15 Ocak 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3

15 Ocak 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 OCAK 1919 —- Sabahaddin — Baş tarafı 1 incide — Ren hududu - geçebileceklerdir. Bu sırada cinayet mahalline k: (dar tam yirmi kilometre yol ka- tediyorlar ve akşam oluyor. Zi- ra böyle sarp ve fundalık — bir jyerde saatte üç kilometreden fazla yol katetmeğe imkân yok- tur, Daha iki Üç maatlik yolları vardır ve Bulgar topraklarına gireceklerdir. Yine Ali Erteki dönelim: <— Ortalık kararmıştı. Yolu- muzu göremiyorduk. Geceyi bu- rada geçirmeğe karar verdik. Ve yatıp uyudük.» GECELEYİN Ali Ertekin hâlâ cinayeti er- tesi günü ika' ettiğini iddia ct- mekte olmasına rağmen en kuv- vetli ihtimal Sabahaddin Aliyi © gece öldürmüş olmasıdır. Hat tâ uyumayı teklif eden de, bu, cinayeti rahat rahat işliyebil- mesi için her halde kendisi ol malıdır. Belki de — Sabahaddin Aliyi soymayı kararlşatırdıktan sonra daha epeyce yol olduğu- nu, hududu ancak ertesi günü aydınlıkta geçebileceklerini söy- lemiştir. Bu sucetle iki adam uyumak, daha doğrusu birisi uyumak, ö- bürü de cinayetini rahatça lemek fırsatını bulmak için yat- mışlardır. Eğer Sabahaddin Ali hududa bu kadar yakın olduk- larını bilse idi, imkânı yok uyu- mağa kalkmazdı. Kendisi ne de olsa zeki ve uyanık bir adam- dı. Dağ başındabir yabancıya itimad etmiyeceği de pek tabil- dir. Böyle bir tehlikeye girmek- tense iki saat daha dişini sıkar ve kendisini emniyet(!) saha- sına atabilirdi. İşte Sabahaddin Ali yorgunluk tesirile uykuya daldığı esnada, Ali Ertekin yavaşça kalkmış ve ağır bir cisimle Sabahaddin A- linin kafasına vurmak - suretile kendisini öldürmüştür. SABAHADDİN ALİNİN KAFATASI Sabahaddin Alinin bugün gör- düğüm kafatasının Üç tane ba- Tiz yara izi var, Bunlardan ka- fatasının arka sol tarafındaki bilhassa pek şiddetlidir. Bu dar- be, bir buçuk santimetre kare bir yeri beynin içine doğru çü- kertmiş, belki de ölümü bu dar- be intaç etmiştir. İkinci darbe, alnının sağ tarafına isabet et- miştir. Fakat bu darbe kafata- sını kıramamıştır. Bu iki yara- 'nın etrafında on santimetre ka- re kadar bir mıntakada kemik kanamıştır. Bundan da bu dar- beleri yediği sırada kendisinin sağ olduğu neticesine varılmak- tadır. Üçüncü darbe ise sol gö- zünü tamamile kırmış ve gaka- ğa doğru bir çatlak hasıl etmiş- tir. Ancak bu mintakadaki k tzik üzerinde bir kanama görülme mektedir. Binaenaleyh bu üç cü darbe her halde kendisi öl- dükten sonra yapılmıştır. Katil belki de kurbanının tanınmama- Bi için öldükten sonra ağır bir taşla yüzünü ezip parçalamak n ifadesine Hikmet Babân ruhuna mevlüd Eski Süleymaziye mebusu ve Şirketi Hayriye Umum mü- dürlerinden, Profesör Şükrü Baban'ın büyük - biraderi, Ci- had Baban, Selim Baban ve Firüze Cemill!'rin merhum HİKMET BABAN ruhu için, babaları önüralzdeki 16 O- cak Pazar günü öğleden son- Ta, Saat 13.30 da Nuruosmani- ye camli şerifinde Mevlüdü Nebevi kıraat ettirilecektir. Arzu eden zevatın teşrifleri rica olunur. için bunu yapmıştır. En kuv- vetli ihtimal budur. KATİL, İSTESE? ONU YAKALATABİLİRDİ Katil ifadesinde onun kim olduğunu anladıktan sonra y kalatmak istediğini — söylemişse de bu da varid olamaz.Eğer katen kendisinin böyle bir fil Ti olsa idi kafasını kırarak öldü- recek yerde pek flâ uyurken me selâ bacağını kırmak — suri kendisini yaralıyabilir ve uzak- ta olmıyan köylere giderek va- ziyeti jandarmaya haber vere- bilir ve kendisini pek kolay bir gekilde yakalatabilirdi. — Hati Sabahaddin Ali kendisine bağlı olduğundan yolu değiştirerek c- nu bir köye de götürebilir. ve orada tevkif ettirebilirdi. Ke disi bünye itibarile kuvvetli bir dam olduğundanı bunu pek ko- Iay yapabilirdi. Böyle hareket etmemesi cinayet fikrini disinde mevcud olduğunu göster mektedir. Sabahaddin Alinin bir yarım kafatası ile on bir kemikten iba- ret olan iskeleti bugün tekrar gömüldü. Onu gazeteci - olarak yalnız ben gördüm ve tedkik etmek fırsatını buldum. SABAHADDİN ALİDEN KALAN ŞEYLER Sabahaddin Aliden bugün sa- dece yarım bir kafatası ile on bir kemik parçası kalmıştır. Bu kemikler toprağa mukavemetli kol ve bacak kemikleri ile dört tane kaburga kemiği ve yarım vaziyette bir kürek kemiğinden ibarettir. Parmaklar — ve diğer ince kemikler tamamile e: tir. Mevcud kemikler, kırmızı ile sarı renkte hafif bir yağ ta- bakasile kaplı olup taaffun ko- kusunu da hâlâ muhafaza et- mektedir. Cesed ilk bulunduğu Zaman tanınması için bir müd- det teşhir edilmiş, bilâhare Mus tafa adında bir köylü — bunun babasına aid olduğunu iddia e- derek almış ve o zaman y ay evvel gömülmüştü. Katil Ali Ertekin cesedi göm- mek lüzumunu hissetmemiş ol- duğu için o şekilde açıkta bırak- mış ve mevsim yaz olduğundan Pek çabuk bozularak tefessüh etmiştir. Haziranın 6 ncı günü keşfedildiği zaman hemen he- Ten bir iskelet haline gelmiş bu- lunuyordu. Sadede başının arka tarafında bir tutam kadar be- yaz saç görünüyordu. O zaman cesedi, daha doğru- su iskeleti muayene eden dok- tor, en çok bu saçların kesili- ginden bunun bir köylüden zi yade bir şehirliye aid olmasi |i zım geldiğini söylemişti. Ve ce- sed defnedilmişti. Bununla beraber — Kırklareli zabıtası işi tahkik etmekte de- vam etmiştir. Bu çevrede hasıl olan kanaat bunun bir kazaya, yahud da bir cinayete kurban Bitmiş bir kaçakçıya, yahud da bir kaçağa lması ald ol idi, Zabıta, Ali Ertekinin " ifadesine istinaden yine Bulgaristana bu muntakadan geçen İbrahim ve Os. man adlarında iki şahıs ile de alâ- kadar olmaktadır. Bunlardan İb. Tahim hakkında — tazla malümat yoksa da Osmanıı hüviyeti etra- fında oldukca bilgi edinilmiştir. HUDUD MINTAKASININ HALİ Çünkü bu mıntakada öteden- beri kaçakçıların geçmekte ol- dukları biliniyordu. Bulgaristan dan memleketimize iltica eden birçok kimseler buradan Türk hududunu geçmişler ve Kırklar- eli zabıtasına teslim olmuşlardır Ayni şekilde memleketimizden Ten- kaçan bazı kimselerin de Bulga- Ti a buradan geçtikleri tes- BARTI jumum gazete ve mecmualar Aülesi | Stajyer muhabir | olmak istey culero — istiyen Kollej mezunu veya Tutikemmel İngilizce bilen bay- ların her (Yeni M gün saat Sabah) lürlüğüne 16 da İşleri “üracaatları. Yazı Gazetemizin İstihbarat Işle | işle- ! rinde stajyer olarak çalışmak —— Tz7 e $ ŞEYENMERDDA SARAY £$ KATHERİNE HEPBURN— tarafından fevkalâ SAADET €i Zafer Haftası bayli AZİM MAĞAZASI'na Bütün gazele ve mecmualar Müşterilerin — gazete — ve mecmuaları, posta geldikten pek az sonra, dükkân, daire ve evlerine gönderilir, hariç- teki müşterilerin siparişleri postaya yetiştirilir. Mecmua ve gazetelere ken- di tarifelerine göre abone )(avdr—dlllr inemasında ROBERT TAYLOR * bir tarzda yarafılan HIRSIZI (Underourrent) Sinemada görülen en realist dram filmi | Semam Bütün gehir halkı mutla Ka buüllmi görmelidi Adit Tıib İşleri Umum Müdürlüğünden Mücssesede yemek Kadın çamağırcı Ve kadın gard znmed, Gülhan Parkı karşısında mür alınak gartı ile bir erkek aşç alnacağından isteklilerin Sultan- Alinin iskeletini gördüm f olmadığından kendilerini idare memurluğuna — ba (550) i bit edilmiştir. Geçen yaz esna- sında bir korucu da Bulgarista- na doğru gitmekte olan İki par- desülü yabancıya buralarda te- sadüf etmiş, fakat yanında silâh tevki- fe cesaret edememiştir. Bu ya- bancılar da ellerini kollarını sal- lıyaraktan Bulgaristana geçmiş lerdir. OSMAN MUAMMASSI 'Osman her ne kadar Tstanbulda Yüksekkaldırımda bir pastahanede çalışmış ise de bir takım şübheli işlerle de alâkadar olduğu gözden kaçmamıştır. Bu arada iki defa Ankaraya, bir defa da Kirklareli- ne gitmiş, oradan da paralı olarak dönmüştür. Yine İstanbulda bulunduğu sıra- larda Sabahaddin Alinin ka masında rol oynadığı Mabit olan berber Hasanla da görüştüğü tess bit edilmiştir İşİn en enteresan tarafı Osma- nin da Mart — Sonlarında ortadan kaybolduğudur. - Filhakika kendisi Yüksek kaldırımdak! pastacı dük- Kânından bu tarihte artık çalış- mıyacağını söyliyerek ayrılmıştır. Ali Ertekin verdif'i ifadede onu da kaçırmış olduğunu söylediğine gö— re, zaruri olarak şu Süsller hâtı- ra gelmektedir: İ — Ali Ertekin SabahâddIn A- liyi Martın son günü hududa gö- türmüş olduğuna göre, Osmanı ne zaman kaçırmıştır? 2 — Acaha Osman onları daha evvel bu civarda mı bekliyordu? Ve hududu. / Sabahaddin All ile birlikte mi geçmeyi tasarlamıştı? arıl- Eğer bazı tahminlere göre bu-| Tunan resed Sabahaddin Aliye ald değil de başkasına ald ise bu tak- dirde en kuvvetli ihtimal olarak bunun Osman olması icabeder. Ka- til Ertekin, cinayet mahallini tam olarak gösterdiğine göre burada mutlaka bir cinayet işlemiştir. Fa- kat kurban kimdir? Sabahaddin AlL mi, Osman mi? Bu nokta yüzde yüz olarak bel- H değildir. Abaza Basrinin Muhakemesi — Baş tarafı 1 incide — — Eİ yazısını bilmez misin? — Hayır, yalnız matbaa harfle- Tini bilirim. — Peki neden mahküm oldun? — 938 senesinde babamın katili İstanbullu Ferhadı öldürdüm. 15 seneye malhküm oldum. Bu mah- Kümiyetin bir kısrnını Bolu ceza- evinde geçirdim. Bu sırada da 3- ikuma yazma öğrendim. Bilâhare İsparta cezaevine nakledildim. Ve oradan firar ettim. Bi — Var. — Kaç aya mahküm oldun? — Bir firar suçundan da 19 a- ya mahküm oldum. — Daha başka suçun? — Adını hatırlıyamadığım Ak- yazıdan birisinin - ölüm hâdisesin- den dolayı sorguya çekildim. Başkan Basriye bunları sorduk tan sonra tahkikat — evrakını ©- kuttu, Sonra şunları sordu: — Adapazarı - Geyve arasında işliyen goför Mehmed Dinlinin 29 plâka sayılı " otobüsünü çevirerek 20 yolcuyu soyan şebekenin ele- başısı imişain? Bak buna dair bir de mektub var. Bu senin el yazın- Ja yazılm suçun var mı? hâkimliğinde de » lediğim gibi benim bu işten habe- rim yoktür. Bu soygunculuğu pan Sabahaddin, berber Kâml, Kâzım, Seyid ve Fevziyi katiyen — Sorgu tammam, bü işle hiç bir alâkam yoktur. — O zaman kacak mi geziyor- dün?? — Evet dağlarda geziyordum. — Peki, ekmeği nereden bulu- yordun? — Ormanda avlandığım sırada dağa yakın köy ere giderek mi: fir oluyordum. Ve böylelikle ek- meğlmi temin ediyordum, Akyazıya hiç inmedin mi? Asim Kıyıcıyı tanımaz misin? — Hayır, Akyazıya gitmediğim gibi Asımı da tanımam, — Gazetelerden - birine mektub Köndermişsin, diyen başkan mavi bir dosya zarfının mübürünü sökce- açtı, 2-2.948 tarihli olan mektubu. gönterdi. le yazılmış beş tubdu, — Bunu sen mi relce di Bu el yazısı 1- sayfalık bir mek- azdın arzettiğim veçhile ben yalnız matbaa harfiyle yazar — Bunu kim yazabilir — Bilmiyorum — Bu mektubla birlikte — senin daha başka imza ve yazıların var, İstanbulda güzel sanatlar akade- ratsindeki - bilirkişilerin raporunu okuyacaklar, dinle Bundan sonra rapor okunmağa | başladı. Basri kendisine isnad edilen bü- | tün suçları, hattâ 'kendisi tarafın dan öldürüldüğü söylenen Asımın üzerinde - bizaktığı 1ddin “edilen mektubu dahi külliyen inkâr etti. Halbuki; bu mektub . Basrinin el yağısı“ile “körgüaştirlmak tüzer Chtizel Banatlar Akademisine gön Getliml, Gevab va' kattir eeti | alıkikatın genişlemesi 1- çin bazi cihetler na İüzüm olduğunu süretli atikeme v| )ENI SABAH - Hasau Saka Kabinesi istifa etti — Baş tarafı 1 incide — bul buyurmanızı istirham ede- Tim. BAŞBAKAN Hasan Saka Sayın Hasan Saka, Hükümetin çekilmesi teesslr- le kabul olunmuştur. Şimdiye kadar ifa buyurduğunuz kiy- metli hizmetlerden dolayı Bize ve arkadaşlarınıza teşekkürleri- Mi takdim ederim, Yeni hükümet kurulunı kadar vekâleten vazifede etmenizi rica ederim. Cumhurbaşkanı İSMET İNÖNÜ 'YENİ KABİNEYİ KIM VE NASIL KURACAK? Ankara, 14 (Telefonla) — İkinci Hasan Saka kabinesi, ar- kasında sayısız başarısızlık, ha- yat pahalılığı, mesken buhranı, çeşidli zamlar, açık bir - büdee, Meclisce tasvib olunmıyan yeni vergiler ve bir yığın mes'ele bı- Takarak bugün Baat 17 de istifa- Bını vermiş ve istifa kabul olun- Muştur. CUMHURBAŞKANININ TEMASLARI Cumhurbaşkanı İnönü, kabi- nenin istifasından sonra C. HL Partisi ileri gelenlerile temasla- ra başlamıştır. İnönü, muhalif parti liderleri- le görüşmüştür. Celâl Bayarı da kabul ederek kendisile yarım Baat süren bir konuşmada bu- lunmuştur. Başbakanlığa en kuvvetli a- day olarak C. H. P. genel sek- reteri ve Konya milletvekili Tevfik Fikret Sılay görünmekte- dir. Bu zatın gerek müfritleri, gerekse mutedilleri en Iyi anlı- yan kimse alduğu ileri sürülü- yor. Ali Fuad Cebesoy da kuv- vetli bir adam addolunmaktadır. Bazı tahminlere göre, Başbakan lığın, Şemseddin Günaltay'a, bel ki de Nurullah Eşad Sümer'e teklif edilmiş bulunması da mümkündür. Neemeddin Sada- ğın kabine kuracağına ihtimal verilmemektedir. BUHRAN NASIL PATLAK VERDİ Ulaştırma Bakanı Kasım Gü- leğin devlet bakanlığına tâyini ve bunu kabul etmeyişi, buhra- na sebeb olmuştur. Bütün mes'- elenin, Amerikan yardımını ko- ordine edecek genç ve enerjik bir zata ihtiyaç hissedilmesin- den doğduğu sanılıyor. Kasım Güleğin devlet bakanlığını ka- bul etmemesi, Ulaştırma Bakan- lığındaki hususi evrakı da ala- Yak ayrılması, — kabinenin dün. akşamki (evvelki akşam) fırtı- nalı oturumuna sebeb olmuştur. Bu oturumdan sonra Başbakan Hasan Saka gece saat 11 de Çan kayaya giderek kabinesinin is- tifasını sunmuştur. Bu arada, İstanbulda — bulu- nan C.H.P. genel başkan veki Hilmi Uran acele olarak Anka- raya çağrılmıştır. Anlaşılan şu ki, ilk önce Hil- mi Urana başbakanlık teklif e- dilmiş, fakat kendisi mazerı leri sürerek bunu kabul etme- miştir. Hilmi Uran yarın sabah Ankarada olacaktır. Diğer taraftan yine İstanbul- da bulunan Tarım Bakanı Ca- vid Oral da yarın sabah Anka- raya dönmüş olacaktır. Kabinenin istifası bugün sabah- tanberi bir şayla halinde başken- ti kaplamış bulunuyordu. Öğleden fonra ise bu şayla artık kat't bir ifade mahiyetini almıştı. Bu sabah makamlarında aradı- ğımız bir çok Baltanları bulmak Kabil olamadı. Yalnız Millt Eğitim Bakanı Tahsin Banguoğlu ve Ti- caret Bakanı Cemil Sald Barlas yerlerindeydiler ve onlar da, şayi- aların aslı olmadığını beyan etti ler, Fakat, öğleden sonra —Meclis müzakereleri sırasında -Başbakan Hasan Saka, yardımcısı Faik Ah- med Barutçu ve bazı — Bakanlar londa hazır bulunmuşlardır. Ni- had Erim, Cavid Pkin, Cemil Sald Barlas, Necmeddin Sadak — bugün ya vam b Mecliste - görünmemişlerdir. Ka- sum Gülek bir arclık uğrayıp git- miştir, Müzakereler açıldığı zaman Baş- kan, bir Cumhutbaşkanlığı tezke- resl okunacağını bildirince, Meclla üyelerini de tesiri altına almış 0- lan şayiamn — gerçekleştiğine ka- raat getirilmiş, fakat okunan tez. kerenin Devlet Bakanlığına, Mar- din milletveiclil ve büdce komlayo: nu başkanı Ali-Tuza Ertenin tâ: yinine dalr olduğu — anlaşılınca, Meçlise bir hayrat hâkim olmuş: tur, Bu esnada saat 15 di. Fakat, kabine, bilâhare istifa ettiği için, Ali Rıza Ertenin Bakanlığı ancak bir kaç saat devam etmiş olmak: tadır Bazı çevrelerin kanaatine genç elemanlardı landa bilgi v Jik zevattan terek kabine kurulma İzğilmakt Kurul, Bakanlardı Er 1 Öral, C Tahsin Ba . T ÜDeYERA v aS sahibi eni ak yeni kabinedi Kasim Gülek eski Nihad rla mil F BAŞMAKALEDİ DEVAMEZİ ıyı tanır. Bu zat Cumhuriyet ta- rihine 1946 umumi - seçimlerini, İçişleri Bakanı olarak idare et- miş olmakla geçmiş bulunmak- tadır, O seçimler sırasında bazı yalilere gönderdiği gizli tamlm- lerle ve İcabında baskıya dayan- mak hususunda verdiği İşaret- lerle serbest ve demokratik in- tihaba me derece hasım olduğu- nu apaçık göstermişti. Hilmi Uran, Halk Partisi genel başkazı kili sıfatile de yardun muli- telif merkezlerinde verdiği - de- meçlerde hep serbesti, hürriyet ve emniyetten dem vurmuş, hat- 'tâ seçim emniyetini kendisi Için bir «vledan borcu» saydığını ifn- de eylemişti amma, ara seçim- lerde Halk Partisi hükümeti ye- ni İçişleri Bakanlle de eski kötü geleneklerden / kurtulamamıştı. Hüsrev Göle'nin seçime iştirâk etmiyenleri öğrenmek için yol- Tadığı şifre henüz herkesin ha- tırında terütaze yaşamaktadı Esasen Hilmi Uran olsun, Fik ret Sılay gelsin yahud Şemsed- din Günaltay veya hattâ Ali Fu. ad Cebesoy olsun Halk Partili bu teşkiller memleketin esas 1z- tırab ve derdlerine çare — bula- mazlar. Bugün için Işbaşına çok azimli bir heyetin gelmesi sart- tır. Öyle bir heyet ki büdcede oyalama vo kuru vaid politika- sına nihayet vererek cezri ta- sarruf tedbirleri alsın. Büdce komisyonunun tâli encümeni alt miş milyonluk tasarrufu bir hafta gibi kısa bir müddette sağ lamıştı. O esaslar yeni hükümel- çe benimsenmelidir. Hattâ bu kadarcık bir tasarruf bizce yet- mez. Behemehal bu mikdarı bü- tün açığı kapıyacak sevlyeye Yükseltmek lâzımdır. Yüni Şev- ket Adalan tasarısından hiç ol- mazsa 250 milyonluk — tenkihat zaruridir, Bu tenkihat için, Ma- liye Bakanının yersiz olarak de- diği gibi, memurları kütle ha- linde çıkarmağa ihtiyaç yoktur. Fuzuli masrafları kesmek yeter. Faraza İnşaat fasıllarında mn kas oynatmak müşkül değildi. Çankaya civarındaki Halk Par- tisine müdevver araziye iki bu- çuk milyon tesviye etmek zaruri değildir. Halkevlerine büdeeden ikl milyon vermek bir ihtiyaç değildir. Yahud bu yapılacaksa, Halkevlerini Halk - Partisinin propaganda merkezleri olurak tutmak düşünülmemelidir. Ye- ni heyet şu dakikada tam ola. rak belli olmamakla beraber, Saka kabinesinin bir başka nev'i şeklinde tecei ederse umumi efkâr tatmin edilmiş olamaz. Denk $ir büdceyi Meclise ge- tirecek'ye onu kabul ettirocek bir heyyi bu işin'sonunda der- hal ve ömniyetli bir seçim ka- nunu hağırlamalı ve derhal mil- lete başVurarak — güvenilir - ve tarafsız bir intihab yapmalıdır. 'Ondan sonra milletin getireceği hakiki vekiller takib olunacak politika için istikrarlı ve kuv- vetli bir kabine kurabilirler. Bu neticeye varıncaya kadar takib olunacak yol ve usuller hep ge- çici mahiyette olacaktır. YENİ ABAH Tının Millt Ekonomi Bakanlığı al- tında birleştirileceği - ve Nurullah Esad Sumerin bu Bakanlığın ba- şına geçirlleceği de deveran eden Kuvvetli şayialar arasındadır.. Diğer taraftan, İstanbul defter- tarlığındanberi politika hayatı pek Tarlak geçmiyen ve son olarak, ikinci “Hasan Şaka — kabinesinde Küdceyi bir türlü denkleştirmiye muvaffak - olamıyan Maliye Ba Kanı Şevket Adalanın — mevklini anutlaka kaybedeceği, Nurullah E- Sadın veya Muammer Erişin Ma- liye Bakanlığına getirileceği kuv- vetli tahminler arasında ileri sü- rülmektedir. Falk Ahmed Barutçunun da yı T kabinede yine mühim bir mev- Ki işgal edeceğine muhakkak na- zariyle bakılı İçişleri Bakanlığında değişikliğe mutlaka intizar edilmekte, ve bu Bakanlığa eski Ağalet Bakanı A- aktadır. N Riza Türelin veya eski — Milll Savunma Bakanı Münir Birselin getirileceği sanılmaktadır. Ekono- ai Bakanı Cavid Ekinin yeni ka Linede bulunmıyacağı — katileşmi; gibidir. Çalışma —Bakanı Tahsin Fekir Baltanın yerine Doktor Sa- di Irmağın kabineye, dahil olacağı sanılmaktadır BÜDCE NE OLACAK? Bu durum karşısında 949 yılı büdcesi yeniden hazırlanmak Jâzım geldiğinden bunun ay sonuna ka: dar yetiştirilemiyeceği, blr veya iki aylık yeni bir muvakkat büd- ce yapılacağı anlaşılmaktadır Hasan Saka — hükümeti tarafın: dan keza hazırlanmış bulunan, ge Ür, Kazanç ve yol vo lüks vergisi Bibi varidat mevzularının da yenir den ele alınması gerekmektedir Yeni hükümet tarafından vergi arttırılması'süretiyle. gelir temini| yoluna gidilmek yerine; * büdeed ciddi tasarrutlar sağlamalk bure- füyle, denk büdeo #istemine giri- | akşama doğrur kat't geklini alma Huhrünınin dahü ürüm öülrmcel d varlâl Hütir. olmaktadır İifci 'Saka kabinesi 10 Tfa — Baş tarafı 1 incide — tedkiklerimize devam ediyor, Onlarla konuşuyoruz. Biz de,| bu hâdisenin sırlarını çözmek için edeceği; AHMED NE ANLATIYOR?. 'Ali Ertekin ve berber Hasa- gn adını zikrettikleri Adapaza- r: Ticaret Bankası müstahdem- lerinden Ahmed Çatalca ile gö- Tüştük. Ahmed diyor ki: — Ben Rumanya muhacirle- Tindenim. Türkiyeye geldiğim zaman ablam buzada — bulunu: yordu. Kendisini aradım, bula- madım, Bu sırada — askerliğim - geldi, kaçtım. Yakalanınca beni| hapsettiler. Hapiste iken ber- bor Hasanla tanıştım. Bana e- virin adresini vermişti. Sonra kapisten çıkıp askere gittim. Beni muhabereye verdiler, Dö- nüşte yatacak yer bulamadını. Berber Hasan aklıma geldi. A- Tadım, kendisini buldum. 2 ay kodar evinde misafir — kaldıra. Sonra ablamı buldum ve be: ber Hasandan ayrıldım. Berbar Hesanın evinde misafir kaldı- iim sırada onların adam kaçır ma işile meşgul olduklarını ve Osman ve İbrahim adların- da iki kişiyi de kaçırgıklarını özrendim. Fakat kendi başımı işi meydana çıkarabileceği- ni aklım kesmedi. Vaziyeti A- zize bildirdim. (Aziz benim kırım olur) — «İhbar edelim'» dedim ve ihbar ettik. İhbarı pan benim, başkası değildir. Söylenenlerin çoğu —uydurma- dır. Ve ne yazık ki benim is- mimin bu hâdiseye karıştırıl- Taası, bana bahalıya mal oldu. Ablam beni reddetti.» KAÇIRILANLARDAN OSMAN KİMDİR? Bu şebekenin kaçırdığı kim- gelerden Osmanın kaçırılmadan evvel Yüksekkaldırımda Perik- les'in pastahanesinde bir müd- det çalıştığını tesbit ederek bu pastahane sahibinden kendisi hakkında malümat istedik. Bi- ze şunları söyledi: — Osman bize 947 yılı ağus- Acsunda müracaat etti. «Ben “Yunboluluyum. Güzel pasta yap mosını bilirim. Daha evvel de Bahçekapıda Bebek süthanesin- de Lambo'nun yanında - çalışı- yyordum. Bana bir iş verir mi- Finiz?» dedi. Biz de inandık, katul ettik. Ertesi gün pasta- cik bilmediğini, fakat — çalış- kan bir adam olduğunu anladık ve yanımızda tuttuk. Ayda 70 Mra kadar para alıyordu. Üze- rivde Bebek süthanesinden al- dığı muayene cüzdanından ba3 ka bir vesikası yoktu. O cü Ganında babasının adı. Cemit, kendisinin soyadı da «Gür» o- latak gösterilmişti. Bizde 7 ay kadar çalıştı. Bi müddet içinde iki defa ekarde- Şim var> diye Ankaraya gitti geldi. Üçüncü bir defa da Kırk larelide mi? yoksa 'Uzunköprü €e mi mebus damadı olan bir Mekteb arkadaşı varmış, öraya g'tti. Dönüşte ondan 150 Jira bara aldığışı söyledi. Bizde martın son günlerinde Ankara- va gitmek üzere ayrıldı. Biz de Vaziyeti beyanname ile polise bildirdik. Ondan sonra birkaç sün daha İstanbulda göründü. Galat.da bir otelde kalıyormuş Sonra ne oldu bilmiyoruz?> RL'ŞFU DİKTÜRK NE DİYOR? Sabahaddin Âlinin Anadolu- da seyzhat ettiği ve en son 0- Jarak ta Kırklareline - gittiği kamyonun kime ald olduğu me- selesi de henüz iyice halledile- memiştir. Avukat Mehmed All Ciracoz ve şoförü Salim Haseki kamyonun Sabahaddin — Âlinin yuna dair birşey söylem avukat Cimcoz kamyo- erdisine aid olduğunu söy r. Resmen kamyonun »a hibi Adile Cimcoz görünmek.e berater, kamyonun Sabahadd'n Aliye #ld olduğunu iddia eden ler di vardır. Sabahaddin Âli- yi yakından tanıyanlar, onua mathaayı satarak kamyon aldı- ğın: söylemektedirler. Bilindiği gibi Sabahaddr Âli Amerikadan getirttiği biv baskı makinesile matbaa kur- sonradan makinesini lâs- tik fabrikatörlerinden — Rüşdü Diktık'e satmıştı. LVn kendisile görüştüğümlüz Rüş6ü Diktürk gerek bu mat banyı satın alışı ve gerek ret sarfetmekte devam muş, n hâd'se ve Sabahaddin Âli hak- kındeki. kanaatlerini göyle ifa- de eboiştir Sabahaddin Âli arkadaşım dı, Kecndisile birkaç sene evvel tanıştım. Onu son olarak 1918 yılının gubat ayında — gördüm. Bana, Markopaşayı kapadığını, Ziya Tanburacı İle kendisini aid bulunan bir baskı makino- ni satmak İstediğini — söyl-| mişti. Bu makineyi on dört bin liraya satın aldım. | Satıhaddin Ali so! görlü: ve kükümete muhalif bir adam- | d, Fak Üünistlik veya | mün/tlerle alâkası bulunduğu- na, Türklük aleyhirde çalışmış ol a asla inanmam. Hatti urtu'mak İçin memleketten kaçmak İstediğini bile #annet meyerem Çünkü son gördüğüm iyesetle uğ Sabahaddin Ali esrarıl| mahkümiyetim var. Bu mahirt im biter bitmez, seninle edetitir mecmua - çıkarır'z dev içti Kanaatimce, «ğer Aldürül Sabahaddin Ali değilse, ken aWsi hakikatin #nlaşılması için Aerl af ortaya çıtar. Onun vü- tonperver bir adam olduğunu go Vy* biliyorum Zira, leri hâ:â batırımdasdır. Yheh At zabitiyim, Komünletle - le Tw b çıktığı takdirde, sol>u tanınd fim için, beni orduya al Azursa, gönüdü olarak nefer yazılır, gene komünistlere kat Şi savaşırım,> SABAHADDİN ALİNİN EŞİ NE DİYOR? Sabahaddin —Alinin “Ankarada, bulunan eşi Bayan — Aliye bildik- lerini göyle anlatmıştıı — Kocam üç yıl önce İstanbula Biderek çıkardığı mecmyalarla yasl hayata kârışmıştı. Bu da bi- zim alle birliğimiz için bir darbe olmuştu. Sabahaddin bir ara Fran-, ' gitmek İstedi. Fakat bü ar-| Zusuna muvaffak olamadı. Bir s: 'ne kadar evvel bana 900 lira gön- derdi. Amerikadan aldığı makine- yi sattığını, borçlarını - ödedikten zonra kalan parayı gönderdiğini yazıyordu. Sonradan — zengin bir, 'adaşile beraber bir kamyon satın aldığını duydum. Bir aralık Kamyonla —Ankaraya da — geldi. Mart ayında ikinci defa geldiğin- de yorgunluktan çok şikâyet edi-| yordu. SAYFA: $ Bir tecrübe etsek! SS siartarde latir'de dediği letirahate — kavuştu. Kendisine ge büdoe müzakerelerini, ne hazırlanacak kanun projelerini, 'ne do muhaliflerin takındığı soracak var. O da herkes gibi zacık hşim, kavgasız başım » diyi talihil vatandaşlar arasına karıştı Yalnız etrafıma bakıyorum . da, kabinesiz geçen şu son günün ikti- /dar partisinin pek İşine yarıyaca- Bini kestiriyorum Kasablar, kömürcüler, zartri ih- tiyaç maddelerini satanlar hüküme- t6 katiyen muhtaç olmadan da, di- Bullir tali ee pnenr yorlar. Veremler, Sağlık Bakanı olma- dan pek âlâ ferih, Yahur ölehi- liyorlar. Zonguldak kömür havzasının ls- tihsali ayni merkezde. — Sül daha fazla su karıştıran, sadeyağı daha fazla bozan, yenmiyecek bir hale Betiren insan duyulmadı. Öyleyse kabine kurmakta ne fay- da var? Bırakalım, herkes bildiği yolda yürüsün. O zaman ne iktidar partisinin aleyhinde bulunan kim- seye rastlanır, ne de yeni seçim İs- tiyenet Hem belki de, büdoede yapmak isteyip de bir türlü Üstesinden ge- lemediğimiz tasarrufa kavuşur »: Sabahaddinden scr aldığım mek tubdan sonra aylar geçti ve sade- ce rivayetler duydum. İtalyaya kaçtığı da bu rivayetler arasında di. Polisçe arandığını bildiğim 1- çin sık sık kendisinden bir haber| almış olmak için adliyeye uğru- yordum. Bayan Aliye son durum karşt-| #ında ne yapacağırı da şöyle ifade etmiştir: Orta mektebin birinci sınıfında olan bir kızım vardır. Yegâne en- dişem, ona iyi bie tahsil imkânı hazırlamaktır. İş buluncaya ka- dar kocamın büyük kütüphanesi- nin bana yardımı olacağını sanı- yorüm, Bütün bu başımıza gelen- lere sebeb olan kitabları daha faz- la karşımda görmek beni müazzeb ediyor. RİVAYETLER Ali Ertekin, ifadesinde Sabahad din Aliyi Nisan ayında öldürdüğü- TÜ söylemiştir. Halbuki Ağusto- sun 14 Ünde — Sabahaddin Alinin, Haşet kütübhanesi önünde görük! Güğü tesbit edilmiştir. — Bir riva-, yete göre mezkür gün, tanıdıkla- rından birl Sabahsddin Ali ile ko nuşmüuştur. Ankaradan verilen bir haber, büsbütün dikkate şayandır. Bu ha- bere göre Sabahaddin Alı, iki ay önce yarışlarında Börülmüş, hattâ tazı dostlarıyla birlikte çifte bahis oynamıştır. Ankarada ot Bütün bu haberlere ilâve olarak 5—6 ay önce Sabahaddin Alinin Adanada görüldüğü de bildirilmiş. tir. BULUNAN EŞYALAR Ali Ertek'nin Anadolühisarında-, Wi evinde bulunan Sabahaddin Ali- ye ald eşyalar, Bmniyet Müdür- Tüğünce bir araya getirilmiş ve a- Itkadarlara gösterilerek teşhis et- tirilmiştir, Komünistlik propagan. dası sanıkları — Baş tarafı 1 incide — ten sonra bunların komünist sropagandası yaptıklarını blı zat görmediğini, fakat işittiği- ni Biyledi. — Sanıklar, tanı- ğia yalan söylediğ'ıi bildirerek tanıklığını reddettiler. Söz a- Jan savcı yardımcısı Çiçekoğlu, bugün vatandaşlar bana komü- n'et denilecek diye ondişe Gur- xt ktadırlar, Bu suretie anayasa Tuvan temin ettiği fikir ve vic can hürciyeti zetelemekteci: Büyük Atatürkün dediğ! gibi bu memlekette komünizm tat- bik etmeye kal' ışacakların kafa sı ezilecektir. Fakat "iil haline germeyen düşlincesinden ve vic- nt kannatinden dotayı hiç kim se mesul edilen'ez. Tatbikat sa- kasına geçmiye ı fikir sustu 1 huzursuzlü- İrmraz. Vatandan' #a sürükleyen bu vehmi önleme! Tüzımdır dedi, ve tanıktan soi- cvluk ve komtinizm denilince ne anladığının sorulmasını “istedi. Tomk bu soruyu cevaplandıra- madı. Duruşma savcının esas hak kındaki mütalâsının dinlenmesi güne birakıldı. “Et satışı hikâyesi Dün abah 'Picarct Ofisinde bi toplaritı yapılmış, — bu. toplantıda Vali vekili Halük Nihad Pepel de le kat'i bir iaraya Varılman Otis, satışlara derhal - başlanma: nı, belediy 19 dükkân temin Ertuğrul ŞE JeT İstifa eden kabinenin Tarım Bakanı — Baş tarafı 1 incide — hale göre ben de istifa etmiş va- ziyetteyim. Bu hususta fazla bit gey bilmiyorum. Ben Ankaradayken kabinenizi istifasına ald hiç bir emare yok« tu. İstifanın anl oluşuna hayret ettim. Ankarada —olmadığım — için sorduğunuz gibi Kasım Gülek'iri devlet bakanlığını kabul etmeme« Si dolayısıyla kabinenin istifa ete miş olup olmadığını bilmiyorum.» Namık Kemal Heykeli — Baş tarafı 1 incide — Kongre başkanlığına Şerafet- tin Tuncay seçildikten sonra ida re heyeti raporu okunmuştur. Raporda; şehrin münasip bir yerine Nâmık Kemâlin bir büs- tünün dikilmesi için teşebbü- Be geçildiği, fakat Prostun plü- nının buna mani olduğu bildiri- liyordu. İdare heyeti raporu kabul edil Miş, fakülte kantinine yaban- cıların da girmesi ile âdeta «Ho« livut kantini» ne döndüğü ve Rektörlüğün derneğe müzaheret göstermediği şiddetle tenkid e- dilmiştir, Müteakiben yeni idare heye- ti seçilerek toplantıya son veril- di. Yeni idare heyetine, Gündüz Dumlu, Doğan Can, Muzaffer Aşkın, İhsan Göğüş, Emel Gök berk, Abdürrahman Çaycı, Adil Dayı, Halim Şenol, Sıtkı Er: Tul seçilmişleri Hasan Saka Meclisde — Baş tarafı 1 incide — Trabzon milletvekili Hamdi Orhon'un Ticaret Bakanlı dan sorduğu sözlü soru da- bakanın, Ticaret Bakanımı. bulunduğundan dolayı Iyi lecliste bulunmadığını söylemesi üzerine başka bir güne bırakıldı. GERTUNETATLAEYNAN KTDTE NN VEFAT Merhum Eczacı Mehmed Râşlâ Paşa mahdumu ve merhum mirala Şevket Bey ve merhum Dr. Mu- kim Paşa biraderi, Lâmla, Sabris ve Fikri Râşlü Anday'ın babala« yı, Mehmed ve Ahmed Anday'ın tüyük babaları Prof, Dr. KADRİ RAŞİD ANDAY, vefat etmiştir. Cenazesi 15/1/949 Cumartesi günü cenaze namazı, öğle namazını müteakib Beyazıd camlinde eda edildikten sanra Ru- melihisarındaki kabristana © eilecektir. TT LCEN EMTKI Müessif bir Cam ticaretiyle meşgul — Süleyı man Kuşçulu'nun — babaları bakır tüccarı Şakir Kızilçeçini kain pe< Geri Kayseri Ülema ve kurrayi ki« ramından ve her veçhile ehli sün« 'net ve cemaatten - bulunan altmış altmış beş sene huffaz muallimliği ayrıça imamet ve hitabet vazifesi« ni ifa eyli ran yetiştiren Kayserili Hafız aha ud Kuşça.u öl m ve binlerce ehli kus Dünkü gün saat 15.35 de mi 'a olduğu hastalıktan - kurtulamı« yarak Hakkın rahmetine kavuş- Muştur, Cenazesl - tugün Nuruose maniye caddesinde - İkbal kıraat- hanesl karşısında 82 No, lı apartı- mandan kaldırılarak Beyazıd cas mil gerifinde öğle namazını müte« akib cenaze namazı kılınarak E- deki aile mezar Allah rahı- Çelenk gönderilmemesi vi- oa alunur. ktan bıktim, İki aylık bir

Bu sayıdan diğer sayfalar: