Sarfe V Gezalı gîjhusler Vali ve belediye rı bunların hepsini affetti < 18 Aydanberi küçük belediye ce- aları yüzünden ellerinden otobünle. Tinin ruhsatiyeleri alınan İstanbul etobüsçülerinin Vali ve Belediye Sine müracaat ettiklerini yazmıştık. Otobüsçülerin evrakını tetkik ©- den Vali ve Belediye — reisi Doktor Lütfi Kırdar belediye — daimi encü- eninin verdiği takdir hakkına isti- naden / yekünü otuzu bulan cezahi| arabaların hepsini affetmiştir. Dün- den itibaren — cezalı otobüsçülerin Fuhsatiyeleri — iade olmağa başlan- > müştir. Otobüsler yine eski çalıştıkları | hatlarda çalışacaklardır. AKTİSAT İŞLERİ Tüccarlar şeker şirketini İ | | ! ü | protesto ediyorlar | Şeker Şirketi ile geker tüccarla- — T arasında bir. müddettenberi de- | vametmekte olan ihtilâf gün geç- Ü Gükçe artmaktadır. Aldığımız habe- Te göre Şeker Şirketinin depoların. #tok olarak bulunan mühim mık- darda Alpullu fabrikasının küp ge- kerlerini — piyasaya çıkarmak içi Müracaat eden tüccarlara şirket bu l Malların Anadoluya sevkedileceğini #öyliyerek vermekten imtina etmiş. tir. Bu vaziyet karşısında tüccarlar Hirketi protesto etmeğe karar ver- mişlerdir. Ayni zamanda Ankarada alikadar makanılara 2 müracsat| ederek şirketin İstanbula yalnız bo-. Zuk şekerleri verdiğini - bildirecek| derdir. Ambarlarda - bulunan iyi şeker- derin Anadoluya — sevki ile girketim vagon başında. — yüz lira fazla bir) menfaat temin ettiği ve bu sebeple İstanbul piyasasına ba malların çı. karılmadığı iddia edilmektedir. ( kakka I Davetler Eminönü Askerlik Şubesinden” Bu kere askerlik yapmamış ©-| *rattan 316 - 334 deniz 316 - 333 dahil gümrük, harp sanayii 316 -| 881 dahil gayri müslim erattan sev | kedileceklerdir. Deniz eratının bedelleri 14 Ni-| '#an 989 akşamına kadar alınacak ve 15 Nisan 939 günü saat 8 de) #ubede toplanacaklardır. Gümrük, harp sanayi ve gayri| islâm eratın bedelleri 25 - Nisan 889 akşarmına kadar alınacak, bun!| lar da 26 Nisan 939 saat 8 de şu- bede toplanacaklardır. 'Tayin edilen günler zarfında şubeye gelmiyen mükellefler hak- kında askerlik kanununun 89. un. Cu maddesi tatbik edileceğinden bu vatandaşların cezaya çarpılm; Maları için muayyen günlerde şu.| bede toplanmal t w Fatih Askerlik Şubesinden 1— 316 - 334 (dahil) doğum-| Judan ve bunlarla muameleye tabi yoklama kaçağı bakaya ve saklı -| Jarla hiç askerlik etmemiş olan Geniz sınıfına mensup erat aske. Te sevkedilecektir. 2 — Şubede içtima — günü Nisan 939 cumartesi sabahıdır. 3 — Bedel vermek istiyenlerin Bedelleri 14 nisan 989 cuma ak- amına kadar kabul edilir. iy. * — Gelmiyenler ” hakkında 'kanuni takibat yapılacağı ilân o. dunür. 15 Bekirköy Askerlik Şubetinde 1 — Şubede kayıtlı ve şimdiye Kadar sevkolunmiyan 334 (dahil) Goğumunu kadar deniz eratı celp ve sevkolunacaktır. Bu eratım op nma günü 15 Nisan 990 günü lür. Bunlardan bedel verecekle, Tin bedelinekdileri 14 Nisan ekşel a kadar kabul edilecekir & — Gümrük ve harpaanayi eratından simdiye kadar sevkolan mıyan 38 (dahil) doğumlu ve ça Fi İslâm 316 : 831 (dahil) doğum l erat celp ve. sevkolunacakin Bu eratin içtima günü 26 Nian 09 dür.. Ve bunlardan bedel ve| Teceklerin bedelleri de 25 Ni 989 akşamına kadar kabul sahir, 8 — Alkkadaranın muayyen gönlerde şübeye müracantları, YENİSABA 1939 Beynelmilel Nevyork Sergisini Hazırlayan adam Amerikaya Gelen Meşhurları Karşılama Müte- Sergüzeştler Dolu Meraklı Hayatı hassısı Graver'in Nevyorka her hangi meşhur bir #ima geldiği zaman, meselâ bir ilim adamı, bir boksör, bir sinema artisti. Veya havacılıkta göhret sahibi bir Zat Amerikanın bu muazzam şehri- e ayak bastığı zaman, onu vapura gidip karşılyan, ağırlıyan adam Graver Wholen'dir. Bradvay boyun- ca muzikalar, serpantinler, konfeti- ler, otomobil kafilelerinin geçit res- mi hep onun eseridir. Ve işte 1939 büyük beynelmilei sergisini idare edecek te bu zattır. Graver, kendini nasıl bu şekilde tanıtmıştır? - Babası İrlandalı olup Nevyorkta ticaretle meşgul idi. Ye- güne arzusu gösteriş ve alâyiş :. Fazla zengin olmamasına rağmen, beyaz iki atlı bir araba satın almış, ve büyük geçit remmeerine iştirak etmeyi kendisine bir gaye edinmiş- ti. Halk, bundan heyecan duyarak, Boyuna arabanın sahibini ve güzel| atlarını alkışlayıp duruyorlardı. Ve| bu vaziyetten de memnun olan kü- çük Graver idi. Ve günün birinde| babasının resmi geçitlere olan me- rakı, oğlunun askeri bir akader gönderilmesine de sebep oldu. 191 de Graver, 31 yaşında iken siyaset âlemine atıldı. Demokrat partisinin belediye namzedi olan Yohan Hylav an intihabı için çalıştı - ve neticede demokrat namzedi kazandırdı. Bel 'de Graver'in çalışması olmadan da bu mevküi ihraz edebilirdi. Fakat bir gey muühakkaktı: Graver'in tertip ettiği alaylar, tenvirat, ilânlar ve havaf fişekler, kar baloları bu intihabata oldukça tesir etmişti. Artık Graver, tam manasile, po ditikaya atılmış, belediye reisinin kâ- *ibi olmuştu. Fakat burada çok kal. mıyarak kendisini teşrifat komitesi Tels muavinliğine tayin ettirdi. Bu Süretle Nevyoka gelecek meşhur Kimseleri "resmen,, kabul edecek ve karşılıyacaktı. Bu büyük mağazalar kıralı Vanamaken'in fikri idi. Pakat bu zengin adamın vücude getirdiği 've mali yardımı ile yaşıyan komite bir iş yapamazken Graver'in başa gelmesile vaziyet değişmişti. , Nevyok artık fazla surette mi. safirlerini karşılıyor ve hattâ her, zaman, Nevyork, yalnız Belçika ralı müteveffa Albert ve kraliçe Eli- zabeti, ve geçen sene ölen - kraliçe| Mariyi, Prens dö Gali, Beneşi, Lind-. berg, Joffre, Clemanseau, Toeh, A-| miral Byrd, Gertrud Ederle'yi kar- #sılamakla kalmıyor, ortada karşılı- yacak kimse kalmayınca da ikinci derecedeki simalara meylediyor. Bununla beraber bu merasimler pahalıya da mal oluyor. Her karşı- İama masrafı, vasati olarak 50 bin dolara kadar çıkıyor./ Linübergin karşılanması 70 bin dolar tutuyör. Bazan da işin gülünç tarafları oldu. ifu da vakidir. Meselâ gayri rsmi seyahat eden - ve otellerine gelmis | bulunan Belçika - kıral ve kıraliçesi,| Tesmen karşılanmak için tekrar Ni-) mana dönmeğe mecbur olmuşlardı. 1928 de Graver Nevyork polis müdürü olmuştu. O zamanlar henüz Gangster'ler modası yoktu veyahut Bizli idi. Her ne ise, polis idaresi, kabili- yetlerini inkişafa imkân verdi. Teve kif, hapis, yakalamadan ziyade e- hemmiyet verdiği şey reklâmdı. Işi Bücü, meşhur katilleri ve korkunç ve görülmemiş cinayetleri meydana çıkarmaktı. Graver, burada da fazla durmu. yarak hususi sanayi hayatına atıldı. (Tabiatile “büroları Nevyorkun en “üks yerleridir. Burada çalışan yir. mi kâtibi de eski güzellik kıraliçele- Tidir, hususi kâtibi, Birleşik Ameri. kanın en güzel kadınıdır. Yaptığı ticaret nedir? Tam ma- masile bunu bilen yoktur. Daima mi: #afir ve müşteri kabul etmektedir. Ve bu süretle tanınan bir zat, beynelmilel Nevyork sergisi fikri or: taya çıkınca, ilk düşünülecek bir Gahsiyet idi. Şimdi, Graver'in bütün faaliyeti, Hdi çaht tü olacuk sergi elrar: fide temerkür etmektedir. Ve b Tada görülmemiş geyler vücude ge- türmeyi gaye edinmiştir. Ve geçm. lerde irat ettiği bir nutukta, serginin ortasında bulunacak olan kürrenin dGünyanın meşbur eserlerinin onun: b eai gn kuareniz Ba zat, serginin en ufak telerre atına kadar meşgul olmaktadır. Ha paylarybe aa rurşarı berler için bir kuru açmştır. Bu a. damlir, cen müşkli mallere cp verecek ve meselâ, istikbaldeki me | Geniytisa 'e gekilde olacağını n « fak zoktasına kadar iaah öüecek b Biliyette yetiştirlecektir. Amerikada, sergiyi siyarek e- cek kimselerin 60 müyonu tecevlk edeceği tahımin edilmektedir. Yalmı Hu rakamın elti milyon insamı ı #örtereceği, yoksa bergiye gelea li Saleri, mütcedük defalar ziyereti e mi bu adede varılacağı düşünülmek Sedir. Zira Graver sergiye gelen Bi kimsenin en aşağı üç kere tekrar z yaret edeceğini kâdia etmektedir Hler ne hal İse sergiyi siyaret © Gecekler, Meryorkun Başkar b . masının neler yapmağa kadir oldu. Hanu göreceklerdir. axa Sergüzeşt romanlarında olduğu gibi. Amerikada Vyoming devletinin Cody ismindeki küçük bir şehrinde Çok garip ve ayni samanda serkl| Seşt romanlarında ve fimlerinde na. dir görülür bir vak'a cereyan etemiş. dir Durand ieminde bir çiftçi zabı. taca aranmakta idi, Bu adam Yel Tovston eilif parkında yapmış ol #u mütenddit kaçak av suçundan do Tayı konulluğu ceza evinden kaçmaa. #a muvaffak olmüşt Polisin takibi üzerine, çiftiğine Hica etmiş ve fakat mevcut polis memurlanı etrafını sarmışlardı.'ar dık çiftçinin yakalanmasının bir sanı meselesi olduğu düşünükdüğü sırada Hakiket kendisini zabıta kuvveteri. e tam manasile göstermizti; Geee. Rin karanlığından istifade'ie çit çiftliğini muhasara eden adanların arasından kaçmış ve beraberinde iki mavzer ile dört te tabanen ge türmüştü. İki gün sonra Durand ismindeki| bu çiftçi bir dağ geçidinde sarp kar Yaların üzerinde görülmüştür. e. Tand burada bir mağara bulmuz çok mahir bir nişanct olduğundan öldürdüğü hayvanları çiğ çiğ yiyer zek yaşamağa başlamıştı Bulndı BN yere kimsenin gelemiyeceğindin Okadar emin di ki, kendisini takip Gden zabila küvvetleril açıktaa z Sığa alay etmeğe bazlamışıı İKi şeri€ile mütendöit gönüllüeri mağaraya kadar çıkmağa çalıştlırı Fakat çiftçi bunların yaramdan faç Tasını nişançılğı sayesinde gn gerdi. O'vakit fevkallde tedirlere Hhiyaç histedilerek, kayalıkların ci rafina yüz kişiden fazla bir bunuk dizilli. Başlarına, meşhur. ve'ner Nevyork sergisinde yapılacak alev ve işık oyunları torunu Vilyam Cody getirikdi. Vakit hamrardileirgİren b aryredre tayyare vasttasile göz yapartan bi Ha dülaesli ve sekre gtşirüder. Taarrumun başliyacağını işiten bir Gök meraklıları sabehleyin erkenden Girafina toplanmışlar, cereyan eder| A Mirl gümaltin milmelik G Fakat son vakada teklenilmedik. bir hüdise olmuş ve çiftçinin bir kere ga ayanadarar b b l dan, sıvşp gitliği ve izini kaybettir. Giği anlaşılmıştır. " « x Amerikadaki haydutlar Sinemalarda, romanlarda, hikâ yelerde son senelerin ortaya koy-) duğu ve müthiş alâka uyandıran bir| Mevzu; Amerikan haydutlarıdır. Be| İyaz perdenin herkese tanıttırdığı meş| hur bir sima, Amerikan Gangster- lerinden bahsedilince, kendisini gös- terir. Bir numaralı halk düşmanı ve tam bir haydut tipi olan Al Ca- pone'dir. İnsan, bu hususta biraz tetkata gi- Tişir, yazılmış bazı kitapları okursal bu fenalık dahilerinin nasıl bir kud- rete malik olduklarını görünce hay- rettan donacak vaziyette kalır. Me #elâ Al Capone haydutluk hayatın- da 14 milyon İngiliz Nrahık bir ge. lire malik olmuştu kibu meblağ bu günkü kambiyo farkı ile 2 milyar 492 bin frank eder. Şüphesiz ki Al Capone bu meblağ üzerinden Şikn goda, serbest kalabilmek için 1 mil- 'yar 68 binini dağıtmak mecburiyı tinde kalmıştır. Haydutluk hayatının kapanacağı| zaman da, yani işlemiy olduğu ve ü bir bayram gür Sırtlarını mitralyozla delik tirmesinden değil ve faknt vereceği vergi miktarını” doğru söylemedi için yakalanmasından az evvel, bir Dumaralı halk düşmanı hesaplarını tanzim etmeyi düşündü. Ve hüküm Sürdüğü mıntakaların âdilâne! tak- Simi zımnında memleketin başlıca gangsterlerini Atlantie City'nin bir Palasındatopladı. Aühim miktarda polis küvvetle. vi bu kongrenin hitamına kadır © teli sardk Fakat bu vaziyet, f tan İstifade ederek meşii haydat. ları yakalamak için değil. Capaae arkadaşlarım korumak içindi, Memleketin, işemiş olduğu cina- yetlerin uyandırdığı heyecan tesin. Tetevkitini istediği sırada, o sakina: ne ilerile mesğul oluyor ve Şikapı U eğlence yerlerini dolaşıyordu. Yeçine müdafaa tedbiri oları ismini değiştirmekle iktia ediyor Gi Al Cüpone Yerine bu yerlerdesi İzmi AL Brawn'dı Çinden (o ler vasitasile geldiği söylencn gane terlik'in İçtimaf ve siyaal hayatın her kademesinde nüfuz ve tesiç'k zandığı. Ve su üntünde Yüzen yağ damlaları çibi durduğu görülür V Tmumt olarak, bulundukları geh yeğüne hâklmi onlardır. Pat bu Gi şehirlerin de nadir olduğu san a) 6 NISAN 1939 - Sultan Aziz Devri Başpehlivanları - Akkoyunlu Kazıkçı Kara Bekir - —&S— —YAZAN: SAMİ KARAYEL Sıvaslı Pehlivanın nedileresin! Bir çok büyük merke gencin tanıdığı Buffalo.Bil'in hakik| (Sonu 6 ncı sayfada) Güreşindeki Esrar Hamam Tellâğı Beni Nasıl Birdenbire Yenivermişti ? Güregi nerede yapalım diye dü. #ünürken; düşüncelerimi makasladı ve, yılışarak: — İster isen hinci hamamın kül hanında yapıverelim. Demesin mi?, Bu söz üzerine kafa t den oynamıştı. Tellağa haddini bit- | dirmek lâzımdı. Hamam sahibi Ali| bey tanıdıktı. Külhah bahçesinde bu işi bir elde yapabilirdik. Keseyi, yıkanmayı bıraktım. Peş timalımı topladım. Dışarı çıktım. Al bey/ kasanın başında . oturuyordu.| Gülerek yanına geldim ve şunları| söylemeğe başladım — Ali bey; müsaade edersen su genin tellak ile külhan bahçesinde bir güreş tutalım. Deyince; gülmeğe başladı. Ve: — Hâhi beyefendi; işin yok mu? Bu yabanın ayılarile - güreş yapılır| ai hiç?. — Ne çıkar?.. — Ne çıkar olur mü / beyim?, Bunlar sakatlarlar adamı? Demesin mi?.. Ali bey de, tıpkı tellak gibi beni küçük görüyor ve hiçe sayıyordu. Kızdım. ve cevap verdim: | Ali bey; sen de Sıvaslı oldu. iğun için tellak gibi beni hiçe sayıyor sun değil mi? dedim. Ali bey, kahkahayı salıverdi. ve: A, beyim!.. Ben Sıvaslı isem, | sen de Kastamonulusun?.. Tosyalı: Ssın. Hem de gargısındansın?.. Hiç, iki Anadolu çocuğu birbirile alay e der yarışa koyar mi kendini?.. Mak- sadım; bunlar köylü adamlar, neza- ket bilmezler. Bir yerinizi incitirler diye düşündüm de bu suretle muka- bele ettim, dedi. Ben, ıstar ettim... Nihayet; Ali| bey ağzındaki baklayı ıslattı. — O, yaman bir güreşçidir, dedi. Hamamda - bulunan - hizmetkâr Sıvaslılar bu konuşmamıza şahit o- Tuyorlardı. Külhancı da havuzun başında yı | hşık, yılışık gülüyor, beni tanıdığı için hiç çekinmeden gözlerile benim- le konuşur gibi alay ediyordu. Hattâ dayanamadı. Lâfa Ve şunları mırıldandı: — Beğim; o benim dayım çocu- Budur... Malüm ya; bizim Anadolu çocuğu hep pehlivandır. İşleri güç- leri güreşmektir. Bu da memlekette güreşir dururdu. Ali beyin dediği gibi bunlar gobat adamlardır, sakat| Tık olur sonra. | Diye lâfını tamamladı. Tellak ta, dayanamamış gelmiş bizi seyredi yordu. Hamamda bir müşteri vardı. O| da, mahallemiz eşrafından ihtiyar yağlıkçı Ahmet efendi idi. Hamam- dan yeni çıkmış, istiraha tediyordu. Nihayet; o da söze karıştı: — Bizim Ispartada da - herkesi güreşir, güreş bilmiyen yoktur. Tramvaylar durdu, Otobüsler” işliyeme Otomobiller geçemedi.. mubalâgasız “3000,, YAŞASIN Sebebi Basit FERAH'da Seanslar 10.30- 1-3,30-6 Suare 8.45 de FERAH — AZAK “ütün civar eğlence mahaller ABDÜLVEHAB'ın Şaheseri büyük fedakârlıklarla gösteriliyor. Hattü, ben de güreşirdim küçükken. dedi, Uzatmıyalım, — israrım - üzerine tellakla güreşmeğe karar vermiştik. Onun bildiği gibi karakucak tutuşu- caktık. Ben, serbest, alafranga, yağ gü- reşi bildiğim için hiç korkmıyordum. Sıvaslıyı nereden olsa aldatıp yene- bilirdim... Onun bildiği karakucak güreş te ne olacaktı?.. Donlarımızla güreşecektik... Yal. niz, donlardan tutmak yoktu. Oyun: lar ve tutuşlar, don paçasından, don belinden, don bezine dokunmadan olacaktı. Tellak her şeye razı idi. Halbaki bu şekil tam benim istediğim gibi idi. Saydığım yerlerden tutuş olma- dıkça, ben hasmımı nasıl olsa hattâ, belki de bir elde yenebilirdim. Külhan bahçesine çıktık. Etrafı- mızi yağlıklı Ahmet efendi ve ha- mam sahibi ile hizmetkârları aldı. Ben, o zamana kadar ne karaku- cak güreş görmüştüm ve ne de işit. miş ve yapmıştım. Yalnız; harman güreşi diye köy- Tülerin kuru bir güreş yaptıklarını işitirdim. Maamafih; kendi baba köyün- 'den gelen amuca çocuklarımın kara güreş tuttuklarını bilirdim. Yani; okuyucularımın anlıyaca- &n düpedüz karakucak güreşi bilmi- yordum. n Niyetim; tellağa bir alafranga kafa kapıp sırtüstü yere vurmak Hem de bir elde. Olmadığı takdirde; masile işini bitirmek. bir kol kop- Karşı, karşıya gelip güreşe buş- Jadığımız zaman, tellağı, ellerini top- Tağa ve yere vurup yaylanarak üze- rime yerden çıkıp dalar gibi hareket- ler yaptığını gördüm. Her halde; bu hareketleri dalmı- yayım diye yapıyordu. Ben öyle zan ediyordum. Halbuki; karakucak güreşin has- ma giriş tarzı böyle imiş.. Fakat ne çevik, ne çalâk harekct ediyordu. Eğer, böyle giderse has- mımın değil göğdesinden elinden ve kafasından tutmak kabil değildi. Ben, tetik durmakla beraber, dik duruyordum. Lâkin, aradan beş du- kika kadar geçtiği halde hasmınun elini bile tutamamıştım. Ense, ense- ye bile gelmemiştik. Daima kaçak, fakat; kollayıcı ve kapıcı bir tarzda mütearız bir güreş tarzı vardı. Ben ayaklarımı korumakla bera- ber, yavaş yavaş ona sokulmağa ça. lışıyordum. Hasmım ise, hiçbir va. kit belini doğrultup bir kere olsun dik durmyordu. Dalma; kurulmuş bir yay gibi bir dikiliyor ve biraz e- Eilip hücum vaziyeti alıyordu. (Devamı var) Görülmemiş bir kalabalık, İstanbulu istilâ etti. ( Münakalât durdu ! ) Sinemalarını istiab edemeyen halk i doldurduktan sonra kişi geri döndü. AŞ Türkçe — sözlü arapça şarkılı AZAK'da Seanslar 10.30-1-3.30-6 Suare 830 da