AA 1 TEMMUZ 1949 Bulgar uçağındaki — Baş tarafı | incide — amaktan sanık Albay Mihalo e atkadaşlarının. davalarına İkinci Ağırcezada yeniden bar Hrecice 22 celse devam eden ve helitede suçun bir ecnebi tarann. Ban tnebi toprağında ve bir ec. Sebİ Alayhine işlenmiş olduğu ka- Peniüe Ve Türk Ceza ” Kanummun Binci “maddesi hükmüne göre da - Saya. Türkiyede — bakılamıyacağına karar verilmişti. '0 zaman düvanın Savcılıkça tem gll âal yiz edilmesi Üzerine Yargıtay Bi Tinci Ceza Dalresi, — suçun siyasi|Ni Ve sanıkların siyasi mücrim olduk. | İSi Kında mahkemenin kararının uye | 8l Ka fakat sanıklar hakkında irkiyede takibat — yapılamıyacağı yolundaki mahkeme kararının yer hiz olduğuna oy çokluğu ile karar Wermiş, dâvaya bakılması için dos. yayı inde etmişti, Öğleden sonra yapılan ve geç vakte kadar devam eden dünkü du Ki m dan yalnız sanı lerinin Türkiyede hu ruşmada, Ağırceza Heyeti başkan üyeler Nüzhet Bilgin al amında nal Kansan ve zabıt kâtibi bayan Muzafferden müteşekkildi. Salonda ekserisi Bulgar ve mül. 'teci olmak Üzere, hk vardır., Sanık vekilleri olarak avukat Rasim Cenani, Ekrem Ata- kul, Müstecap Ülküsal ve - İhsan “Yarsuat yer almışlardı, Sanık yerinde Albay Minalokei, avıkat Dimitro Petrof Grançaref, ola Karlof Buşanof, — Panayoi, Mihail Balsamof ve — karısı Erta Balsanof. bulunuyorlardı. Sanıklardan — Peter İlyanın — bir ecnebi — vapuru ile — Felemenge kaçtığı ve halen Amsterdamda bu Tunduğu, Emztyet — Mü iürlüğünün tezkeresinden anlaşılıyor'ta. Nuh'un gemisi Nuhün gemisini Ağrı dağında &- Tamak Üzere, memleketimize gel miş bulunan 'Mister A, J Smith'in relsliği altındaki 4 kişlik Amerikan heyeti dün gehrimizi gezmişlerdir. Bon günlerde Nuhun gemisinin ye. rini bilenlerin goğalması “üzerine gazetelerde bu hususta çıkan ha. vadisler hakkında ne düşündüğünü Boran bir arkadaşımıza, heyet baş kanı gunları söylemiştir: <— Sabahtan akşama kadar yüz lerce kimsenin müracaatına mu - hatap oluyoruz, Heyetimiz hakkın. da memleketinizde gösterilen alâ kanın hakikaten çok büyük oldu Zunu müşahede ediyoruz. Gelen n sanların hepsini mümkün olduğ kadar memnun etmeğe ve oilgi rinden faydalanmağa — çazışıyoruz., Fakat biz, şayinlara değil, tarih ve ilme göre Nuhun gemisinin Lü: yük Ağrı dağında olduğunu tah . min ediyoruz, Hükümetinize yaptığımız müra - onata henüz bir cevap alamnadı! Muvafakat edileceğini kuvvetle . Mit ediyoruz. Esasen bu on beşinde Amerikadan hususl vapur- la gelecek olan jeep otomobilini bekliyoruz, Arabamız gelir gelmez, büyük gehirlerinizi gezerek incele. meler yapa yapa Ağrı dağı etekle. rine kadar gideceğiz. Nuhun gemisini araştırmak hu. susunda ne şekilde hareket de- ceğimizi ancak araziyi gördükten sönra — kararlaştıracağız, Şimdil!k hiç bir tertibat almış değiliz. Hakkımızda çıkan mühtelif şa . yınlara cevaben evvelâ gunu — be - Ürtmek istiyorum, Biz, ticari gaye İle değil, ilim ve tarihe hizmet ga- yesile bü işi fahriyen Üzerimize al Miş bulunuyüoruz. 4 arkadaş, beş biner dolar koyarak 20 bin dolarlı bu işe atıldık, Hiç bir malf müesse seden yardım görmüş değiliz. A. merikada bir çok kimseler böyle bir geminin mevcudiyetine inanma. maktadır, hattâ büyük kongre &. zası bi İşte biz b geminin mevcudiye- tini bu insanlara isbat etmek İsti. Di misi hal ta olan ve araştırmalarını 1949 se. iZ seneden beri Nuhun kında incelemeler yapmak ine göyle devam etti: «— Bu gemiyi Türkiye toprakla- rında bulacağımızı — cüvvetle üimit ediyoruz. Tlmi ve tarihi inceleme . lerimiz bunu teyid ve isbat eder mahiyettedir, Am daki Türk hai Tceryilö çt idn — nal Ağrıdağı civarında doğmuş bulu - ta krü Aseno, iş malümat vermiştir. des kitabın, ve tarihi ların yazdığı bu hakikati meyd: çıkarmağa muvaffak — olduğumuz takdirde, Amerikadan yüz binlerce insan Nuhun gemisini görmek 1 çin memleketinize gelecektir. Tür kiyeye dolar yağacaktır. İncelemelerimizi iki ay içinde mu bana bu hus'is- Mu vaffakiyetle — neticelendirebileceği- tahmin ediyorum. Bize gösterilen derin alâka v K ara tekrar taşek edi rim.> 900 senelik bısan kemikleri Ankara 6 (H İstanb da Nuhun gemisi araştırmaları müsaade İsteyen Am: Smith'in 900 senelik ömre Insan kemikderi bulunacağı hakkın daki demecine cevap veren arkeo - Dr log Dr. Muzaffer Şenyürek insanlar bize nazaran daha ömürlü idiler. Bu itibarla Nuhun emisinde 900 sene yaşamış insan emikleri bulunması mümkün de. Bildir.> demiştir. Grançaref'in izahatı edildi: aığınmıştır, Yalnız o, kamından aldığı garistandaki bugü sif bir kalaba | cinayet davası Evvelâ Savcı, Felemanye gitmiş lan sanık Peter İlya - hakkındaki iruşmanın muvakkaten tatil edil- esini istedi, Buna kazşı söz alan — Diniltri göyle tercüme «— O, Türk mahkemesin'len kaç uğ değildir. Peter İlya da Lü'er bi Türk milletine ve onua yük . k mahkemesinin ulüvvücenabına mokrasi idaresinin' yüksek ma emre uyarak Bul Kü kazıl rejimi. devirmek üzere teşkilât yapmak in gitmiştir. Yoksa kaçmış — de- ldir,> Mahkeme Peter Tiya hakkında - duruşmanın muvakkaten tatili. dikten #onra Yargıta- marak tamamlandı. uzun olan bu. ilâcnin ahkemenin evvelce verdiği karar kların muhakeme - yapılamıyacağı sunu uyguun bulmamaktaydı. Savcının ve müdafaa vekille- rinin talepleri ilâmının okunmasından evveliâ savcıya söz ver Yargıtayın bozma kara- ni istedi, Mütsakiben erinden Rasim nani: <— Karar ilmi bir karardır p kararıdır. isterim.> dedi, Müteakiben Ekrem Ata'fıl, çok zun olan izahatından sonra — Yüksek mahkemenin evvelce Jittihaz etmiş olduğu karar hem ka. nuni, hem de nazariyata uygundur., Yargıtay ilâmında - denildiği — gibi, bugünün hukuki telâkkisinde Bi - 'asi suçlarda vatandaşın iadesi di. ye bir şey yoktur, Demokrasi, fer- din hukukunu temin eden bir sis - tem olduğuna göre, vatandaşın a. desi nasıl kabuul edilebilir? Eski ka rarda ısrar edilmesini isterim | Dedi, Avukat Müstecap, Yargı - tayla mahkemenin Türk Ceza Ka- nununun 2 İnci maddesinin tefsirt hususunda ihtilâfa düşüldüğünü, a- İvakat Thsan Yarsunt da Yargıta - yın bu dâvada Türk Ceza Ka- Nununun 6 ıncı ve 9 uncu maddele. rinin münasebetinden bir mâna çı- İkarmış olduğunu, fakat asıl hük - |mün böyle olmadığını şimdiye ka- dar iltica eden bir çok siyasi müc- rimler hakkında hiç bir suretle ta- kibat yapılmamış olduğunu diler ve eski kararda 1s sini istediler. Sanıkların sözleri edilme. Müdafaa avukatlarının konuşma- undan sonra sanıklardan Mihail Bolsamof, Dimitro Petrof söz aldı. |lar ve tercüme edilen uzun izahla- İrından sonra eski kararda ısrar e- dilmesini istediler, Son olarak söz alan Albay Mi- halokefin heyecanla konuşması şöy le tercüme edildi: — Ben, demir perdenin arkasın. dan kurtulup çıkmak için yapılan işde Mihalokefin — katil olmadığını söylemek isterdim, Çünkü bugün Bulgaristanda 10 — binlerce Insanı öldürenler, Rusyada eller - Üstünde tutuluyorlar. “Yüksek mahkemeniz ilk defa ver diği kararda çok “büyük isabet gös termişti. Israr edilmesini istiyo . Tum, Mahkeme kararında wrar etti Mihalokefin konuşmasından — son ra mahkeme bir kaç dakikalık is- tişareden sonra şu kararı — tefhim etti: <— Bir ecnebinin ecnebi aleyhine ecnebi topraklarında — işlediği 5 İtan Gdolayı takibat yapılması Türk Ceza Kanunu hükümlerinde İbir mesağ yoktur.> i fevkalâde Şehir Meeli toplantısında — Baş tarafı 1 incide — len kararlar üzerinde görüşecek, cele verilmiş olan bu kararların meclisin fevkalâde toplantısında tas İhihi cihetine gidilmesini isteyecek - tir. | Cxeni Sabah — Şimdiye ka defalarca yazdığımız, ısrarla rinde durduğumuz hususları b da bir kere daha - hatırlatmaktan kendimizi al, ö Şehir Meclisinin ya; konulması 1 şunlardır: Beyoğlundaki bazı — sinemalarda lüks koltuk n ni yüzde 65 den yüzde 750 çıkaranlar hakkında ka- nunt müameleye - girişilmesi, bu nisbetin yüzde 65e — değil, yüzde 28 € indirilmesi, Aksi takdirde bu fakir halkın Ericik eğl. nta- lar sinemacılar lehi - ne pahâlılaştırmakla işledikleri gü. nahin vebalinden kurtulmanın zor Jolacağı hakikatini kabul etmek l8 İkincisi mahut fevrt — toplantıda bir akıl ve mantık kaide bir insafa dayanmadan ilga e- Tsite Gençliğinin ve ma hi ne, hi illen Unt yahat hakla dikt a obüslerdeki tenzilâtlı dır. Pasolâr kaldırıl tığ V E gıldığına gör, | daha fazla ısrara elbe yoktur.) İstanbul Edebiyat Fakültesi Bursada bulunmaktadır. Taleb l taleberinden e ler, şehrin bir tarihi grup, haler yerlerini ve köylerini gezmektedirler. Resim de talebeler. Bursa muhübirimiz- Te bir arada görülmektedir. Paristeki temasl deyam ediyor Paris 6 A.A. (Afp) — Paris hu kük fakültesi Ve College de Fran » ce eski profesörlerinden — Fransa devlet bankası eski ikinci müdürü ve Osmanlı bankası idare meclisi başkanı Charles Rist bugün Türk Devlet Bakamı Cemil Sait Barlas şerefine bir yemeği vermiştir. Madeleine meydanında - Parisin, 'en eski lokantalarından biri -olan Larue lokantasında verlien yemek. te, Paris Büyük elçisi Menomnencl. oğlu, Osmanlı bankası müdürü Bontelller, Avrupa ekonomik işbir. liği teşkilâtı, Türk heyeti başkanı Sanus ile heyet Üyeleri davetli 0- larak hazır bulunmuşlardır Cemil Salt Barlas dün öğle yeme ginde büyük elçilikte Menemencl . oğluya misafir olmuştur, Streptomycine'in vereme karşı kullanıl- ması tehlikeli mi ? Londra: 6 (A.A.) «Afp» — 50 memleketi temsi 1.200 dok torun iştirâk ettiği krallık sağ- hk konferansında verdiği beya- natta meşhur verem mütehassı: larında doktor Marshall Strepto mycine'in kıymetli fakat mahdut olduğunu söylemiş ve demiştir ki: Bu ilâç görünür derecede lâh temin etmekle beraber tesiri üç ay sonra hissedilmemektedi O zaman basil, evvelkinden 4 bin defa daha kuvvetlenmekte ve i- lâç artık hastaya hayatının s0. nuna kadar tesir etmemektedir. O derecede ki, hasta Streptomy- cine'e karşı basiller hasıl etmek te ve bu suretle etrafındakileri- ne aşılamaktadır.» Dr. Marshall Streptomycine'i ihtiyatla ve sadece bazı vakalar- da kullanmanın doğru olduğunu ilâve etmiştir. Ad. na vapuru Amerikadan geldi €) ; ton (Baştarafı 1 ix haiz bulunmaktadır. 2000 yük almakta v 140 birinci m: ki, 54 ikinci mevki, 78 üçüncü mevki, 200 güverte olmak Üze- re ceman 428 yolcu taşıyabilme! tedir. Gemide ayrıca soğuk ha- va, sinema tertibatı, hastahane teşkilâtı bulunmaktadır. Adana> gemisinin Nevyork limanından hareket edeceği sıra- da uğradığı kaza hakkında gemi kaptanı Adnan Ülgçzen şunları söylemiştir: — «Nevyork limanından ha- reket edeceğimiz sırada kılâvuz- luk eden romorkörler geminin hareket edebilmesi için verdiği miz kumantdaları dinlemediler ve kazayı kasden yaptılar. Bu kaza- 1 romorkârlerin kasden yaptık. ları liman idaresince tesbit edil- miştir. Gemide şimdi hiç bir - rıza mevcut değildir. Yeni Gire- sun gemisinin hareketinde ayni şekilde bir kaza yapılmak isten- mişse de bu çirkin hadiseyi yap- enler, bunda muvaff: lamamışlardır. Giresun salimen limandan ayrılmıştır ve gimdi At lantikte seyirdedir. Yeni gemi lerimizin bir kısmı memleketimi- ze müteveccihen hareket etmiş- lerdir. Diğer bir kısmı da kısa fasılalarla hareket edeceklerdir | <adanı 10 Temm | günü tahsis edilmiş bulun- Güneydoğu Akdeniz hattır. erine çıkacaktır. İltıcalar çok arttı (Baştarafı 1 incide) a bağlı Çernazev lerinden oldukl (Svilingrat) y di Frmı söyl mülteciler; Va: si| Marodiyef, Stayen Hristof Todor Yabanof adlarında ve 24- |28 yaşlarında üç gençtir | Mülteci Bulgar gençleri, bir- kaç gün evvel köylerinden arka- riyle beraber yola çıktıkla- fakat huduttan geçerken rını, |arkadaşlarının Bulgar hudut nö- İbetçileri tarafından — öldürül- düklerini, anlattıktan senra Bul- garistanın iç durumu hakkında da bildiklerini şöyle izah etmiş- İlerdir. | «— Bugün Bulgaristanda hak İve hayat diye bir gey yoktur. İKi komünistler memleketin ve | milletin her şeyine hâkimdirler Onlar ve onlara merbut olanlar İserbest olarak doiaşabiliyorlar. Fakat diğer zümreler — hayatla- rından emin değildirler. Şimdi de köylüleri toplayıp kamplara se ketmektedirler, Bir evvel yapılan seçim hazırlığında bü tün Bulgaristan köylülerinin ile- ri gelenleri toplanıp götürüldü. Onlar bir daha da geri dönmedi- r. Bizler kendimizi kurtarmak tçin her geyi göze alarak kaç- tık. Allah orada kalanların yar- dımesı olsun!, .> Bulgar mülteciler, Başbakan Dimitrofun ölümü hâdisesi hak kında da göyle demişlerdir «— Dimitrof, ölmüş değil, h halde öldürtlmüştür. Çünkü < da paralarını ve servetini M kovaya emniyet edemiyerek İ viçre bankalarına göndermişti. Bu mesele Moskovadan duyuldu. Bunun Üzerine çağrıldı ve ma lüm hâdise meydana geld di ayni akıbet Romanyanın Anna Pauker'i başına gelecektir. Ç kü o da Dimitrof gibi servet ve samanını İsviçre bankalarına in. tikal ettirmiştir. Bütün Bulgarlar Dimitrofun ölümünden hem memnun, he müteessir ve müteessiftirler. Te- eselr ve teessüfleri onun cezayi sezasını bizzat Bulgar halkının verememiş olmasındandır. * | şunlardır Belçika, İspanya, İngiltere, Fran- sa, Portekiz, Fransız Afrikası, Ar- jantin, Brezilya, Uruğvay, Şili, Pe- ru, Panama, Amerika, Japonya, Çin, Siyam, Hindistan, - Pakistan, Arabistan YENİ SABAH KIZILAY D3 ir kamp açtığımı yaz oyun Kısılay'ın bi cuklar, Kızılay kampında Ye; Sabah,, n (Baştarafı 1 incide) tedecektir. Vçi — İhtisa » dedik Büyük bu sayahato çıkmak üzere ağa binerken üst larınızı ifade eder misl- Mahmut Kara- kurt verdi | çağa bi niyorum. Bütün emelim, okuyucula- mma faydalı olmak, onlara yepyeni diyarlardan yı 'i yazılar yazmak, ve yeni dünyayı mlara anlatmaktır. Allaha 1smarla dık. Muhterem okuyucularıma selân ve saygılarımı yazınız. Bu büyük ve dünya çapında soya- hat sırasında Esat Mahmut Kara- kurdun ziyaret edeceği memleketler Bu seyahatto üstad, kalemine ve #on derece zengin fotoğraflar da su- nacaktır. Haftalardanberi hazırlıkla- rı yapılan bu devriâlem seyahatinin baha biçilmez, misilsiz fotoğrafları- n sür'atle ve vakit kaybetmoksizin hayran — okuyacularına yayınlamak için Jâzım olan ted- birler alınmış bulunmaktadır. Şimdi ye kadar, ancak jurnal filmlerinde, o da pek kısa bir zaman içinde göre- bildiğiniz dünya manzaralarını, artık Yeni Sabah sütunlarında zengin bi- toğraf kölleksiyonu halinde bu- lacaksınız. Esat Mahmut Karakurt, yukarıda | listesini - verdiğimiz memleketlerde belli başlı bütün büyük şehirleri zi- ve efsane diyarı halinde kulaktan kulağa du- yulan meçhul ve vahşi ülkeleri, kor. kunç ve esrarengiz diyarları dolaşa- cak, iptidai insanların hayat ve aşk- larını, / romanlarındaki o akıcı, sü- rükleyici uslübu ile ve her gün baş- ka ülemler tanıtarak anlatacaktır. Burada, sinema meraklısı oküyucu larımza da şu ciheti müjdelemek teriz ki Esat Mahmut Karakurt, Ho: müddet kalacak, be-, yaz perdedeki nkislerine hayran kal- Bir genç kadının işlediği cinayet edecek, bir masa livudda uzuncı 20 yaşında evli bir kadın kendisine sataşan 67 yaşında ihtiyarı öldürdü Ankara: 6 (Hususi) — Kırık-| kalenin Keçili köyünde feci bir| cinayet işlenmiş, yirmi yaşların- | da evli bir genç kadın, kendisi- ne sataşan 67 yaşlarında bir ih- tiyarı öldürmüştür Metin İğde adında olan bu genç kadın köyün en güzel kadı- nıdır ve yeni evlidir. Ayni köy- den Halis Bayıl adındaki bir ih- tiyar uzun Zzamandanberi genç kadını kollamakta, fırsat bulduk ça kocasını bırakarak kendisine kaçmasını teklif — etmektedir. Genç kadın bütün bu teklifleri hep şiddetle reddetmiş ve ihtiya- yüz vermemiştir. Fakat genç kadına yanıp tutuşan ihtiyar â şık kadının gene peşini bırakma- miş ve bu sabah tarlada yalnız çalışmakta a yakla | İ adı olan kadının arak ya benim olur bu dünyada yaşat bıçağını çekerek Sun ya se mam, diyerek üzerine hücum etm Genç kadın çevik bir har le ihtiyarın elinden bıçağı y düşürerek almış ve için ihtiyar âşıkın gırtlağı na bir defa saplamış, bıçak tiyarın gırtlağını delerek en sinden çıkmış ve bir an içinde Halis Bayıl yere düşerek ölmüş- tür. ıç kadın vakayı müteakip jandarma karakoluna giderek hâ diseyi anlatmış ve teslim olmuş- tur, motosikletçi iyileşti aya turuna çıkan Ankara, 6 (Hususi) — Dünya runa çıktığının ertesi günü Göynükle Nallıhan arasında uğ radı r kaza neticesinde yara: lanıp gehrimize getirilen ve nü- mune hastahanesinde tedavi alt na alınan motosikletçi ve mü: yen İrfan Kipman bugün iyil gerek taburcu edilmiştir. İrfan Kipman, motosikletini ve diğer eşyalarını almak üzere Nali na gitmiştir. Yarın dönecek ve| Beden Terbiyesi Genel Müdürlü- | ü ile temasa geçecektir. İrfan | Kipman, bir hafta içi döviz muamelesini ikmal edeceği ve se- yahatine devam edeceği ümidir- dedir. SAYFA: 8 KAMPI 5 ş üSA miştik. Yukarıdaki resimde lar tertip ederken görülmekteği büyük teşebhüsü dıkları artistlerle konuşacak, fotoğ raflı röportajlar bazırlıyarak gnzete mize gönderecektir. Bunlardan başka üstad Miami, Fi ladelfiya, Loe Anjelos, Riyo dö Je neyro ve Manillâ'yı da ziyaret ede- cek, bu uzak diyarların danalı ve ee rarlı gecelerini, sihirli eğlence yerle rini sizlere anlatacaktır. Esat Mahmut, Karakurt, seyahati ge dovamla Şanghay, Hongkong ve Bankoniga uğrıyacak, — Uzakşarkın hu her zaman alâka toplıyan asrarlı Sarı irk diyarını görecek, gezecek ve anlatacaktır, Esat Mahmut Karakurdun bu u- gün seyahatte ziyaret edeceği (l hir daha var ki bunlar Daka Barselonadır. Üstad, Dakarda, 'nın bu Timanında bizim için meç- hul hakikatler görüp anlatacak, Bar selonada İspanyol danslarının baş döndürücü — hikâyelerini nakledecek- Bu seyahatin yart çapında bir se- yahat olmaktan çıkarak milletlerara sı bir hüviyet aldığı, çeşitli turizm müesseselerinin, ajanların ve sinema inin gösterdikleri alâka- dan da anlaşılmaktadır. Brezilya ve Arjantinden Pan-Amerikan havayol- larına gelen telgraflardan, meşhur Türk romancısı Esat Mahmut Ka- rakurdun, gazetemiz adına yapaca- in nasıl alâka ile takip edildiğini, sadece bir not kabilinden, dün yazmıştık. Bugün şunu da ilâ ve edelim ki maruf bir jurnal film müessesesi, Karakurdun seyahatinin muhtelif safhalarını aktualite filmle rine geçirmek ve dünyanın her tara fına yaymak için tedbirler aldığım bildirmiştir. Büyük romancımız, Holivud ile de iktifa etmiyerek Honolulu, Filipin adalarına —uğrıyacak, güzel Cenup Amerika memleketleri Breril- ya ve Arjantinde de günlerce kalarak zlere Pasifikin sıcak havasını, yer- lilerin müzik, neşe, zeyk âyinlerini ulaştıracaktır. Hayranlarına da tercüman olaca- dımıza inanarak büyük romancıya, 'dün başladığı bu: 90 bin kilometre lik dünya soyahatinde başarılar di- leriz. Nakşibendi tarikatı sanıkları Gelecek celsede Ankara em- niyet birinci şube müdürü şahit olarak dinlenecek iı bu soyal ilgililere Ankara 6 (Hususi) — Nakşiben. di tarikatini ihya ve Ankara Ve ci varında âyinler tertip etmekten sı nık Ahmet Hamdi Güngör ve kadın erkek 24 müridinin yargılanmaları. na bugün Üçüncü Asliye Cezada devam edildi. avcılık makamında Emin Bulak ulunuyor ve Şeyh ile refikasını a. vukat Mehmet Ali Okan müdafaa Yargıç Saffet Ünen, duruşmayı açınca sanıklardan Hasan Dolunun sorgusunu yaptı. Sanık, isnat olu nan suçları reddetti, okunan ifade sinin de doğru olmadığını bildirdi. İfadesinde bazı sanıkları tarikato ensup diye göstermişti. B cil tin doğru olduğunu teyid etti, Yar gıç bu ciheti sanığa teyld ettirdik- ten sonra tanıkların ifadelerini al. mağa başladı. Dinlenen tanıklardan Uki bakkal Halil Unaldı, bir şeyhin her Kayı ga gelişinde karşılandığını ve âyi - nin iki yıldanberi — devam ettiği: bildiydi. lar bunu reddetiler, Evinde âyin yapıldığını bildirdi- ği Hasan 'Doğan, — Halil ile dargın oldukları için bu şehadeti ve ev.. velce de ihbarı garez yüzünden yap tığını iddia etti Ahmet Ateşnal adındaki - diğer bir tanık ta Ankarada aynı fyinle. rin yapıldığını belirtti ve bu âyin. ler “yüzünden küçük çocuğunun korktuğunu söyledi Savcı Emin Bulak, gelmiyen ta- nıkların ihzaren celbini ve sanık lardan bazıları emniyette verdikle ri ifadeleri reddettikleri için zabıt. ları tutan polisler uvacehe — ya. pılmasını istedi, Yargıç, İhzaren celbi kabul, — mu: aceheyi” reddetti ve — dürüşmay b bir güne bıraktı. Ye :i Yunan kabinesi itimat reyi aldı Londra, 6 (B.B.C.) — Yeni Yu nan kabinesi, bugün parlâmento- da itimat reyi almıştır. Başba kan, müteveffa Sofilis'in siyase- tini yürüteceğini söylemiştir. Dimitrof'un cesedi Sofyada Sofya: 6 (A.A.) — Dimitrov'un naaşı bugün Sofya'ya getirilmiş. Tren, Sofya Istasyonunda gene. ral George Damlanov — tarafından kargılanmıştır. General, Bulgar hü kümeti ©, Voroşilov |lükayt idi. hıklarda çalışmıyorlar açıktan çığa bu rejimi müdafaa ediyor- Tezatlar Memleketi — Başmakairden devam — Faftarları yarasalar gibi karan- lardı. Bu siştemlerin ülema ara- sında nazariyatcıları vardı. Cilt- lerle eserler yazılıyor, nazizm ve faşizmin yıpranmış ve tefes- süh eylemiş demokrasiye üstün olduğu iddia ve isbat ediliyordu. Halbuki - yurdumuzda tek parti ve şef tarzı, en büyük hıg ve ha- raretile, tatbik — olunduğu halde zi ve faşist teorilere öyle bü- yük bir yer verilmiyordu. Bu yenl cereyanlar büsbütün ihmal edilmiyor amma — teşkilâtımızda, bilhassa anayasamızda buraya doğru blr kayma cüreti de pek' görülmüyordu. Bizde şöyle bir hal tahakkuk ediyordu. Kanun- lar başka, talimat ve tatbikat başka... İkinct Abdülhamit otuz küsur yıl Istibdadını yürütürken, her yıl neşrettiği salnamenin ba- şına Kanunu Esasi metnini geçi- rir vo Meşrutiyet temellerini ilân ederdi amma tatbikatta koyu bir istibdat hâkim olurdu. Cumhuriyet devrinin anayasa- sı da demokratik İdi. Halk hâki- miyeti parlak cümlerle yazılmıştı amma seçimlere millet tamamile Yalnız bir kaç kişi mebusları tesbit eder ve onlar müttefikan milletçe seçilmiş olur lardı. Bu manzaranın memleket ahlâkıyatı üzerine menfi bir te- sir yarattığından şüphe edilebi- lir mi? Dobra, dobra ve açık bir toptancı diktatör — rejimi — böy- le dolambaçlı bir demokrasiye bir değil bin kat tercih olunur. Hele, cihanda demokrasinin zafe- rinden ve Anglosakson grupuna meylimizden sonra açılan devir, eski zamanlara, rahmet okutu- yor, çünkü hem tek derecil se- çim yapacak kadar hürriyet ve demokrasi taraftarıyız hem yü- rürlükte olan matbuat kanunu- muz Mussolininin, Recep Peker arifetile ve himmetile daha a- gırlaştırılan, basın kanunudur.. Hem — demokrat — memleketiz hem ceza kanununraz faşist ceza kanununun garip hükümlerini ih- tiva eden kanundur. Hem en ile- ri demokrasiyiz hem * vatandaş- lardan bir kısmı (,33) kişi, mu- hakemesiz, kurşuna dizilmiştir. Bu hâdise üzerinden beş altı yıl geçtiği halde henüz bu facianın yakalarına yapış- mak kabil olamamıştır. Mes'ele Büyük Millet Meclisine aksede- rek orada da sorumlular tecziye edilsin diye haykırışıldığı - hal- de... lem demokrasi ve parlâmento rejimi vardır hem yirmi beş yıl- dir hiçbir kabine, amma hiçbir ka bine —son dört yıl da dahil ol- duğu halde— Mecliste ekalliyet- te kaldığı için düşmüş değildir ve hattâ düşme sebeplerini açık- lamış bile değildir. Amerikalı mütehassısın görmediği daha ni- ce tezatların mecmuası olan bu yurtta, gelecek seneyi bekleme- den, dürüst bir seçim kanunu ile derhal intihapları yapmak ve ha kikaten ilk defa olarak ciddi de- mokrasi yoluna — girmek lüzım-| dır. Kaybedilecek vakit hep aley himize oluyor. YENİ SABAH TAKVİMDEN BİR YAPRAKı Operaya Kudümiye ULUNAY (Baştarafı 1 incide ) tisti gördüm; aynen (Sara Bernar) ın bütün mizansenini tatbik etti. Opera İkİ başlı san'attır; - böyle olmasa opera olmaz. Avusturyalı rejisörün bir de şöy- le bir malümatfuruşluğu var: Operayı temaşa san'ati - olarak değli, müzik olarak ele almak Iâ- zımdır. Opera - kültürünü — asırlar yoğurur.» Zavallı adam! İstanbulu, — daha operanın, sahnonin ne demek oldu- Bunu bilmeyen kör bir yer zanne- diyor. A İki gözüm... İstanbul hem uyar | nık hem de güç beğenir bir muhit- | tir. İstanbul halkının — huzurunda oynamak adeta bir İmtihana gir- mektir... Bunu bilmeli! Hayret et- tiğim nokta (Cumhuriyot) bu yâ-| veleri nasıl koymuş? Cevat Foh> Mi bu saçmaları okumamış mi? Daha dün opora kuruldu; bugün artistler — rojisörün — lâflarına — bar karak. kendilerini — Adelina Patti den, — Karuzo'dan, — Dalmores'den, Şalyapin'den — üstün — sanacaklar. Yeni yürümeğe başlıyan — çocuğa: «Sen Arap atı gibi koşuyorsun!» denilir mi? Artistlerimizin, san'atin en yük- sek şahikalarına çıkmalarını bütün kalbimizle temenni ederiz. Fakat acele yok... Yavaş yavaş! Zira san'- at kübbesini titroton öyle artistler vardır. Kİ daha lik adımda kendi- mizi onlarla — mükayoseye kalkar- sak gülünç oluruz. Avusturyalı rejisörün — moydana Bgetirdiği İş ÇCumhuriyet) muhar- ririno söylediği sözlere. banziyorsa bir. hayal — kirginliği İle — karşılaş- maktan korkarım, Fakat boreket versin bizdez Âyinesi iştir. kişinin lâfa bakıl maz! Diyo bir söz vardır da onunla mütesolli oluyoruz! ÖLÜM 202 İstanbul kayıtlı avukat, ÖMER CAN (Tanburi Ömer Falk Can) Pendikte hat boyundaki evinde uzun müddettenberi müptelâ ol duğu hastalıktan kurtulamıya- rak irtihali dâri beka eylemiştir Cenazesi, bugün, namazı müte kip Pendik camiinden alınarak No. da Barosuna Kastamo hâdisesine Nikaragua hükümeti denizi Ankara, 6 (A.A.) — Dışişl Bakanlığından tebliğ edilmiştir. Devlet Denizyollarına ait kas- tamonu gilebi, mal yüklemek Ü- zere merkezi Amerika devletlerin den Nikaragua'nın <Puerto Ka-| bezas» limanında bulunduğu sı rada, mürettebattan karaya çı- kan bazı denizcilerimizin maruz kaldıkları müessif vakaya ajans- lar vasıtasiyle muttali olunmuz- tu. . ÂAlelâde bir münazaadan do- ğan ve Hüsnü Şengüler, Şikrü Dinç ve Muzaffer Tezkan adında- ki üç denizcimizin Nikaragua'lı erler tarafından öldürülmesi ve beşinin de yaralanması ile neti- celenen bu elim hâdise hakkında Ulaştırma Bakanlığı basına bir açıklamada bulunmuştu. 'Hâdise, burada öğrenilir öğre- nilmez, Dışişleri Bakanlığı Mek- siko elçimiz Vedit Uzgören'i ma- hallinde tahkikat ve gerekli te- şebbüsleri ifaya memur ederek derhal Nikaragua'ya göndermiş: tir. 23 Haziranda hâdise mahal- line varan elçimiz, 1 Temmuza kadar Nikaragua'da kalmış ve bu müddet zarfında lâzım gelen tahkikat, temas ve teşebbüsler! yaparak suçluların cezalandırıl- masını ve felâketzedelere tazmi- nat verilmesini istemiştir. En yüksek Nikaragua makam- larının tam bir hüsnü kabulü ile karşılaşan elçimize, başkent Ma- nagua'da, Dışişleri ve Harbiye Bakanları, vakanın cereyan etti- ği limanda, genel kuşmay başka- nı ve belediye başkanı teessür ve taziyetlerini resmen bildirmiş lerdir. Bu meyanda «Puetro Ka- bezas»,.muteberanı da keza tecs- K a ne ai Dünyayi bekliyen iktisadi buhran (Baştaraf: 1 incide) Bir soruya cevap veren Cripps, geçen aylarda dünyanın her ta- rafında iktisadi bir duraklan kaydedildiğini, bununla beraber hükümetin. İngilz Irasıcın kıy- metini düşürmeğe asla niyeti ol madığını «Sterling - Dolar mees- lesinin» hallinin biraz zamana mütevakkıf olduğunu — söylemiş- tir. Sterling açığı Londra 6 A.A. (Afp)—Bugün öğleden sonra hazine bakanlı tarafından yayınlanan tebliğde aşağıdaki hususlar bild.rilmekte- dir: 1949 senesi ikinci Trimestrisi için Marshall yardım plânı gere- ğin-e alınan dolarlar hesaba ku- fılmadığı halde bu devre içinde sterling sahasının altın ve dolar olarak safi açığı 157.000.000 İn- giliz lirasına baliğ bulunmakta- dır. Halbuki 1949 senesi birinci Trmestrisi içinde bu açık 82 mil- yon İngiliz lirası ve 1948 senesl son Trimestrisi içinde 93 milyon İngiliz lirasıydı, 157,000,000 İngiliz Jiralık bu a - çıktan 7.000.000 İngiliz lirasının kar ği Kanada istikrazile kapatıl » mıştır. Mütebaki 150.000.000 İngiliz lira sının karşılıkları Marshall plânı ge- e verilecek altın te. ve Sterlin sahasının arak ihtiyatları ile meblâ, ve dolar min edilecektir, Acheson'a göre Vaşingtan 6 (A P) — Amerika Dışişleri Bakanı Dean Acheson, bu gün yaptığı bir b da şunları söylemiştir: T İngiltere, ekonom in vâdeli Bir şekilde hallet- istiyorsa, dünya pazarlarında rişme kabiliyetini artır. Ben İngilterenin durumun nüyorum, ardan alıci gel Atlantik paktı (Baştaralı 1 incide) iyi çaredir. Bu pakt ayni zaman- da 300.000.000 silâhlı halkın ta- arruza karşı koymaya azmini b: lirtmektedir. Fransız parlâmentosunda Paris, 6 (A.P.) — 13'e karş 20 oyla, Fransız parlâmentosu dışişleri komitesi, bu gece Atlaa. tik paktını tasvip etmiştir. 13 menfi oy komünstler ve komlniz mi destekliyen grup - tarafından için gerekli ayarla- | nu şilebi dair tebliğ lerimizin katili olan yerli skerleri harp divanına verdi ve elçimize ta'ziyet beyan etti Bür ve taziyetlerini bildirmekten | gerl kalmamışlardır. Elçimize <Adaletin yerini bu- kümetimizin tatmin edileceği> teminatı verilmiştir. Tahkikata memur edilen genel kurmay”* başkanının yüz sayfayı geçen tehkikat raporunun sureti, elçimize bizzat harbiye bakanı tarafından tevdi kılınmıştır. Üç teğmen vazifelerini ihmal İle suçlandırılmış, bir onbaşı Je altı er de denizcilerimizi öldürme suçu İle harb divanına sevkedil- miş bulunmaktadır. a gitti Ankara 6 (Husust) — Cumhur Başkanı İsmet İnönü, bu akşam saat 22.30 da hususl trenle Tokada hareket etmiştir. Devlet Başka: Tokat sel felâketzedelerini göre - cek ve durumu inceliyecektir İnönü, Amiral Setll ve Mr. Dorr'la görüştü Ankara: 6 (A.A.) — Cumhur- başkanı İsmet İnönü memleketi- mizden ayrılmak üzere bulunan Amerikan yardımı deniz kısmı başkanı Amiral Settl'i bugün Çankaya köşkünde kabul buyur« muşlardır. Bu kabulde Devlet Bakanı, Başbakan yardımcısı Nihat Erim de hazır bulunmuş« tur. * İnönü ,ayrıca Çankayada Av-« rupa iktisadi işbirliği Türkiye mümessili Mr. Russel Dorr ve ba bası Mr, Goldth Waite H. Horr'u kabul buyurmuşlardır. D. P. Istanbul ilinde yapılan toplantı (Baştarafı 1 incide) tarzlarının belli olduğunu söyliye « rek son yıl içinde Meclisteki natlariyle düştükleri tezatlar hatıf latılmaktadır. Demokrat Parti mahfilleri bun « ların kongre esnasında — baltalama faaliyetlerine işaret etme'te, buna muvaffak olamayınca eskiden MiL let Partisine geçeriz, diye yaptıkia rı tehditleri hatırlatmakla iktifa e. diyorlar. Bu netice ile müstakil demokrat ve öz demokratların ne yapacakları üzerinde yürütülen yorumlar da bitmiş olmaktadır . D. P, İstanbul Merkezindeki toplantı Demokrat Parti İstanbul İ İdare Kurulu dün saat 19 Ga, il idare merkezinde bir toplantı yapmıştır. Bu toplantıya şehrimizde bulu - 'nan Celâl Bayar da iştirâk etmiştir, Müstakil demokratlarla, Öz de. mokratların Millet Partisine llti « hakları hâdisesinin görüşülen belli başlımeseleler arasında olduğu an. Jaşılmaktadır. Müstakil ve Öz de mokratların Millet Partisine - iltiha kı, Demokrat Parti mahafilinde ta- bil olarak karşılanmıştır. Zira bu iki grup için C. H, P ye veya D. P. ye iltihak, imkânsız ad. dedilmekteydi, Ayrıca D, P. Beyoğ lu ilçesi bir toplantı tertip eti fir, Bu toplantıda umumt ko: iştirak eden delegeler — Partililere Jizahat vermiştir, Yeni tip siyah ekmek Ağustosta başlıyor (Baştarahı 1 incide) Bu mesele hakkında Toprak Mahsulleri Genel Müdürü şu be- yanatta bulunmuştur: " «— Ekmeklik uz Üzerinde ça- ken bilhassa sağlık endişes üzerinde durmaktayız. Bu itina ile tesbit edilecek un rand -aanı na göre yeni tip ekmeğin bugüt- künden biraz daha esmer, bugün- künün ayni olması veyahut hat- İtâ daha beyaz olması ihtimall vardır. Ancak sıhhi şartlar bakı- mından her halde daha müsnit olacaktır. Bütün bu tetkiklerin bu ay içinde bitirileceğini ve ay sonuna doğru yeni tip ekmeğin piyasaya verilebileceğini Ümit etmekteyiz.» ğ İkirci dünya harbi biteli beş yıl oluyor, harbe giren mem!eket ler cnhi, ziraatlerini, endüstrile- rini nizamlamışlar, yeniden teşki lâtlandırmışlardır. Biz, hâlâ, ye- diğimiz ekmeğin buğdayını mera leketten çıkarıcak kadar bir zi- raf kalkınma dahi yapamadık. Yukarıdaki hükümet kararları, vatandaşlara cidden hüzün veri- verilmiştir. Dün Florya asfaltında bir bir otomobil içinde kadın ve € 'paşa kışlası altındaki kö nden dereye yuvarlanmı; ve Mme, Anna Panker'l sulşlür, selâmla. Pendik kabristanına — defnedile- cektir. lar yaralanmışlar, tedavi altına otomobilin dereve yuvarlandakı otomobil kazası olmuştur. Husust rkek üç kişi olduğu halde sür'atla rüden geçerken direksiyon hata- ştır. Şoförle otomobilde bulunan- alınmışlardır. Resim bu kazazede /tan sonraki halini göstermektedir.