KAHKAHA Hep ayni 'geçen günlerimizde Gök kubbede, masmavi denizde Mecnünu yakan <iç> gibi aydın Hülyana oyuncak arasaydın * Yüksekliği hıçkırmada bulmuş, Sevğihle hayalende kurulmuş Bir 'tirça saraydır ama derdim, Yık sen onu Leylâ yine derdim * Ay ufuka batarken gece, xsız Gittikçe uzak, boş ve kayıtsız Gözlerle bakardım ve o derdi Bir kahkaha bin parça ederdi. Nahid “Abdülkadir. Gökçöl TURNALAR'a. Garip- garip uçan telli turnalar Bizim ele baharınan yaz gelmiş.. Dertli dertli kanadını ırgalar, Duydun mu sevdiğim benden vâz gelmiş. * Turnam öte öte gölden geçtin mi.. Sevdiğim yarimi ' elden seçtin mi,, 'Yoksa bensiz diye derdin deştin mi Bizim ele çayırınan saz gelmiş. ç Ağlayı ağlayı geçer çöllerden 'Turnamın kanadı ipek tellerden Yârim gelin gitmiş bizim ellerden Sanki bu hasretlik bana az gelmi * Kul Mehmet der benim belâymış adım Yersiz bulunmuyor rahatım tadım Turnam ondurmadın her derde kodun Bizim göle örden ile kaz gelmiş- Aşık Kul Mehmet., NAMAZ Koyduk da huşüyla secdeye başı Dünyayla ilgiyi kesince birden, Unuttuk lâhzada; aşkı savaşı, Kalbimiz nuraldı ulu tekbirden. . * Ağlayıp yalvardık: Affeyle bizi İXarabbi diyerek, biz tanrımıza,.. (Gözlerden akarken yaş dizi dizif Lânetler yağdırdık bu asrımıza!... Kaytı Özdemlröğlü (Kirikkale) BAHAR Boncalar açılir'arzuyla renk renk, Kekli sularda renkler yıkanır. aktaki güllerden kurulur hevenk İnsanlar dünyayı bahtiyar sanır, * Mevsimin geçişi rüyaya benzer, Gülleri arzuyla yanar hevengin, Sularda ihtiras. çırpınır yer yer, Xıldız yağmuruna tutulur engin, * Gözleri renk kaplar, ruhları ahenk, Işıklı Sularda renkler yıkanır. Vaktaki güllerden 'kurulur hev: Insanlar dünyayı bahtiyar sanıı n * Vurmu dedim? Hiç emsalin yok dedimse, Benden uzak dür mu dedim? Kipriklerin ok dedimse, Hedef edip vur mu dedim?, * Yabancıyım başka sese, Girer sanma her kafese, Birakamam hiç dedimse, Beni böyle yor mu dedim? * Şu kalbimde yoktur kimse Saf aşkından kapsan hisso Hal tercümem bil dedimse Git babamdan sor mu dedim?” Hüseym ÇOLAK * Hayalleşen hakikat Günlerden birinde, belki senin de O koşan hayâlin hakikat olur... Hayat özleyişi varsa ceninde; Zaman da hayâlken hakikat olur..; * Ümitse bakışın, kadere dalan; İnan bu dünyada hayat da yalan! Hakikatten ancak hayâlse kalan; İnsan hayâlleşen hakikat olur. Cahit Kadri ETİRAN * Gece, Sabah ve Ben Geceler, geceler yıldızı geceler, Islıklı rüzgârlar İsmini heceler, Bağrında uyuyan kurşuni denizd Mehtap öperken o sahil hüznen * Beni sel: ÇAnkara) diş zdl, lardı ufuktan fenerler, Gözlerimde vardı yıllanmış kederler! Vo çamlar, ağlayan bir kadın gibiydi w Zavallı talihim, hep adın gibiydi. * Utuk saçlarını sularda — tarardı, Katrana benzeyen renkler ağarırdı! Bülbüller usanmadan pembe gül arardı! Gülde: kurbi lar susup, bağırırdı. le beliren peri kızıydı; üllerde duyulan sızıydı, uzaktan gülen Süreyyadı; Sanki elemlerim dinmeğe müheyyâdı! Muallâ KÖPRÜLÜ Neçdet Âkyüz ll | ın KÂYE SERAP... İstanbul'un güzel, bitmemesi arzulanan bir bahar akşamındı vapurumuz, Kızkülesi açıklar gelince, yolunu kesti, ağır ağı: Üsküdar açıklarından Tophane rıhtımıta doğru döndü: Yıllardır hasret olduğum bi - ticik İstatbula dönerken, içim- de beliren o tertemiz heyecan - larımı halâ yaşamak arzusunda yım. Gözlerimde beliren sıcak gözyaşlarım, Boğazın binbir renkli çiçeklerinden aldığı koku ile esen rüzgürda — kuruyordu. Halbuki, ben o anlarda- göz pı- narımdan taşan yaşların, yanak larım üzerinde hiç kurumaması nı istemiştim. Yaza Zengin ışıklar içinde İstanbul, kollarını açmış bir sevgilinin heyecanile beni bekliyordu san- ki.. bir ara gözlerimi, etrafa çe virdim. -Güvertede, benim he- men biraz solumda, bir genç kız vardı ve ışıklar altında bu genç kız, bahar gecesize bir esrar ve riyordu. Mudanyadan beri onu göremediğimden dolayı kendi me adeta lânet ediyordum. Gözlerim, onun ışıklar altın- da soğuk kış gecelerinde gökte beliren yıldızlar gibi parıldayan saçlarına takılmıştı. O, bilmi'- yorum, neler düşünerek dalgın dalgın Cihangır sırtlarını seyre diyordu. Bir ara, başını sert bir harr- ketle sağa doğru çevirdi. Göz- lerimiz, yıllarca hasret iki sev- gilinin heyecanı içinde, bakışla- rile sarmaz dolaş oluverdi. Kal- bimin derinliklerinden gelen bir ürperişle sargıldım. Onu biraz sonra kaybedeceğim — korkusu ile ürperdim Maddeten bana pek yakt; fakat manen ona karşı duy ğüm yakınlık bir heyecan içinde, yalnızlığı - mızdan İstifade ederek; — İstanbul ve gece, nekadar Büzel, değil mi? diyo titrek bir Besle sordum. Yabancı, geceye esrar veren genç kızın bal rengi gözlerinde tatlı bir dostluk hissl befirdi.. — Bilirmisiniz, dedi bul'u geceleri için geverim ben! Çünkü gecenin günahsiz koy'nun da bu gehir, bana bir ilâh kadar mukaddes görünür. . “Kaç yıldır hasretim bu şehre.. Hemen he men altı sene oluyor.. O zaman da ben, buradan ayrılırken, gi ne vapurun güvertesinde yıllar ça istirap çekmiş hassas bir ka dının duygüları içinde İstanbul için gözyaşı döküyordum. İçli bir sesi vardı genç ve bu ses beni adetâ büyülüyor du. Onun dalma ve dalma konuş masını arzuluyordum. Ve o böy le yapmış olsaydı, usanç du. mayacağım muhakkaktı. Şura: tuhafki, o azın, konuştukça, onun hakkında öğrenmek istedikle - rim artıyordu. Bu kız, k Böyle yapayalnız nereden yor, bu koskoca ı ç pacaktı? Güzel nin bir hayli ilerlemiş saatindi kalacağı bir yer nasıl gidecekti? Bu anda vapurumuz, rihtıma yanaşmış ve yolcular çıkmağa başlamıştı. — İstanbulda çok kalacakmı sınız? dedim. — Hayatımın sonuna kadar.. diye cevap verdi, ve ilâve eti Ah, dedi; bu bakımdan bilseniz nekadar mes'udum Sevinçliyim, belkide gu anda dünyanın en bahtiyar kızıyım! — İsminizi öğrenebilirmi - yim? Böyle ilâhi bir bahar ge- cesinde, dünyanın en bahtiyar Insanı olduğunu açıkça ilân e- den bir genç kız hakkında her- halde birşeyler öğrenmek, be- nim tabif haklarımdan birisidir. Bana ne isim veriniz, di mademi niz, beni yınız. irde ne ya bir kızın, gece varsa, oraya verirseniz 'ap verdi; fakat bu kadar mütecessissi Serap> diye hatırla- Şimdilik bana — müsaade etmenizl rica edecektim. Allaha ısmarladık ! — Gidiyorsunuz demek?! — Bundan — tabil birg. maz zannediyorum Ve arkasına bakmadan gitti Serap, üsmini ben her bahar ge- da içim de cesinde hatırlarım ZAYİ 12/7/947 tarihinde almış oldu. Bum 15287 alcil Nos lu — Motör - Siklet Amatör ehliyetimi zayi et- n Yenisini alacağımdan eskisi - nin hükmü yoktur. Yanl Koçyadis ZAYİ Şebekemi” kaybettim. Çıkaracağımdan erkli Yoktur İst, Ün. Tıp Fakültesi & ci sö- mestr öğrencller Yenisini nin hükmü A TISL Halü Günaltay h. sakküüdir Bt ük| | v Istanbulu ve Boğa: Bogazıçıne umumi bir bakış Yazan: Otuz, kırk milyon sene ev- vel.. Avrupa ve Afrika Ame— rikaya, Balkan yarım adası, Küçük Asyaya bitişiktir. Ka- Tadenizin yerinde sığ bir göl, Anadolunun ortasında tuzlu bir göl vardır, Marmaranın yerinde, münhat bir arazi... Ve Adalar denizi yoktur. Kara- denizin yerinde bulunan ve tat h olduğu tahmin edilen göl- den, ince bir ayak, şimdiki tanbul vö Gelibolu boğazlarının bulunduğu yerlere - yakın bir mecra takip ederek, Ege kıta- sını dolaşıyor ve Akdenize a- kıyor. Bugün, dünyanın yüzde sek- n 3 ünü kaplıyan suyun o za- man miktarı ne idi? - Bilmiyo- ruz, Fakat, yer yüzünde, kor- kunç yanar dağlar, denizlerde müthiş çbkunluler ve Mmeler olüyor, kil kariştiran zelzeller, iekliden gekile » soNURNa. t vam ediyor. RĞL kadar Bu tufanların da, devam ettiğini bilmiyoruz. Yal nız oşinoğraflar bize şunü Böy- lüyorlar ki, «Denizlerin anası: adını taşıyan ve kapalı bir de- niz olan Karadeniz, dördüncü devrin başlangıcında ve daha insanlar yer yüzünde yaşamaz larken, Akdenizin daha yüksek bir seviyede olan suları Kara- deniz havzasına hücum ediyor ve yed-i kudret, tabiata son geklini vermiye başlıyor. İşte Boğaziçi, yeryüzünün bu müthiş tahavvülâtmdan sonradır ki, korkunç bir fı nayı müteakip, bulutların al- tından —güneşin tatlı ışığı ile doğan bir nisan sabahı gibi, ta ini karış karış gezen Mis Pardo'nun albümünden Boğaza bir balkış tablosu a |Niyazi Ahmet BANOĞLU | blate gülümsüyor ve arz üze- rinde mutena tahtını kuruyor. * Efsane, bütün kahramanları ile Boğaziçinin tarihine girmi tir, Yunanlıların Zeus, Mısırlı- ların Osiris ve Afrikalıların Amon adını verdikleri büyük mabud Jüpiter ile mabudların kraliçesi, şehirler ve hükümet lerin hamisi Junon'un aşk ma- geralarına da Boğaziçi sahne olmuştur. Jüpiter'in hem hem giresi hem de karısı olan Junon Boğaziçi Sularını yara yara yüzerek geçmişti. Megaralılar Boğaziçine ge- linceye kadar daha bir çok ef- sane kahramanları burada ya- şamlış, nam bırakmışlardır. ve insânlaf da; onların tamlarını yaşatmak için buralarda mi bedler kurmuş, heykeller dik- ağirlaf ve asırlarca €fsane kahramanlarının — yarattıkları büyüleyici hava içinde yaşa- mışlar, onlara tapınmışlardır. Rumelikavağındaki Sibel mâ bedi, Anadolukavağı tepesin- deki on iki mâbudlar mâbedi, gimdiki Yuşa tepesinde bulun- duğu rivayet edilen Herkül'ün Taezarı, altın yapağı kahra- manları hep bunlardandır. x Tabiatın eşsiz - güzelliği ile beraber, mevki Gdolayısile de büyük seryetlerin menbaını teş- kil eden Boğaziçi, zaman Za- man buraya çok uzak bulü- nan milletlerin -de iştahını ç miştir. Tarih, Boğaziçinin ti- caretteki mevkiini belirtirken şöyle der. «Finikeliler, İbranilerden ev vel Akdeniz sahillerine inmiş- ler, Akdeniz ve adalarından, Çanakkale ve' Karadeniz Bo- ğazlarından geçmiye başlamış- lardı. Boğaziçi, tâ ozamanlar- da bu kavmin kadırgalarının açtığı izlerle ticaret gibi insa- niyete hizmeti olan bir hare- kete yol olmuştu. Bu kadırga- lar, adeta seyyar pazarlar, yü zen ekspozisyonlar halinde idi. İçlerinde nâdir keresteler, de- ve'kuşu tüyleri, fildişi, meşhur Finike şarapları, baharat, itrı- yat, zamk, tuzlu balık, ipek kumaşlar, mücevherat, cam mamhulleri, büyük heykeller, madeni kupalar, işlemeli silâh lar, maymünlar, tavus küşlari bulunurdu. Bu vesika gösteriyor ki, Bo- Baziçi binlerce yıl evvel devrin €n ileri bir ticaret yolu idi ve insan oğlunun icat ettiği her yeni şeyi önce, Boğaz sakinle- ri görürlerdi. Onun içindir ki, Dâralar, kenderler, Filiplı hazalarlaj Aya Andrea Hırjstiyan, Muaviye ordusu i- le gelen Peygamberin Alem- dar Eyüb-ül Ansari gibi Müslü- İs- 'asi mülâ gibi man din mümessilleri de din kaygusile buralarda görülmüş lerdir. Büyük Lâtin istilâsı da bu maksatlarla yapılmıştı. 865 yı- Yıl 1898 elinda yüzlerce küçük gemi ile Karadenizi geçerek Boğaziçini istilâ eden Ruslar da bu güzel ve zengih tabiat parçasına göz koymuşlardı. Rumların «İn- san katilleri> diye adlandırdık ları bu Rus çapulcuları, papas ları çarmıha germişler, kafala rını uzun çivilerle çakmışlardı. * Tarihi ve efsanesi pek zen- gin olan Boğaziçi, hakiki gü zelliğini ve şürini, şehrin fet- hinden sonra bulmuştur. Dün- ya tarihine emsalsiz bir cesa- ret nümunesi ve ta'biye deha- sı ihda eden Türkler, bu top- rakların hakiki sahibi olmak- ta ne derece haklı olduklarını da isbat etmişlerdir. Türkler, Boğaz — sularını, 1356 yılında, Şehzade Süley- manın - Geliboluya — geçişi ile görmüşlerdi. O zaman, Bizans imparatoru; şehirdeki kilisele- ri yıktırarak Yedikuleyi tahki- Te başlamıştı. Bunu haber lan Yıldırım Beyazıt; - giddetli bir tehditname ile, inşa ettir- diği kuleleri bizzat imparato- run emrile yıktırtmış, kendisi Anadoluhisarında ve Kavak- larda ilk defa Türk erleri için kuleler yaptırmıştı. Ve Büyük Fatih, Boğaziçi halkolunduğu günden beri İlk deniz muharebesini de Balta- oğlunun donanmasile, Boğaz sularında — vermişti. Titreşen ra akan Türk kahramanla- 'nın kızıl kanı, artık bu güzel tabiat parçasında ebediyen al bayrağın dalgalanacağına en kuvvetli bir delildi 'YARIN: Boğaziçinin ve güzelleşmne devrine bir ı_m- tonajda takviyı VOLVO İsveç çeliği ile imal edilmekte da muvaffakiyetle iş görmektedir. Kamyoolarımız gelmiş olup mevcutları bitmek üzere olduğun- dan acelo ediniz. Bütün yedek aksamı dalmi olarak bulunmaktadır. VOLVO Kamyonları, nakliyatta Emniyet, Metanet ve Ekol Türkiye Genel Mümeaalli MEHMET Galata, Tahir Han (Bakı Yolcu Salonu karş Telefon: 42673 - 40430 - Telgraf: LAMET — İSTANBUL Dursunbey Müdürlü «403,368> M3 çam azmanı 1.3.949 — İşletmemizin orman di istif 'e dağ vitesli: Kamyonları olup dünyanın bütün yolların momi timsalidir. KAVALA a) Çk arttırma suretile satışa konmıçtur. 2 — Açık arttırma 17.3.49 T üdürlüğü binasında toplanacak kc n bedeli abiyle geçici teminat $ — Bu işe ait gartname Istanbul ve İzmir Orman B: Eskişehir, Mustafakemalpaş görülebilir 4 — İsteklilerin belirli natlarile koralı yona müracaatları. Ankera'da Orman Genel şmühendisliklerinde a ve Tavşanlı Motopomp alınac letmesi üğünden yönel YD a Tn lR e a Killlrn e Eraet F0ko Hat 16 &5 işletmin “misyon önünde yapılacaktır 99,50 liradır. alınır. Müdürlüğü, Bahkesir, Bursa, Müdürlüklerinde İşletme Aaatte müsbit evrak ve ilk temi- Çay Belediyesinden : 6500 lira muhammen bedelli 25-30 beygirlik 4 z K y alınacaktır. İhalesi 17,3.0490 günü B. — Encüme: taliplerin teklif mektuplarını ihale günüa anlığına göndermeleri İlân olcnur — 2904 — D Her nevi nakliyata malısus, benzin ve mazot'la çalışır, muhtelif| *llsl. Levazım Amirliği 8 ton sarı sabul eksiltme ile 12/Mart, u Kösele 949 günü müracaatları. fi 91590 lira olup teminatı 16/Mart /910 dar Korfilayona vermeleri. rüş olup temin: den bir saat evveline kadar k 50 ton Sığır eti k Mart/049 günü Tutarı 72, tname komisyonda ve İst, rin kanunt vesi 14/3/949 TARİHİNDE İ K ha lira yolu tamirat meyanında Ko. da ihalesi yapılacaktır. Kilosu 900 kuruşdan Jira olup teminatı 2025 liradır, Şartnamesi komisyonda ve İst. Lv. Amicliğinde görülür, 135 kuruşa komisyonda satılır. Taliplerin belli vakitde komisyona 7 ton Sığır eti kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur. Tuta- 2569 günü saat 15 de Kırı kkala 4: caktır. Şartname komisyonda görülür. Taliplerin kanunt vesika- larile teklif mektuplarını İhale saatinden bir saat evveline ka- * 1 — Komlayonda mevcut gartname ve evsafına balâj malzemesi satın alınacaktır. Muhammen be - deli 36.878 lira 10 kuruş olup geçici teminatı 2766 liradır. 2 — Kapalı zarfla ihalesi 18 mart 949 günü saat 10.80 da Harbiye âmirlik Sa, Al, Komlisyonunda yapılacaktır. Şartname ve nü - muünesi komisyonda her gün görülebilir. 3 — Kapalı zarflarını ihale gün ve saatinden bir saat evvel - Kom. Baş, na verilmesi ilin olunur — 404-2293— * Hastane için 12, ton burma koyun eti kapalı zarfla eksllt- meye konmuştur. Eksiltmesi 21/Mart/949 günü ssat 15.30 da 5 ku- Çorlu 117 No, h As, Sa. Al Ko. da yapılacaktır. Kilosu 1 2025 İlradır. 'aliplerin kanun! vesikalarile teklif me palı zarfla eksiltmeye konmuştur, at 16 de Polatlı As. Sa. AL 00 Jira olup teminatı alarile teklif mektuplarını aat evvelino kadar komlayona vermeleri. lxm- aeli İ_).ıımılxoınıs) onunddn ihales' yapılmak fizere kapalı zarf usu- » eksiltmeye konulan (4T7OT) llra £4 kuruş kegif m Barakasının tamiri do dahfi bulunduğu Lavzih olunur. Rskerı Kıtaat Ilanlanl müteahhid nam ve hesabına açık saat 10'da Ankara M.S.B. Sa, Al. tutarı - 27,000 “ — 402 - 2292 — lra 26 kuruştur. AL Eksiltmesi Sa, Ko. da yapıla- — 398 - 2290 — göre kapalı zarfla Şartname komisyonda görülür. ihale saatin- (442-2456) aplarımı mlayona vermeleri. Ek- Ko. 4875 Jlradır. Amirliğinde görülür, — Talip- Yhale / aaatinden Lv, bedelli İzmit -« uncu — kilometresindeki SAYFA EEDDE SALI — 8/3/1940 7.28 Açılış ve program, — 7,30 M. 8. Ayarı, — 7440 Müzik, — 7,45 Haberler, — 500 Müzik, — 815 Şarkılar, — 830 — Müzik, — 9.00 Kapanış. 12,28 Açılış ve program, — 12.30 M.S. Ayarı, — 12,30 Çeşitli Me- lodiler, — 1300 Heberler, -- 1318 Saz, Eserleri, ve oyun havsları, 13.30 Öğle Gazetosi — 1345 Ş kılar, — 14400 Kopanış. 58 Açılış ve program, — 18.00 M.S, Ayarı, — 18.00 Radyo Salon Orkeatrası, — 18.30 Konuş- ma, — 18445 Şarkılar, -- 19.00 M. 8S, Ayarı, — 19.00 Haberler, 15 Geçmişte “Fugün, — 19.20 Yurttan sesler, — 1945 Karışık Şarkılar, — 2015 Radyo Caze - Şi — 200 Berbüst Baii, — 35 İnce Saz, — 2115 Konuş - m, — 2130 Müzik, — 2205 Müzik, — 2220 Dans Müziği, — 2245 M. S, Ayarı, ve Haber - ler, — 23.00 Program ve Kapa - SOLDAN SAĞA 1 — İnsan; meydan. 2 — Ni iskambilde birli. 3 — Araba sürücüsü. 4 — Umman, 5 — Kabul etmemek; söz. 6 — Doğum. 7 — Para işlerinde el hacdan detli soğuk; menasiki YUKARIDAN AŞAĞIYA 1 — Sarhoş değil; müvelli- dülhumuza ve müvellidülmâ'dan mürekkep gaz. 2 — Nota; oy. 3 — Yüksek bir okul. £ — Eski- den bir nevi asker. 5 — Tah- min; cemi edatı. 6 — Bilânço. 7 — Azadelik. 8 — İslâmın şart larından; lâhza. 9 — Yüzyıl; MW Hh | İstanbul Belediyosi Şe- y) Pir Tiyatrotarıı Dram Kısmı bu akşam 90 de DRAM KISMI KARANLIK Yasa z GüREre ADi Üİ Türkçesi: Mebrure Alevok Telefon: 42157 KOMEDİ KISMI: <P A YD U S> “Yazan: Cevad Fehmi Başkut Tele fon: 40409. Dramda: Salı (Twlebe temsili) sant 19 da; Pazar günleri saat 16 de matine; Cumarlesi ve şamba günleri saat 14 do Çocuk YENİ SES Operetinde Her akşam saat B 20.30 da HAVA CIVA Telif operet 3 Perde YENİ Mou tesisk ': Çarşamba - Cumar- ar saat 15 de. Tel: 49360 Muammer Karaca Opereti Maksimde d «Plâtin Palas> Yeni telif operet 8 perde 10 tablo Camürtesi, Pazar ve Çarşamta matine 15 de; Çarşambı güa- düz ve gece tenzilâtlıdır. Gişe her gün 11 de açılır. Yeni babah | İLÂN FIATLARI g. Başlık maktu elarak 1500 1 inci sayfa, aantimi — 500 e b » — 400 Bi> ; . » — 800 İK a» . A Br, & » 150 ABONE Türkiye Ecnebi Sonelik 2800 Kr. | | & aylık 1500 > | Saylık 800 > | Taylık 300 » yatı fiilen idare eden NİHAD KÜRŞAD Dizildiği yer #YENİ SABAH” Müreltibhanesl yolun 19 —0 — Basıldığı yarı *Bon Telgraf” Matbaası