ÇKRunta d 6 . HAZİRAN Fransa'da ransada iç durum, P "akin değildir. Kabinenin yaziyeti pek naziktir. Çuille he- etinin siyaset değiştirmesi iste- hilmektedir. Eski Başbakanlar- dan (Reynaud) mecliste söyledi- ği bir nutukta Başbakana politi kasını değiştirmesini istemiş ve demiştir ki: «Şimdiye kadar çok meharet ve ustalık- gösterdiniz 'amma bugünden sonra cesaret te göstermeniz lâzımdır» - Hakika- ten Mösyö Çuille geçen eylülda iktidara geldiği vakit, parlâmen- toyu iyi tanıyanlar, bu heyetin birkaç haftadan fazla ömürlü o- damıyacağını tahmin eylemişler- di. Halbuki dokuz aydır iş ba- şında kalmağa muvaffak olmuş- tur. Kabineden istenilen şeyler gayet ağırdır: Devletçilik makul hudutlara indirilmelidir. Bütçe- de tasarruflar yapılmalıdır. Mil- hleştirilen işletmelerde esaslı de- ğişiklikler yapacak — kanunlar meclise takdim olunmalıdır. Mü- kelleflerin yüklerini çareler bulunmalı. Sermayelerin işletmelere yatırılmasını teşvik eylemeli ve istihsali çoğaltmak çarelerini bulmalıdır. Bütün bu neticelerin sağlan- ması kolay değildir. Maamafih dünkü telgraflara göre hükümet mecliste mali ıslahatı destekliye cek bir çoğunluk bulmağa mu- yaffak olmuştur. Maamafih gün- lük bir zafer devamlı sayılamaz. Mösyö Çuille sosyalistlerle te- masa gelmeğe ve onları sağ ka- nada mensup zümrelerin istekle- rini kabule imâle etmeğe mec- bur olacaktır. İtalyada ağır ithamlar İtalya komünistleri, bugünler- de, çetin hücumlara maruz kal- maktadırlar. Rusyada esaret ha- yatı sürmüş olan İtalya asker Ve subaylarının pek çok zulüra ve gadre maruz kaldıkları ma- lümdur. Rusya harekâtana işti- râk eden İtalya ordusunun sa- yısı (225.000) İdi. Bunlardan (85.000) i Ruslara esir düşmüş ve bu miktardan ancak (13.000)i hayatta kalabilmiştir. Söylenti- lere göre esirlerin yarısı temer- küz kamplarına varmadan itlâf ediliyordu. Şimdi İtalyada — de- vam eden bir muhakemede şahit ler komünistlerin, İtalya esirle- rini komünist partisine sokmak için, ölüm, açlık, tehdit silâhla- rını kullanmışlardır. Malümdur ki İtalya esirleri arasında birbi- rinin etini yiyenler bile olmuş- tur. Bu muhakemenin devamı ve gahitlerin ifadeleri İtalya komü mnist partisi mensuplarını müşkül mevkie sokuyor. Müdafaaya ge- çen İtalyan komünist - teşkilâtı müdürlerinden ve âyandan (On- forio) hâdiseleri inkâr veya te- vil eder mahiyette demeçte bu- lunmuştur. Paris konferansı Paris konferansı, gizli otu- Tumlarına devam ediyor. Bu hati celselerin, müzakerelerin müsbet gekilde ilerilemesine hayli yar- dım ettiği anlaşılıyor. Esasen si- yast konuşmaların aleni yapılma sı, propaganda ve tahriklere çok imkân veriyordu. Her murahhas meşgul olduğu dâvanın hallinden ziyade memleketlerin umumi ef- kârını kazanmağı istihdaf eden bir tâbiye kullanıyor ve aleni o- turumlarda her murahhas heye- ti görüş tarzında ısrar etmeği âdeta bir izzeti nefis meselesi yapıyordu. Halbuki eski âdetle- re dönülerek gizli mükâlemeler yapılınca diplomatlar; — uzlaştı- rıcı formüller, bulmakta o kadar zorluk çekmezler. Nitekim Paris konferansının ikinci haftası ve- rimli olmak yolunu tutmuşa ben ziyor. Berlin jçin dörtlü bir kon- trol kurmak, yeni seçimler yap- mak ve şehrin idaresinde Alman lara daha geniş imkân ve salâ- hiyetler verilmek noktaları üze- vinde uyuşulmuş zibidir. DİPLOMAT hiç te | azaltacak | ngazinin istiklâli Libyali milliyetciler, kararı beğenmediler Kahire, 5 (AP.) — Libyalı milliyetçiler 8 Arab devletile A- rab Birliğine müracaat ederek, İngilterenin Bingazi'yi Libyadan ayırmak teşebbüsünü İngiltere ve Birleşmiş Milletler nezdinde pro testo edilmesini istemişlerdir. İngiltere son zamanlarda harp ten önce İtalyanın Libyadaki ko- lonisi olan Bingazide müstakil bir hükümetin kurulmasını ileri sürmüştü. Libyanın müdafaası için ku- rulan milli komite başkanı Be- Şir El Sadavi pazar günü Asso- ciated Press'e şunları söylemi: tir: «Arabların Filistine yaptıkla- rını Libyada yapmaları lâzımdır. Eğer döğüşmek zaruri bir hal alırsa bütün Libya, hür ve bit- leşmiş bir Libyayı gerçekleştir- mek için döğüşe hazırdır.» İngilterenin Libya için tanzim ettiği plânda, İngiliz işgalinde- ki Trablusla Fransız işgalindeki Fizan dahil değildir. İslâm tarihi âlimine göre Türkiyede İslâmiyet cereyanı Karaşi 5 (Nafen) — Tanınmış islâm tarihi profesörlerinden — Dr. W. C, Smith Ymca'da Türkiye hak kında bir konferans vermiş ve şöy le demiştir: €Türkiyede islâmiyetin yeniden canlanmasına sebep, komünist teh. likesi olmuştur denilebilir. Türkiy hükümeti ve vatandaşları, Gosyal ihtilâlin memfekette tamamlanmış olduğunu kabul ederek islâmiyetten iyenlde bahsetmeğe başlamışlardır. Fakat islâmiyetin yeniden Türkiye. ye gelmesi demek, eski islâm usul. lerine rücu demek değildir.» İslâm tarihi profesörü Türki de ileri doğru atılmış adımları zun uzadıya methetmiş ve konfe. ransının son'nda şöyle demiştir: <Türkiyede — islâmiyetin istikbali gayet iyi ellerdedir.» Bundan sonra aynı mevzu tüze. rinde yenlden konuşan Dr. W. C. Smith gu tavsiyede bulunmuştur: €Türkiye tarihinin bütün müslü. man memleketlerinin mekteplerin. de ve Üniversitelerinde ehemmiyet. le okutulması elzemdir.> GI. Franco'ya suikast serisi Londra, 5 (A.A.) — (byum): General Franco'nun gimdi ziya- Tet etmekte olduğu Barselona limanı bu sabah erkenden genc- ralin kalmakta olduğu sarayın civarından gelen şiddetli bir İ filâkla sarsılmıştır. Bu, üçüncü infilâktır. Şimdiye kadar ilgili makamlar tarafından hiçbir açıklamada bu lunulmamıştır. FRANCO'NUN NUTKU Barselon, 5 (A.A.) — (afp): Barselon belediyesinin verdiği bir ziyafette konuşan general Franco demiştir ki: İspanyanın şimdiki istihsalinin tç misline ihtiyacı vardır. Ha- kikat budur. Bununla beraber kendi kendimize ve bize yapıl- ması muhtemel olan yardıma gü venmemiz lâzımdır. ZİYARETİN SEBEBİ Barcelon, 5 (Nafen) — Gene- ral Franco'nun Barcelona'yı zi- yaretinin bu şehirde alınması i- cap eden cezri iktisadi tedbirler- le alâkalı addedilmektedir. Bu havalinin bilhassa dokuma sanayiinde büyük bir kriz göze çarpmaktadır. İptidat maddele- rin ademi mevcudiyeti ve elek- trik istihsalinde mühim rol oy- nıyan su tesislerinin bakımsız bir halde bulunması istihsali yüzde 25 nisbetinde düşürmüş- tür. Mikro Atom harbind en daha ucuz takat, ondan tehlikeli olacak Nevyork, 5 (Nafen) — İkinci Cihan Harbi esnasında «Mikrop harbi> ile yakıvdan ilgilenmiş ve Birleşik Amerikada bu işle meşgul olan daireyi idare etiriş olan Dr. Theodore Rosebury ye- ni bir harb olduğu takdirde bu- |nun büyük bir kısmının <Mikrop |harbi> olacağı kanaatini - izhar eylemiştir. |. Bu mikrop harbinin atom har- |binden çok daha fazla tehtikeli | bir harp olacağını kaydeden Ro- sebury şunları da ilâve etmiştir: yeniden bir harb çıkar- âBuyük su pro-! jesi hazırlıkları | Ankara, 5 (Hususi) — Büyük İsu projesi etrdfındaki hazırlık in İcelemeleri bitmek üzeredir. Bu hususta incelemeler yapan beş Amerikalı uzman, — raporlarını vermek üzeredir. Gediz havzasında su ile ziraat işini tahakkuk ettirmek için Ada- | Ja santralı 30 bin kilovat olacak- tır. Suriyede Cumhurbaşkanı seçimi nasıl olacak ? Londra, 5 (A.A.) ebyum> — Bugün Şamda resmen bildirildiği ne göre Suriye halkı yeni cumhur başkanını gizli oyla seçecektir. Bugün yayınlanan beyanname cumhurbaşkanına halk tarafın - dan tasvip edilmek şartiyle bir anayasa hazırlamak hakkını ver- mektedir. Cumhurbaşkanı seçil- dikten sonra 4 ay zarfında halk bu anayasayı ya doğrudan doğru ya plebisile veyahut parlâ- Mmento vasıtasiyle tasvip edecek- tir. Çarşıkapıdaki otomobil kazası Dün öğleden sonra Çarşıkapıda insan kayıbı olmaksızın atlatılan bir kaza olmuştur. İranlı tüccar Aliye ait hususi otomobil saat 14 e doğru Kumka- pı Tiyatro caddesinden Beyazıda doğru Yeniçeriler caddesine dö- nerken bir direksiyon hatası neti- cesinde kaldırıma çıkarak kenar- daki Vartanyan'a ait 115 numa- ralı saat mağazasına girmiştir. İnsanca bir kaza ve zayiat ol- mamışsa da mağazada 3 bin lira- Uk bir hasar meydana gelmiştir. Kaza esnasında otomobili tüc- car Alinin kullanmakta olduğu anlaşılmıştır. Meclis hey'etimiz bugün Parıste olaçak Paris, 5 (A-A.) <afp> — Tür- kiye Büyük Millet Meclisi heyeti pazartesi günü saat 20 de Bour- get hava alanında beklenmekte- dir. Heyet âzası doğruca Sen neh rinin sol kıyısındaki mahallelerin merkezinde bulunan Lutetia ote- line ineceklerdir. Irak Kral Naibinin Tahranı ziyareti Londra, 5 (A.A.) <byum» — Tahran radyosu Irak Kral Naibi Prens Abdülilah'ın Tahranı — zi- yareti için Şahın yaptığı daveti kabul ettiğini bildirmiştir. — Irak kralı naibinin 10 haziranda İran Höakentinö vaytanki bekleninekte- lir. Yazan: KADIRCAN KAFLI Diye gordu. Her biri başka bir fikir söylediler; bu fikirle- ri bir noktada toplayamadı. Bu- ntın üzerine bazıları Sen bilirsin! Nasıl müna- sip görürsen öy ! Dediler. O zaman Ha: Ali söz aldı Ey Allahın Resulünün ha- üp k ki dünyada sa- verdiğin kalır, r zaten böyle bir iyormuş gibi hemen de- Ey Ali, doğrusun; doğru- (a doğru konuşursun. B. ya ait tek dileğim var 1 olmak ve hiç bir şey a: p her geyi n paylaştır Ey Ömer, paylaştırmak pi bulunan en me Mü; ümanlara dağıtt. Hazreti Aliye düşen parça en güzel ve değerlisi değildi; buna rağmen bi müddet sonra yirmi bin dir- hem gümüşe satıldı. Medine halkı ömürlerinde, görmek göyle dursun, hayalle- rine bilt getiremiyecekleri bu malları hep satıyorlardı. Günler ce ve haftalarca yol alarak ker vanlar halinde, uzak ve yakın memleketlerden gelen İran hükümdarının ve fetih edi- len İran gehirlerinin hazineleri- ni satın alıyorlar; dünyanın dört bucağına götürüyorlardı. Kisralar asırlarca uğraşarak toplamışlar; Araplar birkaç haf ta içinde dağıtmışlardı. r kadın ve Ömer le kitapla n aad onların muhafazası i gereken tedbirleri aldı a Hazreti Ömer yapalım?» diye sordu. Tefrika No. 100 Hazreti Ömer düşündü: Müs- lümanların ellerindeki tek kitap <Allahın kitabı> idi; - «Allahın kitabır hak dinden bahsettiği gibi kâfirlerin kitapları da hiç #üphesiz bâtıl ve zararlı inanış- lardan bahsedecekti; bu İtibar- la halkın zihinlerini karıştırabi- lir, onları doğru yoldan sapıta- bilirdi. Araplar o zaman «ede- biyat» dan başka ilimlerden ha- berbizdiler; kitapları ve kitap- lıkları yoktu. ” Hazreti Ömer Saad bin Ebi Vakkas'a fethedilen yerlerdeki bütün kitapların imha edilme- sini emretti; Saad da onları Dic le ve Fırat nehirlerine attı. Jazreti Ömer en ehemmiyet- siz görünen devlet işlerini - bile İran- n ayırabilm 1 n sürülürdü. Hazreti Ömer yet sıcak b futa tak ağı olduğu halde p: bu işi yapı- &a bu harb evvelkilerden çok da- ha tahripkâr olacaktır. Fakat bu harb eskilerine nisbetle di ha ucuza mal olacaktır. Diğer taraftan mikrop harbi sivil halk üzerinde büyük tesir icra edecek- tir. Cephe gerisindeki tahribatı çok daha geniş olacaktır. Mikrop harbi atom harbinden çok daha tehlikelidir. Atoraa karşı bazı tedbirler alınabilmek- tedir. Fakat mikrop harbine kar gı tedbir almak mümkün olmı <aktır.» Petrol istihsali için tahsisat Ankara, 5 (Hususi) — Hükü- Met, petrol istihsalinde sarfedil- mek üzere Meclisten iki buçuk milyon lira tahsisat istemiştir. C Avrupa çıkarması yıldönümü Montgomery: «Yeni bir harb çıkarsa sonuna ka- dar vazifemi yapacağım» diyor. Bayeux, 5 (A.A.) — (afp): Batı Birliği silâhli kuvvetleri başkomutanı Mareşal Montgome ry 6 haziran 1944 çıkarmasını anmak maksadile yapılan tören- de bir nutuk vermiş ve ezcümle göyle demiştir: «Sonuna kadar vazifemi ya- pacağım ve muharebe meydanın da ölmek benim için bir şeref- tir. Tatıkbalde herhangi bir istrr lâ hareketinin vukuuna mâni ol- mak için, batılı devletleri kuv- vetli bir birlik halinde teşkilât- landırmam lâzımdır. Fransayı dolaşırken gördüğüm harbi, İn- giliz kuvvetlerini herhangi bir istilâ kurşısında Fransızların yanında yer alacağına dair olan inancımı küvyetlendirmektedir.» Tehir e toplantıları Demokrat Partinin Beykoz ve Üsküdar ilçelerile Çengelköy ©o- cağında dün yapılması lâzım ge- len umumt toplantılar Umumi kongre dolayısile tehir edilmiş- tir. Millet Partisinin Fatih İlçe merkezinde dün tertip ettifi top- Jantı da tehir edilmiştir. len parti Jandarma er okuluna sa cak verildi Hozat, 5 (A.A.) — Bugün sa- bahleyin yapılan bir törenle jan- darma er okuluna alay sancağı verilmiştir. Törende — jandarma genel komutanı korgeneral Nuri Berköz ve Tunceli milletvekilleri, Tünceli valisi hazır bulunmuş- tur. Marsilyadaki Zenci erler birbirine girdi Marsilya, 5 (A.A.) <afp> — Marsilyadaki zenci erler arasın- da vukua gelen şiddetli bir arbe- de sırasında bir polis memuru ve bir zenci ölmüştür. Asayişi lade etmek için polis silâh kullanmak zorunda kalmış- tır, 405 yaralı vardır. yordu. Yakınlarından biri Sordu: — Ey Müslümanların beyi, niçin bununla kendin uğraşıyor- sun? Birisine emretsen de o sür- se olmaz mı? Hazreti Ömer cevap verdi: — Ey kardeşim, Allah beni bunlara saklayıcı - koydu; biri kaybolsa yarın benden soracak- tır. — İyi amma, ya niçin bu işi böyle çok sıcak günde yaparak kendine eziyet veriyorsun? Sa- bah veya akşam — serinliğinde yapsan ne mahzuru var? ona - Herkes işini yapmak için sabah veya akşam serinliğini mi bekler? Böyle sıcakta ve daha sıkıntılı zamanlarda rızk - için uğraşan niceleri — vardır! Ben Müslümanların hizmetlerini gör meğe memurum, Kendim zah- met çekmezsem onların çektik- leri zahmetlerden haberim ol- maz. Ben isterim ki herkesin derdini dinliyeyim, herkesin di- leğini yapayım, Rahat içinde yaşıyan, halk- tan uz ları £ ler; H an devlet başkan- larını bilemez- Teti Ömer — öylelerine onlar gibi n daima korkuyordu; hal il, kendisinin ka hizmetle mükellef olduğu- nanıyordu Müslümanlıktan evvel Arabis hattâ Medinede hırsız günculük an l tanda v hi n k gibi hâdiseler sık sık olur- YENİ SABAH Pakistan'ın Ankara Elçisi beyanat verdi Karaşi, 5 (A.A.) «Pâkistan ha- berler ajansı» — Pâkistan'ın An- karaya tâyin edilen ilk büyük el- gisi Mian Beşir Ahmed, Lahore- da yaptığı bir basın konferan- sında demiştir ki: Üç çeyrek asırdan, yâni 1878- denberi Pâkistan Müslümanları- nın kalbi, imtihan günlerinde ve zaferlerinde Türk kardeşleri için çarpmıştır. Biz burada ve Türk- ler Batıda haksız bir taarruza kar gı kuvvetle çarpıştığımız sıralar- da Türk halkına karşı duyduğu- muz endişeye ve Türklerle olan Bevgi bağlarımızı kuvvetledirmek Arzumuza büyük filozof şairimiz İkbal'in nasıl tercüman olduğunu hepimiz hatırlarız. Türklerin son İstiklâl savaşı (1920 - 1923) bizi gon derece mütehassis etmiştir. Şairimizin bunu «İslâmın Tanye- ri> olarak tasvir etmiştir. Türk- lerin emsalsiz gayretleri bize ye- 'ai ümitler vermiş ve yeni ufuk- lar açmıştır. 1923 de Türkiye Ke- mal Atatürk'ün sihirli işaretiyle yükselmiştir. Bir çeyrek asır son- ra Türkiye güçlükle kazandığı i: tiklâlinin 25 inci yıldönümünü kutlarken Pâkistan da Kaidi Az- zam'ın ilhamiyle hükümranlık hayatına kavuşmuştur. Bu milli savaşlar arasında gayanı dikkat bir benzeyiş olmuştur. Milliyetçi Çin Meclisi Formoza'ya nakledildi Londra, 5 (A.A.) «byum» — Milliyetçi Çin parlâmentosu teş- rif meclisi Kanton'dan Formoza adasına nakletmiştir. — Kantonu terketmezden evvel teşrit meclis Mareşal Yen-Si-Çan'ın başkanlı- ğa tâyinini tasdik etmişti: Sıkıntılı Günler İçindeyiz Tni peeş aeim mahsul vaziyetimizin iyi olduğu esasına dayanıyordu. Güney vi- Tâyetlerimizde mahsul idrâk edil- meğe başlanmak üzere bulundu- gundan durumun ilgili makamlar tarafından açıklanması çok ye- rinde olur. Bay Abidinin bahset- tiği durum üzerinde şimdiden &- kilmek ve icabeden tedbirleri mak iktiza eder amma, Halk Par- Hli hükümetlerin uzağı görür şe- kilde herhangi başarılı bir ted- bir aldıkları geçmişte pek görül- müş değildir. Ufak ölçüde müşahedeler bile bu hakikati tesbite yeter, yazın behemehal ve her yıl İstanbul da buz sıkıntısı ve bira buhranı olur. Kışın odun ve kömür buh- ranı olduğu gibi... Bira fiatlerini bir aralık hükümet ucuzlatmış ve © sene halka bira yetiştirmek im- kânı kalmamıştı. O zamanki ba- kan fiat düşmesiyle istihlâk ço- ğalmış ve bu yüzden talepleri karşılamak kabil olamamıştır gi- bi beylik bir lâkırdı savurmuştu. Banki t düşünce satışın artaca- ğını tahmin etmek Bismi kın dehâsına veyahut en büyük iktisatçının bilgisine ihtiyaç var imiş gibi... Sıkıntılı bir devredeyiz. Hükü- metin çok uyanık olması, bilhas- sa uzağı görür bir politika takip etmesi lâzımdır. Politikanın delik dedikodu bataklığından sıy- rılarak geniş ufuklara doğru bak mak kâfidir. Muvaffakiyetin ilk şartı milletin iktidara itimat gös- termesidir. Arkasındaki milletin güveninin varlığında şüphe — ve| tereddüt eden idareler başarı sağ lamak imkânlarını bulamazlar. Güvenli de ancak dürüst yeni se- çimler sağlar. YENİ SABAH Marshall planının ikinci yıldönümünde (Baştarafı 1 incide) geydir. İktisaden kalkınma millet lerin kendi gayretleri ile daha iyi bir dünya tesis etmeleri için, ken- di kendilerini akıllıca ve âdilâne bir şekilde idare edebilmek kabi- liyetlerine göre, malik oldukları Üümit, itimat ve inanca bağlıdır. Bu ânâ kadar hakiki tarakki- ler kaydettik. Fakat nihaf imti- han henüz önümüzde durmakta- dır. Hiç birimiz gayretlerimiz i- çinde gevşekliğe tahammül edeme İLKISA DIŞ HABERLER #Belgrad — Tanyoug ajan- sının cumartesi akşamı açıkladı- ğına göre Yugoslavya, 12/13 ma- yıs tarihinde vukua gelen hudut hâdisesi hakkında Arnavutluğun 24/5/949 tarihli notasını ayni gün reddetmiştir. * Aix en provence, — Filozof Maurice Blondel, bugün Aix en provence'de 88 yaşında olduğu halde vefat etmiştir. —« * New - Port, — 21 seneden- beri Nevyork polisi tarafından katil suçundan aranan bir şahıs İtalyadan Amerikaya dönmüş ve dün tevkif edilmiştir. * Stokholm, — Geçen ay bir av uçağiyle kaçan genç Sovyet pilotu, siyasi mülteci olarak veçte kalmak hakkını almıştır. * Kopenhag, — Eski Romanya Kralı Mişel, bu #abah otomobille Kopenhag'a gelmiştir. * Toulon, — Cumhurbaşkanı Vincent Auriol'un bindiği Georges Leygnes krüvazörü, dün akşam kuzey Afrikadan Toulon açıkla- rına gelmiştir. Merzifonda yangın Merzifon, 5 (A.A.) — Bu gece şaat 1 de Hacıbalı mahallesinde büyük bir yangın çıkmış ve 12 ev yandıktan sonra söndürülmüştür. Kor ve hava alayı birlikleri, Ço- rum ve Amasya itfaiye teşkilleri bütün kasabayı tehdit — eden bu felâketi önlemek için canlarını tehlikeye koyarak çalışmışlardır. du; fakat artık bunlar âdeta u- nutulmuştu; hele Hazreti Ömer halkın emniyet içinde yaşam sına son derece dikkat ediyor- du, Geceleri abasını giyerek so- kaklarda ve şehrin civarında do | laşıyor; bekçilik ediyordu. Medineliler geceleri rahat ve korkusuz uyuyorlardı; eskiden olduğu gibi mahallelerde nöbet tutmağa lüzum kalmamıştı: — Hazreti Ömer uyumuyor! O, bizi bekliyor! Diyorlardı. Bir gece Hazreti Peygambe' amcası Hazreti Abbas, bir dos- | tunu ziyaretten evine dönüyor- du; karanlıkta karşısına ansızın iri yarı bir adam çıktı. Onu bo- yundan ve yürüyüşünden derhal tanıdı. — Selâmlaştılar. Hazreti Ömer hal ve hatır sorduktan a dedi ki: — Ey Abbas, istersen benim- le gel, biraz dolaşalım! — Ey Ömer, uykusuz kalı- yorsun, Bu gece sen gidip uyu, | #enin yerine ben dolaşayım! öy Allahın Resülünün am- | cası, bunu yapamam, zira — bir| kimseye zarar gelse senden Bo- rulmaz, benden sorulur, | Ara sıra hafif sesle bir iki ke lime konuşarak gezinmeğe baş- | ladılar; Hazreti Ömer bazı evle- | rin önünde durarak etrafı din- liyor; sokak başlarında Bağa so- la göz atıyordu. (Devamı var) yiz. Müşterek — menfaatimiz için Müştereken sarfedeceğimiz gay- retle muvaffak olacağımıza iti- madım vardır. Sulh ve saadete olan ümidimiz dünyanın hür milletleri arasında Inkişaf edecek birlik hissi ile ka- imdir. Şunu eksiksiz olarak anla- dık ki hiç bir millet kendi başı- 'a yaşayamaz. — Ayni zamanda dünyanın hür milletleri birleştiği zaman hiç birinin fethedilemiyece ğini de öğrendik. Dışişleri Bakanı Sadak'ın Mesajı Ankara, 5 (A.A.) — Amerika- nın eski dışişleri bakanı Marsha- Il'ın iki yıl önce Harvard üniver- itesindeki nutku ile ortaya attı- ği plânın ikinci yılı gerek Amet kada, gerek yârdım gören bütün Avrupa milletleri arasında sami- mi tezahüre vesile teşkil etmiştir. Bu münasebetle dışişleri bakanı- mız Necmeddin Sadak ve şehri- mizdeki iktisadi işbirliği - heyeti başkanı Mister Russel Dorr saat 20 de radyoda birer mesaj neşret- mişlerdir. Dışişleri bakanımızın mesajı şudür: Aziz vatandaşlar, 1947 yılı haziranının beşinde, Amerika Birleşik Devletleri Dış- işleri Bakanı General Marshall, Harvard üniversitesinde bir nu- tuk söyledi. Tarihte ebedi yer tutacak olan bu meşhur nutukla, Amerika, harap ve muhtaç Avru- paya, yardım, tesanüt ve işbirliği elini uzatıyordu. İnsanlık tarihinde bir dönüm noktası sayılmadğa değer bu ha dise, Avrupanın kalkınması ve dünya sulhu bakımından büyük ümitler vermekte hayli yol al- mış bulunmaktadır. Dünyada sulhun ve refahın ay- rılmaz bir bütün olduğuna inan Mmış ve dış politikasını daima bu esaslara dayamış bulunan — mil- letimiz, ekonomik işbirliği faa- liyetlerine azimle, gayretle ka- tılmış bulunuyor. Avrupa — ekonomik — işbirli müsbet ve ümitli neticeler elde etmiş bir halde ikinci tatbik yı- hna girerken, bunun kurucusu büyük devlet adamı, büyük as- ker ve bilhassa büyük insan Marshall'a ve onun telkin ve tekliflerini ve bunların İstilzam ettiği çok ağır fedakârlıkları a- çık yürekle kabul eden Ameri- kan milletine Türk milletinin tak dir ve teşekkürlerini arzetmeyi vazife ve zevk bilirim. MR. DOOR'UN MESAJI İktısadi işbirliği idaresi heye- ti başkanı Russel Door'un mesu- jt Büyük bir asker ve büyük bir devlet adamının verdiği kısa nut kun ufak bir kısmı, az zamanda ehemmiyet ve tarihi bir mahi- yet kazanmıştır. İki sene önce bu © zamanki Amerikan Diış> gün, Jişleri Bakanı ve harb esnasın- İda Amerikan orduları - Başku- mandanı olan George C. Mar- shali, sükünet içinde söylenen, büyük iddiaları olmıyan- birkaç kelime ile gelecekteki birçok ne- #illerin hayatları Üzerinde tesi- ri olabilecek beyannamesini ilân etmiştir. İnkılâplar yaratan büyük işde Türkiye faal ve menfaattar bir ortaktır. Türkiye bu devletlera- rası işbirliğinden çok geyler ka: zanabilir ve bu işbirliğine büyük yardımlarda bulunabilir. Türki- | ye kollektif bir zulüm ve istip dadı durdurmağa ve medeniyeti Mizin muhafaza ve tekâmülüne yardım için birlik olarak bir gay ret sarfetmeğe hazırlanmış olan Jiğer barışsever — memleketler Marahall plânı vasıtasila bağlan miş bulünüy kongresi Ankara D. Parti il kapandı Bayar, verdiği nutukta, D. P. nin seçim görüşünü anlattı ve muvazaa iddialarına cevab verdi Ankcara 5 (Telefonla) — Demok rat Parti Ankara İl Kongresi bu gün saat 10 da Hakkı Gedik'in baş kanlığında çalışmalarına devam et ti Oturum açılınca - Cumhuriyet bayramında Ankaraya - getirilirken vukubulan kaza kurbanlarının hâ. Urasına saygı sükütu yapıldı, Dilekler - Üzerinde — tartışmalara geçildi, İlk söz alan Süleyman Çakır: «Söylesem tesiri yox, sussam gönül razı değil> diye söze başladı ve u. Zun uzun memlesetin - dertlerinden ve yolsuzlaklarından bahsetti, Re- cep Dengin sık sık ve yeryer alkış lanan uzun konuşmasında, iktieadi düzensizliği, hayat pahalılığını an. dattı: <— Bu memleketin 19 milyon yatandaşı, ortalama bir hesapla 10 bin kişi hesabına — çalışmaktadır.. Bu 10 bin kişi sultanlar misali ya. şamaktadır. Onların apartımanları, köşleri, otomobilleri vardır. Hal. kın içinde kıyrandığı büyük ıztırabı derin sefaleti görmemektedir> dedi, Askeri fabrikalarda, çalışan —iş. şilerin siyasi haklarından mahrum edilişlerine, matbuatın da bu işle alâkadar olmadığına temas eden Fuat Seyhun: <— Bu müeaseselerdeki işçiler a- talete mahküm edilmişlerdir. Dışa. rıdan sipariş alınmaması buna se- bep olmaktadır. Türk sanayi haya- tının bekczemiğini teşkil eden bu müesseselerin sivilleştirilmesi ruridir. O takdirde istihsal fevkala de artar ve milli müdafaa sipariş. leri bedava yapılır. Fakat yıldırım süratile çıkan kanunlar yanında böyle kanun tasarısı hâlâ uyumak. tadır.> dedi, Kırıkkale delegelerinden İbrahim Yiğiter bir köylü olduğunu kayde- derek sert tenkitlerde bulundu . ve devamla: <— By millet irticâpcı ve irtişa. cı farelerden şu üç işin hesebını soracaktır: 1) Bu millete memle. ket buğdayından bembeyaz ekmek yerine kepek karışık çamur gibi ekmek yedirenler kimdi? 2) Ken- dilerine biraz Vaha fazla alkış sa- tın almak için yüzlerce hemşerimi Zİ Irmak istasyonu civarınm sivri kayalıklarında paramparça edenler kimdi? 3) Vanın Özalp ilçesinde 38 yatandaşımızı sorusuz sualsiz kur.- şuna dizenler kimmdi?> dedi ve söz lerini göyle bitirdi: <— İktidar silâhlarını bizim 1- manlı göğsümüze dayayabilir, fa- kat korkmuyoruz. Çünkü çekmek istediği tetik bozuktur>. Bâlâ delegesi Dağıstan, zirat do. natıma hücum etti ve: — Amerikan Marşalı devletimize yardım ediyor da, o bize makinele. Fi taksitle neden dağıtmıyor» — di. ye sordu ve şiddetle alkışlandı. Bir çok hatipler ağır tenkidler yaptılar, Farelerin içinde oynaya- mayacağı seçim sandıkları istedi. ler, Biz, yiyip, içip, Meclis salon- darında uyuyanlar istemiyoruz! Si.| de lâhsız eşkiyalardan usandık! dedi. ler. Bağlum — bucağı — delegelerindi Kâni, çok acı konuştu: «— Asker ailelerine yardım ica- nunundan yalnız şehirliler mi isti. fade etmeliydi? Ben Yunan Bulgar hududunda nöbet tutarken benim karım ağa kapılarında hizmet edi. yordu. Çocuklarım bir dilim kuru exmek Bulamıyordu. Biz köylülere yalnız Meclis kapısında, vatan sı- nırlarında nöbet beklemek mi dü. şüyor? Köylü efendiliği bu mudur? Sultanları attık, karşımıza - cahil muhtar zulmü, eli kamçılı enüdür ymacısı dikildi,» dedi. Şkidetle — alkışlandı, karşılanc Dileklerin - tasnifi için ayrılan Komisyonun hazırlanan raporu 0. kundu, oya konuldu, Bu arada söz isteyenler oldu, Faxat başkan, di- leklerin idare — Ksyetina - tevdiine karar verilmiş olduğunu bildirerek söz vermedi. Bu arada - Fahreddin Başkan: <— Geçen yıl olduğu gibi bu se- fer de dilekleri bir. dosya halinde idare heyetine veriyoruz. Bu doğ- ru değildir. Eğer bi doğru olsaydı biz bu dosyaları posta ile gönderir. dik, Daha kestirme olurdu.> dedi. Öğle olduğu için yemek tatili ya- pıldı. Öğleden sonra saat 14 de kon Bre mesaisine devam edecektir. BAYARIN KONUŞMASI Öğleden sonraki — oturumda Çankaya delegelerinin işçi mese- lesi etrafında konuşmak için ver dikleri önerge reddedildi. Seçim- lere gelip te tasnif başlayıncı Celâl Bayarın konuşması teklif edildi. Sürekli alkışlar arasında kürsüye gelen Bayar, geçen 5e neki İl kongresinin temiz hava- sından, bu havayı bulandırmak istedikleri anlaşılan bazı «kötü niyetlir insanların bu tertibinin önlenemediğinden bahisle şöyle demiştir: — Bu mevzua dokunmanın bir sebebi de şudur: Biliyorsunuz ki bravolarla istiyen kimseler nasıl bulundiyse büyük kongremizin havasını da zehirlemek istiyenlerin buluna- caği sezilmektedir. Bayar, * devamla, Demokrat Partililer arasında ihtilâf ta bu- lunacağını, fakat bunların tama mile ailevi mahiyette olacağını, böyle küçük engellerin ortadan kaldırılacağinı, zira asıl mühim meselenin memleket meselesi ve ihtiyaçları olduğunu belirtmiştir. Bayar, iktısadi durum hakkında da şöyle demiştir: — Görüyoruz ki iktısadi va- ziyetimiz günden güne ağırlaş- maktadır. Düzeleceğine dair d emare yoktur. Bütçe, en soa ağırlığını bulmuştur. Vergiler a- gırdır. İktidar, tazarruf zihniye tine bir türlü yanaşmamıştır. D.P. Genel Başkanı, müteaki- ben, 7 Eylül kararlarının hayat pahalılığını artırdığını, D.P. nia seçim mevzuundaki — görüşünüm baştan başa malüm olduğunu, bunun da hileye imkân vermiy cek bir seçim usulünü İstemek- ten başka birşey olmadığını, ik« tidarın son zamanlardaki vaitles rini fiiliyat sahasına çıkarmasın nın beklendiğini söylemiş, muvas aa meselesine de temas ederek? «Bazı bedbahtlar, söyliyecek söz bulamadıklarından bize bu isnad larda bulunuyorlar. Kendimizi bu kücük isnadlara kaptıracak de- ğiliz. D. P. bugün dev adımlarla ko« şan bir atlet olmuştur. Bu delikan- h bugün her çeşit musaraayı ka. bul eder. Hattâ boks için dahi a. gardır, Bu pervasız delikanlı hakkı. ni müdafan edecek hale gelmiztir » Bayar, Demokrat Partinin prog- ramını tahakkuk ettirebilmenin an. cak iktidarı ele almakla mümküm olacağını söylemiş ve: €Biz iktidara geçmek için ken. dimize ve partimize güveniyoruz. Önümüzdeki büyük imtihanda da tam numara - alacağımıza inan'yo. Tuz,> Vemiştir. Bayar, nutkunu alkışlar arasına 'da bitirmiştir. Yeni İt İdare Kurulu Ankara 5 (Telefonla) — D, P, Ankara İl kongresi, bugün mesai. gini bitirmiştir. Yapılan seçim naa ticösinde yeni Idare heyetinin göye le teşekkül ettiği anlaşılmıştır: Üzeyir Avunduk, Dr. Muhliş Bay. ramoğlu, Osman İpekdağ, Hamdi Bulgurlu, Yaşar Kurdoğlu, Abdl. lah Gedikoğlu Hüseyin Benadam, Ramiz Eren, Muzaffer Yalım, Ayrıca haysiyet divanı ve büyük izongreye iştirâk edecek — delegeler seçilmiştir. Kızılay için âcil yardım tasarısı 5 (Hususi) — Kızılayı da kullanılmak üzere Büyük Mil- inden 939,858 lira ödenek verilmesini derpiş even bir tasarı hazırlanmıştır. Bu pas ranın 189,496 lirası ile Yozgatta- ki mülteciler kampı Kastamonu- ya nakil ve orada idare edilccek, 573,472 lirası ile Filistin mahacir- lerine çadır gönderilecek ve geri kalan 166 bin küsur lira ile de Seyhan, İçel ve sair bölgelerdeki kuraklık ve sel felâketzedelerina yardım edilecektir. Türkiye ile Suriye arasında hava seferleri Ankara, 5 (Hususi) — Suriye ile memleketimiz arasında hava seferleri yapılması hakkında mü- zakereler cereyan etmektedir. Müzakerelerin intacını müteakip anlaşma imzalanacak ve hava ses ferleri başlıyacaktır. KURACAĞINIZ YUVANIN TEMELi pek yakında büyük kongremiz toplanacaktır. Geçen il kongremi | zin temiz havasını ifsat etmek PAHANG vapuru yük Beyrut * Kıbrıs için llmanımızdan 9 haziranda hareket &d DEMETRİUS J. — Galata — Tel, Acenta Hovagimyan han Selânik - Pire - İskenderiye - Portsaid va yolcu kabul ederek Ktir, ZERVOUDAKİS 42199 6000 Kg.11/2 m,m lik Galvaniz Düz Saç Satın Alınacaktır L E. T, T. İşletmelerinden; 1 — Muhammen bedeli 9600,— lira olan yukarıda yazılı İş 19/6/ 949 pazartesi saat 10 da pazarlıkla satın alınacaktır. 2 — Muvakkat teminatı 720,— lira olup bu işe ait gartnameledi Metro han levazımından parasız tedarik edilebilir. «TTT