14 Mart 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5

14 Mart 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|4 MART 1948 16 lar : kör';feransı yarıntoplanıyor (Baştarafı 1 incidet Dış İşleri Bakanı Necmed din-Sadak yanında bayan Sâ - dük olduğu halde bu sabah Len Gradan Parise hareket etmiştir. Altın Ok trenile hareket & - den Türkiye Dış İşleri Bakanı garda Türkiye büyük elçisi, İh- giltere Dış İşleri Bakanlığı tem- silcileri ve Türkiye büyük elçili mensubları tarafından uğur - Tanmıştır. Necmeddin S vin ile görüşmüş ve ni birlikte yemiş, akşam susi bir ziyafet vermiştir. İstanbul 13, A. A.) — Diş İş leri Bakanımızın başkanlığı al - tında on altılar konferansına iş tirak edecek olan mütehassıs - larımızdan iktisadi işbirliği ko - mitesinde Türkiye delegesi Ne - cati Turgay. ayni komitede m şavir Cemal Sait Bark, Metin O naran, Nahid Annerle istatistik genel müdürü Sefik Bilkur, bu gün Yeşilkövden saat 15 te kal kan Fransız ucağı ile Parise ha reket etmiştelrdir. DISBAKAN VEKİLİ Ankara 13, (hususi) — Pa ris konferansına iştirak edecek alan Dış İşleri Bakanımıza Ca - lışma Bakanı Tahsin Bekir' Bal ta vekâlet edecektii DİĞER DELEGELER Paris 13, A. A.) — Yunan Dış İşleri Bakanı Caldaris, öğle üze ri Parise gelmiştir. Kopenhag 13, (A. A.) — Da nimarka, İsveç ve Norveç Dış İş Komünisttecavüzüne karşı yeni bir Blok teklifi —— Londra: 13 (A.A.) — Daiy Heral din Atina muhabirinin bildirdiğine göre, Yunan Dışişleri Bakanı, Yuna nistan, Türkiye, İtalya, İngiltere, Fransa. ve Beneluks memleketleri- nin iştirâkile Komünist tecevüzü- ne kar$ı bir bölge anlaşmasının im zalanmasını derpiş etmektedir. Marshall plânını müzakere — et- mek için Pariste toplanacak olan konferansa iştirâk etmek üzere bu gün hareket eden Çaldaris, ayni muhabire şunları söylemiştir: Durumumuzun ne olduğunu sora Belki Italya İle 'Türkiyenin menfaatleri de bizlmkilere müşabih 0 caktır Bundan başka Doğudan gelecek bir tehdit gözönünde - tutularak, Yunanistan, Türkiye ve Arab dev- letleri arasında daha sıkı bir anlaş manın mevcud olması her halde fay dalı olacaktır. Artakinin mezarında dün yapılan tören (Bastarafı 1 incidey Başta ermeni din adamları olmak üzere ihtifalde Artaki - nin » i, bütün ses ve s natkârları meyanında Mü Nureddin Selçuk, Müzeyyen Se har. Perihan Altındağ, maruf fasıl okuvucusu Ağyazar, bes - tekâr Hirant, — konservatuar Türk musikisi icra heyeti azala rı ve hayranları hazır bulun - müustur Önce dini merasim yapılmıs, bu arada bestekâr udi Hırant tarafından mahur ve hüsı ermenice iki ua okunmustur. Puudan sonra Türk musi ve! bestelediği son eseri Buya ti makamından bir peşnev vasi yeti mucibince sanatkâr Kadri Sencalar ve arkadaşları tarafın lan nE ve kemanla çalınmıştır Tören hazin olmuştur. Zunguldak kövür hawzası memurların primleri dağıtıldı Zonguldak (Yeni Sabah) E- li kömürleri işletyesi genel dürlüğü kendi bünyesine gö yaptığı bir talimitnameye da. yanaraki memurlarırfın rasyo- nel primlerini tevzi etmiştir. Bu talimatnameye göre ev- ak memuru, idare memuru, iş çi bakım — teşkilâtında Temui re çalışan la, kâtib puantor gibi bazı memurlar prim dağıtımın dan istifade edememişlerdir. Bu talimatnamede barem da; hili, barem * rici diye bi f - BİR Yartlmanmşıı, *Y HDt 1947 yılına aid ları tahakkuk ve tediye edil - Miş, bundan böyle de üç ay da bir prim dağıtımıma bu & prim istihkak ğ 8 lar dahilinde devem edileceği öğrenilmiştir ? Dağıtılan primler memurla rin Ymaaşlarının. yüzde 25 ini geçmemektedir. ve takdiri, he sabi olmak üzere iki kısma ay- rılmaktadır vnt| k bir kavıb olan Ac | 'andanın ölümünden ev. - | | leri Bakanları bugüd Nörd Ek: | presle Parise hareket etmişler dir. AYANDA AVRUPAYA YARDIM MÜZAKERELERİ Vaşington 13, (A. A.) —Bir leşik Amerika ayan meclisi Av- rupanın kalkınma proğramı ü indeki müzakerelerine dün devam etmiştir. Ayan üyesinden Taft Avrupaya kalkınma prog- ramınım tamamile iktisadi sebeb lerlemuhakkak gösterilemiyece- ğini, fakat bunun komünizme karşı, dünya savaşının bir icabi olduğunu beyan etmiş ve ayan meclisini Avrupa — kalkınma programının tatbik edileceği ay ların 12 aylık devre için 4 mil yar dolarlık bir krediyi kabu dâvet etmiştir. Bilindiği gibi ka nun tasarısında yardım progu | mı için 5 milyar 300 milyon do lar teklif- edilmektedir. Taftın Kanaatine göre Avrupanm Kal- kınma programı Birleşik Ame- rikanın iktisadi muvazenesini sarsacak bir mahiyette ise de komünizmin dünyaya yayılma tehlikesi; kendisinin teklif ği muhtasar programın kabul nü temenniye şavan kılmakt dır. Taft sözlerine şunları ilâ etmiştir: «Vereceğimiz. bü ri'belki kaybedeceği: va o kadar muazzamdı! bu tehlikeyi göze almamız icab et tiği kanantinde bulunuy: H. Orbay R. Mercan dâvası (Baştarafı 1 incide) şahite ihzarlı olarak çıkarılan dâ- vetiyeler gelmiştir, Diğer taraftan şehrimişde cina. yetin vuku bulduğu: Çocuk Esirge: me Kürumüunun caddeye çıkan ho lünde- yapılacak olan temsili tatbi kat dolayısile birinci asliye — ceza mahkemesine'de talimat gelmiştir. Tatbikat bu ayın 24 ünde birinci as liye ceza yazgıcı Celil ve Ankara savcısı baha soysalın huzuruyla ya Pılacaktır. Temsili tatbikat sırasın da eli cebinde tabanca İle birlikte katilin kaçışı ve bu sırada onu gö- Ten İzzetin «Katil kaçıyor. yakala yan-diye bağırdığı sırada çıkan se- sinin şiddeti ölçülecek ve bazı şahit; ler dinlenilecektir. e n kredile- kat dâ Karadenizde fırtına tekrar şiddetl ndi (Baştarafı 1 incide) rak Ereğliye gitmiştir. Diğer tarafdan İstanbuldan 90!n» Ka radeniz vapuru da Ereğli limâ: nma sığınmıştır. Bugün Trab zondan gelen Güneysu vapuru da volcularını çıkaramamış, E reğli liraanımıza kaçmıştır. Di- ğer gemilerde limamlara sığın - mışlardır Haber aldığıma göre Ereğli limarında birleşen bu üç yolcu vapurundan - Karadeniz, Gü - ne Zonguldak — yolculârını Tırhaa vapuruna aktarma ede rek yoellarına devam etmeleri i çin tertibat alınmaktadır. ad Üzgören | İ MARMARADA FIRTINA Marmarada devam eden fırtina sebebile evvelki akşam 22 de liman; Mmıza gelmesi icab eden «Sus» vapu ru Bandırmadan hareket etmemiş ve sün sabah «Anafarta» vapuru. Sus yerine Bandırma seferine çık maya mecbur kalmıştır. itizar Yazımızın çokluğundan «İslâm- da Mezhebler, Fırkalar Nasıl doğ- du?> tefrikamızı koyamadık oku- yucularımızdan özür dileri: 4 — Mtilletler kahramanlıklarının küvvetini — çocuklarının ıidan alırlar, ik Esirgeme Kürumu Genel Merkezi D n marn eee | Ölüm Emekli memur Geredeli Sadık İ- | pek ye İpek en büyük varhğ ve eşi Sanis oğlu ve vakıflar müdürlüğü vezne darı Salâhaddin ö İpek ve Karamür sel orman bölge | " şefi Kemal İpek T ve Kumkapı pos- tahanesi memur- at İpek ve Kabataş larından Melâl lisesi öğrencilerinden Nazmi İpek kardeşleri Ankara Siyasal Bilgiler okulu talebesinden: ; ŞERAFEDDİN İPEK 10.3948 günü Hakkın Rahmetine uşmuştur. Allah bol bol rah: —e r aa Kra z Ka i l 1 | | | | 'me neşretmiş olmalarıma rağmen, eşinlizde (Baştarafı 1 incide) | göst nankötlükten | nefret duyarak partiden istifaya | teşebbüs ettil mektedi! Bu gibi arkadaşla yüzünü lâyıkile bilen Demokrat Pârtiyi lemek iştiyenlere h F dilerine ilen âkete aziyetin i Wı sürük | | lunduklarının farkında olmadıkla rı şübhesizdir. | Bilerek veya bilmiyerek partiye | zararları dokunan bir kısım gazı ; te ve başyazarların, maksatli veya maksatsız mütalenlarına gelince Beyanatlar, —makaleler, demeçler | Bunlara göre «Demokrat Parti-| de kayıtlı üye-kaldıkça bu, parti hakkında beyanlarda — bulunmak | partinin halk nazarında itibarını | sarsacak mayitette olacağı ci- | hetle, — bir. partiliye yakışacak hareketlerden değildir. Bu - hak,| yalnız partiden istifa edenler için | meşru' olabilir ilâh...» şübhesiz durum kül halinde mütalea edil- | meden mücerret olarak ileri sürü lecek, böyle bir fikir hakikaten yerinde vesamimi bir ikazdır. F kat partinin selâmeti için bundan | başka, meşru' müdafaa yolu kal-| mamış olanlar için partiyi tahrib- le itham etmek, partimize ve de- mokrasiye karşı hizmetten ziyade | kötülük rına emin olabilirler, ] Bvv kim basladı? Mahaza, partiye olan, beyanat, nutuk! ve demeclere por- | vasız şekilde başlamı bulunan Köprülü ve arkadaşlarıdır. | Bizi, cevab vermiye mecbur e- | dinceye kadar (sükütu ihtiyar et | | | | yapmış oldukl. zararlı Miş olmamıza: rağın; telerde sahı: yapılan: tek bazı g kastedilerek hücum! lârımız cekhel hayret etmemek mümkün değ Kirli çamaşırlar | Partinin mahremiyetinde hal ve | fasledilmesi icabeden hususların birer kirli çamaşır halinde sokağa dökülmesinden yegâne mes'ul şah iyet sayın Köprülü ile malüm ve | muayyen arkadaşlarıdır. Bunu, bizim kadar her nasılsa partinin en derin mahremiyetine üfuz etmiş ve hattâ gizli kalma- sı icabeden vesikaları dahi baş kalelerinde mevzuubahis etmek im kânını elde edenlerin pek âlâ bil- meleri ve takdir. etmeleri lâzım- dn , Mâamafih, ben, bu cihetin bir kere daha umumi efkâ önünde aydınlanmasından memleket namı- K YENI SABAZEH ”p MA YOİYE İ 4 BU A VÜ rasi nâamına yüz kızartıcı bit vü-, kındır. | Genel kongreye muhalefet | Partiyi bu — şekildi nutuklarla halk önünde itham edenler bir ar için haklı olsalar dahi bütün teş- kilâtın bahasına ve durumun da kat'i olarak bumu icab ettirmesi ne rağmen hâl, toplamamakta ısrar - etmelerindi kendilerine hak verecek acaba kac tane iz'an ve vicdan sahibi çık aib şekilde sonsadan — üyel, ilâvesile yeni teşkil edilen merker haysiyet divânımın çekavari ihra kararları şübhesiz ki partiyi yıka- | cak mahiyettedir. Bu suretle par- ti içinde korkune bir terör başla- | mıştir | Böylece, kurucular — hâkimiye- ti tesis edildiklen sonra — Seçime dalkavuklardan mürekkeb bir g. nel kongrenin de toplanması ku vetle muhtemeldir. Teşkilâttan gelen telgraflar Demokrat Parti merkezinden | gazetelere aksettiril nülhakat- tan gelen 'tasvib te ha ge- lince | Bugünkü genel idare heyetinin | takib ettiği menfi hareketlerin ic yüzünü bilmiyenler tarafından- çe | kilen bu telgrafları gazetelere ve- rirken, -kendilerini protesto eden yüzlerce telgrafi gizlemekten de bu efendiler zerre kadar çekinmi- yorl: Kurucuların gayeleri | Binnetice Demokrat Parti, sayın | Köprülü ve arkadaşlarının devam- h himmet ve gayretlerile bir iske: let haline getirilerek Halk. Parti- sinin Demokrasi oyununa mağşke edilmek istenildiği muhakkaktır. Bunun içindir ki, normal şekil: de, fevkalâde- kongrenin- içtimaın- dan ictinab etmektedirler. Demokrat Parti S- Grupü- nun, genel idare kurulunun gizli ve açık: gayretlerine rağmen top- lanarak, temsil ettikleri-milletin efine uygun kararlara vanma- sı hakikaten tebrike lâyıktı! Tarihimizde Türkiye Birinci Bü yük Millet Meclisine düşen vazife kadar tarihi ödevlerle karşılaşmı: bulunan milletvekillerimiz ti haysiyetlerine uygun kararlarında devam ettikçe, partiyi ve temsil et tikleri Demokrasi rejimini mutlak bir komplodan kurtaracaklarına şübhemiz: yoktur. bir parti haberleri katiyen yakındır. Yeni bir parti kurulacağıla ve ler dolaşıyor bu husustâ Vaaliyele geçenler ar nda benim de ismim — gectiğinc dair çeşitli neşriyatı bu sabah An- karadan avdette gazetelerde oku- düm. Tamamen — yalandan i haberler umumi efkâ çin işan — edilmekte- DU ney irtmak Demokrat Partiyi bugünkü du- r n kurtarmağa çalışmak her partili için bir şeref ve vicdan Bor cudur. Adaaır Menderese bir hatırlatma Emin Sazak'ın evinde bir: kahve iyasi bir toplan- tı halinde gazetelere aksettiren sayın Adnan Mendereslere üç gün Sayın içmemizi, si evwel, bir müddet önce Egede tülemek istediği bu muhterem za- tin Etlikteki evine giderek yaptık ları toması hatırlatmakla iktifa diyoru Yegâne emelimiz Yegâne emelimiz, Demokrat Par| tiyi, ilham ve 'direktifleri döğr dan doğruya Çankayadan — alan kimselerin elinden kurtarmaktır Bumun için her türlü entrikalarda azade olarak topla! cak genel kongrenin v. rara hürmetle boyun eğmekte her partili için en mukaddes bir fedir. zi- ayım Celâl Bayar için bu fırsat ve imkân henüz tamamen zail ol- Kendilerine bir - etiket nazarile bakarak partiyi bugünkü keşmekesş hale getirenlerle millet müvacehesinde açık almla konuş- mamıştır mak istiyoruz. Gayemiz, ne bir ihtilâl ve ne de bir *t politikası takib etmek- tir. Bizi bu suretle itham edenlerin maskelerini düşürdüğümüz. gün millet gizli emeller peşinde kimle- rin koştu tel nu görecek ve onları in edeceki lenecek çok sey var, fakat. Yazılacak, söylenecek çok ler var. Fakat, henüz ümidimizi genel kongrenin — toplanmasından tamamen kesmediğimiz için sükü- tu ihtiyar ediyoruz. Korkunç bir ifşa... Aramızda başlıyan bu mücadele r dolayısile, evvelce Halk Parti- sine hücum ettiğimiz zamanlarda- ki gibi pesimizde kara gölgeler b lirmeğe başlamış bulunmaktadır. Hattâ, dâha fazla ve daha yakın- dan... Fakat şunu son olarak söy liyeyim ki bizi hiç bir kuvvet kor- kutamıyacak, ürkütemiyecek — ve hedefimizden döndüremiyecektir.> na büyük faydalar beklemekte- yim: Olanlara kısa bir bakış Aylardanberi Köprülü ve arka- daşlarının hücum ve tahakkümle- rine uğrıyan genel idare kuruluna mensub bir kısım — üeyeler ile — millet — vekilleri, — cidden tebrike — şayan — bir — taham| mülle sükütu muhafaza etmeleri: rağmen, yine, sayın Köprülü tara- findan adeta tasni' edilerek ileri sürülen ödenekler — mes'elesi, ilk | defa olarak, takriben bir buçuk ay evvel bir tedbiş vasıtası — olarak Kudret gazetesinde makale olarak açıklanmış ve bu suretle, bu zeva- ta boyun eğmiyen milletvekille miz halk nazarında teşhir suretile lekelenmek istenilmiştir. Buna rağmen partinin şeref' ve itibarını muhafaza etmeği her tür lü târizlere tercih edenler tarafı, bu nevi haksız hücumlara da ses çıkarmamışlardır. Kısaca hülâsa edeyim: Partinin ve partili milletvekille- rinin şeref ve itibarını rencide e-| decek ilk 1 gazete sütunları- na aksettiren Köprülüdü: Yine, kurall: » grup arasında çı- kan hâdise hukuki bir noktai nazar ihtilâfından ibaret olduğuna ve-bunun da halledildiğine dair ge nel idare kurulu-namına : beyanna Eğgeye giderek, bu beyanmamenin yalan olduğunu, parti içinde alçak, vicdansız, -şerefsiz; vatan haini kimselerin - bulunduğunu halk ö- nünde nutuklar irad ederek geniş mikyasta tasfiyeler - lüzumundan bahseden ve bır tahribakâr fikir- lerini — gazetelende — nöşrettirenler de yine bu zevattır. Hattâ Kondi. leri gibi, genel kongre tarafindı genel idare heyetine seçilen bir kı- sım zevata taarruz etmekten dahi gekinmemişlerdir. Böütün bu tarizlere ke-şı parti- nin selâmetini kolluyanlar en kü- cük bir mukabelede dahi bulunma- mışlardır. Hattâ, bir kısım millet- vekillerimiz, rencide edilen şeref- lerini müdafaa edebilmek iml larından dahi, binbir türlü de: lerle men ve raahrum edilmelerini | bile büyük bir vekarla karşılamış- lardır Vatan» gazetesinin hücumları Hattâ, ve hattâ Vatan gazeteşik ne telkinler yapılarak, milletvekil lerimizin bir t i olarak devşirme ve t f millet vekili yaptığı kimı di keb ol, duklarını, ıl k 'un luğunda değil, » r dahi yazdırılmıştır Müi bu riyat nda zin da sükütu hak x Der Vâkıf Çakmur da Yüce |D.-.li mebuslar nasıl| * i | Divân huzu unda — | yeeka | ştarafı 1 ineide) sonra kibrit şirketi şefi Ham - di ile temas - ettiğini, Hamdinin kendisine- tomruk işinde avans vermek, vasıta temin etmek, a_x'i | | yıca beş — liradan komis - yon ödemek- gibi kolaylıklar göstermek: vadettiğini anlattı ve Tomkal şirketinin nasıl ku- rulduğunu izah etti. Say ve ser mayenin teşebbüse köle olduğu nu kaydeden Çakmur Amerikan ticaret hayatından - ve kendisi- nin teşebbüs sahasındaki faali- | yetlerinden bahsetti. | Vakıf! Çakmur, Tomkal mu- kavelesinin feshi veya- tadili meselesinden bahsederken: — Bu tadilât zaruri idi- An- cak bu işte hayretimi mucib o lan nokta şudür: Eski Bakan sa nık bütün kibrit işletmesi mü- dürleri. ben. sanık; fakat mu- kavelenin diğer âkidleri alâka- dar değil. Bunun sebebi işde ka ranlık bir noktanın bırakılma - sı arzusudur. Şayed bu ortakla rımızda — sanık olsaydı bü isin safhalarını sayın dökecektik. bu suretle de hakikat ortaya çı | kacaktı dedi. | Başkan dedi ki: Filhakika teşebbüsün kıy meti büyüktür. Ancak siz hiç | bir sermaye koymamanıza - mu | | kabil bütün kâra ortaksınız. Metrekfib başında ayrıca 10 Ji ra alıyorsunuz. Bunun makul şekilde izahı güçtür. | Kendisinin manevi serr n tekrar eden Va n hacmine göre sini koyduği kıf Çakmur aldığı 35 bin Hira civarındaki pa anın fazla — sayılamıyacağını söyledi. | Nihayet sanıkdan defterin - | 104 3000 Hiramn hizasına ko - | nulan 8. harfinin delâlet ettiği 5 kim olduğu Ve bur refikasın'a nej I gelen bir kadım yruldu. bilmem olduğu yolundaki ifadesine temas edil- di. S. harfi yerine diğer kalem- lerde olduğu gibi hususi kaydı- nın nicin konulmadığı soruldu Vakıf Çakmur bumun müfet işlerce ileri sürülen la alâkası olmdasını Tomruk i İn D T 10 l k bu biata icbar ediliyor see (Baştarafı 1 incide) vat Parti bünyesini-nasıl kemirdi- Bine yepyeni, canlı ve muşahhas bir misal olarak ele alınmaktadır. Bir taraftan Fuad Köprülünün D. P. bünyesine sokmağa çalıştığı nifa ve fesad mikrobu ge- nek istidadı gösterirken diğer 'aftan C. H. P. genel başkan- imi Uramın, mutad siy nezaket ve terbiye ile kabili telif görülmiyen müntekimane demeçle 1 kuruculara karşı kendini hissettiren infialin — genişlem, sebeb olmakta ve Köprülünün ha- reketlerile Oranın demeçlerinin e den ayni zamana- rastgeldiği lini hatıra getirmektedir. sua- Öğrenildiğine göre Fuad Köprü- lüden tarziye dilemek maksadile Hazım Boze imzalattırılmak istenilip de Bozca tarafından im zalanmıyan mektub sureti sudur «4 Şubat 948 tarihli meclis gru Pu toplantısında söylediğimiz söz- lerden sayın Puad Köprülünün in- cindiğini öğrenmiş bulunuyoruz. Söylediğimiz sözler bir sandan ibaret olup kendisine kar hürmet, itimad ve gimizin am olduğunun ifadesini arkadaş- lık ve vicdan borcu biliriz. Bilindiği gibi bu tarziye mektu- bunu imzadan istinkâf ettiği için Bozca partiden çıkartılmıştır. sürçü li- Türk havacılığına Amerikan yardımı (Bastarafı 1 incide) miz yarbay Tekin Arıburu da şehrimize gelmiştir. İhtiram kıtasını teftiş eden general gazetecilerle de samimi bir hasbıhal - yaparak - şunları söylemiştir: Vaşingtondaki Türk ha- va ataşesi jay Tekin Arı - burnu ile Avrupadaki Ameri - kan hava malzemesini incele - dik. Bunlar arasında Türkiye - ye verebileceğimiz uçak malze ini tesbit ettik. Geçen hazi yında Vaşingtonda tanış- olduğumuz Zeki İDoğanla buluşduğuma çok mem- Şimdi kati bir me ran krar unum, şey iyecek durumda değilim. Önü hüzdeki pazartesi günü topla n ir basın konferansında 1 temaslarına pazar- | söy- Erenköy Facia SI ı (Baştarafı 1 incide) | kişt olduğundan, ancak bu sayıda kart tevzi edilmişti. Buna rağmen kuvvetine güvenerek salona girme) göze alanlar1. inci ağır cezanın' imaştı. 1 ağır ceza reisi Nefi Demi roğlu ve saveı Demiy Dat halka gö- rünmeden 3 üncü ağır ceza salonu na girdiler ve sanık ile davacıyı da oraya celbetlller, Üçünecü ağir cel zanım jandarma kordoönu altına a: hamış olduğunu gören halk - işin| farkına vararak oraya koşuştular, ALONDAKİ İZDİHAM: ndarma ve polisler bir saati kadar mücadeleden sonra izdihamı önliyebildiler, ve duruşma tam saati 10.30 da başladı. Sanık mevklinde: oturan — uzun W boylu, beyaz, balık- etinde kumral| | yeşil gözlü Bn, Betül Aytün fif yana eğik ve müteessir! re ile duruyordu. c mevkiinde oturan Dr. Sa- sanık Betüle ba| kilde- başını J 1 de ara: İdi 8 yaşlarında bir kız ço cu, sabip bulunduğunu, Fatih- te Kızanlık sokağında 33 numara- da oturduğunlu ve halen bir yer | çalışmadığını söyledi | " Bu esnada söz alan sanık vekili orta bir usul hatası bulunduğumu, | önc sorgu hakimliği kararnamı nin okunmasını İstedi. Heyet bunu yerinde buldu ve ka | ramame okundu. SEVK KARARNAMESİ Kararnamede 14/2/947 gecesi E- yünde, Fırın sokağında, Prof, Baldin 121 numaralı köşkün- 1 Alâeddinin şakağından ta- ile varulmuş olarak bulun. duğunu, odada çocuğu İdil ile kal rısı Betülün bulunduğu belirtiliyor. ve hâdise üzerinde şu ihtimaller yü rütülüyordu: Alâcddini İdilin vurmuş ola; 1. 2 — Bir başka şahsın oda, k kendisini öldürmüş ola- 3 — Karısı Betülün vurs | muş olabiteceği, 4 — İntihar. Diğer ihtimallerin ikinci derecede gözönünde hulundurulabileceği ve; Alâeddinin, karısı Betül tarafından öldürülmüş olması Ihtimalinin kuv vetli olduğu belirtiliyor. Diğer taraftan Betül ile Alâeddin| arasında cereyan eden bazı hâdisel ler zikredilmiştir. Bit gün evinde otururken Haval gazım açan — Alâeddin — Karısına: Dışarı çıkamazsın ikimiz de zo) hirlenip öleceğiz» demiş - ve Betül. tarafındam zor - teskin - edilmiştir. Bir başka gün gene kavga sonun- da Betül boşanma dâvası açmış ve işte Alâeddin bu sırada yeşil mü rekkeple yazılı bir mektup almış tır: Bu mektubda: Betülün çocuğu kimden? — Bayım eğer İdilin babasının kim olduğunu — merak ediyorsanız bugünlerde karımızın peşini — takip ediniz» denmektedir. Bünün üzerine Alâeddin buhran lar geçirzilş ve hattâ bir gün karı sının boynuna İngiliz sicim! geçire rek boğmağa: kalkışmıştır. Fakat bütün bu hâdiselerden son ra, ayni dairede (Bankada) çalışan karı koca tekrar barışmışlar ve A- | iâeddinin yalvarmasına dayanama, yan Betül, boşammna dâvasından, vazgeçmiştir. BETÜL AĞLIYOR | , Kararname okunürken Betül ağ lamağa başladı. Salonda: bütün na | zarlar kendisine çevrilen sanık et rafına bakamıyor ve başı eğik ola mukadderata boyun eğmiş bir ibi gözlerini siliyordu. Betü lün yüzünde yıkılan, hem de facia ile nihayetlenen bir yuvanın iztira bını, kaybolan bir saadetin hüsranı ni okumak mümkündü, Samlin arasında bulunan Dr, Sa lih Saidin Eşinin fısıltı halinde: — Oğluma-dünyasını haram et ti; nihayet canına da kastetti. Ada let yerini bulmalıdır,» dediği işitili yördü. Bundan sonra müdahil vekili avu bileceği, t Abdurrakhtman Laç söz alaralı « — Alâğddinin intihar ettiği e$t velce raporlarda tespit edilmiş ol duğu halde müdahiller hangi deli 10 istinaden düva açtilar anlıyama dım. Lehimizde-müsbed deliller ol duğu halde Bettilenasıl Katillik ize 78 edilebilir ve böyle suçsuz bir ke din nasil'suçtu sandâalyesine oturtu amaması lâzımdır. Ka Tar verilmesini istiyorum,» dedi. Gelinim katildir! DÂVACI SALİH SAİD»İSE — Oğlum intihar etmiş değiş, . Betül oğlumu tabanca ile öl ürmüştür, Kanaatideyim. Gelinim tildir. Adalet yerini bulmalıdır!; dedi. Reis sanığı sorguya çekti: — Kararnameyi okuduk; hâdise yi biliyorsunuz ve dâvacıyı da din. lediniz. Ne dersiniz? Betül acı acı gülerek: — Çoök hazin bir durumdayım is bey, Beni buraya katil diya getirenlerin utanmaları lâzım. Kocama nasıl kıyardım?? Ben kocamı müşfik bir hisle, acıyarak severdim. Evlendiğim za- mam o, yaralı bir kuş gibi idi. Ken dinini senelerce bağrıma bastım, kahrını çektim, ona nasıl kıyabi- lirdim? Aiâeddinin katilleri meydanda- dır. Onlar çektikleri vicdan azabı ile ne yaptıklarım bilmiyerek beni buraya- sürüklediler.» dedi. Vak'a gecesi Reis hâdise gecesi hakkında iza hat istedi ve Betül şanları anlattı: - Hâdise akşamı Alâeddinin ahranlı hali vardı. Kızımız İditi dövmüş, ben mutfakta balık kızar tıyordum, çocuk ağlıyarak yanıma geldi. Bt yüzden aramızda müna- kasa çıktı. Bir aralık sinirtenerek yüksek sesle bağırdı. Ciğerlerin- den rahatsız olduğu için bağırma- masım, kendisini üzmemesini rica ettim. Saat 11.30 da yattık. Ben uyu: muşum. Gece saat 1.30' sularında bir ses işittim, pencereye panen- run vurduğunu zannettim. Fakat arut kokusu duyarak Alâeddinin yatağına koştum. Kızım İdil de u- yanmıştı, «Anne kan!> diye ba- fardı. Yaralı olduğunu gördüm. Hemen feryad edip- kiracıları u- yandırdım. ve biraz sonra polis gel di. Alâeddin hastahaneye kaldırıl. di ve kurtulamıyârak öldü Tâbanca elinde ve şakağına d: ru dönük bir halde idi. İnkâr etti. Bi muhakkaktı. Neden döktor çağırmamış «— Peki hemen niye doktor ça- ğirmadınız?> «— Tanıdığım doktorların tele” fon numarasını bilmiyordum.» «— Kocanızın tabancası neredr bulunuyordu ?> <— Akşam yatarken nereye koy duğuna dikkat etmezdim.» <— Alâeddinin hastalığı ne i. di Bi O psikopattı, kriz gelince fe- nasolurdu. Esasen ailesinde hasta. hık vardı. Hattâ (Doktor Salih dönerek) bunlarda cinayet işi ler bile vardır.» Pu sıradâ dâvacı yerinder fırlı yarak: «— Eğebini takınsın!» dedi, turuldu. Betul devam etti: Kocamın maaşı iki yüz lir idi, idare edemiyorduk. Bu yü den ben de çalışıyordum. Fakat n ilesi beni eİşçi kadın» diye tahkit etti. Onu öldüren ana ve babası dır. Hasta çocuklarına acıyıp hak- madılar. Hattâ cenaze ve mevlüd parasını benden mahkeme karar ile aldılar.. Betül sözünü bitirdikten sonra bitkin ve harab bir halde sandal yeye yığıldı. Genç kadım cmuzla- rına kadar dökülen kumro| saçla- rını elile sıvazlıyarak dâvamya nef ret dolu bir nazar fırlattı. Dâvacı vekili de iddlasını söyle- dikten sonra dosyada mevcud ev- rakın okunmasmın tamamlanması için celse 17 Nisan 948 gününe ta; lik edildi. Sami Taşkın V'E yetlerin eli olan. TÜRKÇESİ LÂLE BT ! heyeti Pazar günleri Üü Hü Bütün dünyayı dehşet içinde bırakan, karanlıkların Her memleket İZMİRLİ DİMİTRİOS «The Mask Of Dimltrios. ZACHARY SCOTT — PAYE EMERSON — PETER LORRE VİCTOR FRANCEN'in Sinema düryasına kazandırdıkları '& Bözü, cina- bin esrarla örten büyül tilm. gö SK “Eski Novotni,, aa Aile Saz Salonu akşam memleketimizin en muhteşem saz ORİJİNALI A R Sinemalarında E çkisiz aile malin T SAA LAAR AAA A S

Bu sayıdan diğer sayfalar: