K _N Yönice Belediyesi mi.-yoksa C HR _sğni? ©C. H. P ile Bölediye da- iresi ayni binada — bulum- duğündan, her nedense td- ti günlerinde iki daireyi temsilen sâdece altı oklu ayrak çekilmektedir. —e Çanakkale: (Hüsusi) — Çanak- Bahkesir yolunun hemen Kemhen- ortasinda; Sayılabilecek Ye dceden "24 nisan cumartesi günü geçerken gercekten- hayret verici bir manzara ile karsılaştım. işrin bir kaza olan Yenlce - gün de- hetdon Balikesire İşleyen — her postanın durak. yeridir.: Kazaya gi rilirken sol-tarafta. jandarma ka- zakolu belediye ve C, H.-P. Parti sirsağ. tarafta da hükümet binası verilkokul bulunur. Bunlardan be lediye ve C, H,.P, ayni bina içer Bindedir. Binanın. kapısının: sol. ta rafında belediyenin ve sağ tarafın dada C, H, Partisinin tabelâları vandır. - Ve-gene binanın -bayrak gönderine asılmış. Halk Partisinin | bir. bayrağı * bulunmaktadır. — Bu vaziyet karşısında. binanın hangi daireye ait olduğunu — anlıyama- dim; Belediye binası: ile- hükümet arşı:karşıya olduğu halde kapısı na belediye tabelâsı asılan.binanın üzerine bir altı oklu bayrak, bir parti. bayrağı, çekiliyor. Bu ne tu haf bir hâdisedir. Evet, Halk- Partisine bu- - bay- rTağı asamazsın. demiyoruz,. fakat belediyeye de her resmi daireye çe kilen Türk bayrağı dururken, C. H; Partisinin bayrağımın da.- ayni zamanda belediye tabelâsının asıl dığı yerde dalgalanmasım - asla uy Bun ' bulmuyoruz.: burası C; H. P. mi yoksa:belediye mi anlamak isti yoruz. Zonguldakda - Stalinin resmini-taşıyan afişler parçelandı Zonguldak (Husust? — Tâsvir Gazetesinin. (Stalin - Troçkiyi nasıl öldürttü) isimli tefrikası dolayısile bastırdığı afişlerden, şeh rimizin muhtelif' yerlerine de asıl mmştir. Bü afişlerde- Stalinin- resmi (mevzuun ehemmiyetine göre) bü yük eh'atta çizilmiştir. Hâlk tara fından Stalinin gözünün oyulduğu ve bir çok afişlerin parçalanarak sakaklara atıldığı görülmüştür. Samsun- Sivas-treni . çarpıştı Havza: (Hüsusi) — Samsun — Sivas hattında bülunan Musa köy istasyonunda marşandiz kata rile ameliyat” katarı” çarpışmıştır, 1 ölü 6'yaralı vardır. Tahkikat ya pılmaktadır. MAOAD AAA DA AAA RAAAAAAAA KARARAAARARARARARRARAARAARARRARARARARARAY! Cümle âlemin-ağzında çengel sa kazı: gibi bir; sosyeteâfı. m bilen de- söylüyor; bilmiyen de. İçinde şolanlar uçuruma yuvarla- map-gidiyor, olmıyanlar heves edip duruyor. Hani- bir, illet kiç: evler- den irak Geçenlerde, sosyeteden hiç«aşa- inmiyen bir sarkadaşımla. konu şayordum: Kendisile- ayni- mahal- lenin- çocukları-— olduğumuz! » için mazisini gayet âyi bilirim. Pek öy- le sosyeteyle - haşır neşir. olacak mizaçta değildi amma; her halde çocuğu ayarttılar. Şimdi evine ge te saat üçten evvel geldiği” yok. Defaatle nasihat ettiğim halde ya- kasını- bir *türlü' kurtaramıyor, ve- ya kurtarmak istemiyor. Bir gün kendisine dedim ki — Yahı bu sosyete içtimaiyat değil mi? İçtimaiyat toplu- luk olduğuna göre; mahalle kah- vesinde üç beş kişi,bir araya gel- diler mi, al sana sosyete. işte, demek — Yook, Paşam öyle değil. Bir kere osyetede Poker olacak,:ne- fis içkiler olacak, şık. hanımet len- diler olacak, stil beyler olacak ya Bi senin anlıyacağın, herşeyin yük, Beği olacak. — Hepsi'güzel amma ; şu yük- İMtitinge. iştirâk-eden: Marmara rat, Bulikesirdeki bayram - 25 Nisan pâzar günü - Balkesirde yapılan: ve-bütün Eğe ve Marmara demokratlarınışbir araya - taplayan Muazzam mitini için. Bândırma Cumhuriyet alanında Gönen Erdek Edincik,: Bandırma - otobüsleri* tamı saat sekizde hâreket ediyar: Aksa- kaldan katılan Manyas, Çomlu, Ak sakal; — Kizıksa, — Salür otobüslerile İl Ve ilçeleriniden gelecek kafileleri | Bekledik, DİP, ilçe binasında Süsur luk” Demokratjariyle — görüştük, 23 | Nisan Hakimiğeti Miltyet bayramin |da burada yapılan törende konulan |kürsünün C/HP, bayraklariyle -süs- lenmiş ! ve kaymakama bun- nun doğru olmadığı: söylenmiş ol- Mmasma Tağmen mani* olamadıkları- nı bize gösterdiği” tavrr azametten | ve yersiz müdahalesinden Susurjuk İDemokratjarının — durumunu ve şi- İkâyetlerinin-haklı, olduğunu ve Su- şurlaktaki seşit tolmuyan ..) mua- meleye gözlerimizle şahit oluyoruz, Saat ondai Bursa otobüsleri geliyor. Susurluk, bu küçük şirin kasaba bay ram manzarasını alıyor. 150 otobüs |Jük kafijemiz şimdi Balikesire doğ- İcu ilerleyor.-Büsupuzun. bir. - otobüs ye kamyon katarı ki ucunu - ardını göremiyoruz. Yol boyları Köylü 'De- mokratlarla - “dolü — vasıtasızlıktan yük“kamyonlarında ayakta — giden, İsandalyalarda oturan binlerce De nokratı candan ve içten alkışlayor | Jlar, (Düğ başını duman almış) mar Şı Marmara kıyılarında Balıkesire ka İdar bütün kırları inletiyor. Kafilemi zi Demirkapıda Balıkesir Demokratla rından bir heyet karşılayor. Otobüsi Jerimiz buradan itibaren ancak sa- atte 20 kilometreden fazla' yol ala- mıyor ve Balıkesire 12. 30'de girebi- liyoruz. Giriş yerinde binlerce Marma ra bölgesini temsil eden Demokrat- Jarla Balıkesirliler birbirlerine kay- naşıyor, M> Kemal” bandosile çehre giriyoruz; Bâlıkesirin her sokağı hanca: hinç “dolü, güç: yürüyebiliyo- — yuz- Har hülga-tamsili hapraklarığa dojaşıyor, her. tarafta » davullar çalı nıyor. Bursadan gelen efeler. parti merkezi. önünde milli kalkan oyun ları oynuyor. Gazozcular — sert De- mokrat gazozu, Simitciler taze'De- ymokrat,simidi ve - bütün.. satıçılar Demokrat misafirlerine — mallarını Demokrat olarak teşhire çalışıyor- du. Balıkesir:0 gün müstesna günler den bir gün yaşıyor. Bütün Demok ratlar başram yapıyor. : (ne #matlu Demokrat- Türküm deyene) deye rek bağrışıyorlardı. Saat 2de Cumhariyetr” alanında toplantı. yerindeyiz konuşmajara başlanıyor. Demokrat milletvekille- rinden.Fâruk Nafiz Çamlıbel, Reşat Aydınlı kanuştular. İzmirli Halük İsire hareketlerinde yollarda-halk tarafından- gösterilen- tezahü- uğa - gidiyor urada/ Bürsa | Ba eee e | tüledeğişen kanunlara rağmen hâ- Balıkesirdeyapılan miting yolunda | ve EgeDemokratlarının Balık Hatipler konuşuyor. | nakkaje başkanı Süreyya Endik, Ka racabeyden Sadettin Karacabey, Balyadan Sıddık Çelik; Edremitten Muharrem Tunçay, Burhaniyeden Avni Meço, Ayvalıktan Avni , Bâs- kın, Bigadiçden Muzaifer Emiroğ. Ju, Bandırmadan Faik Gürbaş, Sü- surjuktan - Nurl Eröğlü, - Balıkesir- den Selâhettin Başkan Esat Budak oğlu, konuştular; Bütün halipler tek 1â zihniyetin değişmediğini burada- İti sövincin tam olmadığını ne vakit ki bu memjeketteki çoğunluğu te: kil eden bu milletin arzusu yerine gelecek o vakit asıl büyük bayramı mızı yapacağımızı belirttiler son 0- Jarak kürsüye gelen Bâlıkesir'İl'baş kanı Sıtkı Yircalı konuşmaları"so- nunda Ankaraya çekilecek'iki'telg. Taf sureti okudu bunun birisi genel başkanlığa hitaben Türk milletinin Demokrasi-— davasında - gösterdiği | mücadele-ruhunyi medeni cesareti ni İfadelendiren 11 Temmuzun bü tün teşkilâtta dalma anılmasını; İ kinet-telinde Ankara: İl başkanlığı- na 21 temmuzda bütün illerin ken. di vasıtalarile kaulacakları bir mi- tigin Ankarada tertiplenmedi tekli fininin yazılıp yazılmamasını - sor- du ve halk tarafından ittifakla ka bul edildi toplantıya hâkimiyet ka yıtsız şartsız milletindir düsturu ve dağ başını düman — almış- şarkısı hep bir ağızdan söylenerek toplan- tıya son verilmiş bütün1) ve ilçeler- den gelen otobüsler parti önünden geçerek Balkesir Demokratları tara fından uğurlanmış ve kafileler-yol boylarında, dönüşü bekjeyen köylü Demokratların alkış tufanı arasın. da memjeketjerine-dönmüşlerdir. Müstafa Evyapan Zonguldakda bir dâvası sona-erdi Zonguldak (Hususi) — Büyük Doğu Mecmuasında Halil Kâmil AK müstear Imzasile (İktisati Manzaramız) başlıklı yazı ile şahsına.-karşı hakaret edildiğin den bahisle bu Mecmuanım sahi bi Necip Fazıl Kısakürek aley hine, Ereğli Kömürleri İşletme- si Genel Müdürü - İlisan Soyak tarafından bir* hakaret dâvası açılmıştı. Şehrimiz Asliye ceza mal- kemesinde yapılan duruşmada, | Necip: Fazıl. Kısakürek'in suçu | sabit görüldüğünden (3) ay hap sına, (100) Lira ağır Para ceza- sına ve(2000) Lira manevi taz- minat ödemesine karar veril- İmiştir Dâvacı İlisari Söyak, bu 2000 'Lira tazminatı hâyır müessese- iŞaman, Manisadan Şemt Ergün, Bür sa i) başkanı Hulüsi Köymen, Ça- desinde - sefertası- gibi bir apart- manın»önünde - durduk; - Yarabbi ne, kadar, da-mukassi- yer. İnsan burada-oturacağına — Çırpıcı çayı- rında, Gecekondü : yapıp; otursün daha hayırlı; Hiç, olmazsa orada temiz hava, var, gümeş, var, mane- vi hürriyet var. İnaniye - ekmeğini ot bilewvar. Daracık merdivenlerden çıktık, Kaçıncı kat olduğunu hesablıya- madım amma epeyce — yüksele- rek (!) bir kapının önünde dur- dük. Nüriciğim zile bastı. Bir Rüm hizmetçi kapıyi açarak tisli- yemiyenlere ya, tıslıyaz —Buyursunlar, bay. Sözlü. Hoppala... Bu da;»nereden çık- &ıt Nuri; dönerek: - Buüyursunlar anladık amma; (Sözlü) sü-ne-oluyor azizim ? — Sen-de amıma cahilsin, sosye- tede herkesin takma ismi vardır. Merak etme sana da şimdi bir i- sim takarlar. — Benim-takma- isme ihtiyacım yok. Benimki- bana yetiyor da ar- tiyor-bile, Göbek adım, kendi Gtü, babâlüdm”bir: de! soyadım. Fazlâsını taşıyacak takâtım yok. DA la alarak 1 Bökliği hatigi, ölçü ile- ölçüyorsu- gdî'f,';'ğlmı_“';"ff',“;m"',ı"“ idğE DÜZ. küzüm? iabei y İn bt veli he el aer nn girdil: Ortada yeşil'guha kaplı bir gee lî;nı ile. masa, duvar rında — maro- PE SA ken koltuk solda kristallerle — Gayet tabit, teyi yüksek oluyor. — Peki, fazla param yok amma bir gün beni al da şu Ssosyeteye Eötür. Bir de biz ölçelim dedim. * Zannedersem- biri pazartesi ak- Bamı Aksaraydan - ötomobile bin- dik doğru Beyoğluna. İstiklâl cad- para oldu mu Hasanın karakteri de, ahlâkı'da her dolu bir büfe yerde kıymetli halı- lar. Hengâme yedi sekiz kişi. kadar var. Nuri odaya girince doksan dere ce:bir reverans: yaptı. Ben de tak- lid ettim, Koltuklara - gömüldük. Başladım cşhası muhteremeyi tet- kik € Köşede- oturan; ellisini - geçkin lerine vereceği tir. Havza köyle- rinde bir cihnayet Havza: (Hususi) — Vezir. Köp TÜ ilçesiyin -Ahmedv Baba- — köyü muhtarlığına: bağlı Dereköy - çiftül ginde ikameteden Vakfıkebirin Ka dahor köyünden — Osman Uludüz ve kızı Emine Ulüdüz ve “yine ay ni-çiftlikte — ikâmet - eden, halen Çarşamba. tarafında, Vazife gö ilçenin eski' jandarma: karakol ko mutam İbrahim Oğuzhanın karısı ve oğlu. Mehmed.Zeki-ile araların. 'Osman da çıkan bir münazaada, Uludüz kadını- bıçakla, Mehmed | Zeki de Emine Uludüzü tabânca | ile-yaralamıştır, Her iki yaralıda ölmüştür. Hâdise- çiftliğin . alanın da-zuhur eden ,bir ihtilâf —yüzün- dendir, Katijler tevkif - edilmişler. dir, Havza ofisinden; Ankara ofisine gönderilen söğüt , çutukları Havza; (Hususi) — Ankara O fis Genel müdürlüğünden . bahçe kazıklığı olmak üzere bura ofisi 'ne-gönderilen 5 santim kutrunda 2 | metre boyundaki tahminen — 100 adet söğüt dallarının yalnız nav Tun bedeli 72 Hira tutmuştur, Hâlbu Ki ayni evsaftaki” mahm, navjun bedelinin yarı fiyatına buradan te minini- mümkün- idi; Eskişehir demokratlarımın açık dâveti Demokrat.Parti Çifteler ilçesi ku ruluşunun ikinci yıl dönümünü 9/5/948 pazar günü Eskişehirin ve orta Anadolunun nadide güzellikle rini bağrında saklayan Çifteler Sa karya başında tes'ide kararı vermiş tir. Bu gün bütün Eskişehirliler ve ci var vilâyetler - Demokratjarının ta nışma ve kaynaşma günü olarak on binlerce Demokratın iştirakile ve sayın gendl başkanımız Celâl Ba- yar ve Demokrat Milletvekillerinin huzurlarile kutlanacaktır. Demokrat vatandaşların eğlence Ni bir hâva içinde birbirilerile tanı Şıp görüşmeleri için her türlü terti bat alınmıştır. , Het Demokrat vatandaşın Çifte- ler toplantısının — dâvetlisi olarak bize şeref vermelerini rica ederiz. Eskişehir — Çifteler Demokrat Parti İlçe İdare Kurulu Rür tavzih, Osmaneli kaymakamlığından eşağıdaki mektubu aldık: Gazetenizin» 23/4/948 - günü ve 5296 sayılı nüshasının 4 sahifesi- nin 6 ıncı sütununda-(okul parala rı halâ jandarma ile toplanıyor) başlıklı yazımız: okunmuştur. Böyle. bir. hâdise olmamakla be raber *olmasına, da'imkân-ve ihti mal yoktur. İş bir, köylü vatanda şa 946 “yılmdanberi Salma: borcu- nu*ödemediği için bu borcunuröde mesine dair: muhtar tarafından barname - gönderilmesinden - ibaret tiri Bu hususta jandarmaya »hiçbir emir verilmediği için bu.-harcketin sırf. parti gayretkeşliği ile -yapıl miş-olduğu - anlaşıldığından başın kanunu gereğince keyfiyetin bu şe kijde- açıklanmasını ricavederim, Osmaneli Kaymakam - V. » H Tezel Amtika Eserlere Daır| : Bir Tarihi Vazonun Hikâyesi palıçarşının Mer dekinesaçılan kapısı n cad civa- rındâ (İmameli han) adı n “hanin | içerisinde antika stigalteden bir mağar K ticareti İle Buünun aahibi yık irdan be nti ka nam ak tında ne kadar - tarihi ve - bedii kiymeti haiz eşyaya tesadüf eder- sevalır, satar ve- geçinir.” Hattâ bunların içinde — orijinal * mahiyet arzetmiyen ve — taklid > olanlarını dahi-ihmal etmez alıcısmavantikü diye-sürmiye bakar. Ayni:zamanda ticaretinin “meşş ruiyetini temin sadedinde»müze/ İ daresinin:. resmi — müsaadesini: de hamildir. Son7 zamanlarda' hastalığının artması vve yaşının silerlemesi dos layısi muntazaman — mağazasına gelemiyor; işlerini:çırak diye kul. landığı iki elemamı vasıtasile ted. vir ediyordu. 1933 Benesi içinde sdirki- mağa- zasının: yabancısı olmuyan” bir “a« dam- geliyor- ve- kendisini: arıyor. Hastalığını haber alınca da evins de- ziyaret- etmiye, kalkıyor.” Hale buki bu:adamyş ara-sıra meskükâ» ti atika vesesşyayı nâdire getirmek uyuşabilirlerse- satmak-ve- aksi takdirde - dönmek »itiyadında -oldu. ğundan bu defa koltuğunda taş makta olduğu büyükçe bir. Pfaket- tenhiç bahsetmemesiş - doğrudan doğruya ustalarını araması çırak” lardan dikkatini celbediyor”ve :zairik bir ikahverik- ram etmek bahanesisile > alıkoyu- yor, solibet arasında paket açtırı- hyor, içinden eski ve zarif bir va- z0 çıkıyor; Her iki' çırak “tarafın: dan”yapılan incelemede bunun-ta- rihi ve kıymetli bitveser- olduğu anlaşılıyor;” fakat: zaire-bunun ma hiyeti”hakikiyesi hakkında: bir şey söylenmiyor.”Yalnız satın almak i- çin büyük bir tahalük gösteriliyor. Ancakvvazonun hakiki' değeni-ve ilmi cebhesi bakımındatı hiç bir bilgisi-olmuyan zairin,:. gösterilen hu fevkalmutad iştiha - gözünden kaçmıyor. Zahiri- lâkaydisinesrağ. men, pazarlık sırasında - mühimce bir fiyat ortaya atmıya karar ve- riyor ve vâki istifsar karşısında düşündüğünü söylüyor. Bunun ü-. zerine aralarında hararetli» pazarr hıkvbaşlıyor«ve nihayet sekiz yüz elli lira Üzeninde -iş kararlaşıyor ve paralar sayılıyor. Dükkân -sahiblerinin gösterdik- leri-büyük iştihadan -ve ümidinin çok fevkinde-aldığı bedelden tam münasile kuşkulanan Zair, oradan ayrılmadan evvel-ihtiyati bir ted- bir serdetmeyi've muvafakatlerini" almayı; müstakbel menfaatine uy- gün-görerek onlara şu yolda bir teklifdesbulunuyor > Eğer “vazo; müzenin sem'i ittis Haşvâsıl-olmadan dolgun, bir-bedel. ilessatılır ve yahud.yine«böyle bir: şekilde. -Avrupaya-. kaçırılabilirse- kendisine, bir, hisse-: verilmesi. kendisine e | y ak evinin —— nazarı ystanın yek AARARANA Sosyete bir kadın, Buruşmuş ellerine - pır- Jantalar takmış, böyacı finosu gi- bi tuvalet yapmış, entarisinin ya- kası"göğsüne kadar açık: tammüs nasile bir şellâfe, Onun yanında: gençleşmek | sev- dasile bıyıklarını kesmiş,- papyon kravatlı, yirmi-iki:paçalı kibar: boz. ması yaşlı birradam; Mütebakisi denisbeten — gengce kadın ve erkekler; Herkes birbiri: ni*yakalamış - konuşuyor.! Yalnız ne konuştukları belli değil, Zâhir buranın: âdetlerinden olacak- (Li- san kokteyli) yapmışlar. Moselâ; böbstilin -biri- İngilizce - söylüyor diğeri Fransızca - cevab - veriyor. Amma, Türkçeyle-mahlüt olarak Yani bütün lisaniyat profesörle. Dr. Ti (1) bir” araya “toplanmış, Göbbelsin ruhumu sad ediy O sırada batdaklarda bir di. 'Bana dâ ikram ettiler. K Si bir' şey amma doğrüsu' tadını a- Tamıyarak Nüriş hvem — Sus kahve, — Desene Yemenden gelen kah ve de alafranga oldu. Biraz daha — hoşboş — edildikten sonra yeşil çuhalı masanın etrafı- na dizildiler. Tabit ben yalı kazı- ği gibi ortada kaldım. Boyalı saçlı bir hanmefendi ba na atfen 'Nüriye: — Beyefendi”oyuna iştirâk et- miyorlar mı? Sözlücüğüm hem be- yi niçin tanıştırmadın? Nüri ağzını yaya yaya: Affedersiniz sunuttum; Gaze- Ali bey. r Yazan: '——î |Ali:Z. Çobanoğtü| te Ayağa kalktıni. Teker teker hep sinin elini sıkarken, Fransızca bir geyler mırıldandılar. Ben Fransız ca bilmem. Vaktiyle Almancanın başımı- gözünü” yarardım.: Şimdi- o- nu da yapamıyorum. Söyledikleri- ne göre modası geçmiş. Topu to- pu elimizde - elsinesi müteveffa» dan; (!) Türkçe kaldı. Onu da eli- mizden Demoltrasi-icabı' “ dediler, dil inkılâbır dediler çekip aldilar. Hülâsa dilsiz oldum. Allah kimse- nin başıma vermesin. Doğrudu' çok fenn şey ilele benim gibi söyle- mek illeti olanlara. Yapamam e- fendim zorla değil ya, - Evdekiler söylüyorlar; uyurken de- konuşu- yormuşum. Ne iserefendim Franse vi kelârılara yem torbası-takıleış atlar gibi kafa sallıyarak mukabe- le ettim, Boyalı saçlı hanım - bana b beni — Ali bey siz niçin poker ovna miyorsunuz? ita- — Bilmem de efendim. Masada - bir hayret nida&ıdır koptu. Kabahat işlemiş gibi kulak larıma kadar kığardım; Hanımefen di devamla: Bir salon centilmeni hiç po- ker bilmez olür mu? doğrusu'«Hu moriste> yapıyorsunuz. — Yok vallahi hanımefendi on- dan*yapmıyorum. O" kadar lüzum- lü şey var ki; pöker de eksik olu- versin. — A, hiç öyle şey;olunmu? Pes ki hiç kâğıt oyunu-bilmez-misiniz? — Vallahi çöcukken papaz kaç- tıroynardılr Bir kahkaha tufanı koptu. Bü Befer müşkül - vaziyette kaldım. Öyle ya buma aleni istiskal derler Daha Ybakalimmne”acayiplikler gö- receğiz'ümidile' Kâle almadım. (Naziş)onamı müst ılan aşli hanmmufendi (Plhi- üz. Oynam nteur) sanız. da- hi masaya otuzmaz misiniz dim. rica ederim, karşısındaki tüm, suyorlar. Kâ- Daha -henüz iftellere- geçmiş. -Sonra ndiğime.göre kâğıtlar bi- skiyince kahvelere satıyorlar 'Oyun. başladı, Herkesin-elinde: mk fisler. Hepsiniti ayrı bir tiştirdiği çıraklar, bunu kabul et- mekte gecikmiyorlar; çünkü bin- lerce lira-tahmin ettikleri böyle kıymetli:bir eseri sekiz yüz elli | ra gibi nisbeten ehemmiyetsiz bir para-ile kapattıklarından ve Şük- Yazan: Vefik TURA| Tü de —vazoyu satan-— rüyasın- dagörse bile inanamıyacağt, bir. para- vurduğundan — son derece memnün ve münşerih > ayrılıyors larcı, Bundan sonradır ki bu vazo et- rafından. u & tanı u faaliyetlerini: gizli gizli arttırıyor, muhtelif pozlarda çektirdikleri fo toğrafileri. ccnebi müzelerine gö! deriyor ve»bildikleri kadar mali matı da ilâve ediyorlar. Ustaları- 'nin malümatı. haricinde kasdi inti fa" ile çevirmeğe - çalıştıkları bu dolab, umdukları - neticeyi verme- dikçe yeisleri: artıyor, fakat buna rağmen hususi ve mahrem mes: leri durmuyor. Aylarca devam- eden. bu» çalışe maların - sonunda bir »müecsseseden lâkin- bunun-ile u» 1 olamıyacağını. an-. hyor ve vazgeçiyorlar. İşler bu —mecrada — yürürken nin #çektiği — paralar — erimiş, — Ans tikâcıları iz'aca başlamıştır. H defasında bir vesile ile atlatılan buv müracaatlar, nihayet - birer mikdan tediyat 'ile- savuşturulmuş ve susturulmuştur. Ancak tazyi- kât'son günlerde öyle bir hal al- mıya- bâşlamıştır ki — bunun - bir müddet * daha. idamesinin - başları: na »bir belâ: getireceğine — inanan çıraklar, işi ustalarına saçmaktan ve: vazoyu, patronlarına götürmek ten başka çare kalmadığımı görü- yorlar. Bu-kararı veren-iki kafadar ma ğazayı kapadıklarır bir akşam sa- luğu- ustalarının evinde alıyor ve hâdiseyi anlatarak vazoyu onun nazarı tedkikine arzediyorlar. Bünu inceliyen kurnaz tilkinin gözleri hayret ve memnuniyet ile parlamıya başlıyor. Ve biraz daha fedakârlık yapmak, vazoyu muha faza etmek- ve- bina leyh rin - ilk 'gelişinde- kendisi namına te- diyatta * bulunmak -emrini- veriyor. Ve öyle devyapılıyor. Aradan yine günler,; haftalar geçiyor.. Hazır. para - yemek -zevki- ne kanamıyan ve antikacıları müekkül — çdinen: Zöirayine: para - kalıyor. Ve ustanın Gedikpaşadaki evine - gidiyor - ve para diye“dayanıyor: Ayni zaman da istediği verilmediği takdirde iİşiş müzeye -ihbardar- gecikmiyece- Bi tehdidini de- savuruyor.. A: Atika nizamnamesi, hükümlerine göre — yalmız ları — değik tini istilzam edecek böyle bir ha- rekete onun kıyam - edebileceği — Kare rua diyor. Derken Nazişi; — Kare as dedi, ortada ne var ne yok hepsini toparladı. Fişler Nazişin önüne tıpış, tıpış giderken bütiüm gözler de mahzun mahzun takib'ediyordu. Oyunun diğer seanslarında Na- ziş mütemadiyen pas geçiyor. An- laşılan paralar tatl' geldi; kaptır mak- istemiyor. O sırada ayağım- dan bir cereyan geçti. Zahir ro- matizmanın reaksiyonu diyerek 'e- hemmiyet“ vermedim. Biraz -sonra amperi-daha yüksek bir titreme daha. — Acaba- Nuri bi mar etmek istiyor dedim. .- Nüri zakta, onun ayağı bana gelincey a. yerlere taki Etras üzlerine baktım; 'or, Yine oyunu Bü sefer tekme ki; acısı ni mi iş- yin kimse bana takib etmi: öyle şiddetli bir yüreğime güçtü. Tekmenİn. istika- metinden, derhal Nazişin yaptığıs Anladım , angpna » her tekmeyi bana niyet ederek Çünkü yanımdaki bobss hain; hain, bakiyor; aimdakini dürterek toloş Dayanı gösterdim, Birbirleri- aretleri yaptılar. Pek bakmı > başladım. n anladıtı. halde Hliyancadım amma; ya- oyunun bir hilesiydi, ya da bir aşk cilves )yun gece saat.bire kadar de ain etti. Yüzülenler süt- dökmüş kediye döndü echleri dokinlar kah kalıdara. garkoldu. Oyundan sone za büfe açıldı. İçkiler içilerek-bik hassa-kaybodenler hırslarım çikae miya calıştılar da pikap dans k Son fasıl ol plâkları calmı inanmıyan antıkacılı 4 büyül eden- ustadın — tavsiyesine — ilim ba' ile münakaşadan vazgeçiyor, istediği veriliyor ve fâkat bu te- diyatın son olduğu dakat'iyet ile ihtar ediliyor; Emellerinin diledikleri"mecraya dönmemesi, maruz - bulundükları iz'acatın tevalisi bu antika kaçak: çılarmı: artık moakıllı sıkmı ya başlıyor ve her geçen günüzün tü verteessürlerini arttarıyonu. Son"tediye — üzerinden., birsikaçi hafta daha»geçiyor... ve vazo da; antikadıların bütün teşebbüsleri. ne rağmen istenilen müşteriyi bu- nkilâprediyoru Not yar r şaptıkları bir sırada p çalımyor eZi geliyor. Bu gelişin ne-demek solduğunu anlıyan antil dikleri kararda sebat lüzumu üze- rinde müttelik. kalıyorlar ve misa- fitlerinin bermutad: derd. na, . hattâ. palavralar. savurmasına külak asmıyorlar. - Hat oldukları paranın. yekünu bin iki yüz.dirayı aştığını ve binaenaleyh fazla. gürültüye lüzum- olmadı; sert bir lisanla söylüyorlar. Li meram anlatmak. kabil olamıyor. 1ş münakaşa vadisinden. münazaa safhasına dökülü Ve.son dere dişa acılar, evvelce ver- anması- vermiş ğını n ce sinirlenen şarıya. çıkarmıya ve işte o aralık yediği bir tokat, mukabil sille ve yumruklara ta- hammül ediyor. Güçlü; küvvetli"o- lan — çırata da (i râk etmesi dolayısile vaziyetin-kö- Zide- — derhâl bi- çağına asılıyor ve ilk'darbede yere mütenkiber teşebbüs ediyor kapıdan -sokağa fırlayıp- kaçıyor.. Evdekiler, gece karanlığının ta- mamile-holül ettiği bir»saatte cere yanveden bü:kanlı hâdise üzerine zabıtanm müdahâlesini dâvet ede ceklerine- vak'ayı gizliyorlar; çün kü işin zabita ve-adliyeye intika- li, tahkikât we takibat safhasının açılmasını ve-bu'da Vazonun dana çıkarak müzenin- sami" na ulaşmasını ve böinnetice dolgun bir "meblâğ mukabilinde- satılması: veya memlekettan kaçırılması: im- kânlarının' ebediyen *ortadan kalk masımı ve-verdikleri: paraların da yanmasını intde edecektir.—Bo ka- darcık bir*inceliği"düşünemiyecek mahlük- olmıyan: antikacılar, yara hdi vaktile >hastabakıcılığı. yap- ustanın dân» tedavi"edilmesini: en — uygun bir * keyfiyet buluyorları Zatc fazlasağır olmadığı anlaşılan rihanın o suretle tedavisine başlı. mmş : ol karısı — tarafın - yor ve işi, dediğim: gibiş mesistın geçiriyorlar... * Büu- hâödizelesin” cereyanı sırala- rine kip Ziğrin: oline antike bir vazonun”geetiğini bilen- ve İ5- (Dövamı6 norda: NANARAARADANAAAAAA BARARARAARAARARDARDARAAARARARARADDARARAA başladı. Naziş,;ben-ve namı mütstes arile. Sözlüden: gayrisi- birbirlerine sarılmışlar yıkıla, yıkıla densedi- yorlar. Ben, bu âlemlerin iç yüzünü bi« raz daha anlamak icin Nüzişe — Bttoplantılarınız her gece o- lur mu? — Etet hergecesbircevde top lanırız. — Peki »buvkâadamsağır masraf. lara nereden” para»buluyorsunuz ? — A ilâhi-Ali-beyo Sorduğunuz şeye bakm.. Oluk gibi akan pam- nın yanında bunlar bir şey mi Peki,' hangi”oluktan bu para? Biz-detaltına gaz tenekı sini»koyalımı İstifade etmesini bilmeli ebsr dim, İhtiyar bonkör lâfi fazla uza, mak istemiyere! Bir'dans da biz etsek. Böndans etmim ef Niçin? Sadece- müzik!dinlerim, (a bederse çalarım. Ne çalarsınız Ali b — UT çalarım eftndim. — Hah;hah, hâh; Ayol hâlâ gı kokmuş alaturka mı? Bu tâbiri işitir” işitmez — kanım beynime sıçrıyarak: — Siz: onu affethiişsiniz “ Hdi mefendi. Alaturka kadım teni Nuri- gözlerini ğarak — yüzün aktı. Anlaşılan hâlise- çıkması dan-korkuyordu. Himen araya 14 karıştırarak meseleyi kapattı. Ni hayet saat iki buçukta dram sona erdiğinden sosyeteden (!) — aymıl dik. * Bü - hay olursa; temix - aile rim yuva istikbalinden ne -kalar sek veridir