BAYFA: 8 - İYASI HATIRALAR Profesör Ken a ERS | Bilhassa din ve Iâiklik hakkındaki tefâkkilerim üz duruyor Bunların «<halkın dinf hisstyatına hürmet tek değilsi favzihini çok lüzumlu gösteriyordu. Halbuki benim & tashih şekli daha âm ve şamil bir mfna ifade — etme ller üzorinde tashihin daha kötü bir tesir yapması do böyle düşündüğüm ve ilk beyanatımla fikrimi okuyanların di mağına _V('rloqtlrjığlm için bunda bir mahzur görmiyerek- mi Ettim. Fakat memlekette Demokrasinin teessüsüne bizmet idli Ja Atılan bir partinin tüzük ve programa aykımı olmuyan bir fikir veya | Bözden dolayı tenkld veya tevile İüzum göstermesi pek de hosa gider | bir şey olamazdı. | Ertesi günü, başta (Cumhuriyet) gazetesi olmak üzere memleket selâmetini Halk Partisine hizmette gören gazeteler, aralarında istişare lerin yapıldığı yazı birliğinden anlaşılan müşterek bir alata ile Üzerime saldırmağa başladılar. Hepsi benim bir irtica' yaratmağa cçalıştı ğimı, dini siyasete Âlet ettiğimi ve böyle bir hareketle de Celâl Bayar Ve diğer parti kurucularının durumunü çok güç bir mevkie soktuğumu iddia ediyor, beyanatıma <Bvamiri isnaaş ismini takarak günlük Yazan: şeklinde ç lerimmi l ne güre bu muhakkaktı amaha | mü Ve haftalık gazotelerde söğuk ve gelişi güzel karikatürler memleketi dolduruyordu. İşte bu hal acemi olduğum siyaset hayatında bocaladığım bir man olmuştu. Günler geçiyor, viedanları satılmış Halk Partili gnzete- ler durmadan beni irtica'la, geriateflikle, halkı tahrikle ve daha bilmem nelerle itham ediyorlar, sözlerime Hacıyağı sürüyorlar, sırtıma yama- h hırkalar geçtriyorlar, başmma aziziye fes giydirerek rüyalarında gö- Tüyorlar, hasılı müşterek bir hücumum tesiri altında yılacağımı ümid | ve tahmin ederek durmadan üzerime saldırıyorlardı. Tutülan yölün parti içine bir nifak sokmak, la aramı açmak kasdile ihtiyar edildiğini acemi mevcudiyetimle anlamak kabil oluyor- du. Halk Partili gazeteler, Tiridoğlunun başkarılığında toplanarak nacak mukabil tedbirleri, yazılacak yazı ve kârikatürleri, kararlaştırı- yorlar, arasız ve gece gündüz devam eden telefon sağnaklarile sıkıştırarak mutlaka hareket ve fikirlerimi tasvib etmediğine dair zından bir gey koparmağa çalışıyorlardı. En garibi de bir zama! müdafaa ettiğim bir gazeteci arkadaşın, hepsinden daha ileri giderek beyanatımı takib eden ilk geçenin yarısında bile beklediği noticeyi ele geçirmek için ancak Celâl Bayarı sıkıştırmaktan vazgeçmemiş olması idi. Evet bunlar ne mümkünse yapmışlar, işi âdeta bir isyanın başlan- gacı gibi göstererek bir ihtilâfa yol açmak istemiişler, beni vazifemden uzaklaştırmak icin hiç bir şeyi esirgememişlerdi. Evet acemi-idim. Bunun için de günler süren bu saldırışlar sihda oldükça bocalamıştım. Hücumlar arasında beni eh fazla ür de kendilerile işbirliği yapmakta olduğum parti başkahının iştirâkinin | ilk günlerinde hakikateh mevküni, vaziyetini güçleştirmiş olup olma-| mak teşkil sediyordu. Günlerce merkezin telâkkisini öğrenmekle vakit | geçirdim, fakat hiç bir şey sızmıyordu. Daha fazla intizara tahammül | edemiyerek onları nöktai nazarlarmı bildirmeğe icbar ettim ve bu be- yanatla halikaten mevkilerini işkâl etmiş isem, bu sahih İse bu güçlü- | ğü ortadan atmak herkesten önce Bana düşen bir vazife olduğanu bil- direrek kânaâtlerinin sümimi ve kat'? olarak bildirilmesini rica ettim. Benim için uzun sayılır bir intizardan sonra 6.3.946 tarihile Demokrat Parti başkanı Celâl Bayar dmzasını taşıyan bir cevab alabildim. Bu ce- vabdı «Aziz arkadaşım, 24 Şubat 1946 tarihli mektabunuzu hürmetle aldık. İstanbul gaze- teleri, intişarlarından bir gün sonra Ankaraya gelmektedir. Burada, beyinatımzı havi gezetcler elimize geçmeden evvel kargımızdakilerin | gece yarıları telefonla bizden beyanat almak gayretini göstermelerin- | den mürefteh oyun karşısında olduğumuzu anlamıştık. Tasvir gazetesindeki - beyanatınızı ve izahatınızi. okuduğunmz za- man müârızlarımızın —akıllarınça— bizi birbirimize düşürmek, tesanü- dümüzü, samimiyetimizi parçalamak istediklerine hükmetmiştik. Buna muvaffak olamadıkları meydandadır. Umuzi efkâr hakikati olduğu gi- bi görmüş ve anlamıştır. b Partimizin durumu, ifade buyrulan büyük müşkilâta — râğmen biz mensublari tâyin edeceğiz ve muvaffak olacağız. İstanbula geldiğim zaman bu bahiste daha fazla görüşmek müm- kün olacaktır. Sizi, müşterek maksad namına milli işlerimizi cmniyetle yürütmek- te görmekle bahtiyarız sayın arkadaşımız» deniyordu. Bu mektubun yazısı bana umduğumdan da fazla samimi göründü, hattâ Bayar hakkında fikrimi gıcıklıyan şübhelerden de hicab duyar gibi oldum. Ayni zamanda Fuad Köprülünün gösterdiği telâşın yersiz olduğu- nu da ihsas bakımindan bozulan maneviyatımı iade edecek bir mâna da | taşıdığı için sevinmiş ve bu ilk tartışma ve şaşkinlığı da böyle atlatmış oldum. , İLK FAALİYET İN müteşebbis heyeti kurulduktan, ilân da edildikten sonra (ilk işi- miz vilâyete izabeden bej vermek olmuştu. Partinin İstanbul ilâtı vazifesine bağlamış olmakla beraber maddi ve manevi her vasıtadan mahrum, çırçıplak bir halde idi. Para- mız yok, yerimiz yok bizlerle çalışacak arkadaşlarımız yoktu. Bir an evvel iş yapabilmek için Karaköy Palastaki yazıhanemin bir kısmını geçici surette partiye tahsis etmiştik. Fakat sonrâ ne olacaktı”... Bu umumi yokluk içinde nasıl çalışacak, nasıl muvaffak olacaktık. Her hafta bir kaç gün toplamiyör, kendimize bir faâliyet programı çızmiğ'e uğraşıyor, daha doğrusu dedikodu ile vakit geçiriyorduk. Gün geçtikçe yabancilik azalmağa başlamış, az çok bir TAübalilik hissedilir hale gelmi Müsait bulduğum bir toplantıda esaslı bir iş görebilmek için para- ya ihtiyaç olduğunu anlatarak bunun tedariki esbabının teminini ark, lara teklif ettim. (Devamı var) afı 1 ineide) Miştir; şahsi büslerle çıkân di- ber gazetelerden farklı görünmemiştir. Gazetenin başındaki adâmlâr, gazöte- nin hayatı e müaddeten ve manon alâkadar adâmlardı j Zaten başka memleketlerde de fir- ka organı olan gazölelek, yaşamak I4 Şin yalnız © partinin tarafdarlarına güvenmezler. Ve bü güvenmeyi gaze- tenin başına efatan fırkanın erkârini neşreder> tarzinda bir İlân It perçin- rumıZı dek şen röportajlar yapıyor; — mütâkal Noşrediliyor Ve gazete adeta siyasette- Ki taraf tufan vaziyetini unutturarak kândini ökutacak bir noşir vasılası o- duyordu. Halbuki bir kaç ayda iki yüz küsur, bin Hirayı' hişi Hiçine savuran çMem dekot) adlı güzete daha Tik nüshasın- da tarafgirliğini ilân ediyordu. Ondan! sonra da İçİnde okunacak hiç bir şoy| yoktu. Herkâs ne kadar sürülmemiş, demezler. Bunu gazetenin Mâvası söy-| kenarda kalmış mahalesi, - röporlalı, . Ayni zamanda güzelöde okunacak | hikâyesi varsa büyük büyük paralar yazı vardır. Fırka menşublarından haş | mukabilinde bu Bgazeteye — şokuyordul Ka bitaraf olanfâr, hattâ muariz bu- Yunanlar da güzel makalelgri, fikralg- rı, hiküyeleri tefrikâlârı ökumak için © gazeteyi alırlar. Mesbla (Övr) ga zötesi €Radikat Sosyalistp lorin gale- tesi Idi. Fakat fiktâ muharrirlerinin ve öyle olduğu içihdir Ki Böyle oldu...| Yani battı. Halbuki ÇAkşam) da bitaraf bir ga: zote değildir; daha dühe kâdar baş- makalesini İktidar partisinin — bugün- kü Hariciye Bakanının yazdığı bir ga-, en kucrotlisi olan <ÖĞ (a Füşardi-| zote masıl bitgraf olur? ver) | ökümak İçim belki Radikil pös| — Fakat Bü - güzeld hiç bir. zaman' Hükar aa mühriz olahtar bile CÖvr) I| kendin) tarafdar göztern hattâ bas her çün alrrtakdr. zi çimdlkleri Ha İktidarda hulunan h Wttihad Ve Tefakkt müdafliliki sama| kümetin vö partisinin canını da ye- £ ninda (Tann) de böyle fij, Babanzd- bu nilsaller pârti gazötelerinin , de merhüm İsmati Hükkı hi ar irlimsüzlüğünde yalnız iyi Çkutb) un egt hakkında sak Kuvvotl yazılar Yâsd (oelrini - aramaklığın — doğru — olmadı ziyor Ahmsü Görli, Anadoluyu Kkahib ) kini fobata kâfidir. sanırım. OkUYUCU DİiYO Rki Çankırının “Büktüs köyünde kızıldan ölen | | çocuklar İsim ve adresi bizde mah' faz bir okuyucumaz matba- kadar gelerek şu gi bulunmuştur. — Çankarı ilinin Orta bur enğma bağlı Büktüs köyün- de bulünan ailemden aldığı bir mektubda, son bir buçuk ay içinde salgın haline gelen kızıl ve tifo hastalıkları 30 - 40 çocuğun — hayatına sebeb olmuştur. Bu hastalıklar her yil ör- taya çıktığı ve 30 - 40 çocus ğön hayatına — mal halde, ne Çankırı sağ dürlüğü ne de Sağlık Bakan- lığı tarafımdan Büktüs köyü ne bir. döktor. gönderilme- | | miştir. Bu şikâyetimin İlgili ma- kamların dikkat nazarına ko nulmasımı rica ederii ADLİYEDE Yeni Adliye sarayı proje müsabakası Adalet Bakanı Şinasi Dev -| rin dün sabahki ekspresle An-| karadan — gehrimize gelmiştir. ' Bakan, Adalet dairelerini geze- rek tedkiklerde bulunacaktır. —| Diğer tarafdan inşası karar- laştırılan — yeni Adliye Sarayı meselesi etrafında da inceleme- ler yapacak olan Şinasi Devrin iİnşaatın proje müsabakası gü-| nünü tayin edecektir. İnşaatın proje müsabakası bir nisana kadar ilân edilecek- tir, Alâkadarlardan öğrendiği - mize göre Adalet sarayı inşaatı sahasındaki istimlâkler tamam lanmak üzeredir. İstimlâk ka- rarına itiraz eden kiracıların açtıkları 20 dâva asliye hukuk mahkemelerinde sona ermiştir. | Mahkemeler istimlâki kararlaş tırılan binaların müstecirleri hakkında tahliye kararı vermiş tir. KS aeti İskeleden düşen bir hamualın kaburga kemikleri kırıldı Dün Haliçte İbrahim Kaya adıri da bir hamal, motörden kum boşal türken, yüküyle tahta iskeleden dtiş müş, başinın muhtelif yerlerinden yaralanan ve kaburga kemikleri kı rılan İbrahim, Beyoğlu Belediye hastahanesine kaldırılmıştır. Tasarruf hesabınızdaki 50 lira 27/8/948 tarihli keşidemizde 1500 Lira Olabilir. ACELE EDİNİZ Türkiye Garanti Bankası A, O. Galata Bankalar cad. No:27 anaammrsmaamann! HAC YOLU (Resimli/ Her Müslümanmn Kitabı Yazan: YENİ SABAH M .ia “Ete konulan yeni nar yarın mer'iyete giriyor Narha g€ Yarından itibaren yürürlüğe girecek yeni et narhı dolayısile Vali ve belediye reisi Lütfi Kır dar, kaymakamlıklara bir ta -| mim göndermiş bulunmaktadır Bu tamimde et fiatlarına aid maliyet unsurlarının esaslı bir şekilde incelenerek tesbit olu -| nan fiata intikal ettirildiği ve bu suretle kasablara 12 kuruğ kâr haddi tanındığı belirtilmiş | 12 kuruş kâr haddinin de kasab | ları tatmin edici bir mahiyet ta şıdığı ileri sürülmüştür. * Öğrendiğimize göre tamime narhdan üstün fiatta et satan kasablara ve dükkânlarına tat bik Olunmak Üzere ağır müey- | yideler de ilâve edilmiştir. | Bu hususta ayrica kayma -| kamların da büyük bir alâka ve titizlik göstermeleri, ihmall görülenler hakkında - vilâyetçe kanuni takibat açılacağı tebliğ edilmiştir. | Diğer tarafdan dün yine pe- rakendeci kasablar, geçenlerde yaptıkları toplantıda aldıkları | karara sadik kalarak koyun eti salmamışlardır. Topdancı kasablarla celeble- DENİZDE Karadenizde fırtına şiddetini arttırdı Ürğmümüü Beş gün evvel İlmanımızdan ayrılan bir Bulgar de battığı tahmin #diliyor Karadenizde şiddetli fırtına hâlâ , devam etmektedir. Bu arada 5 gül evvel Bulgarista, na mütevecelhen llmanımladan ây Tılan Birmaya adındakt Bulgar mo| töründen henüz bir habâr alınde, mamıştir. Gerek Denizyolları — vel gerekse alçkalı acente,, &- kıbâti hakkında hiçbir. t al| madıklarını söylemektedir. İğnca- dadan gönderilen telgrafta dü mo törden haber bildiril.. mektedir. Motörün şiddetli fırtıma yüzün- den battığı tahmin edilmektedir. Diğer taraftan Akdenizdede fırt, na hüküm sürmektedir. İskenderun dan hareket eden Erzufum vapu rundan alınan bir telatede, geminin hava muhalefeti dolayısile $ gün rö torla olduğu bildirilmiştir. ——— Belediye büdeesinin yarın tasdiki bekleniyor Bakanlar kurulu, tarafından in- celenmekte olan özel idare ve bele re; kıvırcık 253, dağlıç 248, karaman 243, keçi 160, sığır 195 kuruştur diyeler büdceleri tastik olunmak ü zere Başbakanlık makamyna gön-! müdürlüğümüse — başvurmaktadır. derilmiş bulunmaktadır. lar, ea e— — — rin ellerinde 15 bin kadar ko -| yun birikmiş bulunmaktadır. | Topdancı kasablar, belediyo nin tesbit ettiği narh fiatlarını memnuniyetsizlikle karşılamış - lar, belediyeyi protestoya ka - rar vermişlerdir. Zira topdancılar bir hafta evvel koyun etini perakendeci kasablara 250 kuruşdan aşağı satmamakda idiler. Halbuki ye- nf tesbit edilan narh 235 kuruş dur. | Belediye topdancı kasabların | narha riayet etmiyeceklerini ve | rakendecllerin, dolayıstle hal- müşkül mevkide kalacağını | ıxı:lı.m itibara alarak îıınmıi leri Mi emrindeki mu nhpıanmugmım kazalara, | bir kısmını da mezbahaya gön | dermiştir. | Belediye murakibleri, gerek kazalar dahilinde gerek mezba | ha çevresinde Belediye zabıta - sile teşriki mesai suretile de - vamlı bir murakabe ve kontrol tesis edeceklerdir. Yeni narha göre yarından i-| tibaren kıvırcık 253, dağlıç 2448 karaman 248, keçi, 160, sığır 195 kuruşdan satılacaktır, — MÜTEFERRİK İşçilere verilen yemek mes lesi ST Ğ Çalışma müdürü fabrikaların sıkı bir kontrole tâbi tutacağını söyledi Çalışma Bakanı Tahsin Bekir Bal 'ta şehrimisde bulunduğu günlerde mümessilleri iş verenlerle yap mütesaddid toplantılarda, Şikâyetleri nazarı dikkâte alarak, Te verilen yemek meselesi üze e israrla durmuştu. Maitaka Çalışma Müdürlüğü de meseleyi ayfi ehemmiyetle ele al P falısına KĞÜ Kemal Tükiloğ lw bu hususta, kendisile görüşen bir arkadaşıtlma şunları söylemiş. tir: « — Yemek geselesi işçinin haya Hile alâkalı gibl, randıman :lmıınm da — ehemmiyetlidir. mtrol şekifmde iki yol tatbik et mekteyiz: 1 — Sık sık yapılan teftişleri ye mek zamanlamma tesadüf ettirmek. 2 — İşçi mümessilleri “vasıtasile daimi olarak malümat almak... Za 'ten işçi mülkmtessilleri, bu gibi mese leleri halletmek için önce müesse. se sahibile görüşmekte büsbet bir netice elde edemedikleri takdirde Dr. Bedi Şahsuvaroğlu Fiatı 125 kuruş Umumi Tevzi Yeri: İstanbul Kültür Kitabevi —.. — İlk iaşe teşkilâtında yani İstnabul heyeti merkeziyesi ta rafından idare edildiği zaman ne vazife aldımz? — O vakit vazifem yoktu. Yalnız'Ziraat Bankasında idim. — Millt Mahsulât şirketin - de? — Katiyen bulunmadım. — Aza imişsin? — Bunu geçen gün öğren - dim... Ne dâvet ettiler, ne de bulundum. — Nerede öğrendin? — İstanbulda iken. — İfadenizde diyorsunuz ki, «Geçen sene meclisi idareye in tihab edildim fakat ne dâvet et tiler, ne de hulundum.? — Bvet efendim. Fakat ben denize malümat vermemişlerdi hem bu intihab doğru değildi, elli nisse sahibi olmak lâzımdı. aza olabilmek için... Halbuki be nim üc hissem vardı. — Millf Mahsulâtın erkânı? — Galib Batıtiyar bey reis iqı, Ali İlhsan bey azâ, Saded - din bey müdür ici. — Kemal beyin derecel alâ - kası? — Bi'ângoları tediik ederdi. — Her zaman gelir ve gider miydi? — Arada sırada gelir gt? di. ile iştigal ederdiniz? — Zahirö ve un ticaretile, — Sermayeşi on bin İlrâ di Sayın Doktorlara | UROSUD İ Effervescent Bol miktarda Piyasaya arzedilmiştir a İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm? Atatürk'e Suikasdın tafsilâlı ve içyüzü Yazan C. R. yorsunuz? Ne vakit teşekkül et ti bu girket? : — 339 nihayetinde teşekkül etti. Evvelâ şirket, Paşa İlmanı değirmenini tutuyormuş sonra Ankarada işe başlamış ve as - kert taahhtidatta bulunmuş; a raba, saman vesaire... İkinci, dördimcü ve teşinci köl #rdula ra veriyorrauş, Her tarafda gu beleri Vardı. Eskişehirde Sami beydi. Baytar Pasim bey ne ya pıyordü? — Un 'glerinde çelışıyordu. — San Pfe Edibİ — Ö bir gey yapmıyordu; Rastma beyin arkadağı İdi. rh bey ne alırdı? z Hra maaşı vardı. » iye kadar me karan- cımız olmüuştü? Tefrika Ne. 197 — Kazanç olmamıştı... İlk gene üç hbin lira zarar edildi. Brtesi sene on iki bin lira ka - dar bir kâr vardı, o da matlü- bâtı meşkükeye karşılık göste rildi. Geçen sene yüz küsür lira kâr vardı. — Kemal beyin ne hissesi vardı? — Bilmiyorum efendim. En büyük zarar Paşa.limam değir meninde olmuş, yetmiş, seksen bin lira kadar zarar. — İfadel evveliyenizde Ke - mal beyin hesabı. carisinden bahsediyordunuz” — Belli olmazdı, üç bin, beş bin lira kadar... Bazan hepsini geker bazan bırakırdı. — Hesablarını: kalarla tdi? — Evvelâ Osmanlı Bar hangi ban - Konservatuar dedikoduları l Ercümend Berker, ndaki neşriyata cevab - veriyor hak —— Son günlerde bir çok dedi kodulara sebeb olan ve Sade din Arelin istifasile büsbütün alevlenen konservatuarda Türk | musikisi meselesi ile ilgili ola rak Arel ekolüne mensub Er mend Berkerden aşağıdaki mek tubu aldık: izetenizin 29 şubat tarih Hi nüshasında hiç de hayretimi mucib olmıyan bir haber gör- düm. Beni istifa ettirmişsiniz. Üstadın istifasından sonra ga| zetelerdeki malüm taarruz ceb hesinin bana karşı b inir har bur ettir iyecekleri şimdiye ka - dar kullanılan taktiğe göre ma lüm bir keyfiyetti. Maahaza ayni yazının ihtiva ettiği diğer baberler arasında en az hayre te lâyik olam hiç şüphesiz bu noktadır. Çünkü: 1 — Konservatuar dediko dusunu — «tedkikı için teşeldtü etmiş olan komisyon simdiyı kadar sadece ayrılanları dinle miş ve henüz bizleri dinlemem olduğu için tedkikatını bi bir karara varmış değildi tadın istifasının bu tedkikat ile hiç bir alâkası yoktur. O istifa kendisine daha düne kadar te lih edercesine tapan, fakat kon servatuardan ayrıldıktan sonra keramete top attıran bir meta netle aleyhinde sütunlar doldu- | ran yüksek ruhlu ve yi ciyeli bazı vüksek sa r| arasına katılan bir ses sanatkâ | rının inha muamelesi esnasında | vukua gelen bir hâdiseden mü tevelliddir. Bu istifa tedkik ko | misyonunun faaliyetini durdur | ce: Lüzum göre bunun zamanım! disi veren herkes üm takdıirde sebebler le istifayi -da! gayretlere ve sinir harbine rağ men- aklımdan - geçirmediği bilhassa tasrih etmek isterim: A) Tedkik koraisyonu b tedkikatını bitirmiş değildir. naenaler'h tuttuğumuz yulun 1- yiliği ve kötülüğ 1 hakkında rcs Mi bir kanaat crtaya çık Ş tır. B) Böyle zik bir zamanda m men boş birakarak, zin en müstesna kıymet. tistadım Sadeddin Arelin t ğ“ meseleden, yani müsbet ilim , Yöksek samat a mds dan metodlu ve sistemli çalış madan vebadan kaçar gibi ka- şan o ellamelerin, cehil ve başı | yoşluk içinde tekrar iş başına geçerek elhanştmul bir kıymet | istidadı gösteren musikimizi niden izmihlale sürüklemelerine | seyirci olmak elimden gelmez. | O Bu memlekette kanunla, kararımı ken- | harici bütün | Bu sefer de bilmece teklif ediyorlar ! enim hüviyotlm de — horkose morak oldu. Kocaotili bir kaç okuyucundan — sanra bu. mel rak. İstanbullu karilorime sirayet ot miğ olacak Kİ dün — Üsküdarlı sayın Harun Eigot'den şu moktubu. aldım| eAziz Fıkracı, «Yeni Sabah> okuyucularına 24 say atlik — günlerinin 5 dakikasını — şiriri fıkralarınla kahkahalı geçirtiyor, onla ra gamlarını — unuttürüyor Ailak sendon razı olsun Fikracı, <Yeni Sabahs 1 İnandığı, iman ottii &İ düvada en sahlir Madelöri tazıdığı İşin elddi ularak olurumu senin köl şönl de hem ibretle, hem de moş'e takib ederim. AZİZ Fıkraci, Bir dileğim var. Esason bu bütün YA ni Sabahorların müşterek ditekteridir 1 Kisasa: Kimsiniz? Aadımz? — Rosmi: miz? Resminizt dilerler : 6 aylık toküit & dersiniz. İsminizi sorarlar: Sarıçizmeli der« siniz! Bu gizleme böyle büyük — dövalar iden bir gazetede yer alamaz, al- #enin Sizi zevkle okuyantar, tanımatdır. lar. Söyle bir şey düşündüm: Bazır mük dar calal Bazı gazeteler, meomualar buli kuruyarlar, fakat mükâfat Gölin sizi kurban od Yeni Sabahalara bir. bülmece ediniz. Fıkracının isinlni, çek, bilobilecek okurlarınız arasimda kur'a tertib ©ediniz Ve —kazan:nlara ikramiye, Hediyo: verimiz. Belki “ümse bilemiyecektir ya... Ne takdire de siz açıklarsınız. ve hi irse nızl Baki selâm ve hürmetlor, hoşca kas Un aziz Fikracı,.. tertik tahmin edebiler y Harun Bilget * Azizim bay Haran, Benim gibdi gerçakten mütevaz., Bay ta bizzat kondisi gelmek çarlile Cüne yaya ehemmiyet vermiyon bir deryas dile bilmem Ki neden bu kadar kiye met ve ehemmiyet veriyorsunuz? Beri taraftan biri çıkar, okuyucular rın dikkat nazarlarını üzerine çekebil- mek için dünyanın gayretini sarfeder, işltilmedik — tedakârlıklara — katianır; kimsecikler ehammiyet 'bile vesmez. Öte taraftar benim — gibi her gün çızıktırdığı bir. Kaç Satırtla kendisinin Ve anacığımın eTi demli . kal mütevazı — kâşesinde — Sariçizmeli Mohmed ağa olmrak kalnıayı kendi a zavk edinen mahoub yaradılışlı DİF | kimsonin ile kim olduğunu anlamak merakına düşülür. Yoksa kari ve umumi efkâr denilen korkunç varltk kadim gibi kovalıyan- dam kaçar da kaçanr kovatar mi? Tektif buyurduğunuz bilmece terti- bi fikri hoşama gttti. Ancak kat'l bir Cevab verebilment için biraz daha düşünmem ve sonra da — patrona vi Fatin beye danışmam tâzım. Matünt a| bizler: gibi ikinei, hattâ üçüncü Sit yazarlar kendi başımıza bir iş yapas mayız. Alâkanıza tokrar tokrar teşeki kür ederken düzinesini (125) kı teksir ettirdiğim altı aylık m—i resimlerimden birinin badelsiz 0i emrinize amade olduğunu söylemeği Küzüm görmüyorum. Ancak şu ciheti de hemen ilâve edeşim Ki bu. lerden Bönderdiğim bir kaç zat: — Ayol, bu kiz çocuk resmit diyi iade ettiler. Hürmetlerimte. FIKRACI z'anla, bilği ve metodla ve Bil -| emamerameErAA hassa iderlist bir zihniyetle iş görebilmek hususundaki ümid- lerimi tamamen kaybetmiş de ğilim. ile idi. Sonra itibari milliye geç ti. İktisad bankasile de muame le yapardı. Milli Ticaretin ikti sad baknasına otuz, otuz beşi bin lira kadar krediden mütevel | lid borcumuz vardı. Buna muka | bil kol ordulardan yetmiş, Sek'. sen bin lira kadar alacağımız vardı. — En son Kemal bey namı na kaç lira geçmiştir? z — Gaybubetinden dört beş gün evel 19 haziranda yedi bin. küsür lira aldı. Maamafih evvel den beş bin aldı, diğerlerini da ha evvel aldı. — Kendisi mi geldi, aldı? — Hayır, senedini bir adam ile göndermişti. Ona verdik. — Kiminle aldırdı? — Ankara Nakliyat anbarın da Halil efendi namında bir zat İle, — Gönderdiğiniz para nasıl dı? — Beşer yüz liralık idi. (Reis Ali be malümatına müracaat edilmek üzere Halil e gi fendinin celbine karar verildiğ ni tebliğ etti.) — Helil ası ne idi — Bilmiyorum. — Size tezker yazdı Hayar, Ha * y. Dün FOLİSTE Bir kömür amelesi ezilerek öldü ah, Kürüçeşmede mü tahliye eden «Yilı vapurunda feci bir ka ga olmuş ambara düşen kömür kazanı Hüsoyin Macaroğlu ve İbrahim Kapal ismindeki iki a- meleyi ağır surette yaralamış- tır. kok köm Kazanın altında kalan Hüse yin ezilerek ölmüştür. Torahi - Min yaraları ağırdır. Hüseyinin cesedi Adliye dok toru tarafından muayene edil- miş gömülmesine izin verilmiş srrrrrrrrrrrrrr.. x TARKVİIN 1948 * MART Pazar Kasım 121 — AY3I— G Vakitie' —— Vacotl s. D. 6 25 12 20 12 25 | Yataı 18 K 4 İ ae el -d 1 v | | j | | | | |