6 Haziran 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

6 Haziran 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bi Yazan: aü inad eylediğimiz vesikaların resmi seçim tutanaklarına müessir alabileceke bir vüsuku haiz olmadıkları telâkkisi de tâ seçim kâanunu yapılırken indelhace ileri sürülmek kasdile elde tutulan gizli esbabi mu- cibeden biri olmaktan ileri gidemez. Filhaltika-bu kurumun müzakere nakların temsilciler tarafından imza edilmesi hakkında tvekillerinin taleb ve temennileri muallakta bırakılmış bu istek tekrar edilmesine ragmen ancak intihap gü- seçim strasında da Demokrat Parti Genel İdare Kurulunca - İçişleri kırk sekiz saat kala bu-da reddediliniş olduğu cihetle bizlerin €l sürmesine bile müsamaba edilmeyen bu tutanakların değiştirildiğini başka suretle isbata imkâm kalacağı ve istinad ettiğimiz kâğiti na kâfi görülmezse hangi vesikanın seçim tutanaklarma müessir ola bileceği beşar havsalasına sığamaz. Arzettiğim gibi ibraz ettiğimiz - vesikaların - bir çoğunda yalnız Demokrat parti temsilcilerinin değil, Halk partisi, müstakil aday mü göhitlerile beraber resmi polislerin ve hattâ komisyonlar heyetinin de imzalari bulunmaktadır. Bir heyetin imza ile tevsik eylediği iki vara- sırasında tul Demokrat Mi Bakanlığında kadan mutlaka muhalif parti aleyhinde mana ifade edenlerin hüküm- Büz addi için nasıl mantıki bir sebeb gösterilebilir ve bu vesikalar tu- tanaklar üzerinde tesirsiz kalırsa hangi - delilin müessir - olabilmesi mümkün görülür?... Unutmamalıdır ki hukuk sahasında; hiç değilse, sahteliğinin isba tı caiz görülmeyen hiç bir vesika yöktur. Biz de tasfiyeye esas tutu- lan tutunakların sahteliğini sarih surette layılamızla iddia etmiş ve bumu ayaı şahisların imzasını taşıyan vesikalar ve umumi efkârın mu- hasalâi kanaatile isbat etmek istemiştik Şurasım da hatırlamak icab eder ki islam hukukunda icmat met farz ile sümnetten sonra gelen en- kuvvetli bir delil olduğu gibi tevatür hilâfına beyyine ikamesi de tecviz edilir bir şey değildi. Av- rupa müdevvenatı adliyesinden 9; tirerek — kabul etti. gimiz Hukuk Muhakemeleri usuli 38 inci “Tmaddesine ren hukuki mütearife de bunun başka kelimelerle izahından başı Bey d Bu madde okunurs: edilen hususların münazaalı sayılmıy zıh ve sarih görülür ve bunun neticesi olarak ta Frenk hukukunda da maruf ve moşhür-olan hasusatın delil ikamesinden müstağal — olduğu anlaşılır. İtiraz lâyıhasında ileri sündüğümüz butlan sebebleri kadar da maruf meşhur ve hattâ zıminen ikrar olunmuş bir hususun - tevehhümü bile aklen mümkün değildir. & — İtiraz istidasında bahsedilmiyen ve d natı dört şahıs imza ve mührünü havi yazı merkezimizce ilâve edilmiş olmasına:göre benim için bü hususta kati bir mütaleada — bulunmak doğru olmasa da, mahiyet itibarile bir evvelki fıkra buna da bir ce- vab teşkil ettiği için daha fazla didiklemeğe lüzum görmüyorum.. 5 — Yetkili komisyonca Büyük Millet Mcli: eşim tutanaklarının şikâ, i ne itiraza dair bit kayıt bulunmaması itibarile yapılan şikâyet ve dermeyan olunan iddiaların varld görülmediğine taallük eden görüş noktasına gelince: üm- bir maruf ve meşhür - olan veya ikrar surette ada mevcud bülu- » Sahifada okumuş olduğunuz vesikâlar, seçim günü vilâyet kuruluna karşı serdolunan itirazların çokluğunu gösterdiği gibi se- çimlere verilem istikamet karşısında müşahadeye devam imkân ve kudtetini bulamıyan temsilcilerimizin seçim ilçe “kurullarına ve sayın Müreşalin vilâyete verdiği protesto dilekceleri meydanda durup du- rutken inteleme komisyonunun (tutanakların şikâyet hususta' bit kayıt bulunmadığı) zehabına kapılması bir zühul veya noksan tedkikin mahsulünden başka bir ş: razların şikâyetler hanesine kaydedilmem hanesinde bu olamaz. Serdolunan de bizim ihmalimiz neti- cesi' olmamasına mazaran' komisyon ve kurullardan başka hiç kimse- nin: hakkını iptale vesile teşkil edemez. Bu hâl, olsa olsa her delil fevkuda kıymetli sanılan tutanakların hal ve hakikate tetabuk dere- cesini göstermek itibarile ibraz ettiğimiz vesikalar kadar da itibara Tâyak bulunmadığını teyid eden yeni bir delâlet vücude getirmiş olur. KANUN VE ZİHNİYET: Hörkes bilir ki bütün usul kanunları hakikat ve adalete vüsul için gidilecek en kısa ve sağlam yolları gösterir. Bu sağlamlık şübhe telkin edecek kadar çürür ve gevşerse bu yol!zulüm ve — tahukküme ulaştırır. Büyük Millet Meclisi iç tüzüğünün seçime teallük eden hükümle- ri okunursa bu mevcud. olduğu ta yâpılacak ——— Z0 ae (Baştarafı 1 incide) Bir gün Haydarpaşa, Kadıköy vapu Funun istiab Haominden bir kaç mis- li fazta yolcu alması dolayısile <Asım Üss a: cAmah saklasın dedim, bir ka- za olsa birlmiz kurtulamayız...» Asrm © rindüne tebessümü ile: cCanım, de- di, sert şimdiye kadar hiç Kadıköy Vaparu batmış diyo bir şey işittin Mi?» o zaman bu eski dosta Üsküdar kadısı ile kayıkçının hikâyesini anlat- Miştim. Hemen hamen ayni cevabi a- İan kadı: <Aman oğlum, demiş. Bon do bundan sonra işitilir diye korku- Yörüm a...r Amasyaya bu kadar kaymakam, mu tasarrıf, vali gelmiş. Birisi de: <Ne olur ne olmaz... Şu korkumç” kayatarı bir kazaya sobeb olabilecek vaziyetten çıkarayımla dernemiş. Gölmişter, clorâyı: mişler ve gitmişler. Halbuki bir hükümet için ıslahat- tan, imardan velhasıl her şeyden ev- yel düşünülecek nokta, şehri muhte- Mel tehlikelerden korumaktıı Amasya - fotâketinden bahseden tel- graftarın altında bir de Çorum şehri- ni su bastığına dalr bir haber vardı. Ben Çorümta biliriniz Beniş bir ova Ü- zerindedir. Böyte olduğu halde seyiâb altında- kalması: yine - ihtiyatl tedbir Hoksanlığından olsa gereke Fetâketler bizde türkülere gütte o- lur. Vaktite dö Çarşambada da böyle vak'a olmuş: sçi aldı 'yar sevdim el aldı Diyo türkü yapmışlar. Ben Amas- hHükümety ete Sanat Dostları emiyetinin toplantısı geee Yeni kurulafiı San'at Dostları Cemiyeti, Petşeimbe günü saat 15 de Topkapı Sârayı Müzesinde bü- yük bir toplan İb etmiştir. Bi toplantıda cemiyet âzası ilg Aza olmak istiyenler ve san'at doft İ 7 DE AKVİMDEN BİR YAPRAK Bir felâket karşısında. itirazların tedkiki için şu usulün (Devamı var! yanın başına gölen felâkotten şimdiye kadar gelen idare âmirlerinin mes'ut tutulmasını ileri sürsem — kimbilir na kadar hayret edenler olur! Ve işte öyle olduğu içindir. ki böyle olmuştur. - Onun — romanlarının — hep- &'ni almış, kaç kere devretmiş, pelk çok yerlerini ezberlemişti. Onun kadar beğendiği, zilinin- de büyüttüğü bir edib, bir erkek yoktu. Ona âdeta âşıktı. Meselâ Nesrin misafir — gelmiş, fakşama gezmeğe çıkacaklar. Va kit daha erken, öğle yemeğinden kalkmışlar. Biri karyolaya, ö gezlonga uzanmı Açardı lâfı: — Nesro, dinle, Loti'den bir iki Pasaj okuyacağım! — Allah aşkına, bırak — şunun martavallarım! — Affedersin, o öyle (orofon), (spritücl), (ieniyal) ki- dünyada üstüne yok. Bak, (piteresk stil) ... «Les deux hanoums, voilies em noir, marehaient vite, suivies -de İcur escorte nögre, eunugues vötu de rouge et d'or, pistolets et gata« gans'a la ceinture. .» (1) — Al işte kuyruklu yalanr. . Al- Tazen sus Mölok, tahammül edemi- yorum, elim ayağım buz kesiliyor. — Hele şurasını dinle: ©.. le jour funöbre ou elle avait prig le tehârchof, c'est & dire Te İaur ef il avait falla pour jamefta Cacher son visage au meme, de« venir Vun'des innombralles fantö: Yaes de Conistantinople, .» — Anladık, boyuna isttip — isttiği ortaya koyduğu seyler: (Fantoms, Yitartlineç cirietlere, oypelik m. zaret, caigue).. Vallahı kabak ta: Gt verdi. Meblika, Üç beş satır aşağımına atlıyaralıt ları hazır bulunacak, bilâhare mü-) za gezilecektir, — €.» par Vhalbitude gu'elle w LAHAMA GUDDKO —— OKUYUCU DIYOR Kİ Bölediye şoförlerinin İstanbul mizlik işlerimdi şoför imzasile upba- de | iyor kiz sitemizlik işleri İş kanununun etini hükümlüri sarih iken biz ler sekiz saatten fazla ça- hıştırılmaktay sından i; akşamın' 6 sına kadar ça - lışmağa meobur kalıyoruz. Bu yoldaki haklı itiraz ve şikâüyetlerimize de kulak a- san olmadı. Üstelik 28.5. 948 günlü ve 1348 sayılı bir tamimle do iş bitinceye kadar sürekli surette ç: mağa mecbur olduğumuza air bizlerden imza alın- mıştır. İş ve işçi hakları nde hassasiyetle durul ğu bu sırada günde sü- olarak 12 saat çalış mecbur tutulmamış israfından başka bir şey değildir. Bu suretle hem — sıhhatımızdan ” ve hem de iş yıb ükünün ağırlığı al tında eziliyoruz. Bizler me mur veya işçi sayılsak sa sekiz saatten fazla çalış- mamamız iş kanunun 18 in ci maddesi hükümleri ikti zasındandır. Binaenaleyh her bakımdan haklı ve ye rinde olan bu şikâyetlerimi zin alâkalı mercie duyurul masını ve haklarımızın ko Tunmasını sayın gazeteniz den saygı ile dile; şoförle! çaliş tâyin eden randımanımız- ediyoruz.. Bu. Kumkapı nahiye müdürünün eşi yaralandı —— Kumkapı nahiye müdürünün eşi Bayan Selma evvelki akşam evin- de pencerenin önünde — otururken Karşıdan gelen mechül bir kurşun sol gözüne isabet etmiştir. Gözünden tehlikeli surette ya- ralaenan genc kadın Cerrahpaşa has tahanesine kaldırılmıştır. Vak'aya vaz'ıyed. eden zah kurşunun seyir istikametini tâyi ederek tahkikata başlamış, karş'&ında 44& numarada oturan ve ayni zamanda füfek tâmirciliği ya- pan Simon ile kardeşi Garbis ne- zaret altına alınmıştır. Galatasar, p'âv günü Galatasaraylılar, her yıl yapmak | ta oldukları toplantılarını bugün yapacaklar ve meşhur- pilâvlarını hep beraber yiyeceklerdir. Hazır- lanan programar göre 10.30 da mek teb bahçesinde ve 11 de konferans salonunda toplanılacak, 1140 da bir sürpriz vardır. 12 de mektebin ve Galatasaray spor klübünün mü- zesi ziyaret edilecektir. 12:15 de pilâv yenilecek ve 14 te Taksim Bbidesine gidilerek çölenk konula- caktır. evin Agobun Kazı Yazan : SERMED MUHTAR ALÜS vait Conservice de monger le ria avec ses doigts comme les ancöt: reB, .» (3) —-Şimdi beğendin mi yediği nü- neyi? Bizde avucile plâv yiyen ne: rede? Vaktile de görülmüş mü? Rica ederim kâfi; yazdıklarının hepsi uydurmasiyon, Yok kız lise- Binde profesör agreje, hem de fi: lozofi profesörü varmış; yok bâkis relerin oda kapısında kilid bulun: mazmış.. Yok yatsı ezanı okunur: ken yataklarına girmek mecburi. yetinde imişler, . Mehlikanfa müziğe — fevkalâde iztidadır vardı. Piyanosu mükem: meldi. 7 yaşında iken meşka ba: Tamış, ilk metodlardaki egzersisteri çabucak bitirmiş; Chopin'e, Ron Bini'ye, Bizet'e atlamıştı. (Macar Fapsodi) sini, Beethovon'in sonat. larımı bir solukta, hiç falsosuz ça: lardı: Dünyada baş arzusu Parise git- mek, senelerce orada yaşamak, hat tâ bütün hayatını orada — geçir. mekti. Türkceyi doğru dürüst sök- memişti. Yazmayı hiç beceremez, ikt satırda belki 20 tane imlâ yane apardı. arine gelelim: 21 tadeydi. Uzunca boylu, kırm: TTTT Kimsesiz davası ha Şehir kenarında kurulacak kimsesiz ve fakir> ve terbiyeleri Yıllardanberi ihmal edilen. kim- | sesiz ve fakir çocukların barındı- rılması, tahsil ve terbiye meselesi, | geç de olsa artık ele alınmış ve bu | hususta bir kanun tasarısı: Mec- lise verilmiş bulunmaktadır. Tasarı kat'iyet kesbettikten son- ra ilk hamlede, kimsesiz ve fakir çocukların barınması için 750 bin liralık tahsisatla yuvalar ve yurd- | lar kurulacaktir. tlerine şamil bulun- | masına rağmen, bu paranın mün-| mir olması bakımından yalnız İs: | tanbul vilâyetine verilmesi kuvvet- | le muhtemel görülmektedir. Esa- | sen 750 bin liranın 63 vilâyete tak L'_A ARİFTE İzci kampları deniz kıyısında açılacak — iplii Her yıl olduğu gibi bu yıl da şehrimizin muhtelif yerlerinde izci kampları açılacaktır. ampların açılış ve kapamg ta- rlerini ve iştirâk ede- aziranda Milli Eğitim Müdür- | nde izci oymak beylerinin iş- âl le bir toplantı yapılacaktır. İlgililer, bu yıl kmîlrln, de- niz kıyılarında kurular ve600 kadar inin iştirâk edeceğini lemektedirler, Kamp masrafları, Okul Aile Bir- izciler ve kısmen de Mült im Bakanlığınca kargılanacak | | tır. Diğer taraftan Millt Eğitim Ba- kanlığı Türkiye izcilerinia: iştirâ” 1 açmak tasavvu-| kile bir oba ka rundadır. bidayetinde ac'lması düştinlülön “O-| ba kampına yalnız Türkiye oymak beyleri iştirâk' edebilecektir. Teknik tedrisat müsteşarı Ankaraya dönlüyor Şehrimizde bulunan teknik ted- risat müsteşarı Rüşdü Uzel, dün 'oğlu Akşam Kız San'at, Selçuk San'at okullarının yıllık sergileri: gezmiş, alâkadarlardan - İzahat almıştır. EKüşdü Uzel; bu akşam Ankaar-« ya hareket edecektir. 9. Meteor uçağı bugün İzmire gidiyor n Birkaç gündenberi gehrimizde| bulunan ve müteaddid akrobasi gösterileri yapan tepkili - Meteor uçağı bugün İzmire gidecek, orada da fbirkaç gün gösteri uçuşları yap tıktan sonra Atina, Roma ve Pa- ris tarikile Londraya dönecektir. 37 ral ve vücudluydu. Cildi duru be yaz, saçları kestane, yüzü yuvar- İak, gözleri gövelâ, ağzı ufak, eb leri ayakları büyüktü. Göğsünün kabarıklığı, kalçalarının taşkıı ği göze çok çarpar, sokakta bütün erkekleri kendine baktırır; mağa- larda, vapur kamarasında, tren kompartımanında rastlıyan hamm- lara: — Allah için endaralı, helâvetli, teleme peyniri gibi taze! fısıltıları nı ettirirdi. Mehlika kadar zeki ve açıkgöz değildi; ona nisbetle safcaydı. Da- ha ağıt başlı, sâkin, uysaldı. O de enstitürisle büyümüş, sonna Yelde- Birmenindeki Sörler mektebine git mişti. Fransızcası fena değilse da kuzinine göre iyice geriydi; türk- cesi kat kat üstündü. Piyano meşketmİş, ilk egzersis. —A ——— —— çocuklar İlediliyor yurdlarda çocukların eğitim sağlanacak simile hiçbir. iş b aşikârdır. İlgililerden — öğrendiğimi: himaye altına alına üç grupta toplanacaktır ac | Yeni doğan çocuklarla 3 yasına kadar olan çocuklar için süt bakım | evleri; 3 yaşından T yaşına kadur| olanlar için yuvalar; T yaşından 18 yaşına kadar olanlar — için yurdlar tesle edilecek ve bu te: küller sehir dığında kurulacaktır. 7 ile 18 yaş arasındaki çocul lardan normal olanlar Milli tim Bakanlığına aid yatılı okull: Ta yerleştirilecekler, normal olan- lar da yurdlarda mesgul olunacak: gıhht bakımdan: bünlürin normal | hale getirilmeleri sağlanacaktır ADLİYFDEF Kendisine- komiser süsü veren s: Tepebaşında otura dinda seyyar satıcı lla komiseri süki vet almaktan sanık 1 inci ceza mehkem tir. Dünkü celsede şahid olarak din- lenen 16 yaşlarında Suzan Başak hâdise hakkında şunları söylemiş- tirr olarak verilmiş- — Hâdiss akşamı — Tepebaşın- da dolaşırken sanık ka çi tu «Ben senin kimi | iğini-bis liyorum, onu a yakalayıp kara- kola götürdüm, bosuna — bekleme, Haydi yürü, seni-de posta edeyim dedi. Korktum, babam — duyarsa| beni ne yapardı? Kendisinin konti- ger olduğunu söyliyon bu zata yal varıp yakardım, cebi: Mfe - kolumanıt Aİtir Syati Terkartıy! verdim. Biraz sonra arkadaşım Halil geldi ve o zamna dolandırıl- | Gığımı anladım.» Mahkeme diğer şahiileri de dim ledikten sonra sanıyu, karar vermiştir. DENİZDE Mavnacılar bir cemi- yet kurdular --ai İstanbul liman dahili ve hari- cinde çalışan mavnacılar bir a: raya gelerek şehri (İstan- bul Yelkenli ve Yelkensiz. Mav- na ve Salapuryacılar Cemiyeti» adile bir cemiyet kurmuşlardır. Mavnacılığı ihya ve asrın fenmni icaplarına uygun bir hale getir- mek amacile kuruları bu cemiyet deki 12 lira | Şeker karaeleri yarıqüdagıîıl)acak Yarın toptancılara şeker verilecek ai Belkd bin a: yece bir milyon iki olarak bastırılan karneleri, tanzim olunan bordrola- | göre muhtarlara d başlanmıştır. Karnelerin halka yarın ve öbürgün olacaktır. Diğer taraftan bir müddettenbe- ri durdurulan geker satışları, Ş ker şirketi tarafından yarın bahtan itibaren toptancı baki va yeniden tevzie başl Toptancı bakkallar da izdihamı önlemek maksadile aldıkları şekeri, perakendeci bakkallara dağıtacak-| lardır. Halk kârne başına bir büçuk ki- lo şeker alacakt yüz gel ılmağa | tevzüi ancak tamamlanım Haber verildiğine göre, gazozcu- lar, kendilerine cemiyetleri t fından verilen şekerin azlığını v buna mukabil ihtiyaclarını fahis fi a karabörsadan temin ettikle- ri iddtasile kasa başında gazoz fi-| yatlarına 20 kuruşluk bir zam yap- mışlardır. Seker fi flarına zam yapılma- Cığı ve ilgili makamlarca şekerden mamul maddelere zam tânınmadı- gazozcuların amları kı 1 halde, bu gayri sında ilgili ma Ş den mâmul maddelere zant yapan imalâtcılar hakkında Mili korunma kanunu hükümleri tatbik olunacaktır. Diğer taraftan avın on besşinde gelmesi beklenen idhal gekeri, an- cak 2 haziranda limanımıza geti- Tilmis olacaktır. Tgililerin verdiği malümata gö- ve şehrimizdeki Şeker stoku, yeni kamnanvadan bir av sonraya ka- darki ihtiyacı karsılıyacak bir du- rumdadır. o- K © FOLİ | Meleğin öldürd üğü V pir çeytan maa imiç?. Samatyada Güngörmez sokağın-) da gecekonduda oturan Melek H vacı adında 23 yaşlarında bir ka- din evyelki akşam yalnız başın: odasında otururken 80 - 85 y tında aksaçlı bir ihtiyar açın içeri gelmiştir. Bu manzara karşısında bÖTdP_ bire ürken Melek çığlik atmı büşlamış ve eline geçen maşa il ihtiyarı hayıltıncaya kadar döv-| müs; ondan sonra da karakola gi- kapı, derek: | girdi, onu Bir hırsız evin rdüm>» demiştir. Bekciler hâdise yerine geldikle- rinde kulübenin kapısını açık bul muşlar ve ihtiyarın ortadan kay- bolmuş olduğunu görmüslerdir. Gene kadın bu defa da: <— O geytandı galibâ» diyerek eve girmemiş ve karakolda sabah- lamıştır. Bu garib hâdisenin tah- tına devam olmakta ve bu| öle başkanlığına Yunus Sevinç geti Tilmiştir. Nesrinin fazla durgunluğundan, tuvalete, — gıklığa, — alafrangalığa düşkün olmayışına kızardı. Mehlika (elegant) lığına, Çben- &8u) suna pek güvenir, kendisinden daha ince, daha hassas, daha za- rif giyinişli bir İstanbul kadını bulunmadığına inanır; en kibar kü çük hanfendilerin hallerile, kıya- fetlerile alay eder; en meşhur mo- distralırın diktiklerine türlü ku- surlar bulurdu. Kendini bir moda mübdil yerine kor; elbiseleri, çarşafları, yeldir. meleri için yepyeni biçimler keş- fine muvaffak olur; ayna kar- şısından ayrılmazdı. Nesrin ise gyim kıyamı ince e- leyip mk dokumaz, bazan - bütün &gün aynaya bile yaklaşmazdı. Mehlika Beyoğlu, Boğaziçi, Mo- da piyasalarında zıpzıp seker, mü- leri zorlukla atlayıp © zamanın temadiyen Fransırca söyler; Nesrin mübtedilere »ahsus (Bir Bükire- nin duası). (Aşk Serzenişi), (Kuş- ların cıvıltısı) gibi basit havalar. dan yukarı çıkamamıştı. İki kuzin pek iyi uyuşmuş, çok iyi geçinirlerdi. Fakat Mehlika ba- zan tek durmaz, Nesrine musallat olur, yoktan yere densizlik çıka- rır; farfara tabiatli olduğu için ar kasını kurcalamayıp geçiştirirdi. TERÜNERLE ü < adımlarını sayar gibi yürür, gülüm semeye çekinir, hep türkce cevab verirdi. Mehlika yeni bir rob, çarşaf ve- ya yeldirme yaptıracadı vakit en evvel Beyoğlunu kolacana çıkar: Avrupalı kadımların — kıyafetini, Mevsimin- renklerini vind gözden geçirir; Tepet daki Gar denbarın, Haleb çargısındaki Prom- (O00DOAEAS DAGAMLDUTDDDRAAĞL AA ee KSDDT TİAKAM, rın bir dilenci olduğu tahmin sız tiyatrosunun artist fotoğrafla-X mau; Febüs, Sebah, Apollon î(ılcgrgı rafhanelerinin vitrinlerindeki ko-$ kot resimlerini tedkik eder; Haço-ğ pulu pasajının kapısı nm.nuıdakiğ» Karatakyeli Hırvat gazete&inin racık dükkânında Parisin, v.__..!i » namın moda mecmualarından -— san gelenlerini alıp &ve dönerdi. O akşam, mecmualar önüne ya-, yılı, gece yarısına kadar modelleri. imukayese eder, saatlerce düşü Fendi göstosundan ilâveler de ka-) tar, karar verdiği şekil yepyeni va: pek zarif olurdu. g Ertesi gün erkenden sokağa ci kar, sırasile (nuvate( mağmmrı.; na girip çıkıp evvelâ (eşantiyan)$ lam, eleo topları tedkik'eder; kırif maşı kapının önüne getirtip aydın- hkta rengine bakar; en beğendik- lerinden kücük parcalar kestirip geceyi de bunlardan birini seçmek- le geçirirdi. Daha ertesi gün yine Beyoğluna, vurur; seçtiği kumaşı, ona uygun (dubllin) i, (sutaş) ları, (dantel) leri alırdı. (Devamı var! (1) «Siyahlarla örtülü iki ha- nem, arkalarında muhafı zenciler, kımntzı ve sırma işlemeli elbise giymiş, kuşaklarına tabancalar ve yatağanlar takmış Haremağaları tem günü, yâni yüzünü âlemden © bediyen saklamak Tâcwm geldiği, İs tanbulun sayısız tagflarından biri olduğu gün. .» (8) <.. Ceileleri gibi, pilâvı par' | cosurmuşsun doğ Ben lâkaydı görünmeğe çalışarak : — Hayatımda- çok uşuştar. yapını, 6 HAZIRAN 948 M diği u Yeşii dön vi palabiyik- pitoti noa- soli uçağıle Ankara seyahati ehi Ticarat Bakani 18 çoğunluğunua kararı haber at aldım, mermi kadar hizli (Metor) uçağımın baş vurdum, ya gölürüp” birakıvormasini — rica tim. İngiliz pilot isn mi nered aeT HER SABAH | ikracımın “Meteor,, Atıf İnan di bu ydo hut bir nofesda Ankarar ot işitmiş, boni güler yüzle karşıladı ve sordu Viski kullanır mısın? — Orrayhlı.. En sevdiğim içkidi — Ben do Ankâraya götürdi BİLLİN dedi ve-boni kıfmmızı uçaktar kasına oturttuktan sonra mikalı * Pağı kapadı. Korkunç bir uğu döndürücü bir hızla te ve müdhiş bir sür'at için dik, Aradan bir çe, medi mi bümem biri Kendi. kondima: — Galiba makindde bir bozuktuk dul... diye düşünmi neş'eli pilot yerindi — Haydi Fikri — Nereye geldik? — Nereye olacak Ankaraya! Möoğer tıpk masallarda” olduğtu Bözümüzü açıp — kapayımcaya- Kat Ankaraya- gelmişiz.. Benim hayır: büyüyon - gözler ya imparatoru darla gülüyordu. Tayyareyi- moydanda teslim. ettikten se fanmdan ayrıldık. Pilot yalda hon — Tebrik ederim, Fıkracı deni, Çarken zerre kadar telüş otmedi su. ikli pilot katt alışkınım! dedimse de içimden: ya vakit bulamadımt itirafında maktan da kendimi alamadım. B Ankaraya varır varmaz hemen lise koştum. Atıf İnan'ı sıcağı » Na yakalayıp gazetecilerden asla | lanmıyan bu zattan çiçeği — burnuz Mmuhayyel bir demeç koparayım & M karşısında Alm: ar- - gtbi, d gereken zata nra kolkola ucak a — © kadar çabuk geldik Wi kortrun- inda düm. Anlaşıtan talihli bir günüm olar cak Ki kendisini Moclisten çıkazkem yakaladım. Bir. koluna: Toprak Ofie umum müdürü Hâmid Koray, bir-lum luna da müdür muavini Atıf Gi | girmişti. Eski Bakan baygınlıkinr çiriyor, adeta yüksok sosl ra, diye dövünüyordu, şu tahkik, açılmasına mani olamadılar' Zavallı kan ter içinde idi. düşmüş yüzme bitmiyen bir adam Körayla Güraya sarımış, yürün adeta zorla sürüklemiyordu. dani v —T TRTAT ĞS OT “dem — öt ğ | Otis umum müdürü is9 eski' âınirim ni şöyle tesolli ediyordu: — Üzülmeyin devletlim; — kendinizi yormayın velinimetim? Bendeniz: <Na file uğraşmayın, Atıf İnan mo: den bir şey çıkmazla diye az mi çena yordum, nefes tükettim.... Bütün gar zeteler bu sözlerimi yazdılar.. Fakat Müfettişlere derd anlatamadım... Koray bunu — söylerken — yardımcısı Güray da şu cevherleri yumurtluyar dü: — Arkadaşlarımız Saldıray, — Bah- ray, Atılay, Yıldıray şahid olsunlar ki biz. vazifemizi yaptık, canımız yolu- 1nuza kurban olsun ,sonuna kadar ya pacağız da... Zavallı İnan Gürayın şahid tutiuğu adaşların denizaltısı gemileri isimiori olduğunu bilmiyor olacak ki: — Kim bunlar? diye sordu, sahibi müfettişler mi?... Müşkül duruma düşen Toprak Ot genel müdür muavini münasib bir ce- vab bulup — vermeden eski gözleri bana ilişti ve bir çığlık kopr rarak: — Parmaklarına kına yak Fıkracı, diye gürledi, nihayet dediğin oldu | * Bakanın (Arkası yarına) FIKRAGI Emniyet emeklilerinin d! toplantısı Emekli emniyet memurları dım derneği üyeleri, dün sant de Ferah Saz salonunda fewka bir toplantı yapmışlardır. idare h Büu toplantıda yer seçimi yapılmıştır. tecrcsrrre. Vasati S D S Vasitler 28 12 13 37 38 14 AWRWORC klarile yemek âdetini muhafaza KANADSUSLASASAnASAcanAna

Bu sayıdan diğer sayfalar: