VPÖ 4 TEMMU * Yugoslavya F Amerikaya Yanaşıyor areşal Titonun, demir per- İde arkasındaki memleket - ler arasından çıkarak, Batıya meyletmesi, galiba kesin bir za- rüret halini almış bulunuyor. Çünkü, kominformun Belgradı afaroz ettiği dakikadan beri, Kuğoslavya, peyk — memleketler tarafından sıkı bir - ekonomik ablokaya alınmıştır. Birinci Dünya harbinden son- ra kurulan Milletler Cemiyeti - nin, Habeşistana tecavüz eden Mussoliniye karşı bir türlü tat - bit etmeğe muvaffak olamadığı ablukadan daha tesirli bir mu- hısara.. Bu şartlar altında Ma> reşal Titonun tamamile Batıya ve bilhassa Amerikaya yönelme- si tabil görülmektedir. Yalnız Vaşington veya Lon - dra, Mareşalın samimi olduğuna inanmakta hayli tereddüt ettiler, iki yüzlü bir politika kovalamak ihtimalini gözönünde bulundur - dular. Yâni Belgrat, hem Amo- rika ile anlaşacak, hem de Stali- nin emirlerine itaat edecek. Böy le olunca Belgrat, Moskova için en iyi bir müşahede ve tarassut vkii halini alabilirdi. Uzun çekişmelerden sonra an- laşılan Tito, Moskova ile bağla- rın çözüldüğüne Amerikalıları ik a etmiş olacak ki, İtalya kay - naklarından verilen haberlere gö re, sekiz yüz milyon dolarlık bir istikraz akdetmek için temaslar başlamıştır. Amerika, Belgrad - dan, çok yerinde olarak, bazı to- minat istcmektedir. Evvelâ Yu nan cetelerine yardımdan kal'i olarak vaz geçilecektir. Karin - tia hakkında herhangi bir iddia dermeyan edilmiyerek, buranın Avusturyaya ait olduğu ka - bul ve tasdik olunacak ve Viya naya karşı herhangi bir iz'açta bulunmaktan vaz geçilecek, Tri- yeste hakkında bir güna iddia serd olunmayacak ve buradaki Yugoslav bü'zesi terkolunacak. Bu şartları kabul, — Mareşal Tito için, çok ağırdır. Şimdiye kadar Sırplar, Triyeste ve ka- rintia hülya ve rüyalarile avlan mışlardı. Birdenbire bu iki ü- mide veda müşküldür. Fakat Yu goslavya, içinde bulunduğu yal- nızlığa da mukavemet edecek durumda değildir. Doğu ile ikti- sadi münasebeti asgariye indi- ği halde, Batı ile sürekli bir alığ veriş kuramamıştır. Yugoslavya, Garp âlemine il- | tihak ederse, Sovyet gelişmesi, bir tevakkuf hatta geril dedecek ve- demir- perı delik açılmış ola Bu örneğin - sirayet çoktur. di Amerika bütçesindeki | Amerikanın kırk milyar do - larlık 1949 bütçesinde iki milyar dolar açık olduğu anlaşılmıştır. Amerika mali sene başı bir tem muz olduğundan, bu vaziyet dün Vaşingtonda açıklanmıştır. Büt- çenin denk olarak kapanmayaca Bi ve beş, altı yüz milyon dolar- lık bir gedik bulunacağı, evvel- den tahmin olunuyordu. Faka* rahnenin bu derece ge- niş olacağı umulmuyordu. Bu haber, Cumhur Başkanı Truma- nın, bol para harcamasına — ve dünyanın dört köşesindeki mem leketlere yardım elini uzatması- na atfediimettedir. İktisat bakımından geri kal - miş memleketlere yardım, Mar- shall plânına devam, bu duru - muün sebepleri arasında sayılmak tadır. Esasen Amerikanın, çok açıldığını iddia eden infiratçılar, gimdi yüksek sesle i nevi duraklama dı " Dimitrof öldü Eski Bulgar Başbakanı Dimit- ihtimali konuşmağa başlamışlardır. Ba husus ki A- merika ekonomik hayatında bir Ti gelmiştir. çıkan genç motosikletçi Pek yakında seyahata devam etmek üzere yola çıkacak Ankara, sikletle dünya turuna çıkan Nallıhan'da bir kazaya uğrayan ve mune hastahanesinde yatmakta- dır. Bugün hastahanede kendi: ni ziyaret ettiğim Kipman, bal şunları söyledi - Nallıhan'da — beklenmedik bir kazaya uğradım. Fakat kara- rımdan dönmüş değilim... Yalnız bazı ge bu kaza dolayısi- le hakkımdı. — aptıkları alaylı neş riyattan mü.->:sir olduğumu da aklıyamıyacağım. Bu Vesile ile Beden Terbiyesi Müdürlüğünden gördüğüm yakın alâkayı da be- lirtmeği bir borç bilirim. İyileşir iyileşmez döviz ve vize işleriyle meşgul olacak; bunlar biter bit- mez derhal yoluma devam edece- ğim.> İrfan Kipman beraberinde bir de akordiyon götürmektedir. Ken disi güzel akordiyon çaldığından yollarda bundan da istifade e- deceğini ummaktadır. Ayrıca Be- den Terbiyesi Müdürlüğü, Tür- kiye dahilinde yapacağı bütün masrafları üzerine almış ve bet çe deruhte edildiğini alâkalılara bildirmiştir. Ankara Kız Lisesinden mezun olanların diplomaları törenle verildi Ankara, 3 (Hususi) — Anka- ra Kız lisesinden mezun olanların diplomaları bugün — Halkevinde yapılan bir törenle kendilerine verilmiştir. Törende genç kızlarımızın yap- tıkları muhtelif gösteriler davet- liler tarafından büyük bir alâka ile takip edilmiştir. Berlinde mezar soyguncuları da türedi Berlin, 3 (Nafen) — İki sene- denberi Berlin mezarlarına mu- sallât olmuş ve şimdiye kadar 338 mezarı açarak, ceset hariç, Fiçinde bulunan her şeyi götürmüş olan' bir çetenii başlıca eleman- ları yakalanmışlardır. Berlin po- lisi t mezar hırsizi», suçlarıni itiraf etmişlerdir. Bu arada Prusya imparatoru Guillaume I in mez: rı da soyulmuş ve kıymetli bir- çok şeyler çalınmıştır. Bu mezar hırsızları mezarda tten başka bir şey bulama- dıkları vakit «mezar taşını» alıp gitmekteydiler. Hırsızların altın diş ticaretine de girişmiş olduk. ları tesbit edilmiştir. rof, tedavi için gittiği Rusyada ölmüş bulunuyor. Bu haberi Moskova vermiştir. Komünist Partisinin en faal ndan olan Dimitrof, bir a- ralık Nazizme karşı mücadelede | çok göhret kazanmış bir şahsiyet idi. Alman Rayiştağ Meclisini yakmış ,mahküm da — olmuştu. İkinci Dünya harbinden son: Bulgaristanın başına getirilmiş- ti. Hem Bulgar, hem Rus tabti- yetini haiz bulunuyordu. Bir a- ralık Moskovanın gözünden düş tüğü söylenmiş ve Sofyadan ay- rılmıştı. Şeker hastalığından da muztarip olduğu söyleniyordu. Ölümü tabil olup olmadığı her halde esrarlı bir. nokta olarak kalacak ve ancak uzun müddet sonra, hakikat anlaşılacaktır. DİPLOMAT 3 (Hususi) — Moto-| İrfan Kipman halen Ankara nü-| zin, otel masraflarının mm.ıuılukW rafından ele geçirilen yedi | Dünya turuna Ö]ü niseti ok düşük ola 'ta ölüm olarak bin Lefkoşe, 3 (Nafen) — Bir çok memleketlerde yapılmış olan İsta- tistiklere nazaran ölüm - sayısının | Kıbrıs adasında diğer memleket- lerdekinden daha düşük olduğu gö- rülmüştür. Kıbrısta — ölüm — n'sbeti| İvasati olarak binde 8,5 tur. Yalnız| Norveçte bu nisbet 1947 scn 8,5 iken 74 e iziniştir Kıbr İngiltere camlası memleketle de bu nisbet geçen sene 10,9 Birle şik Amerikada ise 9,9 idi, Her ne kadar Norveçte 1947 senesinde bir düşüklük görülmüş is: İnisbet ayni dereceyi muhafaza ede enemiş ve 9,9 a çıkmıştır | Ingilterede cinayetler azalıyor Londra, 3 (Nafen) — İngilte- rede yapılmış olan son tetkiklere |göre harbin nihayetindenberi ci- nayet miktarı azalmıştır. Bundan başka da otomobil ile telefon görüşmelerine mahsus u- mumi telefon odalarında işlenen hırsızlıklar da azalmıştır. 947 senesi zarfında umumi o- darak hırsızlık vakalarının mik- tarı 54 bin iken 1948 senesinde ise 46 bine düşmüştür. Şimdi İngilterede en çok gö- rülen hırsızlık vakaları — evlere | kazşı tatbik edilen soygunculuk- | lardır. Bursada bir otomobil | parçalandı içindekilere | bir şey olmadı Bursa, 3 (Telefonla) — Bu- gün öğleden sonra Mudanya as- faltı üzerinde bir otomobil kaza- sı olmuş, fakat otomobilde bu- lunan Bursalı gazetecilerden Mu- sa Ataş ve arkadaşı cihan Borç- bakan, Sermet Köksal ve Musa Ataşın iki çocuğuna bir şey ol- mamıştır. Otomobil, hir virajı döndüğü esnada ansızın önlerine çıkan se- petli bir motosiklete çarpmamak için şoför direksiyonu birdenbi- Fe kırınca otomobil bütün hıziyle asfalt üzerinde dört beş takla a- tarak devrilmiş ve parçalanmı: tır. Kazayı gören motosikletteki- ler hemen kazazedelerin yardı - | mına koşarak otomobilin - içinde kalan ve korkudan feryat eden | kazazedeleri kurtarmışlardır. Sa dece şoför başından hafifçe yara | lanmıştır. Rus malları Romanyada gayet pahalı satılıyor 3 (AA.) eLps zetelerin Bükreş'ten öğren- diğine göre, Romanya halkı, Sov | yet Rusya'nın ticaret muamele- lerini yapış tarzına karşı mem- nuniyetsizliğini açıkça gösterme ğe başlamıştır. Rus malları Ro- Mmanyaya halkın satın alamıya- cağı kadar yüksek fiatla ithal e dilmekte halbuki Rumen malları Rusyaya maliyet fiatından da şağı ihraç edilmektedir. Londra Dün Erzurum iki mutlu günü bır arada kutladı Erzurum: 3 (Hususi) — E, zurum bugün, biri ebedi şef Ata- türk'ün Erzurum'a ilk gelişleri- nin otuzuncu yıldönümü ve diğı ri 1877 harbinin Aziziye taby: S1 kahramanlarının 72 inci şeha det yıldönümleri olmak Üzere iki törene sahne olmuştur. Bu çifte tören dolayısiyle gece- | rut hava seferlerine |cak olan uçak, Ankara ve YENİ SABAH n birülke nisbeti, vasati de 8,5 tur Diğer taraftan doğum ise Kıb. rıs adasında İngiltere camlası mem leketlerine — nazaran binde 32 İle 3 arasında tahavvül etmekte ve ise bu rakam ancak binde sveçte 20,7 dir. Kıbris adasında ölüm nisbetinin | 'de imparator ile yapılan münakaşalar satırlar arasında atom bombası- 'na dair hiç bir kayıt görülmemek tedir. Carr, Japon imp: 'nun bu gibi işlerden haberdar e- dilmediği ordusunun sansür bürosu o ka- dar titiz davranmakta idi ki or- du emli az olmasının sebepleri gu 3 nokta da izah edilmektedir, 1 — Halkın ziraat ile meşgul ol. ması ve açık havada yaşaması, 2 — Annelerin çocuk bakımı hak kında göstermekte oldukları itin: 3 — Malaryaya Rarşı açılmış 0- lan geniş mücadelenin müsbet ne. celer Kömür tevzii Perşembe günü başlıyor Ankara, 3 (Hususi) — Önümüz- deki perşembeden itibaren kömür tevzüne başlanacaktır, Geçen se- neler bir ton alanlar 750 Kilo, 1,5 ton alanlar bir ton 125 - kilo, iki ton alanlar 1,5 ton 2,5 ton alanlar 1 ton 750 kilo, ve üç ton - alanlar iki ton alacaklardır., Otomobil motörleri gazle işliyebilecek Londra, 3 (Nafen) — İngiliz motör fabrikaları çok büyük bir faaliyet halindedirler. Gelecek ay zarfında piyasaya yeni bir - tip otomobil motörünü çıkarmak için çalışıyorlar. Bu motör gaz ile hareket edecektir. Ucuzluğu sa- yesinde otomobil ihracatının a: tacağı kuvvetle tahmin edilmek tedir. Tepkili uçakların motörlerinde yapılmış olan terakkiler bu yeni gaz ile müteharrik motörler sa- hasında kendisini göstermiştir. Otomobil motörlerinin kuvveti 95 beygir olacak ve gayet ucuza mal edilebilecektir. T. H. K. uçakları, Bolu seyahatini tehir etti Ankara: (Hususi) — Bu sa- bah ikinci yurt gezisine çıkması kararlaştırılmış olan Türk hava kurumu filosu havanın elveriş- sizliği yüzünden Bolu'ya hare- ketini geri bırakmıştır. İstanbul - Ankara Kıbrıs hava seferleri Ankara 3, (Hususi) — İstaa- bul — Ankara — Kıbrıs — Bey 7 Temmuz 949 perşembe günü başlanacak tır.. Seferler haftada bir olacak tır. İstanbuldan saat 10 da kalka- Kıb- Beyruta | asalat edecek ve orada gece ' yi geçirdikten sonra, ertesi gü aynı yoldan İstanbula dönecek- | tir. | rısa uğradıktan sonra, Yunan çetecilerinin kayıpları Atina: 3 ÇALA.) <Afp> — Üçün. Cü kolordu 'tarafından. boğün 'nep. dilen tebliğde bildirildiğine göre, bu'zenenin f ait ayı içinde komü” nist çetecileri 2036 ölü ve 365 Yeraüşlerdik. Gerze Belediye reisi seçildi Gerze (Hususi) — Münhal o- Belediye Başkanlığına mani- faturacı Hüseyin Mızraklı geti- rilmiştir. Elektrik santralının kırılan pistonu hâlâ tamir edilmediğin- leyin büyük bir fener alayı ter- HAZRETİ ÖMER: Yazan: KADIRCAN KAFLI Ya Müslüman olup dünya ve ahirette selâmete eriniz; yahut ciz) Yoksa harbe ha- Tır olunuz. Bu üçten başka yol Voktur. Firuzan © / — Bu dedik Ih olmaz; harbe Mugayre — artık hemen yerinden Bitti. Firu: ardındı ap verdi rinden ikisi a8 - azırız! konuşmadı; kalktı; çıkıp n dalgın dalgın onun baktı; bunlar adetâ aratılmış insanlardı; mak bilmiyorlardı l vel ilk İran ordusil, ları ve ilk İran karsısına - çıktıkları sil idi Zaman na: Tse öy Rüstem'i ve diğer öldürülen komuta nı birer birer talihinin oldi di Bi- dı; ki onlarınkinden fark Bu sırada n konuşuyorlardı Firuzan yerinden kalkınca hepsi clis sona ermişti; herkes ndi yerine gitti. Firuzan kazdırdığı derin hen- dökler ve yere çaklığı büyük kar zıklar ardında bulundukça ken- disini emniyette buluyordu; har- betmek cesaretini gösteremiyor; Arabların uzun zaman bu ya- bancı topraklarda kalamıyacak- larını sanıyordu. Yuman onun bu fikirde oldu- ğunu sezdi; gerçekten böyle o- turmaktan birşey çıkmayacakt kazıkları ve hendekleri agarak İran ordusunun ortasına saldır- mak ta işine gelmiyordu; bu ce- saretten mahrum kalabalığı çık araziye çekmek ve orad Büşmek lâzımdı. Mugayre'nin dönüşünden son- dö ra Numan bütün komutanları başlıca söz sahiplerini topla- dı; onların fikirlerini sordu. B zıları bir sabah ansızın hücum ederek İran ordugâhını basmak teklifinde bulundular; fakat di ha iyi düşünenler dediler k İşe yaramayan bâzı malze- meyi bırakarak geri çekilelim buradan gidiyor gibi — yapalım, Onlar bizi k arkamızdan gel man hemen dönüp Numan Ben de böyle düşünmüş - tüza; düşmanı harbe zorlamak tı sanacaklar O za- ı tip edilmiştir. Tefrika No. 127 için başka çare yoktur. Dedi Meclistekilerin kabul ettiler. Ertesi sabah İslâm askerleri gadırları kaldırdılar; bâzı eşya- yı orada bırakarak geldikleri 'yoldan hızlı yürüyüşle geri çe - kilmeğe başladılar Firuzan'ıri gözcüleri he na müjdelediler: Arablar kaçıyorlar! Firuzan sevinçle Ben böyle olacağını bili - hep: bunu nen o- yordum; burada daha fazla kal Malarına imkân yoktu! dedi; bü tün komutanlar da seviniyor - lardı, Hemen hepsi Büyük fırsattır; kovala- yıp yakalayalım ve imha ede - lim; Üzerim ze gelmek cesaretini gösterirler. Arab kavmi bir defa bozulursa bir daha düzelemez! yoksa İleride yine Diyorlardı; Firuzan heyecana kapıldı ve İslâm ordusunun ar- dından önce süvari kuvvetleri - ni yolladı; sonra piyadeyi de a- larak hareket etti. İslam ordusu ilk menzilde du- rurken artcılar haber verdiler İran süvarileri geliyorlar! Numan'ın yüzüno zaferin ilk den kasabamız on gündür. ka- bombası Japon imparatoru bom- yada cereyan eden harb mücrim leri mahkemelerinde umumi sav- toru ile kabinesinin atom bomba- sının atılacağından haberdar ol- madıklarını zannetmektedir. İm- paratorun siyast müşaviri berdar olmıyorlardı. Her türlü yiyecek ve yem mad- |delerinin alım, satım ve ihracı bir kararnameye göre milli ko- runma kanununun muaddel al- tıncı ve yirmi altıncı maddelere dayanarak toprak mahsulleri o- fi ni yağlı tohum ve maddeler ka- saplık hayvan ve balık ile bun- ların mamullerini alım, satım, it- hal sa vasıtaları kurmağa ve işletmeğe ve lüzumunda yem ve emsali yar dımcı maddeleri temine müsau- do verilmirtir. gün Amman'dan bildirildiğine gö re Ürdün Başbakanı tevfik paşa gelecek hafta uzun bir seyahate çı kacaktır, Ziyaret edeceği memleket ler arasında Türkiye, 'nistan, İtalya, Fransa ve İngilte. re bulunmaktadır. Atom banın atılacağından haberdar değilmiş Londra, 8 (Nafen) — Japon- ık vazifesini gören M. A. Carri G.'e nazaran Japon impara- olan farki Kido'nun hatıra defterin- siyasi hakkında okunan ratoru- kanaatindedir. — Japon vermeden ne imparator kabine geçenlerden ha- e ne de Toprak ofisine verilen yetkiler için ofise salâhiyet verildi Ankara, 3 (Hususi) — Yeni e, her nevi nebati ve hayva- ve ihracına bu maksatları ğlıyacak her türlü tesisat ve Ürdün Başbakani Türkiyeye gelecek Londra: 3 (A A,) <Byum> — Bu Suriye, Yuna. Amerikan Deniz Ataşesinin Londrade Wimbledon Tenis Turunvası <as» Tarından iki Amerikalı cesedi Washingtona gönderildi İzmir, 3 (ALA,) — Dün vefat e. den Birleşik Amerikanın — Ankara Büyük Elçiliği deniz ateşesi mua. vini binbaşı EBastmann'ın cesedi bugün askeri hastaharfede yapılan törenden sonra özel bir uçakla Va- şington'a müteveccihen yola çıka- rılmıştır, Bu törende bulunmak Ü- zere Amerikan deniz ateşesi do hu- İsust bir uçakla dün akşam şehrimi Zafer'in Malatyaya dair zetesi, Vali Ahmet Kınığın baş- kanlığında ilçe kaymakamlarınn bir toplantı yaparak, 950 sejim- lerine dair konuşulduğunu yaz - maktadır. Bu toplantıda sadece yeni iller kanunu tedkik ve tefsir edilmiş tir. elmiştir. verdiği haber Malatya (Hususi) — Zafer gu Bu haber tamamen asılsızdır. Edebiyat Fakültesi talebeleri Bursada Bursa, 3 (Telefonla) — İstan Çin milliyetçilerinin — hükümet bul Edebiyat Fakültesinden 25 kişilik bir talebe grupu dün şehrimize gelerek Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından misafir e“ dilmişlerdir. Talebeler bugün U- ludağa çıkmışlar, gece vali tara fından gereflerine bir ziyafet ve ranlık içindedir. orduyu kaldırdı ve hızlı hızlı çekilmekte devam etti; kendisi önde gidiyor; nında Hüzeyfe Yemani, Cerir bin Abdullah, Amr bin Maadi Kerb, Talha bin Halid gibi te Tübeli ve bilgili komutanlar ol- duğu halde etrafı gözden geçi- riyor; az bir kuvvetle büyük bir kuvvete karşı savaşmak için en elverişli yeri arıyordu. İkin- ci gün geniş bir vâdinin ucun da, iki tarafı dik yamaçlarla kapatılmış dar bir noktayı be « ğendi. Burası otuz bin kişiye karşı ancak otuz bin kişinin sa- vaşabileceği bir yerdi. Numan orduya dur emrini verdi; sonra ğa sola yaydı; safları kat kat ışıkları vurdu, sıraladı ve düzdü; düşmanı kar- gılamak için son hazırlıklarını da tamamladı. Nihavend Sa Ufukta büyük bir toz bulutu yükseldi; biner kişilik müfreze ler halinde İran süvarileri gö - Tündüler. Numan ve arkadaşla rı bir tepenin üzerinden onlara bakıyordu; saydı ve bu müfre zelerin yirmiden fazla olduğunu gördü. İran süvarileri hiç durmadan dalga dalga seller gibi yaklaşı: yorlardı; Numan meşhur Arab ularını öne geçirdi; İranlılar yaklaşır yaklaşmaz hep birden yağdırmalarını emretti. İik İran taburu sağanak ha - linde bir ok yağmuruna tutul - du; pek çoğu atlarından düsşüp rilmiştir. yuvarlandılar; atlar boşandılar. ve ortalığı karıştırdılar. İkinci İran müfrezesi de ayni gekilde karşılandı ve kargaşa - hk arttı; Üçüncü dalga onlar kadar da yaklaşamadı; Nu! kanallardaki Arab süvarilerine; Kılıç çek! mrini verdi; sonra hücuma kaldırdı. Şimdi İran'lılar vâdi- nin dar noktasında, iki ateş — ğu arasında kalmışlardı; kısa bir rpışma oldu ve harb meyda- — lar nında birkaç bin ölü, birkaç bin — İr kılı lec yıl isi let pa: başıboş at bırakarak çekildiler ; bu ilk bozgundu. Numan süva- rilerine onları kovalatmadı; çöl arslanları dörtnal eski yerleri - ne dönerlerken kanlı kılıçlarını atlarından inmeksizin- ölülerin ve yaralıların elbiselerine süre- merkezi Kanton'dan — bir görü- nüş. Bu resim T Haziranda çe- kilmiştir ve gündelik hayatın, iç harbe Tağmen, —normal şekilde devam ettiğini göstermektedir. (Foto: A. P.) Araplar İranlıları oralara ka- dar çekerek savaşmak zorunda bıraktıkları için - seviniyorlardı ve cesaretleri son derece yük- sekti; Firuzan da Arabların kaçmakta başarı gösteremedik- leri için ister istemez durduk - larını ve harbedeceklerini sanı - yordu; böylece her iki taraf kendi plânının muvaffak oldu - Na inanıyordu. Güneş battı;. Numan yamaç - 'da hesapsız ateşler yaktırdı; an ordugâhında da ateşler ya mıştı, fakat daha azdı. Böy- © İslâmların ateşleri gökten re inmiş olan binlerce büyük ldızı andırıyordu. İrnalılarınki can çekişmekte olan bir dev in son nefeslerine, son hayat rıltılarına benziyordu. rek temizliyorlardı İran süvarileri uzakta yeni - den saf kurarken ufukta piya- de. kuvvetleri göründü; — renk Arablar gece yarısına kadar Kur'an okudular; dualar ettiler; sonra kılıçlarını bileyerek, yay- | larını yağlayarak, oklarını siv - Çeko slovakyalı Jarosla Drombnu we Mrs, Margaret Du Pont (Foto A. P.) Senk bayrakları sert bir rüzgür rilterek son - hazırlıklarını ta- la dalgalanıyordu; ağır ağır yak — mamladılar ve uyudular laştılar; süvarilerin toplandık- — — Sabah karanlığında yamaçlar- ları yere gelince durdular; ar- da yer yer yükselen ezan ses- kadan diğer taburlar yetişti ve onra tekbirler Müslüman akşama doğru bütün İran ordu. —Jların kalblerine bir kat daha| Su oraya vararak geniş vâdiyi — Cesaret, İran'lıların yüreklerine | doldurdu. korku salıyordu AŞ O gün perşembe idi; aske Güneş döğdu, gün kızdı. Nu- madan harbe başlamak İstiyor. — garak nutuklar verdi; ordunun | başına 9 ghir etmekte dir. Bu buluşu o kadar çok beğe lardı; Numan dedi ki ağ Ve sol kanadlarının, merkez | nilmiştir ki, « bir. gol nden smanken Koi ye Te Ben Hazreti Peygamberle — kısmının harb durumunu — son| - diyeler gel lamıştır. Vu kardaki re rdüğünüz gee çok savaşlarda bulundum; cu- — defa gözden geçirdi. Ne zaman| ka bir Paris modelidir ve Frans anın sabık Baş' Ssanı Hl. ChONE ma namazından Sonra harbe- — Ve nasil savaşa / başlanacağını | temps tarafından hediye edilmişt ir. (Foto: 4 derdi. bildirdi (Arkası var)