6 Ocak 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

6 Ocak 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

% . , . . ı | : | İzmir İshklal Mahkemesinde neler gördüm? Btatürk'e tafsilâtı Yaran (. R. —— L Z — Hayır, oradaki İnsanlar ara- Bında büyük bir insicamsızlık var- dı. Esasen bir kısmından hizmet beklenebilirdi, fakat Hamdi Paba gibi sinnini geçirmiş insanlardan da bir şey beklenemezdi. — Orada lâyiha falan tertib et- tiniz mi? — Hayır, yalnız bu - sistamler hakkında bilhassa tevzini kuva hakkında Kemal bey Gazi Paşaya maruzatta bulunmuş, bunları söy- ledi. Belki tasavvuratı müzmires vardı, orada benim bulunduğum zamanda Kemal beyin fikri müz- mirine dair bir şey hissetmedim. Sırf Gazi paşa hazertelrine hür- met 've minnetten başka bir hisle mütecessis olmadım. — İyi söylüyorsunuz, fakat bir tezkere ile sizi içtimaa düvet edi- yorlar, niçin toplandınız, maksa- dınız ne idi? Toplanmağa hak ve salâhiyetiniz var mıdır? — Hayır, bir gayretkeşlik .. — Kara Kemalin arkasından daha ne zamana kadar gidecekti- niz? Meclis var size içtima etmek düşer mi? İçtimam sonuna kadar bulundunuz mu — Bayır, ağrılarım gittim. — Zabit tutuluyor mu idi? — Bayır. — Başka toplandınız mı? Bir teklif vaki' oldu mu? — Hayır. — Üç dört defa daha toplanmış- lar, sizin haberiniz oldu mu? — Hayır, hiç tahattür etmiyo- rüm. — Bunlar İttihad ve “Terakki namına bir program yapmışlar- dır, Cavid bey itiraf etti, müvace- he edildiğiniz vakit mahcub kalma yınız, şimdiden söyleyiniz. — 1İttihad ve Terakki progra- mından katiyen haberim yok — Belki sizin bulunduğunuz iç- timada olmamıştır. Ondan sonra Kara Kemal ve bazı arkadaşiarı- nız Terakkiperver programını ha- zırlamışlardır, malümatınız nedir? — Bir gün Kara Kemal beyin tutmuştu -“yazıhanesine uğramıştım. Orada Canbulat, beyler — vardı. Meclisin açılması da pek yakındı. Bilmünasebe yeni fırkanın mevcu- diyeti kavaidinden bahsederek: «Mecliste teşekkül edecek muaz- zam bir fırka olursa girer misin?> dediler. «Girmem!» dedim ve ha- Yürümek ve ayak sü üm k! (Baştarafı 1 incide) değil bilâkis I-IIIİAT daha — ruhat yerleşti. Kalanı da buna kıyas edilebilir. İşle bu isimlerden hiç birinin böyle on iki idare âmirinin çekilmesile hu- süle gelen sarsıntıdan bir hissesi orma- ” ve olmuyacaktır. Gazetenin (temenni) faslına rağmen © valller —ömürleri müsaade e'se— Kalü belâdan kıyamele kadar mevki- lerini muhafaza sedeceklerdir. Bazı ze- vat hakkında açıktan açığa söylenme- di mi? eFilanı feda edemezdikl. de- milmedi mi? Bu da böyledir. Böyle olunca meden bu adamlar si- yasi mukadderatını bir partinin mev- sudiyetine körü körüne bağlamasın- r? Bununla kendi kendilerini kaydsı- hayat şartile sigorla etmiş olmuyorlar mız 'Demokrasi yolunda sağlam adımlar- | da yürümüyoruz. Ayak sürüyoruz. Bu çayak sürümek» demokratik ge- dişinede zorâki bir inkişaf hissi veri- yor. “Bir memleket İçtimal ve sişasi sahada tekâmül yoluna girerse onun igin bütün hâdiselerin ayrı ehemmiyet leri vardır. 'Bu tekâmülü tabii seyrine rakmalı... Ona karşı yapılacak her Ürlü mümancat, demokrasinin uhu- | y dncitir. Emevi hükümdarlarından Abd-e-Me ikin huzuruna bir hoyet gelerek va- Hüküm- ; ierinden şikâyet elmişler. dar: — Yalan söylüyorsunuz, demiş; ben Si Kanırım, yi adamdır. Heyeller biri: — Haklısınız efendim, demiş. bBizim vilâyet istifade et nizn Sair vilâyetlerinin do n biraz da oralcra gönderseniz!... Bun- dor bilmiyorlar. Hakikaten valımiz ga- yur idaroci we iyi bir adımdır. Fakat yakadar iyi bir. Validen niçin yalnız memaliki- istifadesi suikasdın ve İçyüzü Tefrika Noe. 136 yatı siyasiyeden çekildiğimi & yle- dim. Daha ileri gitmediler. Mosele orada kaldı. Fakat bir fırka toşki- li etrafında bir faaliyet hisseyle- dim. — Programı gösterdiler mi? — Hayır, katiyen. — Demek ki Terakkiperver is- mi alan fırkayı sizin arkadağları- nızın teşkil ettiğini gördün ve i- şittin. — Öyle bir gey teşekkül ederse girer misin, dediler. Bilâhare Hırka teşekkül ettikten sonra bir mek- tubla müracat edileceğini hisset- miştim. — İstanbul Kâtibi umumiliği i- çin mi” — Evet, — Bundan, başka Ali Fuad pa- şadan da bir mektub var. Mektub okundu, — Şükrü bey mi mektubu getir- di? — Hatırlamıyorum. | — İlk reddinizden sonra Şükrü beyin sizinle görüşmesi niçin mev- | zuubahis olsun? —Bolki efendim emrivâki yap- mak istiyorlardı. — Kemal bey ilk defa Meclis a- çılmadan sizi fırkaya dâvet edi- yor. Demek ki o da faaliyette idi. Vazife almadı, yoksa perde arka- sında kalması mukarrer idi? | — Bilmiyorum efendim. Esasen gözlerimdeki hastalık iştidad etti. | İki sensdenberi hiç kimse ile gö- rüşmedim ve münzeviyane bir ha- yat yaşadım. Bu inziva darb-ı-me- Sel olacak mahiyette idi. Reis — Bu kadar kâfi. Dedi. Ahmed Nesimi bey çıka- | rıldı. Celse tatil olundu. Ayni günün ikinci celsesi Saat üçte ikinci celse - başladı. Reis Hüseyinzade Ali beye: «Siz Türkiyeye hangi tarihlerde geldi- miz?» diye sordu. Maznun cevaben | 1889 da mektebi Tıbbiyede tahsil için geldiğini, Askeri Tıbbiyede | ikmali rahsil ettiğini zabit olarak | 311 de çıktığını söyledi. Bir ara- | hk Kafkasyaya — gittiğini, esasen | Kafkasyada Bakü vilâyetinde doğ | duğunu, Tiflis lisesinde tahsil et- tiğini ilâve etti. reis sordu (Devamı var) ARARARARARARARARDARAADANI Bölge Sanayi Birliğinin toplantısı Bölge Sanayi Birliği üyeleri, mu- tad aylık toplantılarını dün saat 14.30 | da Ticaret Odasında yapmışlar, muh | telif mevzular üzerinde konumuşlar- dır. Eminönü Halkevinde dü konferans Eminönü Halkevi, Dil - Edebiyat | gubesinin tertib ettiği müstakil kon- feranslar serisinin 9 uncusu, “dün Halkevinde «Harb sonrası kalkınma dâvamız> mevzuunda Doç. Dr. Or- han Dikmen tarafından verilmiştir. | Ancak, 'Küçük Çamlıcaya yapılan bu gezintiden sonra hafifce titizle- nen biri vardı: Birsen... Çok temiz we Gürüst kardkterli olan bu genc kız, Bülendle Mümtaz arasında Ver- da hakkırda 'Birşeyler geçtiğini an- lamış, bu plândan — hoşlanmamıştı. Çocuklüktanberi — birlikte — yagıyan arkadaş ve Gdostlar arasında böyle Kizli projelere müna — veremiyordu. Bu, sacaba verda için bir tehlike mi tepkil edecekti? Fakat Verdayı o ka- dar iyi tanıyordu ki, herhangi güç 'Bir vaziyetten onun kolaylıkla sıy- rılacağına emindi. Bunu düşünmek endişelerini biraz hafifletti ve ona rahat nefes aldırdı. — Verda, diyordu, Aklı başında bir kızdır, böyle oyunlara — gelmez, Hem bakalım ortada bir oyun — var mı? Belki de hepsi benim evhamım, benim huysuzluğumdur. Ancak, Birsen bu huysuzluğu büs bütün üstünden atamadı ve sonra. çok sonra, o zamanki hareketini a?- fedilmez bir kayı lendirdi. sızlık olarak isim * Verda sızlıyan bileklerini oğuştu- rarak tarasaya çıktı, orada gazete- lerine dalmış olar Turhana yaklaştı - Bugün kenüimden pek mem- nunum hocam, iyi çalıştım. Turhan başını kaldırdi. hayranlıkla ona baktı. Sevgi ve OKRUYUCU — DiYOR Müvezzilerin P.T.T. den bir şıkâyetleri İsim ve adresi mahfuz bir okuyucumuz diyor ki: P. T. T. İdaresi leri içinden memurluğa lâyık ve muhabere bilgisini isbat e- dınım ücretli memur — yap- . Ve yine ilk — tahsillilerden aynı mühabere / bilgisi ve u- | Z müvezzi- çirerek kadroya aldı Hülen hiç imtihan miş dağıtıcılar 108 lam kesintisiz olarak maaş a- lıyor. Biz ise müvezziliğe dev- let imtihanı ile girip —muha- bere bilgisini de isbat memur olduğumuz halde lira ücret almaktayız. — Mü- vezzi iken aldığımız çocuk zamımını dahi alamıyoruz. Bu nasil terfil Bunun hak ve adalet ölçü- leri ile teli verme- edip 90 olunamıyacağını sayın gazetenizle alâkadarla- rın dikkatine koymanızı dile- Tek tib ekmek bozuk çıkıyor Firıncilar Cemiyeti kongresi Çar- şamba günü yapılacaktır. Toplantı- nin hararetli olacağı — anlaşılmakta- dır, Diğer taraftan şehrimizin muh-| telif semtlerinde yeniden bazı fırın- | ların kapatıldıkları görülmüştür. Bu meyanda Eyübde 2, Beyoğlunda 4, Beşiktaşta 2, diğer semtlerde de 3 fırın daha imalâtı kesmiş ve Pırın- cılar Şirketinin şubesi halinde şa başlamışlardır. Fakat bu suretle | rekabet meselesi bertaraf edildiğin- | den imalâtta nefaset temini pek dü- şünülmemekte, neticede de şubelerde satılan ekmekler diğer semtlerdekin den kötü olmaktadır. Esasen yeni çeşni ile bir semtin ekmeği diğerine uymamaktadır. Bazı yerlerde nisbe- ten iyi olan imalât diğer taraflarda fenadır. Saniyen bazı şubelerde her saat ekmek bulunamamaktadır. Bu- nun sebebi imal yerlerinden getirme mecburiyetidir. Bllhassa akşam sa- atlerinde getirilenler sıcak, — hamur bir halde hemen satılmaktadır. Şube halinde çalışan fırınlara ve- rilmekte olan unlardan bir mikda- rının el altından satılmakta olduğu da Vddia edilmektedir. Diğor taraf- ton şube haline koyma kararı yüzün- den hamurkâr, — pişirici, tezgühtar g'bi müteadi'd İsellerin açıkta kal- dti bildirilmektedir. M eee Çalışma Bakanı da könferen& perecek Şehrimizde bulunan eski Çalışma Ba kanı Prof, Dr. Sâdi Irmak, 16 ocak Çuma günü saat 1815 te Eminönü Halkevinde <Türkiyenin sosyal me- seleleri» mevzuunda — bir konferans verecektir. Sâdi Irmak, bu konferan”ta işçile- rin vaziyetine ve işçiler için düşünü- len rahat yaşatma çarelerine temas edecektir. Okullarda verem hıfzıssıhhası konferansları Verem haftası münasebetile, dün şehrimizin bütün İlk, orta okul ve liselerinde; — muallimler — tarafından, hor ders ön beşer dakika «Verem> hıfzıssıhhasına ald konferanslar rilmiştir. ESİ !.' — Ben senden her gün memnu- nüm yavrum. Genc kız çekingen ve sevineti bir tavırla güldü: — Ben bazan fena çalıştığımı his- sediyorum, huysuzlanıyorum. 'Turhan yerinden kalktı, elini onun siyah saçlarına koydu. — Ruhunda hakiki sanat atoşi ya- nanlar hep böyledir Verda. Kendile- rinden memnun kalmazlar. huysuz, sinirli ve titiz olurlar. Allahtan ki, onların bu hisleri geçicidir. ve cesa- Fetlerini kıracak — mahiyette — değil- dir. Haydi kalk, biraz sokağa cık yavrum. Pek yorgun görünüyorsun. Genc kiz alnamadığı bir helecan- la sarsılarak cevab verdi: Hakkınız var hocam, Bir parça hareket etmeliyim. — Nereye gideceksin? Bilmem. Belki Nurana — kadar uzanırım. Elile <Allahasmarladık» — işareti yaparak uzaklaşırken Turhan onun xu YENİ SABAH Amerikadan satın aldığımız Dört gemiye Amerikada şanlı bayrağımız çekildi; bunlardan Çoruh, Şubatta limanımızda olacak Amerikadan satın alınan Victory tipinde 10 biner tonluk — Yozgad ve Çoruh şileplerile 16 bin tonluk Sivas ve Kocaeli tanker gemilerine 'Türk bayrağı çekilmiş ve Çoruh — gilebi | Nevyorktan Baltimore limanına mü- teveccihen hareket etmiş bulunmak- tadır. Çoruh şilebi. Baltimore'dan sonra Napoli ve Pire Ilmanlarına uğrıya- rak, şubat ortalarında — llmanımıza gelecektir. Yozgad, henlz Nevyork Ilimanın- da eşya yüklemekle meşguldür. ——— — — ÜNİVERSİTEDE Üssü mizandan dö- nen üniversitelilerin durumu Hukuk Fakültesinde, tatbik edile- cek olan Sömestr usulünün incelik- lerini görüşmek ve iki sene - üstüste sınıfta dönen talebelerin durumları hakkında incelemeler yapmak gaye- sile, Yönetim kurulu tarafından va- zifeli kalınan komisyon çalışmaları- m bitirmek üzeredir, Tahmin olun- duğuna göre, iki senelik talebelerden; üssümizandan dönenler arasında bir dersten kalanlar yine aynı dersten, birkaç dersten kalanlar da yalnız den aşağı not aldıkları dersten, haziranda, yeni bir imtihana gire- ceklerdir. Diğer taraftan, Hukukda gömestr usülü, bilfiül, gelecek yıldan İtibaren tatbik olunacaktıı — 3 l'_AAPİI' re ( az *tecilik enstitüsü mevzuu senatoda görüşül dü Üniversite Senatosu, dün öğleden sonra bir toplantı yaparak, muhte- lif talebe meseleleri Üzerinde durmuş bu arada Gazetecilik Enstitüsü tasa- Tısi Üzerindeki çalışmalara — devam edilmiştir, Toplantı geç vakte kadar Sürmüiş- tür. Orta öğretimde sömestr tatili sona erdi Ortaokul ve Jiselerdeki, — birinci dinlenme tatili sona ermiş ve ikinci devre tedrisatma dün sabahtan iti- baren başlanmıştır. Milli Kalkınma Partisi genel merkez binası eşyası iade olundu 31/12/947 tarihinde Beşiktaş Ma- liye Tahsil Şefi — tarafından — Mülli Kalkanma Partisi " Genel merkezine ald bütün eşya ve mefruşat arabalı ra konarak götürülmüştü. — Defter- darlığın emrile dün öğleden evvel zikri geçen eşya Beşiktaş maliyasi- ne mensub memurlar tarafından par ti binasına getirilerek yerlerine kon- muştur, ŞM Aş'ı we his. romianı aa T*fw'îln :30 arkasından uzun uzun baktı. Bu ba- kaşta büyük şefkatle karışık bir sev- gi ve isimsiz bir hasret vardı. 'Tun han bu üsmsiz şeyi anlamak ve dü- şünmek istemliyordu. Başını ağır a. ğır eğdi, gözlerini kapadı, bir ha- hali karanlıklara — gömmeğe çalıştı ve birdenbire gelen bir kararla, bir iki saniye evvel Verdanın kalktığı iskemleye oturdu, piyanonun kapağı ni açtı, henüz genc kizin ince par- maklarının izini taşıyan fildişi taş- lar üzerine eğildi. Ötede Verda, mavi keten esvabı iç nde her zamandan daha zarif ve ince, ökçesiz beyaz — iskarpinlerinin kolaylaştırdığı. adımlarla, — Nuranm evine giden gölgeli yokuşta ilerle- mekte idi. Kayıdsız, serbest bir ta- vırla yürliyor, omuzuna astığı Toyaz spor çantasının kayışile oynuyordu, Verdi Tikin kendisini çağıranın kim ol- düğünü anlıyamadı, hattâ banu bir vehim saldı. Fakat bir saniye son- ik Yaâan Muaııaı Tahsin BERKAND vapurlar Kocaeli ve Sivas tankerlerinin de bu ayın 25 inde limanımıza hareket | etmeleri muhtemeldir. | Danimarka- Diğer taraftan yine dan satın alınan 6 yolcu gemisinin | tamir ve tâdilât işlerine süratle de- vam olunmaktadır. | Bu 6 yolcu gemisinin ancak hazis' ran ayında Jimanımıza — gelecekleri, Bir kısmının Karadeniz hattına, ati 20 mil olanlarının da İzmir sürat hattına tahsis - edilecekleri — söylen-| mektedir. FOLİSTE 20 bin İiralık eşya çalan bir şebeke yakalandı Fatihte Hoca Üveys mahallesinde Sarıgüzel sokağında 80 numarada oturan ve sahfbi bulunduğu 1744 plâ ka sayılı takside şoförlük yapan İh- san Akarsunun elebaşı — bulunduğu dört kişilik hırsız çetesi şehrin muh- telif yerlerindeki apartman ve evi re girerek 20 bin liralık eşya çalmış- lardır. Girdikleri evlerden çaldıkları mü- cevher ve eşyaları otomobile yükli- yerek İhsanın kızkardeşi Hatice A- karsunun evine bırakan hırsızlar ni- hayet yakalanarak Emniyet Müdür- lüğüne teslim edilmişlerdir. Şimdiye kadar şehrimizde otomobille ve Ame | rikanvâri bir hirsizlik vak'ası ilk de- fa görülmüştür. Çalınan eşyalar a- rasında çıkan altın bir vazonun kıy meti 7 - 8 bin lira kadardır. vi ŞN DENİZDE Kabataş vepur iskelesi için so 1daj ar İnşaatı (Bedwayt )isimli bir Cir- maya — ihale — olunan — Kabataş vapar iskelesi sahasında ve denizde mütehassıslar tarafından sondaj ya- pılmaktadır. Sondajlar müsbet netice — verdiği takdirde, inşaata hemen başlanacak ve iskele üç vapur yanaşabilecek şe- kilde nisan sonlarında işletmeye açı- lacaktır, Karodenizde fırtına durdu Karadenizde fırtına sükünet bul- muş, bu yüzden limanda bekliyen gemiler yollarına devam — etmişler- dir. Diğer taraftan limanımızda başlı- yan lodos fırtınası yüzünden — şehir hatları seferleri aksamış; — Harem, Salacak - Köprü ve Üsküdar - Kaba- 'taş araba vapuru seferleri tatil edil- Miştir. Sinsmacının kızi )i kacıran mahküm oldu Sanık “Benim sevgim samimidir,, diyor Şehrimizde beş altı sinemanın Hibi olduğu için <Sinema Krah rak tanılan Kadri Cemâli'nin — kızı Ayşe Cemâliyi Cihahgirde tehdid ve ot kaçırmağa — teşebbüsten sanık cam fabrikası —ustalarından Recal Ulusu ile bu fiile — iştirâkten sanık taksi şoförü Kevork'un 1 inci Ağırceza mahkemesinde bir müddet | aları dün ola- | mobille tenberi devam eden duru; sona ermiştir. Verilen karara göre: Recal 1 8 ay 10 gün ağır hapse ve 2 mahküm oför Kevork bu işde bir dahli ol para cezasına olmuştur madığı sabit görüldüğünden beraet etmiştir. Recai bu cezayı duyup dışarı çılk tıktan sonra arkadaşlarına <— Ben Ayşeyi yine kaçıracağım. Benim sevgim samimidir, aşkın mâ- nasını onlara anlatacağım» demiştir. Cankurtaranın çiğneyip öldürdüğü adam! —ai Belediye şeförürür duruş- masına dün beşlandı 3 Arahk 1947 günü İngiliz sarayı önündeki su borularını tamir eden Bekir Baltacı adında bir ameleyi çiğ niyerek ölümüne sebebiyet veren İs- tanbul Belediyesi Cankurtaran oto- mobili şoförü Lütfi İndcal hakkında, yapılan tahkikat sona ermiştir. Hü- disede ihmal ve teseyyübü — görülen Belediye şoförü tevkif edilerek Tinci asliye ceza mahkem miştir. Okunan hazırlık tahkikatına göre hâdise günü Taksim — istikametinde giden Cankurtaran Galatasaraydan geçerken İngiliz sarayı ön de Üzerindeki su borusunn tâmir e- den Bekiri- gördüğü halde şoför Be- kir arabayı son süratle (l dün cad- Ti sürmlüş ve ölüm hâdisesine tir, Samk ise bu rapora itiraz ederek: sebebiyet vermiş — Bekir yolun ortasında çıkan Çukura girmiş olacak ki ben ken- görmedim. göre Cankurtaran geçerken de merak sa- ikasile hareket ederek çukurdan ba- şımi dişarı çıkarmıştır». demiştir. Duruşma şahidlerin c&lbi için baş- ka güne talik edilmiştir. D. P. Şı disini Tahminime ehidmuhtar ocağında ücretsiz doklor muayenesi Demokrat Parti Taksim Şehid Muhtar Ocağından: 7 Ocak 1948 ta- rihinden itibaren her Çarşamba gü- nü Taksim caddesi No. 125 deki O- cak merkezimizde Partimiz üyelerin den kadın ve doğum hastalıkları ope Tatörü doktor Mükerrem — Sarol ve doktor Ali Harputlu tarafından fa- | kir ve muhtac vatandaşlarımız mec- canen muayene edileceklerdir. Mua- yene saatleri 10 - 12 kadın hastalık- Araba vapurları, nakliyatı sekteye uğratmamak için Osküdar - Sirkeci arasında işletilmiştir. | MHIIH. ra tekrar ayni sesi duyunca başını gevirdi. O vakte kadar Bülend ona yaklaşmıştı. Yokuşu koşarak — çık- tığı sik nefeslerinden belli idi, Geno kız gizliyemediği bir. hoşnudsuzluk- la sordu: — Senin bu saatte buralarda işin ne Bülend? Onun sesindeki huysuzluk ve doğ- Tudan doğruya gelen bu sual genc adamı biraz şaşırtmıştı amma Ver- danın yüzünden geçen heyecan rüz- gâri da teciübeli gözlerinden — kaç- mamıştı. — Şey... dedi, Ben de size gitmek için evden çıkmıştım. Senin bu s0- kağa saptığını görünce arkandan gel dim. Verda, büyük bir irade — kuvveti kullanarak — sesini — sükinleştirmeğe muvaffak - oldu. — Metini evde — bulamıyacaktın. Bugün sabahtan İstanbula indi. Genc adam soğukkamlılığını — bül- Muştü artık. Kayıdsız bir tavırla çe- larına, 14 - 16 dahili — hastalıklara | tahsis edilmiştir. Bütün vatandaşla- | YıIMIZIN İstifade etmelerini rica ede- riz. vab verdi: — Öyle mi? Sen nereye gidiyor- sun? — Nuranlara çıkıyorum. Belki Yıl dız filân -da orada olurlar, Bülendin gözlerinden şeytanca bir ışik geçti. Bir saniye içinde zihnin- de bir plân tasarlamıştı. Samimlli- ginden şübhe ediyemiyecek kadar candan bir sesle: — Vah vat! dedi. Boş yere yokuşu tırmanmışmın yavrum, Onlar bugün Açıkhava gazinosuna gittiler, Genc kızın yüzünde iç sikıntısını gösteren bir müna belirdi. Bilend ay- ni samimi sesle ve kayıdsız görün- meğe muvaffak olarak: — İstersen gel biz de oraya *gide- hom tenha hem de pek güzel olur. Onlara da hoş bir sürpriz — yapmış oluruz. Verda tereddiüd etmeden ve sevin- cini gizlemeden hemen razı oldu. Bü- endle başbaşa kalmaktan kurtuldu- guna da ayrıca memnundü. — Ala, haydi gidelim. Biraz yü- rüyeceğiz amma ziyanı yok. Yokuş aşafı tndiler, Yanyana, şun dan bundan konuşuyorlar, vastladık- ları tanıdıklarla dürüp — görüşüyor- lar, tekrar acele adımlarla yola dü- zülüyorlardı. (Devamı var) 6O0CAK HER SABAH| Doktor Fahreddin Kerimle müuhayyel ülâkat ÖY 1048 im ne cörse desin, bizlm pat: Ko v >arrazarında, “Tanrının Bünü, istediği kadar: Mokrasi, Demokrasi diye kene dimizi avutup suruyeruz; ortada de Blemiş ne var? Eski namam, seki'tas. Antidemokratik kanunlar değiştirilmer Gikçe memlekette Demekrasinin elişı tüğine Kabil değil inanmamı nakaratır mm, temold TİNAV' BöYi, tekrartayın dur Sun ; şurasr muhakkak Ki mühalefet iki ya içinde tesirini gösterdiz. seki çam fardan bir haylisi daha şimdiden bar- dak oldu Meselâ eskia iman gazetöoi, gare Halk Partiliş kodar değil dünya- ya melelik vermez, Wik plânda gelen daha büyüklerin tevsccun ve utlatlı rını elde etmağe çalışmakla iklifa eder- di. Şimdi öyle mi yat Şanlı altı ok, bütün maddi fedakârlıklarına, akıl ve hayale gelmedik parlak valdlerine rağ- men hele İstantı paganda vasıtabız kalınca gazetecilere adeta kur yapmıya başladılar. Belediye reisi Doktor Kırdarın dâ- veti üzerinden kırk sekiz saat göçme den C. H. P. nin İstambuldaki teşki- dâtı başına başka bir doktordan, Fahreddin Kerimden de bir düvetiye aldım. Hem bu seferki tahriri vekil, şifahi idi. Saym deliler doktoru, zah met edip bizzat telefonu açmış ve ba- na: da gazetesiz ve pro- — Fıkracı, ne olur gel de beninile de bir muhayyel mülâkat yap! diye üde- ta yalvarmıştı. Ne yalan söyliyeyim, Fahreddin Ke- rimi severim. Hem yalnız ben değil, Baliba bütün gazeteciler de bu daima Büler yüzlü, tatlı sözlü zattan Haşlar mırlar, Çünkü 6, binbir meşgalesi ara- sında, gazetelere ara sıra — makcleler serpiştirmek ve bu suretle hekimlik, hocalık, politikacılık vasıflarına oir de gazetecilik sıfatını eklemek — incoriği: ni göstermiş ve bu suretle de gazele- cilerin en büyükünden en — küçüğüne kadar hepsine, kendisini «meslekdaş» olarak tanıtmak yolumu bulmuştur. Üstada — partinin — Cağaloğlunda! merkez binasının başkanlık adasnda, mülâki oldum. Koskocaman ve din Tiridoğlanun heybetile her bangi bir bakanın masası kadar müksilef yazı masasının arkasında, —sayın ” doktor, mimnacık vücudü ile, adeta kaybuunuş tu. Bereket versin, ben odaya girinco, Karşılamak için şöyle Dir doğruldu Ca Şirin yüzünü Bgörebildim. C. HL Plnin İstanbul mümessili beni eski devrin pufla döşeklerin: ha- tırlatan maroken koltuklardan birine oturttuktan sonra Alüeddin . Tiridoğ- kunun yaptığı gibi, kahve üzerine kalı- ve; sigara üstüne sigara ikramı sure- tile bir mevi Haro zengini ağırlamasi- e değil, yakın ve candan bir Uost alâ- ka ve samimiyeti ile hal, hatır sordu. Ben kendi kendime: — Aman ayağını denk af Fıkracı, çünkü *u zat gerçekten tehlikeli bir fırkacı, insanı kendine ssitmayı yi bi- diyor! diye düşünüyor ve tetik üzerin- de duruyordum. Öyle yat Bütün ümrü deliteri tedavi ik geçmiş olan zayın muhatabım bendeki mühalefet dülliği- ni de tedaviye muvaffak olsun da üç dört saattik bir mülâkattan sonra ben tarafgirlikte — Rasih Kaplanı gövçede birakan sekter bir altı ok çocuğu olup Çıkayım!... T Maamatih yine düşündüm ki bu en- dişelerim tamamile yersizdir. -Çünkü sayın doktorda böyle ikimüç saat için- çeşitti akıl hastalıklarını tedavi kud Teti bulunsaydı. benden evvel — kandi rtisindeki — hastaları tedavi eder ve el sekreter Hilmi Uranı 6 mantık züğürdü demeçlerde bulunmaktan alı- kordu. Hem sade Wilmi Uran mi yat Altı ök çocukları arasında böyir bir tedaviye az çok muhtaç ne kadar za- vıttı butunduğunu yalnız ben değil. bü- tün memleket bilir. Hoş, beşten sonra kahve galdi, sa- yın döktorun uzattığı sigarayı 3a a- teşledim ve konuymuya başladık. FIKRACI ÇAFkası yarına) .r.rrrrrrrrrrrrr.. K. evvel 24 SALI Kasım 60 — AY 1 — GÜN 6 Vakitler — Vasati — Ezanl â. D. s. D. Güneş 7T 44 2 30 Öğle 212 30 7 26 İkindi M 42 9 48 Akşanı 16 56 12 — Yatsı 18 33 1 38 İmsak 8 40 12 46

Bu sayıdan diğer sayfalar: