ıAnta.lya ve havalisinden notlan Yazan: Dâniş Remzi Korok Antalyalıların verdiği istida - Hapisha- Yeni bir talimat- hwden kaçanlar-dJandarma kumanda-| name gyapılıyor | | | | ın hiyaneti- Antalyalıların işgal pro 'slosu - Protestoya iştirak eluııyenlerx —1 — | Görülüyor Ki Beyannamede | ”Antalya ahalisinin vâki istida- | /a üzerine” denilmektedir. Bun- gjdukh:n.hunu muhafaza için | ö devleti fahimesinin bu| gehri işgal altma almasını is- tida eylemiş oldukları.” (?) pv| bi bir manâ çıkıyor. &ı.ümdar 'ne ve çokr diplomatça düşünül - müş işgal sebebi kamedyası bir Bakınıdağı da hakikate muiuıw etmiyor değildir hani. *Çünkü yukarıda da bahsettiği | miz gibi Antalyada bulunan cay | ri Türk hwistiyan ekalliyetleri | işgalin mütekaddim günlerin - 'de çok azmış bulunuyorlardı. | Buıı-ııd.-ın.ııyın knnmlosunıw 'ederek ziyarette — bulundukları | |e bemen her gün kör fezdeki Mnn gemilerini ziyarete git- itikleri oluyordu. | Bunların soygun — ve bomba | infilâkı hâdiselerinden — sonra (patrik ve hahamlıklar da müş -| “terek bir istida yazmış oldukları , ;ve tam o gün körfeze gel-| “vhıBıiındıdoummı GENELİK * AYLIK * AYLIK Y AYLIK 22 Mart 1941 CUMARTEGİ 23 Sefor 1380 9 Mart 1887 Gün 89, Ay &, yık 941 - Kasım 136 Güneş — Öğle — İkindi 1188 — 558 — 825 — Ezani 6.00 1230 — ISAB Vasati Akşam — Vat — İmsak y00 — 13r — aSU Ezani 1828 — 1a$l — 420 Vasati DİKKAT «Yeni Sabata « gönderilen yazılar Üve evrak neçredlisin edilmesin iade Dolunmaz ve bunların kaybolmasın. A.ıı dalayı hiç bir mesuliyet — kabul edilmez talyan konsolosunun sirf işgal | zemini hazırlamak gayesi ile yaptığını ve hepsinin de kendi icadı olduğunu — bilâhare itiraf eylediği böyle musannâ ve kıy- metsiz vak'alardan ibaretti. Henüz sırası geçmemişken gunu da ilâve etmeyi unutma -| malıyız ki, şehir İtalyanlar ta - rafından işgal edikliği sırada | başta mutasarrıf vekili Talât bulunduğu halde — memleketin bütün ahalisi bu işgal hâdise- gini resmen protesto etmişler; bu protestoya garip bir ihtiraz ve ademi kabaulle Rum, Erme- ni ve Yahudi halk iştirak etme- | mişlerdir. Bu da göstermektedir ki ön- lar yurtlarına, vatanlarına, ken dilerini yediren ve içiren bir mil let ve hükümete karşı ihanette, nankörlükte bulunmuşlardır. Gün kararırken bütün şehir artık işgal edilmiş ve — İtalyan kuvvetleri yerli yerlerine yerleş-. | miş bulunuyorlardı. — Şimdiki| memleket hastahanesinin bu - | İümdur ki burası gehre - giren| yolun tam ucu ve bu uzun gü -| zergâhın hemen hepsine hâ - 1 | kim bulunan ufak tepemsi bir| denizden geri kalan Antalya - Dinar ve| Ântalya - Burdur gibi iki ticarf | yolundan en mühimmi olarak | bu yol bulumuyordu. | Nitekim: İtalyanlar da Antal -| ya- Dinar yol güzergâhını da tut | bulunmakla | 'yeubırıgırmımmfeıı» Üü mevzilendirmiş bulunu - | yorlardı. Tepenin geri yamaçla” | Tına doğru olan hafif meyilli a-| razide ise çadırlar kurularak bölük efradı da buralara yerteş- tirilmişlerdi. Derin bir matem içinde şeh- re inen akşam kolları onu bir kara kâbusa sarıyor gibi idi. Günün bütün hay ve huyundan sonra meşum bir akşama eren | şehirde sanki bir mezar sessiz- | liği, sanki bir ölü evinin hali, vardı. Herkes evine gamlı bir çeh- | re; Üzgün, asık bir sima ile dönmüş ve bütün ailelerde o ak- | gşam yemekleri her lokması baş- ka cins bir zehir taşıyormuş | phıhıgv.lardı büyüye büyük ve| zorla çiğnenerek yenilip u.tn— labilmişti. a İlk işgal saatlerinde biraz faz la korkan şehir; kâttilm: veya | her hangi hir yangın çıkarılma- | sı, bombalar atılması gibi ih - timalleri düşünerek oldukça he- yecan geçirmişti. ker ihraemiı duyanlar arasında acele dükkünını kapatarak cv-| lerine çekilenler bulunduğu hal- de; bilâhare her şeyin sükünet- le yapıldığını ve bir Türkün bi- le burun kanı akıtılmadığını gö- Tüp sezince biraz ferahlık duyu- | larak yine herkes işine avdet etmişti. Evet herşey bertaraf, her tür Hi siyasi ve iktısadi düşünceler derkenar edilirse gurası mu - bakkaktır ki n Ân - talyaya asker ihracı ve işgal ha yekâtı çok sükünetle olmuştu. (Arkası var ) :"—Jnginıwqqıgimğıni yazmıştı. 'VekıhCadııKHmwln Bu suretle| nü saat İ4 de İstanbul Halk | yaptığı| Sandığı binasında yıllık top - nakliyat müstesna olmak üzere | Z Üetini seçecektir. | milyon ilralık pamuk vardır. İşgali ve as-| |Amerikadan Şehir meclisinde yapılan biz | müzakere esnasında - âzalardan | bir kısmı şehirde âcil tedaviye | muhtaç bulunanların — sür'atle | hastahanelere nakli için yeni bir | talimatname yapılmasını temen- ni etmişlerdir. Belediye Sıhhat İşleri Mü- dürlüğü bu mesele ile yakından meşgul olmaktadır. Müdüriyet | şimdilik şehrin muhtelif — kaza-| larında mevcut bulunan hasta nakil ve cankurtaran otomobil- lerini takviye etmeğe karar ver- miştir. Şimdiye kadar Üsküdar kazasında. bir cankurtaran, bir | sunda da alükadarlara .—:um t va. Portsaitteki 10 bin çuval Bre-| zilya kahvesinin hâlâ bekledi haber verilmektedir iğı Dün, An- karadan şehrimize gelen malü- | mata göre, hükümetimizin bu kahvelerin tahmili işi ile alâka- dar olduğu anlaşılmaktadır. Bu kahvelere piyasanın pek çok ihtiyacı — olduğu — piyasadaki kahve stokunun yok denilecek derecede azalmağa yüz tutma- | sından belli olmaktadır. Bundan | başka gümrüklerde bekleyen Kenya kahvelerinin ithali husu- | henüz | bir emir verilmemiştir. W Diğer taraftan, bir sabah ga- | da biraz yüksek olacağı anlaşıl- | ediyor zetesi, bir müddet evvel, Brezil- | yaya ısmarlanan. 60 bin çuv kahvenin yola çıktığını yazınış- t Tahkikatımıza nazaran bu haber, tashihe muhtaçtır. Bir kere, —Amerikaya 1smarlanan kahvenin mıktarı 43 bin çuval- dir. n, kahveler yola ç- karılmı: dir. Filhakika, bu kahvelerin 15 martta yola çıka- | rılması mukarrerdi. Fakat, za- | Turi sebeplerle bu tarih 15 nisa- | na talik edilmiştir. Fiyatların maktadır. Bu kahveler geldiği takdirde toptan maliyet - fiyatı kilo başına 140 kuruş olacak-| hasta nakliye, Beyoğlunda 2 cankurtaran bir nakliye, Fatih mıntakasında 1 nakliye ve E- minönü mıntakasında da bir üc- retli nakliye, bir dilenci nakitye ve bir de ihtiyat nakliye otomo- bili vardır. Lohusalar da — naklolunacak Belediye sür'atle müdahaleyi rinde de, kadınların bu otomo- billerle nakolunmasını karar - laştırmıştır. Münakalât Vekili aa gn Dün, bir gazete gehrimizde bulunan Münakalât Vekilinin: Hanngozlar Cemi-| yeti kocperatifi toplautı sı operatifi 27 mart perşembe gü- lantısımı yaparak yeni idare bey- Bilhassa ağır ağaç sanayiinin'| inkişafi için yeni bazı tedbirler | alınması hususunda bazı mü- İKTİSAD İhracat rekoru kırıldı İstanbul gebri, dün, ultesinde olan ihracat rekorunu tekrar| kırmıştır. Evwvelce bu rekor, bir buçuk milyon lira raddesinde iken dünkii ihracatın 2 milyon liraya kadar çıktığı görülmüş- tür. Dün, ihraç edilmek üzere T- caret Odasından menşe şaha - detnamesi verilen —mallar ara-| sında Yugoslavyaya satılan 15 | Bundan başka — Almanyaya ;ımuk gekindeği, Masıra yap - rak tütünm, İsviçreye yumurta, İspanyaya ham afyon satılmış- tr. Bu satışların çoğu, serbesi dövizle yapalmıştar. getirtilecek mallar Hükümetin, Amerikadan ge- tirtmek üzere mühim mıktarda ve dolar üzerine akreditik açtığı | malümdüur. Madeni eşya ithalât birliği namına verilen bu akre- ditiften, bugüne kadar istifade edilemediği — görülmüştür. T- caret Vekâleti, ithalâtçıların, Arnerikadan getirtecekleri -de- mirleri, verilen akreditifler da- hilinde ve münferiden getirt - melerini tavsiye etmiştir. Halk tipi | ayakkabı Hazırlanan Kundura fiyatları tahminden yüksek olacak Kunduracılar — Cemiyetinin, | bir müddettenberi, halk ayakka- bi tipi hazırladığı malümdür. | Nihayet cemiyet, nümuneleri ik- | mal ederek dün fiyat mürakabe | bürosuna vermiştir. Kunduralar | görünüşe nazaran sağlamdır. fa- kat fevkalâde zarif değildir. Fi- yatların da evvelce tahmin e- dildiği kadar ucuz olmadığı an- laşılmaktadır. Filhakika alüka- darlar, 575 kuruşa malolan- bir | çift halk tipi kunduranın --| gari 700 kuruşa nuımxmgı— ni söylemiştir. Diğer nümmelerin mııycc* fiyatları ise 500, 450; ve — 350/ kuruştur. Bunlara da asgari| Yyüzde-25 meğru ikâr, - verildiği takdirde tiplerine nazaran halk tipi ayakkabılarının hiç te u- satılamıyacağı anlaşılmak- ' tadır. | | | | Maamafih, bu husüstaki kat'i Kararı fiyat müraltabe komis - yonu — verecektir. - Komisyon, | azlebi ihtimal, K günkül| içtimamda nümuneler üzerinde tetkikler yapacak;ve mesru kâr | ilâvesile ayakkabıların — maktu. fiyatlarını tesbit edecektir. Tuna yoluyla gelen mallar | Dünkü sayımızda Tunanm gözülmesindenberi ilk defa ola- rak Tunada bekleyen ithalât eşyamızdan mühim bir partinin gehrimize geldiğini yazmıstık. —| Gelen eşya arzasında çelik bo- | ralar, küullü içiiler, demir ce- ya, telefon aksamı, eczayı tıbbi- | ye ve ecza şişeleri, asit sülfrik, cam ve fayans eşya, alöminyom mutbah takımı, termos şişele- ri, transformatör ve rejenatör de vardır. | Ayrıca, Rumanya - yolu ile de | kireç kaymağı, çini eşya, sut - kostik, kalörifer aksamı, renkli kâğıt, kâğıt, mukavva, tarbit, | Bulfat ve alöminyonm da gel-| miştir . GA TT Yerli çay istil Rizede kurulan çay tesis; faaliyetine devam — etmektedir. Mezkür tesisat üç sene sonunda tamı randımanını verecektir. Tahminlere naza- ran üçüncü sene sonunda Rize çay istihsalâtı, memleketin se- nelik çay istihlâkini karşılaya- bilecektir. Bu çayların kalite itibarı ile meşhur cenebi çay - larından farksız: olacağı söylen- mektedir. Rizeçay istihsalütının 1943 de 100; 1944 de 200,,1946 da ise 900 bin kiloyu bulacağı hesap edil- mektedir. |Talebeler, pasolarile bü—ş | lebelerinin hastahane, lâbora - Yerinde bir karar ——— tün şebekede seyahat edebilecekler Tramvay idaresi mektep ta- lebelerine iki türlü tedrisat talebelerine olmak ü- zere, ki yalıız mektepleri —le oturdukları mahal — arasındaki hatta mahsus paso, diğeri ün- versite talebelerine mahsus ve | her hatta şâmil olmak üzere şe- beke paso. Bunün bu şekilde ya- pılmasına sebep, üniversite ta- tuvar ve kütüpbane gibi dağoık mabtallöre gikmek mechuriyetin- | de oldukları nazarı itibara alın- maş olması idi. | kip edecektir. | son zamanlarda birbirine yapı- Trarmavay İdaresi - tarafindan | werilen son bir kara nazaran | bundan böyle ilk ve orta ve lise | talebeleri de paşoları ile her hatta /seyahat edebileceklerdir. | Bütün fırınlar tef- fişe tabi tutuluyor belediyesi, — iktısat müdürlüğü — şehrimizde bütün fırınlardan ekmek nilmuneleri alarak bunların içinden nümune ye en uy eği tesbit ede- cektir. Bu nümune diğer fırın- lara da tebliğ olunacak ve bu fırınların da bu şekilde ekmek imal etmeleri istenecektir. taraftan — belediyeye, İstanbul gun ek Diğer bir müessese müracaat ederek bir çuval undan 102 ekmek söylemiştir. Bek- ziyeti yakından ta- Bazı fırmcıların şık ekmek imal ettikleri görü- mektedir. Bu fırıncılar sür'atle cezalandırılacaktır. | Francalâ umu meselesi — | İstanbul — belediyesi — iktısat müdürlüğü francala fırmlarına verilen francalâlık unu tahdit ettikten sonra pastacı, simitçi ve börekçilere verilen francala- hk un miktarını da tahdit et- meğe karar vermiştir. Bunlara günde ancak 200 cu-| val Un verilecektir. Belediye iktısat müdürlüğü her fırıncıya verilecek un mıktarını tesbit et- miştir. Unlar ofis tarafından verilecektir ... , ——— Kuyuya düşen çocuk Fatihte Kasımgürani mahai- | lesinde Fethinin. 4 — yaşdaki| oğlu Yüksel, bitişik evin bah- çesinde oynarken 6 metre de-| rinliğindeki kuyuya düşmüş ve muhtelif yerlerinden yaralanmış tır. Kuyudan çıkarılan. — çocuk, ÜŞişli Etfal hastahanesine yatı- | rılmıştır. Eyüplünün «“Yazmasını âılquen hat- 'tat, okumak hafız, ediliyormuş ?. Okuyucularımıza — yine bu sütunlarda okutmuş olduğu- muz meşhur kadın avcısı E- yüplü Halidin “Eğe koptanı,, olarak Hafize isminde bir ba- yanın 1000 lirasını ve “Misır prensi,, olarak ta Beşiktaşta Ânjel ismindeki genç bir mo- distranın 10 lirası ile bir pan- tantif buroşunu dolandırma hikâyesi hatırlarda olsa ge- rektir. Dün birinci ağır cezada bu muhakemeye devam olundu. Bir müddet evvel tahliye kara- rr almış olan Eyüplü Halit; zarif bir kıyafet ve sinek ka, tı bir tıraş ile mahkemede batı vücut etmişti. Mahkeme evvelce genç güzelci Haf ve bir kadın olan bayan Bu de- ra An- yi dinlemiş idi. kızint dinledi. Bunların üçü de va- men anlatıyor, Eyüplü idin kendisini “Bir Mısır , olarak tanıttığını ve suretle 10 lira ile bir buroş dolandırdığını söylüyorlardı. Şahitlere ne diye lan: Eyüplü Halit — Ben onları ve para falan almadım. pishanede iken bu kız: ra- ya tanesi ipekli gömlekler dik tirmek üzere 4 gümlek için 20 lira göndermiştim. Bu göm - lekleri sormağa gittim. nce:, zorlamadım Ha>- Diye cevap vermiş; ve Hafi - ze işini külliyyen in sadedinde - is setine hitaben gayet entere san ve hoş biz istida vermiş - tir. Byüplü Halit bu istidayı eve velâ kendisi okumuş; ve andan sonra dosyaya konulmak üze- re kaydettirmiştir. İşte Eyüplü Halidin istidası le başlıyor İS“J&Sİ bilmeden de | “Muhterem hâkim ve mul- terem heyeti hükime!... Elli ilti senelik hayate tari- Hiyemde Hlkiyet, —tabiat ve san'atımın âyinesi 2abıtadaki sabıka dosyamdar. Devrei şe- babındanberi Ben — maalesef bir dolandirıcı olarak. tanın- maş bedbahti bir ferdim. Bununla beraber kasit men- şeinde aranır. Esbabı mucibe mutla ktar.,, Bu suretle devam eden isti- dasında uzun uzun bahsettik- devam et- I ! i ten sonra: “Sergüzeşt ve masebak ah- valine imalci nazar — buyurul- masını arzeylediğini,, Beyan ile şöyle mektedir: na bir ahzü gı cı gibi cle f;mm ğim, ğim bir. Radına: esrariı * Halbuli bi ihhsas ve san'atam Bu mü ğ Hakikat böyle olduğuna gö- re bu hâdise bana tamamile a- bilmeden den hattat, olumai hafız oluyorum. İşin besateti dudağe kesilen bir hayvan ağzı gibi — srebıp durmaktadır. Binavnaleyh... bw hususta beraetimi — talep ede- 1 rün.,, | Bu istida okunürken hem || samiler, hem de heyeti hâkime kendilerini tutamıyarak kıs eticede amesini ve talebini hazırlamal üzere dosyayı tetkika istedi be du- ruşmanın başka bir güne kal- masına karar verildi. kıs gülümsüyorlarc 22 MART 1941 a amranimen KUYUĞU | LDİYOR Kİ: Bir çuval Undan kaç kilo ekmek çıkar ? Beledtyemizin halka ucuz €ekmek yedirebilmesi için ek- mek tecrübesi yapacağını ve bir çuval undan doksan altı | ekmek çıkabileceğini izhar et- olduğunu okumakta - bir asker - olduğum için belki unutulmuştur, di- yerek hatırlatmak istedim: Tecrübesi yapılmak istenen unlar tahlil edilmiş midir? Ciheti askeriye baş glüteni yüzde 38, hamiziyeti yüzde 0,05 olan unların yüz kilosun- dan 143,5 kilo ekmek hasıl ol- maktadır. Bir çuval un 70 ki- bb ise doksan altı ekmek de - ğil yüz küsür ekmek alınması Tâzım gelmekte olduğunu “bel- ki fiyatlara tesir eder ümidi ile” arzederek saygı ve hür - metlerimi sunarım Yeniyol itfaiye caddesi No, 15 emekli albay İ. Uncuoğlu TEŞEKKÜR İ. Ömer imzasiyle menktup gönderen muhterem karimi- ze: (Yeni Sabah) ailesi gös - terdiğiniz alâka ve teveceühe teşekkür ederken teklifleriniz- den kabil olanları yerine ge - tirmekte bir zevk duyacağımı bildirir. Vazih adres lütfemiş olsaydınız. hususi bir mek tupla teşekkürlerimizi — iblâğ ederken burada alenen bahis mevzuu edemiyeceğimiz ba - zr hususları da bertafsil ar - zederdik. Teveccühünüzün de- vamınt dileriz. İEKISACA — 4 * İsmail Hami Denişment tarafından dün Beyoğlu Halk- | evi salonunda verilmesi icap e- den konferans tehir edilmiştir. Konferans serisine yarın. de- var edileçektir. * Gelibolu liman reisliğine tayin edilen Kemal Öztürkmen, bugün vazifesi-basına gidecek- tir. Gelibolu liman reibi, bal limanında vazife görecek- tir. ;Evladını terke- | >-den Baba Dün muhakemede d ay hapse malı- künt oldu İşinden çıkmasından dolayı mu—ğ'ber olarak 4 yaşındaki öz evlâdh Niyaziyi Hamallar Ce& miyeti kapısı önüne götürüp bı- rakarak — terketmekten suçlu hamal Kasımın dün yedicini | asliye cezada muhakemesi yapı- Tarak karara bağlandı. Suçlu hamal Kasım: — Ben işten çıkarılmıştım. Çocuğumu oraya götürmekten maksadim — Cemiyet reisinin merhametini celbetmek içindi . Diyerek her ne kadar kendisini müdafaaya kalkmış ise de Bu babanın evlâdını terketmesin - den dolayı üç ve öz evlâdı ol- ması müşeddit bir sebep telâk- ki edilerek te bir ay ilâvesiyle dört ay hapsine karar verilmiş tir. Eyüp cinayetinin muhakemesi Eyüpte — Hamdiyi yaral ve Osmanı öldüren Süle; oğlu Tahsin — Durma: n muhakemesine dün birinci ağır cezada devam olundu. Davacı olarak Osmanın anası Hüi ve Hamdi bulunuyorlarıd Dün zapit asında imza- ları bulunan polisler şahit ola- rak dinlendi ve gelmeyen — bir şahidin celbi için duruşma baş- ka bir güne bırakıldı. Mahzen kapağı ayağına düşmüş Topkapıda oturan İi yaşm: da Ahmet oğlu Edip Ahmetpusa camiü avlusunda oynarken — su mahzeninin kapağını açmak is, temiş ve mahzen kapağı, üzeri. ne düşerek ayağı erilmiştir. Yax ralı çocuk Şişli Etfal hastaha nesine kaldırılmıştır.