A NİSAN 1939 Tiğla. — CAN.ERZURUN. KURTULULZU YENISABAN Kâzım Karabekir İKTİBAS VE TERCÜME HAKKI MAHFUZDUR Erzincanın Zabtı Ve Rus Kaynakları Yaptığımız Harekâtı Ve Sukutunu Ruslar Nasıl Görüyorlar “Düşman Süvarisi Şehrin Cenubuna, Piyade Rusların Kafkas cephesi erkânıharbiye — ikinci reiti general G. Karganoff'un 1927 de intişar eden 'eserinde "Erzincan hareketi, me dair yazdıklarını da kısaca görelim: " (1917 Birincikânun 30) da Erzincan mıntakası yalnız muntazam ve gayri muntazam Ermeni kuv- yetleri tarafından müdafaa olunuyordu. Bu esnada Brzincan grupu; bir piyade alayı, bir gönüllü süvari bölüğü, bir batarya sahra ve bir takım dağ topun- dan ibaretti. Ceman mevcudu 1800 süngü, 120 kılıç, 4 sahra ve 2 dağ topu ve 6 makineli tüfeği aşmıyor. du. Kumanda, miralay Marel -eski 7 inci Kafkas avcı fırkası erkânıharbiye reisi- e verilmişti. Bu grup, bu havalinin Ermeni gönüllü müfreze- leri ile de takviye olunarak, Erzincan havalisinin es- ki L Kafkas kolordusu mıntakasını müdafaaya çal gacaktı. Bu cephe, kuş uçuşu 70 kilometre genişliğinde Erzincandan Fem'e giderdi. Ordu erkânı harbiyesi- nin takdirine göre bu grup düşman olarak karşısın- da kürtk len başkasını bulmiyacaktı. İklim ve ara- artları Türk 'ordusu tarafından bir taarruza az ihtimal verdiriyordu. Çünkl bütün bo bir karla kuşatılmıştı. Milli ordu € kilâtını tamamlamak için he halde Emenilere vakit kazanmak lâzım geliyordu. Bu grupun kısmı küllisi Erzincanda topla: Manahatune kadar olan menzillerde küçük gön müfrezeleri vardı. Fem'de bir tabur, Manahatunu ce- nuba karşı kapıyordu. azlar derin zütamlarının teş- 1918 ikincikânun sonlarına doğru Erzincan gru. Pu, Erzurum mevkii müstahkeminden 50 kilometre mesafe ile tamamile ayrılmış bir halde duruyordu. Grupun gerileri kürtler tarafından taciz olunuyordu. 27 ve 28 ikincikânunda 60 kişilik bir Ermeni Müfrezesi tarafından muhafaza olunan — Suspirana Müteakip taarruzlar yapıldı. Acele günderilen takviye kıt'aları; - bir piyade bölüğü, bir süvari bölüğü ve Erzincan gru pundan alındı. Kürtlerin taarruzları defolundu: 65 maktul biraktılar. Fakat 2 şubatta bu sevkulceygi noktaya Erzin candan dahi iki piyade bölüğü ve bir süvari bölüğü gönderilerek geri ile olan muvasala yollarını muha. faza etmek mecburiyeti hasıl oldu. Kürtlerin üstün. Tüğü görüldüğünden daha iki piyade bölüğü gönde. 3 gubatta bütün bu kuvvetler birdenbire Erzin Gana çağınldı. Kürtlerin silahlarını toplamak ve mu. bebi; “Emin haberlere göre - bir Türk taarruzunu kat'l surette vaki olacağı ve bu taarratun Eraam daki zayıf garnizona karşı halkın ayaklanma; yrdım göreceği anlaşılıyordu. 10 şubatta, öğleye doğru bir Türk bölüğü, Çar 'Gaklı postası önünde şosa Üzerinde, bize göründü. Bn 18/10/39 da Kâzım Karabekiri istikbal eden Kolları Şehrin Şimaline Sevkolunuyordu ,, Halk Tarafından kurban kesilirken Fosta kumandanı bunu durdurarak, .nütareke Gsna- sında bitaraf mımtakada / görünmesinin sebebini sordu. Türk zabiti siste yolunu kaybettiğini söyliyerek özür diledi. Çardaklı postası derhal takviye olundu. Fakat 12 gubatta taarruza uğradı ve Yerhanına çekildi. Ayni günde Kafkas cephesi başkumandanı ge- neral Prjövalsky ve Kafkas ordusu kumandanı gene- ral Odichölidzö Vehip paşadan bir telgraf aldı. Paşa yeniden Ermeniler tarafından yapılan vahşetleri ve islâm halkı himaye için kıt'alarını ilerletmek mecbu. riyetinde olduğunu bildiriyordu. (Vehip paşa daha evvel de Ermeni mezalimini protesto etmişti) Bu beyanatı, Türk kıt'alarının ileri hareketi ta- kip etti. Bu kıt'aların Kemah cihetinden ilerliyen 36 Incı fırkaya ait olduğu anlaşıldı. Erzincan grupu kumandanının elinde karşı koy- mak için 1000 süngü, 120 kılıç, ve 6 top vardı. Geri kalan kuvveti, muvasala hatlarınınmuhafazası yut. mnuştu. Kuvvetlerin bu parççalanması, mümkün olduğu kadar her ciddi muharebeye girişmekten kaçınarak Erzurum Üzerine çekilmeğe bizi mecbur ediyordu. 18 şubat, şefakla beraber Türk pişdarları Sıva: ve Kemah şosalarından ayni ürette ilerlemeğe baş- ladılar. Yürüyüş halindeki “Türk birlikleri, — Erzincanın garbında 10 kilometre mesafeyi aşan bir hatta va- rınca Ermeni grupunun arkasını kesmek için şehri ihataya çalıştılar. Düşman süvarisi Kemah şosası d ıi 1 üzerinden gehri cenuptan kuşatmağa çalışıyordu, halbuki piyade kol. Jarı şehrin şimaline sevkolunuyordu. Grup kumandanı düşmanın bu manevrasına karşı koymak imkânsızlığında idi. Kuşatılmaktan sakınmak için, öğleden önce saat 10 da ağırlıkların neni mültecilerinin şehri terketmesi için emir verdi. Saat 14 te grupun kendisi de Erzincanı terketti Ricati setir için şehrin gağrp kenarlarına iki bölük Piyade terketmişti. Bunlar da saat 15 te çekildiler. Düşman süvarisi, hususile kürtler, ricat eden Kollari takibe başladılar. Fakat tardolundular Ricat iki yoldan yapılıyordu. Ermeni halk, Piyade bölüğü, bir süvari bölüğü ve iki top şimal yo lundan, garnizon kısmı küllisi, öpiyade bölüğü, 4 top ve ağırlıklar cenup yolundan Han menziline doğru birinci günün yürüyüşünü yaptılar Saat 19 a doğru grupun başlıca kuvvetleri Han- da toplandılar. Mülteciler öne geçirildikten sonra kendisi de iki santlik istirahatten sonra - hareket, geçti. Ve bir günde 40 kilometrelik bir mesafe yür yerek, 14 şubat sabah aat 4te Çerlike vardı. (Devamı var) Şehrin Hapishaneden Kaçmak İstiyen Katiller Balata postahanasi - vaznedarının katili Apdullah ile arkadaşının muhakemesine başlandı Galata postahanesi veznedarı- m öldürmekle suçlu ve 24 seneye mahküm Abdullah; arkadaşiyle beraber; geçen yaz hapishane ab- desthanesinin dıvarından firar et. meğe teşebbüs etmiş ve yakalan -| mıştır. Abdullar ve Maksud bu hare-i ketlerinin hesabımı dün — Ağırceza| mahkemesinde vermeğe başlamış-| dardır İki suçlu da dün .) tevil etmişler ve: —" Bizi hapishanede jandar -| malar tecrid etmişlerdi. Buna ca-| mımiz sıkıldı ve / höcrelerimizden çıkarmalarını söyledik. Çıkarma-| dılar. Bunün üzerine — kendimiz höcrelerimizden çıkmağa — çalış-| takt, Demişlerdir. eürümlerini Bu ifadelerden sonra; evvelce hapishane jandarma - kadrosunda bulunan ve elyevm terhis edilmiş olan Mazlum.onbaşı şahid olarak dinlenmiştir. Mumaileyh —“ Bir sabah saat 4,5 da ha- pishanede otururken düdük sesle Ti işittim. — Hemen fırladım. Gar-| diyanlar “firar var1,, dediler. Bah| geye çıkınca Abdullah ve Maksı du gördüm. Dıvara tırmanmışlar;| kendilerine uzatılan jandarmala an silâhlarının namlıları karşısın. da öyle duruyorlardı!, Demiştir. Muhakeme; elyevm Denizlide bulunduğu anlaşılan eski hapisha-| 'ne jandarmalarından Kemalin is- tinabe suret için talik olunmuştur. le ifadesinin alınması POLİSTE : Mezardan çıkarılan ceset Morgda muayene edi- rek netice alınacak | Bundan 15 gün evvel Kurbağlı dere civarında bir kuyudan gebe bir kadın cesedi çıkmıştı. Dün zabitaya bunun bir cinayet olduğu ihbar edi. miştir. Ceset mezardan çıkarılmış ve Mmorga kaldırılmıştır. Mesel morgun | raporundan sonra anlaşılacaktır. |Kendi kendini sünnet et- |mek istiyen Ermeni genci Dün Kumkapıda ge olmuştur: Diran isminde 25 yaşlarında bir| ip bir hâdise| V ğunu da yemek diye, gıda diye, kan Tavuk Eti Yiyin de Can Besleyin YAZAN : OSMAN CEMAL Tavuk eti etlerin en bafifidir; hani, midesi en zayıf insan bile bir anaç tavuğu, bir oturuşta gövdeys| indirirse bu, ona vıs gelir. Lâkin bu gün Istanbulda şöyle ağız tadile bir| tavuk eti yemek her babayiğitin kü- ı değildir! Vakıa şimdi, ortalıkta Ppişmiş tavuk eti satan dükkündan bol bir şey yok.. Fakat al pişmiş ta- vuk etini de koy rafa! diye buna| derler işte... Bu dükkânların çoğun- da insan, tavuk eti mi yiyor, yoksa, kaynar suda bolca haşlanılıp eyice suyu çıkarılmış muşamba mi? Pek Tk olunamıyor. Söğüşü — anlarım, hakkile yapılmış söğüşlük etin, y hut yağlıca bir gerdan söğüsünün yemesine doyum olmaz - ve ondaki “zzet, değme kebaplarda bulunmaz. Lâkin, bugün bir çok tavukçu dük- kânlarında, tavuk söğüşt diye çiğni. yerek yuttuğumuz nesnelerin ne ta- a var, ne tüzu! Yağma yok, çorba ile pilâv leze zetli olacak diye tavuğun kendisini Yağı, kaymağı alınmış çökeleğe dön dürülemez. Maksat çorba ile pilâvın lezzetli oluması ise ' onlara başka tavuklür tahsıs edilir ve bu tavukların kup- kuru posaları da artık tavuk diye değil, tavuk posası diye istiyene sa- talır. Tayıkçu dükkânlarında adına Porsiyon denilen bir parça. tavuk Posası on beşe, yirmiye satılıyor ki bu ufacık parça, bir bütün tavuğun yedide, sekizde biridir. Bugün eh anaç bir- diri tavuk altımış kuruşa olduğuna ve her ta- vuktan en aşağı yedi parça çıktığı 'a göre bu, eder yirmişerden yüz kırk... Ooh, diyeceksiniz, ne âlâ! Bir tavuğu düri diri, canlı canlı, kanlı kanlı, ayglı yağlı altmışa al; sonra 'onu kazanda kaynata kaynata ana. Herifçi oğlu, zavalli tavukcağızı| sanı ağlat, hayvancağızın kan, can, atmış. kazana; kaynatmış, kaynat. | Gi ğ yağ, ilik namına nesi varsa hepsini mış, kaynatmış.. ve rahmetli bütün | biçareyi tam manasile soy, soğana çe- yağını, selini, özünü, tadını, tuzunu | Vir ve ondan sonra da bu kupkuru Saya salverdikten Sonra, onu, bi | kağavrayı yediye, sekize. bölüp böz tün faydalı maneviyatından myril- | ü tabiklara Otürt. ler Ballamdı miş, kupkuru bir posa halinde koy- | yirmişerden müşterilere dayıyarak muş tabağa, müşterilerin önüne da-! Yü kırin topla, yıyor. Geçenlerde sıki bir perhizle | Beçirmiş olduğum beş, on gün için. de, bu kupkuru tavuk posalarından neler çektiğimi ben bilirim. Bakıyor- | düm, karşımda, yanı başımda, bi kupkru posalara geveliyenler, kuv- | j veti tuza, bibere veriyor ve zavalı| , . Hos, âlemin / kazancında bizim lar bu tazun, biberin hızı ile onları | Şöfümüz yok, Allah versin de el bl gövdelerine indiriyorlardı. | y ea Halbuki ben, tuza, bibere de bi-| |. İStİyen tavuk Posası satam, is. raz perhiz ettiğler için özümdeki, o| ö örüelrKurdam Ve ktiyeni Taiş #özüm yabana tavuk söğüşünü tapkı bir muşamba haşlaması - yer - gibil| — , Lükin nedir ki bani, kaymakaltı dişlerimin arasında zoraki övütme- | Sütlerden kreması alınmış yogurt- Haai | Tardan insana ne hayır gelirse, ka. Adına “Tavuk sövüşü!,, denilen| Zanlarda kaynatıla kaynatıla o suyu bu çeşit yemeği kim icat ve kim ta-| #eli, kanı, camı, yağı, iliği tamamile mim etti ise, doğrusu, ona aşkolsun! | Slinmiş tavuk posalarından da an- Zavallı tavukcuğun suyunu al, seli-| cak o kadar hayır gelir. Yani hem Bi al, yağını ah iliğini al, - ciğerini, | İle Para ver, hem de beyhide yere yüreğini al ve hattâ göğsünü al, ge- S riye kalan kupkuru bostan korkulu | — Bana kalırsa pişmiş tavuk satan | Gükkânlar, tanrının günü herkese, bu kupkuru posaları yedirecekleri. ne, tpkı işkembe çörbacıları, paçacı. Tar gibi dükkânlarınra sicacik ve mi: yu, seli, kanı, canı, yağı, liği ye de birer tavuk kazanı bulundursalae ve herkes te bundan sonra ağın t dile tavuk yise de biraz kan yapaa (*) can beslese! Osman Cemal KAYGILI Sade bu kadar mı'ya, ottun çor- bası caba, pilâvı caba ve ayni dük- kânlarda tavuk göğsü diye satılan sütlü ve pirinç unlu tatlısı caba oğ- lu caba! yapar, can besler. diye getir, müş-| teriye daya! Bu biraz da neye benzer bilir mi”) #iniz? Portakalı sıkıp sıkıp onun tek, mil suyunu, usaresini, şekerini, asi-| dini, vitaminini aldıktan sonra, ku- | u posasını yemeğe! Tavuğun, horozun, piliçin sanki bir türlü yemeği varmış ta bunun başka çeşidi yokmuş gibi, simdi bü. tün tavukçu dükkünlarında müşte. | — (*) Bu (kan yapar) tabiri de rilere sunulan enfes tavuk yemeği | Yeni çıktı ortaya.. Şimdi heryiye- hep bu çeşit, hep bu ayarda şeyler.. | cek, içecek satan böyle bağırıyor: Ermeni çocuğu müslüman olmak is- temiş ve bir ustra ile kendi kendini | sünnet etmeğe kalkmıştır! WFakat | İ usturayı biraz derin kaçıran Diran, yaralanmış ve Corrahpaşa hastaha- | hesine kaldırılmıştır. Hayatı tehli- | kededir. ! | — Adaşını yaraladı Dün öğleye doğru sebze halinde | çalışan Hüseyin bir fabrikada kâtip | Yaralı kak Üç kişi birleşüp bir adamı vurmuşlar ! | ,,, Feptanede oturan Mehmet oğlu | Cerrahpaşa hastahanesine rılmıştır. | dan döğüldüğünü idâla etmiştir Jiletle kız kardeşinin yüzünü keslıî Dün gece 3 de Bakırk | | de — Yeni yolda 27 numaralı evde oturan Avrina ismin. de bir kadın içlu Niko yakalı Askeri durumu t wwl hekim teğmen M. Esat Muzafferin acele olara Halbuki koyun, kuzu eti gibi tavu Haniya kan yapar bunlar kan ğun da yahnisi, kızartması, köftesi, | Yapar! dolması, cevizlisi ve daha türlü çe-| — Hattâ, geçen gün bizim mâhut sitleri olur. Lâkin gelin de siz bu. | balıkçı Haçik bile ” balık tablasının 'nu, son zamanlarda İstanbulda pek | yanına yerleştirmiş olduğu koca bir çoğalan bizim tavuk posacılarına ar | Çamaşır sepetinin içindeki, her biri latın? ceviz kadar salyangozları - güslere, rek hem gülüyor, hem de bağırıyor- böyle yapılmıyacak olan | © © zaman da ayni dükkâncının pişir diği çorba il epilâv yavan olur! Yeni Bir Hastahane Amma şimdi siz diyeceksiniz ki: — Haniya kan yapar bu tosun- far, kan yapar! Lüleburgaz yeni ran bir irfan yuvası- İnşasına belediyece Ha: Tabaan ecara başamyr AOA GÜĞ UNG Lüleburğaz — köy İstanbul Şehir Meelii mesarif| ögretmen okulunun Burğaz asfalt bütçesi geçen seneye nazaran | yolunun beşinci kilometresinde in- 1,616,959 lira fazlalık gösterecek- ası kararlaştırılmış ve buna ait tet. kikler ikmâl edilmiştir. Alpullu mektbinde muvakkaten bulunan eğitmen kursu ve ögretmen mektebi müdürü Bay Necati: lediyesi, bu fazla| şehrin mühim dertlerini| lmağa çalışacaktır. - Bu a. anbulun en büyük dertle hastahanelerin ya- / — Yeni yapılacak mektebimizin kros tek adedini çoğaltmak için yeni | kisini hazırlıyoruz. İnşaatını da eğit. bir hastahane inşa simek üzerel ymenlerimiz yapıcaklardır dei. ire verlapaktin Bu surette Burğaz beşyüz mev. Bu para bir hastahaneyi inşaya / cutlu yeni bir kültür. mücasesesine kâfi gelmiyeceğini düşünen İstan. |/ daha kavuşmuş olacakta bul Belediyesi bu 400:000 Jirayı gelecek senede ayni mikdarda ve AAA ktür l Myelle lnana | Yuvanın saadet - ve varlığını Bürük ea madike Te aa aaaaa | — Goğuran, Alle- döğümünü hu şa olunacaktır. vetlendiren çocuktur. Çocuğu sev Sevilmekten mahrum biket yav. Tuları da hatırla yılda dir lira ver Çocuk Esirgeme Kurumunu Üye olt —S İnşaatına hazirandan »o ak olan bu hastahaneye; şim- dilik sari olmıyan hastalar; kabul