16 HAZİRAN PS Rurika, * Demokrası terbiyesi için Fransız Cumhur - Başkanı Mösyö Vincent Auriol Ceza yir'de, bir hafta süren bir seyı hat yaptığı gibi, Fransa içinde ge bâzı vilâyetlere kısa ziyaret- İer yaptı. Bütün bu hareketle (den sonra verdiği demeçte Pa- ris radyosunun bildirdiğine göre, Cumhurbaşkanı demiştir ki: Bu sefer Cezayir seyahatim çok İç açıcı olmuş ve yerli halkın cum- huriyete bağlılığını göstermiştir Fransanın bir sömürge politika- 1919 sı güttüğü yolundaki dedi ko: duların — kiymetsiz. olduğu da halkca öğrenilmiştir. - Fransa içinde yaptığım seyahatlerin he- dvh ise Fransız halk kitlelerine demokrasi şevk ve hevesini tek- rar ve yeniden — aşılamaktır.; Fransa gibi bir buçuk asırdır demokrasiye alışmış ve bu sistem kanına girmiş olan bir yurdda bi- le aradan beş altı yıllık bir harp faciası ve Peten idaresi geçti di- ye halkı yeniden terbiye etmek lâzım gelirse bizde bütün parti- lerin bilhassa iktidarın demokra si hususunda ne derece uyanık olması lâzımgeldiği anlaşılır. Müsbet neticelere doğru : Paris konferansı artık son günler hattâ saatlerini - yaşıyor. Dün, tekrar gizli oturumlara baş- lanmıştır. Celsenin hitamında Vişinski yanındaki arkadaşiyle, Rus sefaretine giderek Mosko- va'dan yeni talimat ve direktif istemiştir. Bu gizli toplantı şim- diye kadar yapılmış olan, hafi celselerden daha hafi idi. Çünkü her Dış işleri baknına ancak bir arkadaş ve yardımcı refakat edi- yordu. Varılması umulan netice, dün de işaret ettiğimiz gibi, Ber- ablokasının - kaldırılması ve batı ile doğu arasında iktisadi temasların ferahlatılmasıdır. Do- ğu ve batı markı işinde de bir tesviye şekline ulaşmak, ekono- mik sıkıntıyı çok hafifletecektir. T taraftan dört hariciye ba- kanının sonbaharda Vaşingtonda tekrar toplanmaları için bir for- mül bulunmağa gayret oluna- caktır. Böylece dünyaya az çok emniyet telkin edilmek ve sul- ha yaklaşılmakta olduğu kanaati telkin edilmek istenmektedir. Berlin işinin tesviyesinden son- ra Avusturya sulhu da konuşu- lacaktır. Alman emlâki hususun- da da Rus talepleri nihayet ma- Ni bir iddia olduğundan üzerinde uyuşmak ve anlaşmak belki ka- bildir. Ruslar (150) milyon do- lar istmektedirler bu miktarın bir az indirilmesi belki kabildir. Diğer taraftan Yugoslavya ile Rusya'nın arası hayliden hayli açıldığından, Sovyetlerin (Ca: the) hakkında Belgrad isteğini bu defa desteklen etmesi umuluyor. Hakikaten Vi- böyle bir hareket hattı cerse, Avusturya sulhu imkân dairesine girer Avusturya harici e nazırı (Gruber)un şahsi temas larile havayı biraz yumuşattı- ği da tahmin olunmaktadır. A- vusturya sulhu tekarrür ederse, her halde Alman sulhuna doğru da hir adım atılmış olur. İsrailin durumu İsrail ida: n muhacirler ve mülteciler bahsinde, sürüp giden sert ve abus hareket tarzı, niha- yet Amerikalıları kızdırmıştır. Dün (Telaviv) e Birleşik Devlet- ler hariciyesi tarafından bir no- ta verilmiştir. Arap muhacirleri ve mülteciler işinde, Yahudi zi- mamdarları, yışlı ve itidalli davranmazlarsa Amerika bütün Yahudi politikasını tekrar göz- den geçirmeğe mecbur - olacağını ima etmektedir. Mister Truma- nın, Yahudi devletini ilk tanıyan hükümet başkanı olduğu hatır- lanacak olursa, bu ifade tarzının ağırlığı ve Yahudiler için tehli- kesi a anlaşılır. Unutmama ekten istinkâf |* Sadak'ın beyanatı ŞaZ — “Tedafüi antlaşmaların devamı yeni bir hava yaratacaktır,, Ankara: 15 (Hususi) — Türk, İngiliz, Fransız 1939 paktının de- vam ettiği hakkındaki haber üze Dışişleri Bakanı Necmeddin k, şu beyanatı vermiştir: 19 Ekim 1939 tarihli Türk - İngiliz - Fransız karşılık- li yardım andlaşmasının " bugün |Fransa bakımından dahi yürür- lükte devam etmekte — olduğunu | Fransız hükümeti Ankara büyük | lçiliği vasıtasile ve bir nota ile dün bize bildirmiştir. Filhakika İngiltere hükümeti de ayni nok-| tai nazarda olduğunu, yâni Tür- | kiye - İngiltere - Fransa arasın- | daki Üçlü ittifakın devam etmek | te bulunduğunu evvelce bize bil- dirmişti. Fransa hükümetinin bu hare- keti Türkiyeye ve Türkiye ile İttifak münasebetlerine - verdiği ehemmiyetin yeni bir tezahürü - dür. Bu vaziyet Fransa ile Türki ye arasından sulh ve emniyeti korumak vâdisinde, esasen mev- cut olan ve gelecekte daha da ge lişmelere namzet bulunan, gaye beraberliği ve iş birliğinin kuvvet lenmesi için yeni bir hava yara- tacaktır. Bundan dolayı Fransa- nın bu dikkati, Türkiye için bü- yük bir önem faşımaktadır.» Nâzım Batur hakkındaki tahkikat son safhasında Ankara: 15 (Hususi) — Dev- let orman işletmeleri eski genel müdürü Nâzım Batur ve arka- daşları hakkında; Aband - Eğ- menler yolunun inşası sırasında istihkak kesbetmeden bir müte- ahhide on dokuz bin lira verilme sinden dolayı savcılıkça açılan tahkikat son safhasına gelmiştir. Nâzım Batur ve arkadaşları- nın muhakemesine pek yakında başlanacağı tahmin edilmekte - dir. Demir çelik fabrikaları teknik kurum müdür muavini istifa etti Karabük: 15 (Telefonla) — Celâl Bayarın Karabükü ziyare- ti ve fabrikaların durumu hak- kında verdiği beyanat, günün Mmevzuu olarak el'an konuşulmak tadır. Demir çelik müessesesi fabrikalarının teknik kurum mü dür muavini Fikret Örs'ün bugün vâki olan istifası da bu konuşma larla alâkalı görülmektedir. Bu istifa üzerine umum müdür Mu- hiddin Erkman Ankaraya git - miştir. Hiç bir partiye mensup olma- n Fikret Örsün istifası işçiler arasında teessür uyandırmıştır. ——— ——— -. hdır ki Amerika, Arap devletleri ile, bir çok his ve menfaat bağ. larile merbuttur. Milliyetçilikle amansız Sovyetler, peyk memleketler- her türlü milliyet nın gösterilerine karşı, am: bir mücadele açmışlardır. Yu nistanda, Markosun uzaklaştırıl- masını icabeden âmil, bu genera- lin müstakil bir Makedonya yara İtılması suretile - Yunanistandan oprak koparılmasına muvafakat etmemesi idi, Bulgar komünist kongresi de, eski Başbakan yardımcısı (Kos tov) u, milli Bulgar hislerini u- yandırmak ve körüklemek töhme tile partiden tardetmiştir. Mare- şal (Tito) nun da en büyük ka bahati milli hislere fazla yer ver mesidir. Komünizm ile milliyet bir arada olamıyor ateş ile su YENİ icaret Bakanının ilk be yanatı Bakan, hiç bir suretle hububat sıkıntısı olmıya Ankara: 15 (Hususi) — Bu; day fiyatlarının tesbit edilmesi den sonra yeni Ekonomi ve Tica ret Bakanı Vedat Dicleli aşağıda ki beyanatta bulunmuştur Bu yılki dünya durumu nor maldir. Bütün dünyada bu sene istihsal edilecek buğdaylardan mübadeleye tâbi tutulacak mik- dar aşağı yukarı 22 milyon ton tahmin edilmektedir. Bunun 16 milyon tonu Avrupaya, 6 milyon tonu Avrupa dışı memleketlere ihraç edilecektir. Hava şartlarının biraz gayrımü sait gitmiş olmasına rağmen biz- de de endişe verici bir. vaziyet görülmemektedir. Hattâ vaziyet cağını söylüyor o kadar endişe verici değildir ki hükümet ofis tarafından bu yıl mübayaa edilecek buğday fiyatla rini geçen yılki seviyesinde tut- ğa karar vermiştir. zi daha 4 - 5 ay idare edecek du- rumdadır. Bu itibarla mahsulün idrâk devresine gayet rahat bir şekilde girmiş olacağız. Hükümet vatandaşın esas g- olan ekmek mevzuu Üzerin- en büyük hassasiyeti göster- mektedir. Bu hususta o kadar zimliyiz ki, her ihtimali düşüne- rek, daha şimdiden, dışarıdan külliyetli miktarda buğday ith: lini dahi derpiş etmiş bulunuy ruz.> Çin'de 20 bin kişi boğuldu Kanton: 15 (A.A.) — (Reuter) — Yarı resmi lümata göre, Çin haberler Ajansı, Hunan ili su baskınında 20.000 Çinlinin boğulduğunu bildirmiştir. Hükümet sözcülerinden biri, su baskınının komünistlerin Kan tona doğru ilerlemelerini gecik- tireceğini bugün söylemiştir. Japonyada grevcilerle polis arasındaki “muharebe, Tokyo: 15 (A.A.) <Afp.) Bu sabah Hiroşimada 1300 polis | ile 3000 grevci arasında " çıkan| kavgada bir çok kimseler yaralan mıştır. Muharebe bir saat devam etmiş ve grevcilerin işgalinde bu lunan dökümhanenin tahliyesile Sona ermiştir. 20 Polis hafif vı yaralanmıştır. Japon deniz tezgâhları 4 grevci ağır çalışmağa başladı Tokya: 15 (A.A.) <United Press) — Japonya Denizyolları İdaresinin bildirdiğine göre, 16 büyük gemi ile 6 baline gemisi- nin 1949 yılı sonunda Norveç, Danimarka ve - Filipine teslimi hakkında Japonya ile bu memle- ketler arasında anlaşmalar imza- lanmıştır. Cenubi Afrikadaki İngiliz birliklerini tefti Londra: 15 (A.A.) «Afp.» — Bugün Harbiye Bakanlığı, genel- kurmay başkanı Mareşal William Slim'in önümüzdeki pazar günü, nubi Afrikadaki İngiliz birlik- lerini teftiş etmek üzere Londra- dan uçakla hareket edeceğini bil- dirmektedir. ahanın ğ bir atı yarış kazandı Ascot: 15 (A.A.) Afp> Mükâfatı 1.000 İngiliz lirası, me- afesi 1.000 metre olan Kraliçe Mari koşusuna Johnston'un bin- diği Ağa Hanın Diableratta isim li'atı kazanmıştır. Yarışa 18 hay | van iştirâk etmişti. Ingiltere, Mısırı tekrar protesto etti Londra: 15 (AP.) Büyük Britanya, Mısırlıların İngiliz milerindeki malların bir kısmına el koymalarını yeniden protesto etmiştir. İngiltere Dışişleri Ba- kanlığından bugün bildirildiğine göre, Büyük Britanyanın Kahire elçisi Sir Ronald Cambell Mısır hükümeti nezdinde iki yeni hâdi- gibi... DİPLOMAT İbeden tedbirleri almak Kral Abdullah Tahran'a gidecek Amman: 15 (A.A.) <Afop) — Kral Abdullahın bu ay sonunda yanında Dışişleri Bakanı Abdul- lah ve isimleri henüz - tekarrür etmiyen bazı Bakanlar olduğu halde temmuzun 28 inde Amman dan hareketle Tahrana gideceği bildirilmektedir. Kralın uçakla yapacağı bu seyyahatin ilk mer- halesi Bağdattır. Kral burada geceyi geçirdikten Sonra ertesi sabah 48 saat kalmak üzere Tah rana hareket edecek ve Ağusto- sun ikisinde veya Üüçünde Am- manda olacaktır. Şam: 15 (A.A.) «Reuter» — Ortadoğuyu ziyaret etmekte o- lan İngiltere Dışişleri Bakanlığı müsteşarı — William Strang bu- gün Suriye başkentinden Tahra- na hareket etmiştir. William Strang Şamda Başba- kan Hüsnü Zaim ve Suriyenin di- ğer şahsiyetleri ile görüşmüştür. Artvin ormanlarında yangın çıktı Artvin: 15 (A.A.) — Dün sa- at 10 da şehrin kuzey batısında bulunan kara ormanda süratle yayılmaya başlıyan bir yangın çıkmıştır. Mahalli orman teşki tının ve halkın büyük gayretile ateşin söndürülmesine başlanmış tır. Turgud Reisin heykeli açıldı Bodrum: 15 (A.A.) — Amiral Tarık Ersunanın teşebbüsü ile Bodrumun abağ köyünde Kahraman Türk denizcisi Tur - gut Reis adına yapılan anıt dün Saat 15.30 da büyük bir törenle açılmıştır. Büyük Türk denizcisi ya bic maygi düruşu' yapılmış Ve törene son verilmiştir. Karadenizde on bir liman yapılıyor Ankara: 15 (Hususi) — Ba- yındırlık Bakanlığı, limanlar in- guldak limanının inşaatı İlerli miştir. Ereğli, Sinop arasında bu lunan Amasra ve İnebolu liman larının islahi ve dalgakıranın temdidi işi tamamlanmak üzere- dir. Samsun limanının yapılmak ta olan projeleri bitmek üÜzere - dir .Burası büyük bir ticaret ve yolcu limanı olarak inşa edilecek tir. Bu inşaatı müteakip Bartın, Gerze, Giresun ve Rize limanla- rı inşaatına da başlanacaktır. Bu Buretle Karadeniz bölgesinde be- Si büyük, altısı da küçük olmak seyi protesto etmiştir. limanı kurulmuş olacaktır. Yazal Hazreti Ali bin Avf ona Kendinden b: Dediler. Hazreti Ömer kendi- Hayır, ben Allahın resalü lere «Diyân> ismi - verildi ve ü Defterleri hazırlayınız! Kâtipler önce Hazreti Muham medin ailesi olan Hâşim oğulla. rı, sonra Hazreti Ebu Bekirin ini ve kavmini, üçüncü ola- rak da Hazreti Ömeri ve kavmi ni yazdılar; diğerleri " bunların ardından sıraya gireceklerdi. Halife onlara dedi ki dâşim oğullarından sonra Hazreti Peygambere yakın 0- danları ve sırası gelince de Ö- Zeri yazınız! Bizim bu dünya Baadetine meylimiz yoktur; öte- iki dünya saadetine ermek nasıl a ti Muhammed sebebile- im gerefimizdir ve o- gir, O bi: ni Arap milletinin en gereflisidir. Sonraki — dereceler Hazreti Peyga hak di- ne yakınlık itibarile tüyin olu nur, Ona ötedenberi Araplar ara- sında pek mühim sayılan ve im tiyazlar sağlayan soy Üstünlü- ğünden bahsettikleri zaman söz lerini göyle bitirdi: Vallahi Acemler hak ve a- göre iş görürlerse ve biz öyle yapmazsak kıyamet gü- nünde Hazreti Muhammed on- lara bizden yakındır; zira hak ve adalet kimseyi daleti soyu kurtaramaz. Hazreti Ömer kâtiplerin kar gına oturdu defterleri kendisi yazdırdı Peygamberin amcası Ab- bas bin Abdülmuttalibe on iki bin dirhem gümüş, Ali bin Ebu talib bin Abdülmuttalib z bin dirhem gümüş yazını Böylece Bedir savaşında bu- lunanlara beğer b Bedirdi Hudeybiyeye kadar olan ashaba dörder bin dirhem gümüş yazdır. dı; Hazreti Hasan, Hüseyin, E- bu Zer ve Selman Fârisi Bedir savaşında bulunmamışlardı ama Tefrika No. 109 Hazreti Peygambere yakınlıkla- rı olduğundan onlara da beşer bin dirhem verilmesini - buyur- du. Bu işde ırk gözetmeden, Bi- lâl Habeşi gibi asılları Arap ol- mıyan fakat Bedir savaşında bu lunan beş kişiyi de onlar arası- na kattı; Hudeybiyeden sonra- ki ashaba, Mekkenin fethinden sonra müslüman olanlara, Ka Biy una kadar hudud. boy- larında çarpışanlara üçer — bin dirhem verilmesini emretti. Kadisiye muharebesinde luriye savaşlarında büyük ya- rarlık gösteren yirmi kadar a dama ikişer bin dirhem maaş takdir ederek diğerlerine biner dirhem, daha sonrakilere de be- ger yüz ve üçer yüz dirhem yaz dırdı. Hazreti Ömer evleri Medine- de olup hudut boylarında ve sa- leri olmayan kadınları, yetimle- ri ve öksüzleri de unutmadı; ko calarının, babalarının veya — 0 gullarının — hizmetlerine göre maaş bağladı: Bedir savaşında bulunanların kadınlarına be yüz, Hudeybiyeye kadar asha- bin kadınlarına da dörder yüz sonrakilerin kadınlarına — üçer yüz, Kadisiye gazilerinin — ka- dınlarına — ikişer yüz ve daha sonrakilere yüzer dirhem tak- dir buyurdu. Hazreti Peygamberin hanım- larına onar bin dirhem; Hazreti Muhammed Ayşeyi — hepsinden çok sevdiği için ona on iki bin dirhem verilmesini emretti; fa- kat Hazreti Ayşe Ben ortaklarımdan öne geç medim, geçirilmek de istemem; iki bin dirhem fazlayı almam. Dedi; o şekilde yazıldı. Hazreti Ömer kendi oğlu Ab- dullaha üç bin dirhem takdir buyurmuştu; halbuki Hazreti Muhammedin azadlı kölesinin oğlu Üsameye daha fazla yaz- dırmıştı. Bunu gören Abdullah itiraz etti Niçin Üsameye daha faz- la verdin? Ben ondan çok ça- lıştım. Hazreti Ömer büyük bir azula göyle dedi Çünkü Allahın resulüne o nden, anası ve babası da se nin babandan daha sevgiliydi. Bu atiyeler senelikti ve her yıl Bayıda hazineden verilecekti.. Hazreti Ömer Medinenin kir ve sakat halkına da - rızık adı ile her ay onları doyuracak kadar un verilmesini emretti. Ebu Süfyan bin Ümmiye, Hâ- ris bin Hüşam ve Süheyl bin Amr gibi Kureyş büyüklerine maaş bağlatmadı. Onlar sebehi- ni sorunca dedi ki — Müslümanlığa hizmette bu- SABAH L a e MT SABAH SABAH! Beyoğlu Vilâyeti Birkaç gün evvelki boğucu sıcağın akşamında, Beşikta- şa yolları düşen iki dost o- rada biraz içki içmek istemiş ler. Dükkân dükkân dolaşıl- mış. İçki içilen bir yer bula- mamışlar. Sebebi: Yasak. Bir taksiye atlayıp Beyoğlu- na çıkmışlar. Herşey Beyoğluna vergi ve bu semtin - imtiyazların- dandır. İstanbulun en muhte şem i orada — yapılmış- tır. En büyük sinemalar ora da, adı üstünde Caddei kebi- rimiz orada, Spor Sarayı o semtte, açık hava,tiyatrosu orada, kapalı tiyatrolar da oradadır. Şık mağazalar, bar lar, çalgılı gazinolar, büyük terziler, meşhtr. kunduracı- lar ve nihayet İstanbulun en kalabalık piyasa ve gezinti yeri de oradadır. Bu kesafeti şehrin öteki semtlerine dağıtacak tedbir- ler alacağımız yerde, aksine Beyoğlundan başka, diğer birçok semtlerde içki ve eğ- Tenceyi yasak ediyoruz. İstanbul şehri Beyoğlun- dan ibaret midir? Eğer böy- le ise, öteki ilçeleri İstanbul dan ayırıp yakın vilâyetlere bağlıyalım, Ve Lütfi Kırdarı mizın heykelini, bütün gay- retlerini üzerinde topladığı Beyoğlunun göbeğinde otur- talım! * x N 4J Zimmetine para geçiren bir yüksek mühendis mahküm oldu Ankara: 15 (Hususi) — An- kara kanalizasyon inşası işlerin- de çalıştığı sırada zimmetine pa- ra geçirmekten sanık Bayındır- lik Bakanlığı mühendislerinden Y. Mühendis Saim Güngören'in ağır cezada devam etmekte olan duruşması nihayetlenmiştir. Y. Muhendis Güngören'in zimmetine para geçirdiğini vârid gören a- ğır ceza heyeti kendisini 1 yıl 11 aya mahküm etmiştir. Gümrük Komutanı tedkik gezisine çıkıyor Ankara: 15 (Hususi) — Güm- rük muhafaza genel komutanı general Halim Orus Çanakkale- den başlamak ve sahili boyunu takiben Antalyada nihayet bul- mak üzere bir tetkik gezisine çı- kacaktır. Komutan bu münase- betle verdiği izahatta; ihraç şek linde olan kaçakçılığın hemen hemen önüne geçildiğini, ithal şeklinde olan kaçakçılığın da eski ye nisbetle bir hayli azaldığını söylemiştir: Ankara pasif korunma düdüğünün muzipliği Ankara: 15 (Hususi) — Dün Ankaranın pasif korunma düdü- Zü birdenbire ötmeğe başlıyarak bir kısım halkı telâşa düşürmüş tür. Hâdise şöyle olmuştur Havanın çok rüzgârlı olması dolayısile havaf elektrik hattın- da kontşk olmuş, bu yüzden de düdük kendi kendine ötmeğe baş lamıştır. Evvelâ telâşlanan halk, hâdisenin mahiyetini - öğrenince gülmeğe başlamıştır Millet Meclisini tahkirden sekiz aya mahküm oldu Ankara: 15 (Hususi) — B. M. M. nin manevi şaysiyetine ha karetten sanık olarak ağır ceza mahkemesinde yargılanmakta 0- lan Ayaş köylerinden Mustafa Albayrak'ın duruşması sona er- miştir. Ağır ceza, sanığın sözle- rini hakaret edici mahiyette gör- üzere on bir liman, yedi barınak düğü için kendisini 8 ay hapse mahküm etmiştir. ——— lunmuş olanlara veriyoruz; ha: seb ve neseb üzerine vermiyo- ruz, Onlar rica ettiler — O halde bizi cihada gön- der: Gidiniz ve Allah yardımcı- nız olsun! Gittiler ve ölümlerine kadar din uğruna savaştılar. Bu işler bittikten sonra Hazreti Ömer Müslümanların ileri gelenlerine sordu. Ben bir tâcirdim, ve- riş yaparak ailemi g. dum. Siz bana bu işi yüklediniz; darda kaldım beytülmalden har camak bana helğl olur mu? Bazıları Helâldır! Dediler. Bazıları da — emanet mali muhafazaya — memur ada- mın ondan bir dirhem bile alma sının doğru olmadığını söyledi- ler; bazıları ise bu vazifede kal- dığı müddetçe on beş bin dir- hem maaş - bağlanması — lâzım geldiği cevabını verdiler. Haz- reti Ali susuyordu; Halife ona 'n ne dersin ey Ali Dedi, Hazreti Ali bu gibi hal lerde fikrini söylemek için he« men daima kendisine sorulma: sını beklerdi. Dedi ki ana ve ailene yetecek ka- dardan fazlası helâl olmaz! Hep si bu hükmü tastik ettiklerinden öyle yapılması kararlaştı. H reti Ömer, pek tabli olarak € tesi güne sağ çıkacağına emin bulunmadığından her günkü na- FEGÜNÜN RESİMLERİ — Türk radyo operatörleri Etimesğ ut hava istasyonunda radyo alıcılarile milletlerarası hava neşri- yatını kesiyorlar. Bu alıcılar, A merikanın Türkiyeye Yardım pr ogramı gereğince Amerikan Ha- va kuvvetleri grupu tarafından Türk Hava kuvvetlerine teslim edilen hava teçhizatının bir kw- mını teşkil etmektedir. Etimesğu € ve Yeşilköy Hava alnnlarındak i hava istasyonları şimdiden gün de 24 saat çalışmaktadır; diğer bir istasyon da İzmirde tamamla nmak üzeredir. 50 hava tetkik ve tahmin istasyonundan mürekkep bir şebeke, sivil ve askeri havao ılığa, deniz nakliyatına ve — sey- Tâp kontrolün e fayda sağlamak üzere 2 senede faaliyete geçecektir. Amerikan Hava kuvvetlerinden bir subay (sağda), Etimesğut Ha va istasyonu şefi Şinasi Baray (solda) ile Etimesdut hava alanı nda bir hava grafiğini tetkik edi yor. Etimesğut ve Yeşilköy havz alanlarında günde 24 saat işliyen bir hava tetkik ve tahmin servisi tesis edilmiştir. Teçhizatın mühim bir kısmı Amerikanın Tü rkiyeye Yardım programı gereğince teslim edilmiştir. 50 hava tetkik ve tahmin istasyonundan mürekkep bir şebeke, sivil ve askeri havacılığa, deniz nakliya- tına ve seylâp kont rolüne fayda sağlamak üzere 2 se nede faaliyete geçecektir. Belediye İktısat Müdürlüğü Garson kursu, üçüncü devre mezunu garson ve komilere, dün saak 16 da Taksim Belediye gazinosunda diplomaları verilmiştir. Kur sun bu devresinde 91 garson, 17 komi mezun olmuştur. Diplomalar verilmezden evvel konuşan kur s müdürü Rakım Ziyaoğlu, 1950 den itibaren lüks ve birinci sınıf gazinolarda ehliyetsiz ve meslekten olmıyan devgirme garson va komilerin çalıştırılmıyacağını sö ylemiştir. i Kurstan 34 garson pek iyi; 33 ü iyi; 24 ü orta derece ile mezun olmuştur. Yorgi Fujağ bi- rincilikle, Muzaffer Öjen ikincilihle, Vasil Lupi de üçüncülükle k ursu bitirmişlerdir. e Ekonomik vaziyet ğ Yerli sanayi İlgililer, memleket sanayii inkişaf ettiğinden yünlü kumaş id halinin yasak edilmesini istemek tedirler. Geçenlerde yedi bin İa- giliz liralık yazlık kumaş idhali için müsaade verilmiş ve kumaş« fakasını hazineden alıyordu; fa- kat miktar tâyin edilmediğinden «belki fazla almış - olurum» di- ye çok dar tutuyor, sıkıntı çe- kiyor, zaruri olduğunda - tered- düt ettiği ma r için borç- lanıyordu., Maaşların dağıtılmasına h men başlandı. Bu sırada bir A- rap ailesi memura gelip hakla- rını aldılar; memur o ailenin a: zadlı kölelerine bir şey verme- di; azadlılar halifeye — gikâyet| lar uçak'a getirildiğinden pahalıya mal olmuştur. Halkın Avrupa ettiler, Hazreti Ömer memura| — malına rağbet edişi yüzünden bir takım kimseler yerli malı ku- şu yumuşak fakat çok acı ihta-| maşların üstüne ecnebi markası vurarak satmaktadırlar. Alıcı- nın aldanmaması için az miktar'da olan idhalâta son kontrol bakımından da faydalı g örülmektedir rı yazdı ye müslüman kardeşini k kadar kötülük ye- ter lâm! Sanayicilere ham madde Sergide parasız yer Memur derhal azadlıların da| — tstanbul sanayicilerine ham| — İSt anbulun kurtuluş günü Spor paralarını ödedi. madde idhali için tahsis edilen | Ve Sergi Sarayında açılacak ser- Hazreti Ömer orduya da ma bin İngiliz lirasının 234 bin | Bide küçük sanat erbabına parn aş bağladı: erlerin maaşları, | y(rası dün sunayicilere tevzi edi! | 8Z yer talısis edilecektir. mensup oldukları - kabileye ve| miştir. Geriye kalan 31 bin lira | » ö çesaretlerine göre, üç — yüzden ,, hantıdı bulunmıyan fabrikala- | YF DI B beş yüz dirheme kadar; subay- | tOplantıda bulun AOA Y I. ların da dört binden beş bin v Tt A  a TA a stanbul borsasının 15 haziram VO zaman öil'alnem - gümüş| Kasaplık bayyan SAtığ 1919 Jiyatları bir altın lira değerinde olduğun-| — Ticaret Ofisi önümüzdeki kı yi DK ee TA dan en yüksek atiye iki yüz kırk| kasaplık hayvan nâzim satışımı | Ka terdaim 105.51.68, Brük altın lira kadar tutuyordu; bü-| Erzurumdan idare etmek üzere g7 Prağ 5.60, Stoklolm tün ashab refah içinde yaşıyor" | harekcte geçmiştir. Lizbon 11,24.9 lardı. Hazreti - Ömerin — sıkıntı| — , . n YAK Vü z K DAR çektiğini gören Hazreti Ali, Os-| Ticaret odasına bina iYüzde 5 ikramiye 1938 tahvilleri man, Talha ve Zübeyr gibileri i 20,25 üzüldüler; nafakasının arttırıl| — İstanbul Ticaret ve Sanayi O- |" Yizge 6 falzli ikinci tertip kale masını k disine söylemeğe ce-| dası, Ticaret ve Zahire Borsası- (lanma 9£ Yüzde 7 falzli üçüncü tertip mİl 1 müdafaa 20,25 Anadolu sigorta hisseal 20,78 'nın üstünde bir bina yapacak v. İşimdiki yecini bırakarak buraya taşınacaktır. t edemediler; kızı Hafse'ye Bidip rica ettiler (Arkası var)