l 13 HAZIRAN 8ik Pari: Mars 17 (ALA.) — (Afp) — all yardım plânı - fev - kalade temsilcisi Averell Harri- man, bugün tteki Amer tin ce yemeğini Pa- ikan klübünde Hen etlisi olarak yemiş farriman bazı çevrelerde A- a yardımının «tecavüzi hir mahiyet» taşıdığı hususunda ile sürülen şüpheleri Ted etmiştir. Havriman Marshall plnânına ik tisadi durumlarını düzeltmek i çin iştirâk eden milletlere Ame rikanın lüzumlu vasıtaları temirş ederek dünya Sulh ve refahını temine çalışmaktan başka bir Şey istemediğini tekrar teyid et miştir. Bu teşebbüste kendimize partöner arıyoruz diyen Harri - man sözlerine şöyle devam etmiş tir: «Amerikan milleti kendi refa- bının Avrupa milletlerinin refa- hına bağlı bulunduğunu idrâk et mektedir. Eğer dört sene zarfın da eski ve yeni dünya arasında- Berlinde (Baştarafı 1 incide) da buna benzer bir şekilde çekil- me DÜmerikan yardımı Harriman “Tecavüzi bir mahiyet,, taşı_dığma dair şübheleri katiyen reddedemiyor Ki işbirliği programı *tahakkuk etmiyecek olursa büyük bir ha yal — kırikliğina — uğr ğım Bu sebeble iktisadi kalkınma Brogramını mümkün olduğu ka dar kuvvetlendireceğiz.» Bun - | dan sonra Harrimen 18 lerin A Merikan görüş noktasını çok ça | bük kavradıkları için kendisini tebrik etmiştir. Sorulan bir Harriman Amerikan y yüzde yirmi nisbetinde ö suale cevaben randan mürekkep olduğunu söy- lemiş fakat hakiki nesbetin A - merikan hükümeti tarafından ! tesbit edileceğini bildirmiştir. Harriman konuşmasına — son verirken Amerikan hükümeti - nin hususi teşebbüsü destekledi ğine işaret etmiş fakat yardım plânma iştirâk eden memleket lerin arzu ettikleri iktisadi dokt rini seçmekte serbest oldukları ı da sözlerine ilâve etmiştir hâdiseler nlığından teyid edilmiş- mişlerdi. Berlin: 17 (ALA.) — (LPS:) B. B. C. nin Berlindeki muhabi- rTine göre, müttefik kontrol komis- ,yonunun toplantısında Birleşik A- Merika mümessili albay Howley yorulmuş olduğunu bildirerek mü- zakerelere yardımcısının devam et mesini istediği zaman, müzakere- ler 13 gaattenberi sürmekte idi. Albay Howley, salondan ayrıldığı sırada, Sovyet mümessili -albay Yalısarof konuşuyordu. Bunun ü- zerine albay Yalisarof oturuma devam için hiç bir sebeb-olmadı- ğını söylemiş ve Sovyet heyeti ü- yelerile birlikte salondan çıkmış- tır. Bir İngiliz sözcüsü, Komandatu ra çalışmalarımn kat'i elarak so- na erdiği kanaatinde olmadığını Böylemiştir. Sözcünün — fikrince Sovyet heyeti otarumu bu sebeb- den terketmiş değildir. Albay Howley'in salondan ay- rildiği ana kadar, -Sevyet heyeti- nin oturumu — terkedeceğine dair her hangi bir belirti yoktu. Tersi- ne olarak toplantının başlangıcın- daki fikir. ayrlıklarına rağmen, dört devlet Berline verilen yiyecek taymının. arttırılmasında mutabık kalmıslardır ki bu amlaşma hafta- lardanberi varılmış olan ilk anlaş- madır. Ruslar yine mi dönüyor? Berlin: 17 (AP.) — Dün gece Berlin müttefik merkez komutan- lığı toplantısmda vukua gelen ve Rusların 4 devlet idari mekaniz- masının işletmekte olduğu bu so- nuncu teşekkülden çekilmelerini in taç eden Sovyet - Amerikan mü- nazaasının sürekli bir inkıta şek- lini almıyacağını ümid ettiren e- mareler mevcuddar. Filhakika Ruslar bugün merkez komutanlığının 3 tâli komisyomu iştirâk etmişler, gö- şmeler norsmal şekilde cereyan etmiş ve taraflardan hir biri dün li nâhoş hâdiseye resmen te- mas etmemiştir. Batılı müşahidler, bugünkü du- rumla Rusların geçen Martta müt- tefik kontrol konseyinden çekil- dikleri zaman tehaddüs eden du- rum arasındaki "mânah farkı be- lirtmişlerdir. O-zaman Ruslar müt tefik kontrol konseyine bağlı tâli da — toplatıtılarını tmislerdi. star 6 devlet andlaşmasım tammmyacak Loudra: 17 (Ap.) — Rusların, Batı Almanyaya —dair 6 devlet Lonüâra andlaşmalarını tamımıya- caklarım gayrı reszmi elrak haber verdikleri bugün İngiltere Dişi: komisyonların boykot Ri Üeclsin Hagünkü tarihi toptantısı CBaştarafı 1 incide) Grapüun mevcudünün 386 olduğu- nu ve 111 milletvekilinin Hasan Baka kabinesine hiç oy vermemiş itmuş görümmektedir Hükümet program üzerindeki bu müzakerelerden sonra Meclis- ten güven oyu isliyecektir. Yarın- ki toplantı gündeminde Kütahya milletvekili İhsan Şerif Özgenin Pol rajı ve Sofca köyünün durumu hakkında Bayındırlık Ba- Tokad milletvekili Refik Ahmed gilin — gelecek | â he başımda okulların kitab kitab sistemi hakkım- Eğitim Bakanlığından 80- onkarah milletvı Özçobanın Vanda yap- Ti hi uçak 'N kavurmalar daki milli Savunma Bakan- Hahane fiyet dün Londradaki Sov- yet elçiliği sözcüsü tarafından a- gıklanmıştı. İngilte Ti Bakanlığı cüsü, bu konuda Rusyadan h: yazılı bir protesto alınma dığını be- Tirtmiştir. Londra andlaşmasının Fransız Milli Meclisi tarafından o- naylanmasına temas eden sözcü, bu hareketin İngiliz hükümetini fazlasile memnun ettiğini belirt- kat bu konuda etraflı bir ra Por alınıncaya kadar her — hangi bir yorumda bulunmak istemediği ni de söylemiştir. Sözcü, üç Batı işgal bölgesi ko- müutanlarile Batı Almanya eyalet- leri Bakan - Başkanları arasın- da salı günü Frankfürtta yapıl- ması önceden. kararlaştırılan top- Tantının tehir edilmiş olduğumu ha tarlatmış Ve şimdi bu - toplantıyı tahakkuk ettirmeye matuf görüş- melerin İngiliz, Amerikan ve Pran sız makamları arasında başlamak üzere bulunduğanu söylemiş! Paris: 17 (A:A,) — (Nafen) - Pelonya hükümeti Fransız hi kümetine tevdi ettiği bir nota da, Londra konferansının Al - manya hakkındaki alman tavsiye leri karşısında durumu belirt - mektedir. Polonya hükümeti, Al manyanın Statüsü hakkındaki kararların ancâk dört büyük devletin arasındaki anlaşmalara dayanılarak verilebileceğini ile ri sürmektedir. Bu bakımdan Po lonya hükümeti, Londra ko fe- ransının taysiyelerinin dört Dış| işleri Bakanı konseyini ve Al -| mayadaki müttefik kontrol kon seyini bertaraf etmek suretile, Almanya meselesinin müştere - ken ve devaralı bir şekilde kalle dülmesi, esasını baltaladığını be- yan etmektedir. Bundan başka bu notada, Polonya hükümeti - nin Almanya hakkındaki karar ların, doğrudan doğruya alâkalı bulunan memleketlerden. yalnız bir kaçını dâvet etmek ve diğer lerini hariç bırakmak suretile keyfi bir şekilde alınmasını ka- bul edemiyeceği belirtilmekte --| dir. , Ç z Museviye mezhebinin — sâlikleri arasında dahi ihtilâflar mevcud. dur. Bir kısmı hayatında ve ölü münde mütereddid — kalmışlardır. İmamet zinciri de ondan sonra ev lâdma y ülmemiştir. Bir takı mi ise, (Musa; Hazreti Ali'nin © Mirlerine mütemessik olarak sağ- dir, mev'ud Mehdi'dir, Tevrat sa- hibi Musa — Peygamberin — ismile müsemmâ yedincidir, Kaim — va Muntazardır) demislerdir. Bunları göre; (Musa) nm İmameti; ismi zikrolunmak suretile (Nass) iledir. Babası (Cafer Sadık); onun ha kındı alminiz; Tevrat —sahibinin (ylni, Musa Peygamberin) . adını taşıyan yedincinizdir, Yahud: — Yedinemiz. minizdir. Diyor. Cafer Bamn etrafına bir hibiniz ve Kal- dik; — (Sahibiniz edincidir) demiş ol- günleri - Bayıyorlar, una göre günler malüm den başlayıp (yedi) olduğu Üzere (bir) de bitiyor, gu mal dere. bt) halde (yedi); belâ ir. Yedinci vel nün adı ( liğından soruları da vardır. sübüt), (Nurüsşühür dühür) Hnvanını v lece belâğ ve kemal Ğ F leşm'ş Wil O teşkilât mı Telaviv: 17 ÇALA.) — (U ted Press) — Kont Bernadotte,| Arablar ve Yahudilerle müzake | relerini tamamlıyabilmesi için da ha bir veya iki aylık bir müd - det gerektiğini bildirerek, Fili: tinde devamlı bir barışin kurul- ması çaresinin bulunmasının 281 günden fazla süreceğini ve bu sebebden Arablarla Yahudiler den mütarekenin uzatılmasının istenmesi gerektiğini telmih et- e: ormalı 50 teşkilât muhafızı| Lake Success: 17 (AP) —| Bugün Birleşmiş Milletler teşkilâtı, Yahudi — Arab mü -| tarekesinin tatbikine yardım et- | mek üzere Filistine üniformalı | 50 Teşkilât muhafızı gönderme yi kararlaştırmıştır. Gönderilecek bu muhafızlar teşkilât genel merkezi güvenlik polisine mensupturlar, Bu müf veze cumartesi günü uçakla Ka- hireye hareket edecektir. Kudüsteki toplantı Kudüs: 17 (AA.) — (Reu - ter) — Arab ve Yahudi askeri kumandanları Kont Bernadot - temn bir temsilcisinin iştirakile dün Küdüsteki Anglikan kilisesi| min yanında bulunan Saint Geor | ge mektebinde toplanmışlardır. Kumandanlar, 11 haziranda diki dört haftahk mütareke edildiği zaman şehirde emirle rindeki kıtalar tarafından isgal| edilmiş olan mevkileri göste - ren haritalar teati etmişlerdir. Bu toplantı, Yahudi kuvvetler nin o zamandan beri yeni mevzi ler işgal ettiklerine dair Arab lar tarafından yapılan şikâyet ü zerine tertib edilmistir. Arab Birliği Komitesi Kâhire: (7 (A.A.) — (Afp) - Arab Birliğin komitesi dün ak şam Kont Bernadotte ve onun Komünist kalleşliği (Baştarafı 1 incide) omünist «L'Humaniter iİn teh- riften çekinmediği (Reüter) in hakiki haberi ise aynen şu idi 'Tahran 15 Mayıs — Azerbi can budud muhafizlarile yapılan bir müsademede beş Rus askeri| öldürülmüştür. İran askeri mah- fillerine göre, (40) Rus askeri İ- ran hududuna aşmıya teşebbüs et mişlerdi. Promsız dergisi bu komünist Kalleşliği karşısında şu — müdal cümlelerle mütaleasına son ve yor Azerbaycanlılar belki de (iyi) kişiler değildirler. Fakat gerçeği tarihi tahrif edenlerin (kötü) insanlar oldukları muhakkaktır.. Tütün mes'elesi (Baştarafi 1 incide) | lnn 16 lar kenferansı tütün komitc-| sinin çalışmalarına bir Türk heye-| tinin katılarak Türk tezini müda-! faa ctmesi kararlaşmıştır. Heyet dış ticaret dairesi başka- | m Mahmud Seydanın başkanlığın | da, Tekelden Kenan Yalter, tütün | tüccarlarından Midhat Nemli, Hü- 'üh ve Hüseyin Sabri- kildir. tler, m | burada Erzurum makamları, İn| YENİ SABAR tinde Durum | Bernadotte, devamlı bir barış için uzun | zamana ihtiyac olduğunu bildiriyor — ; Kurmay heyetine mensub üç ü- yenin iştirakile yeniden toplan- Mıştır. Konferans - salonundan çıktıktan sonra basına beyamat- ta bulunan Kont Bernadotte, şunları söylemiştir Arab görüşü hakkında malü - mat aldım, İkisi Filistinli olmak ;ere dört Arab ekaperinin 21 ha ziranda Rodosa gelerek meşele.| Nokraşi Paşa Kont Barnedotteun nin tedkiki için yardımda bulu - nacaklarına dair bana vaidler - de bulunuldu. Ayni sayıda Sio -| nist eksperleri ile de temasa ge çeceğim. Bu teşebbüsüm tasvib edildiği takdirde bunun bir yu - varlak masa konferansı mahiye tini alacağı sanılmalıdır. Eksper ler sadece istişari mahiyette fi- kirlerini bildireceklerdir. Kont Barnadotte, bugün Ka- hireden Telavive gelecek ve rınki cuma günü Rodosta bulu- nacaktır. İngiliz Büyük Elcisi Erzurumda E Erzurum: — 15 Hoaziran salı günü Erzuruma varan — ve| gilterenin Prabzon — Konwolo: İngiliz basın müsteşarı Biçiliği | Birinci Katibi ve Sefazetin baş | ka beş yüksek memuru tarafm karşılanan İngiltere Büyük hrin asarı atikasmı gez dikten sonra Kız Bnstitüsündeki sergiyi gezmişlerdir. Bilahare Halkevinde tertip olunan bir res mi kabulde Lady Kelly Erzurum şehri namına verilen Bir hoş gel diniz hitabesine cevap vermiş- tir Doğu vilâyetlerinin milli o yunlarını zevkle seyir etmiştir. Sivil idare amirlerinden başka Erzurum garnizonu yüksek rüt- beli sulaylarınında hazıt bulun- duğu bir toplantı samimi bir Türk — İngiliz dostluğu içinde gee vakte kadar devam etmi Milli takım (Baştarafı 1 incide) kilde karşılaşacaklardır: — Tugilte- Te - Amerika, İrlanda - Holtanda, | Lüksemibure - Afganistan, İaveç -| Avusturya, Danimarka - Misin | Yügoslavya --Pâkistan, Çin - Tü kiye, Burma - Hindistan ; | Birinci tur için yaptlan kur.a ne- ticesi de şu meticeyi vermiztir: Bir leşik Amerika veyaİngiltere - İr- lenda veya Hollanda, Feansa - Bur | ma veya Hindistan, Macaristan || İtalya, Lüksemburg veya Afganis. | tan - Misir veya Danimorka, Çi veya Türkiye - İsveç veya Avus- torya, Yugoslavya weya Pâkistan ? - Filistin, Amerika-- Polonya, Ko-ı res - Meksika. İki fagiliz filosu geliyor (Baştarak 1 üncide) niz birlikleri komutanı Korami- Thomas Hope Troub - C. B., D. S. O. nun for sunu taşıyan 13.5000 tonluk ve deniz Albayı E. M. C. Abel —| Smith, C. V. O. Royal Navy, ko mutasmdaki *Triumph» uçak ge misi, refagatinde ,deniz Binba- arekem'n tatbiki iç afızı göndermeyi karar altına aidı.. KARARALARARARARRAR. islâmda Mezhebler ve Fırkalar nasıl doğdu ? Bir Filistin Federasyonu Kahire: 17 (A.A.) — (Afp) - Kont Bernadotteu'un viçre federasyonuna benzer bir Filis - tin federasyonu ihdası hakkın - da bir takrir sunduğuna dair Amman ve Şamdan gelen haber lere dair gazeteciler tarafından fikri sorulan Misır Başbakant le bir teklifte bulunmadığını ylemiştir. Başbakan Kontla yapılan —müzakerelerin — ihzari mahiyette olduğunu ilâve etmiş tir. Hayfa, 17 (A.A.) — (Afp): Bir leşmiş Milletler genel sekreterinin özel temsilcisi John Reedman ba- sına beyanatta bulunarak, Birl miş Milletler mülareke komisyı tamun İngilizler gider gitmez ve mütareke devam ettiği müddetce ' askeri ehemmiyeti olan bütün ke-| simlerin kontrolünü ele alacağımı süylemiştir. | | | | Türkiye bir d2mir leblebidir (Baştarafı 1 incide) İngiliz saylavı şunları yazmak, tadır: Rusya, Fransanın Almanya hak- kındaki endişelerini istismar ede| rek bu memleketi İngiltereden va Amerikadan ayrılmış bir duyuma sokmak gayesini gütmektedir. Bu arada Rusyanın Asyaya deha faz. la dikkat göstereceğini söylemekte Haklı olduğumuzu — zannediyorum. 'Türkiye Cumhuriyeti bir demir teb- Tebidir ve belki de İran üzerine ye- | Mi bir tazyikten bahsedildiğini du- | cağız. Yunanistan — üzerindeki | ıskı gevgemiş gibi görülmekte- r. Buna belki de Rusyamın ken disi orta doğu bahçelerimi açacak olar amn kilidi yâni Filistindeki si- İskân kanunu (Baştaralı 1 incide) müretteb yerlerintlen doğudaki es-| yerlerine dönen yasak bölge hal | kına iskân için tanınmış olan ve| 'an 1948 günü sona eren yıllık müddet iki yıla cıkarıl- makta ve boşaltılmış bölgeler hal- | kma da iskân hakkı tamınmakta- dir. ğ g | Kamın teklifinin diğer mühiin | bir maddesi de, batıdaki mürettâb| i ilmak istemiyenler | ân haklarımnın devam € doğuya | göclerinden sonra — karşılastıkları zorlüklar dolayısile tekrar batı Ki müretteb yerlerine dönmek tiyenlerin bir defaya mahsus | | ol mak üzere hükümetce parasız gön Cerilmeleri kabul edilmiş bulunmat | tağır. | şısı R. V. Mayo komutasındaki 1.800 tonluk “Chevron» muhribi olduğu halde, -6—10 — temmu: 1948 tarihleri arasında İzmir li manıuı ziyaret edeceklerdir. Yukarıda adları yazılı bu iki gemi geçen yıl yine temmuz ayı| zarfında İstanbul limanını ziya ret etmişleri K Yazan!? W. Eamif Ogan İMAMİYE FIRKALARI İmamiye kökünden çıkan betli başlı tollar ğgundan ötürü (Cafer Sadık) n (yedinci) demesinden maksudu o clduğuna intikal ve (Kaim) T kabul ve itikad eyliyorlar ve (bı iş tıbka,Hazreti Musa'dan gelen Hazreti İsa'nın — durumu benzer: Nasıl İsa; Musa'dan sonra hurüc eylemiş ve onun yerine ka- im olmi İmam da babasından soura kalmdir.) diyorlar. Musa'nın — gaybubet ) 'a vefatından sonra bunların İhtilâf- a öldüğ Jar ve ricatine ka- (Kat'iye) da ölmediğine, lince rıkacağına inaaırlar, bunlara da (Rüc'iye) dediler. Verilen isimler; —muayyen — ve değildir. Kitablardan ba le der, bir takımları da sıralarında ve icimlerde değişiklik yapar, Üç bölümün her biri de İ- mameti Mus> Kâzmurla — durdurup evlâdıma intihal — ettirmediklerin. den (Vakıfiye) dondirler, ** İmamiyo kallarından biri de (İshakiye) dir. Bunlar da Tmnme- tin (Cafer Sadık) oğultarından (İa hak) a intikaline kalldirter. Tuhfel Tanângeriye; ba Tlm ve ib oSi yükmseli tib has suk ha T rivnyet dğini kaydedi- Diğer taraftan bai ulattan Nüsayeti atba- beraber yürüyen bir (Tahalkiyey Tefrika N, fırkasından bahseyliyor. Şu duru- ma göre, Tahfei İsnâaşeriye mu- harriri; bence yamılmıştır. İshaki- isi İshak B. Mo öldü amını (Baştarafı 1 incide) * ayaklarına bir cesed — takılmış rriti çakıp baktıklarında do- Şimdi Hüseyini tekrar dinleme- Ee devam edelim: Bu esnada 21 arkadaştar yaş- heası, Süleyman bir feryad' Kopar mıştar: Muğarada bir çocuk cesedi Aman Allahım ne görüyo- rum! Şu karşıdakine bakm!» Hepimiz onun işaret ettiği tara- fa baktık, tüylerimiz diken /diken oldu.* Mağaranım bir köşesinde hançerlenmiş çıplak bir çocuk ce- i vardı. Arkddaşlara baktım deri korkunç bir mâna almıştı. esnada arkadaşım - kibritini mütemadiyen çakıp yakıyor mağa rayı aydınlatıyordu. Bu ne vahgşetti. Önümdeki genç ve güzel kadın cesedi idi. Yani öl- dürülmüş olan kadının elbisesi pa ram parça olmuş ve hattâ bacak- larına doğru akan kan pıhtilaşmış t. Ya bu cocuk cesedi me idi? Ma Baranın bir köşesine atılmış olan cesed henüz 18 - 15 yaşlarında bir erkek çocuğuna aitti. Onun da vücudünü örten bir elbise parçası bile kalmamştı. Yammdaki kibrit ile karanlığa delmiye calışan Faruk: — Hüseyin dedi, burada kal- mamız tehlikelidir. Bak herifler vahşi zevklerini tatmin ettikten sonra öldürdükleri kadın ile çocu Bun cesedini bile bu mağaraya at mışlar. Ya şu demin gördüğümüz. askerler buraya gelmeği akıl eder 8e? Vallahi herifler hepimizi: setlerini debu'issız. mağarayr istif ederler. Çünkü cebimizde bir çakı bile yok. Tehlike yaklaşıyor Arkadaşım hakikaten doğru söy lüyordu. Bu defa hepimiz yeise ka pilmış, ecelini bekliyen hasta gibi hiç konuşmadan duruyorduk, Za- ten birbirimiizide — göremiyorduk, içersi ziflri karanlıktı, Aramızda iki bedbahtın cesedi- nin de bulunuşu; içimde tarifi im- kânsız bir korku yaratıyordu. Fakat diğer arkadaşlar da hiç komusmuyorlardı. Mağaranın icini bir ölü sessiszliği kaplamıştı. Bu arada ben bu sıkıcı sessizliği boz- mak için: <— Arkadaşlar Rus askerleri bizi burada bulabilirler mi dersi- niz? dedim. İçinden birisi cevah, verdi: *«— Btnu mereden akıl edeçek- lerr. Bir diğeri: «— Aman mahvolduk. Ayakkap larımızın (hepimizin ayağında pos: tal vardı) izini takib edebilirler " diye bağırdı. Hakikaten doğru söy lüyordu. Karar verdik hep birden mağaradan çıkarak ormamın yo- lumu, tattuk. İzlerimizin belli almaması icini sonbahar yapraklarımn mahzunlay tırdığı patikalardan geçerek civar daki orman kürüzlerine sindik. Hakikaten de tahminimiz doğru çıkmış, bi in Bu mişti Her halde mağaranın içine nteş etmişlerdi. Açlıktan deve dikeni yedik Nihayet — tehlikeyi atlatmıştık. Akşam olmuş, biz hâlâ ormanda bulunduğumuz yerde idik. Geceyi bekledikten sonra altımızdaki Bu r köyüne inip yiyecek ist düşündük. Tam 30 saattir a za lokma girmemişti. dikeninin özünü ve yapraklar sında bulduğumuz tek tük tane, mek süretile midemi iztırabini. kismen dindirmişti kat dizlerimizde takat kalmamış, ve Genilir, ki bir kısmı (Muhammed) in (giybet) ine ve (ricatine) kail- Girler, (İsmail) ile oğlu Mohamme-. düttam Üzerinde duranlar; İsma- iliyenin (Vakıfiye) koludur. Demişlerdir ki: İsmail; Cafçr Sadık'ın büyük oğludur, babası İ. meti ona nass ve vabiyet &, Bunun mertebesi yücedi adık ta ceddi Resulü Ekrem fendimizin Hazreti Hatice ha ndaki sünnetine ve Hazreti Ali n Hazreti Fatıma hakkındaki uyarak İsmailin annesi başka zevce ve câriye al- smail babasının sağlığında lürken İmamet ahd€ nde olduğundan İma e- nassı üze îîmvıııvn”ıılıîı:(:":::' Bu fırka; hu- 'etin oğlu (Muhammed) e intileali lüliyeden ve gulattan'dır. ibtiza eyledi. Çünkü: İmam sağlı- halde onun kurucusu (İmam ©'7da benden sonra İmam, şa ol: arından tshak <0ktır dedikten sonra sözü (nass) olamaz. Amma, başkası kurmuş ta, 'dir. geri dönmez, o zat ölse bile T- Şia fırkalarının hemen — hopsinde Tinmet başkasına geçmeyip ölenin. olduğu gibi fırkayı onun adına nis bet eylemişse burasına birsey nilemez, t * (Cafer Sadık) tan sonra Tma. V etin oğullarından (İsmnil) de- İdir. Mademki İmam nass eylemiş geç mem ina intikal eyler. (Nass' ir, artıl vinin Üğine katl olamlara <İsmailiyı istidlâl eyliyorlar: — Hazreti M ler. Bundan bahseylemiştik, T: İmameti biraderi Hazreti iliye de (Kat'iye) ve (Vakıfiye) ol eylemişti. Harun; lâ mük Ezer (İsmatl) - sağlığında vefat eyledi, amma İma in ölümünden sonra İmametin vğlu met Hacunun evlâdına intikal ey- (Muhammedüttam) a goçtiğini 1d- lemesi icab eyledi din eylerler. Bunlara (Mübarektiye) (Devamı var? BAYFAY 6 Bulgaristandaki wTürE neler çekiyorlar © üstelik iki yaşlı arka mıaştı. Böyle daha ne kadar yaşı lirdik? Ne pabasına oı_'% Uzaktan işıkları görünen köye ih- Meğe karar verdik; » Köyde bizi hiç 'kimse karşılamın di, görenler de yüzlerini. çevirli evlerine gidiyorlardı. Durum Zu anlattık, yalvardik. Nühayı merhâmete gelenler ibize çorba Ve ekmek getirdiler, iştatiln yedik. Köyün muhtarı - Sirokofa — risa ettim: — Bizi hükümet kuvvit ihbar edeceğini biltyoruz. s'.':.n; gece köy odasında Tahat uyuyas lm da sabah teslim ohuruz.. Dedim. <Peki> cevabını verdi; Eyvah basıldık Köy odasında yatıp uyudük. Pa kat mühtar gene yapacağını yayp Taştı. Zirarobaha yakın süngülü bir manga asker odamn Etrafını sarmıştı. Bunu İlk gören ben oldum, ve derin bir uykuya dalmış olan ar- kaadşlara; *— Eyvah basildik». diye bağır dim. Ben de ocağın yanındaki yük delabına girip gizlendim. İki daki- ka sonra askerler içeri girdiler vi arkadaşları alıp götürdüler. Nasıl olmmuştu da beni aramamışlardı. Ne olur ne olmaz gelip odayı ararlar düşüncesile gizlenecek yer aradım. Baktım dolabın altındaki tahtalar aralanıyor, hemen — oradan : aşağı atladım ve ahırdaki saman yığımı arasına sindim. Yalmız burnum ve Bözlerim meydanda idi. : YAŞASIN STALİN! SESLORİ VE KURSUNA DİZİLEN TÜRKLER Tam iki üç saat orada bekledim, Küöyün içinde sesler ve at kişne- meleri çoğalmıştı. Kulak verdim; bir ağızdan Bulgarca: «— Yaşasın Stalin ve Bulearis: tan. Kahrolsun Türkler ve fasiat- ler!» sesleri yükseldi. Ve bunu si- Tâh sesleri takib etti. Daha sonra odaya iki askerin girdiğini ve et- Tafı aradıklarını issettim. Allah Bana acımıstı. Hiç birisi alal edip de saman yığınıdı. — kazıstemımli. Fakat hir aralık almea kadar gel- diler ve birbirlerine: «— Herif simdi kimbille hangi Köye karmıstır. Pakat omn yaka- larsak öbürleri etbi vurmuna diz- “mevin tırnaklarmı gökenağim Ji- yarlardı. Sonra cıkin gittiler. | Bu komusmadan hersevi antamıs tm. Sesler ve silEk sesleri!. Zaval. h arkadaslarım öllirken beni batır Tamıslardır. Abva Akafinibimrdmen, KÖY AHIRINDA GİZLENME ©O gün aç susuz, alhırda hareket- siz yattın. Akşam üzeri yükarıda odada sesler peyda oldu. Herhalde misafir gelmişti. -Biraz sonra ahı- rın açık kapısından (köy odasının ahırında kapı kanadı yoktu) — bir gahsın beygir getirdiğini hisset- tim. İşte şimdi yakayı cle vermiş- tim. Öyle ya adam beygire saman verecek, benim bulunduğum taarf- taki yığından aldığı takdirde ben meydana çıkacaktım. Heyecan kalbim duracak gibi idi. Oh' kür, bu tehlikeyi de aflatmıştım. BFerif samanı öbür taraftan —alm. beygire verdikten sonra —ahırdan çıkmıştı. SAMAN YIĞINI İÇİNDEN CIRTA Kendi kendime gece yarısını a dar düşündüm bir plân — kurdum. Her ne bahasına olursa olaun bi: mu tatbik etmeliydim. Tehlibeli idi fakat burada ahirda mi Glevim Köyde sesler tamamen kesildil. ten sonra sabahtanberi icinda ö Bibi yattığım saman — yığınından çıktım, Etrafta eğer aradım, elimle her tarafı yokladım, — bulamadım. Çıplak ata binip kaçımaktan başka Çare yoktu. Gürültü yapmadan hay vanın ipini çözdüm ve ahırdan çık mağa muvaffak oldunu. Üzerine at ladım. Son süratle köyün hududu- na varmış ve beni bilmediğim ye- 1e götüren istikamete teveccüh et Mistim. ÇIPLAK BEYGİRLE FİRAR Açlıktan da başım -dönüyordu. Ne kadar gittine hatırlıyamıyorum bir başka köye ulaştım. Köyün or- tasında mes'nleler. yanıyor, — raler ve insan sesleri kayalarda nkisler uyandırıyordu. Bü sırada bir b sündüm ve beygirden ü Yü'n iç pantalonum kalmıştı. —Bu ziyette kövün ortasma gisdim, 1 görenler deli görmüş gib: ka- gıyorlardı. Rolümü başarmıştım. Kendime yoldn 15-20 kişi tasrfirdı muş bir Bölgar kvdüzü dim. Hatime acktılar. Yomek ve hattâ kuzu eti verdiler. Rma as- kerleri daire geklinde ortaya otur- Muşlar, üç dört kadımı (yarı cıp- Tak) oynatıyorlar, müttasıl 23i iciyorlardı. Orada seyirci sıfala bulunanlar bir pantalon ve c temin ettiklen sonra beni Rüs lerine takdim ederek vaziy İsttilar. I Bu esnada bir kkatli dike katli bakarak l 'nu var) 'askımn