gahatt â.n ni “Büm' zamart!'Köşterdiğim resimlet-| JeNVİNA, 4 Dünyada, bütün Merkezi Afrikâ- man, bunaltıcı bir güneş altnda s: dece kuru ve verimsiz topraklardan Müteşekki) olduğunu zanineden tah minin fevkinde insan vardır. Bu in sanlar bilmezler ki, Salisbury — ve ya Bulawayo gibi şehirlerde, İngil teredeki Cheltenham ve — Malvern Kadar güzel ve şirin- mahalleler mevcut bulunmaktadır. Ayni insan lar Gwelo ve Shabani gibi nispeten küçük şehirlerde otellerin, sinema ların, dükkânların bir çok bakım: dan, Yörkshire eyaletindeki emsal dexi giol olduğunu akıllarına bile ge tirmemektedirler. Kasnelsi| "Rödesyüya' yaptığım 'de Ha İnginlereye aöndü deni Rodüayadaki kâlknmh nin akıllara hayret verecek derece| dt ulduğunu idrâk eden çok kimse' Der Sasırdı. Tablatile, hakiki Ros dezya tan'ndığı zaman, muhaceret Bahsinde büyük bir yardım vücat, Bulacaktır. Güney Rodezyada yaptığım tete kik seyahati esnasında, ticaretle 1ş- | igal eden bir çok kimiselerin kendi | dJerini' küçük görmekte olduklarını #ürkettim. Bu n/hayet tabil bir >â- disedir, çünkü insanlar ağaçların 1- gine daldıkları zaman bu ağaçların teşkil ettikleri ormanları farkede-| mezler. Fakat sizleri temin edebili rim ki, Rodezyanm tasarıların) ya kindan tetkik ettikten sonra, kay- dedilen ve kaydedilmekte olan l Bişaflar dünyanın diğer tarafların- daki inkişaflardan aşağı kalmamak | tadr. | Neselâ bu İngilfz - sömürgesiniri| saden servetlerini ele alalim. Rodez Yada çıkan, kömür, demir, altın, krom, mika ve asbest madenlerin. den elde edilebilecek — istifadelere İir göz gezdirelim. Bu madenlerden Bir çoklarına Amerikada son dere- ce fazla ihtiyaç vardır. Bu maden. Jer dolar elde etmek için sön dere ce evlerişlidir. Sömürge Başbakanı Sir Godfrey Huggins, önümüzdeki. - sene içinde #aaliyete geçecek yeni bir koordi. asyonun kurulmakta olduğunu bi dirmiştir. Bu komisyonun ilerdeki ioraatla » hâkkında'fikirler yürütmek her me kadar zaşhansızsa da, ilk iş ola rak nakljiyaf meselesini ele alması eklenebilir. Nakliyat kelimesile sade * tren yollarının islâhayı kasdetmi yerum. Tabiatile gerek demiryolla- Fının gerekse Belradan kalkan va- purların süratlandırılmaları gerek mektedir. Her ne Kadar demir ve tara yolları sen — seneler zarfında Mühim inkişaflar Kaydetmişse de, Bunların daha fazla tekâmüle Iht yaçları vardır. Bir sanayici gözile — Rodezya — 'Wya yapılan. bir seyahatin notarı —| lar, yüksek hararete — dayanabilen emaylar, döküm. işleri ve- tamirci bk- her tarafta müspet bir intiba, uyandırmaktadır. Bu inkişafın artamsı için. yapılı ması gereken içlerden biri, harb i: çinde İngilterede yapıldığı gibi, ev velce yalnıs erkekler tarafından yapılan işlerin kadınlar tarafından da yapılabilmesini sağlıyacak alet lerin. teminidir. Tamirhanede yapılacak islâhat- Tar sayesinde, büyük ihlisaslara Ih tiyaç gösteren meslekler herkes ta rafından yapılacabilevekşekilde ba sitleştirilmelidir. Pakat bunun - da, massurları - olduğu ladia edilebilir. Meoselü bir ahtele bütün: gün yalmız motörümü ' galıştırıp işinin. yapıldığı np görürse; bü'amole şahst taşebbüs hissinden mahrum kalabilir. Pakat, bu psikolojik haleti ruhiyeye muka, bil çok pratik avantajlar elde edi- lebilecektir. Yerli işler, -Avrupada olduğu kadar, Rodeayada motörün değildir. Yerli bir. Rodezyaly çocu- Ba bir iş verin, o bütün gün neşe - çinde bu-işi yapmaya devam edebi lir. Laalettâyin muhteris bir Avrupa, hyi sıkacak bir iş, yerli bir işçiyâ sön derece meminun edebilir. İşte bu zihniyet sayesindedir. xi kadınlardan da harb içinde bu ka dar fazla istifade edebildik. Bu ha leti rühiyeye dayanarak, Rödezya- da sınai inkişaflar kolaylıkla kay- dedilebilir. Bilhassa ekonomik ya: dim yapıldığı takdirde bu inkişaf daha süratle gelişebilir. Walkle kömür madenlerinin sene de 2 buçük milyon ton kömür istitili sal ettiğini ve bu son derece iyk kö: Mürün. tonunun ocak başında — 10| şilingten aşağı bir fiyatla satıldığı nı İngilizlere söylediğim zaman, çole iştahlandılar. 300 kadem yüksekliğinde bir ba- raj Inşa, etmek süretile hem 750:000. kilovat takatında bir clektrik san- trah kurulabilir, Hem de 53,000,080 dönüm arazı kolayııkla sulanabilir Sabi vâdisinde, eter — bir idrolik elektrik santralr - kurulacak olürsa hâlen hiç kullanııımyan 250:000,000|; dünömlük bir arazinin sulanmasr| mümkün kıhnabilir. Memleketin kalkmması için üze rinde durulan mevzulardan biri' de, pamuk ziraatının tekâmülü mesele sldir. Binbaşı Cameren ve malyeti tarafından hâlen, dikilmesi gerekem| en iyi pamuk Cinsleri üzerinde tet- kiklerde bulunmaktadır. Daha şirm diden Gatoema ve Btaweyadak son derece kayda değer inkişaflar kay dedilmiştir. Daha şimdlden Gatsemada, dokü mMa tezgah adedi 3.666 den 17.000 e çıkârılmış bulunmaktadır. Balawe- yada, yerliler için gömlek ve caket Tör tanesi 3 şiliigten satılmaya bağ| Dodezyada gereken inkişaflardan lanmıştır Bu gibi mkişaflar, halka Biri de muhakkak kf fikir teatisi daha iyi bir Hayaıt — seviyesi temin | Musiki Bahisleri yet Könser, umumlyet i saattir. — (Solist) ler de v konser, gazeteciler ce- B miyetinin — dördüncü bü- yük könseridir. Birincisi Topebaşında Şehir Tiyatrosu Dram Kkismimın; ikini de Komedi kıt- minin bulunduğu binalarda, çüncü gü Açık Hava ti- yatyosunda, ya- Pilmiş , gördüncü de yine Tepeba- şında Komedi. Ti- Te ma yatrosunda verilmişlir. Konser, umumiyet itibarile pı güzeldi fakat o bütünlüğü teşkil e- den (cüz') ayrı ayrı tetkik edildi- ği zaman kusurlu idi, Bu kusurlar da düzeltilemiyecek kadar mühim değildi;. yapılamaması biraz ihmal neticesi olsa gerek, Evvelâ iera heyetini ele alühm; hanendeler: Agyazar, Yahya, Ze- ki Çağlarman, Celâl Tokses, Tali- sin Karakuş, Artaki, Farak Altın; Kemal Gürses, Sumi Töker, İbra- him Tağer, Ekrem Kongar. Kemanlar: Necatf Tokyay, Hü- seyin Coşkuner, Mustafa - Sunar, Nüri Düyguer, Haydar Telhüner, Maksud. Kemengeler; Kemal Niyazi Sey- hun, Aleko, Tanburlar: Dürrü Turan, Salâ- kaddin Pınar, Mahsud. Udlar: Şevket, Yorgo, Şerif İç- K — Nisfiyeler: Süleyman Ergüner, Gavsi Baykara, Bürhaneddir Ök- te, Hasan. Kıranata: Hamdi Tokyay, Şükrü Kanunlar: Fikret Kutluğ, İsma- il Şençalar. Piyano: Fevzi Arslangil, (Alas turkada piyanoyu sevmediğim hal- de bu artist sazını bana beğendir- di ve sevdirdi. Çaryek sesleri bile ifham ediyordu; hayrette kaldim.) Santur: Hüsnü Tüzüner. Darbuka: Necdet Gezar; Viyolonsel> Vecdi Seyhan. Ayrıca milli havalar için de 4& davulla 4 zurna, Görülyor ki icra heyeti memle» ketim cn benam' musikişinasların- dan Mmürekkebdir. Heyet Eyübi A- lw Riza Şengelin gefliğile sahnede göründüğü zaman halkın sürekli alkışı ile selâmlandı. Hepsi yerlerine oturdular; saz- ların akordu evvelden yapılmıştı; bi iki-noksan ikmal edildi; Itrinin (nevâ) — makamından — meşhur (kâr) » başladı. Buburizade Itrt Dede Hicri tar rih ile (1040) dan (1124) senesi- iburile muvaffak ©. mek ve ağır okunmak icab ederdi. Kârın okunması on yedi dakikta pek güzel okudula Sözeri, Safiye Ayla, Zehra Bilir, Müzeyyen Senar, Safiye ve dera kudretlerini anlıyamadık. nezzll etmemeleri pek güzel tesir etti. Rumeli havası, konsere YEONİ SABAH yalnız ÂAkile Artunla Hamiyet Yüce Yelo Tel Içi lel lel li, yele le le le le Te li, tere Te le Je Te lel li Ah yâlü yel lel ll yele lel el lel el lel lel li aman Yele le Je Je le, lel ll yele Tei Iei Tef lel del li SA YA IN 5., vi Refi' Cevad Ulünağ - | Bâde-i- hoşgüvürı ko (cünm). ae Bend-i-süni , Her gübü- nevedi- gülruh-i bad heml deked veli (cünim) suken şine gücü diyde-i- Fübâr ko (cânim) (Meyânhüne) Üsül: Sakli. (Bahrı sâniden 18 dürbir bir usuldür). Darbları: düm (2) teka (2) düm (2) teka (2) teka - (2) düm (2) teka (2) düm (1) tek teke (1) düm tek (2) tok (2) düm — (2) düm (2) tek (2) düm (2) tek (2) tek (2) düm (2) teka (2) düm (1) düm (1) tek (1) teke (1) düm (1) tek (1) teke (1) düm (1) ta- kek (2) taka (1) teka (1), — 18. Ey moclisd- bezmei- iyşra (ci mm) gâliyeis murüd nist (cânım) " — Ten ten ne'nen men nen nen nen ah ten ten ne nen nen Nen nen'nen n ten tere Je lel li yölö ll lel Tel Tel Tel Ik. Tere Tek Tek lek leb lel li yâlü lel t Ve li Güliyek murüd mist- (cünmm), a Üsül: Devisl- revân (Bahrı ha> fil-i- evvelden 14 darblıdır) b Darbları: düne (8) düm (2) tek (2 düm (3) tek (2) tek (2) < 4 “Ah dere dilla di dere dillâ tene tâ dir ney. neyi Dere dillâ di dere dillâ tene tâ dir ney (eümm). vene Usül: Remet (Bahre- saniden 28 darbhdır). Darbları: düm (2) teka (2) düm (2) teka (2) teka (2) düm (2) teka (2) düm (1) tek teke (1) düm tek (2) tek (2) düm (1) tek (1) düm (1) düm (1) ta hek (2) teka (1) teka (1) — 28. Ey gühid-i- kudel ki — keşed bend-İ- nikabet, Vey mürg-i- — behişti ki - dehed düne-vü- âbet; ü Gazetşciler Cem nin Konseri şlur. Yalnız «ltri: mi- nin nevâkârı biraz daha piş- s#ürdüş; onun hakkı yarım bunlardan Mefharet Yıldırım, Perihan Tokay mikrofonla okudukları için, sesin mikrofondan istiâneye te- barlak bir hâlime teşkil etti. Kârdan sönra — Dödenin Hicaz yörük semaisi okundu. Bu eser ta- nınmış bir bestodlr; falktt bundan, € JKL könserlerde de — dinlemiş- ük B nn yerine başka bir eser| seçmek daha döğrü: ddi Neyzen Yuruf — paşanm Nu vt v sermafshe del peki güzelrdern e. di | v retock Klâsik” fastl'çok alkıştandı. ra ıollq(lı—ıv*gcldl, San'atkâr- Jar arasında evvel çıkmak, sonra çıkmak bir mes'eledir. Bumu hakh olurale göhretleri ile mukayese e- derler. Bunun: önüne geçmek İçin Kur'a çekmişler. Bir numara san'- atte oldüğu gibi sıyada. d Âkile Artuna isabet etmiş. —Bü- süretle ilk defa önü dintedik. Akfle Artun. tanburt Al' efendinin «Anlatayım Halimi dillüre bens rastimr okuya- caktı — Giriş taksimint — viyolen: solle Vecdi Seyhun yaptı. Bu saza rast makamı ne kadar yakışıyor. Artist dö kısalığına rağmnen çok Büzel taksim etti. Büyük — muganniyemiz — gerek rast şarkıyı ve gerek Ralimi Beyin nihavend' garkisını Bir pımar ber- raklığını hatırlatan — billür - sesile mükemmel surette okudu. Bilhassa — mikrofondan- meded tenezzüll etmiyerek bize bütün — güzelliği ile hitab| Akile Artundan sonra: Aziz Şen- Ve kendisini dinliyenlere karşı ©- lan derin hürmet ve — muhabbeti| beni çok mütehassis eder. Artist pek gok alkışlündi. Müstafa Kovancının Münir Nu- reddinder okuduğu hüzzam şarkı bana (yemeni) yi hatırlattı. Mefharet Yıldırımla ille defa ©- larak mikrofon denilen âletle te- şerrüf ettik. San'atkârın - sesini >Madenileştiren bu âlet artistin bü| Hün san'at hakkını mahvettiği için| akudüğü şarkılardan bir şey anlı- yaâmadım. Zeki Çağlarmanın taksimi pele esaslı idi; tebrik ederim: Perihan — Sözerini — sabırsızlıkla bekliyordum. Ne çare ki o da mik rofondan istiâne — edenler arasın dü- bülündüğü — cihetle — ökuduğu müstear şarkiınm tesirini — ancak ŞEYTAN MI, Yazan : Muzaff' « Geng adam, en az yarım Baâttan Beri, odânın içinde asabi adımlarla dolaşıyardu, sigaranın birini yakıp, diğerini söndürüyordu. Odanın ha: vası, sigara kullanmayan iç ol füs edilmez hale gelmişti. | Baate baktı, nlfiyh yaklaşı: Peki amma, karısı bü saatd kadar neredö kalabilirdi Neroye gitmiştit | Cevaplarını tam- olarak bulamıya | Cağı bu sualler üzerinde durmak'aş, | Bu akşam nedense israr ediyordu. | Kârısına manıyordu, üstelik onü bir. mfelek kadar saf ve — itim Bulmüyor muydu. O halde bu end şesine ne Jüzüm vardı sanki?.. te kapılar açıkdı, nerede İso kar, odaya girecekti'Kendi. ikendine, bu akşatt karjeynih ' karşi dert bir hare ket tatrı e Mukabele etmeği dür Şündü” gerçi” Butlda Muvaflak ola. Mmayadağıni, biun. Yul hareketleri ge çağın derecede samimi jestlerk| önünde iradesinin har zamanki gibi sarsılacağına yordu n bu akşam iradesine güvenir bi. Teti ruhiye içinde hissetti kendini. Kapı açıldı ve karısı içeriye gir di. Yüzünde taş kalpli erkekleri bi. | le heyecana düvet edecek bir l'ıırlW be, gözlerinde şeytani bir bakış var di bu kadının. | — Go. Samiciğim, dedi; ba ne duman şekerim.. Yoksa canın v sikildi? Oh bilmezsin sevgili köc: cifhm, erken gelmek, seni karşıla- mak içtü ne kadar gayret ettim. Fa Kat kör ölsün akki şeytan, karşıma | Necileyi çıkatdı. Bilirsin Necile çe nesi düşük bir kadındır. Kocasınız! vaziyeti düzelince, cenesl bir o ka- dar dâha düşmüş mübareğin... Bi rakmadı beni.. Götürdü bir pastaha neye.. Oturduk, anlattı da anlattı, Bilsen neler söyledi. Onu dinlerken hep aklım, fikrim sende idi, Zaten anlattıklarının hiç biri aklımda kalmadı ya... Hep; di yordum; Sami şimdi gelmiştir, be- rayı menettiği halde bu yüzden yine aşırı derecede içme e başlayacaktır. Oh sevgilim - at- fet benl... Görüyorsun ki seni düs Şünerek hareket ettiğim halde, kar #a Necile gevezesi Çıktı. ... Burada sustu ve elindeki şapkası Na bir koltuğa fırlatarak Saminin Boynuna sarıldı, onu ” öptü, öptü... Samt, genç kadının bü sözleri ve hareketlerile şüphe denem uçurum dan” fersahlarta - uzaklaşmıştı. * — Oh benim pnetekikarıcığım, de| diş Necilenin gevezeliğinit — bilirim, | fakat mademki bir defa tesadüf et Mişsim önü yol örtasında; kocam | bekliyor, göç kalıtsam merak edi diye özür beyan ederek bırakamaz- Gin ya .. Hem böyle söyleseydin, a- YıP olurdu' Zerrin — Tabli değil mi şekerim? Oh sa karşımda kıvranmasından — anla- | mi, sen ne iyi insansın.. Seninle ev, dim. Dinliyenlerle söyliyen arasın| lendiğim içim bilser ne kadar bahti MELEK Ki de beklemiyordu.. Keneyl, h Nu, İZzetii nefahi, nihüyet 1 ÖL dü“bile hit'e n nyakdarile elfmensesine — tah H edemezdi. Cenç kadin içte * Di ırdir. Bundan sanane- Gakilur ya! Cevad fazla devam ebtirmedi, Zer ine üç, dört tokat atlş Zerrin sert ve asâbi dürbelerle vukutun bu to- kalların tesirile, — yatmda Bulundu B karyolaya yükiliyerdi; Bü mua- Meleye kocası tavafynıdrr. muhatap Olbuydı, muhalekak Bb Cd bir daki ka olurmüz, doğruca — Yaklt Erken boşanmak için Adtyeye koşar. âr. Gürürü TEeFEN, Varstbefti ayak lar ajtinda çiğnemnişti. Yiçkirarâk Ağlamışa başladı Gövad, pencere kenarpıdaki- kole tuğa otunmuş ve azkasıtı, dönerek sigarasını içiyordu. — Avtşle gidebilirsin, aramızda bir münüsebet kalmamıştır! Diyordu. Bi sözlerin- ağırt ua n çirkin karhuş bile ta hammüledemezdk. Zertin, bu ada Min evinde halâ ne diye onuruyor du? - Ayağa kalietı, acele acele ka- Piya doğrü yürkdü, Cevadıla hiç bir hazeket yöktu. Oda - Rapwtini actı, yine bir hareket yok* Bir adımı atta, fakat tereddüle, Cevad: heykeldi”sanki... “Zerrim durdü: — Gidişorum, diye — mirikdandı. Cevad ayağa kahktr, Zerrin sannet. ti ki Cevaşi nt teselii etecok, işle diği hatadan dölüye af dileyecek İçine bir ümle güneşi-doğinustu. Ne yapsın, buradan gidemiyordu. vad? — Ne durüyorsun, gitsenet Diye bağımnca, biraz. evvel içine doğan ümüd güneşini kapkara bulut lar kaplamıştı sanki:, Yine gidemn di; ümidsiz-yaşayamazdı.. Roşa ko- a, Cevadın boymuna sar'ılıh. — Oh sevgilk Cevadım benim, di ye sarsıla sarsıla ağlamağda başlacı Seni nasil | terkederim ben sevct lm? Affat beni Cevadt Genç adam, öne kollarından tu- tarak geriye ittir — Metresim misin? — Bvet! Hocanı miçiyoksa beni nit ber deceksin? Beni sevgilim! — Hayır! — Ne demekeİstiyorsun asev Co vad? , Cevad, ağır ağır yürüdü, Zerrini kolları arasına aldı; kulağın: Köcanı da, beni de terketme: ceksint Benb sevdiğini ve Bocin da seni Çılgınca sevdiğini umutma. yacaksın Diye fisildâdı ve sonta düdaklar Tiğı, Zerrinin.nar çiçeği rengi şoh vet dohu dudaklarına gölürüyordu. Zerrin sordu Gir.'Rodezya, gibi, meskün mahalle. Jer ve şehirler arasında mesâfele. TiN uzun: öldüğü bir. memlekette telefon sisteminin kurulması mu. Makkak- ki çok güçtür. Pakat tel- £raf ve mektup gibi muhabere şart Yarının tekâmül- ettirilmesi elzem- dir. » Rodezyalı iş adamlarma modern Alcaret için gereken Vasıtaları, ve Münâkâlat imkânların; vakit geçir. zeden temin etmek Vâzımdır. Bülawayo civarında mühendislik sahasındaki inkişaflar şayanı hay zet bir mankara arzetmektedir. Bu ada yapılan: demir ve çelik levha etmekte ve bunların dâha aydın bir kütle haline gelmelerini sağlarnak tadır. . Hepimiz, her tarafta- yapılması hayırh olan işler olduğunu müd- rik bulunuyoruz. İngilislefin, Redez yaya yiderek güneş altında istira> hat etmelerinde bir talde yoktür. Rodezya, mütehassıslara — ihtiyacı vardır. Başbakan ve hükümeti, yer Hlere Iyi bir Hayat seviyesi Cemin et meye ve dedelerinden miras kalan toprakları en son: mWâmlarla nkb| şaf ettirmeye karay vermiş Bulün. maktadır. Bir Miles Tüomas merikan sularında Rus denizaltıları ? Bsrarlı bir surette Amerikan sularma sokulan Rus denizal- #ları, hususi maddelerle kaplanmış olmaları yüzünden — her ne kadar Radar'ın araştırma sahası dahiline bunların bir çoğu Groeland sahillerinden, girmemekte iseler de, Kiaka hava üssü civa- yında ve Pearl Harborrr'dan 300 mit mesafede bButündükları teğ- Bit edilmiştir. Bon günlerde Amnerikan sülarına esrârlı bir şekilde sokulgn Rus den. | niz aitiları Vaşingtonu fazlasile sinir | İendirmektedir. Bu dehiz altiları bu -| #uşi' maddelerle kaplanmış - olmaları | ğuiunuuı her ne Kadar Radarın araş- | irma 'sahasi dahiline girememlekte | | selerde, bunlârın bir çoğu Groeland Bahillerinden, Kiska-hava Üssü civa - #ında ve Pearl Harbourdan 300 mil mesafede bulundukları tesbit edilmiş | tir, | Halen Sovyetler en aşağı 256 de| niz oltısına sahibâlrler. Halbuki 1939 | da, ikinci dünya savaşının başlangı -| gında Almanların 50 den fazla deniz| altısı yoktu. Rus bahriyesi, vaktile Almanların | meydana koyduldarı veyar tahakku -| Kuna çalıştıkları icadlardan: fazinsile| #etifade etmiştir. Bugün Rua deniz al | tıları Radarı faydüsız Bir cihaz hali ne- sokmaklar beraber muhtaç bu » lundukları havayr depo etmek için şa; sathına, çıkmak meaburiyetini de or; tadan . kaldırmağın, niuvatdak olmuşe iadir. İürat etmek dazımdir. Ki Birleşik, Amerika için-tehlike büyük ve mu - Zaf -bir mahiyet arzetmektedir. Zi- ra Üçünel bir othan — savaşı koptuğu, dirde çatışma Bir tarafdan üman Bız bir hat alaomit, diğer taratdan ise büyük Rus deniz altılarr Vi ve VA nit mükellöymekite 0146 düllen son sin tem silâhlarm kulamlmam hüsüsimdü. GlVertiyli Bir GS VAziNesini görecektör - | oe aa Gir. Bü sebehüemi dölüyı küvvetle yhuh temeldir kt Amerikari bahriyeni, de - Hizlere hükimtyet mesalesini güntn mevzu haline sokan dev yapılı Rus ne kadar yaşatlıı zammohmmuyor. a0i daki mikrofon onun sesini örttü,| yarım... Bu akşam nereye - gidiyo. | Aser Vâkabile amlan — Dördüncü Mehmedin (İtri) ye büyük tevec- cühü varmış, Padişah, sesinin gü- zel olmamasına rağmen eserlerini kendisine okutur ve — üstadlığım takdir ederniş, Hattâ ona «Esir kâhyalığı> ni vermiş. Itri Mevlevi idi; pek çok âsârt vardir ve hepsi birbirirden güzel dir. Fakât eserlerinden en çok göhret alânları Kurban Bayramı fekbiri ile «nevâ kârıs dır, Bu vâr, Türk musikisinin sızı- rılmış altından bir heykeli demek- tir. Neva kârı, bütün usullerini ku- sursuz vurarak okuyan bir hanen de; musiklden icazet almış demek- tir. Tabif notayı karşısma koyup o- küyanlardan bahsetmiyoruz; çün- Kü Türk musikisi nota demek de- ğildir; bizim musikimizde eserleri Hotadan okuyanlar notayı okür- lar; eseri dağil. Şimdi. konserde kâm tahlil edelim: Evvelâi Kâr'ın güftesini değişen okunan nevâ vsüllerri ve terennümleri ile yazı- yörum: NEVA KAR avne Bend-i- Evvel Usül: Nim sakıl, (Bahri Hafit-i- fen 24 darblıdır) Dürblarır “Düm “(3),” teka- (2) dÜi (2) — teka (2) tea (2) Hürh CİY teka (7) düni (1) tek te- He”tD) 'düm, tA 'ek (1) teka (2) töm (2) — 24 Ey gülbün-ü-iş midemed süki-l- gülizâra-ko (eünım) Ey büd-kbehüra-meyve zer, bü- de-i- hoşgüvür-ı- ko (cânım) (Terennüm) 'Fene nen ni tene nen ni, tene nen den nem nen nen ni deniz altılarını takib edebilecek kud Tette bir deniz itusvetinin teşokkülü için gerekli muazzamı bir krediyi te- min etmekte geçikmiyecektir. «Samedi - Sotr'danı» Usül: Semâl, Dir ten nen ni-tes nen ni ten nen ni ten, t ten ai tenen tâ dir mey tâ dir ney. vrnne Üsül: Devri- kebir. -(Balirı has fif-i- evveldes 28 darblidır) Darbları* düm (2) düm (2) tek (2) düm (1) tek (1) teke (1) düm (1) tek (4) tek (4) düm (2) tâ. Bek (4) tekir (2) deka (2) — 28. Yentir Ia tür yer tel tel li ya la yel Tef Te Te Tek let M (tekrar) ww Usül: Berefşün (Bahrı halit-i- evvelden 16 darblidır). Darbları: düm (2> tek (1) düm (2) tek (1) düm (2) düm (1) tek (1) düm (1) düm (1) tühek (2) teka (1) tekim (1) e 16. Ten dir ten dir tâ nâ dir dir tem (mükerrer) w Usül: Muhammes (Bahrı h sâniden 16 darblıdır). Darbları: — düm () teka (1) düm (1) tek (1) düm (1) düm (1) tek (1) teka (1) düm (1) tek (1) teka (1) düm (1) tâbek (2) teka (1) teka (1) — 16. Yele le Ie le le el li ya la yel lel Tel Wi (mükerrer). vv Usuülü: Fer' (hafif-ı- süniden 16 darblıdır). Darblan : Düm — (2) teke düm (2) tok (2) düm (1) tek teke (1) düm (1) tek (3) teke teke (1). — 10. Vere le 18 le Te lel li Ah yâ lâ yel el WW (Mükerrer). Ah ey dömei- sublei hoş nefes, (* mâfe-i- zulf-i- yar ko (cânim), Tono nen ni... Kh İşte (İtsi) nin meşhur novâ Kü vi büdür, Güftede bütün usül de- Bişikliklerini de gösterdim. Könser iora heyeti Kârı pek gü: zel okudular. — Yalnız eser - daha pişmek isterdi. Babaclar, usulünü vurarak oküyorlar, bir gokları dâ ancak peyrevlik ediyorlardı, Hik () () a) sardı sarmaladı. Okuyucunun ses kudretini anlıyamadık. Bereket versin Ekrem Kongar imdudımıza yetişti de ağız tadile iki şarkı dinlemek nasib oldu. Bil- hassa Ekremin: elim Göksuya bir âlem-i- âb eyleyelim, şarkısındaki — gazelini Safiye Ayla da mikrofonla oku-. du ve güzel sesinin hakkını, âletim kötü aksine feda etti. Mohrofonlulardan Zehra — Bilir. memleket türkülerinde muvaffak 'du. Müzeyyen Senarı da — mikrofon yutmuşte. Sonra ne kadar yazık?| rvet san'ati öldürüyor... Eski meziyeti aramağa başladık! Saliye Tokay dü mikrofonla o- kuduğu için —bütüm miktofonlu- larda olduğu gibi— ses ve tavırla- rdının kudretini anlıyamadım. Bir sey diyemiyeceğim. Hamiyet Y senine ve ket dine gövenir olduğunu hemen mük *ofonu önünden defetmekle isbat etti ve bu kararile halka güzel ve yillkesk sesinin parlak — belâğatini döya. doya tattırmış oldu.. Ken Hine san'at nammna teşekkür ede riz * sütün & Rumi n'atkâr tünkülerini Üçüncü kisın Tarın öatwükile ihtivaediyondu. labalık. heyetin — arasında Kt gurna İle dört davul güymbür Bu demeğa , başlıyarak- bütün. okuyu: lar en Üz perdeden: Aişmnin k yi kare! Türküsüne girigince salonda a« cıkli hasreti ciğerleriraizde tüten Rümelinin yanık havasi - esmeğe başladı Koönser bittikten sonrü dinliyen lerin ükerinide. tesirimin - hayli «dez vam eltiğini samyorum. (*) Kârın güttesini yazın Doktar Bubhi cüçrinde misk ma'nasma gelen (8â60) yi, dovo ma'nasına g ıı ka) geklinde yazınıştır. ruz sevgilim? | — Pransız — sanatkârının piyano | resitâli için bilet aldızmıştın. yak.. | — Ha... Sahil Syle ise, yemek| yiyelim! Bami yemek odasına gittiği za- man, elbisesini — doğiştiren Zerrin, derin bir göğüs boşalttı: | — Ah Yayabbi. dedi.. neyse apta| h gene kandıtdım. Fakat ne olur-| dü Allalım, sen bana akıilı, — öğle| herşeye ihanmayan bir koca versey amn! İlk-önce, bunu bir. bedbahisialik telâkki ettiği için kalbinde bir n_..l zün duydu, fakat sonra du;u.ıctle»* rini baştan aşağı değiştirerek şeyta ni bir kahkaha savurdu. Bu esnada | Bamiminin sesi dçgalmuştu. — Zerrin! — Aptal!.. Diye dişlerini sıkatak yemek odasına doğru yürüdü. — Niçin geç kaldığınızı — lütten söylermisiniz. Zerrin hanımefendi? Genç kadın, biran düşündü, du. Ellerini kalçalarna yashyarak: — Ayol, dedi; bana kocam bile bu kadar tahakküm edemiyor- Sen bu. cesareti nereden buldün, biraz da, Y kocama sat ba; Saçları mer adam ağır ağır yürüdü ve Zer rinin önünde durdu, sert bir sesle: — Ben senin kocan değilim, de- di-Banra beni ne diye kocanla T küyese - ediyorsun, sen!'bu cesareti nereden bulduğunu söylermisin ba na? Sen benim metreşimsin! Zerrin, Cevaddan bu' cevabı hiçl ; z Miktârı 2/ 'gant 20 de Dram tk şü serseki Cevat da çok oluyor- | gısınaz BVİN — ÜSTÜN- İ |din Kudrat Aksal mik, kaşları çatık es.| Kömedi Kismi: — Fakat sen beni sevmiyormu- sun2 — Bu kadm. Ve dudakları büyük bir aşk ve iş tiyakla Birleşti. © akşam, Zerrin Başka akşamlar da olduğu gibi yine kocasına bir sü Yü mazaret Beyan etti ve Boynu Na sarıktı: an ancak Allah bilir — Senj sevdiğimi niçin unetuyor nun Sami, dedi, Seni çılgınya - sevi yorum kocaeığım. Fakat sen beni sevmiyer musun? Sami, karısının dudaklarına usa narak — Seni sevmediğimi — söylersern, AlNaha isyan etmiş olurum, melek karcığın! dedi ve düdüktarı hirler ti. İSTANBUT. BELEDİYESL ŞAHİR TİYATROLARI DEKİ BULUT Hzan: Sabahad İllİ| BÜYÜR CEMAAT Tüzlkçesiz Şinasi İmre; Teleroni dolm: Süh Talebo temsilt saat 10 da; Pa zar günleri 18 dematine; Cumactek Ve Çarşamba günleri; Di a Çocrik Tiyatrosu. zok azı — MAOADT A FISHER İNCİLİZ KUPON 9-2-048 Pazartesi satişa KU Bahçekapı Ni çıkarılınıştır. $ İTHALÂT TÜRK ANONİM $i KUMAŞLARIMIZ gününlen — itibaren ETİ '0. 28/32/33 * —amamamuaaannanaanaanın İ v e— a —| | I - ( » D / < *'A NE