v İSİYASİ HATIRALARIM Profesör Kenan Öner —/Â- İLK ÜÇ TEFRİKANIN HÜLASASI * Demokrat Parti henüz teşekkül halinde iken bir gün: eski- Deniz Umum Müdürü Yusuf Ziya Öniş Kenan Öneri Etüdünde ziyaret /#der ve Celâl Bayar namına kendisine Demokrat Parti İl teşkilâtını rmasını teklif eder. Kenan Öner bu âni taleb karşısında bir cevab veremez ve düşün Hek için bir mühlet talebinde bulunur, ayrılırlar. Mühletin hitamına kadar Öner bir türlü karar veremez, zihuinde bazı İstilhamlar çengel- ihmekte, bu arada da bir memleket vazifesile karşı karşıya bulund! ))unu hissetmektedir. | Nihayet mev'ud gün gelir çatar. Kenan Öner bu sefer de Yusuf “Ziyaya müsbet bir cevab veremez ve tekrar görüşmek yüdile ayrı- lırlar. * | Bu kadar da değil, benim için tamamen yabancı bu hayatta başar temin edebilecek bir arkadaş da tanımıyordum. Fakat iradem haricit- ge ayağıma kadar gelen millet hizmetini, ilâhi bir lütuf telikki ettiğim için de bundan imtinar vicdani ve içtimai bir olarak görüyordum. İstinad ettiğim üç nokta vardı. Zavallı bir milleti kurtarmaktan hasşka bir emelim, bir idealim olmadığı için Allahtan yardım bekliyor- dum. Kendi samimiyet ve enerjik kuvvetime de tamamen inanıyordum. Fakat bir taraftan da «Bu adamlar samimi değillersi Alini bir türlü beynimden çıkaramıyor, Olmaktan da bütün mânasile korkuyordum. li mevcudiyetimi titretiyordu. Bir aralık ufak bir nur gözüme ilişti: Ben ahlâk ve hüviyeti her- bilinen bir adamdım. Yusuf Ziya Öniş te beni, benim gibi tanı Hsmneytun nn kurucuların zamirinde bir muvazaa armısu varsa iyle karışık bir iş için seçilecek arkadaş ben olamazdım. Milyonlar- ca insan arasında İstanbul gibi, merkezden mühim bir vilâyette bir partiyi idare etmek için benim aranıp bulunuşum nazarımda muvaza ihtimalini silip süpürüyordu. Ümidlerimin aksi çıkarsa girdiğim gibi Çıkmaktan beni alıkoyacak bir kuvvet de göremiyordum. Ben fani- | Jere âbid olmaktan ziyade millete hâdim yeni hayata gtılacaktım. Varlığımdan fazla milleti seviyor, ve kendimde onlar için feda edilmiyecek- birşey göremiyordum. Karar verdim: Mevcudiyetimi, maddi ve mânevi varlığımı ortaya koyacak, bütün kuvvetimle çalışa- cak, millete bir saadet zernesi verebilirsem Allahır huzuruna bâhtiyar bir fâni olarak çıkacaktım. Verdiğim bu karardan sonra tereddütten kurtulmanın — verdi Bükün içinde hizmet şartlarını bir kâğıt üstünde - toplıyarak üçüncü buluşmamızda Yusuf Ziya Önişe okudum ve bu- şartlar dahilinde hiz- mete hazır olduğumu bildirdim. Muhatabım memnuniyet göstererek mahiyetinde cinayet ne yaparım» u: bu yaşta şahsi ihtiraslara âlet Hele bir muvazaa ihtima- | ayrıldı ve bir hafta 'kadar sonra da mütekabil itilâf hasıl olduğunu ve Celâl Bayarın bir haftâya küdar İstanbula gelerek benimle görü- şeceğini, bu arada da merasimin tamamlanacağını bildirdi. Bildirdi- ğim şartlar arasında namuslu ve samimi bir insanın kabul edemiye- ceği bir şey yoktu. İcab ve kabul bu suretle tekemmül etmiş, artık Demokrat Parti- nin faaliyetine karışmış bulunuyordum. Haftalar geçti Celâl Bayar- | dan sesş işitilmedi. Şubatın ilk günlerinde kuruculardan — Fuad | Köprülüyü karşımda buldum. Partiden ve onun müstakbel faaliyetin- | den bahsederken kiminle çalışmak niyetinde olduğumı Henüiz bir karar vermediğimi anlayınca yanımda çalışmak üzere merkezce üç kişinin münasib görüldüğünü ve bunların İbrahim Çehreli, Hüseyi: Avni Sağıroğlu ve bir de emekli general İlyas paşa olduğunu bildirdi. Bu isimlerde Türkiyede, bilhassa İstanbulda üç adamın yaşadı: ğından da haberdar değildim ve bunlarla, siyasi faaliyetimde benimle çalışacak insanların meçhulleri üç daha artıyor, ruh ve maksadlarını tamımadığım ağamlarla bir arada çalışmak mecburiyeti —ne yalan söyliyeyim-— pek de hoşa gitmiyordü. Ne 'yapalım' Demokrasi Hay na artık atlamı bulunyordum. Bunların kim olduğunu sordum, izahata başlıyarak bunlardan İb- rahim Çehrelinin son harb zamanında, servetini milyonlara ulaştırmış bir adam olduğunu, Demokrat Parti henüz meydana çıkmadan ve ta- | Bavvur devrinde iken kendiliğinden Ankaraya gelerek partiye on bin lira vermek suretile hamiyyet ve tarafdarlığını göstermiş olduğu gibi | ileride de hiç-bir yardımdan geri kalınamak vâidinde — bulunduğunu, tahsili olmamakla beraber para husuşunda kendisinden ve muhitin- den İstifade edileceğini bildirdi. Sonra Hüseyin Avni Sağıroğlunu ati- latmıya başlıyarak bumun da diğeri kad beraber ticaretle meşgul olmak itibari yardım beklemek kabil'olduğu gibi Mülkiyeden mezun olmak itibaril de fikirlerinden iştifade edileceğini ve Serbest Fırka zamanında Trab- | zondaki şubenin başkanlığım yaptığı için tecrübesinin de faydalı ola. cağını anlattı. Daha sonra da İlyas paşaya geçerek bunun da orduda namuslu bir kumandan olarak tanındığını, meveudiyeti ordu üzerinde iyi tesir yapacağını göyledi Anlatıldığına göre yeni kurulacak bir parti için bunların üçün- | den de istiğna gösterilemezdi. Bundan sonra diğerleri hakkındaki fik- | Timi sordu. Rubu' asıdanberi birbirine benziyen nasiblerle bir ara. da yaşamak saadetine mazhar olduğum Yargıtay başkanlığından emekli avukat Cevad. beyle- beraber çalışmak azminde bulunduğumu | Ve bu kıymetli ve faziletli arkadaşın muvafakatini almağa çalışacağımı bildirdim. Merkezce de buna çalışıldığı halde ikna' edilemedi; latarak ümidsiz göründü. Muktazi merasimin yapılması: için - bir tâyin ederek ayrıldık. O'tekarrür eden üç zatı g. beyi kandırarak "mevcudiyetini temin edecektim ervet & aliyetin hibi — olmamakla az çok nakdi| ni an- gün etirecek, ben de Cevad (Devat 4 var) | hara OkUY CU Büyükçekmece susuz kaldı Büyükçekmece, 1800 fuslu bir nahiye merkezidir. Halk, c lan sudan n nü. brem ihtiyacı o- Kar sabadaki ondan fazla çeşme- üç tanesinden, 4 - evvoline kadar saatte re su alınabilmekte alabilmek İçin çeşme baş- larında büyük — sıkıntı abırumdur mekte idi. Mevcud kuyuların hepsindeki su, acı sudur. Bir zaman gürül gürül akan Çek meee çeşmeleri bugün kuru» uş vaziyettedir. Köy idare- Sİ su meselesine lükayıd. kal- maktadır. Halbuki bu hay ti meseleye hareai e köy epeyce bir meblâğ konmak- tadır. Hattâ çeşmelerden bi- rinin künkü, 200 re her se büdeesi: çeşmeye metre mesafede patlamış, u- fak bir zahmet ve masraf ihtiyar edilmediğinden — çe ihmal mescle n kalkamı cağı kadar büyük bir mesele tur. İs- dile köy ae me kur edile bugün muştur. halkının altındı ve ağır bir yük oln tanbula 40 kildmetre mesı fede bulunan bu koca bucak merkezindeki çeşmelerden 6 gündenberi bir katra su ake mamaktadır. Bu hal böyle devam ederse, Allah göster me algın bir hastalık bi Balk, su ihtiya- rmek için bu kış gün lerinde epeyce uzak mesafe- de bulunan bir çeşi glt- mek zorunda kalıyor. İşin ih- mal veya şakaya tahammülü yoktur. Alâkadarların dikkat nazarlarını çekerim. D. P. Bucak Başkanı Kenan Tunca Büyükçekmece Elektrik İdaresinin dikkat nazarına Hüviyeti mahfuz bir oku- yucumuzdan şu mektubu al- dik: — Fatih, Sarıgüzel cadde- de oturuyoruz. Bu cadde- nin 79 ve 81 numaralı apart- manlarının — elektrikleri sık Xik bozulmakta ve apartman larda oturanlar — karanlıkta kalmaktadır. Elektrik idare- İsine telefonla mürscaatları-; muz karşısında daima 2 - 8 ve bazan da 4 saat sonra Be- yazıddan memur - gönderil- mektedir. Bozulması teker- rür ettiği halde Elektrik ida- resi esaslı bri tümir yaptırt- k ne gitmiyor. Bu le çıkabilir. cını eye cihe * son verilmesini ri- ca ederiz. OKUYUCULARIMIZA Okuyucu mektublarından bir kısmı da bügün — Dördüncü saylamızdadır. Karadenizde fırtına gitlikce artıyor Şehrimizde bir kaç günden- beri fasılalarla »yağan kar, dün de yağmurla karışık olarak de vam etmiştir. Karadenizde de fırtına var - dır. Hopadan dönmekte olan İz reket edememiştir. Hopa seferini yapan Tarı ve Güneysu vapurları hava muha- MÜLYEFERRİK — Düi Yeşilay gençlik -8 şubesinin faaliyeti Divân-ı- ÂN Huzürun?a (Baştarafı 1 incide) Müdür vekâletini yapan zatın kahve i- şine dair verdikleri malümat Yüksek Divânı ne dereceye kadar tatmin ede- Cektir? Orasını ilerde göreceğiz. Fakat muhakkak olan birşey varsa © da eski. Tekel Bakanının ve arka- daşlarının muhitinde bir memnuniyet havası yaratamamış — olmalarıdır. O Zamanki idaresinin muamelâti hakkında müsbet birşey söylememekle beraber birbirini takib eden — dediko- dular artık kuru bir iddia hududunda Kalamıyacak hale gelmişti. iktidar, sükünetle Idare — edilmesi Bereken bir mâzenindir. ve bunda tec- Tübenin Çok büyük bir rol oynadığına HSS Yeşilay Gençlik: Şubesi -—7 Mart 1948 pacar günü saat 16.80 da Ka dıköy Halkevinde Orhan Kadam, Günseli Yener, I, Matalon ve arka daşlarının iştirakile Keman, Şan ve Piano resitali tertip etmiştir. Programda — Chopin, Beethoven, Shubert, dır. Düvetiyeler, edilebilir. İlkokül öğretmenlerinin maaş- ları barem derecelerine göre | ayarlanacak Umumi muvazeneye geçmiş bulu nan İlkokul öğretmenlerinin maaş larını barem derecelerine göre ayar Brahms, bulunmakta kurumdan temin Bübhe yoklur. lamak ve bütün ihtiyaçları gözönü Bugün Yüce Divân huzurunda müt-| ne alarak düzenlemek üzere, Milli! tehem mevklinde bulunanlar iktidarın | Eğitim Bakanlığı tarafından, - biri muvakkat nüfuzuna fazla — güvenme- nin çok yanlış bir. siyaset —olduğunu belki anlamışlardır. — Fakat onlar da bu intibahi husule getirecek olan teo- Tübe yoksulluğu ne kadar yazık ki makamla birlikte edinilmesi mümkün olmuyan bir meziyettir. Tecrübe, nakdine İle — değil ancak ömlr sarfile tahsil edilecek çok yük- Bok Ücretli bir makteb olduğu için her- sin oradan kolayca diploma alabil- | mümkün olamıyor. ÇOlvân--ÂlI) memleketin Idari, si- müddettenberi devam edilen- çalış malar sona ermiştir. Hazırlanan ta; sarı, Nisanda Büyük Millet Meclisi ne sunulacaktı: Neticenin müspet olacağı ve öğ retmenler arasında memnuniyet u yandıracağı tahmin edilmektedir. D. P. İstanbul İl Buşkanlığı Çukurova seylâbzedelerine 1890 lira bağışladı 'de verilen, D, P. ilk balc Atatürk ve Celâl Bayarın re Geç unda nlı î yasl, iktısadi hâdisatını tartan çok| simleri müzayedeye çıkarılmı: hassas bir alet terazosidir. Onun ib-| 1890 liraya 4 Şti Tesindi avvül ve hakikatin tecok| — Öğrendiğimize göre, bu paranın İlsini gösterecektir. Buna imanımız| Adana seylâpzedelerine bağışlanma bar. karar verilmistir. v lefetine rağmen yollarına de - am etmektedirler. — 18 Mayısta Hilmi size geli. yor; orada Eyüb Beyi buluyor. Sonra gece size geliyor. Ev kut- lulamağa gelmiş. Abdülkadir de orada imiş. — Evet *kutlu olsun> diye gel di. Abdülkadir de ve Aziz Bey, de vardı — Hayır. Abdülkadir. yok- muş. Sonra bir haziranda tek- rar ziyarete gelmişler. Abdülka- dir de varmış. — Evet doktora gittik. Hilmi Bey kaşından ameliyat olacak- tı. Onun için — 12 haziran tarihli notunda Hilmi Bey diyor ki: «Mesadet hanına gittim. Kemalle oturduk ve sonra çıktık, Köprüde Naile rastteldik; onu da aldık,, — Evet bendeniz Köprüde rastgeldim. — Şu halde son. günlere ka dar sık sık Abdülkadirle görüş- müşsünüz. Halbuki dünkü ifa- denizde bunun aksini söylemi tiniz? —Bendeniz aksini söyleme - dim, Bendenize yazıhaneme ne vakit gelip gittiğini sormadınız. Bendeniz de buna cevab ver - Böyle bir not defteri tut- lim hatırlardım. Bu dim, muş ol mülâkatları - tarihile, zamanile arzederdim S k apılan tahkikattan sabit olmuştur ki, bir senedenberi suikasd için ça lışılmıştır dülkadirle görü - fENIİ SABKE Çaİ:şma Bakanının ! Basına beyanatı Tahsin Balta: “Müesseselerde işçilere verilen yem :klere İ_ıîf; itina edilmiyor., dedi On gündenberi şehrimizde | — — Sendika mümessilleri, asga- tedkikatda bulunan Çalışma Ba | ri ücret, ücretli hafta tatili ve kanı Tahsin Bekir Balta, dün | ücretli senelik tatil meseleleri - akşamki ekspresle - Ankaraya | nin hallini Bakanlığımızdan is- dönmüştür | tedi. Bakan - hareketinden evvel| — Bu meselelerin hallini derpiş saat 17 de Bölge Çalışma Mü-| eden kanun teklifi Meclise sü - dürlüğünde gazetecileri kabul e derek tedkikleri hakkında gu beyanatta bulunmuştur. - Tedkiklerim — esnasında teşkilâtımızın iyi çalışmadığın » | dan şikâyet edildi. Bu bakım î dan İstanbuldaki — teşkilâtımızı | takviyeye karar vermiş lvulıınııi yoruz. rülmüş bulunmaktadır | İşçilerin mühim gikâyetlerin | den ikincisi de yemek mesele - | sidir. Yemek veren müesseselerin işçi yemeklerine gösterdiği iti - na hiç bir kıymet ifade etme - | mektedir. Bunların islâhına ve | Cerrahpaşa verem pavyonu Yeni pavyona pazar- tesi gününden itibaren hasta kabulüne başlanacak aös0em Belediyenin iki buçuk mil - yon lira sarfederek inşa ettir - diği Cerrahpaşa Verem paviyo- nuna bazı sebeblerden dolayı iki aydanberi hasta kabul olu- namıyordu, Büdcenin tasdikten gelmesi bekleniyordu. Pavyona müracaatta bulu - n paralı veya parasız hasta ededinin günden güne artması karşısında ilgililer nihayet pa - zartesi günü pavyonu açmağa karar vermişlerdir. Öğrendiğimize göre Cerrah- | paşa verem pavyanuna önümüz deki pazartesi gününden itiba- yren hasta kabulüne başlanacak t mir vapuru, fırtına yüzünden sı | ğgındığı Trabzon limanından ha | | yemek vermiyenlerin de yemek Bugünkü iş yerlerinin işçi -| Yermelerine - elimizden - geldiği | nin sağlık durumu üzerinde| Kadar çalışacağız. menfi tesirler yapacağını esefle — — Mesken meselesine gelince, | söyliyebilirim. İş — verenlerden | bunu da sendikaların koopera - kendilerine bir külfet tahmil e- | tif kurarak halledeceklerini tah dilmeksizin çalışma yerlerini| Min ediyorum ve bu hususta | sıhhi şartlara uygun bir şekil-| hiç bir yardımı esirgemiyecej de ve bir program dairesinde İş Kanununun iş verenlerin | düzenlemelerini istedim. İsçilerimizi en-çok ilgilendi. ren ücret meselesidir. Ücret mevzuu, bir tarafdan maliyet ve hayat pahalılığı İl bir tarafdan da işçinin geçimi i- le alâkalıdı Bu mesele, sandi- kalarla, iş verenlerin karşılıklı anlayış ve anlaşmalarile halle - dilebilecektir. DENİZD *“ Bahrıhüda,, motörü ile bir yelkenli çarpıştı ——i Müsademe netitesinde — denize dökülen allı tayfadan biri boğuldu el Tuzlada, dün sabah feci bir deniz kazası olmuş, sahile kın olarak seyreden - da motörü ile Esen adlı bir yel kenli, çarpışmığtır. Müsademe neticesinde yel » kenli parçalanmış ve içinde bu- lunan altı tayfadan beşi hâdise ye sebeb olan motör ve civar - dan yetişen sandallar tarafın » dan kurtarılmışsa da Hasan a - dında bir tayfa boğulmuştur. Diğer tarafdan Sarıyerde Yenimahallede oturan Benli İs- mail, kiraladığı sandalla Anado lu Kavağından kum getirirken, yolda sandal devrilmiş, İsmail ile arkadaşı Mehmed Kalender vapuru tarafından kurtarılmış- tır. iki serseri mayin imha edildi Evvelki gün Boğazın dışın: da Karaburun ile Kilyos arasın da iki serseri mayın görülmüş- ve gönderilen mayın tarama e » kibleri tarafından imha edilmiş tir, «Necat» vapuru. İskenderuna gidecek İskenderun seferini yapacak olan Necat vapuru, Akdenizde- ki hava muhalefeti yüzünden iki gün rötarla hareket edecek tir. İzmir İstiklâl Mahkemesinde neler gördüm? Atatürk'e tafsilâtı Suikasd. tasavvurun- dan haberdar olmazsınız! — | Arzetmiştim. Abdülkadir ile ancak Ramazanda görüşür- düm, O adamın öyle bir tabiatı vardır ki istediğine son derece açılır, arzu etmediğine hiç bir şeyden bahsetmez Abdülkadirin siz? burada aşamıyacağını — söylediğinden bahsettiniz, işittiniz mi? — Evet böyle söyledi. Müddeiumumi 'ail beyin sözlerine inanabilmek için fev - kalâde saf olmalıdır. Muhtelif tarihlerde Abdülkadirle görü - gürler, temas ederler. Her ikisi siyasetle müşterek oldukları halde vekayii rüzemreden bah- selmezler, buna imkân yoktur. İfadesi inkârı cürümden başka bir y değildir. . ı .. — Hayır, vakıf muamelesi bilâharedir; ben bidayette in - tisab ettim. Bidayette serma - BK —— ——— yesi münkasim bir şirket ola - rak teşekkül etmişti. Bu ,suret | imdiki halde paralı hastala ra ayrılan yatak adedi ihtiyacı karşılayacak durumd. Fa - z| kat parasız 'hastalara tahsis o lunan 100 yatak ihtiyacı ka lehinde kullanılan maddesi şikâ | lamaktan çok uzaktır. | yetleri mucib olmaktadır. Bun- | Belediye parasız olarak yat | dan işciler kadar iş verenler de| Mak istiyen 400 kadar hasta a | | Mmüştekidir. İstanbul teşkifhtı -| Yasından 100 hastayı müracaat | nın müdahalesi ihtilâfları halle | StYasına göre seçecektir | dememektedir. ü ! Çalışma Bakanlığı isçilerle | ADLİYFDE olduğu kadar İş verenlerle de | yakından ilgilidir. Onların dilek| Kırk toptancı kasab leri de yerine getirilecektir. — | —» « E A T Ğ ağırcezaya verildi H Mezbahada belediye memur- larının yaptığı ihtilâs suçuna iş | | BELFDİYENE Mısırçaşısındaki EEE İ tirakten dolayı 1 inci sorgu hâ dükkânların kiraları | kimliğine verine 40 - topdancı | kasab hakkındaki hazırlık tah artırıldı kikatı ve sanıkların sorgusu ik mal edilmişt 40 topdancı kasab, dün 1 in | ©i ağır ceza mahkemesine veril miştir. | 50 Muhtar Acar «Bu hususta Be- lediyenin kanuni - salahiye vardır» diyor | BiLa | Bu kasabların belediye' Misrçarşısında bulunan dük | bin lira zarara soktukları t kânların kiralarıne belediye ta-| edilmiştir. rafından 50 şer lira zam yapıl Duruşmaya önümüzdeki ha Yuş ve-dükkân sahibleri beledi- | ta içinde başlanacaklır. —© yeyi bu yüzden protesto etmiş- Ş y | lerdir. Komünistlikten — sanık 56 kişi nin duruşmasına dün de devam Bu hususta Belediye reis mu edildi avini Muhtar Acar, bir arkada şımıza şunları söylemiştir Hükümeti devirmek için giz — Mısırçarşısında bulunan | li komünist partisi kurdukları dükkânların yıllık kiralari Mil| iddiasile 2 inci ağır ceza malke | H Korunma kanunu ahkâmınca | mesine verilen 56 sanık hakkın | gayri safi irad üzerinden 1870 Gdaki gizli duruşmaya dün sa- lira olarak tesbit olunmuştur bah saat 10 dan akşam 17 ye Çarşıdaki tamir bittikten| kadar devam edilmiştir. İsb azdı. Belediye bu Yüzden Ki yak aa dara Tar aa b sa| ;îxlâ': indirmek zorunda kal -| 4lacak yüzünden adam öldü- Şimdi lalib fazlalaştığından | belediye kanunt, haklarına. isti-| naden kiralara yüzde elli nisbe | tinde zanı yapmıştır. ——— «Pikadillir barı kapaizldı Polis tarama ekipleri tara - fından evvelki gece Beyoğlun - da «Pikadellir barında yapılan bâskında vesikasız ve küçük yaştaki kızların: çalıştıkları gö- rülmüş, bu arada 9 uygunsuz kadın yakalanmıştır. Derhal barın kapısı mühür- | lenmiş ve kadınlar muayeneye sevkedilmiştir. ren iki katilin duruşmasına başlandı Bir buçuk ay evvel Şilenin E renler köyünde bir alacak mese lesinden çıkan kavga sonunda komşusu Ahmed Yıldırımı taş- la öldüren Hüseyin ile kardeşi Ramiz dün mevkuf olarak 3 ün cü ağır ceza malikemesine sev- kedilmişlerdir Sanıklar mahkemede, hâdi - | seyi inkâr; Ahmed Yıldırımı | kendilerinin — öldürmediklerini iddia etmişlerdir | Şahidlörin -celbi için dımış.] ma başka güne bırakılmıştır. AAA AN | | N - Daha hangi Şirkettesiniz | — Milli İktisad bankası mec | İ idare azasıvır — Peki bu ; şinden bir para mı artmış ne ol muş-bu parayı koyarak şirketi teşkil etmi — Sirketle alâkanız? Meelisi idare reisiyi - Sizi bu $i di?. suikasdın. İntihab edildim. Peki vakıfların reyi ile-mi Harbin ki hisse se di. Tefrika Ro. 1946 le muamele yapıvordu. nihayetine doğrudu. nedatı vakfa devre noktai nazarımı ithamnamede Poki eşhas- üzerindeki daha açık olarak tasrih edece- kiçc vakfa Mi ahmdı — A ğim. — KS — Evet bu hisseler vakıflar Nail bey çıkarıldı. Gözlüklü —. vi b Ka A OA Midhat bey getirildi. Reis — Ne işle iştigal ediyor sunuz? ı Midhat bey — Ticaretle. - Kara Kemalin müessesı İri nasıl ka| leri ile İŞtigal ediyordunuz? “"“]'“',", Ka Te n ea Evet Milli Mahsulüt muamaleek yanardık. Burmevad ketini idare ediyordum İA iptidaiveri Mğnin aat - Avrupoyas tabâllâ ollmin v gatamdl Tionb d dir hesabına gittiniz? atl kseldi etle bur Hükümet hesabın Miksek bir d N — Bu şirketin hangi serma- vadd ve ihr ye ile teşekkül ettiğini bilmiyor —tını yal r musunuz? F E Lon ih Hayır bilmiyorur racat v — Nasıl olur? Ç n etirtti - şirketin —E sermayesini fendim, iaşe ve ki nnti 4MART 1948 HER SABAH Yalman Çelebinin gönüllü kıt'ası * aZMİRE aldlâcele gideceğim d ye kendimi adamakıllı üşütmüş olacağım KI dün akşam üstünü- z0 “Aiyot, bir kırıklığım vardı. — Eve erkan. döndüm. — Maksadım sıcak. bir ihlamtr İçip erkenden yatmaktı. De: diğim gibi de yaptım ve yatarken kol- tuğumun altına derecoyi koymayı da ihmal ötmedim. Baktım: 38. - Domek Ki atoşim de var, miyalım, dalmışım. — ne bilmiyorum. — Bir aralık uyandım ki sucuk gibi torlemi- şim. Valde honüz yatmamışmış. Bırtı- ma eski bir Tanile parçası soktu. Tek- rar sımsıkı örtündüm ve yattım. Bir aralık başımdaki telefon a0i a0t öttüz — Allo Fıkracı mi? — Evet, buyurun! — Burası <Vatan Matbaacılık Anonim Emin Yalman Bey gel, Noyso u, kadar. uyuduğumu Gazot Mlik abuk tiyor — Ben hastayım, adım atacak halim yok — Fıkraci temaruzu bir tarafa br Emin Me- rak da çabuk geh dedim- sana. Bey sana bir taksi de gönderdi. sote mühim, pek mühim, Ben daha tetefonla konüşürlen tak- si de geldi, kapının ö; dül Bütün gazetecilik damarlarım & mişti; Saate baktım, henüz sekizi çey- rek geçiyor. Demok ki vakit de o ka- dar geç değil; valde şaşırmış: — Ayol terli terli mereye gidiyar sun? Vallâhi satlıcan olursun! deyip duruyordu. lcan değil, patlıcan .Clsam Gİ- diye ayak Mesele pek © ihimmi, Emekdar irdim ve tahısi- Yalman Çelebi- vazifedir. İyice sarıp sarmalar Bocuğu da sırtıma B ye atlayınca kendimi nin odasında buldum. İtiraf edeyim ki odaya girince kar- laki ufak tefek zatın (Vatan) baş 1 tanımakta zor Şi yazarı olup olmadı dük. çektim, Yalman sırtına hâki bir askeri ca- ket, bacaklarına bir. külot — geçirmiş; Uzun konçlu Çizmeler giymişti. — Boy- nunda Amerikan — mâmulâtından — bir dürbün asılı idi. Masanın Üzerinde du- ran kolonyal şapkayı da başma geçir- diği takdirde (Vatan) — Başyazarı bir Cenubi Ametika ülkesi yarbayına dön- müş olacaktı. Yalmanın yarı askeri kıyateli çalr mını da arltırmış olacak Ki ben odaya Birince topuklarını birbirine — vurar: beni askerco selâmladı. ve: Fıkracı, dedi, Yunanistan iç har- bine iştirâk edecek gönüllü — yazmır'a başladım. ve ilk olarak — hatırıma <sn, bizim.Sadun -Galib Savcı, bir de Reli" Cevad Ulunay geldi. Nizameddin Ni zifi de düşündüm amma henüz kat'? bir karar veremedim. — Bütün gazeteciler arasında bu yango neden bizlere çıkıyor da meselâ daha genc yazıcılar hatırınıza gelmi- yorg — Söyliyeyim: Sizler evvelâ teorü- beli kişilersiniz. Sonra — askerliğinizi yapmış adamlarsınız ve nihayet hor biriniz fıkra muharririsiniz. Teşkil e- deceğim gönüllü kıtanın herşeyden ev- vel neşeli Insanlardan mürekkeb - o- masını istediğim için sizleri bu şerete dâyık gördüm. — Siz de bizlerle birlikte ateşe &i recek » misiniz? — Hayır, ben sizleri buradan idare edeceğim. Ayda bir uçakla seyahat edip teftişlerde bulunacağım. — Fena değli, demek ki dostlar çe (Devamı Sa,, 5; Sü., 1 de) «Atatürkü Yaşatma Cemiye nin tertiblediği konser cAtatürkü Yaşatma Cemiyetin ce» tertip-edilen Atanın sevdiği şar kı ve Milli Marşlardan müteşekkil konser genel istek üzerine 6 Mart 1948'cumartesi günü saa 15 de Em nönü Halkevinde tekrarlanacaktır Bu könserde Atanın sevdiği şarkı lar, yüksek sanatkâr Safiye Ayla ve arkadaşları tarafından — okunacak tır. Bunu takiben şef Hulüsi Öktem in idaresindeki Şehir Bandosu Ata nın sevdiği milli marşlardan mü rekkep bir program takdim edecek tir. Ayrıca Cemiyet tarafından lantının önemini — belirten kontş malar, Ataya dair fikra ve hatıra lar anlatılacaktır. top- d saaara x TAWWINI ** MART 1048 1907 1383 Hi Rumi Reblil Şubat âhır | 20 ! 22 -© İ Ferşembe - Kasım 118 — AY 3 — GÜN öt Vakitler Vasatl Ezani S9 n 8 D. Öğle 6 62 Akşam 3 Yatsı 18 33 1