8 Ocak 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5

8 Ocak 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İslâm Tarihinin < İslâmda mezhehler ve fırkalar nasıl doğdu ? — — *i &x * - Yine Ali ile tartışma — He: Şeriat adına cinayetler! — d! — (Abdülmelü İeuç d e ve Hariciler — Adalet ve lânet —| | 22 RAİFOGAN Ömer Bin Abdülâzi: Yazan: RI. Hariciler; halifelerden Osman, Ali, Ashabdan — Zübeyr, İbni Abbas, daha başkaları ile Emev ye in büyüklerini hep (hak) tan ayrılmış sayarak (1â'net) etmek. suretile güya teberri ederler, yâni kendilerini rdi, ve Ayşe, aile onlardan ayırdeyl yorlardı! Z Omar İbanl Abdalâziz; hiç sükü- netini bozmadan mukabele eyledi: F Şimdi anladım, Demek, sizin is- yanınız dünya için değildir, âhiret içindir. Ancak, yazık! Tutulması Jâzım gelen yölü — seç- yanlışlığa düşmüşsünüz. Bili- Allah; Resuli Ekremi; lara doğru yolu göstersin diye ödev- lendirdi, birbirlerine 1â'net - ettirsin diye yollamadı. Tanrı, insanların suç larını örtücü ve onlara - acıyıcıdır. Ben; ailemden bu makama — geçmiş bulunanların yaptıklarına — (zulüm) dedim, Bu kadarı yeter ve — yetişir. Günah işlemiş olanlara (1â" farz değildir. Eğer (farz) der- sen sana sorarım, ki sen, hiç Musa- 'nin” kavmi Beni İsraile o kadar lümler yapan Firavun'a 1â'net ettik mi? Murahhas — Hatırlamıyorum! Halife — Firavun; Ki insanların en habisi, en zâlimi iken ama (18- net) etmeğe sen Borelu elmuyorsun da, şahadet namaz' kılan, orüc tutan ailem ferdlerine, babala- rım ve dedelerime (1â'net)y etmemek benim için neden caiz olmuyor' mekte niz ki, insan: ) eyle- mek zu: getiren | i (Ömer) den böyle yapmasını is-| Murahhas — Onlar (zulüm) lerile | kâfir değiller midir? Halife — Değillerdir. Poygamber: insanları (iman) a düvet eyledi, ike rar edenler: Müslüman — oldular ve kabul olundular. Sonra, büyük günah işliyanlarin-ağrıyaSMKAKI Tce- za) dahi gösterildi, fakat, günah sa- hiblerinin dinden çıktıkları söylenil- medi. Murahhas gamber öyle Vaç — Öyle amma; — Poy. ümmete yalmz (iman) 1 bildirmedi, bir takım. hükümler emirlere uymak lâzım geldiğine mağı da buyurdur Halife — Hânedanımızdan olanlar; şer'i hükümleri redi ve inkâr eyleme- Lâkin- ihtiraslarını yenemedi: ler de, haram olduğunu bildikleri hal de bir takım işleri işlemekten Kendi> lerini alamadılad, Allahtan korku- nuz, Kelimet şahadet getirenler; Pey gamber katında canından ve malin- Sizin yanınızda Kelimei, Şehadet getirenlerin can- ve malları taarruzdan kurtula- da, başka dinlerin mensubları emniyet buluyor. Böyle bir gidiş: na- Sıl olur? | Hariciler; fâsik Müslümanları (kü- fir) sayıyorlardı. Bunlardan hayatta- kilerin öldürülmesini, ölmüş — olan- larına da. (lâ'net) edilmesini iltizâm etmişlerdi, Halifeye cevab veremedi- ler, karşı-da gelemediler, Amma, ve- fat eyleyince yine layan bayrağını kal | dırdılar. Her zamanki gihi:önce galibı| geldilerse de, sonunda devlet — kuv- 4 Her Sabah Doktor Fahreddin Kerimle muhayyel ülâkat (Baştarafı 2 incide» hayir düslar. okutmayan . küçük dike Katsizliklerdir. Bütün 'bunlara — bazı memurların particilik gayretile otur dükları dali kosorce harekotlorini, aç şeyden evvel — yolluk ve zam yapmayı düşünen ba; diler, dan emin olurlardı. ise ları yulıktarına mütterve - killerinin hareketlerinin neye varaca- | Bini düşyünmeden hodgâmca. davranışe darını ekleyin, (C. HL PY nin bur Bünkü kredi düşüklüğü —hakkında bir fikir poyda etmiş olursunuz. — Senir fikrince bu momnunsuz - YeRU gidermek için ne yapmalı? Bugün çok şükür Falih Rifkılar- dan kurtulmuş bulunuyorsuhuz. Oe - mek Ki partide bir salâh eseri var. İşte bu salâh yolunda cesaretle vü - Tümekte devam etmeli — ve — bilhassa hem nefislerinize, hem de “memieke- te karşı samimi davranmaya: nihayet karar verilmelidir. Tanrıya bin şükür edin ki, karşınızda (D. P.) gibi di - nantik olmiyan ve - zihniyet — itibarile lgan davrammıyan bir muhalif par- ti Var. Yoksa biraz daha canlı ve har reketli bir muarız. teşkil hepinize du- man attırırdı alimallâh.. “IKRACI ) ân (Hac) daki hutbesi — çıkamadılar, peri- vetlerile yine ba; şan olup yenildiler, Hariciler her ta- rafa dağılmışlardı, — hiçbir. tarafta rahat durdükları yoktu. —Emeviye devletinin inkırazından sonra, — Ab- basiye saltanatının devamı boyunca da zaman zaman Haricilerin — isyan ve ihtilâl çıkardıkları görüldü, Hali- fe Mehdi zamanında Yemâme, Bah- reyn ve Musul taraflarında yine gai- leler çıkardılar ve yine tenkil edil diler, Hariciler, (tahkim) işini âdeta bl: diman> esası ve usulü haline koy muşlardı. Abbasilerin filosof ve (dint münakaşalar) a meraklı — mu'tezili hükümdarı — Alma'mun — zamanında, Haricilerin başbuğlarından biri kalanmış ve Halifenin- huzuruna Ma'mun ona, (muhalfet) inin sebebini sordu; Harici <Ve men lem yahkümü bima ünzilallahli feülâ- ike hümülkâfirün _ww..n nazil olanlardan gayrisile hüküm e kâfirlerdir) anlamına elebil. âyet okumakla cevab verince, Ha- life: Sen: dedi, bu âyetin Allahüta Alâl tarafından inzal - buyurulduğunu neden biliyorsun, onun Allahın kelâ mı olduğuna delilin nedir? runca: Haric! — İcmai ümmet vardır (1) Halife — Madem. ki âyetin Rab- Bitağlâdan- indirilliğine (ümm (icma) 1 ile in; #orsun. © ha yetin (tetvil)i üzerindeki (Temar met) & de aykırılık göstermeme sin Hârici tasdik eyledi, Halitenin fik- abul etti, Hürietlerin azılı kısımlarından bir de (Sahibezzenc) Kara insan- lar fırkası) yardır Garabeti ethe- Bnden Üzermde dürülmeağa — değer, Halife mütemid ve mutedid devirle ri: Abhasiye saltanatının çok Kai şık ve kargaşalı devirleridir. (Sahi- bezzeng) denilen herif; Basrada ay- lak bir serseri idi. Zenci köleleri saretten kurtuluş. hürriyet, mansıb, memuriyet ve makam vâdederek işe başladı; hepsini başına topladı Bunlar mülüm bir kuvvet durumu- na girdiler. hib ve efen hi kimini öldürdüler, bir takımını da yakalayıp hapsettiler, Bunlar; Hâri- cilikte giden serserilerdir. İlk iş olarak, kendi sa- lerine hücum eylediler, çok ileri (Devamı var) (1 İçmar ümmet: Din Alimlerinin gert hükümleri çıkarmakta — duyan- dıkları (2ört delil) den birisidir, ki bir meselede bütün İslâmların — bir- leşmesidir. İleride sırası gelince, ta olunacaktır. Celâl Bayarın gazetemize beyanatı (Baştarafı 1 imcide) dahilinde değildir.» Sual — «Receb Peker beyana- tında Cumhurreisliği - makamının | hakem olarak siyasi faaliyette bu lunamıyacağını — açıkca suyı.—dı.w Müfrit bir Halk Partili devlet a- damının ağzından çıkan bu - kat'i [ ve sarih beyanat, D. P. muhitinde | bir akis uyandırmadı. Niçin? Hal buki bu söz daha ziyade Demokrat Parti sözeülerinin ağızlarına ya- raşmaz mıydı Cevab — <Evvelâ, bay — Receb Pekerin bir beyanatını — sualinize vesile yapmış almanız sebebile ce vabımda kendisinden zaruri — ola- Tak babsolunacağı — için —teessür duymakte olduğumu ifade etmeli- yim, Şeflik eisteminin artık fayfnla- | nacak tarafı kalmadığı için, söy - | lenmiş sözleri esas almak ve Vun- ları bay Receb Pekerin siyasi gö | Tüşlerinin ifadesi olarak kabul et | mek müsküldür. Bay- Receb Pe - ker, cumhurreisi mak: vde; | | | | amının « | ce hakemliğini kabul etmiğ olina: mak Şüyle dursun, hattâ son- za | manları: kadar bu makamın hü kümranlığı prensibi Te uyuşmuş bir kannatte görünmemektedir Mes'elenin partimiz cebhesinden mütlaleasına. gelinke; — Demokrat Parti, 12 Temmuz beyannamesini | memleket menfaatlerine ve purti- | miz prenslplerile demokratik esas | Jaca aykırı görmemektedir. Bun - dan başka, partimiz, 12 Termmuz beyannamesinı bir tahkimname ma hiyetinde telâkki — etmemekte ve Tariinin En el aer | Ankara falebe b (Baştarafı 1 incide) | idare heyeti ibrâ edilmiştir. Bu toplantıdar esnasında g. sablar, maddelerinin hangi sırayı takib edeceği meselesin köngrede iki K he gerek ruznarı de çıkan grup noktai nazarının kargı karşıya halinde olduğunu” göster miştir. grup Tib Pakültesi, Fon Faktiltesi, Tarih - Dil, Coğraf lteleri temsilcileridir. Ki tartışmalar mücadele Birinci bBun ya Fal 60 kadardir ve ekseriyeti teşkil dir. İkinci grupta ve Hukuk Fakültesi vardır Bu ikinci grupun müzakereler erdiği birçak takrirler ve ilerl sürdüğü teklir- ler ekseriyet grupu tarafından kolay lıkla reddolunmuştur. Bu yüzden İki ETUp arasındaki hava. çok elektilk- lar etmekt Siyasal | Bilgiler Bunların sayısı da 5 kadardır 'te, esnasında hesab işlerinde lenmişti. Bugünkü- toplantı içinde böyle Bir hava başlamış ve rüznamede mev- evvelü tüzük mü yoksa birlik baş- cud madidelerden, müzakere edilmeli, lmeli, bahsi Üzerinde mü- | nakaşalar başlamıştır. Mevcud - hi kün göre bu sene başkan için Hukuk Faktiltesinin namzed göster- | mesi lâzımdı. Söz alan Hukuk ve Siya sal Bilgiler okulu temsilcileri evvelâ başkan seciminin yapılmasını, diğer grup ta tüzlik müzakeresinin öne a- Tımmasını istemiştir. Münakaşalar sa atlerce sürmüş ve neticede — evvelâ tüzüğün konuşulması kabul edilmiş v Yüksek Tahsil Talebe Birliği yerine derneğin adı «Üniversite Ta- | lebe Birliği» olarak değiştirilmiştir. | YENİ SABAR j kongresi İrliğ ) — y Bünün Üzerine Hukun ee Styasal Bil giler temsilcileri salonu terkederek nişlerdir, Ekseriyette olan fakül- eye devam Ankara Üniversitesi Ta- şeklinde ismin değişti- bu teli msilcileri müzaker etmişlerdir lebe- Bitlüği: rilmesile Siyasal Bilgiler okulu birliğin dışında bırakılmakta İdi. De- legelerden biri Siyasal Bilgiler oku- lunun bir fornlil bulabileceğini söylemiş — vi başkan seçimi ve diğer hu susların müzakeresi geri bırakılmış- haricde kalmaması için netiaede tr Yeni bir toplantıdan evvel iki grü- etmeleri n husust sürette temas mümkün görülmektedir. Hukuk ve Siyasal Bilgiler temsil- cileri bu hüdise hakkında şunları söy lemektedirler: Bizim birçok tekliflerimiz red- dolundu, Başkan seçimi — sirası bü defa Hukuk Fakültesinde idi. Kar- şımızdakiler tüzükte Birliğin —adını değiştirmek suretile Siyasal Bilgileri Birliğin dışına atarak Hukuk Faltüil- tesini yalnız birakmak ve seçimde de'kendi namzedlerim başkanlığa ge tirmek Istiyorlardı. Bu komplo kar şısında salonu terketmek — mecburl- yetinde kaldik. e ekseriyet Karşı taraf ise kongre geldiğini söy lemektedirler. Muarızları da Hukük ve Siyasal Bilgilerin ayrı birer teşek bu gibi İşlerde her ssese menfaatinin karşılıklı ola sı Tâzım geldiğini kararına uymak lâzım kül olduklarını, rak mahfuz kalı iddia etmektedirler, Kenan[lnerınYenı Sabaha demeci (Baştarafı 1 incido) da genel merkezce iyi karşılanma. dığı iddia edilmekted Kenan Öner, dün kendisini evin de ziyaret eden bir arkadaşımızın Genel Merkezle ve bu arada Fuad Köprülü ile aralarında vâki ol duğu bildirilen anlaşmazlığın ne'de receye kadar doğru olduğu yolunda Ki sualine şu cevabı vermiştir: — Beni tanıyanlar, şahıslara de il, fikir ve zihniyete kıymet verdi diğimi bilirler. Bu itibarla, çıkanı- lan ve gün geçtikçe artan dediko- dülara karşı, bu ihtimali, tekzibe lüzum görmüyorum Zibniyetlerin, neler olduğu bilin medikçe, müspet veya mehfi — bir Şey söylemek dedikodulara: iştirak- den başka bir mâna ifade etmez. Hürriyetime sahip bir insan olm sıfatile en basit hakkım olan istifa karşısında kapılanların Hâdisenin her bakımdan - «pole miğe tahammülü yoktur. Bunun için de, sorulan suallere, yaygaran lara, cevap vermek emelinde deği- llm, Kenan Öner, bu arada «Vatan gazetesindeki neşriyata temas et- Miş ve şunları söylemiştir. «- Resmimden, son harfine kadar, hususi bir kasld ifade eden ve derin mazileri karıştırarak gıdıklayan bu yazılar beni zerre kadar hayrete dü şürmüş değildir. Son günlerde, ta kip ettiği kapalı siyasetin neticesi sayabileceğimiz bu — yazılar, sakat bir ruhun temayüllerini ihsas — et. mek itibarile, ancak — doğru olabi- lir. Benim, dediğimi yapma şeklinde tecelli eden, mütehakkim ruhum, bazı hâdiselerde, beni ikna için sar fettiği mesainin tevlid ettiği kana- atten doğuyor diyorsa, buna da a. cırım. Çünkü, her muhalefet etti Bim hâdisede benim değil, kendisi nin aldandığını hâdiseler teyid et- Miş ve her hâdiselnin sonunda rücu lemiştir!» Öner, bilâhare; İzmirde intişar e- den «Demokrat İzmir» gazetesinin «Kenan Öner biraz daha bekliyebi lir ve bir kaç gün sonra yapılacak olan İl kongresinde de Istifa edebi. lir ve bu arada sebep de gösterebilir di..» Yolundaki neşriyatı üzerinde durarak demiştir ki «— Böyledim ya, Hürriyetime sa hib olduğum kadar, başkalarının da Hürriyetine hürmeti vazife bildi ğim için, kimsenin mütaleasına amma, samimi olmak şartile— kız mak ve gücenmek hatırımdan geç. mez. Beni hayrete düşüren şey, bu kadar basit bir hâdise üzerinde, bu kadar çok gürültü çıkarılmasıdır. Yaptığım harekette, şahsıma ve memleketlme fayda gördüm. bir bu kadar vehme zahmetlerine acırım. mex'eleyi ifade olunmak İstendiği gibi, bir hakemlik mevzuu olarak da mütalea etmemektedir, Bu ıtibarla Demokrat. Partl bü- del tün müc: şimdi ve - faaliyetlerinde, lar olduğu gibi, şimdi- 'a da, hareket gerbestisini muhafaza — etmekte ve hükümranlığı — prensihintn tahakkuku yolunda durmadan yü rümektedir.» den s0) mamile millet ettiğime kanilm, Benimle uğraşan lara vereceğim tek ve samimi vab: (Efendiler, biraz kenara!) de mekten ibarettir. ce- Diğer taraftan, haber aldığımıza göre, D. P. nin İstanbul içindeki di ğer ileri gelenleri, Kenan Öneri zi 'et ederek, istifasını geri al- Masını dilemişlerdir. D. P. çevrelerinde, Önerin, ayin 17 sinde yapılması muhtemel olan İl kongresinde, yeniden başkan se çilmesinin muhakkak olduğunu ile ri sürmektedirler, Bazı D. P. li üyeler; daha dâ ileri giderek, Öner yeniden başkan olma dığı takdirde istifa edeceklerini söy lemislerdir. Kenan Önerin istilası (Baştarafı 1 #notder Beyoğlu, Üsküdar, Beşiktaş, Ba karköy, Tüyüb, — Kadıköy, —Ada- lar ve Sarıyer ilçe başkanları KENAN ÖNERE ÇEKİLEN TELGRAF Diğer taraftan aymı ilçe başkan ları profesör Kenan Önere de şu telgrafı göndermişlerdir: bayat ve mukadderatını kurucularından bulunduğunuz par timize vakfetmiş bir arkadaş mdığınız. için ta- istifa — haklaında yetkili İl kongresinin takdirine bırakma- nızı en derin sevgilerimizle — rica ederiz.» CELÂL BAYARIN TELGRAF- LARA CEVABI Ankara, 7 (Hususi İstanbul Demokrat Partı il başkanı Kenan Önerin istifası sebebleri üzerinde Demokrat Parti merkezinde kat'i bir süküt muhafaza edilmektedir. Bir çok Demokrat Parti ocak - larından parti merkezine çekilen telgraflara cevaben, D. P. gensl Başkanı Celâöl Bayar, — aşağıdaki telgrafi göndermiştir: Telgrafinizi. partimize — hizmet etmiş arkadaşlara karşı gösteril - mesi tabif bulunan bir vefa eseri telâkki ederek memnun olduk, An cak esasında istifa, kabule mual- lâk bulunmayar: bir hakkın kulla nılması demek olduğundan tüzü - ğümüz — istifaların — tekemmülünü, kabule tölik etmiş değildir. Bu i- tibarla yeni bir karar almak, kadaşımıza alddir, ar- saygılarımla,» D. P. İDARE KURULUNUN DÜNKÜ UZUN TOPLANTISI Ankara, 7 (Hususi) Demok rat Parti genel idare kurulu bu - gün Celâl Bayarın başkanlığında toplanarak geç vakte kadar sü - ren uzun bir toplantı yapmışuır. Bugünkü toplantıda Kenan Öİne rin H! idare kurülü — başkanlığm- dan istifası meselesinin da mev- zuu bahsolduğu tahmin edilmek - tedir. Nevyork Kmanında büyük bir yangin çıktı Nevyork 7 (AA) — Büyük bir yangın, bu sabah Nevyork limanıns Gaki antnepoları herab.etmittir. Ze rar ve ziyan bir busuk mülyon dolar- | dır. | Allah ve Şeyiiın m ücadelesi (Buştarafı 4 ünciüde) daklarından da elünelhak» - Hak benim - sözü dökülürmüş... O ses, sustu; lâkin bin seneden fazladir, milyonlarca insanın hafızası, o ka- ni nmış dudakların sesini, yi- ne işitir gibi oluyor! bo, Dantenin İlâhi — Komedyasında, seytan oyunlarına nasıl cehenaem azabını verdiğini görüyoruz. sek bir şahsiyetin gururu; kıskanç hk ve hiyanet yüzünden yaralanın ca, onun ruhundan kan yerine fış kıran ateş, cehaletleri ve kahpelik leri daşlamıştır. Bütün haksızlık- lazın alnında, onun silinmez inti- Yük- | kam damgası var. «Kins in yarat- tığı söz mücizesi; büyük göhetle- ri cehennem dumanına boğarken, Hlâhlar ve kahramanlar — pile, maymundan daha gülünç oluyor- lar. Dehanın san'at sırrı; züulmün, | sefahatin, fuhşun ve hayasızlığın | iğrenç çehrelerini siyaha boyamak | kudretini göstermektedir. Üstün yaradılışta olan ruhun gururu ve kini alçakların yüzü- nü, böyle ebedi bir surette daraga- lamazdı, Kin muhakkak rir olmasaydı, aklı yaratmasa kı, omu faaliyete Zulmün ve hakaretin faydası da budur!. Haşim Nahid bile | geli sosyal | Erbil BAYFA T B Bingazide İngiliz- ÂAÂmerikan üssü Vüşington, 7 (AP:) — Amerikamır İngiltere ile müştereken — Bingazide yeni bir Cebelittarık kurmaya karar verdiği hakkındaki habere dair su. ale, Diğişleri Basın dairesi şefi Lin- coln White: «Hiçbir. haberim yok> şeklinde cevab vermiştir. İNGİLTERENİN DIŞ SİYASETİ Londra, 7 (AP:) — Hükümete meni sub yetkili şahsiyetlere göre, Dişe işleri Bakanı Ernest Bevin'le kabi- ne yarın İngilterenin dış siyasetini gözden cekler ve — müzakere «komünist akınını durdurmak» batı- sinde İngiltere - Amerikan işbirliği ni takviyeye yol açacaktır. Bu mahfiller, kabine müzakerele- rinin, Avam Kamarasındaki diş iş-| lere dair müzakerelere kadar gizli| tutulacağını ve Avam Kamat ı-mın; bu ayın son haftasında bu işle ilgili | bir oturüm. yapacağını söylemişler- dir. İNGİLTERENİN — AMERİKADAN İSTİKRAZI Vaşington, T (AP.) dünkü raporunda bildirildiğine göre, İngiltere Amerikadan aldığı yar 750 milyon dolarlık — krediden | 100 milyon dolar daha çekmiş ve bu| — Hazinenin Truman'ın mesajı (Baştarafı tucide | velri 7 (AP.) — Bugün Baş Birleşik — Amerikamın | iktısadi kalkınma bahsinde en büyük | gayretini geçenlerde Avrupa memle- | ketleri tarafından tekemmil ettiril miş olan kalkınma programını di Vaşington, kan Truman teklemeye hasredeceğini kongre ile dünyaya beyan etmiştir. Başkan, âyan ve temsilciler mec- lislerinin karma oturumunda verdiği Devlet işlerine aid mutad yillik de- | meci sırasında, Marshall plânı adın almış olan programı hararetle kon- greye tavsiye etmiş ve bu konuda şunları söylemiştir: Büu toklifin (programın) sihha- tile vâdetmekte olduğu başarıya V nancımı yeniden belirtmek - isterim. Avrupa ekonomisi kuvvetlenince, bu kıta endüstrisinin iktısadi perişan- lik içinde olan diğer birçok bölgele re de faydası olacaktır. Hür ların açlığı ve ümidsizliği altetmek iktidarları bütün dünyaya bir küdret temin edecektir. Dünyanın ekonomik kalkınmasımı tahakkuk bahsinde diğer Gevletlerle birlikte — çalışmak | tasavvurndayız. Batı yarım kürresi devletlerile işbir. liğimizi Kongre Çine acele kalkınma ve yeniden |. mar imkânları edecek özel bir program sunulacaktır.> Bundan #sonra başkan Truman Birleşik Amerikanın dış yaseti hakkında şunları söylemiştir DIŞ SİYASET Barışı tahakkuk ettirmek az- mimizi tatbik ederken sıhbatli, kurucu ve pratik bir yol — takib etmekteyiz. Zarurete, — açlığa ve ıztıraba karsı savaşmaktayız. Bu, harbe değil barışa götürür. Bü - yük veya küçük bütün devletlerin tecavüz korkusundan vareste ya- şayabilecekleri bir dünyayı kur - mak yolundayız. Bu yol harhe de Bil barışa götürür. Her şeyden önce, dünya millet- leri arasında ahengi tahakkuk et tirmeğ> çalışmaktayız. Böyle - bir ahenk cncak insan kardeşliğine ve şahsın şeref ve vekarına daya nabilir, Bu yol harbe değil, barı:- şa götürür. Gerek dahilde ve gerek — diğer devletlerle sıhhatli bir siyaset ta- kib etmekte olduğumuza emin ola biliriz. Başkan Truman, Amenikan dev letinin dünye barışını — tahakkuk ettirmek gayesini takib etmekte olduğunu, böyle bir barışın bütün mânevi devam ettireceğiz. temin devletler için eşit, — hürriyet ve adalet prensipler dayandığın söylemiş ve — demecine şu yex'lde devam etmiştir. «Birleşmiş Milletler — teşkilâtını tamamile — desteklemekteyiz. Ve desteklemekte devam edeceğiz. Bu teşkilât —önceden — kestirilemiyen ve nahoş güçlüklerle karşılaşmış- sa da, nihai muvaffakıyetinden eminim. Dünya iktisadi kalkınmasına ve Günya ticaretinin yeniden rarlan masına doğru da — gayretlerimizi tevcih etmiş bulunmaikta yız.. MECBURİ ASKERLİK Mecburi askerlik hizmeti * numün kabulünü isteyen: Tonman, | unları söylemiştir: Birleşik Amerikanın, anca kudretli bulunması halinde, dünya | barışı için müessir bir faktör olabi leceğine tnarumaktı Devletlerin silâhlarım azaltacakları günü taha | lükle beklemekteyiz, Bunumla bera | ber , barış içinde yaşayan bir dün | YA idenli ne karşı ctdeli muhalefet baki kaldıkça, kudretli silâhli kev| velre idame etmeliyiz. TÜRKİYE VE YUNANİSTANA YARDIM «Bugün Birleşik Amerika, dev| letler arası sürekli barış münâse- | betleri kurulmasına matuf bir çok: uluslararası - faaliyetlere — girişmiş | bulunmaktadır. Bu devletlerin ya bancı tazyiklere karşı bütünlükleri ni muhafaza edebilmelerine yardım için Yunanistanla Türkiyeye geniş | ölçüde yardımda bulunmaktayız «Bu yardımımız olmasaydı, belki de bugün durumlarında esaslı deği şiklikler olabilirdi. Bu memleketle- rin bütünlükleri, — bağımsızıklarını muhafaza için savaşmakta olan di ğer Orda—Doğu ve Avrupa memle- ketleri üzerinde kudretli bir tesiri olacaktır.» Bundan sonra Başkan Truman, Almanya, Avusturaya, Japanya - ve Korea ile barış andlaşmalarına var mak hususunda Amerikanın sarfet miş olduğu gayretlere mani olun- duğunu belirtmiş ve: “Bu devletler den her 'birile memnuniyet vertet | hal çarelerine ulaşmak üzere azâmi gayret sarfetmekte devam edece. Biz, demiştir. TRUMAN, MÜŞKÜLÂT ÇEKECEKMİŞ şington: TCA.A.) - Amerikan âyan Meclisile Temsilciler Meclisinde bu günkü havaya bakılırsa, Avrupanını kalkımması programı için hükümet çe hazırlanan metnin kongreye kar bul ettirilmesi bahsinde Başkan Tmumanın oldukça müşkülât çekece ğine hükmedilebilir. Tahsisat kanu çin dört milyar 150 milyon İngiliz lH ralik bir kısmın geri alınmasını ka bul etmekle hükümet kongredeki bu havayı anlamış görünmektedir. Bu hal durumu hafifletmiştir. ve müzakereleri kısaltmağa yarayacak tır. Pakat plânın ilk önbeş ayı iste nilen bil milyar 700 milyon İngiliz liralık kredilerle kanunun, hükümet çe tatbik edilen usul gibi diğer veçhe leri için mücadele çetin olacaktır. RAPORUN ANA BATLARI Vaşington T(AA)— Ekonomi eksperleri tarafından korgreye verilmek ve muhtelif komisyonların — Marshall plânı münasebetile çalışmalarını ko laylaştırmak —üzere — hazırlanan bin yapraklık raporda — görülen başlıca mülâhazat şu yoldadır: Hükümet Avrupanın emrine ve- rilebilecek istihsal hakkındaki tah minler, Avrupa — ekonomilerinin 1952 senesinde dayanılabilir bir hayat standardına ulaştıracak de- recede kendi. kendilerini yeter de hale getirebileceği yolundadır. Bu rapor Birleşik Amerika ta- rafından 16 Avrupa milletine ikti- sadi plân devamınca ihtiyaclarının tamamını veya bir kısmını karşı- lamak üzere verilebilecek (stinsal imkânlarının tahmini yolunda bü- yük bir gayreti ifade etmektedir. Raporda birçok madde hakkın- da müşuhcde edilen — yetersizliğin programın ilk scneleri zarfında 16 Avrupalı devlete müteaddit istih- sal maddesi teminine müsaade et miyeceği görülmektedir. Bu hal bilhassa gelik için riddir. Maamafih bol olmayan delerin Avmıpada mümkün merte be iyi kullanılması sayesinde mü him neticeler elde edehilecektir. Raporda kaydedildiğine göre; Birleşik Amerika hükümeti bilhas sa r madenlerine — lüzumlu malzemenin temini gibi hususata büyük önem vermektedir. Gerçekten bunların va- tesliminde 'den-plânın dört buçuk senesi -| #uretle-ancak 200 milyon dolar daha alabileceği ” kalmıştır. AVAM KAMARASINDA ISLAHAT Londra, 7 (AA) — BEBC. nin par lâmento muhabiri, İngiliz hükümeti- nin Lordlar kamarasında ıslahat yap mak çarelerini aramaktar olduğu leax naatindedir. Yapılacak yenilikler bilhasas vera set prensipleri üzerinde olacaktır. İngiliz - Irak andlaşması Bağdad 7 (AP.) — İstiklâl par tisinin resmi organı olan — «Livg el - İstiklâl» gazetesinin eyetkifi ım- kaynaktan: aldığı habere gö- » yeni İngiliz - Irak anlaşmasi- le İngiltere biri Habbaniye, diğe- Ti Şaybandakı iki hava — üssünü Irak hükümetine terkedecek, fa- kat iki memleket arasında — bir müşterek müdafaa konseyi kurur laraktır. Gazetedeki yazı şöyle devam & diyor: «Yeni anlaşma gereğince, bir harb vukuunda veya harb tehlike si baş gösterdiği vakit, gerek bu üsler, gerek demiryolları, liman - lar ve sair nakil vasıtaları müş- terek müdafaa konseyinin emrine verilecektir. Bu üsler Irak hükümetine geç- tikten sonra de masraflarını İn- giltere üzerine alacak, ve ayrıca bunların idaresi için lâzım gelen Mmütehassısları da İngiltere temin edecektir.. —H ll Staline felç geldi (Baştarafı 1 incide) silmesinden evvel Brezilyanın Sot yetler birliği nezdindeki ilk Büyük elçişi olan M. Pimeniel Brandac başına yaptığı beyanatta Mareşal Stalinin sıhhi duzumunun hakika ten vahim bulunduğunu söylemiş- tir. Büyük elçi Mareşal Stalinin, sağl tarafının tamamile meflüç bulun duğunu ve ancak koltuk değne 4x rile yürüdüğünü lâve etmiş r, Brandoo geçenlerde Stalin, Leni-in mezarını ziyaret ettiği sırada bosa maklardan çıkabilmesi için kenc si ne iki kişinin yardım etmek zorun. da kaldığını söylemiştir. Ekoro i Bakamı (Baştarafı 1 incide) kömlürün tonu memleketimize 28 lirayı mal olmakta fakat şimdiye kadar daha aşağı fiyatlarla satılarak ara- daki işletmenin zararı olan fark xye rılan bir. fondan — kapatılmaktaydı. Vaziyet bu suretle ilânihaye devam edemiyeceğine göre mesele bahali- likla mücadele için kurulan Bakan- lardan müteşekkil koordinasyon ko- mitesi gündemine alınmıştır. — Önü- Müzdeki günlerde komisyon bu me- seleyi de inceliyerek farkın ya e““i- Si gibi ayrılacak bir fondan kapatıl- masına veya bir mikdar kömür ih- Fac ederek bunun getireceği döviz- le kapatılmasına veya dahilde fiyat- ların bir mikdar arttırılarak kapas tılmasına karar verecektir. Bvvelce de söylediğim gibi bu hususta henüz alınmış hiçbir karar yoktur» Devlet Teşekkük di Bakan İktısadi leri baremi haklcında sorduğumu: ger bir sumle de barem kanunun tâdili sırasında İktisadi Devlet Te şekkülleri bareminin de yenlden göz: den geçirileceğini bu hususta 948 yı- h içinde yeni bir tasarı hazırlanaca- danı söylemiştir. — vukubulucak herhangi bir gecik - me Avrupa istihsaline ağır — bir engel teşkil edebilir. Yine Birleşik Amerika hüküme ti fazla kıt olan maddeleri aha bol olan maddelerle temin etmeğe önem vermektedir. Meselâ Birle - şik Amerika Avruapaya ham ve- ya yarı ham çelik yerine mamul veya yarı mamul çelikten daha fazla mikdar gönderebileceğini U. mid etmektedir. Yiyecek maddelerine gelince, ra por, Amerikan uzmanlarının bü - tün tahminlerinin müsald — bava şartlarına istinnd ettiğini ve Amd rikanın zirast bölgelerinde sade - ce Bir sene vukua gelecek he-han gi bir kuraklığın hububat ihraca» tında evvelte derpiş edilen mikdae rın idimesi hususunda — aşılmatğ imkânsız güçlükler — yaratacağın) kaydetmektedir Derpiş ediler. mikdar şudur: 1948 senesinde Birleşik Ameri - ka Avrupaya dokuz buçüuk mil « yon ve 1949 da beş buçuk m'lyon ton hububat ihrac edecektir. Çeliğ> gelince; ilk sene zartın - da Binleşik Amerika Avrupaya yüzde 87T ve ikinci sene yüzde 95 nisbetinde çelik gönderebilecektir. Amerikanın 1948 de 16 Jarın ver dikleri rapora göre talep ettikleri 41 milyon ton kömürü gönderebi lecekleri anlaşılmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: