14 Mart 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

14 Mart 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇUKUROVA 'Mükatides kitabların hikâye yağmuru, zelzeleyi alır — Medeniyet, bu Yazan: 'UKUROVA — Yaciasında N kaç yüz ev yilildi. - kaç bin hayvan, ve kaç yüz bin dönümlük ekin telef oldu? Can kaybı var midir? “Bütün bunları henüz'tamamile'bilmiyo Yuz, lâkin şurasını katiyetle bi- Hiyoruz, ki mükaddes kitabların Bikâye ettikleri, ve ilk çağ in- Banlarının uğradıkları — "Tufan> felâketine, Türk vatanı “bugün Sahne ölmaktadır!.. İnsan; aklının arttığı nisbi #te- tabiat unsurlarının “ve hâdi » vemnihayet hürriyetine — kavuş- | — —muştu;lâkineğer bu XX inci a- gırda yine sel sularının taşkın ylağı skarşısında : korkudan “titrer- ge, “ve canını, 'malını korum: tansüciz kalırsa, medenileşti; nasıl iddiaredebilir? Mekteb çocuklarının ezbercili- ğile derler .ki nüfusumuzun 85i çiftçilikle uğraşıyor; ve Jyine derler, ki memleketimizin Sınaf terakkisi, kendi zinaatimi- ze dayanır...-İşte.bu mütearifı le, masal gibi dillerde dolaşır- ken ziraatimiz; orta çağ iptidı Ciliğinden kurtulamazsa, büyük bir inkilâb yaptığımız nasıl 'id- dia edebiliriz? 'Tarım, Bayındırlik 'Bâkanlık- Tarı; yâlnız Çükurovanın değil, meselâ *Konyar ovasının v, yerlerin “su işlerini de, küğıd Yüstüne geçmiş veya geçmemiş Yprojeler halinde, 'bir çeyrek a» sırdanberi-sürüncemede birakır- "larsa partinin'de,hükümetin'de iktısadi anlayışmı “şübheye dü- #ürmezler mi C. H. Partisinin bir “iktısadi iprogramı: ve:bunda /zivaate, naate, ticarete, aid izah ettiği hususi prensipleri var;lâkin ay- ni partinin kurduğu hükümeti: — İcraatı: bu.prensipleri-kuru Jer haline getirmiş; -başka bir birle hükümet ; milletin iktısa- Gi işlerini idare etmekte tam bir kifayetsizlik, göstermiştir.ki bu- Nun en son ve meş'um delili de meydandadır. 4 , Medeni milletler; iktısadi işle- Tini; bugün son derecede tenak- ki etmiş pozitif ve sosyal ilim- lerin rehbetliğile idare ederler; “ve"eğer-menileketimizin iktısadi "işlerine böyle bir Zihniyetin hâ- kim olmadığı, delillerile sabit 0- Tursa, idare-ötoritesini'benimse- “miş'hükümet adamilarının ani yyışından mi- yöksa rasil 'ilimle- 1rin-Gtoritesinden "mi $übhe ede- ceğiz?.. ö Hükümetin iktısaditidaresinin ilmi; anlayışa uymadığını; — yal- nız 7 evlül kararilehayat baha- lılığının arttırılması, iktısadi buhranın hızlandırılması, ziraat ve sanaatimizin geriliği v.s..de- ğil, “avni zamanda onun yeni skurduğu Çalışma “Bakanlığının galışma tarzı'da teyid ediyor. Bir'fizyolojiprifesörü (?) ta- rafından teşkilâtı"meydana geti Buhran devam ediyor: emokrat Partideki tvüh- Tan :hakkında gazeteler- de kocaman manşetlerle haberler, dâha döğrusu'temenniler görüyoruz. —İntilâf halledilmiş- tir>, «Buhran zail oldu>, «Partide mes'ele kalmamıştır» yolunlla 6- han 'bu 'müjdelere rağmen tasfiye- ler Haysiyet -Divâm kararları, partiden |ihraclar, “dare -kurulun- dan istifalar «devam -ediyor. Demokratları-sevenler: «Bu par biyi zzayıflatan selemanlardan kur- taracaktır. -Demokrat Parti bun- dan sonra tamamile duru bir hdl- de ikalacak o “zaman artık yıkıl- maz 'hale gelecektir.» diyorlar. Demokratları -sevmiyenler de: «Demokrat Parti artık göçmüş 'demöktir. 'Bundan “sonra 'buhran- dan kurtulamaz!» “Yölunda 'bir kehanet savuruyor- lar. Halbüki ne odur, ne de'bu Siyasi'fırkdlar daima!irikisam e- degelmişlerdir. Nasil Halk Parti- sinin #nkisamından :Demokrat 'Par ti'çıktı ise,'Demokrat Partinin ya- hud iki ,partinin inkisamından da bir üçüncüsü çıkacak ve bu (böy- le devam edecek, Nasreddin Hocanın eski ayları kırpıp yıldız yapması — gibi Biya- get'de de eski partiler kıpılık *yeni Biyaset yıldızları yapılacak, İki yıldız arasındâki fark politika se- Masındakilerinin bazen zaman ile Arileşip yeniden ay şeklini alması, bazen de vetkilerin tâbirince bir ( Sâkıb) gibi akıp gidiver- Heleridir. Bana sorarsanız: İhtilâfâtiyle ugraşmakda dehrin zevk yok Zevk anın, mürsâd-a- İbretden temâşüsındadır. MES'ULLERİ GEZALANDIRILMALIDIR durduramaz tecrübelerden dağdu — Hamurabi kanunu, yıkılar köprünün mühendisini suda boğdurdu. Kadirlirmahkemesi kurulmalı Haşlım FACİASININ İnsan tedbirler etlikleri «Tufan» — amma, karşı Bir Nahid B Tilen bu bakanilik ; birkkaç'Tabri- kanm, yaşayışları pek 'te fena olmıyan'birkaç bin işetlerile uğ raştı 'da 'bu memleketin ikt &5 bünyesinin'temeli- olan zir tin “işcilerile "meşgul olmayı dü- günmedi bile!.. Halbuki birde ziraat — işcileri, hemen bütün ietimaf smifların en bakımsiz ve-sefili vaziyetin- dedirler, ve'bazı “mımtakalarda esifler gibi — çalıştırıldıkları da malümdur. Her'yil,'biçim /zamanı, Anka- ranın Ulus - Çankaya “caddesi- | nin-iki tarafındaki arsalar ağac gölgelerine; sırtında yır yorgan, kıyafeti perişan yüzler- ©e, 'binlerce Köylü “işeiler — gelip arlar; ve Calışma Bakanı; Büslü otomobilile yöldan geçer- | ken, bu'sefendi> köylülerin iş arı yan işsizler öolduklarının *fa Üa bile-olmaz!.. ve ne garibdir | ki'Çalışma 'Bakanlığı; işsizlere iş'bülan bürolarını, İstanbul gi | bi büyük şehirlerde kurdu. Hal- | büki medeni memleketlerde böy le 'büröları, “kocakarılar kendi- liklerinden kurar've para da kas zanırlar!.. büâl *İstihsali sarttıracağız. Mo- dern/sanayi'kuracağız. "Nirk mil letini, (Avrupa”medeniyetinin en Yüksek derecesine üleştıracağız V.s.r Bu 'basmakalıb-sözlerin boşlu Bu, canlı veracıvak'âlarla artik sabit -oldu: Memleketimizin zi- Taati, 'modernize - edilmedikce, dışardan -satın alınmış "makine- lerle-endüstrileşemez. “Nitekim hâlâ iplik yavmasmı ve iplik boyamasını bilmiyoruz!.. Modernizasvon -ameliyesinin başlangıcı; 'Türkün yaradıcılık kudretini, yepveni bir terbiye sistemile uyandırıp işletmekti; ve Türk kövlüsünün dünya görü şü eğiştirilmetlikce istihsal de artmaz ve endüstrileşmek gaye- si de'tahakkuk edemez. "Maarif, ziraat, sanaat.'ticaret işleri, hen başbaşa ilerliyebilir- der: İnkilâbin sük-günündenberi milli kalkınmanın volunu göste- 'ren 'Türk mütefekkirleri vardır; lâkin partili olmak, ehliyetin bir hücceti sayıldığı we marti dışın- da - kalanların il: 4 sından istifade edilmediği icii dir, ki. memileketin ıhemen — bü- tün Iktısadi ve entellektilel işle- Finde aksâklıklar ölüyor. Sami- | mi dostumuz 'Amerikalılar bile bültün islerimizde — iktısadi 'bir anlayışsızlık olduğunu söylemek 'ten ekinmediler. Siyasi ihtira- sın körleştirdiği-adamlar, idare- sizlik yüzünden memleketin ba- | şma gelecek fena âkıbetleri ve tarihin Jânetlerini sattık hatır- larina -getirmelidirler.  "Cukurova' felâketi, bir su bas- kınının maddi #zararlarından zi- yade memleketin iktısadi işle Dinsilmi bir anlayışla idare edil- Karağözün dediği “gibi: Bâkalım, Âyfne-i- devran ne su- rTetygösterir! Kaf Zavallı'şürler: B z Türklerin vaktile gi zel, çokigüzel birrdilimiz wardı. Onunla -her .fikri beyan e- derdik ve:sözümüzü kuvvetleridir- mek İçin yazımızı güzel mısralar, beyitler, kıt'alarla da süslerdik. Buğün zavallı Türkçe fakir düşen eski kalaritor ailelere döridü. Ara- da “Divân Edebiyatına — bırakil; şlirlerden istiame edenler var; 'fa- kat 0: güzel “mısralar “ne “Hale #ko- nuyor. 'Görülecek şey.. Eksik — olmasınlar, geçenlerde Kadın gazetesiradı.ile çikan hafta- lhık bir mecmua gönderdiler,. bura- da kadın şairlerden bazı beyitler, kıtalar alınmış bunları mecmuada gördüğüm gibi yyazıyorum, Sirri- dan: Bu bağın serukad bir lâle-ı-zü- rımdan ayrıldım. Diraht ömrümün -girin sehbarım- dan ayrildım Melamet ile men A İmden ayrıldım Bu'tüç mısraın mânasını' ben ibu- lamadım, Bir de şu Leylâdan ölan kıtaya bakınız: Melek âlemde bize he rdemi'hü- rem “veriyor Şeref-i- arzda ikmal için Insan ister Ravza-i- zilde bile ziyneti âdem veriyor Şu da Fitnatındır: Eyle malirem sevdigim 'bir kere bezmi vuslata Bun lebbin cabahşım b mub- te mihneto Son nefesde bir meded-i- nüçür: Allah aşkına Nigür hanımın güri ge enfestir: TENİ BABAH —“T&ŞÜÜ,, tO K Zır OR İDenizcilik Bahisleri| Şimdiye kadar yapılmış dünyanın en büyük saff-ı- harb zırhlısını meğer Japonlar inşa etmişler * Yamato ,, Ve Musasli ,, drilmavt'an — hakkında İngilizlerin merak verici ifşaatı Size dememiş”miydim 'ki biraz vakit geçsin de'bakın ikinci dün ya'harbinin denizciliğeaid olay 1-hakkında ne'merak gıcikla yıcı ifçaatortaya Htilacak diye Bunlardan 'bir tanesini de, cid- divvegöhretli bir İngiliz meemu ası olan «The illustratetl Lon- don -News> mecmuasında 'gör - dük, 'DBV JZZIRHLI.. Filvâki bu mecmuanın 31 0- eik tarihli sanda 'bir fotog- raf var. Kıçında Japon harb ban dırasını taşıyan bu yepyeni saffı harb'zirklısı haklımda Londrâlı dergi: *Japonlar tarafından wâk tilergizli tutulan bir harb esra- rmeydana çıktı. Şimdiyeskadar ifşa edilmiş olan harb gemile- rinden en büyüğü «Yamato» nun biricik 'fotografı> »başlığı “altın- da »şu izahatı veriyor: Bu sayfada, veşi (Musashi) ile dünyanın en büyük safıharb zarlilisı olan (Yamato) nun bir fotografını basıyoruz. Bu harb gemisi, Vaşington eb'adına göre tam (64000) tonilâto hacmi is- tiabisindedir ki bütün mürette- batmı, âkarvakitını ve cebhane- sini yüklediği vakit 'bu mikdar (70:000) tona baliğ ölur ki şim- diye'kadar dünyada suya indi miş "harb *gemilerinin ven 'büyi mediği hakikatini ifşa ediyor: *Yeni Sabâh> “başmuharririnin yazdığı gibi su sedlerinin ihtiyac gösterdiği milyonların 'bir kaç Misli, veni bir-meelis :binasına sarfedilmiştir. Rahmetli Atatür kün içinde çalıştığı şimdiki bina- Min nesi var? Yöksa yeni bir Metlis binası yapmak, 'ziraf is- tihsali belki de-on misli arttıra- cak su'sedlerinden daha”mı çok verimlidi Felâket >sahnesini — gözlerile görmüş ölan'sayın Cumhurreisi- ne vâkı olan' şikâyetler, şu haki- katleri ortaya koymuştur: 1 - Çukurova sedleri, hem teksik, hem : de-yanlış yyapilmıştır, 2 Kadırlı-setidinin' tâmir 've'tahki- mi ihmalvedilmiştir, 3 - Su i$le- Tini, “ihtisas ve ehliyet 'sahibi kimseler, idare ve-kontrol etme- mişlerdir. ik Milâddan 3000" yil önce"Mezo- pötamyalıların'tanzim ve tatbik etmiş oldukları «Hamurabi ka- nuniları» nda; u İşlerile 'inşaat mühendisleri hakkında <açık ve sert 'hükümiler 'var: 'Bir"mühen- disin yaptığı İköprü 'veya bina; Yazan: C. Rıza Gemiseven ğü demektir. lunmuyordu. Bu gemiler (863) -kadem u- Pakat âynen neşrettiğimiz bu, zunluğunda ve -dökuz — tane yösim bir sivil Japonun üzerin- (1811) pusluk (dö-santimetri lik) topla mücehhezidiler/Toplar ücerli -olmak vüzere süç “tarete yorleştirilmiştiwverbeheri' (3220) İlbre (aşağı yukarı bir'buçük ton)ağırlığında mermi-atıyorlar dı. “Zirhlmin borda zirh «kuşa ları (40) santimetre, taretlerin yâni-top kulelerinin cidarları a (€2) ssntimetre'kalınlığında İdi, Her iki gemi-de 1942 ,yılında ikmal edilmişler ve yine:her'iki- «i de (hava -hücumları: sonuntla neden fazla torpito isa- İdıktan'konva batırsmışlar dir. *Müsashi> 1944 yılı - ekim aymda «Leyte> -körfezi deniz harbirde, «Yamatosda 1945mi- sanında. Janpon —dananmasının yaptığı ümidsiz çıkış: harekitin- de batmışlardır. GEZLİ/PUFULAN SIRLAR Bu iki geminin »e&safı Japon Bahriye Nezareti itarafından o kadar mahrem tutuluyordu . ki Japon amirallerinden hek yoğu bile bu evsafa tamamile vâjıf bulurmuyorlardı. Diğer 'taraf- tan, ;; emilerin vesimlerinin alın- masına Ja katiyen (müsaade o- teknik hata veyahuü 'kullanilan malzemenin Çürüklüğü yüzün- den yıkılsaydı,"o'mühendisi, yı- kılan: binanın önünde asar veya: hud'da boğatlardı. Bvet: (Ulussrun yazdığı gibi yağmıurları, sel sularmı, zelzele-, yi durdurmak, insanın “elinden gelmez amma eski <Yemen» in yaptığı gibi 'meşhur — «Mearib> seddini yapar yahud Irak've'Mı sırda olduğu gibi sedler ve ka- nâllar yapar. “Zelzeleye karşı da meselâ Japonyada olduğu gibi, sarsıntıya dayanan tarzda evler yaparlar. 'Eğer insan, tecrübe- den ders almasını bilseydi, tabi- at 'hâdiselerine karşı mükave- met edemez, ve bu medeniyet 'te teşekkül etmezdi. Ulus gzetesi- nin 'böyle şeyleri bilmemesine de hayret edilmez. Sözün kısası şu: Medeni Türk vatanının; iptidali memleketler gibi tabiat kuvvetlerinin tahriz batma uğraması, bu vatan işle- rinin ilmi bir anlayışla idare edil memesi yüzündendir, ve idareci- Ter:mesül tutulmazsa-bu memle- ket harab ölacaktır; bunun için (ADevamı & ncıau — —a —— <amenı de buhmmuştur. Ve bu 'adam, gimdiye kadar bu 'resmin mev-, cudiyetinden' hiçbir kimseye bahi setmemişti. DİRKATE *ŞAYAN MUKAYESELER ' Bu dev zırhli'ile diğer devlet- lerin en büyük'harb gemileria-' rasında bir mukayese yapılınca! görülür'ki şimdiye kadar Alman ların “inşa ettikleri en büyük harb gemileri (Bismark) e! (Tirpiç) zırhlıları idi ve bunlari (45000), tam “hamüle ile '*de (82700) tonilâto'idiler. ! 'Amerikalların “harb - yılları içinde ikmal edilip'hizmete giren (Towa) sınıfı vahid harbleri li- Manımıza gelmiş olan (Missou-, ri) “zarhlısı 'bu sınifa “dahildir. (45000), “bütün 'hamülesile Üe (52.000) 'tondur. İngilizlerin *en veni safıharb zarhlısr'ölan (Vangvard) ise - İn' giltere Kralını Afrikaya götür. Müş ölanızırlılı - (42500) vetbü. tün /hamülesini “yüklediği wakiti te takriben (5 tonilato mMaimahre Vükıa İİngiliz donanmasında, (Vanguard) 'dan'daha uzun ve, daha geniş bir gemi -olan (Hood) vmuharebe — kruvazörü vardı-amma 'bu-sefine bir zırlilı olmayın *kruvazör — olduğfundan| zırh bakımından çok hafifti ve bu bakımdan davancak (42100) ve-bütün”hamulesile de (46300) ıton maimahrecinde-idi, yani ka n zırhli (Vanguard) dan.çok da ha hafifti. SAA ,Göfülüyor'ki her ikisi-deibu- gün batmış olan (Yamato) ve (Musashi) ite Japon bahriyesi şimdiye kadar insa edilmiş olan dünvanmen büyük ve-ağır sitâh h-saffıharb gemilerini yapmış, denize indirmiş ve.hizmete sok. mussa da bu rekordan nek az müddet'faydalanabilmiştir. ,Diğer taraftan Janonların ye-! Hi usül harb gemisi kullanmaya! ve inşa-etmese başlamaları he- Nüz bir asrı doldurmamış oldu- Zu'nazarı dikkate almacak olur sa (Doğan güneş) memleketi ço cüklarının — denizcilik âleminde, az zamanda ne kadar ilerilemiş oldukları kendiliğinden'anlaşılır. | C. Rıza'Gemiseven MAARRRAAARARAADALADARA. BARARAARADAARARARAARARAARARARAARANARARRARARARADAL YARARAADAİRARAARDIRAARARARAARARA SA Euhran devam ediyor- Zavallı şiirler -Sabır borusu-Sun'i yağmur-Şimdide zeytinyağı- Kazara ölmek... Kazara yaşamak! Ey 'vakti heder kilan -belâları Ta ki bana-bu gam ve 'ezalar Ta ki bu-kuyudu iptidâlar Edebiyat bu hale konulduktan sonra gazetede şöyle bir-fıkra var: «Yaşadığımız çağın isteğine, mo dasına uyarak ' bir zamanlar o dil- le yazıp söylemeğe başlamıştık. işiklikler, milli dâvalar yetişti, hepimiz temiz öz Türk gçemize döndük.» A'lâ...'Öz Türkçemize dönelim. Fakat şu eski sancı kelimelerle dolu an yok mu? “Yöneti- mimizi-sıkalım; onu hiç karıştır- mıyalım. Yook Kadın gazetesi ay- rıca bir bulmaca sütunu açarak bu beyitlerden v birer mükâfat verecekse ona diye cek yok. Zaten'bu beyitlere ne-lü- zum var? Süleymian efendinin na- Biri bizim nemize “yetmez ki Babır borusu: G etolerde okumuşsunuz- dur. Pazar günü Mudan- ya seferine çıkacak olan (Sus) va purunun İstim borusu patlamış. Halbuki bu borular 1947 de 'değiş- tirilmiş altı-sene için garanti edil- miş, altı sene garanti edilen 'bir tamir nasıl dört ayda bu hale ge- lir? Tabil derkâl tahkikat açılmış. Memurlar huzurunda yapilan fen- ©i muayenede borunun ince olduğu görülmür. Bize kalmsa 'bu vakıâya sebeb Meser SÜĞAMM çi a jULUNAYİ! V 4 Hani masallarda bir «Sabır taşı> vardır. Cefakeş bir bigare bu t derdini göyler söyler de a y sabır ta pek n olsan ne yapar- sın ? diye sorunca o da birde ger patlıyacak hâle gelir, Böyle her sualden sonra şişe gişe nihayet pat diye ortasından patlar kurtu- lur. Sus vapuru da — ÖVl olacik Zavallı vapur kimbilir nelere $ hid oluyordu... “Üstelik adı da «Sus!» olduğu İçin nihayet sabır borusunu patlattı kurtuldu... Sun'i yağmur: orldradan gelen “bir*tel- grâfa nazaran “Tumusta #un'i yağmur yağdırılmış. Tayya- reler bülütlarin üzerine ikimyevi maddeler #erpmişler, yirmi daki- ka-sonra yağmur başlamış. 'Terakkf güzel gey; insanlara a- deta tabinte bile tahakküm haklı veriyor. Pakat şübhe yok ki tabi- at güzelliğinin ide canına - okuyor. Bi ndan “sonva Sartık >yağmurun mki kuyu- iker gibi bir dan “tulumba ile su gey. üstü bahçeyi sulamak iktiza edin- Bir kaç sene Sonra €e bahıçıvan >kanadlarını takacak — Ben bâhçeyi 1 ım. Siz Saçağın altma siper 'alınız Peyip 7 © nöncak bulutli ek; gökyüzül- lar tikttacak, nn İşi yökisi ra biraz toz « den garil n y Bi baht olanın b ma bir katra sı düşmez Bürün me “dürerü- — güher yağsa semâ diye hikmeti beyan et E lu'bundan gonra gökten ne ister yağdıracak!.., * Şimdi de zeytinyağı: eytinyağlarımızı z yormuşuz. Bu hazin ha- beri*veren gazete ayni zamanda bir tacirin beyanatını da yazıyor; satamı- nluk hlı İ YAMART e 1048 İLBİR MUSİKİ MÜNAKA ŞASI | g nç stajyerlerin; kendilermi rinin fevkinde bir -gururla kı «Muhterem Hüseyin Sadeddin Arel'in etrdfına Kazariyat ve Ameliyat topladeğı hakiktbilgi hüviyetlerinden çok fazla gördüklerini ve.bu yüzden selâhiyet ve ehliyeidle- ymetlirüstadları kon, araan uzaklaştırmağa yeltenecek ikader ileri gitliklerini hangi babayiğit Yazan: Bütün "müsbet ülimlerde şübh yök a n evyel ge- ilr. Edebiyatta şalrlerin-söyledi bir çok € edildiği ülrde-bumla dahilinde söyleğiği görülürü. Bunran da — İl- Mi saruz teveliild eylemiştir, Yoksa aruzenlar. .— Bygâtileri./Bizin elinize efa Wi Mtefatlden öçeğitli Kalıplar veriyo ruz bunlara gördişlir “söyleyiniz» de memişlerdir Güzel n bir vezin anatlayın en'hassas ve he yecan Vveriei bir şubesrölgü HİYĞIKİ, de de, musikişinasların mütenevyi Hsülvve' makarnlarda Yaptıkları Âsa ri nefise'tetkik vve totebbu- edildiği zaman bunl tazamı birer ka hp dahilinde ve bir kaldeyermü: nitcölarak meydana çıkarıldı! görülmüştür İşte musikinin aralık bahisleri ve eşkali musikiyye bu suretle bidayet te'ameliyeeiler tarafından yapılmmış esetlerin imecelenmesi İle — vücuda gelmiştbirer Yedüit ve tasnif eser dir, Şu halde ameliyat dalma naza riyata takaddün eder. Muzikimizde s: 'e sözreseri diye 1 k bulunduğuna na gerek saz ve gerekse ilerine dair eski üstâtlar. ni döürendiğimiz şey, şudur ki; Ameliyat dalma nazariya ta-galebe çalm Bunları kudret ve “kabiliye arı leri yüksek birer üstât. tan metod dahilinde öğrenmek i1. cap eder. Maalesef bugün uzun zahmetlera katlanarak ker türlü müşkülleri lk tiham edip tferaatli üstat önünlde meşkedecek, eski tâliplerin efem-i muhsin feyizli bir ağızdan katre'katre içtikleri |o:güzel elhanı tayyibenin incelikterine varabilecek müpdedilere pek az rastlıyoruz. Eski tstatlarımızın bize yadigân bıraktıkları'nefis eserlerin Hâhi zevklerine ve ruhlarına heyecan ve Tici Mmçeliklerinernüfuz imkânı bu gidişle kalmayacak. Buğgünkü konservatuvarda naza riyat süstadı diye anılan bazı 2 vat, henüz lerakârlıktaki ince hasa isi Kavramadan, musikimizin terâk ki ve tealisini yalnız nazariyatta'a rıyetlar. Bu.yoldan ,yürüyenlerin hiç te-semere verici bir tarikte bulundük Tinı - zannetmiyorum. | — Bence, -konservatuvarda - evvele- mürde Türk musikisinde tekmil u- sullere vakef ve öğretmeğe mükte- dir bir üstada ihtiyaç -vardır. Bu üs tadın vereceği.derslerden sonra ta lebeye nazari kaldeler birer birer öğretilip: « — İşte den ve falanca eserin makamı şu seslerden mürekkeptir» denilir. ki tersine ' olari se, -talip şüphesi tedyisten-daha fa lır, muvacehesinde sebeb oldukları dedi kodunun matbuata intikali ise çok inkâr edebili!: lanburi 'Kemal Bu -meselede, başlakilerin büyük idare €eri — görülmektedir. — İşi şahsiyata 'dökmeden samimlübir an Jaşmı ile'efkâr, umumtye örtüne çı Kabilitlerdi Muhterem Hüseyin Sadötük Arel in etrâfına topladığı genç stajyer lerin kendllerini hakiki bilgi hüvi 'yetlerimiden- çök 'fazla gördüklerin ve bu'yüzden sölâhiyet've | otülyetir rinin fevkindetbir gurarla' kiymeti üstatları konservatuvardam uzakla: tırmağa yeltenecek kadar ileri git *üklerini bangi babayititmikür cdı vNİZ Hülasâ bugün nazartyat âdemin de âlimlik' tevehhüm edenlerden 7 yade tezdâhtan “yetişme “übtatlar: Yhtiyaç”var. D z fem rühsinden n lkimi a *tatım: lerâkârlar eksik ae Fakât bilmemiki nazariyecileri mantıklarına bu haktkat v sir eder mi?., Aksi iddla buyurulursa nazariya Ççervesini karıp, füliyat — saltnesin: fırlayan Ahtilâfı, resmiyetten uz lâkin muslmizin mütevazi Bünye ne-denk»bir anlayış ve kavrayışl: halletsinler. Yoksa meşhur fıkrada öldüğu et bisen ağır İsnat musikimizintbüny sine Antikal eyleyecektir. Kemal Batanay nazar Koca 'Mustafa Pehlivan vefat &tti Silivri: 1Hususi) — Tütkiye b pehlivanlarındı Koc Mustafa p. livan 25 Şubat gecesi Silivrinin Fe köyünde vefat etmiştir Mustafa pehlivan Bülgaristanır Prevadi kaz Pre köyünc doğmuştur, Çok merha, D ve hi yirsever birinsandı. Yirmi-iki senr evvel-Aydos Prevadi 900 göçmenin Türk sebep-olmuş, onları & köyü çiftliğin, Pehlivanı k: ever sayardı. Pehlivan da -köyünün köy halkının her — sahada ilerler sini, yükselmesini isterdi. Köyü elinden 'gelen bütün yardımı yap di Koca Mustafa —pehlivan öldü; zaman 56 yaşımda 1di,*Oğlu H ni dekkendisi'gibi İyi bir pehliva yetiştirmi: Merhum peh mağfiret dil Balikesirde polisi suçlular (H nda: ye Altâcası: TiNİM Fe np ettirmüştir. herke ivana Ulu Tanrıda soyan Balıkesir Mükim 'Tev sinde cami sok milvadında iki va kafaları tütsül Ömer'Kılıç nâh dövmüşler tabar Yeşillir ük ve Oruçgazi maha! ada Muk ca ve kem çirkin bir harekettir. mes'de şudur: “Yani her günkü “düvatlır. Zeytinyağı ihracına zama nımda müsaade edilmemiş: Malüm ... !Bizim kırtasiye, formalite *bi- ter'tükenir şey değildir. Zeytinya- Hırahcıları yüksek fiyatlarla nanistandan ve İspanyada yi 'yağhı salmışlar. -Bu alış verişte -bi: ikebab -gibi yanmışız. Hele Ameri- ka —tic ne göre— idev- Tetle kâtiyen'iş yapmıyormuş; kar şısırida tü rmek istiyormuş. Bundan dolay merikaya Devlet tü hi anladık edemedik. Amerikalilar devletten bu - mal verinceye kadar kırtasiye ve — formâlite kadar bocalamış- vletin yağları A- ihraç edilemiyormuş. tar Olamaz hâkikati- fakat bir türlü teslim amak-kı kimbilir bataklığında ne lardır ytinyağlar velimizde kâldıktan mra devletin ticaretini sözüm 0- na idare edenlerne kadar alar makbüle #geçmez. — Acaba bu ihraç edilmemek —memlekette zeytünyağı fiyatlarını indirecek mi Yöriniz, Oda bir tesellidir. * Kazara ölme şamak! Kazara ya- * gmltte bir yangın- olmuş. İ “Hadise- şöyle sanlatılış Şehir derin bir uykuda İken vüç katlırahşab bir binadan yangın ç- sirayet ediyor an diğer evler mamen biri de kiyo kısmen yi olduğu halde söndürülebiliyor. 1 beni sinirlendiren nok taya geliyorum: Bizde bir belâ gel di mi? Onun mes'ülünü saramak yoök. Hep hafif tarafından geçirme Atlatmağa çalışıyoruz. EBvin imdi a: âlmışlardır, miş, itfaiye daha fazla geni sine meydan vermemiş. miş de ne Koc ev yanmış kül olmuş. G mek demök bir evin, hattâ yangın çıkan “katinm yanması ile söndürülmesi demektir. Zayint- bil ğildir. Daha Yangın çıkar İbrahim yılmaz a Verme- olmuş? n dârt üst katır dmda - bir 10 tacı varmış. Ateşin merdivenler sardığını gürünce iki genç kr: ve karısını ilaiyenin tuttuğu ç şaf ve>hahların üzerine vatar kurtarmış.son olarak da-kendisi: atmış... Fakat Dikkat ediniz diği unutulan Cereyanın kesil elektrik garpmış ve sarsıntı ile duvara fir- ladıktan sonra nihayet hastahane- de ölmüş. tellerine Bu adam - boşuna ölmüştür. O- nun katili de cereyanı kesmeme? unutandır. Bu ihmal tecziye edilmiyec mi? Adaletin pençesi bu ölün bebiyet verenin Diğii *Böyle bir va n çereyanı kezmilü “ması! tursun'?e demi- yecek mi? Bir Amerikd'lı halimize bakmış da şöyle söylemiş: anlar “kazara ölürler fakat ara yağıyorsunuz! Ne kadar doğru!... Beyoğlu caddesinde hiç“bir ta haffuzt tedbir “alınmaması yüzün den düşüp bir kadıncağızın beyni ni parçahyan balkon demiri vak'a Bi ne-oldu? Binanın sahibi elini kolunu sal sallıya geziyor mu? Allah “cümlemizi —korusun. Â- min!

Bu sayıdan diğer sayfalar: