BAXYFA: $ .Anlatan: Azâz HÜDAİ ARARARADANDE. VP (Başlarafı 1 incide) göstermiş mihayet Milli Mücadele rasında Mustafa Kemale bir sul. kasl tertib otmek gayesile Anka- raya gelmiş ve oruda yalkalanmış- tır. Sagir, Mustafa Komale yapıla- oak sulkasd için Balatta — oturan Ali isminde bir arabacının olde e- aai fakat sonradan ANnin faz- Ja sefahate düşkünlüğü ümidleri kırdığını, derken Büleneli Fohmi adında bir başka fedai bahıadı nu fakat bunun istenen adam ol- madığıın anlaşıldığım itirafname- sinde sikretmektedir. Suikasd komilesi bu sefor de Papazyan adında bir Ermeni bulu- yor. Fakat Erneni çok müdebbir bir adamdır, Düşünüyor ve teklifi reddediyor. Köomitenin vaziyeti güç bir du- ruma girmişi Sami paşa zade Süreyya- (EP| yevm tariciye memuru) — tarafın- dan terceme edilen Sagir'in bir Iti- rafnamesi Dahitiye Vekâtetine ve- rilmiştir Hâdiseyi anlatan zat (Aziz Mü- dai) itirafaameden parçalar verir ken hiç bir şeyin değişmediğini bildirmektedir... Vo tefrika devam ediyor: * Wustafa Sagir'in Ankarada işi nı Mustafa Sagir'in niçin geldiğini anlatabilmek için evvelâ millet ve memleketimizin o sıralardaki vazi- yetini, (Büyük nwtük un: dürbü- nü ile kasaca gözden geçirelir «Büyük harb bizi de mağlüb bi - rakmıştı. İngiliz, Fransiz, İtalyan askerleri İstanbula girmiş; Mond- |- TEFRİKA No. 5' Yazan: €. nokta İstanbul idi. Artık burunla- | rinin bile kanamasını miyen | işgal orduları İstanbulda bir vaka çıkmasından korkuyorlardı. Bu se beble iş başarabilecek ve milleti uyandırabilecek olanları İstanbul- dan uzaklaştırmak lâzımdı. Sivil- lerden münevver, muktedir, dilleri ve kalemleri kuvvetli olanları tu- tup Maltaya sürdüler. İstanbulda bulunan kumandanlar arasında ea ziyade korktukları Mustafa Kema- H de Üçüncü ordu müfettişliği ile şark vilâyetlerimize — gönderdiler. İşgal kuvvetleri ve padişah farkın da olmaksızın memleketin ötesind berisinde kabaran kümeleri birleş tirecek bir eli kendi ellerile tam yerine yollamışlardı. Bunün farkına varmadılar de- Bil. Pakaf iş işten geçtikten yani Müstafa Kemal ve arkada: la çıktıktan sonra vardılar. Hattâ yola çıkmazdan biraz evvel de onu ileriki işlerinden alıkoyacak ted- birler düşünüldüğünü büyük nut- kun şu ibaresinden anlıyoruz: İstanbulu terketmek üzere ika metgâhımdan otomobile bineceğim esnada Rauf bey nezdime gelmiş- ti. Ratib olacağım vapurun takib olunacağını ve İstanbulda iken-tev kif etmediklerine göre belki de Karadenizde batırılacağını mevsu- ken işitmiş, onu haber verdi. Ben İstanbulda kahp tevkif olunmak- tansa batıp boğulmayı müreccah gördüm... ros muahedesinin şartlarına riayet etmeği hatırlarına bile getirmeden istediklerini yapıyorlar. Şeklen iş- Bal edilmesi lâzım gelen İstanbul, bazı askerlerimiz, koğuşlarında u- “yurken, öldürülmek suretile, askeri işgal altına alınıyor. Anadoluda bir çok şehirlerimiz gene bu asker ler tarafından işgal edildiği gibi İzmire de Yunan ordusu çıkartı liyor. Ordumuz yorgun ve bezgin; mil- let ümitsiz ve ışıksız bir balde. İs- tanbulda Vahdettin adında bir pa- dişah varki, başını ve tacını kur - tarmaktan başka bir şey düşün - müyom. Damat Ferit adında. bir de kabine reişi varki korkak, becerik siz, şerefsiz; padişaha bağlı ve pa- dişahla aynr kayguda... Millet ve memleketin bu vazi- yeti irili ufaklı bütün düşmanları| mıza fırsat ve ümit veriyor. Her tarafda Türklüğü yıkacak cemi - yetler kuruluyor. Bunlara bir taraf dan işgal kuvvetleri, diğer taraf- tan padişah ve onun adamları işti- rak ve yardım ediyorlar. Biz ne yapıyoruz? Biz de bun- lara karşı memleketin hemen her tarafında müdafaa cemiyetleri ku- ruyaruz. Trakyada <Trakya Paşa> eli cemiyeti», Erzurumda <Vilâ; Şarkiye Müdafaai Hukuku milli- yer, Trabzonda — eMühafazai Hu kuke, İzmirde «Reddi ilhak» ve sa. ire.. Fakat bütün bu perakende ve kuvvetsiz kümeler ne yapabilirdi? Madem Ri, memleketin her tara- fında: mahvolmaktan - kurtulmak için bir takım kümeler ve hareket ler belirmiştir. Bunlar bir elle, bir hedefe doğru idare edilmedikçe netice almak mümkün olmıyacak- fı. Bununla beraber en korkulu Derd ve devâ (Baştarafı £ incide) hümiyetler buraya günderilir ve dosya- ya geşear. Bu suretle bir işe - girecek adam, ahlâk bakımından temiz rapo- runu alabilir. İstihdam edenle edilem birbirlerimim vaziyatlerini bitirler. Hilekâr sucu, süd satmak için lisans almaklığın ancak böyle bir temiz ra- poru edinmekte olabiieceğini antarsa kolay kolay suya' süd katmaz. Yanımızda: çatıştıracaktarımız — hak- kında da ayni gözü kapalı vaziyette bultmuyoruz. — Tamdıklarımızdan hiri 'bir adam göndariyor. — Masil namuslu adam midir? — Na söylüyorsun? Adeta bir ek mas... Elmasın foyası çıkarsa ne — olacak? Tausiye edanin gırdağına mi sarılaca Bizt ğ — Ma bileyim kardeşim?... İnsan Ollu bu... İnsanın alacası içinde, hay- vanın alacası dışında... Vaktile şofürler için do ehliyet cüz- danlarında hir vukuat sayfası açılma- Sına teklik etmiş, bütün yaptıkları ka- zaların hurada. kayıdl.. bulunması ve Üç. mühim. vak'a: yapan şaförden ehlik yatnamesinin alınmasını ileri sürmüş- tüm. “Teklifim iyi bir ma'kes buldu; fakat tathik edilmedi. Dovasız derd olmaz. Vöter Ki Tüdr Mustafa Kemal hakkında her hangi bir karar verilmişse İstan- | bulda onu tevkif etmek işgal kuv- vetleri için her zaman mümkündü. | Fakat acaba denize açıldıktan son ra vapurla Birlikte batırmak da-| ha mı uygün bulunmuştu? Müusta- | fa Sagir'in Ankaraya cesusluk i- gin mi; propagalıda yapmak ve ih | tilâl çıkarmak için mi? Yoksa Mus | tafa Kemale suikasd yapmak icin mi gittiği meselesi ilerde münaka- | ga edilir ve “zabıtlar okunurken | bu noktanm derhatır edilmesi fay | dah olacaktır. Nutukta bir şey söylenmermekle | beraber, o zamanlar, bizim haber | aldığımıza- göre; filhakika İngiliz- | ler Mustafa Kemali götüren vapu- | run arkasından bir torpido koştur muşlar ise de — yetişememişlerdir. | 19 Mayıs 1335 gününde Mustafa | Kemal ve arkadaşları Samsuna: a | yak basmış bulunuyorlardı. Tek- rar İstanbula dönmesi için s Ha- İ ziran 885 tarihinde Ha rı tarafından yapılan etmiyen Mustafa Kemal ileşarl: daşları âsi sayılmış ve bir fetv ile idama mahküm edilmişlerdi. Bir taraftan da orduya bir ta- | mimr yazılarak Mustafa Kemal: taat edilmemesi ve padişahım ira- delerine' buğlı kalınmasır emrediti- yordu. (Devamı var) Taksi çiğnedi Beyoğlunda Aynalıçeşme cadde- sinde 81 numarada oluran 18 yaş- Tarında Güngör Özata, evvelki gün fırına baklava tepsisi götürürken bir taksinin sademesine maruz kal- miştir. Ağır surette yaralanan Cerrahpaşa hastahanesii rağtır. Güngör kaldırıl- tarin ütülü mü? Değilse hemeu ütüle. Beyaz - ketem (bone) miz (brostela) n kirlidir belki; onları da şimdi yıkayıp kurut, ütüle.. Tırnaklâarına bakayım, Aman n uzamışlar, çabuk kes fakat serça parmaklarınınkini bırak amma yan Tarmr al, sivrilt. Dediklerimi çabule yapacakem, çünkü vakit dârz.. Mi- satir üçte gelecek? Zili çalınca ka piya açarsın.. — Yerden temennalı eteğe yarmak gibi alatırka, (demo de seremoni) lere lüzum yok; hür-« metlice bir (reverans) kâfi, (Bu- Şurun Peyfendi hazretleri) — deyip aalonu götürürsün, Sakın yanında durma; (İçeri haber vereyim) dee yip Çık dışarı; yalrız kalsın.. Ey« velk Ecved, sonra sen, daha sonra Nesrin saloma gineriz. Beş; dakika geçince kahveyi getirirsin. -Belki ya'nız gelmez, avokamız da beras berdir. — Efendim? — Yüni yeni tuttuğumuz, âüva- mızı takib edecek, uzun; zayıf' bi adem, Kahveyi önce- Tısa boylu, gizman, Hüciverd elbiseli misafire verirsin., Eoved kahkahayı savurdu: — Lâctverd kostümle teşrif ede ceği ne malüm? — Elbisesinin rengine bakma; kısa boylu, gişman hamgisi ise oye veli kahveyi ona götür. Hani BÜ- yükadada eşekci Hüct Koti yolt muydu? O yaşta, tıbkı © adamt Benzer Bir bey. . Hevedle Nesrin katıliyor! — Vallahi bravo- Melok, eşekcinin tamamile eşi di hertf Kullannıasını bilolimk — Tobralko, kırmızı benekli ene | OKUYUCU | DIYOR ki Sivas Belediye Reisi hakkında 25 Nisan tarihil gazete niz okuyucu sütünunda Ece mahallesindön) imza sile Sivas belediye başkıa nt Rahmi Günaya yazil mış garez ve kin dolu ten kidi, Biz Ece — mahalleliler r ve tecasüfle oku- Bu yazıyı yazan şa - his |ı< r halde kasden kula ğinı sağır otmiş ve gözünü kapamış olmak ki altı se- ne içerisinde: Sivasta, bil hassa kendi oturduğu ma hallede yapılmış olan kana İlizasyonu, çeşmeleri Cumhu riyet meydamından mahal lemize kadar uzatılmış o- lan ara — caddelerinin par keleşmiş olduğunun farkın da bile olmak — istememiş tir. Binlerce nüfusu olan mahallemiz — susuzluktan yanıp kavrulurken beledi yemiz başkanı büyük gay retler sarfile sayısı yüzle ri bulan çeşme- yaptırmış Üer Altı senelik belediye baş kanımızla belediyemizin bü tün idareeilerinden biz B ce mahalleliler çok meom nunuz, Mahallemizden bir şahsın yaptığı bu yersiz ve haksız tenkidlerden üzür naykayyz. 'ms Ece mahallesi Halkı nanmna Abdul <lah Orue EKONOMİ: Bir yılki fındik rekoltesi —— Fındık rekoltesimin be yıl 60 bin tonu bulacağı edilmekte- dir. Diğer taraftan, Mayıs ayının ba- alımmin şında 159 kuruştam.alıcı - bulan iç fındıklar, Almanya ile — tlcaretin esiminden aoara 120-120 kuruşa dü: nüştür. Bu arada Amerikan piyasaların- da, yeni fındıke rekoltesi için aher kulunacağı tahmin — edilmektedir. Yemi mahaultrı alivre satışları 130 kuruş üzerinden muamele görmek- tedur, Finteğeen Koluî(esı'len yüzbaşı öldü ae orlu — İstanbul arasında- vu- kubulan otobüs kazasında yarala- anlardan süvari yüzbaşısı Ekrem Sümeral dün tedaxi edilmekte ol - duğu - Çorlu - hastahamesinde öl - müştür. — Otobüs. kazasında . sol kolu — omuzundan kopan Ekrem Sümeralin fazla kan kaybından öldüğü söylenmektedir. Ölümü Büleburgazda çok büyük bir teessür husule getiren süvari yüzbaşısı evli ve iki çocuk babası idü. rem Sümeralin cenazesi di sri bir meraaimle defaedilmiş ask tir. Diğer taraftan Hâdisede ihmali bulunduğu iddia edilen şoför ve - aa ö gee n eee çe ._....u___._.,,._._ — YENİ-SABAH Şehrimiz Bayındırlık Müdür- üğü, Peker hükümeti zamanın - da aldığı bir emre uyarak sanki derhal inşaata-başlanacakmış gi bi hümmah bir isticalle Sulta - nahmetteki muhayyel Adliye «Sarayı> sahasında — istimlâkler yaptırtmış, bu arada bir çok ileler âdeta sokakta bırakil - mıştı. O zamandan beri, gurada burada göçebe hayatı süren va tandaşlar, Sultanahmette «Sa - ray» inşası sevdasından vaz ge gildiğinin Hasan Saka hüküme tince karar altına alındığını öğ renince, eski meskenlerine iade edilmeleri için Bayındırlık mü - dürlüğüne- baş vurmuşlardır. Ve dilen binaların sahiplerine yeni rilen malümata göre, istimlâk e den teslim edilmesine imkân ol POLİSTE Dükkânda karısını bıçakladı —— Beşiktaşta Hasfırın caddesin de 32 numarada kunduracılık yapan Hasan bir müddet evvet. yrıldığı karısı Ayşe ile tekrar barışmak istemiş ve kendisine teklifte bulunmuştur. Genç kadın da tekr'ar evliliği arzu ettiği için evvelki gün Ha- sanın dükkânına giderek bu me seleyi görüşmek istemiştir. Fa- kat bu esnada yenidan münâka sa çıkmış, Hasan kunduracı bi ne saplamıştır. Yaralı tedavi al tına'alınmış ve suçlu yakalan - mişlir.. DaHl Ad_ıa ye <Sarayı> için açıkta kalan aileler Alelâcele boşaltılan evler, memurlarının iakmetine tahsis olunmuş saade edilecektir. Mezeden zehirlenen genç öldü Taksimde Yenişehirde oturan Ahmed Alaca ve Hasan adların- da iki arkadaş evvelki akşam Şişlide Hürriyet tepesine gide - rek İspironum, gazinosuna gir - mişler ve içmeğe başlamışlardır. r aralık yediği mezelerden zehirlenme âlâmeti belirerek san cılanan Mehmed derhal Şişli Ço cuk hastahünesine kaldırılmış ve biraz sonra ölmüştür. Hâdisenin tahkikatına Başlan maştır. Beyoğlunda kumarhane işleten kadın Beyoğlunda İstiklâl caddesin de 167 numaralı İfakat apartma nmın üç numarali dairesinde o turan Vartanuşun kumarhane iş lettiği haber alınmış ve evvelki akgsam zabıtaca âni bir baskın yapılmıştır. Vartanuşun evinde Ayşe, Pakize, Bercuhi isimlerin de-üç kadınla Edvard ve Ali a- danda iki erkek kumar oynarlar ken yakalanmışlardır. Kumar masasındaki para ve oyun kâğıtları müsadere edil: - miş, suçlular hakkında kanuni tobüs sahihi balıkında dâva ikame olunacaktır. 'Mwmmwawmwwan G00 Agobun Kazı Yazan : — Çok rica ederim susun, kızt şaşırtmayın. c<talimata devam ede- rek:» Evvelâ Hâci Kostiye vere- ceksin, . — Peki efendim! — Sonra, öbür herif&. Onun şekli' ni de târif edeyim: Bulgar çarşı- sında oturduğumuz — vakit — sıska, Bırık gibi, Arnavud bir zerzevatcı vardı. Bu da tbke ona andirıyor.. Berikiler yige. katılmada. . Kapımn zilf kuvvetli kuvvetli rildi. Şaşaladıfar, Acaba Yahya Bey mi7 Lüübaliliği, fartafırtasız Dft mafüm. — Öğleden sonra işim çıktı. TeK Hf tekellüfümüz yok, getiverdim!.. diyerele damlayıvertr. . Salondan kaçtılar, Çülter kapıyı actı. Müdam Katerin girdi içeri. İkt aydır görünmemişti. Hepsint ayrı ayrı kucakdadı. Kan ter İçim- döydl. Şapkasını, iskarpinlerini çi- karıp kar*olayas yayıldı. Bir hayli goludu. Abd azda Üş bardali su İç- t Derlel krokodik taklidi, rengi â- Hormış çantasından çıkardığı oto- matik velpazeyle yüzünü, boynu- nu, göğnünü yelterken, Mehlilca mı seleyi aoti takibata başlanmıştır. 900000910T0ST0ODODDTTTDUTTTTDMDDESAS Di ça zineye aiddir. Bitaenaleyh, lü - zumsuz yere milyonlar harcana rak, ve bir gok ailenin sokak - ta kalmasına mukabil ancak bir kaç kişinin ebekçi» sıfatile bura larda ikamet etmelerini temin - den başka hig bir işe yaramı - yan «Saray» kurbanı bu binalar üzerinde ne Bayındırlık müdür lüğünün, ne de başka hiç kimse nin hakkı tasarrufu olmamak i recesi tâyin edilmiş, gramajı olarak tenbit edilmiştir. Yoni tip ekmeğin yüzde T0 imi buğday, teşkil edecek ve 850 zrama 25 kuruştan satılacaktır. Bugün Duimf Encümende alıma- cak karar üzerine yarından itiba- ren yeni tip ekmeğin imâline mü- z Beyoğlu evlenme dairesi tamamlandı İki senedenberi inşa edilemekte olan Boyoğlu Evlemme dairesi bi- RLE K Dd cab eder. Bu hak, ancak Milli) nik Bahçıvanlık okulunda yapıl| Emlâke ait olsa geri . mış, İzmit valisi Fazlı Güleç ve| vilâyet erkânı ile, şehrimizden giden dâvetliler bu törene işti - BELER N Tâk etmişlerdir. — * ö Diğer taraftan, taprak dağılı Has ekmeğe Çğ:;k"ıdfı da başlamıştır. Bu kavuşuyoruz Fadaki köylülere 25:000 dönüm Za arazi tevzi edilecektir. Silivri de İelllniyüniü gerndi : emema|| HETela İYOrERE GOÜDEÜRÜ 4 razinin de köylüye Gdağıtılması gün bir fırında imâl edilmiz ve zi yehaneye gönderilerek ratubet de- BSn den Taksim ve B galb vek, diğer yereti. Toprak Bayramı dün kutlandı eee nn Tuzlada, Büyükdere ve Bakır- köyde törenler yapıldı Bakirköye bağlı Mahmud bey köyünde yapılan törende kay - muştur. Ayrıca, Böyköz'çayı gilköy tohumluk enst ve Kâğıthane köyünde de tören ler tertip edilmiştir. TEn mühim tören, Tuzlada Tek düşünülmektedir - -0 MÜTE' FRPİK Sirkeci - Florya otobüs seferleri blerinden ba- ndilikler'n- Bususi otobüs sa> uları, otobüsı >cini atlara Uıhals elmiş Bu arada, «Vayti otobilsleri ile Rabçeli Evlere aid otobüsler, Sir- oğlu hattından | 14 HAZIRAN 948 ammn eaT İHER SABAH Yeni Bakanlarla katlar muhayyel mü v z eni Mâhli Eğitim Eakarır Fahe sin Banguogluyu Anarlotu Bakanı Nihad Erim, Gi Bakanı Emin Erişirgit tübünde buldum. Bayındınlık. » Tökük, n Bür Bayındırlık li kanı Cavid Orala bir masa başında oe 'Toprak bayramı dün bütün| turmuş briç oynuyordu. yurdda kutlanmış ve köylünün| — Ben yanlarına daha — yaktaşmadımı madığı, bu evlerin ancak kendi| iştirakile törenler tertip edilmiş| Emin Erişirgil hom küğıt dağıtıyor, memurlarına kiralanmasına ka-| tir. hem de: rar verildiği Bayındırlık müdür| - -Bu meyanda, Orman Fakülte Arkadaşlar, diyordu, birbirimizi lüğünce müracaat sahiplerine| siniğ de iştirakile, Büyükdere| “#Mlatmıya mahal yok! Memlexsti dü- beyan olunmuştur. meyva fidanlığında bir tören ya şimimek bilân gibi bama kalıp ve baylik Diğer taraftan- belirtildiğine| Pilmıs, oradan “Taksim âbidesi- SAA eeet e göre istimlâk ölmamiemlül, hai Ve GİĞİGNE Çekile Kormtüstur.|, 5 “ SÜT SÜNSER eee b eksem de yapacağım Buş başka birt Betso de yapacağı yino bu makam, Halkalı Ziraat okulu öğ retmen ve öğrencileri, partili - ::_":::_:Ğ"mm uzaktarı — bakıp ler, basın mümessilleri ve bü - NEYSE Gllür :m'l"’“';:l BRVredi. M hazır bulun tuk ole geçirdile üç yük bir halk kitlesi hazır bi bi ge İreajlşgienas nni inco eleyip sık düşünmeke Hele gidişatı düzenlemeğe kalkışı $i yüzlerimize, gözlerimize bulaştırma- 'Nt ise hiç mânası olmaz. — Dediğim Bibi dört günlük döenrümi Birdenbire dürdü, — cümtesini edemedi; çünkü gözleri sözlerini dikkatle denil min farkına varmışti. — Bü âni duruş karşısında diğerleri de bulunduğum ta vafa döndüler. Tahsim Banguoklu ite Cavid Orat aldırmadılar. Fakat Nihad Erim, hiddetinden olacak, sapsarı ke- sildi anıma belli etmemeğe de çalışlır Bi aşikârdı. yutkunun keadina geldikten sonra Hamal bana Hlişmiş, p Not aldığı Biraz — Hayrola Fıkzası, dedi, galiba biz. leri tebrike geldin? Düşünmeden cevab yeti şiiydin — Evet beyalandi, henr tabrike; hem de bir kaç sualcik sormuya... — Dur bakalım cemm, daha içraata başlamadık. Meclişte bile sual tokrür- lerine müsaade rica ettik. — Bendeniz geçmişten bahsslecek değilini, daha ziyade geleceklen konur şacağım. — Yanı? — Yani setef-i- devletinizin yantış- lıklarından değil do sizlm tasavvurtarı- nuzı projelerinizi öçrenmek istiyoceğim. Makul cevahn karçısında yinc du- nası tamanilanmıştır. Bina önümüz| kre - Florya * tudi NEİTİCEL rakladı. Devlete — kavuşmaş - olmanın dek' cuma: günü merasimle açıta| Başlamıslardır. Belediyenin ti vergiği bir nevi tatlı rehayatla karışık, caktır. ettiği fiyat tarifesine göre, BUT | henüz tamamite bönimsiyemediği bir Şimdiye kadar kaymakamlık bi-| Sitkeciden Floryaya' TÖ: DÜUU aramgeledasıı - takmmaya / Çakçaralız pasının üstündeki küçük bir saton| Xe 40 kumuşa yolcu to€ — Noyi sormak istiyorsun? dedi. evlenme dairesi olarak kullanılıyor &u. Bu salon dar olduğundan dü- vetliler nikâh töreninde bulunama- makta idiler. Tünelin üst başında Foto Sürey- yonın arkasında bulunan cylenma dairesinin salonu gayet modern bir gekilde yapılmıştır. Açıkhava Tiyatrosu temsilleri Açıkhava tiyatrosunda 1 Tem- muzdan” itibaren temsillere başla, nacak; bu arada 8 Temmuzda da Vasfi Rızanın jübilesi tır. B ti ri Diğer taraftan, 26 Haziranda ve- rilecek büyük bir konser için, t- yatroda gereken tertibat alımnmış- Müsabakalar, geniş bir seyirci tır. kütlesi tarafmndan heyecanla takib T LA LE aa ae Br edilmiştir. Amiral Seattle sehrimizde Yeni Ticaret Bakanı İstanbula Bir müddettenberi Ankarada Bu- Soattfo, lunan Amerikan Amirali evvelki gün uçakla sehrimize gel-| Tas'ın, önümüzdeki hefta içinde şeh miştir. rimize gelmesi muhtemeldir. Amiral Seattle'in; Amerikadan| — Bakan, gehrimizdeki ticari to. gelen oğlu ile birlikte yarın Anka- raya avdet etmesi muhtemeldir. SERMED MUEBTAR ALUS 45 ye diye, memnun memnun, dinledi. diünledi. Milyonerin telefon ettiğini (Teşrif buyursunlâr, bekliyoruz) cevabının verildiğini duyunca; kaş larını çatarak fırladı. karyoladan. Öfkeden ah al, moru mor. Fran- sizen söylenmede: — Yanlış, hatâ!.. Çokt fena et mişsin, Akılsızlığın, çılgınlığın bun dân ötesi olamaz. Bu haraketi ter zi; şapkası çırağı kızlar, mağaza: vandözler, hattâ (trotuar) kadın- ları bile yapmaz. Bu kadar düşün- cesiz olduğunu; ummazdım. © dâr canım sıkıldı Ki derecesini tü rif edemem! Artık ağzım açtı, âöşendi:: — Bir kadını ilk defa görtr gör mez hayran kalan, âdata Aşık olan erkeğe; hele böyle zengin, milyo- ner bir yağlı kuyruğa çabucak (fa vorabi) bulunulur mu imiğ? Kendi evinde randevu - verilir ml imtie?.. Kadın tarafından kolaylık — gördü mit. erkek kışmının arzusu, mulinh beti, tavsarmış. Güçlüklerle kargtı laşmalı imiş kf meyli kökleğein, n- ei körüklensin Dün bondur de- yip tanışır tanışmaz bugtia (rölha- bu raddeye vardırmak ne- Katorfü, göztert parlarmaş, aö ülmtiş? kulaklarında: a tecrübeli, pişkin möğ- — (Kel'anlaf, et Bonört.) di-; yöler gelingen, nazlı, difisil) ka GDU DAA UDU AĞ LSAAAUNAKAAYAĞ AA YDOODMODDO DU VUTDTOAASASED S SA dinlardan hoşlanırlar; — kolaytıkta ele geçenlerden, (fasil) lerden sar ğurlarmış, Heniz olmağa başlıyan meyvalar gibi dokunur dokunmaz dalından düşmiyen, avuca — girmi- yenlere bayılırlarmış; gönlü kaptı Tıp yıllarca, bazan ölünceye kadar Ayrılamazlarmış. Tecrübesiz, toy de Tikanlılar da bunların akai, Hemca dört elle sarılırlar, birkaç günde bıkar; delice sevdiklerinin bile adır ni anmazlarmış: . Bu lâflar Üzerine Mehlika: — Teşekkür ederini Madanıcı- Şam; beni kalbden işlindüğüne, menfaatimi koruduğuna şübhem yoke Çok haklısın. Adam (üçte ge- leceğim) diye telefonla habar yol- layınca kabul edişim büyük hatâ oldu. Ne yapank? diyerek — çınpıs zırkan, Katerinin: — Hemen felefon et, Bir mânf uydur. Hiç dağilse beş on güü son- ra gelsin. Bak nasıl atoşi artacak, Gdöllye döneeccke! demesi üserine Mehlika derhal gozahanoye koşuf yengesinin hastalığını, Modaya: gl deceğini söylemli da kalan Yahyacağiz da şapar otu- rarak apışıp kalmışti. İki aspirini birden yuttu de heyecanı kafiflemiyor, u Halk zıhas Tacak- VOHT T 660066 far. Tekel hariçten çakmak satın alacak fumı.—ııı kararlaştırmıs; suşta gerekli teşebbüslere geçilmis | de, İdarenin y makları pek ağbet görmemekter Güröş kulubünün dünkü üsabakaları İstanbul Güreş Klübü tarafından düm saat 10 da Klübün Fatih sale- nunda; güreş, Boks ve gülle müsa- bakaları yapılmış, ayrıca milli zey bek oyunları oynanmıştır. gelecek Ticaret Bakanı Cemfl Said Bar- gekküllerle muhtelit temaslarda bu Yunacaktır. Dede duramıyordu. Mardirosa, avuş, kat Neşete: $ Ben gidiyorum, zaten bugün3 im de vardı, salla bitirip kurtulayım! — yalanınış sokağa. Bir soluk$ geçmiş teğ tım kıvırarak firladı ta Yenicami kemerini farkanda değil. dışardan çakmak| bu. hu-| — Baymdırlık sahasında neter yapı mmake YaSaVYUrUMA CNi z? — Her çareye Baş vuracağım, mom döketf cenmete çevirmek için ne yap- mak lâzımsa yapacağını. — “Tanrt muvaflak buyursun. Göğüsten Balen bir derviş sesile “om bir ağızdan haykırıştılz — Âmin, âmin, âmiümt... Ben devam ettim: — Ancak her getem böyle söylüyor, fakat bir şeycikfer yapamıyor. Wattâ Hikmet Bayur Du beyfer gidenleri de aratacaktar! diyor. : — Noden aratacakmışız? Aratmayız inşaallahi... İ Bu sefer ben camü- gönülden derin bir: — İfşaallatı çektim ve son sualimi sordum: — Şimditik hor hangi bir şeyi şallar mak niyetinde değilsiniz. yat... Hepsi gülüştüler. Saym Erim de gül mek istedi amma doğrusunu söylemek dâzımgelirse, pok de muvaffak ol madı. — Yakında — ioraatımızı Fıkracı!... dedi. Oyuna başlamıştardı; ben de müsa- adelerini alıp mektubumu postaya yo tiştrmek için Akba Kitabevine yol- Tandum. görürsün FIKRACI TTTT TTTT RTERRSI Ayak parmakları kesildi ;“";“"' d"d"":)*ı“'“f ,'_'"îf'&_ Şehtemininde oturan Pörihan gideceğini o da bilmiyor. Eminö ğ in sabah Topkapt durağından Ha- Sündeki Valde kıraatlıanesine uıııî *’“: î“';'î '_mgya he eden tr e di. Kalive, nargile ısmarladı. Fikriğ | y e rüvazenesini kaybederek işlemiyor: Acaba Modaya ını gitse? Yengü-| nimi merak ettiğini, yoklamağa gelğ diğini mi söylese? Memnun olacak larına şübhe yok, fakat ev ı—muğ nir. neresinde? Bulabilecek mi ki?-ğ Önündeki kahve soğumus, üÇ beş nefes çekip bıraktığı nargile sönmülş, karantlıane- dar gelmeğei başlamıştı. Attı kendini dışarı, Oynlanmak için ardiyeye gitme- ge niyetlendi. Hızlı hizli caddeyiğ $ yere düşmüş. ve tekerlek albuda kalan sağ bacağının parmakları ke silmiştir. Yaralı Gureba hastahanesine kal dinlmıştır. sereccerrrrrrrrLrR X FAFVEN * HAZİRAN 1948 futtu. Gelip geçenler arasında ta-$i| 1506 1361 mıdıkları; ahbabları, — hürmetiktür! Elert hürmetkâr - selâmliyorlar, —durm Şaban durup görüşmek İçin =esınmyorınr";1 me" " G © kadar dalgın ki gözleri temen-i | ahları görmüğker allbikünsenlü $ | Pazartesi nişleri duymuyor. $İ| Ruzr Fümr 40'- AY - G Gün 166 Ardiyeden vazgeçti, — Bir ü tekği| — Vvanitler Vasatl Ezanl rakı gama. kasavete devâdır (vr!-ş 8 D S D, singert Balıkpazarına döndü. Dok-$| Güneş 5 26 -8 45 | tor Iâkebli meyliamecide tezgâli ba-$ Öğle | 18 14 4 33 İ Şt IRİ duble parlattı. V| — İkindi İ7 15 8 33 Rakı komem tesirini rrveu-rmw's%' Akgşam- 20 42 12 — | göyle düşünmeğe başlamıştı : $ î Yatsı 22 dö 2 03 Cü L İmsâk 3 09 6 2 , brtimüsassecenemeiteaili !