—Ebedi Havyat!..— Voronoff, olum mefhumunu yok etmek i için çalışıyor muvaffak olmuşlardır. «Serge — Vöronotf> oktor Fransaya dönmüş ve İtal D yan hududunun yakımında lummu Grimaldideki malikânest- 58 yerleşmiş bulunuyol Şatonun eski kulesi hâlâ ayak fa durüyorsa da, bombardımanlar yüzünden bir tarafı tamamile yı- İılmıştır. Bu harbde doktor farı- Bile birlikte Rivieradan kaçımştı. NWe “İtalyanlar;“onun ele “geçirdik- leri maymunlarını alıp- götürmüşe derdi. Bügün doktor Vöronoff her şe- yi yeni baştan tesis etmek zorun da kalmıştır. Zira bir çok- esaslı »wesikalar ortadan kaybolmuştmur. O, lâböratuvarını " düzenlemeğe ve bir çok maymunlar tedarik et fneğe çalışmaktadır. Bu maymunlar nadif — cinsten eldukları için pahalıya — mal ol- maktadır. Tgerübeler ise hâlen bir gok milyonların sarfına mütevak kıftır. Bununla beraber, doktor Voro- moff denemelerine büyük bir İhti rasla davam etmektedir. Doktor Voronofun çalışmaları Voronoff; bir hormon mütshas- |Havac İ E | İngiltereden son alınanhaberler Son aylar zarfında dört motörlü İngiliz uçağı, motörlerinden biri uk olmak şartile ve rüyet şartla 1 son derece Tena iken mecburi 1- Aiş yapmak zorunda kalmış've bu lerde otomatik yere inme alet =ı kullanmıştır. Harb zamanın &a İngiliz uçaklarında tatbik edilen Fadar sistemi “hâlen sivil hâvacılık *ta da kullanılmaktadır. 1947 sene- Binin başından beri-İngiliz- navn kuvvetletine mensup şahıslar sivil Bavacıları bu aletleri - kullanmaya Alıştırmışlardır. Bt sistemi idâre e Ben Personel, başlıca kontrol kule- Binde direktif veren memur, müşa ye iki direktörden mürekkep lunmaktadır. Direktör ismini a- lar uçakları hava meydanındaki Tadar sahası dahiline sokmakta ve bunları sıraya koyduktan — sonra İKontrol memuruna direktif vermek #zere havale etmektedirler. Bütün eliye aşağı yukarı 10 dakika sür ktedir. Helikopter uçaklarile posta tevziatı Halen İngilterede sahte- posta gantalarile, Helikopter — uçaklarile mektüp tevzlatı üzerinde- tecrübe lerde bülunulmaktadır. Bu tecrübe lerin gayesi Helikopter uçaklarının posta idarelerinden 3 millik mesa felere kadar 400 kiloluk mektup da Bıtımını sağlamaktır. Önümüzdeki Ykbaharda hakiki mektublarla ni hayi tecrübeler yapılacaktır. Yeni na<!liye helikopterleri Önümüzdeki ilk-baharda dünya- da en kuvvetli ve en büyük nakliye Helikopeterlerinin faaliyete - geçe- cekleri tahmin edilmektedir. Cierva Autogiro şirketinin imal ede ceği ve «W. I1 hava beygiri» ismini taşıyacak olan bu Helikopter İngi) terede llk imal edilecek nakliye He Hikopteri olacaktır. 1640 beygir kuv vetinde 3 Merlin motörlüyle —mü- cehhez bulunacak olan bu Helikop terler 2 kişilik mürettebattân baş- Ka ya 24 yolcu veyahut 3 ton mal taşıyabilecek ve 232 millik mesafe yi saatte 116 mil süratle katedecek tir. Bu Helikopterin azami sürati 154 mil olacaktır. Piânörle uzun uçuş rekoru R. A. P. İngiliz hava küvvetieii- 'ne mensup bir subay yeni bir usul kullanarak ©e 259 kadem “Irtifayâ Yükselip havada 65 daklka kalarak 'yeni bir rekor kirmıştir. Yeni deniz uçakları İngilterede imal edilen yeni deniz uçağı yakında ilk uçuşunu yapacak far. «Seland» (Deniz Ülküsü) ismini Alacak olan bu yeni uçak, 8 kişilik mesafe sısıdır. O, bu mucizevi- cevherden neler çıkarılabileceğini ilk kesfe- den ilim adamlarından- biridir. Filhakika hipofiz, timus ve ti- rold gibi (giryan) ataxr damar ba kamından zengin olan iç ifraz bez- Teri, boşaltım İkanallarından mahı- Tumdurlar. Yine-bu- bezler, merkezleri - bus Tündükları- fonksiyonları — tahrik ederek> veya yavaşlatarak, muay- yen mosafede, bazı uzuvlar Üze- rine tesir eden ifrazat maddeleri- ni kana dökerler, Şu halde on- ların tanzim edici rolü, sinir sis- teminin ihtiyari rolüne gelip in- zimam etmektedir. Voronoff, genç bir şempanzenin tiroid bezini, doğuştan - aptal bir delikanlıya aşılâyarak ona - nor- mal bir inkişaf ve zekâ temin ete meğe muvaffak olmuştur. Aptallığın diş manzarası — kay- bolmuş; ve iki yıla varmadan has ta normal bir insan vaziyetine gir miştir. Bu, doktorun keşiflerinde attığı ilk adımdır. Bezlerini bundan sonra doktor Voronoff, hayvanlara bir muymu nun tenasül bezlerini — aşılamağı Z olacak ve lüzum- olmadığı zaman- lar tekerleklerini içeri çekebilecek ve inmek gerektiği zaman indirebi- lecektir. İki motörlü olacak , olan bu uçak hem hava meydanlarından hem de sudan — havalanabilecektir. Ayni uçağa istenildiği zaman teker lek yerine kızaklar da konülabile- cektir. Saatte 188 mll süratle gide bilecek olan bu uçak normal 130 Şali süratle seyaNat edecektir. Daha kuvvetli motörlerle mücehhez yeni bir uçağın tecrübeleri de yapılmak tadır. Füzeli yolcu- uçakları içim tecrübe- odaları Haviland uçak fabrikaları, yük- sekten uçan uçakların - tecrübeleri için yeni tecrübe odaları iİnşa et miş bulunmaktadır. Bö — odalarda 40.000 kademden uçacak tayyarele rin tecrübeleri yapılabilmektedir. Bu yeni tecrübe odalarında tami bir motörün büyük bir kasmı veya tamamı yerleştirilebilmektedir. Ay- ni odada 70.000 kademdeki hava tazyiki elde edilmekte ve zaid 40 dereceden nakıs 70 dereceye kadar, hararet temin edilebimektedir: Bu odalardan başka — uçakların akar yakıt sistemlerinin tetkiki için baş Ka tecrübe odaları da mevcut bulun maktadır. “Yüksek irtifalarda uçan nakliye uçaklarının doğürduğu — güçlükle- Tin önemini idrak edemiyenler. Çok kimseler, yolcuların temiz hava te neffüs edebilmeleri için tazyikli hâ va mevcutkehk oksijene - ihtiyaç ol duğunu müdrik bulunmaktadırlar, Büna ilâveten kabinenin "sıtılması meselesi de meydana çıkmaktadır. Bir de bütün bunlara, rütübetin 1- zale edilmesi meselesi inzimam e- dince mesele daha ziyade önem kes petmektedir. Yolcular bütün diğer nakliye vasıtalarında olduğu. ka- dar rahat #eyahat edebileceklerine kanl olmalıdırlar. Sivil havacılığın istikbali Bristol Barbazon tipi uçak — önü müzdeki ilk baharda SR. 45 tipi de niz uçağı da 1940 senesinde İlk tee rübe uçuşlarını yapacaklardır. Her iki uçağın da modelleri İnşa - edil- miş bulunmakta ve Havilland Dih. 106 rümuzlu üçüncü bir tip uçak ta imal edilmeye başlanmıştır. İn- Gilterede yolcu ve eşya nakline yar mıyacak yeni tip uçakların - İnşası na kimse mümanâaat etmemekte- gir. Pakat hazınlanan, bir raporda bildirildiğine göre, bâlen İngiltere de ekonomik olmıyan uçaklar kulla nılmaktadır. Eğer bunun önüne ge çilmiyecek — olunursa, bazı — dolar Memleketlerinin imal - ettikleri u- çakların İngiliz piyasasına Sürüle- ceği Iddla edilmektedir. Amerikalılar, hipofiz bezinden büyümeyi temin eden bir hormon elde etmeğe Fareler ve köpeklere zerk edilen bu hormon, onları ölçüsüz bir şekilde devleştirmiştir. Bundan böyle, ilmi bakımdan-3,50 metre uzunluğunda dev yapılı insanların vücudâ getirilmesi mümkün görülmektedir. denemişt Bü tecrübelere tâbi tutulan hayvanlarda hor razatının düzeldiği ve az zaman- da bütün hücrelerinin ilk - faali - yetlerine- kavuştukları görülmüş- tür. Bü suretle “hayatları - uzatılan koyunlarda ihtiyarlık alâmeti, ö- lümlerinden ancak bir- kaç, gün önce zuhur etmiştir. Yine meselâ kendisine hormon - aşısı — yapılan 13 yaşında bir kedi.7 sene daha yaşayabilmiştir. Daha sonra Voronoff, aynı tec- rübeleri ihtiyar kimselere tatbik etmiştir. Bu ihtiyarlar, az bir zg- man zarfında hafıza kuvvetlerini, muhakeme kabiliyetlerini ve ay- ni zamanda rücli iktidarlarını tek- rar kazanabilmişlerdir. 1939 da- Voronoff Amerikadaki Rokfeller- müessesesine iltica et - miştir. O burada bir maymunun bezlerini aşılamak hususundaki a- raştırmalarına. devam etmiz ve kanserin tedavisine lüzumlu olan vasıtalara — başvurmuştur. — Voro- nof£ bu hastalığın doğuşuna, umu miyetle zannedildiği gibi, uzviyet te bulunan kanserijen — ifrazatın değil, fakat bir mikrobun — sebeb olduğunu keşfetmiştir. O bundan başka diğer bir çok aşılar ve bilhassa yaralı askerle - rin tedavisi için kemik üzerine ya- pilan aşı ameliyesini incelemiş ve denemelerinde-iyi bir sonuca var- mıştir. Hayatı uzatmak kabildir Voronoffun vücuda tenasül boz. lerini aşılamak suretile- insanları gençleştirmek- istemesine karşılık, Amerikalılar, üç aylık danaların husyelerinden çıkarılmış bir hor- moha müracaatı daha elverişli bu layorlar. Bü — hormon — azami üç aylık bir tedaviden — sonra — vücudun bütün hücrelerine ilk ka biliyetlerini iade etmektedir. Bu tedavi iğne ile yapılmakta ve 600 liraya mal olmaktadır. Amerikalılar, hormon oyununda. daha ileriye gttmi5lcrdir. — Onlar, kafanın alt kısmında bulunan hi- pofizden büyümeyi temin eden hör monu elde etmeğe muvaffak- ol - muşlardır. Farelere ve köpeklere zerk edilen bu hormon; onları öİ- çüsüz bir şekilde devleştirmiştir. Bundan böyle — ilmen 3,60 metre uzunluğunda dev yapılı İnsanların vücuda getirilmesi mümkün görül mektedir. 20 yıldanber: Ruslar, bu mese- leyi incelemektedirler. Hâlen dök tor Bogomoletz Kiefdeki ilim akâ demisinir. bir şubesinde hayatı u- zatmak hususunda bazı araştır - malar yapmaktadır. O, vaktile Karadeniz sahili üs- tünde bulunan Abkoslc eyaletin- deki 4000 den fazla 100 yaşındaki ihtiyarları yerinde tedkik etmek vazifesini derahde eden bir ekibe riyaset etmişti. Aralarında <Sta - lin> in hususi doktoru Speraneky nin de dahil bulunduğu bu ekipin vardığı netice şu olmuştu: İnsan, uzuvlar arasındaki boşluğu doldü ran munzam nesiçlerin gevşemesi yüzünden ihtiyarlamaktadır. Bunun üzerine doktor Bogomo- letz, elâstiki nesiçlerin fanliyetini tenbih eden ve eskimelerini getik tiren X. T. C. serumunu tatbik et ön - ife tmek Kabil midir? Fransada, bu mevzua ilgi gös- teren yalnız doktor Voronoff de- ğildir. Paris lâboratuvarları, Vau girard — mezbahalarından hipofiz ve tiroid gibi ifrazat bezlerini bol mikdarda — tedarik - edebiliyorlar. Her gün hastahaneler, hormon e - sasına dayanan bu maddeler saye sinde idtoları, anormalleri, ağırı şişmanları, iyileştirmek — imkânmı bulmaktadırlar. Fransız ilim enstitüsü âzasın- dan doktor Binet; yalnız hayatın uzatılmasını temin — etmeyi kâfi görmemekte, ölüleri diriltmeğe de çalışmaktadır. Lâboratuvarlarda girişilen tec- Tübelerde- görüldüğü' gibi, kendisi ne Acethyleholine zerkedilen — bir kurbağanın kalbi derhal durmak- tadir. Bunâ Kârgilik âym haydana bir stryehnine iğnesi yapıldığı takdir de, onun vücudunda bir takım ha reketler göz€ çarpmaktadır. De - mek oluyor ki kalbin durması, kan devrimine mâni olmamaktadır ve bir atropine iğnesi kalbt — tekrar harekete getirebilmektedir. YENİ SABAR Konservatuar Türk musikisi konsar!erğ (ZAVALLI NiHAVEN B STANBUL Konservatuvarı, Te pebaşı <anfiteatr> ında — Türk müsiki könserfni - verdij. £ fasıl «Nihâvend> idi, Bü makam mu- sikimizin en parlak makamlarından birldir. (Dügüh) ile (Hlcaz Kürdi) arasında seyrederek rast perdesinde Kârar verir, Nihâvend, üçtür: 1 — Nihâyend-i-Kebir, ibtida- Hi- caz perdesile Neva dolaşır, — sonra Hüzeyni, Acem, Gördâniye perdesile tekrar Gerdüniye, oradan Acem, Hü- seyni, Neva, Çürgüh, Kürdi; Dügüh ile- Rast perdesinde karar verir Asıl Nihâvend bu makamdır. 2 — Nihâvend-i-Rümi, İptida.rast sonra Çürgâh, Noeva, Hikar, Acı Gerdâniye perdelerinde — dolaştıktan gönra tekrar Çaârgâha inerken aml Nihâvend perdesi denilen Kürdi ile rast perdesinde karar verir. 8 — Nihsvendel-Sagifr, - Klullanıl: mıyan bit makamdır. Bü üç Nihâvendden «Nihâvend-i- Kebir> in — faslı - okunmamaktadır. «Nihâvend-i-Rümi>” ise- sada- bakıs mından Adeta (Hisar buselik) maka- mı gibidir ve bügün Nihâvend ola- Tak en çok okunan «Nihâvend-i-Rü- mts dir, * Könserde Nihâvend faslı, içler a. ada idi, Evvelâ Nihâvend peşrevi — çalındı. Müsikimizin çok - çalınmış — ve çok Ginlenmiş bu şaheserine girildiği za- man herkeste bir hâyret — uyandı. “Acaba Nihâvend peşrevi bu muydu? (Dinleyipilarden pek çoğu - peşrevin 'Tanburi! Büyük- Osman Beyin olup “çimadığını anlamak İçin programa bakıyorlardı. Konservatuvar gibi- bir müessese dora edeceği eserlerde »bu kadar as- Hndan ayrılır mı? — Halbuki o icra heyetinden her bakımdan — mükem- Meliyet beklemek hakkımızdı. Hacı Faik Bey merhumun zincir bestesl: zincir. usulünün durulmama- mna rağmen oldukca iyiae okundu ilhassa Udi Vecdinin — viyolonselle iştirâki bana merhum Tanburi Cemil Beyi hatırlattı. Rifat Beyin ikinci bestesinde ha- fiften nüans buhranlarının titremeleri lamıştı. Bu çok sanatlı eser bek- dediğerete TERET Yapamadı; Fakat gı tü Hadı Faik Beyin ağır semaisine Belince o zaman bir esekin fasıl tah- Tib edildiğini görmek felâketile kar. ak. Ağır semainin” gürtesi şu- hal oldu bana şimdi, nedir bu der- AT T U dime çare ifendim artık insaf et; derunum ol du pür yöâre Benin odma firakınla bu Pdike çâre- vi kaldı Deva ancak visalindir dü-k-dembes. ted-zdre. Bü güzel ağır semai <yalpalama, nüane> ina kurban edildi. Hele o gü- gel terenntimüi teşkil eden: Rahm eyle bana kalmadı hiç tâb-ü- tüvanım; Güayri kime arz eyleyeyim — hâlimi cünım, Benden umarım mihre-vefa dcı ba- na Gönlümde senin, Dende senin, şüh-i- cihânım Twbbi alanda hayret verici Terakkilı Doktor Voronoffun ilmi araştır maları, bezlerin aşılanmasına da- Y olan cerrahi sahasında mühim erakkilere sebeb olmuştur. Bir kadavradan alınıp Soğukta muhafaza edilen nesiclerin ölme - dikleri görülmüştür. Smistşine isminde bir Rüs dok- toru hayvanlar üzerinde yaptığı kalb aşıları tecrübelerinde bir hay N terakkiler göstermiştir. — Yine bazı doktorlar, insanın öldükten Bönra kalbini değiştirmek Suretile Onu iyileştirmek gayesini gütmek tedirler. Büugün Voronoff 81 yaşında ol- masına rağmen hâlen — gençliğini HMuhafara etmekte ve - gözlüksüz kitab okumaktadır. Doktorun en kıymetli mesai ar kadaşı 88 yaşında olan karısı Ger türdedir. Voronof karısını delice sevmektedir. Gertrude Voronoff, Kot A'Azü- Tün en zarif kağınlarından biridir, Hazla kıskanç olduğu için — evine güzel kadınları dâvet etmekten dalma çekinmektedir Yorucu bir men her akgam malikânesinin muh tegem taraçasına çıkan güzel Ger- trude oradan etrafı — seyrederek oyalanmakta ve kocası Sayesin- de dalma genç ve güzel kalabile- mesalden sonra be- ceğini hayal etmektedi: «La Presse dergishiden» Misralârından üçüncüsü: 8: umarım müvr-i-vefa acı bâdk ââdne geklinde dördüncü mısrada Gönlümde - senin, bende senin şüh-- — KAZAN: Ter dilli. ter â ter dilk li . tene nâtene dir ney, diye terennümlere bir (polka) tem- N | Refi' Cevad Ulunay | cihâadda... ne. haline' konmuş. Artık Hacı Faik Beyin mezardaki kefmikleri kimbilir nasıl çatırdamış- tir? Hele,Tanbyri AlI Bfendinia, Yörük semaisine geltnce bu yandaliğm , kar, Şısında mendilleri” çıkartıp — hüngür hüngür ağlâamaktan başka yapacak birşey yoktu. Yörük Semaiye- öyle bir girlldi ki ben - evvelâ üstü çinkö ile XKapalı farzettiğim tiyatro - binasının damına yağmur yağıyor sandım? Gi- riş heceleri (tım-tım) seslşveren bir edâ ile ayrılmı: Bi “dim...Ö...züm Gürtenin ikinci satırındaki 'Afetzede, dilhasta, ciğer hün imişiim mer. ben Misrainda, <hün> kelimesi <ht...hü. İt hüt> diye baykuş edâsile öyle bir öttürüldü ki meşhur Farst beyt- t& olduğu gibi bu sanat — savayının damına konan bir harabe- kuşunun #esini işitiyorum- sandım. Ondan sonra dördüncü satırdaki Çöksin beni zencire ki mecnün imi- şim ben mısramdaki (mecnün) un (nü) su da €nü...nü...nü...nü...> diye uzanarak samlamızda acı akisler bıraktı. Sıra terennüme gelince bu eyalpa- posu verdi, Onlar terennümü tekrar- lârken hatıra: Mâvi gözlük takârım, Güzellere bakarım. Güzel büna bakarsa Bir temannak çakârım, Zal ah lara Jam Lal Tal Tara 1ame La lal Tarm havası- geliyordu. Hâlbuki programda ilân edilen eser 'Tânburt Ali Efendi merhumun Yörük semaisi idi. Heygidi Türk musikisi hey! Seni bu halde mi görecektile? Sololar Ekrem Kongar'la başladı. Değerli ses Z, müsikişi. nas-olduğu kadar da en namlı hat- tâtlarımızdan Kazasker Mustafa İz- zet Efendi merhumun Döldur getir eserlerinden: ev sükta-gülçehre pi yâle kisı ile mısrafle başlıyan hü Rahmi Böyin en güzel eserlerinden biri olan: Gel ev şerdtn tazelendir Müstearını seçmişti. İkisini de pek güzel okudu ve çak alkışlarıdı..Ekrem Kongarın sesi tgm (fotm) unda idi. Ekrem musikimizin yetişmekte olan en kıymetli eleman 0 Şehrin Dertleri Tn el Bu kadar düşüncesiz hareket etmemeliyiz bizden başka memlekette görülemiyecek Banliyo trenlerinde, RALIK ayının son günle- lodoslarla geçti ve bitta- bi yaz havaları yaşadık. Sabah ve akşam sekiz on dereceden aşağı düşmiyen derecel hararet gündüzleri 16 - 17 derecelere Çikıyor ve tabil son serin ha- vajlardan biri kışlık olarak gi- yinmiş olan halkı Adeta yaz günlerinde imiş gibi terletiyor. Fakat biliyor musunuz ki ban Tiyö şimendiferleri bizi - bütün bu gayri- tabit mcaklara rağ- fmen - hattâ akşamdan evvelki seferlerde bile istim - kuvvetile 25/30 derecede Seyahat ettirdi. Tabit her vakit olduğu gibi ilk bir iki istasyonda az çok sab- reden halk ondan sonra pen- gereleri açmak mecburiyeti ka tiyesinde kalıyor ve o — vakte kadar bir hayli terlemiş - olan millet de ceryanlarda — soğuk #almağa ve hasta olmağa maruz birakılıyor. — Fakat itiraz eden yok. Çünkü herkes illâllah di- yor ve bu tehlikeli serinliğe ra # oluyor. 'Yolda beraber gidip geldiği- miz doktorlar bu durumun halk isin ne kadar fana - olduğunda hep müttefik. Bü zararlı Jâtuf- kârlık dolayısile yüzlerce kişi- nin hastalandığı - ve — esasen fakir olan büdcelerinden birçok Masraflar yapmak mecburiye- tinde kaldıkları dâ muhakkak. Fakât Jâf anlıyan, halkın ra- hati ve sihhatile meşgül olan | yök ki, | Soğük - zamanlarda - o da | mükemmel bir reglâj ile ayar- | | Jandıktan sonra, - kullanılması lâzım olan bu” istimler, idare | | zarac | | sizliğimizin neticesi olarak-.bu gün bir faraftan halka veriyör, Ülğer taraftan da mil- yonlarca Kalori halinde havada Kkaybölüp ' gitiyor Pakat kime anlatırsınız? Bugtn memleket kömür sikintisi. çekiyor, varın | | öbür gün Karadenizin keyfi tu tarsa herkes telâş içinde, kö. | mür yok diye endigeli günler Va biç. bir tedbirsizlik Beçirecek Pakat bugün ciimlli? de var ya? Yarını neye düşü- nelim? Her gün işliyen trenler- deki bu istim israfını hesab e- derseniz memleket nam ve he- sabına no kadar büyük ziyan- lar yapıldığını - ve - memleket servetine - karşı- ne kadar bü- yük lâkayıdlık — görterildiğini kolaylıkla- anlıyabilirsiniz. Tüş- Tada işliyen trenlerde de ayni vaziyet. Hattâ daha kötü, çün kü' anlattıklarına göre bu is- timle haşlama hiküyesi her tür İü akil ve iz'ana mugayir ola- rak cereyan etmektedir. Geçen ğgün Karamarıdan iki misafiri- miz geldi. Bünların anlatttıkla- rına göre bütün gün hallü ha- mamda seyahat ettizdikten son ra gece yarısım müteakib timi kesmiçler ve o soğuk takalarda herkes donmüş. Ne acaib umumi hizmet anlayışış değil mi? İstanbulda ise biz. bir ta ta dışarida yaz Bgon içinde ise pencereler bilmecki tamamen gülünc bir. vaziy seyahat ediyoruz. Başka bir memiehette — olsa milli serveti bu kadar - israf eyliyen,-ve halkın sıhhatine kar gı bir sulkasd teşkil eden bu gibi idaresizlik. müsebtiblerini Kolundan tuttuğa gibi kapı garı ederler; çünkü umurti hiz- metikeyfi ve ih dane- bir surette- yapılamaz. Senelerdent bu. teshin iş bir çi bakmak ve borularında fenni bir reglâğ yapmak -sune. tile bunu ma ve . faydalı sürette kallaamaik düzmadı. Hal Ki buki bunu güşünen Alem yine ©1 kimsen devam - edl Ne Ezlecek- ve ne vaktit za mantık dahilin meceğiz? FASLI farındağır birldir. Drmanda . Kadliğik rin eserine icab htişimı Vendi. larından : biridir, Bilkaâsa Kazaşke- Mustafa İzzet Efendi zamaşının vhü kümdarının çok — iltifatım görmüştür. Padişah onun-eserlerini kejdi: güzel Jinlemek Astediği zaman: <Baz efendi hazretlerik eğlen- dirsinleri> der başladıltan son- ra İzzet Efendi de oturduği yerdea fasla İştirak edermiş. İkinci solo olarak Hamiyit Yüce- sesi dinledik Banatkar, Şeki Bey Terhümün en-güzel eserleriden *bi Tiyolda: Niçin şep tâ seher den zürü-zürm şarkısını son derece güzel oludu; Ohdan' sonra Rakım höcmin Ni hâvend. şarkısını okudu, Ben usulü çiğniyen bu anslı okuyuştan birşey anlamadığım babda bir fikir - dörmeyan etmiyeceğim. için bu Dinleyicilerin uzun alkışlarla okut- tukları eserlerden biri de Sen bu yerden gideli ey saçızor Seni söyler bana dağlar dereler Bünun. nekaratındaki (ahen B-i-taklidi) nin ihma) edildiğini görü- yorum. Kabahat artistte değil ona i geçenlerdedir. Bü şarkının taro hakkı verilmiş olsa Hamiyet Yüce ses gibi hakikaten yüce sesti bir.ar- tist bunu en güzel şekiile ifade eder Yâlrız şu ciheti ehemmiyetle tektar etmek isterim ki değerli sanatlddırın okuduğu eserler gayet — sağlamdır. iyi geçilmiştir. Hamiyet Yücesesin u. şarkısıd süle çok itina eylediğini zannediyo- rüm ve bü nokta derhat> okuyusta kendini gösteriyor. * Türkiyenin hâl-i-hâzırda en büyük muganniyesi olan Akile Artun evvelâ Program mucibince ikt beste niğ şarkı okudu. Bünlardan Hiki Çok sürmedi geçdi taraba ea be harım diye başlar, Ham öğrenmesi, kuması gayet güç bir eserdir. Hem — Akile Artun bü şarkiyı sü içer gibi kolaylıkla oküdü, — Eser oni değil o esere tahakküm ediyord nağmelere o kadar küdretle nüfuz eylemişti ki bu emniyet, u şar kıya bir ahenk selâmeti vertyorn. Ondan sonra” -Dedenin - beste ile Büfte arasındaki tecanüse misal teş kil'eden en güzel şarkılarından Ben seni sevdim — seveli — kaymayıp şarkısını da aymi anlayış ve kavrayış la okudu, Programda okuyacakları bitmiş, fa. kat halkın onu dinlemek zevki bitmemiş ti... Bırakmadılar. Alkışlar israr şek lini alıyordu. Ona kaç eser olçuttu. lar? Üç mü, beş mi? on mu?. Şarkının biri biterken alkiş tufan ları arasında tememniler yükseliyor- du. «Bir daha! Bir daha! Bir da- hât> Sanatin bu şâhikasına varış güzel şey doğrusu! ——— .—.00 Lüleburgazda şiddetli yağmurlar Lüleburgaz; (Yeni Sabah) — Ge çen hafta başlyarak fasılasız geçe nin saat üçüne kadar devam edön şiddetli yağmurlar neticesinde ka- sabamızdan geçen Burgaz - deresi Balkanlardan gelen fazla- suların tesirile taşmağa ve etrafa - yayıl- mağa başlıyarak kasabanın - Dere mahallesi kenarındaki evlerle civaz bahçeleri su kaplamıştır. Bu hal, gece yarısına döğru daha 'tehlike arzettiğinden alt — kâtları su ile dolan evler — tahliye ve bu meyanda etrafı su ile çevrtlen do kuz ev'sakinleri zabıitamız tarafın- dan kurtarılmıştır. Saat üçe doğru yağmurlar dine- rek sular çekilmeğe — başlamış, bu retle kasabamız İçin büyük teh- like gösteren feyezan da — nüflşga zaylat verilmeden tehlikesizce at latılmıştır. Edremitte Deve güreşleri yapılacak Eâremit, (Yeni Sabah) Hçi yıl yapılmakta olan ve büyük | bi alâka toplayan «Deve - güreşlerir bu yıl da 18 Ocak pazar. günü yâ pılâcaktır Söylendiğine göre, bu seneki de ve güreşlerinin çok iddial; ağı ve, Süreşe, 20 (devenin işlirkiç, el ceğl öğrenilmiştir. Deve güreşlerinde» başa-— (30) lira; ikinciye (150) lira, Üçüntü. ye (75) ; dördüncüye de (50) Ira verilmesi takarrür etmniştir mmmmenmed Birinciliği kazanan deveyı ca şampiyonluk halısı verile