TRALARM Profesör Kenan Öner —. < 3 — BHer türlü redaetleri önliyecek bir cereyan tevlidile memleket- Va fazileti hâkim kılmağa çabalamak; 4 — Hakikati millete anlatmağa mâni olan hergeyi parçalıyarak Halkı renliteye alıştırmak; $ — Başkasının maruz kalacağı her teaddiden, tevelli edilmiş kadar müteessir olmağı şlar edinmek; 6 — Şahsi ihtiras ve menfaatlerini temin için hakikati tağlite uğ- raşanlarla daima mücadele ederek, ne kadar acı olursa olsun doğrü- luğun galebesini mümkün kılmak; 7 — İş yapmaktan ziyade yapar gibi görünen palavracılarla, her İdarenin mergubu olan mesleksiz ve şahsiyetsiz mahlükları memleket taukadderatına mücssir olacak devlet işlerinden uzaklaştırmak; 8 — İsraf ve alâyişin önüne geçerek bir taraftan ahlâkı bozan, bir taraftan da milleti tahammül edilmez yükler altında ezen âmilleri or- tadan kaldırmak; 9 — Lâiklikle dinsizlik arasındaki farkı idrâk ederek —yobaz ve derviş tahakkümünün yenilenmesine meydan bırakmamak kaydı mut- Takile— halkın dini tedrlsatım: temin etmek; 10 — Her sahada milletin tabii Haklarını kullanmağa müâni olan engelleri parçalamak; 11 — Her geşid seçimlerde milletin itadesini tecelli ettirecek bir sile (ben seni, sen beni) devrü teselsülüne son vermek; 12 — Memleketin adli kuvvetine üvey evlâd gözile bakmaktan v geçilerek idari kuvvetin her çeşit müdahalesinden — vüreste — kılacak tam bir adli istiklâl vücude getirmek ve adalete ferd kadar, hattâ daha fazla cemiyet ve Hükümetin hürmetini temin etmek 13 — İstibdad ve mutlakiyet devrinden —moşrutiyet kanalile- Cumhuriyete intikal eden ( nef'i hazine) zihniyetini bir tarafa atarak milleti maliyenin tahakkümünden kurtarma! 14 — Kanunlarımızın hiç birinde yeri olmyan met) i muamelâta hâkim kılmaktan vazgeçmek 15 — Devlet teşkilâtı yanında yer tesisatını yok etmek; 16 — Millete hizmetten ziyade mensublara iş bulmak için icado- dilen mevki ve memuriyetler dalia fazla çığırından çıkmadan kadro- ları hakiki ihtiyaca göre daraltma kendi net imize usul (Hikmet-i- hükü: tahakküim 17 — Şu veya bu maksadla millet kesesinden yapılan - israfları azaltarak, her para getiren faaliyete teşmil edilen inhisarı kaldı- rarak, halkın tahammül kabiliyetini çoğaltmak ve her Şşeyden evvel iş görmeğe mani olmaktan başka bir işe yaramıyan milletvekili *ndet | ve tahsisatını ihtiyaca göre azaltarak ve teşril masuniyetleri hartcin- de kalan her çe$it imtiyazlarının önüne geçerek Meclisin büyük olma- sına ve yalmız millet işini görecek insanların toplanmasına daha bü- yük imkân vermel illiğinin memuzluktan başka bir şey olmadığı ka- naatini millete telkin eden her türlü hareketten ve bu arada tahsi tın emeklilik müddet ve maaşına eklenmesinden vazgeçmek. Bunlar uzun bir ömrün tecrübelerile vicdanıma yerleşen Amen- tüler olmakla beraber iyi şeylerin ufağı büyüğü olmıyacağını da bilir, arzu ile imkân arasındaki müvazeneyi bozmadan ve ortaya en ufak bir heras ve ihtiras tohumu ekmeden hiç olmazsa. küçük işlerin olsun tahakkukuna imkân vermenin basiret icabı olacağına da inanıyorum. Milleti idare edenler için sancak ralünün bittiği amı takdir etmemek ne elim hüsran ve felâket ise idare edilenler içim de en acı hâtıranın, gü- zel fırsatların öldürülmesi ve daha iyi kullanılması kabil iken fenası yapıldığının, fırsat elden gittikten sonra anlaşılması bana en doğru hikmet gibi görünüyordu. n İLK ŞAŞKINLIK İstanbul şubesinin kuruluşundan az sonra evimde dinleniyordum. Geç vakit Tasvir gazetesinin bir muhabirimin ziyaretile karşılaştım. Beni biraz gicikladiktan sonra suallere başladı ve galiba ilk ar'amak istediği şey de ne vakittenberi styasetle iştigalim oldu. Bir iki hafta- Böyle bir kaç haftalık siyaset Çocuğunun. yeni | beliren bir partinin İstanbul gibi bir yerde mümessili olabileceği ona inanılır gibi görün- müyordu. Halbuki ben en Büyük meziyetimi ihtiyar ve küflü bir siy set mektebinde feyz almamaktan ibaret. bulunuyordum. O benim ve partimim umde ve akidelerini, şalisi faaliyet programımı birbirine ka- Tıştırarak üdeta bir soru sağnağımn içine sokmuştu. Acemiliğim bun lara cevab vermek icab edip etmiyeceğini tayinde vaziyetimi oldukça Büçleştiriyordu. Samimiyet ve açık yürekliliğim bunda da imdadıma yetişti. Ben gizlilikte mutlaka ahlâki bir nakisenin vücudünü de zaruri gö düğüm için ne sordu ise açık cevalilar verdim. Hattâ yukarıya sıraln- dığım 18 Amentümün on ikisini seçerek kendisine söyledim. Bunlar içinde elâiklikle dinsizlik arasındaki farkı idrük ederek —yobaz ve derviş tahakkümünün yenilenmesine meydan: bırakmamak kaydı mut lakiyle— halkın dini tedrisatını temin etmeks de vardı. Muhatabım bir takım notlar aldı, gitti. Bana dü ancak uyuyacak bir zaman kal. mıştı. Bir gün sonra sözlerimin Tasvir gazetesinde akislerini buldum. Söylediklerim tam bir sadakatle sütunlara alınmış, yalmz şahsi mü- talealarımın ufak bir kasmı partiye mal edilmişti. Zaton parti progra- mı ile şahsi kanaatlerim arasında esaslı bir furk olsa idi gekkülde benim yerim olamazdı, Dâha ertesi gün İstanbul, bilhassa Halk Partisi muhiti almış yü- rümüş, bu bir kaç satır samimi ve ahlâki ifşaatımla mevcudiyetim bu efendiler için tehlikeli görülmeğe başlamıştı. O gün eski Babâli, yeni Ankara caddesi kaynaşıyor, başta Tiridoğlu olduğu halde hüviyetlerin sonradan dâha iyi anladığım bazı gazeteciler aleyhimde müşterek ted bir arağyıp bulmak için birbirlerile temas edip duruyorlardı. FUAD KÖPRÜLÜNÜN SESİ TELEFONDA öyle bir to- Akgşama doğru gazete idarehanelerinden birinde Fuad Köprülü- nün sesi telefonda işitildi. Telâşı sesinin ihtizazından anla yanatımın: tasviblerine mazhar olmadığı — sözlerinden hissedili Bu kadar telâş ve teesslire neden lüzum görüldüğünü anlamak da kolay değildi. (Devamı var) Demokrasi müsâvât demekdir (Başmakaleden devam) Matbaaya girerken bazen — tesadlif ederim: yİrmi kişi katar oe muş, ikişer ikişer kelepçeye vurmuş- dar... Arkalarında iki süngülü Jandar ma Sultanahmed, — Alemdar — caddesi, Soğukçeşme, Ebüssuud. efendi. cadde- Si Babiâli tarikile adliyoye getiriliyor. Bu hazin manzarayı kaç dofa yaz- dim. İnsanları belki daha tahakkuk et memiş bir suç için tanıyan tanımıyan karşısında teşhir etmenin doğru olma diğini kalemimin bütün kuvvetile an- datmağa çalıştım; hiç bir faydası ol madı, Şehrin bu en Kalabalık cadde- mek Tâzimdir? Sütunumuzda bu mevzua temas mekte bir mahküm yahud bir. maznun; hakkında ezobunküşcer muamele yap- tığımıza — zahib olunmasın. — Haşmet Orbayın biz de horkes gibi ancak bul cinayet dolayısiyle gazete sütünlürınei da Jsmini ve resmini gördük. Haşmet Orbaya hücum etmiyoruz ; ondan daha az suçlüların hakkını mü- dafaa ediyoruz. Müsavat, Demokrasinin yürüyebil- mok için dayandığı en kuvvetli İsti- nadgühlardan biridir. Onu bu kadar ehemmiyetsiz bir «hatıra gönüler feda lerinde elleri kolepçeli Kafilelere her | odersok Demokrasiyi nasıl ayakta dür. Bün rastlıyoruz. durabiliriz? Bu adlımların — cürümleri — Haşmet| — Buna «pire için yorgan yakmanıns Ortayın işlediği bir kere sabit olan| bir başka çekli derler. Tokrar ediyo-' ginayetin yanında belki hiç mosabe- | ruzi Ya bütün mevkuflardan kot sinde kalır, Ht bileklerini k için taanımüden b nek Ve idama mi çeyi kaltlırmalış yahud Haşmot Orba: ya da kelepçe vurmülı. Amma İstorler, se bu kölepçoyi altından yaptıral geden kür- adam öi- mahküm edil tarı dür £ e OKkUYLOU DİYORKİ Alpullu Şeker Fabrikasından ş'kâye Babaoski — köyünde — bak- kal Zeki' Başaran: imzasllo aldığımız mektubda şöyle de niliyor. Babaeski Pehli- vanköy bucağında bakkalım. Dükkâmmın ihtiyacı olan şe- kerl alinak İçla Alpullr şek kazasının ker fabrilkasına müracant et oz şekeri bana vermek imtina! ettiler, — yarımım me almayınca toz — şeker ü Bildindiler, dür, kesne sşeker pek satilmaz. — Ben ayni za- manda civardaki köy bakkal larına da satış yaptığım için tabiatile o köyler do şekersiz Kaldı. Bu cihetl katiyen fn rikaya” anlatamadım. — Şeker satışı: serbesttir. Hükümet sadece- fiyatlarını — tosbit et- miştir. Mhl satışından imti> na' kanunan suç değli midlr? Mit Korunma — kanununun 82 ihci maddesinde bir malı satmak için diğer malın. ae fin almmasını şart koşmak suğ unsuru olarak kabül ©- lmiştir. Böyle bir hartke- keti serbest ticaret ve İş n- damları yaptığı zaman suç oluyor da bir Hcaret mücs- sesesinden başka bir şöy ol- aa. şeker fabrikası yapta ğt zaman suç olmuyor mu? Şeker, hükümetçe muntazam satışa tâbi tutulmadığı mtid etce, parasını veren İstediği cinsten stediği Radhr sekler alabilmeli değil midir? Alâükadarların dikkat ma- çekmenizi — rica ede- zarını rim. * Tarabyadaki SI inci Hkokut hakkında İstanbul Mülli Eğitim Mü- dürlüğünden şu mektubu al- dil GSayın — gazetenizin —KI1. 1948 tarili ve 3846 sayılı nüshasının Okuyucu- siküyet leri sütanunda «Milli Eğitim Müdürlüğünden — yerinde bir dileke başlığı altında — çık: yazı üzerine aşağıdaki husus- Tarın açıklanmasına — lüzum hasıl olmuştur. Tarabyadaki 51 nci ilkoku dan dürümü bü ders yalı ba- şında — müdürlüğümüzce göz “TUTUNMFAK BUT OKaL- Dİ. nasında — yapılması - Tüzümlü örülen ufak tefek tamir iş- mahalli yardımların da iştirâkile, tamamlatılmış ve 4 ve 5 inci sanıflar için açı» lan şubelerle okul beş sımıflı bir hale — getirilerek bu şu- belere öğretmen de verilmiş bulunmaktadır.» 1 ENİZDE Boğazda serseri Mayinler çoğalıyor el Dün sabah Boğazda bir ser seri mayın görülmüş ve bunun imhası için mayın tarama ekip leri faaliyete geçmiştir. Bu mayınlardan korunmak maksadile ünün,- hava karardık tan sonra vapur seferlerini bu mayinler imha edilinceye kadar tatil etmesi muhtemeldir. — Kara Kemal bey ile bir - likte bulunmanız dolüyasile ta- mayülât ve teşebbüsatı hakkın da malümatınız ne idi? — Hiç bir malümatım yok, Kara Kemal bey ssadece tica - ret işlerile meşgul olacağız, fir Ka meseleleri ile alükadar olmi- yacağız> diyordu. — Terakkiperver fırka teş- kilâtı için Kara Kemalin faali- yetine dair ne biliyorsunuz? — Reis bey bendeniz ticaret le meşgül olduğum için Kemal beyle bu hususatı görlişmezdik. Evvelce sıkı temas ederdim. Sonraları Milli Mahsulâtın faa liyeti eskisi kadar olmadığın- dan kendisine gitmezdim. — Cavid beyin evindeki içti mada bulundunuz mu? — Hayır efendim — Bu içtimada neler konu - şulduğuna dair tabii malüma- tınız vardır? — Neler müzakere adildiği - ne dair sarih malümatım vok- tur. Yalnız Hüsnü bey intiha - batla iştigal edilmemesine bu iç timada karar verildiğini di. — Dokuz maddelik hakkında malümatınızı & niz. 'atiyen — efendim, bir. programdan yoktur. — Said bey sizin muhasebeci niz midir? böyle malümatım Denizyolları. umum | ee ae e aa gancam aa. YENİ SABAN İst anbul Marsilya'ya gitti apuru Birinci Türk Yapı Kongresi Kongre, üç Mayısta Eski Ticaret Bakanı İnan, hareketinden | Ankarada Bayındırlık evvel gazetecilere “Çok rica ederim bunu da bir nıes_’çlf yapmayın,, dedi. İstanbul yolcu vapuru: dün saat 12 de Batı Akdeniz - Mar silya” seferini yapmak üzere li manımızdan hareket etmiştir. Gemi bu defa 184 yolcu ve 200 ton yük götürmüştür. Vapura binen yolcular güm rük memurları tarafından esas li bir muayeneye tâbi tutulmuş bagaj, Davul ve çantaları bir bir gözden geçirilmiştir. Giden yolcular — arasında; Bem milli eğitim ataşeliği kâ- | tibi Faik Dranoz, Romancı E- | sad Mahmud Karakurt, İngi - liz ticaret ataşesi Thomson. Be giktaş Flübündon Ethem, İYa- vuz, Vedi, Sarm, Necdet, Çaçi, Süleyman, Hikinet, Kemal, Şe SAĞI,I_A’_: Suriye'de kolera salgını önlendi >»n aylar içinde Suriyede gö rülen Veba ve kolera salgını do layısile gerek kara gerek hava | yolu ile yapılan nakliyat bir Müddet evvel durdurulmuştu. Beynelmilel sağlık ofisinin neşrettiği tebliğlerden anlaşıl -| diğına göre, Suriyedeki veba ve| kolera salgını önlenmiş bulun - maktadır. Bu yüzden inkitaa uğrayan nakliyata yakında başlanacak- tır. Fakat her ihtimale kargşı ge len ve giden yolcular bir müd - det daha aşılanmağa meebür tu tulacaklardır. İi ei FPOLİSTE Şehremininde kanlı bi vaka Şehremifinde Nedib bey so kağında 1# mumaralı evde otu - ran sabıkalılardan Hidayet yi ne ayni semtte oturan Sultan Ahmed Ticaret lisesi talöbesin- den Kâmili; dün gece, Denizalp caddesinden geçerken, sevgilisi ile münasebette bulundi tehdid etmiş ve bıçakla rinden yaralamıştır. Hidayet kaçmış, Kâmil Cer rahpaşa hastahanesine kaldırıl mıştır. Bir çocuğun tramvay altında bacağı kesildi Evvelki akşam üzeri Orta - için ye - ref, Şükrü, Feyzi. Vahit, Fa - ruk, Şwvket ve eski Ticarot Ba | kanı Atıf İnan bulunmaktadır | Atıf İnan hareketindeu ev -| vel kendisile görüşen gazetesile | re — İsviçrede rahatsız bulu - nan oğl ımu aiyarete gidiyn - rum. Soyahatimde fevkalâde - lik yoktur” Çok rica ederim bu nu da bir mesele yapmayır ız. | demiştır. Bski Ticaret Bakanı Atıf T nanı Gümrük ve Tokel Bakanı Şevket Adalan teşyi etriştir. diğer tarafdân vapur kalktığı sırada rılhitima gelen bazı yol - cular metör kiralıyarak zemiye yetişebilmişlerdir. EKONOMİ: Demir fiatları yükselmeğe başlabı / — Son günler içinde pik ve çu- buk halindeki demir fiatların- dâ bâriz bir yükseliş göze çarp maktadır. Demir fiatlarının y selme sine sebeb dolar kıtlığı dolayı- | sile TNcaret Bakanlığının dolar la demir ithaline müsaade et - | memesidir. Diğer tarafdan Belçika hü - kümeti sterlin dövizi ile fin -| dik almaktan vaz geçtiğinden | fındık flatları günden güne düş mektedir. | eğDtedir—aidilani BELEDİYENE Et narhı topfarcı kasapları memnun etmedi Belediye daimi encümeni ta- rafından yeniden tesbit olunan | narh fiatlarını dün bildirmiş - tik, Evvelki narha nazaran iyi, fakat piyasa fiatlarma hiç de uyıçm olmayan fiatlar topdan | « kasabları memnun ı—rmemişW tir. Perakendeci kasablar, top - dancıların yeni narh fiatlarına bermutad riayet etmiyecekleri ni söylemekte, belediyenin mez bahada şiddetli bir murakabe tesis- etmesini İstemektedirler. Şimdiki halde perakendeci ka-| sablar narh fiatı üstünde et sat köyde feci bir tramvay kazası olmuştur. Ortaköyden hareket eden tramvayın arkasına asılan - 12 yaşlarında Yılmaz Kartal adın| daki bir talebe, muvazenesini kaybederek düşmüş ve baçağı kesilmiştir. | Ceza evinden kaçan bir katil yakalandı Bir müddet evvel Toptaşı ce: za evinden firar eden Kemal mamağa karar vermiş bulun - maktadirlür. Diğer tarafdan belediye top dancı kasablar narha riayet et medikleri takdirde, 50- bin lira lık mütedavil sermaye ile müda Hale alım ve satımları yapacak topdancı kasablara:narhın üs - tünde et satmak imkânını ver- miyecektir. tır. Çamlı adında bir katil' evvelki | gün Edirnekapıda yakalanmış- İzmir İstiklâl Mahkem Atatürk'e tafsilâtı — Evet efendim. — Tabü yazısım tanırsınız? (Program kendisine göste - rildi) Maznun Zannederim o - nun yazısıdır. — Size bir şeyden bahsetme diler mi? — Siyasetle meşgul olmadı- ğımdan, bahsetmezlerdi. — Kara Kemalin firarını ne vakit haber aldın? — Gazstelerde obudum. — Kendisi ile son defa nere de görüştünüz? — Milli Mahsulâta çargam - ba günleri geldiğimden o gün kendisine gitmiştim: bir daha firarlarını da bay- gazetede oku - görmedin ramın ilk dum, — Ne vakit tevkif edildi: günü Sorgusu yapılan firari, tek - rar ceza evine gönderilmiştir. esinde neler cördüm? sulkasdın Ve içyüzü Tefrika No. 196 — 3 Temmuzda. — Kemal beyin gaybubeti Üzerine şirketle alâkadar olma diniz mi? — Kemal beyin firarından sonra Said bey girketin hükü- metçe taharri edildiğini söyledi Ben ©o sırada girkete uğrama- mıştım. Şirkete kimler gelir gi - derdi — Bazı zevat gelir — Hilmi bey? — Evet, gelirdi. — Nail bey? — Hatırlamıyarum — Terakkiperver —Tırkanın veti teşekkülü hak a lümatın var mı? — Hayır yoktu: dimdilik giderdi. ma- Bakanı tarafından açılacak —- Yurdun Bayındirliğini ve İ- marını nazarı itibara alan Ba - yandırlık Bakanlığı, yüksek mi- mar ve yüksek mühendislerin ve diğer fen adamlarının işti- rakile birinci Türk Yapı Kon- gresini ilk olarak 3 mayısda top İanmağa davet etmiştir. Ankarada toplanacak kon - grenin gerekli. hazırlıkları Ba- yındırlık Bakanlığınca tamam- lanmaktadir. Kongre 3 muyis - dan 7 mayıs akşamına Kadar çalişmalarına am edecektir. İncelenecek mevzular arasın da yer sarsintisi işleri, mima- Ti esaslar, imar plünları, mes -| ken işleri, ücret tarifeleri, iş| verme ve memur, yüksek- mü» » hendis, yüksek mimar, mühen- dis ve mimarlayın serbest çalış maları meselesi, devlet yapıları ni en uygün ve iktisadi' şekil de onarılması için alınan pren -| sip kararları da bulunmakta - | dir., | — Kongre Bayındirlik Bakanı Kasım Gülekin bir nutku ile a çılacaktır. SÜ e / ARİFTE l Özel okullar teftiş ediliyor Bir müddet evvel Ankara -| dan şehrimize gelen özel okul - | lar umum müdürü Ali Teoman, | dün de ilgililerle temaslarına de | vam etmiş ve bu arada; Sen Be nua Zapyon rum erkek İisesi, Eseyan ermeni erkek orta oku | lu, Haskul ve Sen Jorj liselerini teftiş etmiştir. | Temaslarından iyi intibalar edindiğini söyliyen Ai Teoman sal günü akşamı Anka det edecektir. Öğretmen vekillerinin tayinleri muntazam yapılmıyor mu? İstanbulda retmen vekilli ği almak için müracaat eden yüzlerce muallim mektebi me -| Zununun gayri muntazam tayin | ler yüzünden aylarca bekleti! - | dikleri, buna mukabil. kurs gö renlerin tercihan öne alındıkla- rı iddia edilmektedir. Diğer tarafdan alâkalılar bu iddialarrı reddetmekte- ve ta - yinlerin müracaat sırasına göre yapıldığını söylemektedirler, Bir tashih Yeni Sabah Gazetesi Yazı. İşleri Müdürlüğüne: Gazetenizin 5/3/948 tarihli sayı sında bana atfen bazı beyanat in tişar etmiştir. Çet muharrirlerinden kim.. seyi görmedim ve beyanatta bulün madım, Tashiltin ayni sütunda neş rini Kanunun verdiği hakka da: narak talep ederim, Umum Müdür ya av eteni; Bunun üzerine muhakeme- ye son verildi. Kara Kemalin Arkadı: Hasan Fehmi, İhsan, Ali E Sadeddin Riza, Bekir ve Mehmed' Ali beylerin Mühaken 17 Ağustos 1926 çarşamba günü İstiklâl mahkemesi hirins Ci celsesinde Hasan Fehmi be- yin muhakemesini. yapmıştır. Maznun Milli Ticaret. şirketin - de muhasebeci olduğunu ifade eylemiştir. Rei — Ali İhsan bey ve diğer ze vat. — Kemal beyin vazifi alâkası ne idi? YMART 1948 eZ İN İHER SABAH| Münir Birsella muhayyel mülâkat -dti rk Otele- yollanmak — Üzere 'matbandan — çıktun. — Hususl müossosolere aldı <tobüster Hincakınç. Bötediyoye ald- otanlar iser moydanda yok. İster İstemez Türbeya kadar yürüdüm. — Sahiden talihii bir BünüM imiş ki ancak Üç çoyrak kadar bekledikten sonra Boyoğluna gidon on arka — sahanlığı sonra da muslihane bir Köşeye — sığinmak yedinol tramvayın evvelâ asılmaky bir. sokuluşlar mümkün orabileti. Eski Baro başkanı yeni Bükan çok bakletmeden beni kabul etti. Bu hare- ketilo bana fazlaca kıymot verdiğini beni- İltifat ve. muhabbot- Büzel — gözlerini Böstermesi, 10 süzen Mürtkanum biraz daha parlatı sağ ve solundakl? sevimli haflfçe- çukurlaştırdı. Bakan — Höş geldin. Fikrası, — hakikaton mzalarini sempatik adamsın, tarı za mem nun oldum diye iltifat elti Cevab — vermiyorek — ipekli — robdö- Şambr. ve pijamasile mesgul olduğur mua Yarkına varıncı — Her ne kadar şimdi ayıe lırsak da, serbast a idüe m için NL yerterde bu: Heyateti' tercih ederim. — Malüm ya astlik insana forahlık. verir, ömrümü uzatır. Estağfuruttahi dömeli. Hade dimize mi düşmüş ta'hatır Allah ömrü” devictinizi uzun eylesin. Arka- daşın acıkir vaziyetini düşünüyorum da... — Kimmiş: arkadaşınız, h aylar rımızı bir içelim bakalım. Çok - cete işteriniz var yoksat — Hayır efendim. — Zatıdevtetlarini fazla rahatsız. etmemek- icin — Ne münasebet memnun Biz Halk Partisi hükümetiyiz. mekten, gönül at 1ö'de şanlı partimize adam kazaı tan zevk düyarız. — Hom yağmak şart' değit ya, gürlemek. bile yağacakmış- hissini verir insana. — Bendeniz hiç bir - partiy sub değilim. Arkadaşım ise asker ok duğü için... — Arkadaşınız noden bu kadar zey kalmış? Bakaya veya nülusu mektu- meden falan mi- yoksa? — Hayır efendim. Muvazzaf subay. Binbaşı rütbesinde. Çaylarımız gelmişti hem İçiyor. hen konuşuyorduk. — Fıkracı, avukatlıktar M 8. Bu- kani olmanın. bu mahzurları var işte. Müsteşartarım da buradâk değili ki ©O Halde fazta fasdi otmiyeyim beyefendi. İzmir seyatmtinden avdet buyurduktan sonra makarrı hükümet- te ve makamı âlinizde tasdi ederim. O zaman hâvalar da biraz düzelir inşallah, — Yok camım- onu- demek istemiyor rum. Siz söyleyin, ben tetkik ettirir, gazetenize yazdırırıım. — Bendenizin çok eski bir mekteb arkadaşım var. Halen: muvazzat bin- başıdır. Üçü kız ikisi erkek olmak Ü- zere beş çocuğu ve çocuklarının anne- si ve kendi dul hemşiresi de yanında olmak Üzere yedi nüfuslu.bir aile re> isidir. Çocuklarının ikisi yüksek, iki- Si orta ve bir tanesi de İlk tahsilde, Şimdi şöyle böyle geçinin gidiyorlar. Yalnız eğer bu. sene. terfi. etmiyecek olursa yaş haddi sebebile tekaüd edi- decekmiş aksi halde yani terfi edersa bu müddet biraz. daha uzayabilecek- | miş. Ve bu süretle de hiç olmazsa kendisine ve ofradı. ailesine bakabil- mek üzere yüksek tahsildekiler birer meslek sahibi olabileceklermiş. Teka-) üd edileceğini öğrenirse hiç olmazsa şimdiden çocukları tahsilden çekip bir; Gecekondu evi falan: tedarikine baka- cakmış. dan ve bu arkadaşımız kaç senolik bin-, başı imiş? — Bu sene terfi zamanında dördü| bitiriyormuş. © Mide mazlosef olmaz Fikra- malüm ya bu rütbeden bir yukar rıya geçebilmek — için en az beş sene bektemesi lâzımdır. Kadere boyun. e- mekten: başka çare yok. — Efendim onu kendisi de biliyor da, hani geçen sene haziranda. çıkıp da son maddesinde de- (Neşri: tarihin- den müteberdir) ibaresi — yazılı: alan kanunda bu müddet. dört saneya in> mişti. ya, işte ona- göre terfi' etmesi Tâzımımış. Bu kanun çikarken. bizim Bazete de büyük — puntolarla. yazmış. (Devams Sa,, 5; Sü., 1 de X TAKVİIMI * MART 1948 1367 — Müessislerim vekili idi. Hicri — Merkeziniz neresi idi? Reblir — Galatada, Ömer Abid ha, âlır ni .| 24 — Depek mücasisler namı Cumartesi D na Kemal bey bulunuyordu. ÖYÜ xasım 120.— AY 8— GÜN. 66 le mi — — Meclisi idareyi idare e - Vakitler Vasatl EBzani derdi. 3 s. D 8 Di ” Evvelki vazifesinü Günüş 6 25 12 299 Zi bankasında bulun adaf e Cü | dum, Harbde de iaşe nerareti Hdhet ı e ü t 1 i zaman mübhase -(| M ÇÖT V imsâr $ El 10 4 M