18 Şubat 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

18 Şubat 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hürriyet cidali bizi bir ictihad çıkmazına mı götürecek ? on Posta'da Selim Ragıp Emeç «dşırı cereyanlar vr müeyyideler başlıklı makale side, Cumhuriyet Halk Partisi Mesüs Grupunun bir sözlü so ru mümüşebetiyle muhtelif ideo- Toji': cereyanların ü zerinde dur- duğumuz Sabahattir. ÂIk'nin Brü- gar kududunda ketledilmesi ve Böğük Millet Meclisinin umu- bir toplantısında iki kişi ta- rafından Araboa ezan olkamınası gibi aşırılıklarım ise ömme vic- dazında şaşırtıcı akisler syan- dırmaktan geri kalmadığım kay değerek şöyle yazıyor. Düva dinde herhangi bir te- ceğdüt yapabilmek. veya Napa-) mamak olmadığı içim; zât me-) sele ile alâkası bulunmuyan bu. gibi reforma tallük eden nokta-, ları bir tarafa bırakarak işim esas'na göz iattığımız takdirde, düne nazaran bügün daha mlite- üsif bir takıtm sosyal kaynaş- Jarın vukubuldüğünü görme- yapamayız. Sebebini g- ArlıTMAMIZ Zaruridir. Fiivaki, Cumhuriyet 'Tü sinin siyasi hüviyetinde dünden Yucfine hiç bir değişiklik ol- madığı — hatırlanacak — olurea meddi şartlar dışında insanların müneviyatına hükmetmeğe baş- Jayan bu tefsirin bir sebebi mak icap eder; diye düşü Ve biz bunu, esas itibariyle Marksist propagandanın ve Bol- sevik bulülünün tesirlerine ver- meğe mütemayil — bulunmakta- — Nitekim dâvasının teşrihi ni dahi, bir mescit gözüyle gö- rerek kadar işi azıtabilirlerdi ve nitekim azıtmışlardır da.. ğk Tövbeler tövbesi P örriyetde İğne ile Kuyu Kasan muharriri. «Ber- limin hâkimleri> adlı fıkrasında verayet idaresinde gözü yılan Abaanların duygularına tercü- ua olarak diyor ki: HBerlinin kaç nüfuz mantaka- sına ayrıldığını, bu mıntakalar- da kimlerin hâkim olduğunu o- kuyup öğrendikçe talihin cilve- ine hayret edişoruz. Büyük Frederikin: — Unutma ki Almahnyada bir, kral vardır.. Futabına karşı köylünün ver- diği: -- Sen de unutma ki Berlin- de kâkimler vardır- Cevabını bilmiyen yoktur. Berlinde o hfkimlerin hük- mü devam edip gitseysi, Süpbesiz. bugünkü bükimlerin î ALLATLDEI b Biü YAPRAK (Baş tarafı 1 incide) Numüne pazar yerleri Pazar için ayrıdan sahaya takıtacak delikleri evvelden hazırlanmış sabit demür çubuklar Gikilir, —üzerlerine kâh tento geçirilir, Kâh takialar korutlur; sekpaların üzerine do yi- No tahtalar uzatdarak — tezgâhlar kurulur ve töylelide oralarda iğ- 'noden iplğe kadar her şey satdır. Eski İstanbul da böyte değil miy- di? Pazartesi — pazarı — altsurçarşısı civarında #di, Balyıazarı, Şehzate camiinin avtusunda idi, Çarşamba- pazarı Fatihto idi. Üstelik buroaı kümes hayvamlarının da zlım satım yeri idi. Perşembe pazarı #Mahmi- diye caddesinde ldi.“Cuma pazarı Eyüple Kurulurdu... İlâh. Bugün bunlar damamen kürleş- Miştir; sebebi de Belediyedir. Bu tasis şehir halkını masıl bizar eyi Mişse, — işporlacıları da — biklirmiş, usandırmıştır. Mahmutpaşa — yokuşu, — Tahmis Caddesi sokak salıcıları ile dor dudur. Derken bir Çpasaparola) - lur, Bütün bu sokak esnafı işporta- sını kapan bir yere kapağı atar. Pek az sonra Zabita - i - Belediye memurları ağır adımlarla — oradanı etraklarına para cezası yıldırımları- 'nin Kkorku ve dehşetini saçarak ge- çerler. Po wart Me eluyor? Esnaf ne- den karkar? (Osza me için yazılır? İşhortacılık memnu iso mneden mü- saade edilir? Değiise meden kovar Tanır? Bunun sebep ve hikmetini kimso, bilmez, Balediye zabıtası ile usnaf arasında bu kovalama oyunu böyle devam eder gidor. Pazar yerleri kurulursa hayatın ucuZUYacağını zannotmek — boş bir hulyadır. Mayatı - ucuzlatmak için NüMUNElİkK pazar kuracağımıza —bu bahislerde başka memloketler na- Sıl hareket ederler? Onlardan mü- muno alsak daha doğru hareket »t- mİŞ oluruz. sanırım. Biz bunları kaç dala - yazdık. Bormak göyle dursun; BU bahso e- mas etmak bile istemediler. Onun Içla yukarıda dediğim gibi... Üzta- dimiz Ahmet Rasimin rahmet olsum canınaz nüfuzuna meydan bırakılmazdı. Hangi Almana sorarsanız m, alncağınız cevap bürdir: © Gaha İradeyi tek ada a birakmak mi? Tövbeler töy; besik * «Nar,, ile “Yok., arasında Kşam'da Dikketler süte nunda, brtaya atılan her| Haklı düvamın, devamlı bir na- karat halinde «Para yok ki> ce- yabiyle kargılandığına — işaret edilerek şöyle deniliyor: — Sokaktaki sefil çocuklara... Büdce darlığı.. Para yük. 'ol vergisisdiye yeni alı- macak zamlar bile yollara #ar- fedilemiyor. Büdec açığını ka- patacakımş diye Mecliste açık- landı — .. Ne yapalım, söyledik a Para yok! — Ankarada bir kadın basta- hancye başvurmuş, yataksızlık- fan alınamamış, evine dönerkez bostan arasında kendi kendine muş.. Şu vaziyetleri dü- zelteek? — Azlamıyorsun: Para yok.. — Peki, 22 buçuk milyonluk tasarruf kabilinden tasarruflar xeâdedilmese; buna benzer baş- ka tasarruf listeleri üzerinde Calışılsa da, sefil çocuklara bakılsa, yollar yapılsa, kadınla- rımmız devlet merkezinde olsun açıkta doğurmasalar..? Muhatap — dinlemez; — 1slikla zacşhur bir şarkının bestesini calar. Sualler soran da şu güf- teyi uydurur: — Sana para çok, çok.. e para yok, yök- * Siyasi icmal atan'da Yedekçi, bu baş- Tek altında yazdığı bir Jüvasında —şu satırları okuyo Tuz: Biz, Filistindeki Yahudi dev- letiri tanımadık; fakat Filistin Yabudi Devleti ile Arab Devlet- lerini barıştırmak için aracı gön derdik! Biz memlekette demokrasiyi fanıdık, fakat iktidarla demok Yasiyi karıştırmak İçin bir ara- ci bulamadık! Dış politikamız böyle, iç poli- tikamız - böyledir Ey, pirimiz. üstadımız! yalnız Atafatta şeytan taşlayan Hacı Adayı, kulakların çınlasın! N. K. Bi- KISA HABERLER * Predesör Hamit Badi Belen'in başkanlığı altında — şehrimize gel- miş elan Siyaral Bilgiüer Okulu son sınıf talebeleri dün vali ve beledi- ye reisi Dr. Lütfi Kırdar'ı vilâyet- 'to ziyaret etmizlerdir. w» Gik bir vaziyette yankesic- lik we zarfçilık yapmaktan — sanık Hatice, Pakizo ve Halime adlarız- da üp kadın yakalanmışlardır. & Köso Osman adında biri ceki metresi olduğu söylenen Eama - dında genç hir kadımı dün — saat 10,30 sularında Fındikdida — aokuk ortasında bıçakla ağır Buretto ya- Talamış ve. yakalanmıştır. *& Kaz kaçırmaktan samtık ve 1 in © ır cedada yargılanmakta olan Badullah 5 ay 20 gün hâpso male küm olmuştur * Üslsüderde sarloşluk yüzün Murad edın da biri Hüseyin ve İbralim adla vında iki genci yaralamıştır. ak Türk Kültür Ocaklarının seri konforanslarından dördüncüsü dün saat 17 de düminüönü halke davında yüksök “mimar Bedat Çetiu taş tarafından <Rwmelide — Mimari Hakeserlerimiz; mevzuunda projel- siyonlu olarak verilmiştir Vilâyetlerde Tekel bayileri ihdas ediliyor Tekel Basanlığı tarafından Gün Tekdi Urmum Müdürlüğüne Cerilen bir tamimde, bütün vilâ- yet merkezlerinde — birer — Tekel bayiliği tesisi için dorhal hazır- lkdara başlanması — büdirilmek- tedir, Bu tepkilât. bilâhare kazı lara da teşmil cdilecektir. Teneke Ticaret we Ekanami Bakanlığı Ticaret efişinin emrinde bulunan levha teneklerinden — bir — kısmini! 11 âhtiyacına tahsis etmiştir, dea bir kayga olmuş, Yhtiyaci Dümbüllünün hastalara temsili * İsmall Dümbüli! r, dün Cı vermiglerdir. Hastalar 'small Dümbüllü arkadaşlarının bu büyük bir memnurluk duymuşlar ©r. ve arkadaşla-, rahpasa verem pavyo nunda iki saat süren bir temsil hazeketindan, GYi GKL 14 Esnat Cemiyeti Bir ara toplanıyorlar Şötrimledeki 14 esnaf cenliyı ti başkanları, Esnaf — cemiyetleri dilnasında bir. toplantı” Öyüğenülk, cemiyetlerln Taliştenek hukukumu Kkorumak için bir birleşik —Bana Cemiyeti kurmayz karar vermiş- | derdir Ancâk bu gaye bilindiği veçhi fe Mecjie verlinilg - beğunan ka-| Bun kabill olunarak, Esnaf oda-| darnım kuldurilmasına karar ve rildikten sonra tahakkuk edecek ür. Kendierile görüştüğümüz F Zaf Cemiyetleri başkanları: zine zarar görülen Banaf odasin Gan munhakkatır ki dahıa faydalı Ciacaktır Aynı zamanda esnafın hukuk Hakkımdan dertlerin halletmek 1 çin Hirleşik cemiyete ağli Bir bulafk mllşavirliği —ihdasına karar verilmiştir. Esmaf odasının lağvma dair ka mun Jâyihasının Moclisten çıka kadar bu. âşlerle| Kcişilik cağı i<meğgul olmak üzere ç yan kurlmuştur. bir b Teşkil olünan yeni birleşik es-) <af cemiyetine bağlanan yetler şımlardır: Bakkallar, şekerdiler, 16kanta- cilar, garsonlar, berberler, ham - allar, kahveciler, kapıcılar, Xkü - mürçüler, otölciler cilar, sitçiüler Kooperatifidir. cemit- yemek yapı- Bucular ve esnaf Benzine yapılan zamdan el Taksi sahinleri zam istiyorlar —— | : Benzinin xilosuna hükümet ta-, - ARASTSA TÜRETEEEE 1 mobil sahipieri arasında — büyük) üniyetsizlik — uyandır. & Tn kanüniyet kespetmesi bir m xauştır. Son aylarda belediye do aylik| plâka Mcretlerini taksilerde — 875) kurüştan 20 liraya otobüslerde de) 750 kuruştan 45 Htraya çikarmış- br. Bir otobüs sahibinin senelik ve Feceği kazaaç, plfka ve — benzin zammından mültevellid fazla üce| ret 8102, taxsilerde de 1228 Jira- ya yükselmiştir. Büyük masraf - lar karşısında otomobil - sahipleri ün cemlyet merkezinde toplanmış, zarar ettiklerini İleri sürenek bi- letlere ve taksilere bir — milkdar zamma müsaade edilmesi için alâ kadar makamlara müracant et - meğe karar vermişlerdir, İstan », bul gaförler cemiyetinin motörlü ka ra nakil vasıtaları cemiyetini alâ- kadar eden bir broşür neşretme- Bi üzerine dünkü toplantıda — bu' mesele de görtşülmüştür. Motör- *U Kara makil Vasıtaları Cemi: relsi bu bragür ve benzin zammı ebetiyle bir muharririmi - EBiz Cerliyetimiz! Şotörler Ce gilyetine seğs Blmedk Tardomad İn Getil otomdeli — aahiplerimin talinani tatumndlola | Güyemlz hu ceniyetle kurduk. mücadele Geğil, meslekdaşlara — hizmettir, Benzin zammı otamobil ve — tak-, ©i aahiplerini büyük — zararlara: vğratmıştır. Bu bususta meslek- dağlara icab eden yandımda bu- lunmak için elimizden geleni yap) L «ve yapacağız> demiştir. 'Yarın ne kazandığımı bilece- ğim bugün ne kaybettiğimi an- hyorum: Beğenilmiş olmak gururu, ta- hakküm etmek cinneti, aşk ge celeri, yenilenen çığlıklar, sizi daha müteltâmil, daha — zeki, daha güzel yapan bir erkeğin sıcak mevcudiyeti. Bir merhale.. İlerliyorum. Onu feda etmeli mi idim? Şahsiyetim ikiye ayrıldı. Di- şi mahlük tazallum ediyor, öte 'ki teşlilâtcı, belinde analıtar destesi benim halime nezaret e- diyör, münakaşa ediyor evvel- den gören bir eda il. (Eğer çok geç değilse. yar, Eter kokusunun giddetlendir- di rve, bütün cemiyetleri içine alacak birleşik Esnaf Cemiyetleri; — şim diye kadar kendisinden Kaydâ yel —— Yazan : CLAUDE CHAUVIERE YENİ z : SABAH K Psıkolo Gozıle Hiğe n mş ge ğ Kusurlarımızdan biri uSUrSUZ. insan — olmaz | derler. Kusursuz cemi- yet de olmuyor. Hel bazen öyle garpık ruh halleri, öyle kötü iliyadlar, öyle kasır gavranışlarla karşılaşıyoruz. ki, bu memleketin münevveri sıfa- tile, istismar etmek göyle dur- sun, göz yummağı ve hoş gör- meği bile kabahat — saymalıyız. Manen sılhatli bir cemiyette ya pamak istiyenler, her seyden ev wel, etrafta gördükleri kusurla m, Hüç bir peşin hükmün va hiç hür kaygının kölesi olmaksızın, teşhir etmek zorundadırlar. İş- te suf bu maksadla, fert ve ce- miyet hayatımızda Tuhi bünye- maize musallat olan kötü huyla- yamızdan biri, çabuk bıkmak hali üzerinde bu we gevşeme Belediye, Vergilerini Toplamaktan âciz mi? FB A, 55 Bin liralık vergi müruru zamana uğramış Istanbul Belediyesi — ve Özel İdaresi vergi tahsilâtını munta- ram ve zamanında yapamamak- fa, vergiler vatandaşlardan bl- rikmiş olarak istendiğinden mü kellefler müşkül mevkide kal- muktadırlar. Belediyede, ilgili dairelere hazırlanan bir raporda, 920 se« nesine ait vergilerin bir kısmı- man aradan 20 sene geçtiği hal de tahsil edilemediği — belirti mektedir. Mühtelif sebeplerden — dolayı vatandaşlardan -tesbit edilemi- 'N hariç- 55 bin lira vergi tah Bil edilememiştir. Raporda vergi tahsili husu- Bunda idari makamların lüka: dağrandıldarı bu bakıradan mül- Yuru zamana uğrayarak vergi- lerin tahsiline imkân — buluna-. madığı kaydedilmektedir: Bu durum karşısında Beledi- yenin hazırlamakta olduğu Tâas-) yonel çalışma proğramında * ver Bilerin zamanında tahsili imkân larmın da düşünüldüğü söylen- Taektedir. içişleri memurları kanununda yapılan değişiklik teklifleri Ankara, 17 (Hususi) — İçiş- leri memurları kanununda yapı- lacak tadilleri, inceleyen geçici komisyon bazı değişiklikleri ka- bul etmiştir. Bu tâdil teklifi Sait Köksal ve İhsan Olgun ta- rafından hazırlanmıştır. Geçici komisyonun kabul ettiği kısım- lar şunlardır: Hukuk ve Siyasal Bilgiler Okulundan yirmi dokuz yaşını geçmiyenler ve sılıhi du- rumları müsait olanlar maiyet memuru olarak tâyin edilebile- cekler ve altı ay sonunda «ehli- yet gösterdikleri takdirde bu göreve asil olarak tâyin-edilebi- lecek ve bu memuriyet bir bu- guk yıllık bir kaymakamlık sta- jina, bundan sonra da altı ay kaymakamlık kursuna tâbi tu- tulacaklardır. Yirmi dokuz ya- gını askerlik ödevinde geçirenie- vi de terhislerinden itibaren valtı ay içinde maiyet memurluğuna tâyin edilebileceklerdir. Bir İsveç gazetecisi şehrimizde Dün isveçten, tanınmış göze - tecilerden M. Moleurg uçakla geh zimize gelmiştir. M. Moleurg şeh Timizde bir hafta kadar kalacak- tır, Tefrika diği cinsiyetim yalvarıyor: «Şehevi bakımdan böyle da- ha âyi. Zayıflamış bir halde ka- dacaksa, ihtimamlarla onu uzun geneler muhafaza edebileceğim. Bana ihtiyacı oldukça benim o- lacak>. <Sonra? Yaşını düşün. Onu belki ülç sene, dört sene daba aldatabilimin. Fakat tahribkâr Üzüntülerin ne olacak? Sonra mevcudiyeti eksilmiş, daima çi- kâyet cden bir malilüka bake- cak halin var mı?, O, senin sa- hibindi. Bir ihtiyarı yahut bi hastayı kabul — edebilmek icin Ben bence çok fazla — kuvvetli- sin! Ondan iğreneceksin Yeşil abağurun altında büyir lâl vengi bir göz yaşı damlası gibi bir Jâmba asılmıştı. Çalışma ritmimizin bir grafiği- nl çıkarsak görürüz ki, başlan- gıçta, tozu dumana katarak dört nala — gitmişizdir. Amma gonra, içimizde bir bezginlik, bir isteksizlik duyup İşimizi m: taile tutmağa başlamış vo yerin de saymışızdır. İlk hızı devam ettirebilsek, dağlar aşacağız ve asıl o zaman asırları yıllara sığ dıracağız. olmuyor. Çok geçmeden - gevgiyoruz, — bikiyo- yine do iş başında Bi yruz. Amma Bir katil 3 yıl, 2 aya mahiküm edildi KÜRE l sğinteli İ Hat emü ölmek - ten sanık Hamzanın 1 incl Ağır Cezadaki duraşması sona ermiş- tir. Hamzanın suçu sabit görüle - rek 18 sene hapsine karar veril” müş, ancak - cinayetl çok — ağır şartlar altında işlediği hafifleti- ci sebep olarak gözüntünde bu - Jundürulmuş ve 3 yıl 2 ay müd- detle hapsin> karar verflmiştir. Valinin dostlarına kokteyli Avrupada tedavide — bulunduğu Esrada sıhhatile yakından alâka- gar olan dostları şerefine Vali vo Belediyo Başkanı Dr. Lütfi Kır- Gar dün ukşara 20:30 da Vali Ko- Kağında hususl bir kokteyi pazti, vermiştir. Valinin bu kokteylinde kordip- lomatik erkân da hazır bulun - muştardır. Süt kuzuları hakkında bir karar Belediye Dalmi Encümeni, süt kuzularının baş ve ciğerlerinin gövdeden Çıkarma tarihini 1 'NI- san olarak kabul etmiştir. 'Bu keyfiyetin bir ay evveline alınması kasap esnafın İsteği Ü- Zerine yapılmıştır. Panamerikan şirketi seferlerini genişletiyor Panamerlkan şirketi #on za - manlarda hâlen yapılmakta- olan; Seferleri — genişletmek — kararım vermiştir, Bu arada bilhassa İs- 'tanbulla muhfelit hatları bağla- mak tasayvurları vardır. Bu münasebetle — Panamerikan girketi Atlantik gübesi satış şefi 3. V. Roscoc, müşavizl Jesse . Boyton, müşavir Kenpeth Par - ratt'dan müteşekkil Obir heyet pehrimize gelecektir. Viyanalı ve Elen sanatkârlarına verilen çay Şehrimizde bulunan Viyana Opereti ile Elen Tiyatro Trupla- rı gerefine Sahne San'atkârları Cemiyeti tarafından dün Konak otelinde bir çay verilmiştir. 'Toplantıyı Cemiyet Reisi Ba- git Riza açmış ve her iki trupu övmüştür. Müteakiben trup müdürleri Raşit Rizaya mukâbele ederek, gösterilen alâkadan dolayı te- şekkür etmişlerdir. *& Sultanahmetto Mimar — Meh- met Ağn caddesinde bir — rendevu evi basılmış suçüstü bir kaç çift yakalanmıştır. 22 Çeviren: REFP Dakikaların darabanını bükül müş sırtımda hissediyorum. Bakıcı birdenbire geri çekil- di, Beyazlar içinde bir adam çık- tı — Metin olunuz madam... Oğ- lunuz... İstediğim gibi ihtiyar olabi- lirdim. Sonuna kadar Jak'ı temlik a |Prof. Sabri | Esat 5 SİY AVUŞ! Jak'ı defnettiklerini Annesi cesedi istemişti; onu hiç düşünmüyordum. Bir dakika bile onun elemine iştirak etme- dim. Tafsilât sormadım. Bütün bu teferrüatı bastahaneyi terket « meden evvel Ameliyat masasının üzerinde söğuk bir ölüm. Çiçek! da götürülen kanı boşalmış bir gün biraz durmak istiyoruz. kalıyoruz. Yalnız, yürütemedi- Evet, yoruluyoruz, hem ç...' imla işleri mazur göstermek İe bük, pek çabuk yoruluyoruz. |. çin, öyle bin dereden Bu getiri- Yazan: » SİL| ,uı, öyle yakası açilmadık ba- haneler icadediyoruz ki, bütün bunları uydurduğumuz zamanı ve enerjiyi hayra kullansak, yi- ne ortaya bir geyler koymuş 0- Jatağız. Amma olmuyor. Ekâe- riya parlak bir çıkışı, maşallah dedirten bir fırlayışı, ölçülü, de- vamlı, fakat mütevazı bir yürü- yüşe tercih ediyoruz. Hızla bir İki âdım attıktan sonra, Çok işler başardığımıza kanaat tiriyor ve kendimizi dinlenmes ğe müstehak görüyoruz. Fakat mola o kadar uzun s#ürüyor ki, bazen, tekrar işe dönmek va bi- raktığımız yerden yürümeğe başlamak üzumunu unütuyo- ruz. Ondan sonra gelsin maze- ret, bahane, mazi ile öğünme, mübalâğa ve demagoji, Husust hayatımızda da öyl Pul biriktirmeğe başlarız. Çol sürmeden hevesimiz geçer; bi- sigortaşı yaptırı- Çok geçmeden - taksitleri: vermeğe üşeniriz, 'Dostlarımı: dan ayrı dügeriz. İlk zamanla: da birbirimize sık sik mektup- lar yazarken, sonraları elimize kalem almağı canımız istemez. Hâtıra defteri tutmağa heves- ederiz. Mutlaka yarıda, hattf yarıda bile dı hr. Hattâ üşık oluruz Bevgilimiz farkına — varmadan, &ona erer. Amma her işin başında heye- canlıyızdır. Kabımıza sığama- yaz. Bir fatih gururile ilk adımı atarız. O anda biri karşımıze çikıp da küçücük, bir şüphe izhar edecek olsa, biraz- Cık inanmaz gibi davransa küple re bineriz. Karşımızdakini bozgun culükla, kıskarçlıkla, daha ak- la ve hayale gelmedik kötülük- Terle itham ederiz. Bütüin akıl ve man başladığımız işi başaracağımızı isbat için kullanırız. Bu heye- can, bu feveran devresi bir re geçmiye görsün, arkasından koyu bir bezginlik devresi ge- lir. İşi yürütemeyiz. Yorulmu- guzdur. Hem öylesine yorulmu- şuzdur ki, bundan #onra artık, hep heyecanlı mukaddemelerle iktifa ederiz. Fakat her hangi bir işi bir adım bile yürütmeğ; takatimiz yoktur. Otuz beşinde bikip süsün ga- Tahtakalede Bir meydan kavgası Dün Tahtakalede arabacı hamallarla, mağaza tezgühtarla - ı arasında bir meydan kavğası olmuştur. 'Dün saat 12 de 'Telefon cadde-' sinden geçmekte olan ve “Favuk adında bir delikanlının idare et tğı çift atlı bir araba, tüccardan 65 yaşlarında Hamamizade Celât'e çarpmıştır. Bay Cejâl arabacıya: — Dikkat etsene diye çıkışın ca arabacı Faruk sinirlenmiş, bir tekme atarak — ihtiyarın —agzmı burnunu kanatmıştır. Bu vaziyeti gören c Za tezgühtarları Celâlin na koşmuşlar “arabacı ile tezgüh- tarlar arasında başlayan — kavga, arabacıya yardıma koşan hamal- darın müdahalesile büyümüş, bir meydan kavğası halini almıştır; Polis müfrezesinin yetişmesine! iFadar yarım saate yakın devam eden kavğa esnasında civar ma- gazalar kepenk ve kapdarını ka pamaya mecbur clmuşlardır. Hâdisenin tahkikatına başlan - mıştır. ar mağa- CEVAD ULUNAY iğrendim. ğrendim. T glün- etmiş olmak kzaferi beni gurur- kadavra. Hıçkıra hıçkıra ağl Tandırıyordu. yan beyaz saçlı bir kadın. Oh! Ne hafiflik... Kurtul- — Çanlar çalıyor. dum! * Genç âşıkıma gençlerden mü- teşekkil bir alay refakat edi - B XIV yor. sekiz sast uyudum, Kendime — geldiğin — zaman Fakat ben yatağımdan dalga Hayvani bir uyuşuklukla kurk ları görüyorum. (Devamı var) irlerimiz vardır. Romancılarımı zın eşerlerinde bıkkınlık alâmet leri hemen kırkında başlar. İlk #evamli oserini vermeden usa- 'nıp bir köşeye çekilen mustkişi naslarımız eksik değildir. Etra- fımıza dikkatlice baksak, yırmi beş yaşında enerjisi tük: Bgenç mütekâitlere raslgeliriz. Acaba niçin bu böyle? Ener- dimiz mi kıt? Hayat ritmimizi umumt gidişe uyduramadığımı küsüyoruz? Dü- gündüklerimizi veya hayal et- tiklerimizi gerçekleştirecek Sa- ha bulamadığımız için mi darılı yoruz? Yoksa etrafta bize hiz verecek bir muhit, muhitimiz de bize tesir edecek maddi veya 18 ŞUBAT 1949 Gafil iktisatçılar ve havale hastalığı derinin inceleme — gezisi için Mısır'ı tercih etmele- zinin sebebini anlıyamadık. O- rada pek ileri iktısat - rejimleri var da İstifade ml edeceklerdi? Yoksa Firavunların ehramların- dan, Totankamen müzesini dol- duran üç beş bi senelik allın mobilyalardan, milyonlar değe- mindeki mücevherlerden bir ta- kım yeni iktısadi düsturlar nv çıkaracaklardı? İasan et kasa — mesafelerdcid #ramvay, araba ve otomobil yol- culuklarına başlamadan bile ön- ce cebinl iyice yoklar, yeter mik farda parası olup - olmadığına bakar. Hele senebi memleketle- re giderken bin lira lâzımsa iki manevi bir baskı ve hamle bu-| bin Ilzası olmak lâzımdır; yok- dunmadığı için ml kendimizi a-| sa sefil kalmak ihtimali — var- kıntıya, işleri de oluruma bira-| dır. kıyoruz? Cemiyetimizde, bütün | — iktsat Wakültesinin yarm hayatları boyunca, enerjik adımlarla yürüyerek ga yelerine varmış olanlar az da kendimize örnek mi bulamıyı Tuz? Yoksa yaşayışımız İsti! Tarsız da, sadece günümüzü gün etmeğe mi bakıyoruz? Belki bu âmillerin hepsi mev. cut. Belki de çabucak bıkıp gev gememizi başka sebeplerle izah etmek mümkün. Fakat ortada bir vâkıa var; çabuk bikıp geve Biyoruz. Fert olarak da, semiyet olarak da, tuttuğumuz her işte, sona varmadan yorulup istira- hate dalıyoruz veyahut, tekrar rahata kavuşmak üzere, başka bir teşebbüse atlıyoruz. İrade- MiZ, zun vadeli, biteviye ve sebat I: fiyen dâvalara destek olmak küdretini göstermiyor, Belki, işaret ettiğim bu za'fın Mmevcudiyetini kabul etmiyecek he yecanla, hattâ feveranla itiraz edecekler çıkacaktır. Pakat iş- te asıl o zaman kötümser olma- ler ve böyle gey yoktur diy liyız. Çünkü — meveudiyeti bile inkâr edilen bir maraza ancak feveranlı hamleler yaralıyor, fakat gösterişsiz, u- memleket idaretinde birer oto- rite olarak yetişmekte olan yir- mi delikanlısı bu basit iktısadi meseleden bile kabersizmişler. Mısırda parasız kalmışlar ve Mısır makamlarına müracast €- derek aç kalmak tehlikesine ma ruz bulunduklarını bildirmişler. Bu tedbirsiz, ihtiyatsız genç- lerin yabancı bir kükümete baş- vurmadan evvel oradaki elçiği- Taize müracaat etmediklerine ih- timal vermiyoruz. Elçiliğimiz, onlarla ilgilenmemiş - olacak ki dertlerini ve düşüncesizliklerini Mısır hükümetine arzetmek zo- Tunda kalmışlar. İşle yine bir havale hastalığı ile karşı karşıya bulunuyoruz. Gafil gençlerimiz Mısırda gerek kendilerini, gerek Türk şerefini gölgelendiredursunlar elçilik me seleyi Dışişleri -Bakanlığımıza, orası Milli Eğitim Bakanlığına, orası da İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne, Bektörlük Takc- be Birliğine bildirmiş. — Böylecs hükümet makamları, vazifeleri. T va a- | ni yapmış olmaktan doğan bit ramanın artık imkânı kalmıya-| yicdan rahatlığı içine dalmışlar; cak. Kendi — kusurlarımızı — 80- n Bukkanlılıkla tesbit etmek, femposu oldukça makbuldü: Fakat rahatsız edilen menfast- ve tedirgin edilen rehavet, lerin sinirli bir mukabelesi olun ca da zarar verir. Bu zarar ise, lerin bu çeşitli heyecanların bürüne- ceği Kisvenin zahiri - parlaklığı nisbetinde korkunçtur. SIPOR Uludağda Kayak müsabakalarına hazırlık . Bursa, 17 (Husust) — 24 Şu- he- yecanlı, fakat beyhude red ve inkârlara kalkışmaktan çok da- ha hayırlıdır. Heyecan, ancak güzel bir eser yaratmak ve ha- yırlı bir âş görmenin coşkun bir Talebe Birliği, şundan — bundan topleyarak 1800 Hira yollamış. Mısırdaki elçiliğimiz acete İ fiyeci kerşılamak üzere - tahsi- Sattan mahram müdürt? - Böyle bir tahsisat yoksa bile bu kadar BZ bir parayı derkal verip vazi- eti kurtarması, sonra parasmı flması mümkün değil miydi Ba kadar ehemmiyetsiz - bir işi Tniversite Rektörlüğü de yapa- Musır gazeteleri bu. hâdiseyi kimbilir ne kadar gişirdiler ve Masır halkı arasında Türk isml bu utandırıcı darumun hikâyesi İçinde kimbilir ne kadar çok a- nıldı! Beklenmiyen bâdiseleri x. cele tedbirler ve çarelerle kar- Blamak için hiç ml bazır deği- liz? Yoksa gençlerimiz gibi yük- sek İdarecilerimiz de şu men- hns: — Boş ver! Tübirini öğrendiler ve <Neme batta Uludağda başlayacak olan| lâzım!» an bududunu büsbütün Uleslararası kayak müsabaka-| Benisletliler mi? larına içtirak edecek ecnebi ekip| ler gelmeğe başlamışlardır. Bu- gün şehrimize gelen Avusturya fakımı Müdanyada törenle kar- iki er- ep olan Avustur- çılanmıştır. İki kadın, ekten mürel ekip âncisidir. n iki kayakçısı dünya Buğgün akşam Dağcılık — klü- bünde şereflerine bir. viyafet yarın verilecektir. Misafirler Uludağa gideceklerdir. Bugün beklenen Yunan ekipinin yarın veya öbür gün gelmesi muhte- meldir. Kadircan KAFLI NOT Dünkü yazımın İkl yerinde Goğum nisbeti (yüzde) olarak gösterilmiş; (binde) olacaktır, Öztür dilerim. K.K --. Okulların tatili İtalyan kayakçılar da birkaç eet güne kadar şehrimizde buluna. | — Bu hususta bugün çaklardır. Hakemler eski karar verilecek kararlarından vazgeçtiler Futbol Hakem Klübü Başkan- lığından: Geçen hafta toplanan Beden Terbiyesi Merkez İstişaro He- yeti, futbol maçlarında yan ha- kemlerine kargı yapılan dürüst hareketlerin, hakemlere karşı yapılmış gibi mütalea edilmesi- ni beynelmilel kaidelere uygun bulduğundan, bundan evvelki tebliğimizde açıkladığımız yan Takemi durmamak kararının klüp idare heyetince refedilmiş olduğunu bltün hakem arkadaş Jara bildiririz. F.A.O. Türk Milli komitesi Ankara, 17 (Hususi) — Bir- leşmiş Milletler 'Gıda ve Tarım Teşkilâtı (F.A.O.) Türk Mili komitesi kurulması — Bakanlar kurulunca — kararlaştırılmıştır. Komite Terım Bakanlığı müste- garının başkanlığında kurulacak ve Tarım Bakanlığının — çeşitli Şube umum müdürleri ile dış ti- caret, toprak ofisi, Sağlık Ba- kanlığı, İstatistik ve Ziraat Baa kası umum müdürlerini ihtiva edecektir, Okullardaki devamsızlık vazi « yeti gerek MÜN Eğitim “Müdür« düğü, gerekse Sağlık Müdürlüğün çe takib editlmektedir. Bugün alınacak netice, okulla. Tın tatil eöilip, etilmemesi, Üzes rindo müessir olacaktır. Şimdik vaziyete göre devamsızlık nishes H yüzde 25 kadardır. X Setir Genel Meclisi - bugün toplanacaktır. Bu Hâ! tarife ve talimatnamesinin — görüşülmesi muhtemeldir. LTAKVİM | SU Kumf Hic.t ŞUBAT R. Abir 1364 1808 OUMA KRasun: 103 - Ay _.mu 19 Vasati — Erani Güneş € 80 1 40 Öğle rs « İitndi 6 2 9 8» Akşam Ü ee Yatsı v e A İmsak DKK :

Bu sayıdan diğer sayfalar: