| SAYFA: 4 Ulunayın cevabına ikinci cevab.. Bir kerre oyuna çıktık bay münekkid, sonuna | kadar oymıyacağız... Hadre. meydan! Bay münekkid: 13/X11/947 tarihli YENİ SABAH- 'ta çıkan cevabıma yine 19/XIT/947 tarihli (YENİ SABAH) ta - verdiği- miz; mukabil cevabda bana (Bey oğ Jumuz) diye hitap. edişinize baka- rak benim de bu yazıma (Bey pe- der) yahut (Efendi amca) hitabile başlamam icab ederdi. Fakat şu se beplerle bundan sarfınazar. ettim. A— Evvelâ-bu- akrabalıktan pek haz'etmedim; B— Saniyen asıl mev guu küle gömüp işi istihza, tekeb- bür ve hakaretle karışık Ucuz - bir mugalâtaya dökmek- niyetinde- de- Bilim; C— Sâlisen güneş'dil teorisi mümülâtından: bir: hitabı- size- da- ha çok yakiştırdım. Evet bay münekkld, cevabınızı o- kudum, Münükaşamızın belkemiği ni teşkil eden hususlara şayanı dik kat*bir titizlikle- temas etmeyerek cevabınızda frağımım - kuyruklarm- dan başka tutunacak' yer-bulama- miş olmanıza ve bana çatabilmek için yegâne silâh olarak gençliği- me sarılmanıza bakılırsa hayli müş kül dürumdasınız. Mevzuu, istinat ettirdiğim müspet ve muşahhas va- Kınlardan ayırarak — kendi ihtisas sahasınıza aktarabilmek için büyük gayretler sarfettiğiniz görülüyor. Size bu fırsatı vermiyeceğim bay Tünekkld... Elinizde kalem, emri- nizde sütunlar, tozlanmamış haysi yetleri elinizin hamuru.yahut has behçenizin gülleri addederek çala- kalem yazıyorsunuz. Bu sizin mes leğiniz olabilir, fakat. ben sizden bu.mesleğin en kıymetsiz-malzeme- sivolan - polemik- değil, başladığınız tenkitte ve diğer yazılarınızda-zah Metsizce serpiştiriverdiğiniz iddia vejittihamların ıspatını istiyorum. Esasen size cevap, vermemin - tek gayesi bu. hususların 'umumi - efkâr önünde- açıklanmasıdır. Bir. kere oyuna.çıktık bay münekkid, sonuna kadar oynayacağız. Bu-işi benden Zazla bildiğinizi lddia» ediyorsunuz, bu. kıymetli bilgilerinizi şimdiye ka dar'pek itina ile gizlediğiniz. yer- den çıkarmanın zamanı geldi. Hod- re-meydan! Bay münekkid... Rahatça.cevap. vermenizi temin * için yazımı maddelere ayırıyorum, stzden de-aynı şeyi beklerim 1: — Bvvelâ'ilik yazınızda beni iğ zâb edecek bir-şey — olmadığından bahsediyorsunuz. «Bu zatın... Firm lârca'ekmek-yemesi lâzımdır.», «da “ hi ders'almağa” muhtaç bir-genço, «Vaktile böyle gençler şeflik etmek değil lâkırdıya — bile karışmazlar, birrköşede büzülüp dinlerlerdis. gi- biriltifatkâr cümleler ve"o- yüksek Edebiyat llsanının — size- pek” tabli gelmesine" hayret edilmez, zira: şe- ret've haysiyet gibi insanların mâ- nevi hasletlerine- taailük eden hu- suslarda” kiymet! ölçünüzün- epey noksan' tarttıği, şimdiye- kadâr-çı- kan yazılarınızda bu hususa pek kıymet vermemenizdenm anlaşıliyor. Vaktile gençler lâfa karışmazlaâr, bir köşede' büzülüp dinlerlerdi dedi miz de aklıma geldi bay münekklü; işte bütün hatâ' burada ya:. Genç liğinizde siz de bir köşede büzülece ginize lâfa karışıp konuşmasını öğ renseydiniz şimdi böyle ilk adimda frağimım kuyruğundan Istimdat e- decek kadar Jâfınızı şaşırmazdınız. 2, — Musiki softası ne kelimedir? Bunlar kimlerdir? diye sorüyorsu- nuz. Yirminci asrın ortasında oldu Bunu unutarak musikiyi hâlâ - on sekizinci sasrın ölçülerile ölçen ve ileri nazari bilgiler —şöyle dursun Musikinin alfabesi olan notaya-da- hi omuz silken ulemaya ben bu adı verdtm. Beyenmedinizse — değiştiri. niz. 3i— «... Geçenl seneleri insanda öyle-bir. tekâmül - husüle- getiriyor- ki...> diyorsunuz. Hakikaten. öyle bay münekkid, bilhassa cevabını- zın sonundaki o fıraklı —yahut fi- raklı— cümlede bu tekâmülün son haddine vardığı görülüyor. 4. — Biraz-daha aşağıda «...mezi yetlerinizi kıskanır bir adam deği- lim...» buyuruyorsunuz. Benim size kiskanılacak meziyetim — olduğunu kim söyledi Kıskanılacak şey me- ziyetlerim değli, musiki tahsilimin her safhasında beni en kıymetli hö' calara sevkeden talihimdir. 5 — Sizi bir zamanlar şahsen ko to konserime dâvet etmiş olmakla beni ittiham ediyorsunuz. A efen- dim bundan pöhpöhlenecek ne var 'Karamürselde fırtınanın yaptığı zararlar —— —.. Ereğli köyüne: aid' bir motör battı BiR. MUSIKİ MÜNAKAŞASI imzamla bütün gazetecilere gönde- rilen düvetiyelerden bir adetde s gitmiş. İnsanlık hâli bu, bir-hatâ etmişiz, başımıza - kakmayın işte. Yalnız yanıldığınız bir nokta var. ©O künserler hakkında bir şey; yaz- Yazan ıErcümend Berkerl mamanız benim sadece dikkâtimi celbetti, teessürümü ve- hayretimi değil. Siz o zaman esasen bir şey yazamazdınız. Çünkü Üniversite muhitinde benim o teşekkülü vücu de getirdiğim sırada Türk Musikisi taraftarlığı adeta Komünistlik-gibi siyâsi bir suç addediliyordu. . Bu uğurda. yaptığımız. — mücadeleleri — devirde— destekleyebilmek-l- çin Dr. Neşat Halil Öztan,. Di Fah ri Celâl gibi ideal ve medeni cesaret sahibi olmak: lâzımdır. Onun — için siz o zaman esasen bir şey yazamaz dinız bay: münekkidi 6 — *Yalpalama tarzıo»diyerdü» dak büktüğünük - enüans», musikiye ifade- kudretini- veren” başlıca- un- surdur: Nüanssız bir musiki parçası düz-renkte yağlı boya-tabloya ben- zer; Bir eserin hareketi —yani yü rürlüğü— iştebu nüansla-birleşerek âsrâr-ı âlemgibi'bir şey addettiği- niZ o stâvrı 1 meydana getirir. So. listler o nüansı yaparken”tenkld et mek şöyle dürsun, pek — hoşunuza gidiyor da-bir:hey'et-aynişeyi ya- pınca neden isyansediyorsunuz. Bir lik, intizam-verdisipline-karşı - bu amansız: düşmanlıknedit? Nazari- yata; solleje, nüansa: ehemmiyet vermezsiniz, — çalışma: iatizamını müspet tedrisata- istinat vettiren İs tanbul konservatuarr iler Ankara radyosuna-diş bilersiniz. Böyle tam bir anarşisiçinde kalanı musikiye kendinizden” başka- dinleyici tasav vur- edebiliyormusunuz?” 7 — Türkamusikisinin”asırlardan beri Tâyık- olduğu inkişaftan” mah- Tüm edildiğini kabul 'etmiyormuşsu nuz. Demek sizce Türk”musikisi in kişafının zitvesine-varmıştır - verda ha fazla-inkişafa lâğik«değildir:öy lemi?” Sizlir gibi bir-teks avukat bütün” Türk” musikisi | dâvasını * kö- kündem yıkmaya” kâfidir/ bay-mü- nekkid' bu musikinin” ibtidal 'mal- zemesi olan*24 gayrı 'müsâvi 'takki- matlı 'Türk<dizisine aitlemyeni me- hazın: bundân 530 senes—evet! beş Küsür asır— evvel yazılmış MURAD NÂME adındakt 'eserroldüğumu ' ve o*tarihten-beri'Dr. Sübhi'Efgi'nin dört cildlik muazzam eserine kadâr 'Türk musikisinin ilmi bünyesi 'hak kandâ” gerekli izahat verem hiçebir mehaza- tesadüf edilmediğini - bili- yormusunuz? 8. — Beylerbeyli Ziya beyden ve Hafiz Rizadân tutun da,,hafız Os- mana, hattâ/ âmâ- Aliye' varıncaya Kadar «büyük üstado payesini esir- gemiyorsunuz. — Tanbüri Ali ef, Medeni Aziz ef., Hacı Ârif beyi bile aralarına lâyık görmediğiniz.bu bü yük üstatlara (1) hanendeKaraka Şı İlâve etmeyi unutmuşsunuz. . Pa kat bu üstatlık payesi herhalde şu sizin,Bâbıâli yokuşunda: pekıucuza satın aldığınız erzatslardan 'olacak. Aksi takdirde bu.büyük-üstatların Kâaramürsel: (Yeni Sabah) — Geçen Sâlı günü başlayan şid- detli fırtına. İlçemizde ve. bilhassa denizde bir çok maddi zararlara se YREr — — Mürgül: Bakır madeni kamyonları Hopa- (Yeni Sabah) — Börçka il- çesi mantakasında - işleyen — Mürgül bakır madenine afd kamyonlara- yol cu almak yasak olduğu halde ve - Bikâ İle şoförler yolcu aldıkları” ve bu vesikayı da mücssese — müdürü ve Borçkada bunların işlerini gören C. H, Partisi başkanı tarafından ve rildiği bildirilmektedir. Devlet müds ne ald bu vesal tin vesika ile 'yolcu taşıması — bir bedel mukabilinde olup — olmadığı müsikimize yaptıkları büyük hizmet Irhakkinda bizleri tenvir etmeni- zt rica ederim. 97 — Müsikimizin hüviyetine, ha kikatine karşı yaptığımız sulkasde mâruz bulunuyormuşsunuz. Bu. 1d| dlanızı lütfen müspet delillerle mad de madde izah ve-ispat ediniz. 10. — İki seneden beri konserva- tüarilerâ hey'etile meşgul olmama sına Tağmen bütün. hücumlarınız Dr. Sübhi. Ezgi'nin — eserleri tahrif ettiği vesilmi kurul başkanı bua| tahrife- göz yumduğu- merkezinde toplanıyor. Bize-bu. hususta, mak- bul-bir. mehaza İstinat ederek: tek misal gösterirmisiniz? Yalnız'şu-noktaya dikkâtinizi çe nın kerim; ehliyetsiz ellerde ve dillerde soysuzlaşan melodileri aslıma — çevi rerek asilleştirmek; bu işle-uğraşan müzikoloğlarım vazifesidir. — Böyle, ancak müzisyenlerin anlıyabileceği bir şekilde soysuzlaşan melodileri aslına irca etmek değil, o melödile ri değiştirmek tahrif addolunur. 11. — Bir avuç idealistten bir tu- tam nümune diye zikrettiğiniz tah rif hâdisesinin, yanı yazılarınızda ki ithama gösterdiğiniz yegâne de- lilin> doğru olup-olmadığını kendi başınığı derde sokan da-hep. böyle niz-de bilmiyorsunuz. - Zaten sizin bilmediğiniz - şeylere- istinaden ko- nuşmanız değil mi? İşte bu-da bi> zim' zamanımızın gençliğine sığma. yan —nasıl söyliyeyim?— bir gaf- lettoluyor: 12 — Sizce-ceslâfia âsârıı. Asır- lardanberi hocadan - talebeye- - inti- kal ede-ede hüviyetini muhafâaza ey lemişs miş: Hem> asırlardan” beri (ağizdan-ağiza) geçiyor; hemhüvi yetini muhafaza ediyor: Allâh afi- yet'versin... Velhasıl bay: münekkid, cevabi- nızda müspet tek nokta görmedim. Herhalde cephanenizi müdebbir bir: muharib gibl sona saklıyorsu. nuz; İnşallah onları da görürüz, ömrümüzün sonuna kadar hep böy le su üstünde ferman okuyacak de- Hiliz ya... Yazmızda daha- temas edilecek noktalar çok. — Fakat bunları. ne cevaplandırılmaya; ne.benim vakti- mi nerde gazetenin sütunlarını işga lerdeğer; Allahesksikliğini göstermesin Jüt tettiğiniz”nasihatlere-cevaben, had düm olmayarak:benim:de naçiz bir nasihatım var. İntihal derolsaıkusu ra” bakmayın - (gençliğime) - verin: «u.bahlusus san'at münâkaşalarında kat'iyyen sinirlenmemeli, İnsamAl lah etmesin hem terbiyesini, hem partiyi'«henmdesumumi efkâr üze- Tindeki prestijini kaybeder. Maaha za; kaybedecek şeyi olmayanlar. 1- "çin tablatllerböylerbirrtehlike varit değildir. Pekx mazeret kabul - ede- meyecek bir yaştasınız, biraz da ted kiksiz teşebbüsuz konuşuyorsunuz «...zinhar bu vaziyete düşmemeye gayret ediniz; amma - siz-bunu ka bul etmezmişsiniz; orası sizin biles ceğiniz şey.. Benden - bir-kere-söyle: mek; Daha ders alnaya muthac bir gencin karşısında mahcup - olmak maazallah kolay hazmedilir şey'des Bildir Ercümend BERKER beb olmuştur. Merkezde deniz ke- narında bulunan evlerin kiremitle ri uçmuş çamları kırılmış ve bir kıs mınında çatılar harab olmuştür. Bağlarda bulunan meyva ağaçları nın bir kısmı kuyvetli rüzgârm test riyle dalları kırılarak hasara uğra- mıştır. İlçemize bağlı Ereğli kâvünde 3 motör demirlerini tarayarak sahile düşmüştür. İki tanesi hasarâ uğra dıktan sonra kurtarılmışsa da bir tanesi tamamen parçalanmıştır. İz mit—Karamürsel arasında İşleyen Devlet Denizyollarına ait vapurlar bah postalarını amamışlardır. ——oeaaaaamacurammcn, meçhut ise de Jânlettayin şahısl verildiğine göre bu işde bir adalet. sizlik olsa- gerektir. YENİ SABAR San'at —— âleminde Felli Sazlar örkestrası Yaz ©. M. Ç. 23 Aralık-Sâlı akşamı Melek: Si« nemasında on beş:kişilik bir oke tranın —daha doğrusu ayaylı sazlar grupus— konserini dinledik: - Bazı eksikleri gördükse de; pek çok — da takdir ettik. Orkestra henüz birbi rine bağlı değildi ve «bütün» olmak tan uzaktı. Maamafih grupun ba- şında, Bay İmşir gibi idealinden bir an dahi uzaklaşmayan şef ” bulun dükça İtelli sazlar grupüs ilerde tam teşkilâtlı bir orkestra halinde karşımıza çıkacaktır. Orkestra üyelerinin hepsinde ken dine mahsus bir hattı harekât var d Meselâ — kemancılardan — sari kâhküllü bayan tempoyu kaçırma: maki için sağ ayağını şiddetle vuru yor've bütün dikkâtini maalesef o- na harcıyordu... Bu ayak vuruşları ayrıca-bir «ses» meydana getirdiği gibi, ön sıradakileri de bir hayli ra hatsız-etti. Orkestrada gergin bir hava mev- cuttu. Ve hepsi eli sopasız (!) olan şefe Korkarak bakıyorlar. Her par- çanın bitiminde alkışlandıkça Bây İmşir bedbin bir ifade ile şöyle ha tırları kalmasın - gibilerden selâm veriyordu... Onu biraz daha başka türlü - görmeliydik. İlk-eser Boch'ın üç numaralı Bran denburg Concerto'su idi. Ve konse- rin en-iyi çalınan parçası oldu. Cörelli'min »eLa- Folfas- varlatlons” larmda — Bayan Szekelyayi : olmak- tan uzaktı. Pozisyonlar; diğer yer- lerdeki” seanslarındakinin ayniydi. Hele sol” tarafta oturanlar- solisti sadece- profilden dahi göremediler. Bayan Lily'ye biraz evvelden Corelli çalacağını fısıldamalıydıları.. Sölist | japone kollu kadife tüvaletile ye- rinde alkışlar topladı. Alkış, sırasında. gözüm- gayri ih- tiyari tavandan aşağı doğru- salla- nan iki 'uzun örümcek- ipliğine- ta kıldı.. Ne-garipi.. Bir konser salo- 'nu ve dinleyicilerin yanına-inmeye çalışan müzik: meraklısı. örümcek. “Yent şairlerden Orhon Arıburnu'na iyibir mevzuc Könserin 'nihayetinde Bay- İmşir le konuştum. Kısa- bir zamanda ha zırlanan'bü könserden sonra, daha başkalarını 'da” dinliyecemişiz. Mü flâ H. İmşirin çok yerinde bir'düşün cesi var: Genç amatörleri tanıt- mak, Bu başarısının sürekli olma- sını diler, arkadaşlarile birlikte teb rik ederiz. * Geleceki, geliyor.. geldi. ve- gitti.. Bünları okuyunca: İsveçlensmarla- nan Belediye-otobüslerinden bahse diyorum zannetmeyiniz Bu, meşhur İtalyan virtüözu Dell Ağgnola'dır. Aylardanberi hakkında merdhiyeler. yazıldı, haftalarca ev- vel, Muhit mecmuasının başına-res, mi kondu... Fakat piyanist İstanbu- la geldiği»halde değil san'atı, yüz- zt dahi görülmeden tekrar dönüp gitti.. Sebebi: miş... miş: Derken bir gündelik gazetede Glovanni Deli” Agnolanın İzmirde konser verdiğini okuduk.. Sonra da İstanbula gele- cekmiş!!!. Allah: ikinet dönüşünü geciktirsin. GM. Çanakkale- Di P. İliIdarer Kurulu iş bölümü yaptı Şlsr aa Çanakkale, (Yeni Sabah) — Gt çenlerde- bildirdiğim üÜzere 15:16 a- ralıkta toplanan Çanakkale Demok rat Parti Kongresinde idare heye- tine seçilen âzaların aralarında yap tıkları vazife taksiminde — Süreyya Endik idare kurulü başkanlığına se çilmiştir. Bundan başka Nadir- Sünaylı |- kinci . başkan, Mehmed — Töpçubüşi muhasib, Mehmed” Erol — kâtipliğe seçilmişlerdir. Süreyya Endik Bigada oturması. na rağmen haftanın muayyen gün- lerinde merkeze gelerek. parti top » lantılarında bulunacağı öğrenilmiş - tir. Eski parti başkanı Ahmed Acar, Azalardan : Halld Turuğ, Şemseddin Çamoğlu, Yanuş Terzioğlu, Şevket Çakar Azalar arasında - bulunmak « tadır. v eei Köylerde tavuk vebası İlçemiz kâylerinde tavuk vebası artmıştır. Büyük bir ölçüde tavuk. lar arasında hasara sebebiyet veren hastalık köyüdüzün büyük zararlara uğramasına- sebebiyet vermektedir c Hindistanda yapılan düğünlerde nişanlı: erkeğin müstakbel enme merasim a kn.nsınn kaî'şı bir- yabancı gibi hareket etmesi lâzımdiır. Nişanlı: kız ise-ancak aradan iki hafta geçtikten sonradir ki U ngiltere tahtının vârislerin- ı den biri olan prenses Eli- zabeth> in Edimburg dükile evlenmesi, bütün dünyayı büyüle bir heyecana düşürmüştür. Bügüm dergiler ve — sinemakar- prensesim evlenme merasimine aid 'hususları bütün ihtişamile göstermeğö çalır şıyorlar. Bu- merasime bir çaki memleketlerin hatırı sayıkr'adama layısiştirâler etmiş; göz : kamaşurıcz çeşit” çeşit: hediyeleri» hayrünlıkla seyretmişlerdi. Fakat ' son” günlerde; bir- Hınd prensinin , bir- mihracenin yeğenile evlenmesi , dolayısile Hindistanda 1-1 berabere kaldı Çek takımının: temposuna: kendilerini kaptiran Sîırı- Lâcivertliler ancak: ikinci devrede mütad. oyunlarını çıkarabildiler Göçen” haftâr şehrimize — gelen: ve Pazar günü - Galatasaray karşısında mağlüb. olan Çek Bratislâva> takiınız düne ikinci karşılaşmasını — Fenerle yaptı, Tik-maçmı gördükten sonra Çele ta Kıminınneski Çeksiprofesyonel takaar ları : ayazında; bir> teşekktil olmadı ğinu belirtmiştik. — Nitekim | düakük müsabakada: Fenerlilerriyibir. oyun, çıkaramadıkları - halde - Bratislava ile| berabere kaldılar, Buünunla: beraber gerek pazarrgü- nü)Galdtasaray; karşısında. zamam| Zaman'ı çıkazdıkları - kombine — oyun, ver gerekke- dün; Fener: karşısında, bilhaasa- ilic:devrede, yaptıkları top- du hilsumlar. Bratislavaya -. bazı ar. kadaşların yazdığı- üzere, , Kasımpas şadan dün bir takım dedirtmiyecek sebeblerdir. Maçını. tafsildtma geçmedân önce #yunoktayı das belirtmek. isterim; KA takımlarımız, A, L K, başkanının; söylediği |gibi, ecnebir hakemler» ida» resinder maç: yapmağa: — alışmalıdıre| lar. Yoksa, alıştığımız. şekilde, ba- kemin” yardımı olmadan ve yabaner bir seyirei topluluğu önünde yapaear ğimiz maçlâr çok acı neticeler vere- bilir, Mütad”merasimi müteolüb, hakemi Selâmi Akalın idâresinde, Çöklerin! başladığt oyunda/ Fenerliler şu kad- rociler sahada> yer almış bulünüyoc- Târdır. Cihadi. Mürad, Ahmed - Salâhnd-i din, Samim, Kâmil'- Fikret, Mehimedi Ali, Müzdad,.Lefter, Halid. Çeklörrderpazar günkü takımların- davufalo: bir-tadilât” yapmışlardı. fme akın Cihadın blokesile önlendi; Mü- teakibo Pener: hücumu :daxhemen (ore tada” kesildi. Oyun, Karşılıkli alim- larla, daha- ziyade- ortalarda. oynam Tüyer, Misafir: takim, pazar- günkül| neticeden dolayı, dikkatli fakat. sert | oynuyorlar; Hâkemin de- hiç müsa- mahası yok. Dört dakikada üç favul verdiy Penerliler: hâlâ- açılamadılar, pas larıyerini bulmuyor ve bütün hücum lar, Çelex müdafaasından | ziyade, ikt| içinçalıma- kaçmaları : yüzünden ya rıda kalıyor. Bratislava kalecisi fev- Kalâde, birçok sıkı gütleri kolaylık- Taskurtardı. Dokuzuncu — dakikadan Çeklerin: üstünlüğü - daha şekil aldı. Bilhassa sağdan yapılan daha.- tehlikeli oluyor. — Sol açıkdarı çok asabi; birçok fırsatları bu. yüzden. kaçırdı. 10 Mmei dakikada Fener. aleyhine verilen bir favulda çekilen şüte, sağ 4Ç kafa vurarak istikamet. değiştir. Cıhadın plonjonu boşa- gitti, Lakin üst direk imdada — yetişti ve| n topu Cihad bloke, etmek itibazen | bariz. bir| akınlar: imkânını - buldu. Fen rbahçe, rakib takımın tempo- suna ni kaptırdığından, oyun- da bir tür YÜK kuramıyor, ve| boş yere enerjisini sarfediyor. 20 in- ci dekikada Samim çahm yapmak is| terken Karşısındakt Çek oyuncu to- pu kaptı, Küleye kadar kolaylıkla indi. Murad ve Ahmed bu oyuncuyu karşıladılar; — Murad? ileri> fırlıyan efendisinin yüzüne Bakmak cesaretini. gösterebilmektedir yapılan muazzam merasim, İngil- tere prensesi <Elizabeth ta- fatlı düğününü gölgede bırakaca kadar debdebeli olmuştur. Filhakika Hindistan, tükenmez Bervet kaynaklarına — sahib clan geniş bir ülkedir. Bu diyarın yer- hleri, şağırtıcı lüks bir hayatı ve hududsuz- zenginliği —mihracelere ve prenslere fazla görmemektedir. Zira onlarda hâkim olan zihniyet geleneğe daima saygı göstermeği emretmektedir. Çok eski ve kalıblaşmış: örf ve âdetlere göre Hindliler; evlenmiye aid hususlarda fazlasile titiz davs topa vuramadı ve Çek sağiçi — sıkı bir- vuruşla- köşeden - ilk- Bratislava gelünü kaydetti. Yedilderi bü gol Fizerlileri hiç te harekete geçirmedi. Ayni tempo ilâ Ooyuna devam ettiler. Nihayet Mehs med” Alinin takim aleyhindeki oyu. Hu antrenörün nazarı dikkatini cel- betmiş olacak ki Aytekini oyuna a- lârak Mehmed” Aliyi çıkarttı. Ah- med fora, Aytekin beKe geçtiler Bü tertib hemen tesirini gösterdi 've Fenerliler Bratislavanın tazyikir- den kurtularak oyunu müsavi şı soktülar; Lâkin Çek kalecisinin çı güÜzel kurtarışları, bu devrede Fenc- re- beraberlik- imkânın Ba| arada (dakika 38) Bratislava Kale- cisinin, Müzdadın çektiği bomba gi- Bi bir. şütü fevkalâde bir plonjon'a kurtardığım bilhassa kaydetmek is. teriz. İkinci devre: Fenerliler: bu. devreye- daha: canlı başladılar; 2'nci dakikada - Fikretle çarpışan Çek sol hafı sakatlanarak Çıktı. Yerine başka birroyuncu girdi. Tlk: 10 dakika . karşılıklı akınlarla geçti. Ba arada Çekler ve Fenerliler bürbifini . müteakib- birer - fınsat ka. gırdılar. 18 inel: dakikada> Lefter- ili üç Biratislavalıyı - çalımla — atlattıktan sonra topu sola- aktardı. Halid Müzdad. birbirlerine- girdiler; — fakat Çek müdafaası da topa- #taklaşterr € bir darbe vuramadı. Ve Halid isı- da bir- şütle, tutulmasma imkân-ol- mayan bir şekilde, tâ direğin yanın- dan- beraberlik- gölünü atmağa> mu» vatfak-oldu. Beraberlik sayısı oyunun hayecans h bir vechealmasma, sebeb oldu, Her ikâ taraf 'da bir gol 'daha çıkarıp gas Hib duruma geçebilmek için var kuvs vetlerile- çalışmağa- başladılar. 24 üncü dakikada toplu şekilde puan - bir. Çek. hücumunda. solaçığın gektiği bomba gibi şüt üst — direğd wurarak. kurtuldu, — Böylece — Fener mubakkak bir golü atlatmış. oldu. Son yirmi dakika karşılıklı netik cesiz akınlarla geçti ve iki taraf ta gol çıkaramıyarak maç 1—1 berak ber'ikle sona erdi. *i Dünkü müsabakada- Penerlilör. Ü- mld ” edilen şekilde, güzel bir- oyun Çıkuramadılar. For hattındaki bütün elemanların çalıma kaçmaları Sarı Lâciverd akmlarının semere- verme- aine mâni oldu. Müdafaada- Mürad kozektu. Gelişi güzel topa vuruşları ekseri zamanlar Fener — kalesi için | teblikeli oldu. Fener takımında en muvaffak 0: lan muavin hattı idi. Hiçbir. oyun- cusu göze batar bir hatâ yapmadı Bratislava oyuncularına- gelince;, Biçbir. oyuncusu kusurlu- oynamadı. İçlerinde kaleci, sağ haf ; ve gök yi bi M. Nühdt ÜYREN * NOT — Şeref Stadında gazetecl dere ayrılan yerde oturmak ni na malik olamadığın ayakta seyrettik ve gekilde not alam (V Başlık makta olarak 1500 l ranmaktadırlar. Meselâ bir düğün esnasında nişanlı erkeğin bir kös gede yüzü daima peçeli olan müse takbel karısına: karşı bir yabancı Bibi hareket etmesi . lâzımdir. Nis şanlı-kız da ancak 'aradan fikâ haf- ta geçtikten sonradır: ki &fendisie nin yüzüne bakmak cesaretini gösterebilmektedir. Ben bir'kaç gün evvel Hü nı heyecanas düşüren bir pronsin düğününde bulundum. Tren istas- tan 'nda bu:prensi ve onun - 250 kişiden ibaret: olan maiyetini, bü- yük bir. kalabalığın — ortasında 3 Kocaman fil bekliyordu. Bu filler- den: birisinin üstünde baştan sa-altından , yapılmış bir - « tahtı» vardı. Genç. Hindli , prens, trender dikten: sonra- gidib <arslan tahti- na ;daşarak oturdu . ve gi kalan fillere maiyeti erkâm O zamanıalay, şehri bir n dolaştıktan. sonra. kapısında, racenin beklediği sarayın önünde geldi durdu . bas arslan bindi. üddet Prens, âdet. veçhil selâmlamadan — önce temsil eden resmi ilâhilerini- dinlâmek- zorundâ- kal- mıştı. Fakat bü rakkaseler; yüz! rine bakılamıyacak' kadar - çırkin ve yaşlı: kadinlârdi. Bü: sebebden dölâyı- öyle zannediyorum - ki ni şanlı kiz, müstâkbel kocasının kal bini bunlârdân birisine kaptirma» sı hususundâ> hiğ endişe- düymuş olmamalıdır. Düğünde hazır bulünan — Kadın ve erkeklerin hepsi, saadet'münası na gelen penbe renkte- cibiseler giymişlerdi. Misafirini ağırlamağa gelen:mik ce, basit kıyafetinim sebebini i- h etmeğe çalışıyor. ve göyle di- yordu: — Prens; ben - sizi bun şekilde karşıladımsa » kusuruma : bakmayı- nız. Makkadım: size hizmet etmek arzusunun beliğ bir sembolünü ver mekti. Yoksa şerefinize, boynuma fil. dişinden gerdanlığımı — gecirir; belime yakut kakmalı kemerimi ta: kardim. Düğün merasimi' sarayın avlur sunda akşamın döküzundân saba- hin beşine kadâr tam- 8" saai de- vam etti. İğlerinde-mikracemia; k: rısının dâ bulünduğu 6001 Hindii kadın, dâvetlileri eğlendirmek- is çin mütemadiyen: oynayıp» düzdu- lar, Nihayet' heyecandan" yarı bayılk mış-bir halde- gelin: getirildi. Ar» tık merasim: sona: ermişti. Aza kanaat eden sabirli . Hindu- lârm, binbir gece- masallarımı an- dıran" düğünler: yapmasış insamın hayretini çektiği kadar, onlârm debdebe: ve ihtişama: karşı olan aş kın isteklerini de-anlatmak bakı- mındam gerçekten ibret. verici bir levha teşkil etmektedir; «L'iltustre- deegisinden okuyuculanımız, maçın — tafi bazı eksikliklerr bulurlarsa - bizi Zur görsünler, N. V. vever 4/17948"TAKIHİNDEKİ LİG - MAÇLARI Galatasaray Stadı: Saati 10.809Boğaziçi — Rümelihisarı. 12:30/Beyoğlu — Demirspor 14809Taksim — Emniyet: VetarStadı: 10.30 Elektrik — Anadoluhisar. 12.30:Defterdar — Sümerspor. 14.80Davudpaşa — Eyüb. Fenerbahçe- Stadı: 10:80 Topkapı — Beylerbeyi, 12.30*Küçükpazar — Hilâl, 14.30 Rami — Anadölu, Şeret'Stadı? 10 Sanıyer — Hâsköy. £ ERERRNA Yeni Sabah'ın İLÂN'FİYATLARI Kr. 1 inci sayfa, santimi — 500 e » 440 aa” B 300 Gi >e 250 üK aç p D 150