İki ay sonra Eva'ya Kitzbü- hel'de rastlayacaktım de isteyip, acele acele yanım- dan uzaklaştı. Evanın iki hüviyeti Thorük'ın sözlerine inanmak istemiyor, kahkahalarla — gülü- yordum. Bununla beraber ona bir kere daha sordum: — Her halde bu üç kadın- dan birinin Führer'in sevgilisi olduğunu iddiaya kalkacak de- ğilsin, öyle değil mi? — Neden beni ciddiye almı- yorsun dostum? Şuna inân ki Barışın olan genç kız, Hitlerin zevgilisidir. O vaktiyle fotoj rafçı Hoffaman'ın — mağazasın- da satıcıydı. ... — Peki, ya bu kızın adı ne? — Eva Braun! Şimdi çeneni sıkı tut ve hiçkimseye, bu hu- susta bir şey söyleme! Bu sözler üzerine, hey dostumun alay etmedi tık kanaat getirmiştim. İki ay sonra... İki ay sönra Eva Braun'a Kitzbühel'de rastlayacaktım. Ben Hahnenkamm'a kadar tren de gelmiş, buradan da bir k- zakla, toz gibi ince — karların üÜstünde yoluma devam ediyor- dum. Bir aralık yanımdan baş- ka bir kızağın geçtiğini gör- düm. İçinde iki kadın” vardı. Bunlardan birisi Eva Braun, diğeri ise Hitler'in şahsi dok- torunun karısı Madam Morell di. Bu kadınlarla konuşa ko- nuşa karların üstünde sessizce kayıyordum. Eva Braun'un key fi yerindeydi. Benimle beraber ilerideki bir tepeyi, yaya ola- rak tırmanmak istiyordu. — Ki- zaktan inerek ona katıldım. Ma dam Morell yerinde kalmıştı. Bir hayli yürüdükten sonra din lenmek ihtiyacını hissettik ve yolun bir kenarına oturduk. Ben Eva Braun'a, söz arasında Münih'te baş başa göçirdiğimiz neş'eli geceyi hatırlayıp hatır- lamadığını sordum. Eva bu sua- lim Üüzerine birdenbire - sertle- gerek soğuk bir eda ile homur- dandı: — Rica ederim, bana - böyle geylerden bahsetmeyiniz — Mös- yö Hewlett! Bu, bir daha asla tekerrür etmemelidir, anlıyor musunuz, asla!.. Eva Barun'un bu ani değişik liği karşısında hayrete düşmüş tüm. Zira konuşmamızın böyle bir vâdiye döküleceğini hiç saz mıyordum. Kendimi toplamağa çalışarak ona: — Ama bunda ne var? de- dim. Biz o gece kötü bir şey yapmamıştık ki... — Oh! Siz Hitlerin ne - kıs- kanç ve zalim bir adam / oldu- ğunu tasavvur bile edemezsi- Diz. Evanın gözleri dolmuştu. Bu bedbaht kadını, daha fazla ra- hatsız etmemek için — susuyor- düm. Bu arada yanımızdan geçen bazı fotoğrafçılar, bizim resmi- mizi çekmek istiyorlardı. Eva,! bunun farkına varınca, korku ile irkilerek arkama — gizlendi. Hige BiT cele bana, yalvarıyor : — Kuzum Allah aşkına bu adamları savunuz! Haydi kal- kın, buradan derhal gidelim! — Beyhude yere telâşlanıyor. Bunuz Matmazel Eva! Karlar, üstünde çekilmiş bir çiftin fo- toğrafındâan ne çıkar! — Hayır, hayır, bu olamaz. Düşü, bir kere, böyle bir fotoğraf, gazetelerde — neşredi- lecek veya kazara onun eline geçecek olursa, ben ne — hale düşerim!, Eva Braun'u daha fazla üz- mek niyetinde değildim. Otur- duğumuz yerden kalkarak aşa ğıdaki vâdiye doğru —inmeğe başladık. Eva, hiç de iyi kaya mıiyordu. Ona zaman zaman Bununla beraber onun nefsine karşı olan itimadı dütsuzdu. Evanın asıl - kuvvet- büyük — maharetiydi. he ın)ı;,. ';uîam behimi hurbaşkanina lisanen ten sanık ve bir müddettenberi ikinci ağır ceza mahkemesinde yargılanmakta olan Hıristo Kap- İanın mühakemesi dün karara bağlanmıştır. 'yardım ediyordum. Nihayet vâ- diye gelince o, benden müsaa- ÇILGI Muhakkak - olan şu ki Braun'un birbirine taban tabi na zid iki ayrı hüviyeti vardı Tesadüfi aşklardan zevk alan isterik bir Eva ile Hitler'in sa rayında, madam Pompadour ro- Tüne çıkmış debdebe va ihtişam düşkünü mağrur bir Eva, Hiç unutmam, bir gün Berch- tesgaden' de ecnebi diplomatla- rın şerefine verilen-bir çay yafetinde hazır *bulunuyordum. Bva; bütün dâvetlilere müte- hakkimane bir edâ ile selâm ve- riyor, ziyafeti - idare ediyordu. Fakat Hitler, salondan içeri gi- rer girmez, bu zavallı kadın derhal kabuğuna büzülmüş, â- deta orta yerden silinivermişti. Onun bu hale gelmesinde, her halde mütevazi bir âilenin kızı olmasının dâhli vardı. Filhakika Eva, teknik - bir o- kulda öğretmenlik yapan burju- ya ve dar kafalı bir babanın kı- İ Braun o dere mdı ki, 10945 de, A- merikan gazetesi Stares and Stripes'in Eva hakkında malü- Mat toplamak üzere - kendisini ziyarete gelen bir muhabirine gu çocukça itirafta bulunacak- tı: «Eva ve Adolf Hitlerin mü- nasebetlerine dair dilden dile dolaşan dedikodulara — muttali olunca, Führer'e hemen bir mek- tup yazmıştım. Bu mektupta 0- na, kızıma karşı nasıl bir. his beslediğini, Eva ile ne zaman ev leneceğini soruyordum:» Hitlerin, Mösyö Braun'un bu mektubunu / cevapsız birakmış olmasına, elbetteki şaşmamak lâzımdır. Asıl şaşılacak — şey, bu zavallı burjuvanın — saflığı ve aşırı derecedeki hamakatıy- dı. Zira Mösyö Braun'un kızının karakteri ve isterik durumu hak kında hiç bir fikre sahip değil di. Buna karşılık, Eva'nın an- nesi de, zekâca kocasından da- ha üstün sayılamazdı. Eva Braun'un içinde yaşadı- ği mütevazi aile muhiti - ve an- nesinden aldığı terbiye, onu anlayışsız ve ürkek — yapmıştı. kendi hu- N tarafı, şehvet oyunlarındaki O, şüp- » (Arkası'var) Hükümete hakaretten hüküm giydi Türklüğe, hükümete ve cum- hakaret- Mahkeme sanığın suçunu sabit görerek 2 sene, 2 ay, 6 gün müd detle hapsine, 7 ay da umumi e niyet nezareti altında bulundu- Tulmasına karar vermiştir. Dört Amerikalı Arkeolog geldi Dün Yeşilköye gelen uçâkla Dr. Walter L. Wood, Wendelle Ogg, A. J. Smith ve Edmond Net ton isimli 4 Amerikan arkeleogri gelmişlerdir. İstanbul «medeniye- tin beşiği> olarak tavsif eden ar keologlar memleketimizde yapa- cakları tetkikler hakkında sıkı bir ler. ketumiyet * göstermektedir Sadece İstanbul ve İzmirde ça- lışacaklarını ve Ankaradan res- mi temaslarda söylemişler ve ancak tetkikleri bulunacaklarını Eva ŞEHİR HABERLERİ fiatlar ve malımız İhtaç mev lirken duyulan end İhraç mevsimi — yaklaşmak mektedir. Türkiyede ise ucuzl şahede olunmamaktadır. Meml bir nokta olan bu husı Bakanlığınca ehemmi tle sul fiâtları düşürülmediği ta dirde ferah bir kurmak kabil olamıyacaktır. Bir iki güne kadar İstanbu nınin seyahatine bu bakımdı da önem verilmektedir. Yeni caret rejiminin ilânından son ihraç fiatlarını — yüks urabilmesi müşkül olacaktı Gazocağından yanma Hasköyde — nalbur dükkânında iş yapılırken yal makta olan gaz ocağı birdenbi patlamıştır. İnfilâk — esnasın; rılınışlardır. öldürdü Dün sabah Ayvansarayda bıçaklıyarak öldürmüştür. van Kaya, Ayvansaray — lâ fabrikasında çalışan bir cuktur. Rıdvan bir müddettenberi A; çırağı 17 yaşlarında Refii Y dirim . ile arkadaştır. İki arkı lini #lmış, Bu arada Rıdvan hi atılmış ve rastgele saplamıştı Refii bıçak darbeleriyle gurette yaralanmış, derhal B: lat hastahanesine kaldırılmış: da biraz sonra ölmüştür. tahkikatına başlanmıştır. dan Demirdai el koymuştur. ne edörek morga kaldırtmıştır. Orman Profesörleri Avrupaya gitti yeti Dr. Fuat adal, Helsinkide temmuzda akdedilecek lerdir. Plâj kontrolleri İ sağlık ve sosyal yardım mi dürü Dr. Faik Yargıcı, dün tel göndererek, mıntıkaları dahili: deki plâjları sık plâjlar temiz tutulmadığı bittikten sonra konuşabilecekle- rini bildirmişlerdir. dilmektedir. BUYÜK AŞK ROMANI Yazan: SERVER BEDİ Nişantaşında — oturuyorlardı. Nejad evden çıktı ve telefonda kadını buldu. Nejadın sesini işi tir işitmez bir sevinç çığlığı ko paran Nazire: « Buyurun, buyurun! diye bağırdı, bize gelin gimdi. Kim- se yok. Başbaşa oturur, konu- Buruz. Fakat Nejad doktor Şükrü- nün evine böyle vakitsiz bir zi- jyaret yapmak istemiyordu. — Siz çıkamaz mısınız? di- iye Bordu. — Çıkarım, çıkarım. Nereye geleyim? — Lebon'a, Yarım saat sonra orada- yım. Yarım saat sonra kadın ora- yya geldi. Her zamankinden da- ha samimi ve itimad telkin eden bir hali vardı. — Ben de sizin telefonunu- zu bekliyordum, dedi, dün gece konuşamadık. Fakat bravo, be- ni çabuk aradınız.Hiç ummuyor ş,um. hıfmln telefon edeceğinizi, Vildan için konuşmağa ihtiya- Sım var, bir dostla Şükrünün hastahanede ve muayenehane- de dert dinlemekten beni - din- lemeğe ne vakti vardır, ne de hali, Vildan da benim için dert olmuştur. Çok severim - ben 0- nu. Öldü, gitti ama, me yapa- yım, yine söylerim, o Mithatı da hiç sevmezdim. Nejad kadını dinledikten son ra dedi ki: — Açık söyleyim, ben de bir geyi çok merak ediyorum. Vil- danın hayatında Mithattan baş ka erkek var mı? Nazire birden bire du, yine o alaycı sesile rek: , — Oool.. dedi. nereden geli- 'yor bu merak?., Siz daha açık Söyleyin de konuşalım: Selmin mi, Vidan mı? Hangisi? Yoksa ikisi de birden mi? Nejad da gülümseyerek — ce- vap verdi — Vildar — Ha göyle. olgun, değil mi? — Şüphesiz. — Selmini de göyle bir yok- ladın, tabli. . ; doğrul- güle- Biri ham, öteki No. 27 Nejad cevap vermedi, Fakı onun bu susuşunu bir cevap 5: yan Nazire devam etti: — Vildan! Vildan! O bir lemdir. Ben erkek olsaydım, nun için çıldırırdım. Bambaşka Anlatılamaz. ka- mânasile kadın! İs- bir hali vardır. Ne diyeyim işte: kadındır, dın! Her terse en mükemmel ev kadı olur, sosyete kadını olur, eğlen- ce kadını olur, aşk kadını olur. ben ona hayranımdır. Sonra efendim, ne güzel bir ka- dındır değil mi? O ne gözler. giyse Vallahi © ne gahane vücud... ne yakışır. Hem de ne iyi giyi Bayılırım ben vallahi ona... Nejad başını sallayarak — Ayni fikirdeyim, ben de, dedi. — Tabli, sizin bayılmanız be- .. Erkeksiniz nimkine benzem; Biz. — Her halde bu kadına koca- sından başka bayılanlar da muştur. orar mısınız! Mithatı çıldırtan neydi zaten?.. — İşte bunu — merak ediyo- Avrupadaki fakat ihracatçılarımızı ve itha- ma yolunda atılmış bir adım mü | y. ket iktisadiyatı için en önemli , Ticaret den geçirilmektedir. Yerli mah- ticaret sistemi gelmesi beklenen Ticaret Baka- piyasada bir ferahlık olup olm- yacağı da şüphelidir. Ticaret Bu- kanlığı müstahsili korumak için 'a mecbur kaldığından Av yadaki fiat düsüklüğüne ayak Kadrinin dükkânda bulunan Kadri ile Ha- san ve Mehmet vücutlarının muh telif yerlerinden yanarak yara- lanmışlar ve hastahaneye kaldı- Arkadaşını bıçaklayarak cinayet işlenmiş, 15 yaşında bir çocuk 17 yaşındaki arkadaşını Cinayeti işlemekten sanık Rıd İ ço- vansarayda 29 numaradaki aşçı daş dün geceyi beraber geçir- mişler, sabahleyin bir meseleden münakaşaya tutuşmuşlardır. Mü " biraz sonra bir kavga hu zaman yanında taşıdığı Rize bı- çağını çekerek Refiinin üzerine ağır Sanık yakalanmış. hâdisenin Tahkikata savcı yardımcılarır Adalet doktoru cesedi muaye- Orman Fakültesi dekanı Prof. doktor Fikret Saatçıoğlu, Prof. Adnan Berker ve Zıraat Vekâle- tini temsilen ormancılık fen ha- olan Ü- çüncü dünya ormancılık kongre- sine iştirak etmek üzere dün Ye- gilköyden uçakla hareket etmiş- mil kaymakamlara birer tamim ik kontrol et- melerini bildirmiştir. Tamimde, tak- dirde, derhal kapatılacağı kayde- İktisat dünyasının çok sıkıntılı bir şafhaya girdiği, artık, gizlenmek iste nilmiyor. Esasen harp — sonrasında Amerika ve İsviçre gibi bazı mem- leketlerde, görülen fevkalide geli; borsalar yük: me ve gelirlerin artışı, menkul kıymetler. değerinin © | solişi spekülâsyonun müttarid. bir tömpo ile kabarışı — bazı çevrelerde ta, İyek itina ile inceleniyordu. Hattâ İs viçre ekonomistleri, refahın en par- lâtçılarımızı bir hâdise ziyadesi- | 14k devrinde bundan iki yıl evvel, â- le düşündürmektedir. Bilindiği | 4etâ uğursuz kehanetlerde bulunu- gibi Avrupa piyasasında —ihraç | yorlar ve şimdiden muhtemel - bir fi- fiatları her gün bir miktar düğ- | 4t sukununu intaç edecek istihsal bol- la- |Yuğundün kaçınılmasını tavsiyo c0 dardı. endüstri sahiplerinin, hattâ herkesin seyin le- çinde yüzdüğü günlerde, bu çıkışı bir inişi olacağını — hatırlatmaktı hâli kalmıyorlardı. 1918 - zaferinden sonra da böyle olmamış ve büyük k- |bir inkişaf devrini çetin — buhranlar hattâ 1929 da felâket kovalamamış mı idi? Esasen, sinsanlığın uzun” olan |. ula | tarihi boyunca buhranlar, belli fa- sılalarla birbirini. takibetmiş — değil lan | miydi? Mukaddes kitaplarda dahi ti- | buliranların - izlerine hattâ bir nevi a | izahlarına rastlanmıştır ? Kur'anıkerimdo (kassa-i Yusuf) an- Milli Eğitim program- larında değişmeler M. Eğitim Bakanlığınca, Şark vilâyetlerinde yapılacak okullar için bir milyon dört yüz bin li- ra ayrılmıştır. Orta tedrisat prog ramları ıslâh edilirken okullarıa - |hayata yakın olmaları için ted- bir alınacak, bu arada orta okui: lara ticaret, ziraat ve sanat bil- gileri sokulacaktır. - Lise sımıf- larının dörde - çıkarılması, şol- gunluk imtihanının tâdili hus'us ları Maarif Şürasında — karara bağlanacaktır. Yeniden 1000 ( ve 60 orta okul açılacaktır. ar. da Fılıstin Uzlaştırma Komisyonu çalışmaları Türk - Fransız ve Amerikan delegelerinden müteşekkil Filis- tin uzlaştırma — komisyonunun Türk delegasyonu baş müşaviri X |Tarık Yenisey dün bir İsviçre u- çağı ile şehrimize dönmüştür. Kendisiyle hava meydanında gö- Tüşen ,bir arkadaşımıza, baş mü- şavir şu beyanatta bulunmuş- tur. «— Konferans iki buçuk aydır. devam etmektedir. — Uzlaştırma komisyonu vasıtasiyle Yahudi ve, Arab delegasyonu arasında fikir teatisi yapılıyor. Şimdiye kadat,| iki tez arasında büyük ayrlirkç olduğundan bir uzlaşma - temin edilememiştir. Deleğasyonlar vaziyetlerini tâ- dil etmediklerinden herhanği bir netice olmamış ve konferans de- legasyon şeflerinin hükümetleri ile temas etmelerini temin mak- sadı ile 1 temuzdan 18 temmuza kadar görüşmeleri durdurmuş- tur. — Otelcilik mütehassısı dün ge!di Birkaç gündenberi şehrimizde beklenmekte olan Amerikalı otel cilik mütehassısı Mr. Whittaker dün uçakla Romadan Yeşilköye gelmiştir. Mr. Whittaker, mem- leketimizde bir müddettenberi o- telcilik meseleleri üzerinde tet- kikler yapan ve dün gece Ankara dan dönen kâtibi Mr. Moore ile istişarede bulunduktan sonra İs- tanbulda, otel inşa edilmesi hak- kında kati bir karara varacaktır. Neyzen Tevfik hakkında bir konuşma 1 temmuz cuma günü akşamı gaat yirmi ikiyi on beş geçe An- kara radyosunda Refik Ahmet Sevengil tarafından Neyzen Tev fik yetmiş yaşının eşiğinde mev- zulu bir konuşma yapacaktır. Bu konuşmadan sonra Neyzen Tevfikin bazı şiirleri okunacak ye - a er uT a- sa 6 k- z S e Kördüğüm vaziyet ——— |_0_rd. Prof. Yazan ——i Şükrü BABAN latilirken - Firavunun rüyasını eden Hazreti Yusufun, yedi sene luk vo bilâhare bunu takibedecek dığı bile bu âyetlerden sarahatan heti en modern teorilerde de, bi ranalrın bazan yedi yılda bir tek meydana gelen h bu ikinci di tekrar ede diseler, behemal nya savaşından $ kmidir? — E tin tâ kendisidir. İn hükümlerde hat n ufak bir, tebeddül " lerinruhudda ufak bir Mahiraf, x: miedeki o tebeddül, tahmin ve hüki leri; yıllarca İleri veya geri ütabi a mütehiassns doktorlar en ince hassas ületlerle bir insan külbi kadar daraban halinde bulur müsbet olarak müşahede edilip, mak çok hatalı olur. e 'V Um rilip riyaset makamının 29, N Umuüm Müdürlüğüne tebliğ seyahat usulü kaldırılmıştır. Bu karara uyularak bu ve plâkları çalınacaktır. Tüm. Nazire bir az durduktan son ra başını salladı: — Anlıyorum, dedi, seni. Değil mi? Nejad mütevekkil ve sevimli bir tavırla başını sağ tarafa doğru eğerek cevap verdi: — Sardı. — Ha göyle. açık konuşursan ben de açık konuşurum. Vejad da lâübalileşerek sor- sarmış at du: — O halde Vildanın hayatın- da kaç erkek var, söyle baka- hm, — Hoppala!.. Ben - Vildanın gizli dosyasını tutmuyorum —a- yol. Ne bileyim? — Bildiğin kadarını söyle. Nazire düşünce içinde mırıl- o- ni dandı: — Bildiğim kadarı... bildiğim kadarı... Sonra, birdenbire Nejadın yüzüne bakarak sordu: — Ne yapacaksınız kuzum Vildanın hayatını?.. O geçmiş, gitmiş. Siz geleceğe bakın. k Badınız ne, maksadın ne? E: ir, velâ onu bana söyle. Gönül eğ- lendirmek mi? —Hayır. — Ha!., iyi... yani... açık- ga.. evlenmek. oe — — Belki, — Neden — ebelkit» da — Bilemem, Daha yeni tanı- dim onu, Sevebileceğimi — his- gediyorum. Fakat — baslangıçta» yim daha. — Peki, hayatını öğrenmek- ten ne çıkar? Şayet onun ha- yatında kocasından başka erkek varsa, ahlâksızlığına hükmedeceksin ? Nejad canlandı ve yüzü zararak cevap verdi: — Bilmiyorum, dedim ya, böy le ezbere hüküm veremem. Bir kadın kocasından başka birini sevebilir. Fakat hangi — şarti tâbir di sene kıtlık olacağını haber verdiği laşılmaktadır. İşin en dikkati çokecek tesbit edebiliyor mu? Yeni dünyadı cihanda çeşitli ve zıd akisler ndıran hâdiseler nelerdir ? Fiatlarda umumiyetle bir durakla ma hattâ bazı kısımlarda pek - cü azla ekonomi iSe 949 dan İitibaren otobüslerde parasız veya tenzilâtlı tarife parasız seyahatleri kanunla ta bütün otobüs yolcularından nur, — (9642) bilgisine sahip olmadan da denebilir ki bu fiat duraklama veya gerileme- sinin sebebi şu olabilir. Harp içinde bir çok sanayi erbabı iptidat ve ham bol ye bildirilmektedir. Demek ki — iktisat | madde stoklarını harcamışlar ve ye- mü larının son asırda Üzerin-|nilerini — yerine — koyamamışlardı. do eğilerek, derin tetkikler yaptıkları | Harb - — bittikten — sonra — piya- buhranların tâ o zamanlarda mevcut | kaların — açılmasmı ve ham madde olduğu hattâ bir gelişme ve inhitat | kaynaklarından rahatça faydalanma devrinin yedi yıllık bir samanı kapla- | imkânının — hâsıl olmasile mahvolan stoklarının yenileme yolunu tutmuş- lardır. Bu sebeple alış veriş Çok ha- raretli olmuş ve iktisadi - barometre yükselmiştir. Şimdi normal olan se- yah- rar İettiği iddinsının ortaya atılmasıdır. | viye elde edilmiş - bulunduğundan, Esasen bubran denince çeşitli şekil| böyle fevkalâde alımlara ihtiyaç kal İve manâlar hatıra gelebilir. Bazıları- | mamıştır. |nın vüs'ati bir buçuk asrı kaplar, ba- Binax yh — müstahsiller be- Aan mevsimlere göre değişir. Bazan | vesli ve iştihalı müşterilikten çıkarak İyedi yıllık fasılalarla olur. Yahut fa-|tabii bir müşteri haline gelmişlerdir. Sla daha uzün olrusa hepsinin ayrı| — Fiat tevakkufunun — illeti bu ol, âyrı vaşıfları, adları vardır. bilir. Diğer taraftan ayni düşüncü'ie İşte iktisatçıların hâtıraları bütün | tihlâk metaları için de varid olabilir bu düşüncelerle ve - tarihin seyrinde| Harp içinde herkes gidişini şöyle bö, irülen tezahürlerle doludur. Binaona | le idare etmiş, ne çv eşyası, ne sinet leyh büyük inkişaflar ve gükselme- İeşyası almış, / mevcudu ile yetinse- lerin bir sukuta müncer olması da- miştir. Ama bu idare tarmı — bütün ima beklenir. Esasen, dünyada hiç | giyinme, kuşanma vasıtalarını © ka- bir halin sürekli olmadığı - da mu- | dar eskitmiş ve yıpratmıştır ki- harp hakkaktır. Geceyi, gündüz, — sıhhati| bitince müşteriler her nevi oşya - üze hastalık; hayatı, ölüm kovalar, in-|rine atılmışlar ,kumaşlar, radyolar, kişaf ve gelişmeyi de tevakkuf ve çanak çömlek, otomabil; gıda madde düşür ri gibi, bir tehacüme maruz kalmış Bu umümi hüküm ve çok şümullü tır. Bu suretle müşterilerin — buizdi- ifadenin doğruluğu şüphe — götürmez | bamı karşısında müstahsiller - ve sa- ama bu görüş, her türlü maddi ilgiler| Ucılar gayet nüxl davranmışlar — fi- den mücerred, felsefi bir anlayış ve| ati la çok müstagni — hareket eyle- vrayıştır. Pratik sahaya girince' mişlerdir. Bir iki yıl içinde ” halk il acaba 1918 yılını takip eden senelerde bunların bir | kasımı, piyasaya eski işt hal sürekli emvalden olduğu için, a ve heves ile dön Bunun neticesi olarak tempo ve seş satıcıların nazı, şimdi yerini, alı- Ya rın nazına terketmiştir. Yani bi aynen mi tekerrür eder da bir bulran alâmeti değil normal kerrürü, insanların ve boşer faaliyeti | halin geri dönmesi demektir. Muba- ne sahno olan kürenin, ayni olduğu vebe bittikten dört yıl sonra da, halk münasına iso bu ifade * hsil ve tâcirin e- a tâbi almağa lar ihtiz: ilet ve reziletlerle hep âyni in Ama bu norma dır.- Faaliyete sahne olan küre — de|le dönüşü, nlerin' hütırasını iki üç bin yılda değişecek bir #ahne bir türlü unutamaynlar, bir bulr eğildir. Milyonlarca seneler ” göz ö-| başlangıcı sayabilirler 'aünde tutulursa tabiatile kürenin de| — Bu onların bileceği iştir. değiştiği, ıklim ve coğrafya şartları- | leyh Amerikada fiatların m mit tebeddlül'eylediği kabul ddilir ama İ teviyede tekarrüründen ve battâ az bizim' idrâkimize sığacak kısı dev-|çok - ricatinden, çok — şumullü. ve reler, yani bir kaç yüz yıl dü etraflı mâna çıkarmak henüz er- lürse; ne'aktörlerde, he de' bal kendir. Filbakika Cumhurbaşkanı Mis ter Truman bir ay evve nutukta, buhran tehlike ve ihtima terâa etti ama bu söz sırf politika i- çabı olarak da, sarfedilmiş otabili ah / Arherikdakl vakiyet, dim | Ve #athi şekilde böyle “ifade oluntmak ir. |kabildir. -Fakat buna müvazi olarak ve|bir de Büyük Britanya ve hattâ Av- ne | Tupanın durumu vardır. Bilindiği gibi cağını | İngiltere bir takım — memleketlere İborçludur. Bunlar arasında Hindis- bü- |tan, Misır ve Belçika vardır. — Bu u- |memleketler İngiliz lirası olarak a- lacakları meblâğları serbestçe dolara â- çevirmek istemektedirler. Çünkü üz'i | merikadan bir çok emtia alm he - bu tenezzül en fazla ol- | burdurlar. Halbuki büyük Britanya u sahada yüzde 10 u geçmişe ben- | Maliye Bakanı (Sir Kripps) bu mü- |badeleye imkân ve müsaade vermek- Böyle bir tevakkuf, bir bulıranın te israr etmektedir. Paralar ya blo- başlangıç belirtisi sayılmalı m. Bu kedir yahut İngiliz ve sterlin sahasın- hususta hemen hüküm veremeğe kalk | da harcanmağa mahsustur. Amerika bu halden, tabii Be alılar gibi Otobüslerde Pasolar ve Tenzilâtlı tarife di um Istanbul Vilâyeti Umumi Meclisi tarafından 24/6/949 da ve. 6/949 tarihli havalesile 1, E, T. T. karar gereğince 1 Temmuz ile tarihten itibaren nakil vasıtalarında edilmiş olmalarından maada, tam bilet ücreti isteneceği ilan olu. ——— ru hayatı tercih mi ediyor? — Değil öyle. Hem canım, Vildandan bahsetmiyoruz. - Mi- sal bu ya, söz misali. — Anladım ama sualime ce- vap ver. — Ha!.. kadını kocası " çok seviyor. Kadın da işte, —mer- hameten diyelim, onu bırakma- ğa razı olmuyor. — Hani kocası çapkındı, hoy- rattı, müstebitti, karısını nasıl bir mi ki- lar dahilinde, nasıl, ne derece, ne — «çok» sever? maksatla?.. Bir yığın mese- — — Al. Ayol. sevgi çapkın- le.. Bunları bilmeden bir şey lığa mani mi? Hoyratlığı, sert- söyliyemem. Nazire Nejadın katle bakarak dedi ki: — Peki, bir kadın, kıskar müstebit, çapkın, hoyrat kocamın elinde hırpalanırsa, bu- nalırsa ve bir zamân için başka bir erkeğe ümidini bağlarsa hak h mıdır sence? yüzüne dik- liği de fazla sevgisinden ileri geiyor, diyelim. — Öyleyse kadının şikâyete hakkı yok, — Öyle ama, kadın da koca- sını severse... hiç sevmemiş. zorla evlendirmişler. — Hımm9 Kara kitaba nu- zaran kadının fedakârlık etme nç, bir — Nasıl ümit bağlamak? O si lâzım. Kocasına katlanması rerek mi? lâzım. c bir müddet... seve- — “— Katlanmış katlanacağı ka- — Peki, bu müddet zarfında, © erkekle münasebet dereceleri nedir? — Farzet ki... mam! — Sonra? her şey dar. Fakat sonunda, işte, başka bir erkeği sever gibi olmuş. Ya- hut sevmiş. Bunlar bilinmez. Nejad düşündü ve amcasının sözlerini hatırlayarak gülümse di: — Karışık işler... fetva ver- mek zordur. ta- — Sonra.. bu erkek o kadını kacasından ayırtmak İsterse, Sonra tekrar ısrar etti: almak için. Kadın da razı ol: — — Bırak bunları da anlat ba- Mmasa... na. Vildanın sevdiği adam kim- — Fena. dir? — Niçin? — Kadın, âşıkile gayri meş- (Devamı var) yikâyetçidir. Vaşington istiyor ki Av- Tupa memleketleri aralarında serbest çe mübadeleler yapılaın ve bu hal eş- n Filbakika, ve yavı değildir ama bir serbestlik prensibinin kabulüne ta raftardır. Geçen hafta Brükselde Mös 5ö (Spaak) ın başkanlığında — topla- 'nan vo İngiliz ve Franma Maliye Ba- kanları ile Marshall plân — Avrapa tatbikatçısı Mister (Hariman) n i; tirak ettiği toplantı bu ihtilâf, yüzün- den kısır kaldı. Dün ayni zevat, bu defa Pariste tekrar toplandılar Mös- yö (Spaak) Belçika kabinesinin de- Gişmek üzere olmasına rağmen içti- maa iştirak etti. Ku bu satırlar yazılırken bilinmiyor. du. Fakat zorlukların çok (Harriman) 10 bir ifade, tılıyor. İngiliz maliyesi görüşünde ie- rar ederse gelecek yıl Marshall plân- yardımın / bile Amerikan Neticenin ne oldu- olduğu na uygün küngresince kabul edilmemesi ihtimi li vardır... Böyle bir ima ve işaret hiç do zevkli olmayan bir belirtidir. Bü yük Britanya olsun diğer Avrupalı ve Marshall plânından faydalanan dex san bu sözlerin şümulünü de- | ÖY Hüviyeti tesbit edile- miyen ceset Heybeliada plâjı önünde de nizde genç bir kadın cesedi bu- lunmuştur. Ceset, adalet dokto- ru tarafından muayene edilerexk morga kaldırılmış, tahkikata baş lanmıştır. Cesedin — hüviyeti de henüz tesbit edilememiştir. Talebe kampları Yüksek okul öğrencilerinin as kerlik, kursları, bu sabah başla- caktır. Öğrenciler, şehrin ci- varındaki asker' birliklerde kurs göreceklerdir. Bir kısım talebe- ler de kurslarını Haydarpaşa lı- sesinde yapacaklardır. Kurs 40 gün devam edecektir. Yüksek Ticaret ve Ekonomi 0- kulü kız öğrencileri kamplarını Nişantaşı 15 inci ve 52 inci ilk- okullarında yapacaklardır. Yeni su tesisi Merdivenköyünde inşa — edilen yeni su tesisatının açılış mera- simi yarın saat 16 da yapılacak- tır. Yeni tesisat, Şşehirde sık sık hissedilen Sü sıkıntısını nisbeten hafifletmiş olacaktır. (KISA HABERLER ı V ai * Avrupada bir buçuk aydan- beri seyahatte bulunan Ameri- kan yardım heyeti — İskenderun bürosu şefi Mr. Tumeson dün u- çakla şehrimize dönmüştür. * Portatif pazarların arttırıl- ması ve bunlarda kuru gıda mad delerinin de satılması için Bakan lhığa müracaat edilmiştir. * Şehir hatları vapurlarından «Moda» tamirden çıkmış ve bu- gün seferlerine başlamıştır. * Ankara motoru dün köprü önünde Abdurrahman isminde birisine ait bir sandala çarparak batırmıştır. 4 Sümerbank iplik dokuma | gil müessesesinin Beyoğlu satış ma | di Bazasında bir süüstimal ihbar ve iddiası üzerine müessese mü- fettişlerince tahkikata başlan- mıştır. kir rer DÜZELTME Fatih camiinde çıkan sütun- lar hakkındaki sözlerim arasın- da bir zuhul olmuştur: Eski Fatih camüni yapan Mimar Si- n, tarihimizdeki herkesçe bi- linen Koca Sinan değildir. Bu sa natkârı Eski Sinan diye anarız. Adalet, Demokrat kodan başka bir $ köngrenin nahif Ve aks$ak görünen safhalarının — resimlerini boş İskemlelerin bulunduğu bir. kö- şeyi gösteren resmin altınd: kongre gene çok kalabalıktı» di zılmış; birbirine para veren dört ki- Şilik bir gurubun fotoğrafnın altın- da şu satırları okuyoruz: «acaba "diş münakaşalı bir — sahne ise şöyle takdim ediliyor: «Sayın(!) delegeler işi gittikçe Bir nüshasının birinci sayfasında ise kocaman harflerle «Demokrat Parti dördüncü — ourcunadı gün> başlığına rastlıyoruz. Her hangi bir partiyi gazeteyi okumakla — hakikati mak mümkün olmadığı bir defa da- nitekim — Demokrat Ti kongreyi lüzumundan fazla gişirdiler; Ulus ve arkadaşları kong tarat Demokrat gazeteler de aksak taraf- darı biraktılar. (YENİ SABAH) kongresin: gazı 1 TEMMUZ 1940 Hakikati anlamanın zorluğu Üstebit Idareler aksayani” işleri ve milletin uğradığı dalma örtbas etmeğe çalışırlar ; devrin hakiki hüviyetini o devrin de- vam ettiği müddetçe anlamak müm ancak çeyrek veya yarım da ortadan İsimteri tbas Türk mi Şimdi. gazeti ha anlaşılıyor; nin Iyi KKi Partisi lat devrine rahmet oku- tacak bir baskı devri açmıştı. Dürt sene evveline kadar da matbuatımız 0 derece dar bir fikir ve haber verma hududu. içinde çalışmağa — mecburdu ü kendi mukadderatını ilgilendiren çok bilmiyordu;. âdeta bi kılavuzun ardında gözleri larak yürüyen mütevolkil Jabalıktan ibaretti. zararları bir faolaların içyüzü tile meydana / çıkar; fas kat artık olan. olm , yıkılan yikile vuran — vurmuş, miştir; hesap gibi zar YA teltisi İmkâ- lkmıştir. İbrahim devci faolalarla, idaresizliklerle doludur ; fakat eserik ni bu padişahın zamanında — yazmış olan tarihçi İbrahim Peçevi Sultan İbrahimin gayet âdil olduğunu, kim senin burnunun kanamasına meydan vermediğini Iddia e rü vezirlerini bile bahanelerle boğduran ve tarihte de- li diyo meşhur olan bu. hükümdarın devri baştan sonuna kadar sefahat ve rezaletle doludur. Cumhuriyet olan ve tam mânasile demokrat Teketlerde bile hâlâ etmek, tülü gürültüsüz faciaları öyleki pek ehommiyetsiz zulüm, Börünen mem- idaresizlikleri zararları ve gürül- gizlemek harrirlerin ellerini ve ayaklarını köz teklemek, hakikati sözle açıklamak mevkünde olanların ağızlarını mak, cezaları ağırlaşırmak suretile or. Otuz sene evvel Hürriyet, Müsavat hürriyet kahramanı bir zümre halin- de ortaya çıkan, tihat ve meden istil tika- yazılı — bayrakla tibdadı. yıkan İte çok geç mü hâdiseleri veya bir kag bağlı o- bir. kas ve söz — sahiplorl D devre göre çok hür oldukları hal- de hakikati anlamak pek mi Hayır hakikate ulaşmak da- ima güçtür; çünkü gazetelerin pek çoğu okuyucularına duğu gibi aksettiremiyorlar ; selâ Ulus gazetesine bakarsanız son Parti kongresi kolay hâdiseleri ol Me fiyase değildir ; yayiı 'Dün azıtiyorlar.» tutan bir anlar ni — yazmadılarış Denebilir KI yalnız her şeyi olduğu kısmadan ve şişirmeden yaz- Çünkü gazetemizin tok — gayesl halka hizmet ve halkı hakikate u- daştırmakt Kadircan KAFLI ..r.rr... .... Amerika Baş Piskoposluğu Athenagoras'tan boşalan Ame rikan ortodoks başpiskoposluğu- na seçilen eski Rodos başpisko- posu Timeteos Evangilidis dün Atinadan uçakla şehrimize gel- Kabri Fatihte Kumrulumescit | Hüti © — ee L R e harimindedir. — Fatihin bunu idam ettirdiği hakkında kitapla- TAKVİM rımızda rivayetler de vardır. Y. Mimar: S. Şetintaş Yerköy Silosu Tevsii inşaat' Yaptırıl acak Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden 1 -— Yerköyde — yaptırılacak, 50001186 Jira Keşif tutarlı Yerküy Hkbü'tevnik beyakyon. KDi sğak a KOpalI lf galllm vxRülney Hüi 2 — Hksiltme 11/1/949 pazarte. l günü, aaat 15 de Ankarada Ge- Hat Müdürlük Binası içinde - topla: SRENE KöRlgenik geğlaraktır. a Takallneyo , gireceklerin, tağil günleri hariç olmak Üzere, Haati gününden beş gün evveli Te kadar ” Genel ” Müdürlüğe - yar B da nüracast “ederek — yeterlik öalgesi almasları iamımdır. Bu ta Faaa Sönraki müracaatlar naza Te alnmayacaktır. aa aslimeye — gizeceklücin, 938 Yümdan evvel ” 100.000 Tirahik SE L tavililer aat da 00 000 ü Yenk Dü ayanla betonurma biz in- aati bir Oafada yapmiş oldukları - Ha dair belge - göstermeleri lazım- B Tekerlik BU vezipi ee mekte Ofia yetkilldir. S Geçiti güvenlik akçesi bin Tlzadır. G — Bikğitme evrakı 28 lira kar mlığinda Ankarada Genel Müdür - lük Malzeme Müdürlüğünden, — İs. tanbulda. Beşiktaştaki Afyon / ve Malzeme İşletmemizden alınabilir. 26 7 — Oftis bu ihaleyi yapıp- yap - mamakta, serbesttir. ÇoğAD) Güneş Öğle İkindi Akşamı Yatsı İmsük İmsak G. Doğu: Öğle 1-7- 949 /Aksaray —: Ethem Pertev Beyoğlu — : Galatasaray Beyazıt : Çarşıkapı Eminönü — ; Beşir Kemal Fatih : Üniversite Kadıköy —: Büyük EBc. Kasımpaşa : Yeni Turan Samatya — * Sünbüli Topkapı —: Nazım Bc Üsküdar Temmuz 1989 1 CUMA Hiziri ST - Ayı T- Güni ti ei < ASA Ramazanı Şerif: 4 Yaz (İleri alafranga) Saatile Evkat 3,14| İkindi 5,80| 3 18,18) Yatsı V' v'en 17 18 8 33 20 45 12 00 47 2 02 3 14 6 29 İ Vasati — Ezani 5, 30 :I7I8 20,45 : Z2 AT Akşam Ahmediyo