# — Ü / geei MA COCAK. 1949 YAZAN: Eski bir politikacı: Dudaklarında hazin bir tebessüm belirmişti. Kendisini tevkif edenler, esassız bir teşebbüse girmiş hissini vermiy Bu sebeble, biraz da büyük *8 tehlikeli maça — gi - rişmiş bir sportmen gözüyle hâ- diseyi muhakeme ediyor, netice- in kendi lehine olacağına ka- tiyyen emin bir tavırla, kayıd- sız, hattâ biraz da müktehzi gö- tüküyordu. Otomobil Beyazıdı geçerek karanlık sokaklara daldı ve bir müddet daha gittikten sonra 15- sız ve karanlık bir köşe başında durdu. Ansızın karanlıkta daha İki kişi peyda oldu. Arabanın kapısını açarak — Buyurunuz, dediler. Ali Kemal biraz mütehayyir: ?> diye sordu. Hiç cevab. verdiler; inebilirsiniz! eredi çekinmeden «Samatyada!>. Dört adam, ortalarında Kemal olduğu halde, beş on a- dım yürüdükten sonra bir çık- Ali maz köşeye saptılar, iki katlı ahşab bir evceğizin önünde dur- dular. Kapı, dışardan gelecek- leri bekliyormuş gibl hemen 8- Ççıldı, içeri girdiler. Dört taraf, zifiri karanlıktı. Bir elektrik fe- neri gelenlere yol gösteriyordu Küçük bir taşlık, bir kaç basa- mak merdiven, bir sahanlık, gonra bir merdiven daha! Üst kata çıktılar. Solda, denize kar- şı bir odayı, bir gaz lâmbası ay- dınlatmaktadır. Ali Kemal Be- ye: «Buyurunuz!» — denildi ve Beyoğlunda ele geçirilen bu metli misafir kendi için hazır- lanan odaya girdi. Bir demir karyola, bir meşin sandalye ve bir y odanın dekorunu koltuk, iki mek masası teşkil ediyordu. Ali Kemal et- vafa bir göz gezdirdi ve koltuğa rahatca yerleşti. Bir müddet iz oturrdu, sonra pencereden etrafı seyretti. Zifiri karanlıkta bir şey görmemiş olacak ki yi- 'ne koltuğa geçip oturdu. Biraz sonra, temiz bir tepsi içinde, Sir kecinin o zaman pek meşhur ©- lan Ali efendi lokantasından ge- tirtilen üç kaptan ibaret akşam ğini Afiyet ve iştiha ile Bu odada Ali Kemalin naza- Tı dikkati üzerine çeken şey, tahta sandalye üzerinde, bir hey kel gibi sefsiz ve hareketsiz o- turmakta olan #iyah kalkaplı bir gençti. Odaya girince bu genç o sandalyede oturmuş bek liyordu. Şimdi, bir saatten faz- la bir zaman geçtiği balde, hâlâ orada, kıpırdamadan oturuyor- du. Nihayet dayanamayıp sor- du — Siz hep burada mı otura- caksınız? Memur cevab verdi: / — Hayır, bir saat sonra, ben ika bir saat sonra nö- eğişmişti. Yeni gelen me berinde bir de çanta rdi ve — İstirahatiniz için gereken her şeyi bu çantada bulacaksı- nız! dedi. Ali Kemal bey çantayı açtı; yepyeni ve kendi vücudüne gö- re hazırlanmış bir pijama, gicir r bir havlu, diş fırçası yorlardı bun; traş takımı, tarak ve sai- re... Dudaklarında hazin bir bessüm belirmişti. Kendisini tev kif edenler, esassız bir teşebbü- ge girmiş hissini vermiyorlardı. Her şeyi düşünmüş, hazırlamış- lardı. Adeta plânlı, hesablı bir hareket karşısında imiş gibi i- di. Bununla beraber yine soğuk kanlılığı elden - bırakmadı. So- yunup yatağa girdi ve yorganı başına çekti. Ertesi sabah, uyanır uyan - maz, Ali Kemalin ilk işi kapı ya- nındaki sandalyeye göz atmak oldu. Siyah kalpaklı bir genç, yine dimdik, sandalyeye ilişmiş Zibi oturmuş, bekliyordu. De- mek ki bütün gece, kendisi ra- hat rahat uyurken, o sandalye üzerinde nöbet değiştirerek bek | (l lemişlerdi. Kalktı, sabah işleri- ni görmek için odadan çıkarken memur'da onu takib etti, yıkan | dı, odaya geldi ve giyindi. Pe cereden etrafına uzun uzun ba- kındı. sa ve ilerisinde de mavi, durgun bir deniz uzanıp gidiyordu. Gün lerden pazardı: Artık, hiç şübhe yok, vaziyeti herkes haber al- mıştı, Ailesi, bu pek - tehlikeli günlerde, esasen merak ve en-| dişe içinde yaşamakta idi. Mu- tad zamanı geçirip eve gelmeyln ce, tabiatile icab eden yerlere telefonla bildirmiş ve kendisini aramıştı. Şu halde başta itilâf zabıtası olmak üzere bütün res- mi makamlar, bu dakikada ken- sini aramaktadır. Netice ne ©- labilir? Bu küçücük evde, sekiz | Metalle halkından 60 yaşların- an kalpaklı memurun mahpusu | (4 İbrahim Çeliker isimli bir olarak haftalarca kalmağa im- | Yatandaşın kır wenkli. ati bir| kân tasavvur edilemezdi. Aga-| Ortadan - kaybolmuş bir - müd: doluya göndermek ise düşünül | det arandıktan sonra İbrahim Mmeğe bile değmezdi. Deniz yo. | Gelikerin vârisi ve oğulları tara lu, İngiliz filosunun daimi zolü altında idi.Limanın içinde ve dışında ejderha gibi koskoca gemiler bekliyordu. Hele şimdi, bu ortadan kaybolma hâdisesin den sonra, İngiliz makamlarının deniz yolile kuş uçurtmıyacak- larını tahmin etmek güç değil- di. Trenle sevketmeğe - gelince, buna da imkân yoktu. Haydar- paşa garı İngiliz askeri kontro- lü altında idi, Kara yolile de kuş uçmaz, kervan geçemezdi. Hâdiseyi böyle mütalea et- mek pek tabii idi. Ali Kemal bey de, bu sebeble olacak, y tan pek neşeli kalkmıştı. Giyin dikten sonra kahvaltısını ist, di, sabah gazetelerini getirtti. Akşama kadar, her üç Ssuatte bir değişen nöbetçilere bir söz bile söylemek lüzumunu duyma dan, kâh okuyarak, kâh bomboş arsaya ve denize nâzır pencere- den etrafı seyrederek vakit ge- çirdi. " Pazar akşamı da bu küçücük evde geçirildi.Akşam yemeği yi- 'ne Ali efendi lokantasından gel mişti. Ali Kemal soyunup pija- masını giyerken, nöbetçi me- Mmur, yine pencereye yaklaşarak sırtını odaya verip beklemiğti. Yine gece yarısına doğru yata- ğına girdi ve bu sefer, lâmbanın söndürülmesini rica etti Fakat o gece, hâdise yepyeni bir şekil aldı, Zifiri karanlıktta, Ali Kemali uyandırdılar (Devamı var) TÜRKİYE iŞ BANKASI Tasarruf Hesapları için hazırlanan 1949 İkramiye tlânının BHususiyetleri 1 — Yılda altı keşide: 1 MART, 21 NİSAN, 1 )S, 1 KASIM, 1 ZİRAN, 25 AĞUS 21 Nİ SIM çeki'işi yalnız KIZ AN çekilişi yalnız ÇOCUK he ARALIK, saplarına, 1 KA- e F ADIN hesanlarırı tahsis odilmiştir. 2 — Mart, H: 'an, Ağ K ! Haziran, Ağustos, Kasını Aratık Keşide- lerine birer güzel EV ve birer ARSA ile dolgur: para İk- Tamiye'eri konmuştur. 8 — 10 LİRA bakıyeli Çocuk < Çor Kadın hesapla Kkendilerine tahsis olunan özel keşidelerden | r,xiçvıqiıî.l:ı.— keşidelerden de faydalanacaklardır. ” ; 4 — 150 Lira bakıyeli hesaplar, keşidelere birer Ku- ra rumarası ile hatılacaklatdır. Hesaplarında 150 ıîtı:/xl- DAN fazla olan!lar her 500 Lira için ayrı bir Kura numaras' alacaklardır. ——— 1949 1KRAMİYELERİNDEN FAYDALANMAK | IÇIN TASARRUF HESAR! IZDAKİ PARAYI | ŞİMDİDEN 150 LİRAYA YÜKSELTİNİ ——— iürkiye iş Bankası Karşısında metrük bir at (Husust muhabirimiz- den) — Dimetoka köyü halkı, iki üç senedenberi köylerinin nüfusunun iki bini aştığından ve köylerinde belediye teşkilâtı kurulması için her türlü geral- tin de mevcud bulunduğundan bahisle icab eden makamlara türlü ve müteaddit müracaatlar da bulunmuşlar ve —menfaati- ne uygun gelmiyen— bazı Halk Partililerin müdahalesile bu ka- nuni arzuları bir türlü tahak- kuk edememişti. Geçen sene Bi- gaya gelen eski Beyoğlu ve A- dapazar kaymakamı Bekir Süb- hi Aktan, Dimetokada belediye istiyen ve istemiyenlerin hakem kabul etmiş ve köyde Biga liğini Şarkışlada bir atın hassasiyeii L di Sahibinin öldüğünü anlıyan sadık hayvan mezar başında göz yaşları dökmüş! ua Şarkışla (Hususi) — Kasaba | mızda herkesin alâkasını çeken tuhaf bir hâdise olmuştur. An lattıklarımna göre bu hâdiseyi aynen bildiriyorum : Geçenlerde vefat eden Yeni- fından mezarın başında gözleri yaşlı olarak bulunmuştur Bu dikkate şayan hâdiseyi Ibrahim Çelikerin oğulları te- yid etmektedirler. Sahibinin ö-| | dümü ile bu hassas atın üç beş gün gözlerinin yaşlı olduğu hay retle görülmüş ve sahibi ölm den evvel oğullarına çok sevdi Havanının başını kefenlemel ri için vasiyette bulunduğu iâve edilmektedir. 60 kişilik bir ailenin — | başkanı Şarkışla (Hususi) — İlçemiz- Biga'nın, Dimetoka bucağında belediye Dimetoka köyünün nüfusu 2000 ni aştığından yakında be- lediye teşkilâtı kurulacak —. de bugün 75 yaşında olün Meh ihed Kayabaşı jsimli bir ihtiyar | kendi zürriyetinden hasıl olan | 60 kişilik bir alle kitlesinin baş kanı bulunmaktadır. Kendi ev lâdı, evlâdının evlâtları ve toru- | nun çocukları ile sağ kalanlar- | dan 60 kişilik aile grupu kurina | ya önder olan ihtiyarın bu ailo | Ordusu maalesef bir arada olma Yıp bir kısmı Erzurum bir kısmı Mersin ve bir kısmı $ laylarındadır. kışla do | Kendisi ölümü hiç düşünn mekte doksanında ölen babası kadar Allahın inayetile nı ümid etmektedir. | Bir amele toprak altında | | | | kalarak öldü Adapazarı (Hususi) — Baybur- dün Gelenkeş köyünden Salik oğ- lu amele Abdullah Deligöz dünkü gün Adapazarı S.t0hiye köyü ya- kınında ayni köyden — Maksudün, taş ocağında çalışıken birdenbi- ve çöken kaya ve toprak — yığını akkaledeki yahudiler | gidiyor (Hususi) — Şehri mizde — bulunan — Yahudilerden 150 kişi Filistine gitmek için ha reket etmişlerdir. Bu vaziyete | dar hepsinin gideceği anlaşılı » yor. W mağe e SN BART (azim MAĞAZASnal mecmuaları, posta geldi dükkâr gönderilir, har M & ENİ (Köyün kendi çapında) bir re- ferandum icra olunarak rey tas nifinde belediyeyi istemiyen 12 Halk Partiliye karşı belediyeyi istiyenler 800 küsur rey ile gu- lib gelmişlerdir. Bu suretle Di- metoka köyünde C. H. Partisi- nin durumu da müşahade olun muştu. Buna rağmen iş, geçen senedenberi sürüncemede kal- miş bulunmakta idi. Son gün- lerde köy halkından bazı eleman lar Ankara nezdinde esaslı te- şebbüste bulunarak sürünceme- de kalan evrakları muameleye koyabilmişler ve nihayet Dime- tokada bir belediye teşkilâtının kurulmasına dair verilen karar Biga kaymakamlığına tebliğ o- lunmuştur. Tavşanlıda hayırsever yurttaşlar Ayrıca Yardım Sevenler Derneği bir vagon kömür tedarik ederek fakirlere dağıtılmak üzere belediyeye verdi. Tavşanlı (Hususi) — İlçemiz linyit kömürü merkezi olduğu halde bir çok vatandaşlar kö- mür sıkıntısı çekmektedir. Ev- lerinde bir gram kömür bulun- mıyan vatandaşlar vardır. Bugün memnuniyetle öğrendi ğine göre Ali Çalışkan, Süley- man Uluçay, Halim Dönmez ve Abdullah Arsoyun şahsi teşeb- büslerile hayır sever vatandaş- lardan 300 lira toplıyarak fakir vatandaşlara dağıtmışlardır. Ayrıca Yardım Sevenler Der- neği 20 tonluk bir vagon kömür tedarik ederek fakirlere dağıt- mak üzere belediye emrine ver, miştir. Gerek Yardım Sevenler Der- neğinin ve gerekse hayır sever vatandaşların bu teşebbüsleri memnuniyetle karşılanmıştır be lediyemizden de bu gibi teşeb- büsler beklenmektedir. İstanbul - Karabiga — vapur seferlerinde intizamsızlık Biga (Hususi) — Bügünler: de, İstanbul - Karabiga vapur seferleri intizamsızlık ve üzün- tü içinde devam etmektedir. Bil hassa yapurun İstanbuldan mu ayyen günde kalkmayıp, rötar yapacağı idarece bilindiği halde Karabiga açentasına malümat verilmemesi, 3 - 4 ilçenin İske- lesi olan Karabigada hal 24 saat müddetle beklemesini intaç ettirmektedir. Denizyoll: rı umum müdürünün buna bir çare bulacağını ümid ederiz. KORN 'FLAVER LÜ A mrcır | — rr a ae Eskişehir Lületaşı kuyuları —a Lüleci san'atkârların ve köylülerin zor durumda oldukları bildiriliyor ll Eskişehir (Hususi Muhabiri- mizden) — İktisadi ve zirai ha- yatımızda büyük bir rol oynıyan Eskişehirin iş hayatına bir göz atıisa tezadlı manzaralarla kar- gılaşılır. Bir yabancı için Eski- gehir, lülecilik, pipo, kolye ve tesbihciliğine, satıcılarının çok- luğuna bakılırsa zengin bir ti- caret gehri sayılır, Halbuki işin iç yüzü yürekler acısıdır. Bizanslılardan kalma levha taşı kuyularını Birinci Cihan Harbinden sonra eline geçiren bir kaç gahıs müstahsil köylüle Ti düşük bir ücretle çalıştırma- ya başlamıştır. Çıkardıkları ta- S1 hiç bahasına satmıya mecbur kalan köylüler ve taş kırpıntı larını topliyan kadınlar gibi taş ları işliyen Jlüleci sanatkârlar zor durumdadırlar. Orhangazi köylerinde —— Arkadaşını vurmak istedi fa- kat tabancası patlamadı Gemlik (Hususi) — Orhangazi- nin Yüregil köyü sabıkalılarından Halil evvelki gün Çakırlı köyün- den arkadaşı — Faik'in evine içki içmek için gidiyor. İkl kafadar beraberce kendilerini kaybedeceik bir şekilde içtikten sonra araların da bir münakaşa başlıyarak küfü- re, küfür kavgaya kadar gidiyor. Nihayet her ikisi €e tabancalarını çekmişler ve birbirlerine ateş et- meğe başlamışlardır. Faik'in ta- bancası sıkışmış elduğundan patla reamıştır. Halil ise üzerinde bulu n tam 75 mern a sola tavurmağa başlanaştır, fakat bir tesadüf eseri olarak bir tek dahi rakibine kurgun isabet mişti Hâüdise etrafta duyulmuş ve Ha- Hi iki andarma eri ile yakalamak istedilerinden BAdI elindeki ka- masila orlara saldırmağa başlamış tır. fekat kendisi eblukaya alın- mış Ve derkal yakatıınmıştır. Bilecik €. H. P. Il idare kurulu başkanı seçildi İstifanın sebebi henüz malüm değil Bilecik (Hususi) — Vilâyeti- C. H. P, idare kurulu bağ- kanı Hilmi Mercimekoğlu istifa etmiştir. İstifa sebebi henüz ma lüm olmamakla beraber, şehri- mizde bulunan C. H. P. müfet- tişi Şerafeddin Karacanın bu is tifaya âmül olduğu ileri sürül- mektedir. C. H. P. İl idare kurulu bağ;- kanının beklenmedik istifası mu hitimizde hayretle karşılanmığ- tır. ettireme- ANAMAAYMAĞĞÜ AAA ĞĞ G LONDRA MEKTUBLARI: İngiliz -Amerikan İstihsal Konseyi Britanya ile Amerika arasındaki iktisadi işbirliği ok sevimli neticeler ve- recek gibi görünen Bü Yük Britanya ve Birle- şik Amerika arasındaki İşbirli- Binin bir tezahürü, Sir Stafford Crippa'le Paul G. Hoffman'ın teşebbüsleri üzerine kurulan karma istihsal konseyidir. Kon- sey 20 idareci ve işçi birlikleri temsilcisinden — müteşekkildir. Bu temsilciler, Amerikalı üyele- rin bir hafta müddetle İngiliz fabrikalarını gezmelerini müte- akib geçenlerde Londrada top- lanmışlardır. Bundan bir kaç ay evvel kon- seyin kurulması teklif edildiği zaman Büyük Britanyanın bazı gazeteleri ve âmme kayatında maruf solcu ve sağcı şahsiyet- ler, Amerikalıların, Büyük Bri- tanya end”-trisine her hangi bir konuda hiç bir şey öğretmi- yeceklerini açıktan açığa beyan etmişlerdi. Fakat ölaylar gu ne- ticeyi meydana çıkarmıştır: İn gilterede yalnız bir avuç şahıs Amerikan endüstrisinden ö necek bir gey”olmadığına inaa, maktadır. Buna- mukabil gerek idareci ve gerek işçi temsilcileri olsun İngiliz endüstrisi liderleri Büyük Britanyanın istihsalini sür'atle ve herkese iş bulmak şartiyle ıslah edebilmesi için tek nik yardım ve nasihate ihtiyacı olduğunu tam mânasile bilmek- tedirler. Bununla beraber, Bü- yük Britanyanın endüstri bakı- mından geri bir memleket olma dığı tabiatile olaylarla — sabit meydanda bir hakikattir. kinci Dünya harbinden sonra Büyük Britanya diğer her han- gi bir Avrupa memleketine kıya sen en büyük bir ekonomik te- rakki göstermiştir. Sınat istih- sali 1946 danberi yüzde 25 nis- bette artmış olup, bu 1938 e kı- yasen istihsal mikdarı bakimın dan 9630 bir artıştır. Fakat top yekün istihsalde bu büyük ar- tış bilhassa daha fazla İşçi kul- lanmakla kazanılmıştır. Şimdi İkinci Dünya Harbinden evvel- kine kıyasla 2 milyon daha faz- la işçi çalıştırılmaktadır. Bu ise İngiliz insan kaynağının hudu- dudur.. Hükümet, kömür, çelik, makine endüstrisi, dokumacılık ve elbisecilik gibi belli başlı en düstrilerde, diğer tâli telâkki e- dilen işlerden bu hayati endüst rilere işçileri aktarmak suretile li yükseltmeğe çalışm:y- tır. Ayni zamanda bu meyanda, goğu Polonyalı ve yersiz yurd- suz kalan şahıslar olmak üzere memlekete 160.000 yabancı i: getirilmiştir. Bununla beraber tatbikin: şebbüs edilen bu hal çarelerinin daha ileri götürülmesi mümkün değildir. Ayni zamanda Büyük üzleğ TPİRİNÇUNU| B ulr George Darling Britanya endüatrisi tepyekün istihsalinin şimdikine kıyasen 9620 artması da elzemdir. Önü müzdeki 3 yıl zarfında meinle- Ketin ithalât ve ihracatını mü- vazenelendirmek için bu artışa lüzum görülmektedir. İngiltere de bu, daha fazla işçi kullan- mak suretile temin edilemez. İşçi yoktur. Yegâne çare her iş çinin gahat verim kabiliyetini arttırmaktır. İşte Birleşik Ame- rika da bu bahiste yardıma çağ rılmaktadır. Gayrı kâfi makine kuvveti: Konsey, verdiği ilk raporda İngiliz endüstrisinin belli başlı zaafını belirtmiştir: Gayrı makine kuvveti. Konseye göre, vasat Amerikan işçisinin emrin- de, İngiliz işçisine kiyasen iki misli enerji mevcuttur: Yâni makineler ve bu makineleri işle tecek müteharrik kuvvet. Birle #ik Amerikanın sınat veriminin daha yüksek oluşu bilhassa bu makineleşme derecesinin daha yüksek oluşundan ileri gelmek- tedir. Fakat Büyük Britanyada endüstri kollarını kavuşturup yeni elektrik fabrikaları inşası- ni veya her fabrikaya modern techizat konulmasını — bekli: mez. İstihsalin artması şimdi lâ zımdır ve konsey, halen kulla- nılmakta olan tecbizatın ve ma- kinelerin istihsal kudretini art tırmak bahsinde, bir çok şeylet yapılabileceği kanaatindedir. Karma istihsal konseyindeki Amerikalı üyeler bu neticelere İngiliz fabrikalarında yaptıkla- rı bir haftalık geziler ve Lond- radaki kısa toplantılarda var- miş değillerdir. Mr. Philip D. Reed idaresindeki & Amerikan sanayisinden ve 4 işçi birliği li derinden müteşekkil Amerikan temsilcileri Londraya gelmeden evvel son yıllar zarfında Büyük Britanya endüstrileri hakkında yayınlanmış olan araştırma ve tetkik raporlarından ekserisini incelemişlerdir. Esasen Ameri- kan heyeti malüm olan bir key- yeti teyid etmiştir. Bununla: beraber - Amerikalı uzmanlar seçme fabrikalarda yaptıkları seri tetkikler sırasın da yehi bir kaç faktör meydana çıkarmışlardır. İngiliz otomobil fabrikalarını gezmiş olan Birle- şik Amerika otomobil endüstri- si işçileri birliği şefi M. Viktor Reuther, sonradan verdiği beya natta, bugüne kadar, İngiliz iş- çilerinin kâfi derecede gayret sarfetmediklerine dair Amerika da — geniş ölçüde yerleşmiş olan bir zehaba iştirâk etmekte olduğunu, fakat İngiliz işçilerini çalışırken gördükten sonra bu yanlış fikrini değiştirdiğini söy miştir. Kanaatine göre, İngiliz işçisi de her hangi bir Ameril si kadar ayni verimle çalışmak tadır. Bununla beraber, İngiliz otomobil fabrikaları Amerikan fabrikaları derecesinde iyi teç- hiz edilmemiştir. Bu görüş, 4 merikan heyetinin diğer üyeleri İLAN BEYOĞLU İKİNCİ SULH HU- KUK YARGIÇLIĞINDAN: 918/479 Ahmed Gül tarafından İshak Of aleyhine açılan alacak davasının yargılanmasında Davalı bulunan İshak Or, Haa- Köy vapür iskelesinde Ahmedin petrol demirleri bekçisi olduğu da- vacı tarafından — bildirilmiş - olüp| namına çıkarılan davetiyeye bura- | da bulunmadığı hakkında meşru-| hat verilmiş ve müteadald adrer-| lerde aranmış ise de adresi mec: hul olduğundan kayıptır. - Mahke- € dava dilekçesinin ülenen teb| llgine karar verilmiş olduğundan durüşmanın muallak - bulunduğu 1-240 günü saat 10 da mahke- 'ye gelmeniz veya resmi bir V. Kil ile kendinizi temsil eti Dünen tegliğ makamına kalm ol-| mak üzere İlân'olunur.. — (477) v Oramvay KEÇLİ. lar 1/2 rihinden rihindi nesine ait pi ilâkadarların bu müdd önüreten KATRAN ve T U. Mürlüğün ait Meti tarafından da paylaşılmakta o- lup, Sir Stafford Cripps'in def'- atla izhar etmiş olduğu gu ka- naati desteklemektedir. İngilte redeki her fabrika en mükem- mel şekilde teçhiz edilecek olsa, topyekün istihsal şimdikine kı- yasen 9620 derecede yükselecek tir. Bu itibarla konseyin göz önün de tuttuğu gaye ve maksad, İn- giliz fabrikalarına, istihsallerini en verimli gekilde çıkarmak hu susunda yol göstermektir. Ma- kineler bahsine gelince, konsey İngiliz hükümetinin, işçilerin emrine daha modern alât ve teç hizat vermesi lâzım geldiğini be lirtmiştir. Bu tavsiye gu şekilde tefsir edilmiştir: Büyük Britan ya sınâl alât ve teçhizat ihruca tapı azaltmalı, ihracatın bir kıs mını kendi fabrikalarına sarfet meli ve ayni zamanda Birl Amerika, Marshall plâni muci- bince, yapmakta olduğu yai sevkiyatında, makine ve techiza ti arttırmalıdır. Fakat fabrikaları geniş öl: de yeniden techizatlandırmak i- ki veya üç yıllık bir iş değildi Bu arada Büyük Britanya Ame rikan endüstrisinde tatbik edil- mekte olan teknik usullerden de faydalanabilecektir. Bu itibarla İngiliz İdarecileri, teknisiyenleri ve işçileri Amerikaya gidecek ve bu teknik usulleri mahailin- de tetkik edip öğreneceklerdir. Mr. Philip Reod'e göre, Ame- rikan heyeti üyeleri, Amerikan teknisyenlerinin de Büyük Bri- tanyadan bir çok geyler öğrere- bilecekleri kanaatinde olup, hör yıl yüzlerce ziyaretçinin ve öğe Tencinin karşılıklı olarak Atlan tik'i aşmalarına taraftardırıur. Şimdiden iki memleket arasında kaç teknisyen teti edileceği ka tiyetle kestirilemez. Konsey, bu ziyaretleri ve teknik malümat teatisini teşkilâtlandırmak için bir komite kurmuştur. Et fiatı neden arttı? Ticaret Ofisi Umum Müdürü Mustafa Nuri Anıl, dün saat 17,39 da Konak oöteli pavyonunda bir toplantı yapmış, basın mensubları- rın davetli bulunduğu bu toplantı« da et tanzim salışları mevzuu ü« zerinde Izahat vermiştir. Fiyatların artması Kârşısında O« fisin durumunu Izah eden Muşta« fa Nurl Anıl, buna hayvan müvs« redatının sebebiyet verdiğini söy- lemiştir. Bugün, vilâyet et komitesi tops Janarak piyasa durumunu yeniden inceliyecektir. Bir kamyon tramvaya çarptı 'Dün Saat 17.50 Ce Veznecilerde bir kaza olmuş, Beyazıta gelmek- te olan 2933 numaralı ” vatman “Abdurrahman İnalın İdaresindezi Beşiktaş — Fatih tramvayı 3342 Hlâka numaralı kamyonun sadme« £ine maruz kalarak vatman yert tamamen parçalanmıştır. Kazaya #ebebiyet veren kamyon, son sü- ratle vaka mahallinden KACIN'dUn da, biraz sonra yakalanımış vazçör för hakkında tahkikata başlan” mıştır. Egeli gençlerin loplnıılısı Üniversiteli gençler taratından tertib edilen Ege Gecesi, 15 Ocak Cumartesi akşamı eaat 20 den sa- baha kadar Konak (Tokatlıyan) #alonlarında yapılacaktır. Bir çolt sürprizlerle geçecek olan bu müs- tesna gece için İzmirden zeybek- ler celbedilmiştir. Ayrıca, büyük bestekâr merhum Râkım Hoca için bir anma agati yapılacaktır. Bu törende merhumun *talebesi Hüse« yin Mayadağ - tarafındân — kisaca, anilatılacak, — müteakiben Safiye Ayla eserlerini okuyaca, kendisi: Bürhaneddiv Ökte, kanunt Fikret Kutluğ, ke« mani Hüseyin, - bestekâr famburf Maksut Arsunar r#fakat edecek: lerdir. hayatı ünel Pasoları den 'yahat edecetce 1/949 lârinda ü renkli pasolar 15, leriyle değiştirilecek ve 948 “ve- tibaren Müteber olamıyacaktır, Uzüm Müdürlül (4860) Hanında HAKKILEKREM