Antalya ve havalisinden notlar | :;1 Yazan: Dâniş Remzi Korok | — —2 — /Antalya ne güzel yer Alla- hum!.. Meğer ona “Akdenizin: incisi!,, diyen Antalyalıların ne kadar hakları varmış. Bu portakal ve muz memle- keti; daha şubatın yarısında| tatlı bir bahar yaşıyor ve yaşa- | tayor. Hiç kimsede ne palto var, ne manto; ne bir erkekie par-| desü, ne bir kadında.. Herkes sade, zarif yazlık e- biselerle, sokaklarda efil efil geziyor. Yalnız akşamları -o da hava yağmurlu ve kapalı olursa- arkalarına birer Öörtü birer pardesü alıyorlar. Şehre girerken iki yanı ağaç-| li uzun bir şose büyük memleki hastahanesine kadar dümdi geldikten sonra köşesinden kıv-, rılıp asıl şehre Gdahil oluyor. Yeni Postahane binası ile kışla- nin arasından geçtikten sonra sonra da Şehrin tâ göbeğinde Çarşt — ve pazarın içinde bulu- yorsunuz kendinizi. Geliş istikametinize göre sağ | tarafınız koca, uçsuz bucaksız | Akdeniz. Ön ve sol yanınızda | ise yine deniz kadar göz alan, gözlere uçsuz bucaksız - gelen Şirin, güzel bir şehir var: Antalya... Akşam güneş batarken gir-| miştik şehre. Ve bu manzaraya hayran olmamak mümkün de- Antalyanın geniş koyunda garb kısmını yalçın şahikalar- la örten büyük bir dağ silsilesi var ki o anda kızıl sorguçlu bir pabildimse, neler toplıyabildimm- se hep bu misafirperver arkada- Şin bıkıp usanmadan ve hiç şi- kâyet etmeden gösterdiği sami- mi dostluk ve yaptığı irşadlarla voldu. Hattâ Antalyaya ait ilk hikâye ve hatıraları da onun ağ- zından, çocukluğuna ait olduğu ça =dı hirıer masal gibi ka- , güzel, koamik hikâ; lerinden aldım. B O gece Burdur Palasın hahve sinde oturup verdiği isimleri ve il İçlerinden kendisinin tanıtacakları için er- tesi günü randevu aldık. Hasan için - nunla tanışmamız lıımgl:şü. Sonra otelde ayırdıkları odaya çekilip yattım. Fakat uyumak kabil mi?.. Ah bu gazetecilik. Ne tatlı maraz, ne hoş bir illet-| tir!... Bütün gece nasıl olup ta| hiç kimseye bir şey sezdirmeden bütün vekayii ağızlarından ala- cağım diye düşündüm, durdum. Fakat bu uykusuzlukta — bir Bebep daha vardı. Antalyalılar — darılmasınlar amma.. söylemeden duramıya- cağım. Çünkü ne de olga biz ga- zetecilerin ağzında bakla ıslan- ee bir türlü. Derhal yumurt - iayiyeriyonız. ——— — | Türkiye — Ecnebi 1400 Krg. 2700 < 400 » 200 » TAYLIK — 160 » 300 » S AYLIK — 750 » 1460 » 10 Mart 1641 PAZARTESİ 11 Sefer 1360 25 Şubat 1356 Gün 69, Ay &, Yıl: 941 - Kasım 128 Öğle 6,16 12,25 Yataı 130 19,38 SENELİK S AYLIK Güneş 12,13 Tkindi 931 Bzanl 15,41 Vasati İmaak 10,35 Ezani 444 Vasati DİKKAT €Yeni Sabahe a gönderilen yazılar ve evrak neşredilcin edilmesin inde #lunmaz ve bunların kaybolmaların. Akşam 12,00 18,09 (dan dolayı hiç bir mesuliyet ” kabul edilmez. Ben de burada Antalyanın bir fena tarafı var ki onu Sö) ceğim işte... Sivri sineği. Bu vesile çunu da anlatayım bari. Otelde gösterilen odaya çıktı- ğim zaman bir de baktım ki güzel, tertemiz karyolanın üs tünde koskoca ve yine temiz, sa- kızlar gibi duran bir cibinlik var, Kendi kendime söylendir ve: — Allah Allah dedim!.. Bu da nesi?. Bu mevsimde cibinliğe de ne lüzum var?. Her halde yaz, kış kaldırmıyorlar galiba. Ve öylece kapatmadan, indirme den, askısında olduğu gibi bi- | rakarak yatağa uzandım. Elek- triği de söndürdüm. Aradan; uykusuzluk saatimin hemen yarım kadarı gmcmı»h bi yanmağa başladı. Buna rağ men yine sivrisinek aklımdan | bile geçmiyor. — Uyuyamıyorum, uykum kaçtı da ondan. Sıkılıyorum, sıkmtı kaşınması bu galiba. Diyordum. Ve tuhaf değil mi; burada sivrisineklerin o meşhur, maruf ince sazlı cinsi bulunmu- yor ki işlerini hep sinsi sinsi y: Piyor, insanı habersizce ve in- safsızca haşlıyorlardı. Bunun için kalkıp, elektriği yakmadan bir türlü farkına varamadım. Ondan sonradır ki elime hav- hayu alıp biraz, — Kışt, kışt.. Ettikten sonra cibinliği in- dirdim, tekrar lâmbayı söndi rüp yattım. Nasılsa uyumuşum | ve ertesi sabah (?) gözlümü aç- tığım zaman saat tam on bir buçuktu. © gün ilk iş olarak not def- terimde müze müdürü Bay Fik- ri ile tanışmak ve sonra da An- talya gazetesi sahibi ve Antal- yanın işgalinde büyük ve fev - kalâde görü- len Emin Beyin mahdımu - ile Ben bilhassa Fikri Beyden iyi malümat alabileceğimi anlı- yordum. Lâkin nasıl edip te kendisini bu cihete imale eyleyip işgal habıralarını alacağımı dnf.;: burada büyük bir tesa- düf ve şans bena son derecede yardım etti. Ve ben istemeden dilemeden bu aziz üstadın E: di eli ile hazırlamış olduğu müs- e halindeki “işgal hatıra - ni iki — misafirine - olduğu — sırada ziyaretine gitmiş ve okunur - ken de dinlemiş bulundum. Eser sahibinden maksadımı ve asıl gayemi gizlemek için ya-| zik ki bir türlü not alamıyor, yal | nız, bütün dinleyiş dikkat ve me. rakımı okunan hatıralara bağ - hıyarak hafızamda yerleşirme - ğe; oraya nakşetmeğe çalışı - yordum. Bereket ki Fikri beyin sonra- radan lütfettikleri bir “Antal - ya tarihi” cildi biraz imdadıma yetişti. Kendi büyük çalışmala- rının ve uzun bir. tetkikin çok değerli bir eseri olan bu tarih cildleri cidden Antalya hakkın -| da derin ve zengin malümatı havi bulunuyor. Bu hususta be-| nim aldığım bütün notlarda bu kıymetli kitaplardan istinsah o- | Tunmuştur. Bu vesile ile ve bil - hassa işgal hatıralarına ait hır-| sızlamadan dinlediğim — esaslı| malümat için de kendilerine bu | sütunlarda alenen teşekkür et - meyi borç biliyorum. Bu şekilde teşekküre - borçlu olduğum bir zat daha var ki, bu değerli gencimiz de biraz evvel ismi geçen Antalya İtti hat ve Terakki mümessili ve v lâyetin biricik gazetesinin sahi- bi bulunan merhum Emin be - yin oğlu idi Bu genç ve çalışkan arkadaş; babasının vefatından sonra ga - zetenin başına geçmiş ve on ye- | di yıldanberi kıymetli idareci - liği ve kalemi ile bugüne | yaşatmış bulunmaktadır. Mi müdürü Fikri bey gibi o da An- talyanın işgal terihine ait müs - best evraka ve kayıtlara isti -| naden güzel bir eser hazırla - makla meşguldü. Yine benc Fik- ri beyin müsveddelerini gördük- ten sonra bir kere de bunu din- ledim ve o devre ait askeri mu- | harrerat ve muhaberatın; sair| resmi kayıtların suretleriyle bir likte tarih ve numaralarını da orada buldum. Bu arkadaşın gösterdiği sa - mimiyet ve hayırhahlık ile ola- | Ç OKUYUCU 5|) DİYOR K Muhterem Valimizin ehemmiyetle dikkat Nazarına “Nuru Osmaniyede İkbal kraathanes hibi Malik Türk doğan” adres ve imzasiyle al- dığımız bir okuyucu mektu - bunda deniliyor ki: “Edirnekapıda bir şehitli - ğimiz vardır ve buraya bütün | 'Türk gönülleri bütün mane - viyatı ve maddiyatı ile bir | hürmet duyarlar. Fakat uzun müddettenberi bu muhterem ölülerin heman yanıbaşında pek çirkin bir vaziyette ve maili inhidam olduğu için be- lediyece istimlâk edilerek yı- kılması kararlaştırılan — bir değirmen hâlâ mevcudiyetini muhafaza etmektedir. Yanındaki ahırdan geçen ana lâğımı doğruca şehitliğe geçen ve bizatihi sıhhati umu- miyeye hiç de uygun olmuyan binasında sıhhate gayri salih bir şekilde un öğüten bir de - ğirmenin sıhbi heyetler ta - rafından verilen raporla is - timlâkine kadar da kapatıl - ması ve çalışmaktan menedil- mesi ileri sürülmüştü. Bir müddet için kapatılan bina, her nedense yine açıldı ve ça- lıştırılmağa başlandı. Hem şehitliği telvis — eden ahıriyle, ana lâğımı — ve hem de umum! sıhhate muzar oldu- Zu doktor raporiyle sabit olan un imalâtı, ve belki de bir - denbire yıkılarak bir kaç köy- lümüzün hayatına ve canına mal olacak maili inhidam bur halde bulunan ve bu da be- lediye mühendislerimizin ra - porlariyle tesbit edilmiş olan bina nasıl oluyor da hülâ ça- lişıyor ve çalıştırılıyor? an evvel kat'i bir neticeye bağ- zar unlar yedirilerek yaşıyan- larımnızın da sıhhatlerinin bo- Zzulmasına mâni olunmasını ve bu hususta alâkadar ma - kamların ve bilhassa değerli vali ve belediye reisimizin dik- katlerini çekmenizi rica ede- rim.” Yeni Sabah — Bu çok hak- h ve isabetli şikâyeti muhte- rem vali ve belediye reisimi - zin ehemmiyetle dikkat na - larına koyuyoruz. 'Dahiliye Vekili Ankaraya döndü Hariciye Vekili de bu akşam gidiyor Bir kaç gündenberi şehrimiz- de bulunan Dahiliye Vekilimiz Faik Öztrak dün akşamki eks- presle Ankaraya gitmiştir. Ve- kil Haydarpaşa vali ve belediye reisi Doktor Lütfi Kırdar, örfi idare komutanı ge- neral Ali Rıza Artunkal, Emni- yet müdürü Muzaffer Akalın ve diğer alâkadarlar tarafından teşyi olunmuştur. Hariciye Vekilimiz Şükrü Sa- raçoğlu da bu akşam Ankaraya hareket edecektir. | MÜTEFERRİK Ankaraya giden ithalat tacirinin listesi Bazı gazeteler, Ankaraya gi- den ithalât tacirleri — grupuna ıit esami listesinin İstanbul it- halât ve ihracat birlikleri u- mumi kâtipliğince hazırlandığı- nı yazmıştık. Birlikten salâhi- yettar bir zat, bu listenin, Tica- ret Vekületi tarafından — tayini esami suretiyle — bildirildiğini söylemiştir. bildiğim notların en bunlar oldu. Diğer görüştüğüm yazıcı larının yazı ve ifadeleri ile ta- mamladığım ve yarın esasına girişerek yazacağım şu “İşgal hatıraları” ni ba süretle mey- dana getimmiş oldum. — Dovama yarın — Hiç bir Türk viodanının kail olamıyacağı bu veziyetin bir 'Mehmetç MJ% | || Aziz Türk ordusu | gösteriyor bile ödeyebildi Müillii Müdafaa Veki Memleketin her tarafında! verilen dokuz bin yün fanile yirmi beş bin yün çorap, yüz beş bin yün eldiven ve elli bin ne taksim ve erata tevzi Bu teberrüata tehalükle işti orduya karşı derin alâka ve daşlara ve bu işte kıymetli olunur. cemiyeti Körler, Sağırlar — ve Dilsizler | | Birliği dün Eminönü Halkevi salonunda fevkalâde kongrele- rini yapmışlerdir. | Uzun ve münakaşalı geçen bu —toplantıda bazı mühim kararlar verilmiştir. Toplantıda cemiyete yeni gi- ven Hasanoğlu Cagıra ayda 50 Hira aylık yardım yapılması tek- | lif edilmiş ve ekseriyetle kabul | edilmiştir. ADLİYEDE Hem muhtekir, hem 1 yalancı bir tüccar % tevkif edildi | | Finike tüccarlarından Ahme- de iki top kadife satmamakta | israr etmeleri üzerine yapılan| bir cürmümeşhutla ihtikârdan | mahkemeye verilen — Fincancı - larda Yusufyan hanında mani- faturacı Kirkor Kamparosyan ve gşürekâsı kollektif şirketi hissedarlarından Yervant Kam parosyan ve Nobar — Kaynak hakkındaki tevkif kararını yaz- Bu defa hissedarlardan Kir - kor Kamparosyanın şahit ola- rak dinlnemesi sırasında hilâfı hakikat beyanda bulunduğu gö- Tülmüş ve mahkeme onun da tevkifine karar vermiş - ve karar için duruşmayı başka bir güne bırakmıştır. Peynirlerini saklayan bir tüccar tevkif edildi Cümhuriyet — Buzhanesinde kendine ait ve çok mıktarda stok peyniri bulunduğu halde | beyannamesine yazmayıp — in- | kâr ettiği ve bunları satışa zetmediği mürakabe komis - yonunca tespit edilen Nuri Zo- lek adında bir tüccar ihtikâr su- çiyle adliyeye teslim edilmiştir. | Muhakemesi ikinci asliye ceza- da yapılacaktır. POLİSTE | Bir alacak yüzünden iki genç ağırca yaralandı Fatihte Karagümrükte otu- ran Mehmet oğlu Şükrü ile kardeşi Sabahaddin Sarmaşık caddesinde Velinin kahvesi ö- nünden geçerlerken biraz cakları olan Ali İbrahimi gör- müşler ve kendisinden bu para- yı istemişlerdir. Bu münasebet- le aralarında kavga çıkmış ve iki kardeşten dayak yiyeceğini sezen Ali İbrahim taşımakta olduğu kamasını çekerek iki de muhtelif yerlerinden ağır rette yaralamıştır. Yaralılar der hal Valde hastahanesine kaldır rılmış ve kanlı kamasiyle kaç -| mak üzere olan Ali İbrahim po- lis tarafından yakalnamıştır. HALKEVLERİ | | Konferans * | 123341 çarşamba akşamı saat 20.30 da Firuzan Tekil ta- rafından (Spor müsahabeleri) mevzulu bir konferans verile - gektir. Herker gelebilir | IĞİN <e nına teşekkür etmek büyü —rımue tinden tebliğ edilmiştir: edilmiştir. | Ankaraya giderek w zR, &| akkur nıiîletîn ar <lü Halbuki biz ona minnet ve şükran borcum uzun binde birini kani değiliz. & n orduya kışlık hediye olarak yirmi bin yün kazak, üç yüz yirmi bin pamuklu, yetmii muhtelif eşya ordu birlikleri- İŞ râk eden ve bu vesile ile de B muhabbet gösteren sayın yurt- B yardımları sebkat eden Ki H Sağır, Kör ve Bıis:zler tin dünkü toplantısı | Bundan başka kimsesiz kör - ler yurdunun tevsi edilmesi ve önümüzdeki ders yılında da mu hakkak bir leyli ve nehari mek- tebin açılması kararlaştırılmış- tır. Bu suretle açılacak mektep- te kimsesiz körlere ve dilsizle- rin çocuklarına okuma imkân- ları verilmiş olacaktır. Ayrıca körler orkestrasının | konserler | vermesi ve elde edilecek hasılât ile cemiyetin noksan işlerini gör Mesi ve cemiyetin içtimal yar-) dim bütçesine 500 lira ilâve & dilmesi Mmünakaşa edilmiş ve bu münakaşalardan sonra ka- bul edilmiştir. Bundan başka kimsesiz kör- lere'haftalık olarak 50 kuruş harçlık ile birer paket sigara verilmesi de ayrıca karara bağ- Sağırlar, Körler ve Dilsizler Cemiyetinin idare heyetine mü- birer maaş verilmesi ek- seriyetle kabul olunmuştur. — | 700 âzası bulunan İstanbul Düsizler Cemiyetinin İzmir Sa- ğırlar ve Dilsizler Cemiyeti ile birleşmelerine imkân görülme- | miştir. : — Sen benim a Yalanını çıkaran polise bir kadın böyle demiş!. n Ükmu dü | Ti yak klarımsın — S 6 B —— | EEREEED | *.J aâ.râa W 0 MART ıfm Yardımcı öğretmenlerin vaziyeti Henüz şubat aylık- b e k le yen iarımı alamamışlar kahveler Henüz yola | çıkarılmamış Portsaitte bekleyen 10 bin çuvallık Brezilya kahvesinin memleketimize müteveccihen yola çıkarıldızı yazılmıştı. Şehrimizdeki — alâkadarlara son gelen malümata göre bu kahveler henüz yola çıkarılmış değildir. Ne vakit çıkarılacağı da belli değildir. | Bu kahvelerin evvelâ, İngiliz bandıralı vapurlardan - biri ile memleketimize getirilmesi ka- rarlaştırılmıştı. Sonradan kahve kendi vasıtalar kahvelerini getirmek istediklerini bildirmiş- | lerdir. Kahve tacirleri, bu nakil ithalftçıları | işi için tren yolunu tercih etme- mektedirler. Buna sebep, tren | nakliye ücretlerinin — kabarık| bir yekün tutmasıdır. Ancak, hangi vasıta ile olur- | sa olsun, kahvelerimizin şimdi- lik memleketimize getirilmesine imkân görülmemektedir. Zira Portsait makamatının bu 10 bin çuval kahve için naviser ver mek istemedikleri anlaşılmakta- dır. 25 gün kadar evvel İngilte- redeki alâkadarlardan istizan edilmişse de son dakikaya ka- | dar buna dair müspet veya me- fi bir cevap geldiği etrafında bir haber alınamamıştır. Bilin- diği gibi naviser, tahmil müsa- | adesi mânasında kullamılmak - tadır. V| Beyoğlu Halkevinde dün yapılan jimnastik hareketleri Dün öğleden sonra Beyoğlu Halkevinde, partiye gelen emir üzerine Eminönü ve Beyoğlu Halkevleri arasında spor gös- terileri yapılmıştır. Merasimde parti müfettişi Reşat Mimaroğlu da hazır bu- lunmuştur. | | DAVETLER ©. Müddeiumumiliğinden: — | İstanbulda bulunduğu anlaşı- lan Nazimiye C. Müddelumumisi Mustafa Girayın âcilen memu imize müracaatı. | Şehrimizde bulunan orta ted- t — yardımcı enleri, henüz şubat msıu;lnnnı ml ardır. Bu yüzden muztar vaziyette kalan bir çok orta ted- risat öğretmeni Maarif Müdür- lüğüne müracat ederek maaş a> lamamalarının sebebini sorm! lardır BE Esasen şubat ayı içinde de vaziyet böyle olmuş ve orta ted- risat yardımcı öğretmenleri kâ nunusani maaşlarını ancak bat ayı n ihayetlerine doğru mışlardır. Maarif Müdürlüğü, — vazi: Vekâlete bildirmiştir. Yapıla tahkikata nazaran orta tedr yardımcı öğretmenleri — muztar Mmevkide bırakan bu vaziyet son iki ay esnasında şehrimize gönderilen yardımcı öğretmen tahsisatının az olmasından ileri gelmektedir. AA — Azılı bir sabıkalı eit Ü |Bir barda kadına musal- İlat oldu ve bar müdürü- nü yaraladı Evvelki gece Beyoğlunda Ça« kır İzzet namiyle maruf bir sa- bıkalı kadın yüzünden bir genci ağır surette yaralamıştır. Bu vak'a hakkında yaptığımız tah- kikata göre Taksimde Kurbal- yan apartımanında oturmakta olan Çakır İzzet eski bir katil sabıkalısıdır. Evvelki gece bir çok yerde içip sarhoş olduktan sonra Gar- denbara gitmiş ve orada da bir | müddet içip dansetmiştir. Ken- disiyle danseden kadına — göz koyan Çakır İzzet onu ahp evi- ne götürmek istemiş, fakat ka- dın muvafakat etmeyince zorla sürüklemeğe başlamıştır. Bunun üzerine barda idare- cilik eden Ahmet Baş müdaha- le ederek bar kadınını Çakır İz- zetin elinden kurtarmış ise de bu sefer kendi başı belâya gir- miş ve bu azılı sabıkalı ile da- | laşmaya başlamışlardır. Bu aralık çok canı sıkalan Ça- kır belindeki sustalıyı çekerek Ahmet Başı muhtelif yerlerin- den ağır surette yaralamıştır. Tabil bu mücadele sırasında barda bir panik ve bağırışma ol- gü- al- | muş, polis derhal yetişerek ağır yaralı bir vaziyette olan Ah - met Başı Beyoğlu hastahanesi- ne kaldırmış ve Çakır İzzeti de | kanlı sustalısı ile birlikte yaka; | )amlxlır Ödemişte bir katili parçaladılar İzmirden bildiriliyor: — Öde- mişin min Kuru - nde müthiş bir ci - tur. Köy kahvesin- Geçenlerde Samatyada olan ©o sırada cumbadan bakmakta İ bir delikanlıyı tüi derGa bir hakaret val mesi altıncı a safhaya geldi ve müddelumu- mi muavini mütaleasını serde- derek suçlulardan Hikmetin tec- ziyesini istedi. Burada her iki taraf da hem suçlu, hem davacı bulunuyor- du ve biri Hikmet adında bir bayan; diğer taraf ta Kemal adında bir polis memuru ile eşi bayan. Bmriye idi. 'ddiaya göre Samatyada otu- ran Hikmetin evine bir müba- şir giderek kocasına tebliğ e- dilmek üzere bir celpname gö- türüyor. Ve Hikmet Ayol ben kocamla dokuz aydanberi dargınım. O bura - 'ya gelip gitmez. Nerede oldu- ğunu da bilmiyorum. Diye mübaşiri savmak ister- ken bitişik komşusu olan po - lis Kemal o sırada dışarıya Çı- kıyor ve mübaşir aldığı bu ma- lümatı tahkik ve tevsik için resmi bir memur olan Kemale soruyor. O da — Benim bildiğim efendi her akşam man evine gelir. Belki bile evindedir. Diyor ve mübaşir de celbi imzalatmak üzere k: a rarda bulunuyor. Derken b: Hikmet poilse bir ağız açıyor. bir göz yumuyor.. Vay sen misin bu mem - lekette doğrucu?. Diyerek ne kendisini, ne de Horahim muntaza - gimdi EBn sın.. Karın olacak o şırfıntı da iste buralarım. | Diye kaba etlerine vuruyor. Mahalleli toplanıyor alaya ah- yorlar. O büsbütün kızıyor ve |t Cumbaya yaklaşıp — Ne bakıyorsun oradan... Gelip geçen aşinaları mı sayıyori| sun ?. | Diye avaz avaz haykırıyor. - İl Bunun üzerine bekçi, mahal- leli bir sürü şahit alayı ile ka rakola dökülüyorlar. Zabıl[arlw tutuluyor. Fakat Hikmet te davacı oluyor ve | Güya bu polis olacak ba- na ağıza alınmıyacak küfürler etti. Diyor. Bir kaç tane de şa- W hit bulmakta gecikmiyor. Bir müddettenberi muhakemesi de- vam eden bu mahalle kavgas' et sonuna gelindi ve p. lis Kemalin hakaretini sabit siyen müddeiumumi mua- vini onun beraatini ve Hikm tin ise suçunu sabit göl mi bir memuru hakaret et- indn dolayı açılan amme da- dan tecziye edilmesini iş tedi. ! Suçlu Hikmtin avukatı bu talebi mukabi! müdafaasını tahriren yapacağını söyliyerek talik dileğinde bulundu. Riya - Tine mauhakeme- Bu kavgaya karı - | şan Osman oğlu İsmail Özdemir |de İbrahim Özkanı yaralamış - İtır. İsmail Özdemirin kardeş Mehmet Yılmaz da baltasına sarılarak İbrahim Özkanı feci İsurette parçalıyarak öldürmüş - İtür. Hâdiseye Ödemiş adliyesi el koymu tur. Bir ihtiyar kafası par- çalanarak öldü BiÜRe İzmirdn bildiriliyor: lanın türk Birice mevki ğ beygirden hayvanın ürkmesiyle başı parçalanmak T z olarak, neş- mökte olan Bilgi Yurdu mec- nan 43 Üncü fikir ve W'uza lt ci arla — çıkmış- e Okuyucularımı; iye ederiz. * İslkmı - Türk Ansiklonedisi 9 uncu t resimleri, e yazılerı muhte 1. Ağacın kudsiyeti haklanda satir, 2. Ağaç eri denilen Türk zilmreleri, 3. Hattat Ağakanılı v yazım. 4. Ağa camileri, Mi- v Sinanın eserleri, 5. İsrualliye mezhebi ve Ağahan saire..