17 Mart 1941 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

17 Mart 1941 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i Çakir, köca gördösiyle mey - Haan çimculerini yalıyarak uçtu. Üa ÜĞ ae hi Kadar harmanladı.| kalktı. Güç hal ile istemi 20 takatak| kucaklaştı ve, ayrıldılar. tile kasmızın e-| — Reşanlilar, ortalığı ya fünden kurtulup çaprazı sıyırte-| du. Bağrışıyorlar, Mollayı kü - caklıyorlardı. Çatakalilar, fev - B aylârca bakmışl k Hemdesi Tazmda ve ta ân idi, Fakat na ü olmuştu da bu hala gelmiş- W? Çatalcahlarin bir türlü kafa- tası almıyordu. Bu, mağlübiyete Yak alta yatal Molla, has mez bir şimşek sür'atiyle üze - yine çullandı. Çalör, huzuru ilâ- hiye diz çökmüş bir mümin gi- bi dizlemiş, ayaklarım altına toplamış, huzuğ ve huşuğ için de bekliyordu. En ziyade kork- tuğu Mollanın şak küntesi idi. gönülleri hiç de ısınmamıştı. A- ©, ayuna geçmemek lâzimdı. birbirine söyleniyorlardı Fakat, Mollâ kararmı vermiş-| — — A bel Bu Çakırda bir şey ti. Acı, çok haşin bir gerette Has| YETdI b'l:-'îm be! Sarmı kamane sıvaslammziyle'döy| — — Tebey ğ hepten güreşerie- le bir yokladıktan Sönra Kilitli di bugün be! ellerini kasıklarıms ada indir-| | Bir şey oldu bu kızahcaza bel. di Birdenbire hasmıı havalün- &td. Çakırın taçı keridi kandine bir kamam bokçası gibi havalanı - Diğor, taraftan Bir ağa da: — A be, yüz lifa sarıcaz koya tim be! Yapsmlar bir tüdialı gü- sefka S Ç reş böl, vermiğli. Ellerinin vclariyie a- Bir diğori ad: yaklarınn uoları yerde idi. « A ba, bonden de var be', Molla, hasmınmm Büzülüp çömer- Jenmesini bozar bozmüz şak Ktin, Kesine çolak kölonü Saklı. Şak küntset tam möanüsiyle ©-| tarmuştu. Çakır, işin felâketini ahlayında, künteyi sökmek için Yavranmağa öze, arda salmağa Başladı. Çatdtenllar, Çakirı Molla ile tiyorlardı. Ortaya da para koyu- yorlardı. * Künteci ile Hayrabolülu.. Mol- | ların çarçaruk Çakırı ysndı'ğ'n—'v den dolayı kulaldlarma kar suyu ö Ö Keisrü , d | ZAN:M.SAMİ KARAYEL (| A e l meyüs - idiler.. Çakıra da | bir kere daha güreştirmek is -| Molla oldukça onlara ökmek kal Künteci ve Hayrabolelu be- | Yabere kalsalar, on para alamaz| d, Börabere kalın yıp bir - » ontada kal - olla ile kozunu lâzırdı. Bülâsa; | tah bir işti. İki pehlivan da n yapacağıni şaşırmiştı. daha — Mollanın | güreşini tatmamıştı. Künteci, | Mollasra ve belâ olduğumu tat » d çıkar tarafı olmadı- bir iki el- bolulu- Tatşti. ğinı anlıyan Ki güreştikten ya pes etmesini dü: Künteci bu, pesten dolayı bir gey kaybetmiyordu. Hayrabolulu yu mağlüp etmiş olsa da yorgun argin Mollaya karşı güreş tü - tacaktı. Üsle de bir de Molladan zılgit yiyecek eline de on p'uu: geçmiyBdEkti. Hayrabolulu ile güreşi uzatıp kendisini yörsa Ve nihayette Be- rabere kalsılar no oiacaktı? Hliç Molla, ödülü alacuk yorgunluğu yarmna kür kulücakli. Hülâsa Künteci hasnitla pes ederek moydandan çokilmeyi da | Ha müvafık büldü. Tün iyisi de | bu idi. Varsın Hayraboölülü işin zahmetini göksin dedi. Çalaır, Mollanın kasnağa göt- #âş olan çalak pençesiti sağ e- liyle kuvvetle kavrıyor, birden- hire vücadünü dlamca ağırlık ve küvvetiyle balıklama ilefi atı - yordu. Çünkü, gak küntesinden kür- Külmanin birinci çazelerinden Dir de Bu haveketti. | Pakat, para ctisiyordu. Bir| fürlü, Nollanin Kaznağa —takılı olan çolak kolanu — boşaltamı -| kaçmaştı. Ortada gatip olarak E S P Çukır, ikinci bit harmle ilo, bir- denbire sağ eliyle çolağın kas - maktaki eline sarilir ve, Küvvet- İ& kıçılNn üzerine oturuyordu. Çakı, bu hareketi ile Mölla -| nin kolunu ezmek ve, kasnak - tan sıyırtmak Hülâ- Dün Seref Stadında Dürtler furmuvasının ikinci haftası mü- Babakalarına devam edildi. Ha- vanm çok soğuk olmasına rağ- men sahiada 3000 den fazla 'bir meraklı kütlesi hazır bulu- istiyordu. sa; Çakır, hasmıtım şak künte- nuyordu. | Gafaasını müşkül vaziyete sok- PFenerbalite: 2— İstanbuspor: 1 Fenerbahçeliler dün Beşik - taşlı Şakiri de aralarına alarak | takviyeli bir şekilde çıkmışlar- dı. Fakat Şakir ümitlerin hilâ - fına olarak çok Tena bir oyun gösterdi Buna sebep, bize Kalırsa 0- nun Beşiktaş takımında — iki! usta oyuncunun arasında an- cak oynayabilmesi — metkezin- dedir . Oyuna sarı lâcivertliler baş- ladılar. Bu akm İstanbulspor müdafaasında kesilerek muka- bil hücuma geçildi. İsmet da- ha ilk dakikada boş kaleye to- sinden kurtulmak için ne kadar Küvveti, ne kadar mahareti var- 4a yapıyordu. J Molla, hasmımın bütün gay -| retlerine galebe çaliıyor ve, bir yandan da hasmni havalandı-| rıp askıya almağa —savaşıyor - di. Nihayet, koca Çakır, askıya girdi. Bir parça evvel, bıçak ak Yna gelen bir boğa gibi iki ta- Tafa gahlanan Çakır... Şimdi, boynuzlariyle halka geçmiş bir hale geldiğinden yalnız, göz - lerinin korkunç hareketleri 'kal-İ mıştı. . Molla, hasmını tamamiyle as-| u. Keşanlılar durur mu, hemen: ihep birden bağrışıyorlardı. — | — Haydi, Moll: Hattâ bu gürültüye meydan-| bir garjı kalesini tehlikeye sok- tu. Dörtler Turnuvası G. Saray Beşiktaşı, F. Bah- çe de İstanbulşporu yendiler pu sokamıyarak mühim bir fır- | sat kaçırdı. — Cihadın lüzumsuz (Arkası var) ilen n | OR — men sayı kaydına imikân 'budla- | madılar. Sarı lâdivertlilerin münferit hücumları devam ederken, İs- tanbulsporlular da hiç tozlarını kaybetmeden rakiplerinin mü- makta geçikmiyorlardı. Fakat Cihadın ustaca bloknj- darı her zaman gol olmasına mü- ni oluyordu. Otuzuncu dakikadan «sonra artan Fener akınları nihayet (devre gonuna bir iki dakika ka- da gol üle neticelendi. — Fikret Aydına güzel bir pas ve-| rerek gol yapmasına — yardım. etti. (D. 43) Devre de bu şekilde'1 -1'be- | rabere bitti. | #porlular başladılar. Ve derhal | Fener kalesine aktılar. Tarık, | İsmetin ortasını şık bir dömt völe ile kaleye havale etti. Fa-| kat bu güzel — vuruş yakın meri | ezfeden havalnadı. | Bir kaç dakika sonra da Na-| Sarı siyalililarm — üstünlüğü on besş dakika kader devam &t- ti. Bu müddet zarfında Fikretin beceriksizliğinden Cihadın kor- kakbğından sarı siyahlılar bir fürlü sayı yapamadılar. Fener muavin hattının yerden ve kısa paslarla oyuna hükim olması güç olmadı. Fikretin yerinde ve (da güreşen Hayrabolulu ile Kün| teci de güreşlerini bırakarak ge- “yirci oldular.. Çok heycanlı bir andı. Çalar| fiçin kurtuluş yoktu. Molla, as- kıda bir an için bekledi. Bu, bekleniş pehlivanlık neza- eti icabı idi. Olabilir, hasım pes ederek sırt üstü yere düşmesini K di Fakat, Çakir pes etmedi. Ar-| 'tık beklemek te doğru — değildi. Bnsesine dokunur dokunmaz, Çakırın — sirt üstü — yere yuvarlanıp — teneşirliğinin ye- Te vurduğu görüldü. Artık gök- teki yıldızları sayıyordu. Molla, dikildi.. Usülden ol - duğu Üüzere ceğ elini kisbetinin oyluğuna vurarak galibiyet te- “mennasını çaktı. Çakır, mağlüp ölmuştu; ol - duğu yerden süklüm büklüm ! TİYATROLAR ı Şehir Tiyatrosu re ettiği hüicum hattı, İstan - bulspor müdafaasını — müşkül vaziyetlere sokmakta gecikme- di. Hayri ve bilhassa Seferin a- tak ve enerjik oyunları Fencı dehine sayı kaydedilmesine mâ- i takımı hesabina bir göle maloldu. Tarıktan ortaya gelen topu İsmet gevirerek Mü- kezreme — hazırladı. O da pek yakından ağlara takarak ilk golü yapta. (D. 16) Bu sayı Sarı Tücivertlileri ho- Temsilleri dan inkişaf ettirdilleri akınlar- İstikil caddesinde kamedi kısmında yerleştiler. Şakirin bcceriksiz .BU AKAŞAM sant 20.30 da PAŞA HAZRETLERİ kaybeden Fener forvetleri he- ustaca görüşleriyle sevk ve ida- | rekete getirdi. Sağdan ve sol -| la hasımlarının maif sahasına 'kazandıkları galibiyeti 'kaybet- ve yersiz paslariyle insicamını ci Küçük Fikretin şandelini sı- kı bir kafa vurugu “İle kaleye “gönderdi. Fakat Nevzat yerin- | de müdahale ederek topu uzak- | aştırdı. Her iki taraf ta süratli | ve canh oynamalarına rağmen | netice alamıyorlar. Sarı lâcivert takımın hatları arasında — sıki irtibat yok. Sarı siyahlılar - hor topa çıkış yaparak büyük Bgay-| | ret sarfediyorlar. |. Bakir 18 çizgisi içerisinde müthiş bir 1ska geçerek gole yazık etti. Cihat kendisine ko- dar uzanamıyan - topları ayağı ile kargılıyor. j 'Top her iki kale arasında do- laşıyor. Bir 'türlü gol olmuyacak JBgaliba... | 24 Üüncü dakikada Rebiinin | gahsi bir hücumiyle yürüttüğü | top İstanbulspor kalesini karıy- ttardı. Aydın yakın mezafeden | bir kafa vuruşu ile ikinci Feneri golünü de atarak gülibiyeti - gertaladı. Bu sayı İstanbulsporluları büs- | bütün cantandırdı; — Penerliler | memek, İstanbulsporlülar —da hiç olmazsa berabere kalmak | Almanla: | tır (Sonu sayfa 6, sütun 1 de) KERAVİ İ A Feci bir safha ya g 1 Mel sayfada) 1 vdı lerdir. Ayla kat harbin defa olar taarruz: Bu t zlarda — İngilizl gimdiye kadar görülmemiş det ve kuvvet — göstemmişter- dir. İlân ettikleri gibi #kmlara yeni tipte ta, er iştirak el- Miştir. Bunlar hangi tipte tay- | gimdanberi uğa yarolerdi? Acalm Amtı 'mmnm, meşhur uçan kalcleri bu akmla- | ra işrak eti mi? — Bilmiyoruz. | Yainız Bezi ütlerce ve gok | ağır bombalaria — borabardiman edilişine göre bu defa mesele | değişmiştir. Alman tebliği de bu HoKtayı teyit ediyor. İngilterenin en yakın nokta- sından Berliin hava uçüşiy 1000 Kilomstre — mesafededir. Burtun bir de dönüşünü ve Ber- lin üzerinde geçen müddeli he- Sap etmek lâcımdır. Vülaa n Kküçük tayyaro için 2500 - 3080| kilömetre yel almak işdön de- ğildir. Pakat buna ağır bomaba- | İarı yükletmek ve bu yülcü vak-| tnde geçin, vaktinde dönmek | için fazla sür'üt âzımdır. Bu| iş9 geçen saneki tüyyarolerin harcı değildi ve geçen sane Ber- line gidon tayyareler üç beş kü- çük bomba alıp dönüyorlardı. Halbuki şimdi Berlinin merkezi | v& eivarı bir yangın seli içinde kalmış, saatlerde bu yangın de- | vam etmiştir. Civarındaki Tabri- kalar, sânsyi mahalleleri bomba yağmuru ultnda kalmıştir. Bu İngiliz hava taarruzumun yeniliği. Hava müdafaasının, yeniliği de bir gecede sekiz, üo- kuz Alman tayyaresini düşür- mekle tozabür etmiştir. Dü tayyarelerin bir lasım için İn- giliz makamları (başka vastta- | Tarla) tabirini kullarıyor. — Dafi | top ve avcı tayyarelerinden baş- ka vasıta nedir? Orası malüm doğü, Bunu İngilizler bir müd-| det gizleyecelderdir. Hülâsa havalarda korkunç bir yarış beşladı: Tahrip yarı- g. Dahe bir kaçgünevvel İngi- | diz hava mazım şöyle demişti: “Harp Gaha feci bir safhaya girmek üzeredir. Nazi —Alman- yasını yenmek kolay iş ol Bunu yapmak lâzımdır; bu ya- pilacaktır.,, | Bu gözlerin altmda — korkunç bir hakikat ve gizli bir kuvvete karşı bir emniyet ve azim vardı." Bir kaç gün içinde hava nazırı- nın sözlerinin ilk kısmı tahak- kuk etmeye hbaşladı. Bir taraf- tan İngiltere, diğer taraftan Almanya, şehirleri, sanayi mer- kezlerini, demiryollarını - yakıp yikıyorlar imdiki halde iki ta- rafın taarruz kuvvetleri arasın- da bir müvazene, zahiri bir mi vazene mevcuttur. PFakat A- merikanın yardım seli henüz yoldadır. Roosevelt, bunun bir, çığ halinde İngiltereye akmıya başladığm daha yeni söyledi . Bir kaç hafta ve hele bir kaç| ay sonra ne olacak” “Yaşayan görür. Behçet SAFA | | | İ danbori ilk, - a) g | ! W Üemlin Yakında Merdivensiz, otuza yükseldi. lup teker meka yuvarlanacakmış adi tek tip o- tekrar aşağ ımızda gör- ğımız. papuçlar, çok munla berabor öyle körünü ez, ber gönüller var hsinde bile < ö zü -itibarları kaçar korl ayağa düşürmeğe lenezzi müiyeceklerdir. — Aman kız.. Nereden aldın bu ayakkabıyı? — Pırlanta kundura mağa - zasından. Çök hoşuma gütte. 'abii son moda. Böenimkisi on beş lir! IĞI Hoş olsun.. Si içinde — yirmi Hira eder. Son möda olması da üstelil caba. * — Yâahu ştiklör Alftiha.. Ayalı- kabısız değilsin ya.. Yenlisini a- Talı daha bir ay olrmadı, — Pakal modas geçti. Meza- Watin bugün ayağında sön mo- da bir ayaltkabı gördüm, dağ - rusu bayaldıne. Hem - fiyati da ucuz.. Ün beş Tira,. — Ücüz mu? — Tabii ucut., Duha geçenler: ya ayalıkabı warmış; diye söylüyordun. — Bo ay kaksm. Gelecek ava alırız. Ziva kasaba, bakkala eney borç oldu. Hizmetçi aylık ister. Benim elbisenin taksiti var. — A, Vallahi olmaz.. İâki tsterim. Ve dabha Bir sürü teh - didler, ağlamalar, sızlamıdlar. — | — ÜÖyle ise. dan tezi| yok. Bon anneme gidiyorum. Ma| dem bu evde benim sözüm geç -| miyor. Herkesin içine modası geçmiş rezil ayakkabılarla Me- | dine dilencisi gibi çıkamam, Brkek nihayet razasolur. — | — Madamlti ayaldkabı için Bey| oğ'una çıkacaksm. Benim de el- bise taksitini (I€rrmızı Horoz) şirketine yatırmer. Al sana vir-, Ti beş lira.. On Hira taksit icin, on beş lira da serüin ay-dıkabına. | * — Bwet iyice bir ayakkabı ol- sun.. Bunlar güzel. Fakat ben, üstü atmalı altı mantarlı isti - yorum. Rengi de “gey” olsun. Yani ne gri, ne de Tüâcivert. Şöy- de ilisi ortası.. Amta pek koyu griye de kaçmasın.. Fakat lâci- werde de pek benzemesin.. Yani gey.. Bvet.. Tamam.. Bu güzel.. Fiyatı nasıl? — Güzel hatırıms için eziyet- giz-on üç buçuk lim., , — İstemem.. — 'Neden bayan?? Okcadar Da- ah değil.. ğü—Hîyu'. Pahalılığmdan de - — Peki niçin beğenmediniz? Ben sizden-son moda 'bir a- “yalıkabı istiyorum. Geçenlende bizim arkadaş sizden on beş Ji- raya almış. Öyle bir şey olsun.. Tezgühtar, yağlı müşterinin maksadım hemen arilar: — Anladım hamnımefendi. Si- Yeni bir Ceza usulü İstanbuldan milli kümeye gi-| recek klüpler — aralarında bir| dörtler turnuvası tertip ede- | rek, müsabakalara geçen puzar | | Şeref stadında buşlamışlardı. | (Galatasaray - Fonerbahçe ©- yununde; ekseriya gördüğümüz ve artık tabii bulduğumuz hâdi- #selerden biri cereyan etti. Vak'a malüm: Adnan Küçük Fikrete tekme wurduğundan sahadan çıkarıldı. | Herkes bu ekarte işinin her za- man yapıldığı gibi hakem tara> fından vaki olan bir emirle - ol- iduğumu sandılar. Galatasaraylı Adnan kendi takımı kaptanı tarafından kasti hir harekette — bulunduğundan , dolayı sahadan ihraç edildi. Yokma hâkem tarafından de- | ğildi! — Bu da yeni mi çıktı. — Yoksa artık hakemlerin, oyuncu çikarmağa salâhiyetleri ai yok diyeceksiniz.. — Değil. Bu yeni bir usul. Böyle de- vam ederse taammüm edecelr. — Yepyeni diyecelsiniz değik mi? — Basit.. Şayet hakem herhangi bir hareketten.dolayı bir oyuncuyu sahadan çıkamırsa raperuna hü- diseyi ve 6 oyuncu bülge ceza beyeti vasıtesiyle tecziye edile - cek. Yani en az aşağı iki:av fut- bol oynayamıyacaktır. “Bu son uüsülde ise; (Küşifi! kim ise) doğrusu zekâm inkâr, vedilemez.) Eh takım kaptam (oyuncusu- mu yaptığı hatadan dolayı ma- demlsi sahadan Çıkarmıştır. Ve hakem de işe kamşmamıştır. O halde o oyuncunun itekrar tec- ziye edilmesine düzum yaktur. (Çünkü hata yapan oyuncu sahadan çıkmakla zaten ceza- sını bulmuştur) Binaenaleyh bundan — sonraki maçlarda tabiatı ile oynayacak- tır. üt bile teknik bir çok sangörsüz çıktı, ( TU ek tip ayakkabı * Reşat İLERİ K ü glz TARDEAL DA TSET AMAD n zin arza ettiğiniz şekilde bizle| güzel hir çift var. Arkaı zım aldığı banun yanındı hiç lır.. Şimâtya kadar kimsenin aya | Demek ifında görünmemişti ilk defa giymak sip olacak. Ylnız fiya — Olgan.. Çabuk çıkar da gö- reyim.. Doğrasu meraklandım. Tezgüâhtar daha memnun:. — Buyurunuz.. | Ve kadar? | — Size i beş Braya Bima- | ni yirmi beş lzaya Brra-| — Peki gorır — Amar.. Hanımefendi, te Tüşlanmayımız.. Bakalırı — nazik| ayağmma wescek mı? — Ha EBvet.. Pardon.. Ta -| mam uyeyor.. Buyurumuz. yir -| mai ben Hraştı.. | — Aiman bir ayakkata aldım, | hiç sörme...© kadar güzel ti Hem Şimdiye kadar — Kkirasenin ayağında görtülmcmiz.. | e- KİKÂYE Baba Sefahat ve eğlence peşinde ko- ganTüğmes Gricuse, en niduyet soluğu kndsete almıştır. Sahıne babasını siyarctini sardasdırı- yor. “Küshenm ve üzitsiz bir kalöe, pis bir giltenin üzerine uzacım: işlediğien kabahatleri ve general den işittği acı sözleri düşün - mekte iken, kapnın açıldığmı gördüm. Babam ağır adımlarla höcrenin işevisine duğre ileri yip kapıyı Bertçe kapataiverdi. | Bu ziyareti evvelder. bekledi Him ve bunman da ergeç ba gün-| Törde wfki olacağın bildiğim | hukte,'bu gertite yarı yarıya ha- Zarlanmaş bir vaziyette idim. Bu- nurila becaber, 6 anda geçirdi-. ğim heyocam t<xif etmek sızdır. Ne ven, e de o, bir tek, kelime söylemeden kırık bir is- kenleye oturuverdi. | Baş açik, gözlerim kapeh ve , ayakta dunduğum halde bana hitaben: | * Oturabilirsin teğ rabilirsin! Yaptığın detil yesinde bulmudunğun y layca bülabildim. Gizli kı soh zaferi temlu edecek darağa- cı, bu ttirmek düzere builundu - ğün yolun nihayetindedir. Alen © zaman kurşına gelip istihkak keshettiğin temasayı sanden e- | sirgemes, bundan emin olabi - lirsin teğmen...” Ben cevap vermedim. Babam yine ayni eda ile-devam etti: “ Oğlunu candan sevdikten sonra, onu panuslu bir adam yapmalkta, hiç bir şeyini esir -| gemeyen bir baba ciğerpa- | Tesini ha şerefsiz mak ne büyük bedbahlıktew!. İnsan varını, yokunu kaybe - dince, deselli bulur, ve zaman | bu acıymımatturabilir. Fakat her Bgün çoğalan bir derde deva buk mak ve kadar müşitülse, her tür, dü geref hissinden mahrum bir | oğlun vaziyetinden teselli 'bul -| mak ta © kadar zordur. Susu »| yorsun, değil mi? Bedbuht ço -| cuk! Şu sinsi haline bakın; bu, waziyetini gören seni ırkının em namuslu bir unsuru zannede - cek.” Bu sözleri lasmen haketti - e ee namesini esas abrken masil' o-| lur da üpler kendi aralarında | kaideler ihlâfına anlaşmalar va> paralr. Keyfiyetin tamikini ve hâdi- gelerin izahımı Fütbol Federas- yonu başkanından istiyoruz. halkkında kararlar ver in F.İ.F. A nm nizam- mek iç Oguz Gün: ı DA n kocacığım.. Biraz dal m İzam ha tek dür.. çıkacak.. Kocasımın yüreğine bir: güpha giren, Bizim elbise taksitini verx din. mi? ( Ha... Bvet verdim. Unuttum. Yarın venirim, — Ayakakbıyı kaça aldin? | — Yirmi beş.. Pardan.. On Beşı llraya, — — Vallelii bu ayda taksit için tahsildarı kapıya getirirsen ka- rışmam, Güya bis elbizenin tak- Biti Bitsin de yine — takaitle Bir | ayakkabı alalım diye düşünü - | yordük. Ayağımda hiç papuç katmadi. — Aman yahu. Gazetelende olumadin mı... Yakında tek tip ayakirabı çıkacakmın... Beş lira- ya, hattâ dört yüz altmış Kuru- şa kodar satılacaltmış; Şimdilik ve ediver. Ucuzlarsa peşin pa ya ilo zhrsın. Neden boşuna faz- la para vereceksin. Hem taksit- le alacağın ayakkabı sağlara çı- kacak.mı bakalım. Baksana şim- diğe kadar aldiklamn hep Çit « rükçılt j MMV kalbi Çeviren : Mataracı H.S. ğirn Halde, babamm bu şekilde hareket etmesi, biraz ileriye git- melk nevinden idi. Eh nihayet zamamnın gekitğini sanladına, “— Size yemin ederim ki,ta- Tonrorş eldağum vaziyet, tanan « men-samtmidir. İyi şerait altan- da Büyümüş, ve Kızmorş babası « man emizine İer an itayi etmiş o- | dbe Bi oğlun vaziyetidir. Tekı - müzan en düzgün adanı. larak geçinmel niyetimde değilim. Söz İ derünite Bönülmüllüyek gürüye - vum, Fakat lâfımıza Biraz dikkat “ermenizi ve beza dünyanım en eti adamı imiş gibi musme « le yapmamanızı rica ederim. © hadar ağır atfatlara necek kadar:da Hiçülmedim. Bi- liyorsunuz ki beni hu voziyete düşüree, işlediğim (kababatlerin yegöne sebebi aşklır. Aşir! Bu fömi ilttiras! Siz bunun nelere kadir olduğunu Bilmiyor erusu- nuz? Ve.sizin kanmız ki banim- kizin menbasdır, acaba düydü - İ ateşlerin aymaımı daymı - | yor mu? Aşk beni fasla yumu « şatmış, fazla ilitirasli yapmış, ve sevdiğim bir kadin için, kud- retimden üstün şeyler yapma « ma sebep olmuştur. İşte işledi « ğim ginayetler! Sizi hurada şe- refgiz, vazivetine getizecek — hiç bür gey göremiyorum. Sevgilive temiz kakpli babacığım, size kar- gı her türlü'şefkat we liüymeti e- sirgememiş we zannettiğiniz ka- dar şeref ve vazifedinden asla | uzaklaşmamıe, — oğlumuun bü bedbaht vaziyetine acıyınız." Sözlerime bir kaç damla yaş dökerek nihayet verdim. Baba kalbi tahiatın bir gabeseridir. | Her tüxzlü ihurasların fevkinde olup, bütüm hareketleri idare et- mektedir. Babam ki, kalbi üs - tün bir derecede idi, yaptığım samimi itirafların tesini altında kalnış, ve bu değişikliği gizliye- memişti “— Gel benim zavallı teğme- nim, get de beni bucakda. Mer - hamet hislerimi uyandırmakta gecikmedin.., Dedi. Ona'Bütün sevgim — ve gaygımla sarildım. Beni'o kadar candan sıkmıştı ki, şefkatla do - hu tazyiki, kalbinin içinde nele- lerin cereyan.ettiğini ben de du- yuyardüm. *“— Şimdi seni buradan gı - kaytmak için, nerelere bag vu - lerin nasil' cereyan ettiğini, bü- tün hakikatiyle anlatıver.” Diyerek, beni kucaklamağa, ve, titrek etleriyle okşamağa de- vam etti..

Bu sayıdan diğer sayfalar: