Siyah Yazan : Hüsamettin Nurl “Yedi ay oluyor.. Ne Perihanı ne| de Hikmeti gördüm. Aralarında ler olup bittiğini şöyle bir işittim | yalnız. Zaten tahmin ediyordum. Bu| 'yedi ay içinde eğer işim çıkmayıp) 'ta Ankaraya gitmeseydim bu tatsız. lıkdarın muhakkak önüne geçerdim. Fakat ne yapayım. “Ankaradan döndüğümün ilk gü- nü ilk işim Hikmeti arayıp bulmak oldu. Doğru evlerine gittim. Beni gö- Tünce şaşırdı. Hemen- — Yahu allahaşkına nerelerdesi miz.. Haydi ben kayboldum diyelin. Fakat siz İstanbulda - yaşadığınız halde izinizi, yolunuzu bile unuttur- dunüz. Ne yapıyorsun ? dedim. Hik. met te beni gördüğünden çok mem- nundu. Vallahi şekerim., dedi.. İşte| hepimiz bir tarafta, bayatın acı tat.-| h gülleleri içerisinde yuvarlanıp g-| diyoruz. | — Arkadaşlar nasıl. Perihan bu ada ma, Bizim Perihan mi?. Zet — Burak allahaşkına, o da başka Hlemde, — Yine ne oldu? — Bilmiyor gibi görünüyorsun. | Haberin yok mu?. T Naden oanım.. bir çey mi ol du. Bir kaza, bir şey. Olur, olur. | — Yok yok, biçbiri değil. Se- inle uzun uzun konuşmağa ihtiya. Gim var. Biz Perihanla ayrıldık. — Aman Hlikmet nasıl olur.. Be. nimle alay m ediyorsun? İmkünı almıyan bir şey varsa o da, senin bu, iai yapabileceğindir. — Ah Reşid, başıma gelenleri| bilsen böyle söylemezdin ya. — Ne oldu, ne bittise anlat ta can güre issnayın | — öyle bir haftanın, bir ayın| İei değil. Ben, senelerece bu acıyı | için için hissediyormuşum da habe. Tim yok.. | — Gaflet bu kadar ilür. - Fakat| bümem; — Reşid.. Senin bilmediğin bir. ey varaa o da bunu bilmediğindir. Her halde dedikodular nasıl olsa ku. lağma gelmiş ve bir fikir hasıl et aişsindir.. Fakat hiç te öyle değil. | Hüdiseler mrasile benim ağzundan | gçıkmadıktan sonra senin değil hiç Kimsenin aklı bu güldüren faci yatmaz — Hayret.. Doğrusu şaşırdım. — Ne hayret ediyorsun - Reşid. g İnsanın fena arkadaşı - olmasın. Sen Belmayı tanır mısın. — Hayır.. — işte bizim mesut hayatımızı yakan bu kadın oldu. Bilmem Reşid “Tu kadın nasil olmuş ta Perihanla arkadaşlık peyda etmiş.. Zavallı saf Perihan bilmeden, düşünmeden 0-| gu iğfalile bütün bu hâdiselere e. | bep oldu. — Peki şimdi Perihan nerede?. — Artık bu şekildeki bir hayat. | Godard söze karıştı: — Evet gi- diniz Müsyü, rica ederim gidiniz, neye maruz kalacağınızı bilmiyorsu: nuz, yoksa vukua gelecek hâdiseler. den mesul olacaksınız. Gazeteci mrar ediyordu: — Affe dersiniz amma, bu tecrübeye teşeb. büs eden ben değilim ki. Emir ada. aaıyım. Gazetemin söylediklerini ie- Taya mecburum, Oliver: — Ayakta durmiyan ba- hanelerle vaziyetinizi ağırlaştırıma, yın. diye söylenerek lâmbayı güze- teci Curtisin eline tutuşturdu. Ga- zeteci ile arkadaşları uzaklaşırken Godard kolunu, Oliverinkine geçire- Tek, arkalarından gitmek istedi. Oliver: — Bir saniye durun, ev. geli uzaklaşsınlar, dedi. Soğuğu rağmen, içinde yüzdüğü arar karşısında Godard sıkıntı ve heyecandan terliyordu. — Ba abdullar gidinceye kadas burada mi katacağa? Lümbanın son ışıkları altında yi tü güldüğü görüüm genç adam: — Yeniden tekdirinize maruz kalmamayı istiyorum da. Ve bem taş Deme allahaşkına. Yüzünü derin ve acı bir düşünce Kapladı.. Öyle fena bir vaziyette kal. mştım ki.. Hemen: Sen hiç merak et elenin altından seni kurtarıp alnı- zi akile meydana çıkaracağım.. De- meğe mecbur oldum. / Bir taraftan hem böyle söylüyor, hem de ergeç me.. Bu me- böyle bir şey olacağını tahmin etti- ğimi düşünüyordum. Peki.. dedim. Nasil ayrıldı. nız. Şunu bana olanca tafsilâtile an- lat, Derin derin içini çekti ve sonma: — Bilirsin.. dedi.. Içime bir şüp- he düştü mütlaka uğraşır, — bul Turum, İşte Perihanın nazarı dikka. timi çeken ufak bir hareketi bütün| bunları öğrenmeme sebep oldu.. Ha. ni biliyorsun ya Bursaya gittiğimiz zaman Perihana amcasında kalma. 4 için tenbih etmiştim.. işte biz onu öyle bilelim, o beri tarafta ötekinin berikinin iğfalile — sefil bir hayata dalmış ve hâlâ gidiyor.. Maamafih ben bunları hemen şu birkaç ay zar- fında öğrendim.. Kâfir kız bu kadar zaman aldattı amma en nihayette “yakayı le verdi.. Asıl kıyamet ben- 'den ziyade annesinin başına koptu. Zavalh kadına daha ziyade acıyo- rum. Biliyorsun ki beni kendi evlâdı. Bibi sever. Bir cuma günü idi. — Hiç unut- mam.. O gün Perihanla beraber saza gidecektik.. Hava yağmurlu ve so- Şuk olduğu için birkaç arkadaş bu- Jarak vakit geçirmek için bir kah- veye gittim.. Çünkl akşama kadar yi vardı.. Ne ise saat altı oldu. Kalktım.. Annesi işe gittiği için da- ha gelmezdi.. Uzatmıyayım, doğru- €a eve gittim.. Kapıyı çaldım. Fakat 'ne açan ne de bir ses vardı.. Kendi kendime — Allah allah dedim.. Beni mut-) Jaka bekliyecekti.. Nereye gidebilir. Tabil kimseyi bulamayınca dön- meğe mecbur oldum... Tam merdi- yenlerden aşağı inerken — annesile karşı karşıya geldim... Zavallı ka- dıncağız ihtiyarlık ve çalışmanın te- Birile nefes nefese gelmişti.. Henen elindeki paketleri aldım. İlk sözüm. — Prihan bir yere mi gitti.. demek oldu.. Ben birdenbire böyle söyleyince yüzüme baktı: — Bilmem.. dedi.. Bir yere git. miyecekti.. Sabahleyin sizin gelece.| #inizi söylüyordu. Galiba bu akşam bir yere gidecekmişsiniz?. Evet ben de onun için geldi Her halde şimdi gelir. Beraber yukarı çıktık, küçük 0. danın yumuşak / minderleri üzerine kendimi atıverdim. Annem içeride| yemek hazırlamakla meşguldü. Ka- nepenin üzerinde yaprakları açık kalmış bir kitap gözüme ilişti. AL dim.. Adabi Müaşeret kitabı imiş. Perihanla olan arkadaşlığım zarfın. 'neden titriyorsunuz? Artık lâmbanın işıği da kaybol. mnuş, her ikisi de karanlık içinde kal muşlardı. Birkaç saniye bekledikten sonra Godard: — Allahaşkına Oliver bu- rada kalmıyalım... Doğrusunu söy- lemek lüzimgelirse, ben... çok kor- kuyorum. — Neden? ortada bir tehlike ol- madığını görüyorsunuz? Bu örtüyü de ne diye aldınız? — Ben mi... Tesadüfen dostum. Size korktuğumu söylüyorum. — Haydi yavrum, sizi, Svanili beni korumağa memur etti galiba? Fakat her şeyin iyi gittiğini söylü- yorum ya, bu kâfi. Tehlikede olan yalnız benim ve birçok şeyleri ben de biliyorum. — Hayır, fakat onu koymak i- Çin ne demek lüzimgeldiğini artık Sihmimde, Donu hafuam — bana öğretti. Heysen-. Hiysen! diye bar Şirmak lüzim'. Niçint. Ne varte Godard, geliyor!. 806 bir bağırma ile nihayet bul. dur Yez YW Devr Devrek — (Hususi) — Kazamız çocük esirgeme — kurumu / 989 yılı umumf heyeti genel merker müfet- | tüi Bay Neşet Boranın başkanlığın. | da toplanmış ve kurumun — mesaisi takdirle karşılanmıştır. Yeni idare heyetine Belediye reini Ahmet Al- Yrak, Tahrirat kâtibi Salih Güne- vi Nüfus memuru Mehmet Erği, Maarif memuru Ragıp Eci, Halkevi _dqsu ç Çorlu (Hususi) — Çorlu Halke-i vinin çalışma yolları arasında faa>) “liyetile bir varlık gösteren kol ban- do koludur. Bu kol, milli gün ve bay ramlarda çok işe yaradığı gibi ev Perihanın mı? — Biyet.. iki üç gündür yeni çık- ta. Bötün boş vakitlerinde okuyup durüyor. — Kaçınız Godard, kaçınız. ze geldiğini / söylüyorum, Heyse.a.a İnsani bir sesle başlıyan bu ses, Godardın gizli odasından çıktığını işittiği tarif edilemiyen —uluma ile nihayet buldu. kaçınız, XXXI Büyük otomobil şatoya gelirken, Vil de şosaya variyordu. Şatoda, Svanildin sunline Metr- dotel Dalton, Oliverin henüiz dönm diğini bildirdi. Genç kız gayri ihti- yari penceredon dişarıya baktı. Yıl. Aızlar parıldıyor, kuru bir soğuk et, rafı kasıp kavuruyordu. Tam, cana: varın meydana çıkabileceği bir ge. ceydl. İ lenme merasimlerinde ve sünnet dü-| dır. Devrekte giydirilen yavrular başkanı Riza Taşkıran, Tahsil mo- muru Rauf Güngör, baş Öğretmen| Abdüülkadir Ayker seçilmiştir. Kurum beş yıl içinde 160 çocuğa| eibise, 42 çocuğa ayakkabı, 175 ço- Guğa iaşe, bir çocuğa para - yardı. , 59 çocuğa mektep Jevazımı, 3 gocuğu tedavi yardımı yapmak su. retile 420 lira 6 kuruş sarfetmiştir. (Corlu Halkevi Ban- alışıyor Y Çorlu Halkevi banda şefi ile bandoya mensup gençler bir arada #ünlerinde de milli marş ve havala. Tımızı muntazaman çalmak suretile kasabanın ve halkın müzik ihtiyae ekte Kimsesiz ÇçO-İ Tet cuklara yardım ediliyor! 160 Çocuğa Elbise Dağıtıldı 175 Aç Yavru Doyuruldu! 'i temin etmekle mühitte kendileri- | 'ne Karşı bir sempati uyandırmışlar. Azmi Selât — ae aBa d e o ün biraz itinalı giyinmişti. Biraz müstehzi: O0.. maşallah dedim. (Devamı var) zihn Me federek: Bize söz verdi. dedi. nden geçen- ik etmeyin. Madam York odasına çıktı. Luna holde, divarda asılı av batıralarını tetkike koyuldu. Genç kız da kendi. Sine izahat veriyordu. Her ikisi de Jükayt vaziyetlerine rağmen heye- canda idiler. - Birdenbire telefonun çalması üzerine titrediler ve Svanild telefona koştu. Vil: — Alo Şato mu diyordu. Hemen Mis Hamandı çağırınız: Benim, he var Mis, canavar yine meydanda: Halbuki Müsyü Hamand ormanc orada: birisini katlediyorlardı. Bu. #irmalarını işittim. Kaçarken yolda İka No; B Börveli, Secuih e küçük odu-| ö 5a düye bi | . Tika eli gönlm t Gi ŞKi ervek ohamalik aa. Breleiler | Annenizle Nermini beklemek için e bucdam. Bu mrada Gemit bey kçeri girdi ve elgara içip içmediğimi sor-| G a eeaklen şaprarak mepii ee | vaR verinn, bir Çok kadınların siga. Te kullandıklarını söyledi ve bir ta: he tecrübe etmekliğimi tekiir Ban d fena bir gey Güşünmceden ka bul ettim 'na bir hareket yok. Yalnız daha ne de olsa çocuksunur - ve çocuk gibi hareket ettiniz. Fakat hariçten ar. tık bir genç kız sayılırsınız ve o a ziyettesiniz. Bu sebepten gençlerle münasebetiniz de biraz ciddi, ve çe- kingen bulunmanız lâzı Yanaklarımın kızardığını hisset tim. Mademki.. iş böyle.. — Nasıl hareket etmeliyim, / diye mırıldan dim. Teklif edilen sigarayı reddet- | mek ve odayı, sadece birakip git mek. Somih, modern kızlara, Ame- | rikan artistlerine benzemeyi gaye edinen gençlere alışıktır, sizinle de ayni şekilde hareket etmek istemiş- | tir. Fakat ben, sizin tam manasi temiz, ve #amimi bir genç kız ola rak yetişmenizi gaye edinmek iste-| Hemen yerimden kalkarak, içim- | den gelen bir hisle eti tuttum. —| Emin olunuz, ancak sızin tav. siyelerinizi takip edeceğim, — çünkü | yeğâne itimat ettiğim kinse varsa | 0 da sizsiniz. Eğer tekrar böyle bir. | vaziyet ortaya çıkarsa dediğiniz şe- kilde hareket edeceğim. sigara Kendisini gülmekten Ve asla iyeceğimi size temin ede. &. Ezas sigarayı fena gi Cahide. Beni Yalnız. Bvet, evet anlıyorum... Onu Semih beyin elinden almış olmaklı: ğ fena değil mi? Bunu da yapı: yacağıma emin olabilirsiniz!.. Pek zaman ne cevap vermeliydim Kaşları yeniden çatıkdı lerinde bir şimşeği düm. yeşil goz — Bunu size söyle sey değil Benimle alay ettiği cevabını verdim Ne cevap verdiniz? Peki sonra? İçeri girdiğinizde, - böyle bir Nevralji, kırıklık ve bütün Müsyü Hamanda rastladım. O, Müs- yü Godardı ilerek yalnız başına git Müsyü Godard ne yaptı? mobilin arkasından koştu. Ocmena Fakat Müsyü Olüver kalıyarak çitin üzerine f Pekâil, hemen büyük kapıyı Garağa koştu. Şofür bayı içeri çekmemişti. benzin dolu idi. Depoda da Şoföre: — Heracu yatoya getirin diyerek geri döndü ve Lunayı sap- Sarı, fakat kendisine hâkim bir var ziyette buldu. Yainız çatık kaşlı ve parlak güzleri gerginliği iç gösteriyordu. Mi Bartı müthiş bir sinir bulundüğu Kestirnelen gideriz. da var! Bur tuyordum. Mut ka zamanında yetişmeliyiz Svanild!. Kestirme buraya yakın ? Aşkın îuvveti Nakleden: ORHAN S- İ geyi aklından geçirmediğini anlat. mağa çalıştyordu. Bir kag saniye müddetle, Nail, nazarlarında — bir tereddütle sensl 'durdu. Soana kararımı vermiş bir ta- vırla Cahide, bu neviden — bir çok komplimanlara maruz kalacaksınız, dedi. Cidi bir tavırla bu gibi şeyle rin hoşunura gitmediğini, terbiyeli bir vaziyetle — fakat can Eıkmtisile gösteriniz. Ve har Niklerin fazle bi İğyalbtirelmadağını, —enaa vevherin manevi sahada bulunduğu- u aklınızdan aalk çıkarmayın! Bun- çok tehlikelerini, güsterece Sik sörprizleri, bozulmu Ayağa kalktı. Iki ellerimi de tu. tarak gözlerini yözüme dikti. Bu ciddi gözlerin esrarlı parıltısı altın. de ne yapacaj Kuvvetli, ciddi, dalma düşün. eli olunuz.. Çünkü ufak bir delice hareket ve kendini bırakma, bazaa bir insana bütün hayatı müddetince Telkket halini alır. Sesinde bir keder ve istırap tit. azarlarının reyişi sezer gibi oldum. N kusa bir müddet için derin bir hüzün icerisinde bulanduğunu farkettim. Ellerimi bıraktı, ve tabif halini akdı: Şimdi salona gidin - Cahide, Annem, yabut Nermin artık aşağı 'ya inmiştir. Eibinelerimi değiştirip ben de geleceğim O gün, bütün davetlilere takdim edildim. Süheyllnin dediği gibi hep- Si de sanat ve edebiyat âlemine men sup meşhur şahsiyetlerdi. Bir çok ları bana karşı alâka gösterdi. bazıları da, hatırlarında, gıklı ile bir iz bırakıne e e di birer sa- der olan babamdan bahseti (Devamı var) dik İcleri Askeri İ Hlân Eminönü Askerlik Şubesinden; Şubemiz Yedek Subay - kaydına nakliye ölçme süvari, ışıldak asteğe men (yar sübaylar) 989 nisan ayı: 'nın muhtelif tarhilerinde 45 günlük staja tâbidirler. Devletten maaş Jan bu subaylar maaşlarının mikda- rimı gösterin vesika ile mü- |Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma ağrılarınızı darhal keser BN Hüf İcabında çünde 3 kaşe alınabilir. B BN ikça yakın. Tam geçmesi de güç. Bir kere ölen ağa bey İ im otomobili ile düşmüntü. Bar. çelensak ta oradan geçmeliyiz. Esaç yosadan Godardi. yakslaranın bın. kânı yok. Bu kestirme ile - kânı y ile beş daki. Yahut ta ölmüş bulunasağını. Tunanın arkasından geken metr. dönerek; —— fakat Mi Heman esü Yağaurlar dereyi taprtaz d a geçlemen z Salyelin Ho, cevap vermeden koştu K slomabil gel DLeeei Bark yuluadan. örladı. e mükzet Yolu dakip ettikten sanra geniş t Sayzliğa Çirdi ve aiharat Te b Yaltan Derlemeğe aç ande. e ve karasd bi Körmdlerine manl olyarin. B TeT aa ai yıldınları sapa n Lana, arabanın içerleie Taşmlarş dürüyordü. Svnatl gözlerini ai lerin aydınlntnğı der yane Gi Yamldamadın otamabai bunu: &