BAYFA : 4 ist. Lev. 26,000 liralık — Bern hafif makinalı — garjor çantası — (sağlı, Bollu) kapalı zarfla eksiltmesi 6/7/049 günü saat 11 de Anka. ra M.B,B, Sa, A, Ko, da yapılacaktır, Flatı 29 lira olup temi. matı 1128 liradır, Şartnamesi İst, Lv. A, de görülür. Taliplerin Kanuni vesikalarile teklif mektuplarını — ihale saatinden bir se f«t evveline kadar komisyona vermeleri, — 1892 . 8739 — * Aşağıda mikdarı, tutarı, teminatı yazılı 4 parti kuru ot kapa h zarfla hizalarında yazılı günlerde saat 11 de Bingöl A, Sa, Al, Ko. da eksiltmeleri yapılacaktır, — Taliplerin kanuni — vesikalarile teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar ikomla yona vermeleri, Mikdarı — Tutarı Teminatı İhale günü Kilo Lira Lira 260,000 — 39,000 2926 — 9/1/949 200,000 — 30,000 2250 — 12/7/949 100,000 — 15,000 1125 — 14/1/949 200000 — 30,000 2250 — 16/1/049 Ve — Ka - 1968 - 9024 — * Aşağıda cins ve mikdarı yazjlı yiyecek maddeleri - kapah zarfla 11/7/949 günü hizalarında yazılı saatlerde Kartal Maltepe As. Sa, Al, Ko, da eksiltmeleri yapılacaktır, Taliplerin - kanunt wesikalarile teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kaflar komisyona vermeleri. Cinsi Mikdarı Tutarı 'Teminat. İhale Ti n ll Santi Patates 0 Ke o60 5630 Fatlıcan » * aa Biüllir Meene ae ) 7 Fasülye 38 £ zz625) Bivribiber SA KOU san — 3918 . 3976 “Soza — n * 3200 kilo zeytinyağı ile 5 ton yeşil Mercimek açık eksiltme ile 11/7/949 günü saat 15,30 da Çorlu As. Sa. Al, Ko, da satın ah nacaktır, Zeytinyağı 280 kuruş olup teminatı 672 liradır, Merci- meğin 48,5 kuruş olup teminatı 181,88 liradır. Taliplerin belli va. kitde komisyona müracaatları, — 1964 - 9026 — * 700 ton odun nakli kapalı zarfla 15/7/949 günü saat 15,30 da Samsun As, Sa, AL Ko. da eksiltmesi yapılacaktır, Tutarı 16,800 lira olup teminatı 1260 liradır, Taliplerin kanunl vesikalarile tek. lif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyo 'a vermeleri. — 1959 - 9026 — 3000 ton odun kapalı zarfla Galitmesi 15/17940 Bgünü — saat 11 de Hoşdere 87 No, lu As. Sa. Al, Ko, da yapılacaktır, "Tutarı 150.000 lira olup teminatı 8750 liradır, Taliplerin kantni vesika - larile teklif mektuplarını ihale saatinden bir eaat evveline kadar komisyona vermeleri, —1954 - 9024 Aşağıda cins ve mikun*yuıl.ı 3 kalem sebze açık eksiltme ile ihaleleri 4/7/949 günü hizalarında yazılı saatlerde Topkapı Davutpaşa 135 No. lı As. Sa. Al. Ko. da yapılacaktır. Taliplerin belli vakitte komisyona müracaatları. Miktarı Tutarı Teminatı İhale saati CİNSİ Kilo Lira — Lira Kırmızı domates 15.000 3750 — 281.25 — 14.30 T. Kabak 14.000 3500 — 262.560 — 15 İnce yeşil biber 9.000 <-. — 236.25 — 14 (1896 - 1898 - 8738) * 2000 kilo sadeyağı kapalı zarfla eksiltmesi 4/7/949 günü saat 15 de Rami Topçular As. Sa. Al. Ko.da yapılacaktır. Tutarı 13.280 Jira olup teminatı 996 liradır. Taliplerin kanuni vesikalarile teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat evveline kadar komisyoaa ve, —1 “i. (1902 - 8737) Ha ettt Golmao ci kopta satınalınacak. Şar, Tahmin edilen bedeli 7500 lira olup geçici temiinatı 562 lira 50 kuruştur. sen 2 — Eksiltmesi 12.temmuz,©49 günü saat 10.45 de Harbiye. 'de Lv, A. Sat, Al, Kom. da yapılacaktır. Nümune ve - şartnamesi Kom, da görülebilir. — 2082 - 9337 — Yapı İşieri İlânı Van Bayındırlık Müdürlüğünden 1 — 20 Haziran 1949 gününde eksiltmesi — yapılacağı ev- 'velce ilân edilen Gevaş İçesinde yaptırılacak 3 dershaneli ilk Gikul inşaatı mmünakasasına verilen teklif mektubu kanuni for. maliteye uymadığından bu ip — yeniden ve kapalı zarf usuliyle gksiltmeye çıkarılmıştır, 2 — Bu işin keşif tutarı 80.460 lira 60 kuruştur. 3 — Eksiltme 8 temmuz 1949 cuma günü aat 10,30 da Van Bayındırlık Müdürlüğünde toplanacak ezsillme komisyo. Dunda Kapalı zarf üsülile yapılacaktır. 4 — Eksiltme şartlaşması ve buna bağlı kâğıtlar her gün mesai saatleri içinde Bayındırlık Müdurlügünde görülebilir, 8 — Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin usulüne göre O215 lra V3 kuruşıuk geçici teminat vermeleri lâzımdır, © — Mstekilerin, (di günleri hariç) ihale gününden Bün evveline kadar Bayındırak Müdürlüğüne müracaatla a cakları yelerlik begelerini ibraz etmeleri şarttır. ( — dstetilerin nazırlayacakları — kapalı zarflarını — ihale Bünü olan 5/1/V49 cuma güü saat 9,30 ' kadar alındı karşılı- Binda eksillme Komisyonuna vermiş — olmaları şarttır, Postada vacak gecikmeler kabul edilmez. —— (9086) Amir. den verilen As. kıtaat ilânları] ENİ SABAH Bizeri Barajı törenle açıldı Gökdere'ye bağlı Bizeri köyünde yapılan su barajının açılışı ve çevrelerinde köy kalkınmasına önemle çalışılmakta, vali Sadri Aka çalışmalarının. mühim bir kısmını bu konu üzerinde — tek- Bif eylemiş bulunmaktadır. Bu meyanda meydana getirilen Bi- zeri köyüne ait sulama barajı, köylü ile resmi makamların — iş ve gönül birliğiyle husule gelmiş mühim bir başarıdır. Açılış töreni yapılarak işletme ye açılan baraj, 170 metre uzun İuğunda beş metre - irtifaında zel eseri kutlamışlar, civar köy Havzada bir sahte altınlar Baraj 170 metre uzunluğunda ve 300000 metreküp su almaktadır. Tokat (Hususi) — Tokat ili içinde davul ve zurnalarla bu gü lerden gelen misafirleri - kuzular tüccara satılan tabe irad ederek hayırlı olması dileğinde bulunmuştur. bölgesinde yaptığı tekkikler Biga (Hususi) — Biga orta okulu öğretmenlerile birlikte Ça nakkale bölgesinde tetkik seya- hati tertip etmiştir. Talebeler tarafından Çanakkalede Ata - türk âbidesine çelenk — konmuş müteakıben Turova harebelerine gidilerek incelemeler — yapılmış, tarih öğretmeni Akif Erisin ha- rabelere ve mitolojiye ait olaa jizahatı alâka ile dinlenmiştir. Dönüşte Eceabad'a geçilerek Kanlı sırt, Conk bayırı, Arı bur- nu, Anafartalar ve diğer harp sa haları gezilmiş meşhur Mehmet çavuş âbidesi ziyaret olunarak merasimle büyük bir çelenk kon- muş, Türkün gücü arslan ve şe- hit Mehmetçiklerin âziz ruhu hürmet ve tâzimle anılmıştır. E- ceğbad garnizonunun gösterdiği kolaylık sayesinde mihmandarla- rın verdiği izahat alâka ile din- lenmiştir. c.0 Diyarbakir San'at Enstitüsünün tedkikleri Maden (Hususi) — Diyarbakır sanat enstitüsü okurları Halis Eşmelinin idazesi altında Ma- den'e gelerek buradaki bakır iş- letmesi tesisleri ile Guleman, krom işletmesinin tesislerini e- tüd etmişlerdir. Heyet Maden Halkevi salonunda, halkı çok memnun eden bir müsamere ve- rerek dönmüştür. İpsalada çeltik faaliyeti apsala (Hususıj) — liçemizae her sene olduğu gıbi bu sene de geltik ekimine başlanmıştır. E- kim için Z8,265 dekarlık arazi ye musaaae alınmışur. —Halen Çeltiklerde 15 bin amele çalış- inaktaaır, zaır bulunmuşlar, vali kısa bir hi Bizerliler bir bayram — havası Biga Ortaokulunun Çanâkkale ekmekcilik yapmakta olan ve bu muhitte defineci olarak tanınan Hasan Canla arkadaşı Hacıköy- lü- Talip Bozkurt, Hacıköylü Şükrü adında bir tüccara müra- caatla, define kazdıklarını bu me yanda bir hayli altın çıkardıkla- rımı, fakat bu hafriyati hükümct ten gizli tuttukları için altınları serbestce satamadıklarını bildi'- mişlerdi: Tüccar Şükrü, gizli olarak çı- karılan bu altınları çok ucuz ala- cağını düşünerek, derhal pazar- lığa girişmiş ve 3010 lira vererek bir hayli kalp altın almıştır. Bir ara vaziyetten şüphelenen tüccar, altınları bir - kuyumcuya muayene - ettirmiştir. - Neticede bunların bakır ve tunç oldukla- rı meydana çıkmıştır. Zabıtaya yapılan ihbar üzerine, tahkikata başlanmış, suçlular evraklariyle birlikte mahkemeye sevkedilmi lerdir. İlk duruşmalarını mütea- kip Hasan. Canla arkadaşı Talip Bozkurt tevkif edilerek cezaevine gönderilmişlerdir. Yardım Sevenler Derneğinin balosu Giresun — (Hususi) — Yardım Seveuler Derneğinin tertip ettiği balo saat 20 de başlamış ve gece yarısından 4 saat sonra nihaye- te ermiştir. Balo çok neşeli geç- miş, ayrıca memleketin yerli o- yun havaları ve dansları proğra- Ma ilâve edilmiştir. Uzunköprü Belediye parkının durumu Uzunköprü (Hususi) — bu yıl kiraya verilen Belediye parkının iki Dançe olduğu nazara annarak birinin paralı diğerinin umuma dinlenme ve parasız oturma ye- rı olarak paravana ve kanapeli Yeni Sabah Sergide 35 talebenin yaptığı Akyazı (Hususi) — Sekiz dan beri hali faaliyette bulun gezici dikiş kursuna devam ede ve kursu pek iyi derecede bit ren 35 öğrencinin yapmış olduk: fazla eşyadan müteşekkil sergi Akyazı kaymakamı Cezmi Kar tay'ın veciz bir söylevi ile açıl. — Köy düğününde döğülen bır onbaşı kiler sert karşılayarak dağılma- mak istemişlerdi. ba sözlerle mukabele onba; Bîgaîla odun kaçakçılarile mücadele Taran a mebekir seaE | U sglo a verilerik T karşıla ylkel:ddeıı? Agî,llııı?işmbr:ınui::: inan ın'arA. aşına odun vurulmak bir çok köylülerle, Vali, Tokat| — Meğer sahte imiş ! suretile ağır yaralandı Mmilletvekillerinden bir kısmı ha- Havza (Hususi) — Havza'da Biga (Hüsüsi) — Orman ba- kım memurlarından Ekrem Oral, kasaba civarında dört odun ka- çakcısını takip ederek yakalıya- cağı sırada başına vurulan bir o- dunla ağır surette — yaralanmı tır. Ekrem'in bağırmasına yeti- şen İbrahim'in imdad düdüğüni çalması üzerine zabıta — gelmiş ve Ekrem ümidsiz bir halde Ça- nakkale memleket hastahanesin kaldırılmıştır. Failler - karanl tan istifade ederek kaçmıştır. Maraş P.T.T, binası P. T. T. genel müdürlüğü binanın genişletilmesi için tetkikler yaptırıyor. 16 martta Maraş muhabirimi- zin verdiği bir haber üzerine Mar aş P, T. T. binasının ihtiyaca kâ fi gelmediği nazarı itibara alına- rak yeni inşası 1524 metre mil âbı bir arsa satın alınmış ise de hükümetçe alınan tasarraf ted birleri dolayısiyle ihtiyacın te- mini kabil olmamı ş- tı. Mezkür arsada ayni zamanda P. T. T. servislerini de ihtiva etmek üzere bir Bantral binası inşası tetkik olunacaktır. e— İpek kozası müstahsili ve tüccarı Gece yarısına doğru derneğin sLe” tertip ettiği piyango çekilmiş ve | osmaniye piyasasında devam kazananlara — hediyeleri dağıtıl-| Ggen Tiyat bulhranı pek çok mıştır. tüccarı illâsa götürdü Osmaneli (Hususı) — Bölge- mizde geçen sene ıpek ticaretin- den yüz binlerce hra zarar gö- ren tacirler, ve bu arada itlâs e- denler de vardır. Piyasaaa o ha- dar nisbetsiz bir kargaşalık var- dır ki mesela 1 kilo yaş ipek ko zası iki ilâ üç liradır. vamuğı olarak açılmasını halkımız. bi jemektedir. l —22— Yazan ; Edgar Wallace Muamele saat beşe ku- dar devam etti, o ana kadar kızla konuşmak — imkânını bu- damamıştı. Daireden çıkarken buluştular: — Beni affet Elsa, dün ge- ce pek ayı gibi hareket ettim, günkü sinirlerim berbattı. Kız — Benimkiler de! diye ce- vap verdi. Bu sırada Tupervil etraflarında dolaşıp — duruyoz- u, «Sana arkadaşım Mr. Teo- filüs Tupervil'i tanıtayım,» di- yerek tıknaz adamı kızla ta- Biğtırdı. «Mis Marlowe> adam kızın elini, eline vaziyetin icap etlirdiği şekilde büyük bir şef- katle aldı. tanırdım Mid Diye müşfik bir eda ile ko- muşmıya başladı. — Başka lâf söylemiyeceğim, çünkü elem, mevsimleri ve müs terih anları ihlâl eder, Geceyi gündüz, öğle zamanını da gece yapar. Şekspirden.... diyerek frajik bir tavırla uzaklaştı. — Kim bu? .— Stebing bankasının mü- Gürü, iyi bir çocuktur. Bu gece Lu ya gidiyor musun? — Hayır bu gece gidemem, gimdi otise dönmek mecburiye- tindeyim, — Ne, ofis mi? Her halde j“Ameri senin bu saatten sonra geleceğini ümid etmiyor. — Ümid etmek değil beye- fendi öyle emrettiler. Dudaklarını kısarak: — Nasılsa — Cumartesiye tifamı — vereceğim. Bir kü- ida yazıp masasının - üstüno bıraktım. Hiç görmemiş gibi davranıyor. Aman ondan bah- setmiyelim — kuzum, beni yarı yola kadar otomobilinle götü- rür müsün? Ralf dişleri arasından: — Bütün yolu götürürüm di- ye mırıldandı. Genç adamın öf kesi haklı yere idi. Soyoka'nın elinde bu derece oyuncak olma yı aklı almıyordu. Hele bu kıza karşı yaptığı gayri insani ha- Teketler büsbütün kanını oyna- tıyordu. Kızcağız Ralf'ı pek dal gin görünce şuna buna hamlet- ti. Halbuki aslında Ralf'ın aklı fikri Ameri'nin çekmesinde sak h duran mühürlü zarfda idi, Çeviren ; Semra Arslanlı Birden öldüğü günün sadahın- da Tarn'a gelen mektubu hatır ladı. Ihtiyara 100.000 — sterlin teklif ediliyordu. Tabil — insan bunun iki mislini ele geçirece- ğini bilirse yarısını bol kese- den teklif edebilirdi. Belki o zaman herif paraları cebine bi- le indirmişti. Kızın israrı üzerine otom: bili Wood street nihayetinde durduttu. Patronuna karşı du; duğu derin nefrete rağmen genç kız kanatlanmış gibi koşa koşa daireye girmişti. Bir da- kika bile geçmeden soyunmuş geç kaldığı için özürler diley Tek binbaşının odasına giriyor- du. Adam elleri arkasında şö- minenin önünde ayaktaydı. Ma sanın Üzerinde Elsa'nın bırak- tığı not açık olarak duruyordu. 'Ah! Yarabbim utanacak ne var dı sanki, ayıp bir gey yapma mıştı ya, neden bu adamdan bu kadar çekiniyordu? Ameri'nin ilk sözü bu meseleye ai* oldu. Demek bizi terkediyorsu- nuz Mis Elsa? İyi oldu hiç ol- mazsa size yol vermek üzüntü- sünden kurtuldum, kilosu iki lira oldu8una göre, - pek k n ları dikiş ve nakışlardan 500 den | Dağılmalarında israr eden on: ıiya kızan bâzları daha ileri giderek sen ne karışıyorsun giti etmişlerdir. Münakaşa büyümüş ve neticede yı sopalarla ağırca şekil- Akyazı Dikiş Biçki Sergisi törenle açıldı 500 de fazla eşya teşhir edildi mıştı, Bu törende Adapazarı kay makamı Fazlı Kaftanoğlu, Ada pazarı akşam kız sanat okulü i- | darecileriyle Adapazarı yagıçla rından Şükrü Güneymen ve yüzü i|aşkın Akyazılı hazır bulunmuş -| tur Sergide görülen bütün işler dâ vetliler tarafından takdirle kar- gılanmıştır. İpsala (Hususi) — İlçemizin Midyatta yeniden Karpuzlu köyünde jandarma ka- ğ rakol komutanı olan bir onbaşı| Petrol araştırmaları yı döğmüşlerdir. Midyat (Hususi) — 1935 de Taka:yörü alönalli, başlıyan ve sonra inkita'a uğ- Bi dakano dünakı 3 aları | Tayan ilçemizdeki petrol araştır- düğünün dağılmasını istiyen ka- | malarına yeni baştan devam c- rakol — komutanın 1 düğünde | dilecektir. Bir kaç günden beri bu hususta incelemeler yapmakta olan baş mühendis Cevat Eyüp ve beraberindeki yabancı mü- hendis durumdan çok Ümitvar olduklarını beyan etmişlerdir. Uzunköprüde Din derslerine rağbet Uzunköprü — (Hususi) — İlçe merkezinde bulunan ilk okullar 4 ve 5 inci sınıflarında Din der- sine talebenin tamamı katılmak- tadır. Mimar Hayrettin okulunun 4 üncü sınıfında 64 ve 5 inci nıfında 47 talebe kâmilen ders- lere iştirak etmektedir. Bu arada Kur'an kursuna de- vam eden yavrular da iyi neti- celer almaktadır. Tavşanlıda azgın bir boğa ğ 55 yaşlarında bir arabacıyı boynuzuna takarak öldürdü Tavşanlı (Hususi) — Mahal- arasında başı boş dolaşan bir bo ğa yanından geçen 55 yaşlarında semerci Ali Köse'ye hücum ede- rek, boynuzunu belindeki kuşağa takarak yere çarpmıştır. Başın- dan ağır surette yaralanan Ali Köse yirmi dört saat sonra öl- müştür. Hâdise muhitimizde te- essür uyandırmıştı Tosyada çifte cinayet Mandaların tarlaya girmesi iki kişinin ölümüne sebep oldu Tosya (Hususi) — Çarşıda iki kişinin ölümü ve bir kişinin ya- Falanmasile neticelesen müthiş bir cinayet işlenmiştir. Aşağı Dikmen köyünden Reşit Devrez'in mandaları, İsmail E- ker'in mahsul tarlasına girmiş ve ku yüzden evvelce araları açıl mıştır. Kasabanın pazarında kar şılaştıkları zaman Reşit, İsmail'i hafif surette dudağından yarala- mıştır. Bu hâdiseden yarım saat sonra İsmail çarşıda Reşit'i ara- mış bulmüş ve bıçağını çekerek öldürmüştür. Bunu duyan Reşit- in deli ve sabıkalı olduğu söyle- nen kardeşi İsmail Devrez de a- ğabeysinin öldürüldüğü haberini alınca hemen vaka yerine koş- muş ve bu esnada polisler tara- fından yakalanıp ğötürülmekte olan ağabeysinin kâtilini bıçakla öldürmüştür. İkinci — kâtil deli İsmail Devrez yakalanmıştır. Hâ diseye Cumhuriyet — Savcılığı el koymuştur. meydana çıkmaktadır. Bu vaziyet dahilinde iktisadi durumun ipek kozasına yardım maksadiyle tedbirler alınmasının faideli olacağını belirtmektedir. Zürra ve tüccar bu durumdan sının himaye ediimediği | pek müştekidir. ——— L a Elsa öfkeden kı dar xızardı, day larına ka- hamıyarak tik açıkça söylemiye başlacı. —miç olmazsa bunü — söyle- memek Jüttunda bulunarak be- ni incitmiyebilirdiniz, Istita et- memin yegüne sebebi de kaba- lığınızdır. Biraz izzeti nefsi o- lan bir insan sizinle çalışamaz. Harekâtınız. teessüf — edilecek derecede kötü, kadınlara karşı takındığınız tavır o kadar kaba ki, sizinle çalışıp, çağırdığınız vakit yanınıza gelmek bir zül- dür. Dikkatle kızı mın gözlerinde, Bütün cevabı dinliyen ada- hayret vard «Ya! öyle mi gelince, bu hususta tamamiyle Dilgisizim. Kasada para — oldu- gunü - bile bilmiyordum. Dr, nallam bana imhası lazım ge- len bazı evrak — bulundugunu söylemişti o kadar. Anlaşılan size ait olan bu parayı amcaim çalmış olacak. Meselenin esrazı bu değil mi? Erkek yavaşca başını salla- di — Hayır, Mis Elsa, amcanız Ameri'lerden on para çalmış âe ğildir. Firmamızın parası hu- susunda doğrusu şayanı itima! bir insandı. Dudaklarını kısarak- düşün- mek için vakit kazanmıya çalı: sizi fevkalâde buluyor dedi. — Ne yazık ki ona karşı his- lerim ayni şekilde mukabele & demiyecek kadar kötü. Doğru- sunu isterseniz Major Ameri Feng-Ho'nun hakkındaki düşün celeri bana vız gelir. Mektup yazdıracaksanız yazayım, yok- Ba mümkün olduğu kadar erken dönmek istiyorum, başım çok ağrıyor. Adamın dudaklarının kivril- dığını gördü. — Sizi bu gibi kederli günle- t — rinizde mütemadiyen - çalıştır- dığım için, beni kaba ve düşün- cesiz bir insan zannediyorsı - — muz, değil mi Küçük hanım? Şu demek oldu. Hani Stanfordlar — şıyordu. kadar söyliyeyim ki bütün eme hakkında bir şeyler - bilmiyor- — Affedersiniz pek mütee lim sizi karanlık bir odada yal- dunuz sirim! diye söze devam etti. Hal — mız kalıp fena düşüncelere dal- — Elbette bilmiyorum, iki- — buki sesinin tonunda, mütees- — maktan kurtarmaktı. Bunun i- dir bana zımnen yalancı diyor- — sir olduğunu hissettiren hiç bir — Çin işler icad edip sizi başka sunuz, inşallah bu, uğradığım — eda yoktu: şeylerle oyalamağa çalışıyor- hakaretlerinizin sonuncusudur. Görüyorum — ki, büyük — dum, Amcanız bu kadar tehdi- Öfkesi Ameri'yi hayrete dü- bir hatâya düşmüşüm, ta- — de maruz kaldıktan Sonra doğ- gürmüştü, konuşmıya vakit bu- lamadan kız sözüne devam etti: — Mr. Tarn'ın yazıhanesine gittiğim vakit Stanford Şirke- ti namında Bir girketin ancak sizin hayalinizde yaşadığını zan nediyordum. Amcamın işleri hakkında en ufak bir fikrim bi. le yoktur. Fakat etvarınızdan öyle anlıyorum ki yaptığı işi, her ne ise pek takdir etmiyor- sunuz. Parasının mikdarı ve 0- 'nu nasıl kazandığı meselesine bil amcanız size işlerinden baha sedemezdi. - Mr. Tarn'la iş zaten konuşmazdık ki hakkındı — Ben asıl Mr, Tarn'ı değil muhterem Dr. Hallam'ı düşüntü yorum, Eğer yanılmıyorsam bu gün: lerde çirecek, uzun bir süküt devresi hasıl oldu, sonra adam: — Biliyor musunuz Feng-Ho eyi sıkıntılı günler ge Arusu işten çekilmeliydi. ! Kız gayet sâkin sordu: E tarafınızdan — Tehdit sizin değil miydi - Hem benim, hem de öte- kilerin tarafındandı. - — Bu kara düşünceleri kafasın- - — dan atmak ister gibi silkinerek uzun bir mektup dikte ettirmi 4 — ye başladı. Fakat yarısında bir den bire durdu. (Devamı 'ar) Yazan: bski bir. pellivan RKPINAR GÜREŞLERİ 1 .TEMMUZ 1949 —C Telrika No. 4; Baş zurnacı birdenbire zurnayı kesti pehlivanların yanına koştu Ayaktaki güreş epeyce sür- dü. Sonunda Aliço tekrar çap- razla Çopuru bastırmağa mu- vaffak oldu ve kemaneye ge- çerek çingene delikanlısını niden ezmeğe koyuldu. Pek in- 'mız hareket ediyor, Çopurun içini birbirine katıyordu. Hem bu sefer Çopuru çok iyi yaka- lamıştı. Altından - kurtulup 8- yağa kalkmasına imkân yoktu. Bu devamlı eziş bir saat ka- dar sürdü, Copur vücudunda bir kesiklik, bir yorgunluk his- setmeğe başlamıştı. Öbür tarafta pehlivanlar ar- tık memnun idiler. İşte en bü- yük rakiplerinden artık ebedi- n kurtulmuş bulunuyorlardı. Çopurun bir daha güreş tut bilmesine imkân yoktu. Plânla- rı pek mükemmel bir netice ver mişti. Kel Aliço kendisine mey dan okuyan genç çingeneyi a- labildiğine ezmekte devam edi- yordu. Daha bir saat güreş böy le devam edecek olursa artık ondan hayır kalmıyacaktı. Aralarında — keyifli keyifli göyle konuşuyorlardı: — Senin Çopur hapı yuttu. — Fıkara başpehlivan olmak ümidinde idi. — Amma da eziyor Oğlancağızın ciğerini be! — Gayri felâh bulmaz! Hele biraz daha ezsin. . Bir saat sonra tamamdır! Zurnanın ve davulun sesi ona birçok şeyler söylüyordu. Fa- kat zavallı Çopur hızını ve kuv vetini birdenbire kaybetmiş bu- Tunuyordu. Zurnaların, davul- ların sesi ona hemen ayağa kalkmasını söylüyordu. Fakat Çopur kendisinde bu takati bulamıyordu. Aliço vücu duna kocaman bir kene, bir ah- tapot gibi sarılmış bulunuyor- du. Kımıldamasına imkân yok- tu. 3 Çopurun akıl edemediği şey, Aliçonun hiç bir yenici oyun almaması idi. Ne künde alma- ğa çalışıyor, ne gerdanlamaya bakıyor, ne de kendisini yer- den kesmeğe teşebbüs ediyor- du. Sadece kemanede idi. Sıvaz- layıp duruyordu. Davul zurna- ların çığlığı gittikçe tizleşiyor- du. Fakat artık Çopurun ku- laklarına da bir uğultu âriz ol- duğundan bunları pek seçemi- yordu. İşte bu sırada güreş meydan Jarında eşi görülmiyen bir hâ- dise oldu. Baş zurnacı birden- bire zurnayı kesti ve âdeta ko- ar adım iki pehlivanın yanına koştu. Aliçonun sırtına hızlı hizlı vurdü: — Birak güreşi Aliçı Aliço başını çevirip baş zur- nacıyı görünce bu müdahaleye kızmaktan ziyade şaştı: — Ne var, ne oluyor be! diye bomurdandı. — Bırak Çopuru. Pes edi- or. Aliço! sökecek Pes ederse o eder, Sana n — Birak diyorum Aliço! Yok sa zurnayı kafanda kırarım. Ez me çocuğu! Bu kadar yeter di- yorum. Bu sözleri o kadar kat'i bir tavırla söylemişti ki, Aliço söy lediğini yapacağına kat'i ola- rak inandı. Fakat bu çingeneyi bu hale getiren şey ne idi? Bir başka çingeneyi ezdiği için mi böyle bir taassup gösteriyordu? Aliçonun tekmil vücudunu yeniden bir hiddet dalgası kap- İadı. Çopuru bırakarak şu çin- genenin zurnasını parçalamağa, bir el ense ile de bel kemiğini kırmağa karar verdi ve bırakıp ayağa kalktı: — Âbe susak ağızl la bakalım zurnayı Sen kimsin be? Diye çingenenin üzerine yü- rüdü. Hayret! Zurnacı çingenenin yüzünde hiç bir korku ve geri- leme alâmeti yoktu. Hâlâ dim- dik duruyordu: — Ne yaparsan yap be! diye cevap verdi. İster beni öldür, fakat Çopura dokunma! Ben Ço purun babasıyım be! Bu son sözler üzerine Aliço, gayri ihtiyari duraladı. — Şimdi bu cılız, kara kuru zurnacının nereden kuvvet aldığını pek gü zel anlıyordu: Bir baba, oğlunu müdafaa e- diyordu. Kel Aliço da hayret falan kalmamıştı. Sesi — birden yumuşadı: İhtiyar zurnacı gözyaşları i- çinde idi. Güçlükle yerden kal- kan oğluna yaklaştı: — Öp bakalım Aliçonun eli« ni! dedi. Sen kimsin, o kim? Se« ni hepten ezdirmek isterler bef İncir çekirdeği kadar aklın yok mu be! Çopur artık hakikati anla- mış, kendisine düşman olan bir çok pehlivanların neden dost 28 ründüklerini ve onu — Aliçoya karşı sürmek istedikleri kaf>- sına dank etmişti. Aliçoya yaklaştı: — Pes ediyorum usta! dedi. Ver elini öpeyim Aliço elini öptürmedi: — İstemez! dedi ve meydan- dan çekildi. Bazı eskiler Kel Aliçonun çın gene Çopurla güreşini nakle- derlerken bir fantaziye sapare lar. Bunlar Çopurun Kel Aliço- 'nun bir çingene karısından ol- muş oğlu olduğunu — yazarlar. Sözde Aliço gençliğinde bir çin- gene karısiyle sevişmiş, ondaa bu çocuk olmuş. Anası da onu pehlivan olmak üzere yetiştir Miş ve babasını oğluna yendir - mek suretiyle Aliçodan intikam almak istemiş. Fakat Aliço, Ço- puru ezmeğe başlayınca bu ka- Gın meydana çıkıp: (Arkası var) kafamda! ——— ——— Gayrimenkul satış ilânı İstanbul Emniyet Sandığından Mustafa Sabri Cansever A, 3606 hesap No, aue Sandıgımız. dan aldığı (1700) bin yedi yüz liraya mukabil Anadoluhisarında Göksu Yenimahalle mahallesinde Nişantaşı caddesinde eski 7, mükerrer yent 8 No, h seneden arazi ve köşkün tamamını San. dığımıza birinci derecede ipotek etmiş idi. Dosyada mevcut tapu kaydi suretinde işbu gayrimenkulün Anadolunisarında Göksü Yenimahalle, Nişantaşı caddesinde ver. Binin eski 7 mükerrer, taran An yeni 3 kapı No, sile mürakkam ve biz aet şemseddin Efendiler arazisi ve bazen Necip Efem (a vevesesi arsası ve bir tarafı tarik ve bir tarafı Yahyabey ve ha esi arazısi ve tarafı rabil Nişantaşı caddesile çevrili üç dönüm mxtacınca zemini Saliha Sultan vakrından tasarruf Ka, nun nöş- anaen evvel mündes maa arazı koşk ile zemininin munadaesatı mux olarak 19/9/340 tarih, Cilt 451 No, ile Osman oğlu Mustafa &w, Sahife d1, Sıra 13 muamele acına kayitli iken Z/11/W46 tüm rininde (1100) bin yedi yüz hraya mukabil birinci derecece Ema mayet Sandığına iposekli olduğu beyan edilmiğti. Zosyaca menkulun umücnl mesahası 2760 metre murabbar kısma Lzerinde inevcut arubammin raporu mücibince işbi gayri- metre murabbaj olup bunün 108 Mi buçuk katlı ahşap ev var, dir, Alt kat, yarım kat olup bodrum bir muttak, bir helâ birin, ci katında üç oda, bir 'acla, ikinci katında dört oda bir sofa biz helâ mevcut olup binada terkos tesisatı ile bir de sarnıç vardır. Vadesinde buzcun ve zerine S202 ü kanunun 46 ancı 'memesinden dolayı yapılan takip Ü. maddesinin matafa 40 incy maddesine göre satılması icabeden yukarıda evsafı yazılı gayri menkulün tamamı bir buçuk ay müddetle açık arttırmaya Kon. muştür, Satış tapu sicil kaydına göre yapılmaktadır. Arttırmaya girmek isteyen (875) sekiz yüz yetmiş beş lira pey akçesi verecektir, Milli * bankalarımızdan birinin - teminat mektubu da kabul olunur, Birikmiş bütün vergilerle belediye ve tellâliye rüsumu ile vakıf icaresi ve taviz bedeli borçlaya alttir, Arttırma şartnamesi 4/7/949 tarihinden itibaren tetkik et. mek isteyenlere Sandık Hukuk İşleri Servisinde açık bulundu. rulacaktır. Tapu sicil kaydı ve Sair lüzumlu “izahat da şarvka. mede ve takip dosyasında vardır. Gününde arttınmaya girmek isteyenler bunları ve herkese açık bulunan tapu sicil kayıtlarını Ga tetkik ederek satılığa çıkarılan işbu gayrimenkul hakkında herşeyi öğrenmiş ad ve telâkki olunur, Birinci arttırma 22/8/949 tarihine tesadüf eden pazartesi günü Cağaloğlunda kâin Sandığımızda saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır, Muvakkat ihale yapılması için teklif edilecek be- delin tercihan ödenmesi icabeden gayrimenkul mükellefiyetile ndık alacağını tamamen geçmiş olması şarttır, Aksi takdirde #son arttıranın taahhüdü baki kalmak şartile 6/9/949 tarihin müsadif salı günü aynı mahali yapılacaktır, Bu arttırmada gayrımenkul en çok artıranın tünde bırakılacaktır, Hakidrı tapu sicillerik sabit okmayan alâ- n bu haklarını ve hususlle ve aynı saatte son arttırması kadarlar ve irtifak hakkı sahiplerii faiz ve masarife dair iddlalarını ilân tarihinden itibaren ' yirmi gün içinde evrakı müsbitelerile beraber Sandığımıza bildirmeleri Yazımdır. Bu süretle haklarını bi'dirmemiş olanlarla hakları ta- pu sicillerile sabit olmayanlar satış bedelinin — paylaşmasından hariç kalırlar. Daha fuzla malümat almak istiyenlerin 47/1511 dosya No, sile Sandığımız Hukuk İşleri servisine müracaat et- meleri lüzumu İlân olunur, (9639)