SAYFA: 2 “zmir İştiklât Mahkemesinde neler gördüm Atatürk'e suikasdın tafsilâtı ve İiçyüzü leyiniz 2 Tefrika No. 148 vardır. Bu Heyeti maliye nezareti Huu)m zade — B_ nıpn teı )ıun idi, Kongre kontrol eder- cüme müsveddele Mesaldet hanına gıdlp ndıl — Berlinç büyük bir'elmas taş Idi değil mi? ndenizlu zamanında değil- ve Bu süretle tşmaptğ hıJıı;ıdn gönde; mu .iı)!omıştııı( m&. - isterim ki ben e) şmv ınkui gönderdim. Bu şurel haddi asgariye uı liyetperver bir. İnsaAyıı, Kemul bey belki benlğ rime aykırı bir hareket Ca: akib et miştir. Bundan sonra multakemeye ni- Sçlânikten Enver bey Berli- ne glşken gbtllrmüşm" hatirımda değil. mın-u dört yüğ bin lira kiğ'metinde idi. İannetitem, çüykü. ben- do- kuz bin UÜrar işitmiştiy. — Yapi bu müçevheratın kıys hüyet verilmiştir. Döktor Nâzım Beyin muhakemesi | metini tahminen de - söyliyemez 8 Ağustos pazar güpü TStikial İ misihiz? — Sekiz dokuz bin lira olduğu- nu işitmiştim. — Kâtibi umumilikten sonra ne muhikemesinde icra- olunau- Dol tör Nâzım beyin muhakemesl ılı&ı günkünden daha fazla kalabal celbetmiş ve erlenden samil ka-| yaptınız? pisini kapatmak mecburiyeti ha-| — — Merkezi umumi âzası oldum, &l olmuştur. Saat on dördü on ge| — — Merkezi umumi ne zaman İstanbula nakletti? — Balkan harbindem biraz ev: vel nakletti. İtalyan harbinde ben deniz Selânikte idim. — Herbi Umumiye girebilmek için hangi devletlerle he - esasat dahilinde: anlaştinız? — Bendenizin malümatım yok. Yalmz Almanya ile ittifak edildiği gün veya bir gün gonra lider Ta- lât paşa: <Sİze tebşir ederim» de- di. Esasen keyfiyet kabine âzasın- dan bile saklanmıştı. Yalnız. Said Halim, Talât ve Enver paşaların malümatı vardı. Almanlar böyle çe Doktor Nâzun bey - getirilmiş ve heyeti Hükime d& makamını işe gâl eylemişti. Reis Ali beyetendinin, «İlânı Meşrutiyetten itibaren İttihad ve 'Türakki cemiyeti veya fırkasında ne gibi vazifeler deruhte ettiniz? Sirasile söyleyiniz» suali üzerine Nüzun bey: Merkezi umumide â- za olduğunu, Mmütarekeye kadar bir vazifede bulunmadığım müta- rekeden iki ay evvel Maarif Nazi- rr olduğunu ve ilânı meşrutiyet â- kabinde kâtibi umumi intihab e- dildiğini, merkezi umumide arka- dâşları merâum- Ömer Naci- bey ve Kerim paşa olup diğerlerini ha- | istemişti. tırlamadığını ve iki üc kişiden iba| — — Böyle bir itilâfa girişmek ret. bulunduğunu; vazifesi- 9 vakit| devlet mefhumile kabili telif mi- bilhassa maarifle uğraşmak oldu|, dir? ğanu söyledi. — Bunu. mebus beylere sormak: Reis Ali bey sordu: lâzımdır. Merkezi- umumiyi alâka- — Otuz bir Mart hâdisesinde| dar etmez. Merkezi ulmuminin va- İstanbulda buluadunuz mu? zifesi- İttihad. ve Terakkinin teşki- — Evet, lât ve nizamatının tâdili ile meş- — Selânikte merkezi umuminin teşkilâtı var mı idi? — Meşrutiyattem sonra- İstan- bulda; İzmirde ve Selânikte iane toplandı. Mücevherat hediye edil- di. Bendeniz tiç - para- işine karış- madım. — Mücevherat nereden-idi? — Bilhassa şehzadelerden mü- cevherat gelmişti. Ben yalnız İz” mirde iane topladım. — Mücevherat” bir resmiyeye verilir mi7 — Bfendim köylü tarlabile ver- mişti. — Mücevherat değil mi? — Vallahi bilmiyorum, ben se- kiz ay kadar kâtibi umumtlik et- tim. — Ne teslim'ettiniz? — Saydığım şeylerden — altmış bin altın, bir mikdâr mücevherat —- gül olmaktı. — Bir ferdi millet sıfatile söy- leyiniz. Muayyen bir kaç nazırin harbe karar vermesi doğru mu- dur7 — Bu kararm meclisi: vükelâca verilmiş: olması- lâzımdır. - Buna muârız olanlar istifa- edebilirlerdi. — Meclisi umumide, kongreler | de devletin mevcudiyetine" tallük eden-mesaili mevzuubahis etmek hak ve salâhiyetliriz- dahilinde mi iâ17 — Hayır: Aktedilen- kongreler fırka- noktai- nazarından- yapıla- cak ıslahgt vertadilât ile moşgul ol muştur. Bilkassa son Kongrelerde mahkemet / şer'iyelerin adliye ile irtibatının temin edilmesi ile meş- gül olmuştur. — Firkamın' siyaseti dahiliye ve hariciyesinin istikameti kimler ta rafindan tesbit edilirdi? (Devamı var) müessesei verilmesi garib Tekel Bukanının tetkikleri Şehrimizde bulünan Gümrük” ve Tökel Bakanı, Şevket Adalan, dün de Tekel tesislerini gezmiştir, Bakan, Ankaraya gitmezden ev- vel, gazetecilerle bir toplanti yapa cak ve muhtelif mevzular etrafin. Çavdar ekmeği Meclisde (Baştarafı 1 inoido) dizimiz düşünülür de ondan sonra câ- nâna sıra gelir: Bizde mahsulün çok bereketli oldu- Bu seneler gördük; yine biz. zahire yoksulluğundan Kurtütümadık ; gaze- teler, <Bü sere mahsullerde görülme- miş istisnâi bir holluk vardır.> diyer parmak- katınlığında — harflerle koca- man' (manşet) ler yaptılar. Biz bu se- meler zarfında vesika ile — kerpiç gibi ekmek yiyorduk. Ondan sonra gazete sütunlarında” dedikodular başladı : Toprak Ofisi idare edememiş; mahs sulün büyük bir kısmı kurtlanmış; pi relenmiş, acımış... Tabil bu şartlar i- çinde mahsul bereketi clâfzı. murada, bir bolluktan ibaret kalmış; ist darda artık filiz vermeğe başlıyan buğ. day yığımları görüldü; motör doluları buğdayların denize döküldüğünü gözü da izahat ver#cektir, Metini ümldsiz ve meyüs tasavvur ettiği” günlerde: onar Karşı, biraz da onNum acısmı iyi anlamanın getirdiği büyük bir acıma, bir derd ortağı an layışı düymüştü. Hattâ, garib bir fedakârlık hissile onları — birbirine yaklaştırmak bile Istemişti. Göng a- damdaki bu ümldsizliğin her zaman devam edeceğini düşünerek üzülmüş tü Hal böyle olduğu halde, — Metinim durgün ve düşünceli — tavırlarındat sükinip enerjik; — neyeli bir — ins oluşu” da omu sevindirmişti. cıınx ©, Buma' sebet'doğrudan — doğruyi Verdadan gelen Umld işıği oldu”— nu Kemen anlamış' ve' kalbinin (M4 müzte gördük. Nettoe itibarile bir kaç, ). tini Kıskanan. közesi) düşülan' ö kzib, tavzihle mes'ele. yatı; SİYEE MA dar eee eei ALI Ü ÜĞ mliDMü . hş ü Ka gün biraz ezildiği hialerle j Düşünüyorum. Eskiden böyle topr rak mahsulleri ofisi falan gibi yoktu. Pamuk: gibi ekmek yiyorduk ; Şimdi bu- kadar masrafa tovakkul ©- den teşkilâtla uğraşıyoruz. Ağız tadi- le bir lokma ekmek yiyemiyoruz. Mecliste bu mes' temas eden milletvekilinin feryadı çok yerindedir. |. Hakikalen evatandaş» ekmekler şikâ yetçidir. Karaborsa faaliyettedir. İh- fi tikâr bu- sahada almış — yürümüştür. , Halkın bu sıkıntisini anlamak. ve ka- bul etmek- gereklir.» Halkın iztırabına tercüman olan bu Milletvekili acaba bu foryadını. düyü- bilecek Mi? Hiç ummuyorum... Varak-ı- mihrsi- vd y kğm 04 cadile edecek kuvveti bulgmiiyordı Evlâdi gibi kucağında — büyüttü ve yetiştirdiği Vördüyı sevdiğini ken di kendisinden gizliyemezdi. Bü düygüsünü; bir ayıp, bir gü- nakf gibi, senelörce saklamış, yüzü nü Kizartan bu hlasi isyan ve net retle Hissetmişti. Ancak, madem Ki bütün mücade- lelerine rağmen onu yine sevmekt, ddi; ve madem ki ne olursa olsud, ondan bir şey beklemiyecek, — sırrını kimşeye açmıyacaktı, o halde bü duyğusunu gizliden gizliye ve yal nız kendisi için yaşatmasında — bit mahrur olamazdı. Bu büyük kararı verdikten sonra n ÜN L a n aa aa ada aa —— —— 0kıwuı U DİYORKİ Eski bir bucak müdürünün Bilecik Valisinden şikâyeti Okduyucularımızdan — öslü Dödürgü- bucak- müdürü- ve şimdiş Osmaneli özol muha- sebeslide — müstahdem, Noos meddin Akından — aşağıdald mektubu aldık: «— Bir idadi mezunuyum. Umumi ve İstiklâl harblerin- de bilfill cebhelerde- çarpış- mış, bir çok yara almış ve ömrümüzü bu memleket ve millet uğrunda harcamış bir Türk memuruyum. Bilecik ilinin Dodurga mü- dürü Iken, bazı şahisi garaz- ler ve tesitler dolüyesi valinin yazmış olduğu ve me murin kanununun 60 — 1nci maddesine İstinaden Bakan- Tıkça emir ve takib altına a- lındım. Bakanlık tarafından itiraz ve müdafaalarımdan hiç biri nazarı dilikate alınmadı. Hat buki vilâyetler idaresi kanu- nunun 18 mor ve memurlin muhakemat — Kkanunun - ilgili meddileri gereğince müseb- bibler aleyhine de muhakkak surette takibat ve - tecziyo derası icab edördi. Beni yakındân tanıyanlar, vali- tarafindâa bakanlığa a- Teyhime gönderilen — tezkere- nla hakikatle hiç bir İlgisi ol- madığını bilirler, Buna rağ- men, binbir çeşit müracaat- Tarımın hepsi kasden âkim bi rakıldı. Rütbemi teazil ederok, bu- cak müdürü iken bir muha- sebe memuru - vazifesile- Os- maneli ilçesine- tayin edik dim. Bu vazifeyi kabule mec- burdum; çünkü Kkalabalik al- lemin maişetini temli etmek Tâzımdı. Şimdi masumiyetim üzeri- ne ve ahkâmı müteallikamı- 7a istinad: suretile — bukuku mağdüremin iadesini — istiyo- rum. Uğradığıra- baksızlık üze- Tine' ilgili makamların dik- kat nazarını çekmenizi sayın gazetenizden rtoa- ediyorum.» DÜZCE MAAIE MEMUR- LUĞUNDAN- ŞİKAYET Düzcede boş: buluran Se- lâmlar öğretmen vekilliği i- çin- £ arkadaş. müracaat et- tik. Müracaat sırasına göre bu vekilliğe tayinimiz loabe- diyordu. Bizl oyalıyan Düzce ——— ——— —< Milli - Eğitim Memura nihayet Düzceye Bolu Eğitim müdürtü ça kür okular blir tü yi edilen bir asil öğretmen olsaydi bu yazıyı yazmaya hiç Iüzum yoktü. Lülân Mil- l Eğitim Müdürünüm bizim müracsatımızı hiç nazarı itk bara almadan kendi istediği- bir arkadaşı Solâmlar öğret- men vekili töyit etmesi doğ- ru mudür? olduğunu- zu zannettiği: ba durü- mun - alâkadarlardan soral- masını saşgılarimla rice & derim, Hülmi Çağalı svvon' Aşk ve his romant '«Doğan Flim> yangın tahkikatı Yangında suçlu görülen Herman Nevruzyan hakkındaki dosya, 3 üncü asliye ceza mahkemesine verildi 12 Kasım 1947 akşamı Beyoğlun da İhgiliz Sarayı karşısında” Haco Pülos haninda «Doğan Films stüd- yosunda bir yangın çıkmış binanın iki katı kâmilen yanmıştı. Şehir Ti yatrosu artistlerinden Mahmut Mo| ralı, Fund Ruthan, Cahide Sonku ve Sadiye Müstakın müşterek mül kiyetine ait olan «Doğan Filme stüğ yosunun 120 bin İliraya sigortalı olduğu ve'hâdisede ihmal ve kasld bulunduğu ileri sürülmüştür. Saveı muayinlerinden B: Şükir stüdyo- nun ortaklarını dinlemiş ve”yangın. ADLİYEDE Bir şoförü seven hizmetçi kız ğ Nişantaşında, Hacı Emin sokağın da Işil apartmanında — oturan tü cit Mahmut Avcının hizmetçisi Pe rihan 1200 lira kıymetinde eşya alıp kaçmıştır, - Yapılan - tahkikat s9- nunda — hizmetçinin Tarlabaşında sevgilisi şoför — Muzafferin yanına kaçtığı anlaşılmış ve Perihan eşya: larla' birlikte yakalanmıştır, Dün cürmümeşhut mahkemesinş verilen Perlhan sorgusunu mütea- kip tevkif edilmiştir; DENİZDE Denizyolları Umum | müdürü bu akşam Ankaraya gidiyor ( aĞ | Ulaştırma Bakanlığınca Amerikş | ya gönderilmesine" karar - verilep! Dövlet Denizyolları umum müdürü j Yüsuf Ziya Erzin, bu-akşam Anka, raya hareket!eğecek! Yusuf Ziya Erzlfi, Ankarada Ba kanlıkla- temaslarda — bulunduktan | sonra şehrimize dönecek ve Perşem, be günü, kendisine refâkat edecek, olan üç mühendisle Amerikaya:mib| teveccihen — şehrimizden ayrılâcak- bur, seredümiğ gü Şoförler cemiyetinin güzel bir teşebbilsü Ayım on döküzümcü pazartesi” gü |nü akşamı Şehir Tiyatrosunun Dram: | tammndâ;. geliri” İstenbul — Şoförler| | Ve Otomobilciler Cemiyeti mensube| |larından olüp tedavi edümekte olam| veremlilerin tedavi masraflarile 0e- miyet dispanserinin mübrem ihtiyao) Jarmın: giderilmesine tahsis edilmek | Üizere; mezkür cemiyet — tarafindan| | bir müsamere tertib olunmuştur. Hem hoşcar bir vakit — geçirmek, Henı dör göförler gibi, geceli gün - düzlü; âmms hizmetinde çalgan ce miyet hâdimlerinden veremli hasta Jarına yardimd bulunmak gibi İnsanlık - ve vicdan borcunu — yerine getirmek demek olân bu müsamere ye-iştirâk etmelerini varlıklı'okuyu cularımızdan” biar dö' temenli ederiz. hâdisesinin ihmali görülen mute- moet'Hörman Novruzyan haklanda! eyangınn sebebiyet, suçundun- dâ: va açmıştır. İddlaya göre Herman Nevruzyan yaka günü montaj dairsslude frag mManlar tecrübe edilirken elektrik- leri açık bırakmış, lâzım gelen dik Kat ve itinayı göstermemiş netice de elektrikler kontak yaparak film ler tutuşmuştur, Sanık hakkındaki dâva dosyası $ üncü asliye ceza mahkemesine tev di edilmiştir, ——— — — — POLİSTE Bir ev sahibi 2 kişiyi buıçakladı —— Tophanede Değirmendere soka-| dinda-7 numarada oturan Hüseyin| ve Osman adında iki arkadaş bir alacak meselesinden ev sahibt Meh med Karadağ ile münâkaşaya tu- tuşmuşlardır, Bu sanada- biçağını çeken Mehmed Hüseyin ile- Osma- ni ağır surette yaralamıştır, Yaralı lar hastahaneye kaldırımış ve yaka lanan sanık savcılıkça — tevki? edil. miştir, Kıskanç kadın Kocasının üzerine balta ile yürümüş a Taksimde' Mezarlık- sokağında, 33 numarada oturam İbrahim Güver, Nimet adında bir kadınla 3 aydan- beri evlii bulünmaktadır, Ibrahim *“son Yamanlarda başka' Dir kızla-taj nışarak münâsebet peyda etmiş ve) Bu yüzden - karisile açdlınış: tır. Köcasını pek fazla kıskanan genç kadın dün sabah gene” bir hâdise çıkarmış ve eline geçirdiği balta L 1& İbrahimin üzerine yürümek iste- miştir. Etraftan: yetişenler buna mâni olmuşlarsa da asabına hâkim olamıyan Nimet bu defa evin cam larını taşlamıştır, arast Kadm: yakalanarak polise testim | edilmiştir, v ae FN SN G Bukuk: Derneğinin yıllık kongresi dün toplandi Milli Türk Tülöbe" Birtiğine” bağlı|' Hukuk derneğinin yılik kongrest, dün saat 13'de Eminönü Hâlkevini de yapılinıştir, Yıllık raporun, okunması, bu ara da Bursa seyahati bir hayli münâ- kaşaya sebeb olmuş, neticede rapor|, kabul edilmiştir, Bundün sonra yeni idâre heyetil seçimi — yapılinış ve: Kongre; 19' da sona ermiştir, Tefrika :42 eee Ş Büyük Yalan Muazzez Tahsin BERKAND — Turhanın göğsündeki yük biraz ha. #fledi; zamanlardanberi” uyuşan, a.. Şarlaşan - sahat kıhlllllyıu, birdenbirçi yehiden oanlandı. Üzerinde ı'!ı?ı tı;yıklı bunalan beyni ve ıîıu»ıı a Fahatladı. Artık bir yandan Verda- Ya: aldi bütün hatıralar, en inoe te- forruatina kadar, — muhayyilesinde ganlanırken bir yandan — da, içinde çoktanberi ihmal ettiği notlarını gözden geçirmek hevesi uyandı. Bu, önün igin, ikinei bir gençlik, — ble sandet kaynağı demokti. Verdanın hiç bir zaman kendisi- nin olamıyacağını bildiği- için, haya Jinin en çılgın ve başıboş dakikı rında bile onu tam münasile benim sememişti, Blli yaşında bir. adam böyle bir hülyaya nasıl kapılabilir! Ancak; geçen günleri — tekrar va rahat rahat yeniden yaşarken Ver« da İle aralarında hiç bir ayrılık 04 lamazdı. Bundan başka, yalnız ve yalnız ikisine ald olan bir #aha vaf dit Müzik... Onlar; bu gizli diyar- dâ birleşecekler; anlaşacaklardı. . raya hilg kimse giremezdi. Bunun için Türhan, — çöktânberi, Vordanın yalvarmalarına rağmen da vam edomediği operasının müsved, delerini yeniden: elihe aldı ve — bir zuıı geng İüz, yanakları — soğuktajı uzarmış, saçları — rütgürdan dağıle Mişi kolu Ustündü : bir demet' Krisan tömle Turhanın odasına girdiği za - man; ondaki büyük değişildiği he yaen anladı; giçekleri bir koltuk z tiüne fırlatarak masaya yaklaştı. Be- vinçton nefesi tutulmuş gibiydi: — Hözam... hocam:.. büyüle müj döyl niçin söylemediniz? Ne hatnak nizt demek tokrar çalışmağa: başlar diniz? Ne saadeti Turhan başını ağir ağır Kaldırdı: — Çök mu sevindin? — Şitbhesiz:.. operanız: yarıdı' Kal di diye öyle üzülüyordum İd. — Beon de bunu anladığım — için onu bitirmeğe karar — verdim yav- a No iyi ! Acaba ne kadar — za. İN manda biter? San'atkâr, dalgım gözlerle uzaklar ra baktı: — Belli olmaz... sana bağlıdır. Vordanın yütünde- Korltuya” Benze yen: büyüle bir lik- belirdi: . — Banatmıt? Niçint — Nasıl ho- cam? 'Turhan yorgun yorgün- gülümses ÇT — Bügühkü' gibi beni toşvik ot melisin; bana: yardım. otmelisin: Vör dül Göngi kaz büyük- bir olddlyetle e- gildir masanın: Üstünde: düran — Kâk Bıdları oliyle okgadiı — Biz ne isterseniz” yaparım tios cam. Yeter ki bu oser meydana: çıli sın. Onu ne büyük blr heyecan' ve urazlıkla - beklediğimi: bilsoniz! — Öyle ise gu pasaji çal baka < yım, Verda ibadete: benzeyen bir. saygı e kâğıdları piyanoya koydu — dun bu, biraz da genç kız Silivride cerecan eden hâdiseniri mes' ulleri tevkif olundu ll Silivride enteresan bir kız kaçır- ma hâdisesi vuku bulmuş, hâdise nin mesülleri tevkif edilerek ağır ce za- mahkemesine. verilmiştir, 9ilivrinin Akviran köyünde ran Mehmed ve Mustafa adında |- kb arkadaş, ayni köyün sakinlerin den Fatma Hokkabazı silâhla teh- dit etmek suretile dâğerkaçırmışlar dir, Henüz 16 yaşında bulunan ve köyünde «Şen Fatma» namile- anıi- lân genç ktız ağır ceza mahkemesin de yapılan duruşmada vakayı şöyle anlatmıştır. — Müstafa Çorak beni bir kaç defa annemden istedi. Fakat — red. cevabı âldı, Nihayet bir gün- tarla yargiderken yanında: arkadaşı Meh med'de olduğu halde önümü kesti, silâhinı göğsüme dayadı. ve sonra dü: beni omuzlıyarak ormana ka- çırdı. Köyümüze iki buçuk saat mesafede bulunan Kürd dağına gö türdü. Akşam olmuş ve hava karar mişti, Ben mütemadiyen ağlıyor ve kendisine mukavemet ediyor- düm, Nihayet oda beni elde-edemi yeceğini anlaymca: «— Pek iyi, şimdi sana: dokunm.- yorüum, fakat köye inince evli ce Gize dedi. O-gece kaçmamam için kadar uyumadı, Ertesi gün dönmemiz için yalvardım, s dinlemeyerek: otu sabaha köye zümü «— Fatma artık ben sensiz yaşı. yamam, Nasil olsa Köye inince be ni terk edeceksik. Bu geceyi de baş- Başa: geçirelim » cevabını verdi, Fa kat o gece uykusu geldi, yatârken de kaçmıyayım diye saçlarımı ucun dan bileğine bağladı ve hemen u- yudu. Ben ise kaçmanın çartlerini düşünerek gözümü- btle-yummadim. | Göce yarısı “Müstafamın belinden bıçağını çekerek: bileğine bağlisaç larımı: Kestim, Ağır uykuya- daldığı için bir şeyden haberi olmadı. Böy lecer köye kaçtım. Sanıklardan Möhmed de hâdise de bir suçu olmadığını, kızı kaçır fağı esnada: Mustafanın: yanmmda* bu lunmakta iktifa- ettiğini ve - sonra dâvayrılıp gittiğini söylemiştir, Mus tafa'Çorak ise suçunu İtiraf etmiş| ve" Fatmayı deti gibi sevdiğini söy lemiştir. Büu enteresan dâvanın duruşma: sında bulunmak'üzere' gelen 60-—30) kadar Silivrili mahikeme salonunu hinca hinç doldurmuş bulunuyor dü. Ticaret Ofası Reisi istifa etti İstanbul Ticaret ve Sanayi odâsi idare heyeti reisi Mithat Nemli- is. tifa etmiş ve dün istifanamesini TT caret Bağanlığına — göndermiştir: Henüz hakiki sebebi anlaşılama- yân bu istifa şehrimiz tacirleri a- Tasında iyi Karşılanmamıştır, 'Ticaret odaları reisleri, idare he yeti âzasından Ticaret Bâükanlığın ©a tayin edildiği için bu İstifayı Bâkanlığin tasdik etiniyeceği söy- Tenmektedir, ediyormuş gibi: çalmağa: başladı. — Nasil? Beyendin:mi Verda? Gönç kızım duüdaklarında. - hürmet ve> sevgile- karışık bir gülüş: titre dk — Çok beğendim hocamı.. — sizin san'atinızdan bahsederken — <beğen- mek>> kelimesi' pek küçük Kalıyor. — Yok canım! Gülümseyorlardı, b gözleri dalgindi. Bir ikt' saniye sonra' Vördü; mu'- fakat — ikisinin hayyilesinin — kendisini — sürüklediği dörinliklerden -sıyrılmağa- muvaffak oldu. — Böyle: güzel bir” esert yarıda, bi rakmak büyül bir: günah: doğrusu: — Uğraşıyoram: yavram; — Allah Kasmet' ederse bir gün onu — ortaya çıkarırım: — Çök; çot ağir' çalışıyorsunuz: hocam. Henliz ikinci perdedösiniz; — Haklsın, Bündâm böyle — daha sikı çalışacağimı umuyorum: — İsmi ne olacak? — Hönüz düşünmedim ammaz bel Ki <Aşk masalı» yahud <Korkusuz şehzader; belki de <Renkli — hülya: dar». — Höpst' güzel; — Amma?! — Amma en şatranesi — <Rönkil htllyalar » — eKorkusuz. şehzade> ismi ca.- zib değil mi? (Devamı var) (B OCAK 1048 oemaman ıHER SABAH | İstamtuldan Ankaraya, hakterller Serkenkeblir mektubüne olduğunn gönderiyorum. dörse- güzeteni bule- geçmiy, tarafindan halsatyaya Çeler gibi, yırtar, verirsinte: vağıt * Bir muaakasa - ilâal Kaldakındaki sörünlürın — ovaya Ankarada eksiltmoyer da böyle bil Tatibs gibi. şipşakl » konuldüğü - gibi makliye yapı 10r” arasında butunan nakliyat işlarinde - tec orman” gensr” müdürü - Naz: üde aT Baturan başında bulündüğü grup ilk eksili.re ye pek hararetli bir şökirde iştirâk ci- 08 hilâkarar İstandula- dağdan ovaya indirilacek durün sayısının, An karada bulumantarı) syas nallemiye. cek dereceda; mühdul - okduğu - ve- aSi Daşkentter Haşarmlacağının makasa hararee mişse KârüT işin anlaşılmaz. ü üzarina y kayhetmiş ve Batur grü eri Uçaklar Aıkaraya- hares Ket etmişlerdir. Bü dürüme karşısında belediye, ovaya indiritecek- buruntarın tanzifat kamyontarile- ve: temizlik- molesi vasıtasile makimi düşünmekte: a imiş. * Kenan Önerin istifnar etrafinda: Dömokrot — Parti — İStTAmbUk' ( idaye kurulu başkam Profösör” Konan Öncer Önerin ovvalâ- b parti üyetiğinden Ka bir profesörün yak parmaklarına kıra yaktığı ve bu başarıdan alarak, — kendisinin Halk Partili diğer bir pros Kamlıktan, sunra- da fasım işitem başe Ankarada et ve a ötedenbderi fesörle içli dışk oluşunu hoş görmi- yenlere, kahkahalar savurarak, alays Uefaaytı . GAKÖEİ HYU YRRRME ise de tahkiki K olamadım. Bü hâvadisi y evvel siz. de ncetemeler yapsanız. adan bir kere orada derim * İkramiye carnatası hakkında Som günterde- Süm2ebank; Denizyok ları gibi yarı resmi idürelerde ikran araRŞIT DÜYÜK menar- a buntfar küçük me: yelerin yüksa dara tahsis odi memarlârın istifade ettirilmemesi - bir” toamül halini aldığı matümdür. — Bu vaziyet karşısında martilar. tarafın-” dan belediyeye hir aratestoname çekil- diği ve de- Denizyolları Bgenet müdürlüğüne edildiğini Şimdi haber aldım. Sü-nrotestonameda #zcümle şöyle donilmektedir Yallardanberi / Ahırkapı- açıkların da çöp mavnalarından denize dökülen müzahrefatın büyük bir kısmını bizler midemize indirip zübre: halindo Mars maranın derin sularına gömmekte ve bu. süretler de- İstanbul limamınım çöp: ve müzakrefâttar — tiülanmışe bir Haler Bgölmesini — önlümağer — çalışmaktayız: Başka: ülkelerde şehsimi çönleri fırın- darda/ yakılarak- günre: etde' ecillirmişe Bizim kuş. beyinlerimiz. böyle- incetik> deri pok kavrıyamaz: Bizim bildiğimiz bir- şay: varsa- 0: da: şehrin: temizlik- işe lerine, müdürler öncümeninden ” daha fazta hizmet ettiğimizdir. İsteğimiz. - se bu hizmetimizin göz: önünde bulun- dürülarak sayım müdiram misillü, . biz martiların” da: ikramiyolerden” istifade attirilmemizdi; e sanar bir- kaçı İstandul- Haberi Serkenkebin efendi amca; Şayet bu.çe Şit yazılar' makbulor geçerse emret sib sık yazıp göndereyim. Baki size dua dar, Akagündüz ağaböye de" senalâr etendime: bir. suratinin evdi FIKRAGCI İ aa AAA AAAT AAA Ticaret Bakanı şehrimize gelili Ticaret Bakanı Mahmud Tedim Gündüzalp, dün sabah Ankaradan şehrimize gelmiştir, Bakan şehrimizde-bir kaç gün K& lâacak, bu-arada bazı müesseseler de tetkiklerde bulunacaktır, x TAKVIKR * OCAK 1948 196T ! y Hitri Reb. 18 evvel PAZARİ & Kusim 78 — AV 1 — GÜN! 18 Vakitlar Vasati EBzan! .. BE Güneş, H 20 2 16 Öğle 13 24. 'T 18 İkindi. 16 5d 9 47 Akşam 19 09 12 — Yatsı 18. 44 L 36 İmsâk & 39 12 32