18 Mayıs 1939 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5

18 Mayıs 1939 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İtalya Akdenizde Demokrat Devletlerin Ticaret Yollarını Tehdit Ediyor Mu? Akdeniz Meselesi Akdeniz dar bir denizdir: Maa- haza bu denizde yahut kıyıları et- Tafında vukua gelen her şeyin-pek geniş mâna ve delâletleri olacaktır., Bunun sebebi de, birçok zıt siyaset. lerle sevkülceyşlerin, dünyanın her hangi bir. başka yerinden ziyade Akdenizde temasa gelmesidir. Akdenizde — İngiliz sevkulceyşi, statükonun idamesile — alâkadardır. Bilhassa Cibralta boğazından Süveyş kanalına kadar Akdenizden geçen büyük ticaret yolunun emniyeti hu- susunda- iş bu merkezdedir. Bu ti- Cüret yolunun emniyeti İngiltereden maada pek çok memleketler için de mühimdir. Maahaza öteki devletler için Başlıca ticark ehemmiyeti var- dar, fakat İngilterenin bu ticaret yo- Ju boyunca seyahat edecek malze- meye ihtiyacı — noktasından - değil, sevkulceyşi siper ve imparatorluğun müdafaası noktasından dahi İngilte- re için hayatidir. İngiliz İmparatorluğunun — bütün müdafaa sevkulceyşi, şimali garbi. de Büyük Britanyadan, Akdenizden geçerek cenubu şarkide New Zea: Jand'a giden ana bir esevkulceyşi) mnihvere etrafında döner. - Şarktan| alzeme, icap ederse, Akdeniz saha-| #ına uğramadan Ümitburnunu do - daştırarak — getirilebilir. — Maahazal böyle bir yol değiştirmeğe kolayca| teşebbüs edilemez. İngiliz İmpara-| torlük müdafaasının — wsevkulceyşi| mihverie nin Ümitburnu etrafından| doğru bu eğilmesi ağır bir zorluğal maruzdur. Akdeniz aşırı ana ticaret| yolunu Akdenizin her iki nihayet de iki mühim ticaret yolu katetmek| tedir. Bu yolun biri şimali Afrika . manlarında Fransanın cenubuna dır. Hafp halinde Fransanın müda. faası iç ihtiyat adam kuvvet bul yolu Fransaya hayatidir. Öteki ti Caret yolu Süveyş kanalından Ege denizi ile Karadenize gidendir. İngilir ve Fransız mekneti Akdenizdeki İngiliz ve Fransız va ziyetlerinin mekneti, bunların Ak- denizin her iki nihayetinde ellerin-| de iyi sevkulceyşi üslerin, ve orta.| #ında da Malta müstahkem mevki- inin bulunması hakikatine ibtina eder. Zayıflık, İtalya ile Sicilyanın Akdenizi ikiye ayırdığı dar yerde. dir, İtalya, Akdenizin üç ticaret yo. unun hepsini tehdit edecek biri mevkidedir. Mussolininin (Dört dı. Hi ateşi) Akdenizin ortadaki dar| yerine aykırı ve yeni tahkim edile Pantellaria İtalyan adası boğazın ortasında bulunur. Ağır tahkim e ilmiş Rados ile Dodekanis İtalyan adaları, Ege ticaret yoluna yakın - dırlar. Dodekanis, Ege ticaret yolu. 'a ne ise, Balcar adaları da şimali! Afrikadan Fransaya ticaret yolunal odur. İspanya dahili harbi sütresi altında İtalya Balear adalarına bul maksatla yerleşmeyi düşündü Tik bakışta İtalyanın - Akdenizin İagiliz İmparatorluğunun vve he 90 bir tehlike olacağı görülür bi Sahanın dekmili. İisiyanın Siciğe hedprieriğe va teknelerinin kolayce Tarek Bulunacağı mesafe dahilindedir Pa Pek çok denizelli gemilenie Te te terkibi, bu sahada tehlikeyi art ilde üssülharekeli ha. likeyi artır. sap edilmiştir. Diğer ta- (Dör Akdenizin ya muhta; Harp halinde 1: muhakkaktır. Pakat a: iras edilecek zıyala P olmiyan bi Bi gayret ve malzeme sarfını istilzam| edeceği görülecektir. Böyle bir mal zeme sarfına, İtalya gibi maruz tu-| tulacak ablukaya karşı uğraşmakta bulunan bir memleket devam ede- mez. Harpler, ilerisini, gerisini he- sap etmeden gayret ve himmet sarfı| ile kazanılamaz. Ancak dikkatle he-| sap edilerek yapılacak her bir gay- zetle kazanılacak faydalarla ve gay-| Tet tasarrufu prensipine riayet et-| mekle kazanılabilir. Akdenizin orta darlığındaki teh likenin İtalyan tayyaresinden ziya| de İtalya denizaltı gemilerinden! gelmesi melhuzdur. Böyle olmakla| beraber bugün denizaltı gemisi 1917 deki kadar tehlikeli değildir. Deniz- altı gemisi tehlikesine karşı yapı ında, harp denizaltı! fanlar İngiliz donanm: zamanında herhangi bir gemisinin hayatını son derece teh likeli kılacak mükemmel bir hale vardırılmıştır. Arnavutluğun ilhakı: Harp zamanında İtalya denizaltı gemilerinin Adiryatik himayesinde harekette bulunmaları / muhtemel. dir. İtalya ile harp halinde, Alman. ya ile Avusturya denizaltı gemileri. ni kapamak için büyük harpte ya. pıldığı gibi Otranto boğazına aykırı bir «bende tesis etme meselesi ola- muyacaktır. Denizaltıları püskürt | me tedbirleri İonian denizinde k: Takollardan - ibaret olacaktır. Bu karakolların vazifesi, Yunan üsle -| rinden ve bilhassa Korfodan istifade ile kolaylaştırılacaktır. Dar bir bo- aza aykırı bir bend tesis etmekten açık denizde müessir karakollar te- sis etmenin büyük zorlukları, de nizalti gemilerini bulmak için mo dern cihazın kifayeti ile çok ziyade Sulh zamanında ya: talimlerden alınan azaltılacaktır. pılan pek çok dersler, İtalya denizaltı gemilerinde zayarn ağır olacağı ve bunların, Ak- denizin orta darlığındaki hareke Tinin azaltılacağı hükmüne vardır-| maktadır. İtalyanın Arnavutluğu il hakının, askeri noktai nazardan İ. İ dü. talyanın sevkulceyşi vaziyeti iği muhakkaktır. Bununla be Taber deniz kuvveti noktai nazarın. dan Akdenizde sevkulceyşi vaziyeti| pek az değiştirmiştir. Çünkü düş Mman bir İtalya karşısında, hiç bir a kumandanı yüz gemileri kat'iyen Adiryatiğe - sokmuyacaktır. İtalyan hava hücumlarile Maltanın vaziyeti fena bir şekle sokulacak- tır. Fakat son üç sene içinde Malta dirilmiştir. Fazla olarak İtalyanız Tu glmal B ök Bizerta Pransız G kolayca bombalanacak di P küçük k * kat'iyen küçük' bir ilerk günden fazla bir şey olam Malta lle Bizerta'ya yakın logilterenin Akden'a fılosuna mensup bir hattıbarp zırhlisi seyir halinde dan mevküi fena bir hal iktisap e-| decektir. Akdenizde harp halinde - İngiliz Akdeniz filosunun, İskenderiyede üst tutacağının farz ve kabul edil- mesine mazideki tecrübe ile hükme- dilebilir. Bu donanma orada tekmil şarki Akdenize hâkim olacak bir mevkide bulunacak — ve - İtalyanın şarki Afrika ile olan muvasalesini kesecektir. -Yunan üslerini kullan- makla, İtalyanın harp malzemesinin. bir cüz'ünden ziyadesini - vermeğe çayrimuktedir memleketlerle Adir-| yatik aşırı muüvasalesi - bir. tarafa bırakılsın, çok geçmeden İtalyanın Şark tarafına sıkı bir abluka tesis edilecektir. Bu abluka İtalya ile şarki Akdenizdeki memleketleri a-| yıracak ve Rodos ve Dödekanis a-| dasındaki muvasalelerini - kesecek ve bu da az sonra tahammül edil -| mez bir hal alacaktır. Bir Akdeniz harbi halinde Pran-| sız şimali Afrikasının ticaret yolla- rile Akdenizin tekmil garp havza-| #ının emniyeti Pransız donanmasına| düşecektir. Fransız deniz kuvetleri. 'nin ana hareketi, Bizerta'dan, Sar- dunyanın garbi. etrafından Korsi -| kaya ve oradan Nis'e giden bir mü- dafaa hattının tesis ve İtalya filo- sunun bu hattı bütün yarma teşeb- büslerine karşı bunu tutmak ola - caktır. Fransız donanması denizaltı. gemisi hususunda hemen hemen İtalya donanması / kadar kuvvetli, ve böyle bir müdafaa hattı karakol| etmek için ideal olan pek yollu ha- fif kruvazörler hususunda dahi İ talyadan çok kuvvetlidir. Fazla o. Jarak Fransıiz hafif kuvvetlerine, ı için henüz tamam- Janmamış -herhangi bir cüztütam -| dan yollu ve harp etme kudretinde i sür'atli ve kuvvetli Pransız mu- harebe kruvazörü müzahir olacak. talya donanımı İtalyanın zayıflığı: Bu Fransız müdafan hatını tutma otomatik olarak İtalyanın garp ta- rafının bir ablukasına ve Akdenizin gürp havzasının Frensa tarafındı hâkimiyetine sebep olacaktır. Ba ar adalarında herhangi bir İtalyar bunlar, İtalyadan ve tekmil malze me kaynaklarından kesilecek ve bu| süretle bunların kudret ve kifayeti | aZ zamanda ortadan kalkacaktır. Şarkı İngiliz ve garbi Pransız fi losu tarafından abluka edilmi makla, Adiryatik aşırı elandan gayır Beri kalan bütün İtalya deniz mu -| vasalesi, Akdeniz orta darlığı ir, Bu mutasale hat Küt iera ede harekti tera eden İngiliz kuvvetler (Sonu 7 inci sayfada Şerif için 'Dün onu, © büyük adamı doymak, bilmiyen kara toprağın haris pençe leri arasına teslim ettik!. 16 mayıs günü, büyük ve münevver bir genç Tik kütlesinin ebedi bir matem günü | olarak tarihe intikal etmiş bulunu- yor.., Beni bu satırları karalamıya | sevkeden salk nedir? Bu, basit, fakat izahı pek müşkül cümlenin bütün manasile kavranı-. Jabilmesi için tahteşşuurumu kap- hıyan fikir selinin aydınlık şuur ta- bakasına yükselmesini bekliyorum. Çünkü şu anda duygularım kalbi- min en derin noktalarında en acı te- essür cereyanlarına kanat açmış bu- Tunüyor, Şuurum, ifadesi kabil olmıyan bir tazyik altında. Müfekkerem, sanki bütün bir kâ- Anatm - yıkılmasile — müvazenesini! kaybetmiş bir vaziyette.. Evet, o; bizim, yetiştirdiği evlâtlarının şah- sında yıkılan bir cihan gibi ebediye- te intikal etti.. Fakat bugün, hepi- mizin ruhlarımızda 6 mukaddes 3- teşten bir kıvılcım var. Bir insan, başkıbaşına bir âlem olduğuna göre memlekete otuz bin| Tnünevver kafa yetiştiren o büyük adam, dünyalar yaratan büyük bir| sanatkârdı! O, bizim için bir mefküre idiş yal- z bir mefköre değil, ışığını güneş- ten almış bir meş'ale idi; sade bir| meğ'ale değil, ufuklara sığmaz bir| kudretli ziya, kara bulutlarda yan-| gınlar hüsüle getiren bir şimşek| keskinliğile ruhlara akan bir alev| turfanı i Yalnız bu kadarla değil, o bizim için, bilhassa biz muallimler için, bizi ilim ve mefküre yollarında za- ferden zafere koşturan bir biyrak- 'at Ona biz «Baba'» diyorduk... Ne büyük, ne geniş manalı bir isim! E-| vet, o bizi mbabamızdı! Bugün bu kelimgeyi tekrar ederken ellerim he- yecanla titriyor, kalâmimin udun-, dan düşen cümleler kalbimin h: retile gelmiz gibi gözlerimin önünde Böz yaşları halinde teebljür ediyor! Babat bubamız! mükaddes. vare| bi Senin hâlâ aramızdan ebediyyen| ayrıldığına inanamıyorum! — Bu bir hakikat mi? Bunu bir hakikat olarak kabul öt-| mek istemiyen benliğim isyan edi. yorl — Hayır! Bu bir hakikat olamaz! O büyük hoca, o mefküreci muallim, o ulvi varlık için ölüm tasavvur edi-| lemez! Bütün bir yarım asır müddetir insan ruhunu en yüksek bir sanat- kâr kudretile işliyerek vatana oluz bin münevver kafa kazandırmış bir küdret için ölüm mukadder değil dirt Evet. baba.. sen ölmedin! Sen, (2- şahsiyetin ye-| tiştirdiğin binlerce münevver gen- cin şuurunda, kalbinde, ruhunda e- bediyete kadar yaşıyacaktır! Sen ölmedin! Senin bir zerre olan maddl varlığının fevkinde, bir elek- trik seyyalesi gibi ruhlara akan ve gençlik şuuruna intikal eden ma-| nevf varlığın — binlerce - münevver| gencin ruhunda yerleşerek idealine kavuştut. Bugün senin ebedi ruhunu taziz, için şu satırları karalarken, şu da- kikada memleketin her tarafında öldüğünü düyan binlerce genet; me- ıyali basında diz göz yaşlarile ördükleri çelenkleri ttreyen ellerile kabrinin üzerine v. yorum... İşte ve tahayyül edi. senin ruhlarını işle münevver gençlik ordusu, m etrafında toplanmış bu. Tünüyor: Fazllen ve ruhları b bağlıyan insanlık sevgis Ebedi medfeninde müsterih uyu, baba... Bugün senin mefküreni k Ve bundan sen. Bu bin e 2 Serfarı Ankara Mektubu Ankara Yüksek Hayat Biçki ve Dikiş Yurdu Direktörile Mülâkat Yurdda Talebeye Neler Öğretilir? Moda Ankara, (Hususi) — Ankara Yük- sek Hayat Biçki ve Dikiş Yurdu Di- rektörü Seniha, kendilerile görüş tüğüm / zaman — soracağım - sualle rin hepsine ayrı, ayrı cevap vermeyi, kabul ettikten sonra şöylece söze başladılar: — Yurdum, henüz dört seneliktir. On sene muvaffakiyetle idame ettir. diğim atelyemi bu sene kapattım. Şimdi yalnız öğretiyorum. — Öğretmek her halde çok zevkli birşey olsa gerek! — Hiç şüphesiz ki, en kutsi bir zevktir. Elegant bir kadını zevkle giydirdiğim zaman, san'atin verdiğ heyecanla nasıl mütehassis oluyor- duysam, bugün öğrettiğim - ve iyi semere aldığım talebelerimden ay. ni hazzı daha derin bir şekilde du yuyorum. — Biraz evvel elegant bir kadını. zevkle giydirdiğim zaman demişti. niz, lütfen izah eder misiniz? — İşin san'at kısmına - temas et-| mek istediğinizi anlıyorum. Giyin-| mek ve giydirmek ayrı bir san'atir.| Hem de san'atin bütün inceliklerini,| resim ve şiirlerini bir noktada top-| Jıyan güzel bir san'attir. Kadın bir çiçek ise; elbise onu ya zan bir şairdir. Giyinmek ve giydiz Mektep talebesinden grup Bir gezintide mek için, yüksek bir zevk, şümullü bir görgü, kuvvetli bir san'ate ma- lik olmak lâzımdır. Vakıa zevk insanlara hilkatin bir mevhibesidir. Bu inklir edilemez. Yalmız görgü ve muhit onu besler Size bir misal anlatayım: — Holi- vut ve Amerika bütün modayı Paris'ten aldığı için bundan beş, on sene evvel, modayı yaratan san'at kürları Amerika'ya getirmeyi düşü- nüyorlar ve büyük moda dâhilerin- den birhaç tanesini Amerika'ya gö- fürmiye muvaffak oluyorlar. Bun- lar insanların giyinmiye ve süslen- miye başladığı gündenberi modanın| ve zevkin geçirdiği bütün tarih ve| istihaleyi bildikleri halde kuvvetli bir muhayyileye malik olan bu mo- delistler, ibda ve icat kudretlerinin birkaç sene sonra z4fa uğradığını BBi il- muhitimizden, labiliri: ı tarihi yor ve diyı ancak kendi Kü Pariste mode u Fransı kreasyonlar yrlar ttiraf € Çü alebelerimize — bu Önlüta'yi da verme- diği Ve Zevk Meselesi Yurd Direktörü Sayan Seniha Kanbay mize imkân yoktur. Yalnız, nazari- 'yat ve telkin ile zevklerini yüksel- tir ve görüş çerçevelerini - kısmen genişletebiliriz. — Yurtlardan çıkan her hangi bir talebe yurt açabilir mi? — İik tahsilini ikmal etmiş bu- dunmak şartile bilâkaydüşart aça. bilir, — Acaba her yurt mezunünun, sa- Hat mekteplerinin muallim — kısmı Müstesna olmak üzere diğer me- zunların büro açması doğru mudur? — Kat'iyyen doğru değildir. Yi sek diplomalar müstesna olmak zere her yürt açmak istiyen bir kin- senin bir ihtisas imtihanına tâbi v tulması lâzımdır. Az öğretmek n dahi çok bilmek icabeder. — Yurtlar Maarifin kontrolü 1 fında mıdır? z — Evet, ilk tedrisat müfetti. kontrol ederler. — Bunlar san'attan anlarlı — Maalesef! Arzu ederiz ki arif Vekâleti bu ciheti nazarı a alarak bize san'atkâr müfet göndersin. Ankara Yüksek Hayat Dikiş du müdiresi eski matbuat emek larındandır. Avrupada tahsil görr ve bilhassa memleketimizde & yartları ve aile/ bilgisi hakkıni Yüksek fikirleri vardır. 1. Oğuz Yiğitbaşoğlu Alman Ithalât ' Büroları Şefi Bundan bir müddet evvel Ber- linden şehrimize gelerek Ankaraya gitmiş olan Alman ithalât büroları reisi Voget ve beraberindeki heyet dün sabah — Ankaradan - şehrimize dönmüştür. Voget Ankaradan başka — Ana- dolunun daha bir kaç mıntakasında Almayaanın ithal edebileceği ipti- daf maddeler üzerinde bazı tetkik. der yapmıştır. Dün şehrimize gelen ticaret he- yeti piyasamızda da derhal faaliye- 'te geçerek bazı ihracat tacirlerile görüşmeğe başlamıştır. Heyet bir müddet şehrimizde kaldıktan sonra derhal Berline dönecektir. İsveç hükümeti çinkolarımıza talip Çinko madenlerimizden külliyet. Ji miktarda almak istiyen İsveç hü- kümeti, şehrimizdeki tam salâhiyet li bir mümessiline - müzakerelerde mune olmak üzere şimdilik yüz ton kadı bir miktar talep edilmekte- üzakereler bir anla; bu madenimiz. Tacak olursa İ den datm sürette büyük partiler Jacaktır. Diğer taraftan Almanya: dan da bu maden Üzerine siparişler gelmiye başlamıştır:

Bu sayıdan diğer sayfalar: