, hesini aya dön et Bak olurak de alakadar bep ve —mesullerini bulmak apılmakta olan soruş Kiklerin cereyan lar nalümat almıştır. hakkındı Yemek aumamı yangın zannedildi Karagümrükte ZüNflÜ sokağır. da Jıiyas adında — birisine ail evde kümse yökken ocaktaki yemeğin yanmasından çıkan dumanlar, 2 dar. kaplamış, komşular bun'u yan gü zannedecek İtfaiyeye bildirmi,; kerdir. Du grup nde hâdise yecu İgelen itraiye, derhal tertibatını ai Miç Ve su sıkmaya bağayacağı sı. rada ortada bir yangın olmadığını dumanın ocakta — y Şeni çıklığını anlamıştır, Kayaar suda haşlararak ölen çocuk Aksaray la Mehmet Lütfi soka - ğında 27 numaralı evde oturan Huriyenin bir yaşındaki kızı Hu - |üde, muttakta — kaynamakta - olan su tenceresinin devrilmesile haş lanmış ve ağır. yaralı bir halde kaldırılc g. Haseki hastaaausin » de ölmüştür. Hâdisenin tahkikatı - İna başlanmıştır, Yuranistan Başbakanlık Datresi Md. Patrıkhanede ehrimizde bulunan — Yunanıstan| aşbakanlık dairesi müdürü Anto. ine Hamondopulos, dün - Ortodoks Patriği Athenagorası ziyaret et- miştir. Hamondopulos, Ortodoks ve Katolik cemaatin Komünizme kar patrikten ği işbirliği. yapılmasını patrik İtemiş Ve bu fikir patrik tarafın. dan memnuniyetle karşılanmıştır. Haydarpaşalıların teşekkürü Haydarpaşa lisesinden yetişenler | ceRiyeti Ja temmcaz perşembe - gü S akşamı Suzdiye Plâj gazinosun da, roekteplerinin kuruluşunun 45 Kdi yılı münasebetile tertipledikle Fi büyük mehtap balosuna iştirk eden bütün — Haydarpaşalılara ve Tnisaftirlerine ve aynı zamanda bu Mutlu geceyi sesile kaymetlendiren değerli ses. sanatkârı Necmi Riza Ve arkadaşlarına ve bütün faali - yetlerimizde cemiyetimize müzahir | İların yatak odası olmuştu. Mahpusları, mescitten mahrum etmeyiniz ! Dokuz ve tevkif evini ziyaret c orada bir mesoit bulunduğunu gör- İstanbul — ceza iğim zaman seno evvel müştüm ve binanın plânını yaptıran darla yapanların bunu düşünebildik- derine memnun olmuştum. Fakat zik kİ, o zaman bu mescit gardiy bundan ettti dolayı son derece esef etmişti velki gün aldığım bir. moktup bir defa daha hayrette biraktı. Moktupta denlliyor ki: «Cez; de gayet güzel inşa editmiş bir mos- t vardır; yakın zamana kadar bir imam gelir, ezan okür, mahbusları ibadoto dâvet odordi. İstoyenler file Halindo oraya giderler, tomant- 10 namaz kılarlar, hocanın dini — ve ahlâki nasihatlerini dinlerler, — yap- tıklarına nodamet getirerek mescil- ten çıkarlardı. İki üç ay evvel imam tahsisatı kesildi, hoca gelmez oldu. Mahkümlar bunun çaresini buldu - lar; ehliyoti olanlardan biri imame lik vazifesini yaparak onlara — boş vakit namazlarını kıldırmağa - baş - dadı. Geçen akşam da baş gardiyan- la beraber birçok ümlar mes - oiddo toplandılar, — teravih namazı Kaldılar. Fakat her medense cezaevi inı müdürü teravih namazı kulınn tasvip etmedi, ezan okunması mescitte toplanılmasını yasak etti. Bu kadarla da kalmayarak mesci - di büsbütün kapattırdı, kilit vur - İdu; mahkümlar şimdi kendi kendi:- lerine de mescide girip mamaz kıl - ktan mahrumdurlar. Bu pek rip tedbirin alınmasına sebep — n: dir? Bunu kimse bilmiyor ve bura- dakileri çok büyük toessür içinde bı- rakıyor.r Ben cezaevi müdürlüğünün bu yer siz ve haksız hareketini <tedbir> ke- Timesile tavsif edemiyeceğim, çünkü tedbir ancak İyi niyetle ve iyilik kas dile yapılan hareketlere denir. Zel- zeleye, sel felâketine, yangına kar- Şi tedbir alınır ; fakat tövbeye ve iba dete belki herkesten çok muhtaç ©- dan mahbuslar mescitten mahrum et İmek hiç bir suretle tedbir şeklinde -|Bösterilemez. Ceza ve tevkif evince |mahbusların ibadet etmeleri maksa - dile yapılmış güzel bir mescit olma- saydı İlgililerin bu eksiği tamamla- mak üzere derhal harekete geçme - deri, mümkün olduğu kadar çabuk DU ihtiyacı karşılamaları Icabedar - di. İş böyle iken mevout mescidi vaktile olduğu gibi yatak odası ola- rak kullanmak, şimdi de kilit vur- mak nasil caiz görülebilir? Hükü - İmet bu adamları kanunlarımıza da- yanarak hürriyetten mahrum etmiş- tir ve buna diyeceğim yoktur; ta - Kat hükümetin bir memurunun on- darı ibadetten de mahrum birakma Ba hakkı olamaz. Hattâ ben imam- Tik tahsisatının kesilmesini de hay- rotle karşıladım. Beceriksizlik, — vu- kufsuzluk ve gösteriş morakı — yü - zünden yığın yığın paralar israt e- dilirken elli altmış ilradan fazla ol- madığını zannettiğim cezaevi imam- lik. tahsisatından tasarruf mü edil- mek İsteniyor? Bana mektup yazan okuyucumuz cezaevi İdaresinin husümetini tah- rik ve bir çok cefalara sebep olmak korkustle» hüviyetinin gizli tutulma- sını rica ediyor. Kanun mahbusların şikâyet haklarına da saygı göster - diğine göre onlar arasına böyle bir korku salmanın doğru — olmadığına şüphe yoktur. Kadircan KAFLI Mevlut ve vaaz Vakıflar İdaresi tarafından ra . mazanın 24 Üncü gününe müsadif 21/1/949 perşembe günü — öğleden sonra Eyüpte Hazreti Halit — ve Kadir gecesi de teravih namazını mütcakip Süleynaniye camli şeri finde evvelâ Ürfalı Mahmut Kâ . mil Toker tarafından vaaz edilecek ve müteakiben de seçkin hafızlar tarafından mevlüdu nebevi okuna . cağı memnuniyetle haber nlınmış tır, İM | r—CT.un İM )— 5 zi B H 1568 Temmuz Ramazaı 4 Hiziri 13 - Ayı T - Gün: 188 Temmuz. 1049 17 PALAR Vasatı — Ezani Güneş Öğle 13 İkindi w Akşam 20 Yatsı z22 İmsâk Ramazanı Şerif : 20 Yaz (İleri alafranga) Saatile Evkat O. Doğu: — Öşül| Akşam : 20,89) Öğle — : 18,20| Yatsı —3 22,80) İkindi — 217419 | Timsak : 3,32) ( Nöbetçi eczaneler & 17 -7 - 949 Aksaray —: Ethem Pertev Beyazıt : Çarşıkapı Beyağlu Beyoğlu —i tetikal Eminönü 2 Mehmet Kâzım Fatih B M. Taner Kadıköy — * Halk Ec. Kasımpaşa : Yeni Turan Samatya * Teofilis Topkapı H, Emgen Üsküdar — 3 Merkez olan kıymetli Türk matbuatına te. şekkür etmeyi bir borç bilir, Vat G