21 Mart 1939 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 2

ş b Tefrika No 36 Yazan : M. SIFIR Caddeye Çıkar Çıkmaz Sağa Kıvrılmıştım Tozkoparana İnen Yolu Nasıl İndiğimi Tarif Edemem Her halde pek meraklı ve e- hemmiyetli bir şeyler görüşüyor & Sirtmi dayadığım - yağlı biyalı| divara sürtüne sürtüne kapınm ya- aa kadar sokuldum. Görünmeden bir dönüş beni selâmete çıkaracaktı. Hiç tereddüt etmedim, Ayni sinsilik he kapının kenar pervazına sürtüne Tek merdiven başındaki koridoru çıktım. Gardiyan - (Yorgiyeviç) — orada| biri ile görüşüyor. Bana bakarak tatlı tatı gülümsüyordu. Bu gülüm- semeler benim cüret ve cesaretimi Arttırmış ve bana merdivene doğru da bir kaç adım attırmıştı. Arkama!| bakmadım bile Krokerin merdiven- lerinden kayar gibi indim. Alt kat. taki koridoru dolduran kalabalığın rasına karıştım. O anda başim dö-| nüyor, yüreğim dışarı fırlıyacak gi- bi çarpıyordu. Hiç Şüphesiz ki, yü. süm de sararıyordu. Yavaş yavaşı kapı nöbetçisinin yanına yanaştım. Kapının tam önünde titrer gibi ol- dum. Fakat, yüreğimi birden doldu.| ran kurtuluş ümidi beni kuvvetlen. dirmişti. Gevşiyen sinirlerimi ger. nişti. İki adımda enddeye inmiş ve. sağa kıyrılmıştım. Krokerin köşesinden Tozkopara- a inen dar ve dik yokuşu nasıl in- diğimi size şimdi. tarif edemiyece İim. Yalnız şu kadarcık söyüyeyim ki, kendimi, yüksek bir yerden ka- Tanlık bir boşluğa atılır gibi bırak- amıştım. Hiçbir şey hissedemiyor ve göremiyordum. Aklıi başıma gel- lti zaman, Kasımpaşada bulundu. Hamu anlamış ve bir sandala atla. atıştım. İi Saat sonra, Sultanak- mette Arasta mahallesinde oturan hemşerilerden — Müminin evinde i- dim. Arkamdan, Krokerde kopan kazica kayametter - tabil haberim yoktu. Fakat, aranıldığımı, benim çin basılan evleri, sıkıştırlan yol daşları her gece Müminden öğreni yordum. Bir hafta saklandıktan sonra, bir hemşerinin getirdiği sarıklı fe. #i başıma, cüppeyi de sırtıma geçir. iş ve bir medrese çömeri kıyafeti. e girmiştim. Çıktığım Ayasofya Kahvelerinden yavaş yavaş Sirke ye doğru da uzanıyordum. Bir gü Balkımsögütte yüzbaşı Yozgatlı Ah- et efendiye rastladım. Beni görün-| ce önüüme geçti. Kuvvetli parmakla. Tile elimi sıkarken — Acele bir iş için “Saraçhana anbarına gidiyorum şimdi. Bir saat #onra, Ayasofya camisinin içlndeki) kahvede beni bekle. Sana bir iş ve- zeceğim. Dedi ve Demirkapı yoluna doğ- u bir ok gibi fırladı gitti. Yozgatlı Ahmet efendi kimdi?. Aetanbal milli mücadele - sahasının Hu cidden yılmaz ve yorulmaz bece. |kahramanını tanıyanlar pek uz- Gır. O, karagünlerde merkezi saray| *kapısı ile Ayasofya camisi arasında | bulunan bir nakliye bölüğünün ku: mandanı idi. Mübalağaya hamledi.. memek ricasile, diyebilirim ki, çok #evdiği miletine, memleketine hele| Ordusuna onun kadar faydalı olmuş. bir nakliye zabiti ne görülmüş, ne de işitilmiştir. Rahmetli, bir karınca Antizamı, ihtiyatı ve fakat bir kır Jangiç süratile, o kara günlerde bu. Muğunu yuva edindiği Anadolusuna taşımıştı. Çok mütevazi idi. Hatta, Hahsan yaptığı işleri bile yapıldı di e tarif edecek derecede mütevazı Id Korku nedir bilmesdi. Hele hiç . Yezmez Pek meşhr ve löretiiir gün, pek sevdiği ve| Saydığı Tütbesi Kendinden - yüksek bir arkadaşile o zamanlar allâhhane Olarak kullamlan - ve düşmanların Buhafazası altında bulunan Maçka önünden geçiyor Gillerde dentan gibi do Taşan taşıyıcılık kudretini, becerik.| Hülğini bilen âmiri, acife yola oe muş | " ahmet etendi. Şu kaşların 1 çindekilerini. kapılarında - bekliyen üşmanlara sezdirmeden kaç günde Tamyatilirin? Ahmet efendi, güzlerini « yummuş, birkaç saniye sonma d Sömş Ve Z işte bu kadar zamanda, de- mig, Değil içindekilerini, hati ca-| n gerçevesini bile söker, t Bu cevap kargısında şaşıran, bi raz da azar gibi kazaran . yüksek Tütbeli arkadaşı, Ahmet efendinin Cerabında gizlencn " ükteyi birden aaliyamamış. ve alaylı bir eda ü Bilerek yine sormuz T rayyare ile mi yüzbaşın? Koca Ahmet hiç ciddiliğini boz mmayarak cevap vermiş; Z ğlayar tinbaşım, öküz araba. tari'ile Binbaşı birden durmüş, alıını karştırarak, “kaşlanın kapısında ve köşelerinde nöbet bekliyen, süngülü düşmen neferlerini görtermiş ve: ge adam, demiş, Uykuda mi saniyorsun banları? Almet efendi o zaman ümirinin kulağına iğilmiş ve fanldamış: T ğen. demiz. Kışların onda bi- Tini Şimdiye kadar taşdım, götür. düm Hü uyanmadılar, Silâhlerı Gllerinde, gödleri açık gerip dolay: Taklarına Bakıp a aldanmayın aa. kan. Baştan aşağı hepsi de sairiti. menaradır onların. Yüzbaşı Ahmet elendi hakkında | aei yollu daha başka bir çey söye Temiyeceğim. “ Onun ne yaman bir kahraman oiduğunun takdir leyicilerime terkedeceğim. Bir saat Sonra, Ayasçiya cumi Sinin içindeki kahyede birleşmiştik. Koca yüzbaşı ryaki fincanı ile ge- dirilen yorgun kahvesini yudum yu, Güm içerken Dinle beni Kara Mehmet, de misti. Sana bir kara işi vereceğim Ben Maçka kışlasından Demirkapı. | da Saraçhane anbarına yine öteberi tantacağım bi günlerde. Son Z| iyle bir din- manda, sütü bozuğun biri musallat oldu bana. Hiç tanımadığım halde, geçenlerde, Yenicemide kuşçuların kahvesinde yanıma sokuldu. - Eski | bir tanıdık imiş gibi hoş beşten son- a kulağıma eğildi ve dedi: (— Ahmet efendi. - kardeşim. Aksaray tarafında, arkadaşlardan Mütekait bir binbaşının evinde yüz eli tane Paraguvay mavzeri ile yir. mi iki sandık cephane var. Yerini| Göstereyim de, şunları aşıriyer Ana. | doluya.) Herifin halinden, şanından güp- helendim doğrasu, Güldüm ve ismi- min Ahmet olmadığımı, beni birisine | benzetmiş olacağını söyledim. Ogün | bu gündür, herif takıldı peşime, Uğ- Tadığım / yerleri, göstermiyeceğim | diye her gün kilometrelerce fazla yol. yürüyorum “bu herifin yüzün. | den. Şunun bir çaresine bakamaz | matın?.. Bir gün işime engel olacak bu herif benim. Gülerek sordum. — Nerede yüzbaşım bu adan Başını yüzüme doğru uzattı ve yavaşca, — Sakın, dedi. Birden bakma | “Arkanda oturuyor, çıkası gözlerinin | yan bakışı ile de beni süzüyor. Görüşmemiz çok sürmemiş, ya- Pilecak işi kararlaştırıp ayrılmıştık | İki gün sonra, bu soyuuzun kim ol | duğunu öğrenmiştim, tami Nazif ol | Guğu halde ne seciye ve ahlükı, ne | de Üstü başı temiz olmuyan bu adam Tetihat ve Terakki hükümeti zama- | Tanda yapılan ümumü tensikatta | Tazliye memurluğundan kadro hari, Gi birakılmış, istibded devri yadi. girlarndendi. — (Deramıver) | muavinlerinden Bay Rifatla mühen tetkikat için yangını mabaline gidi. derüik hc hait dere olünmeaklar Pa Hati akn a| yapılbikcektir. MaAmum |— Yabancıdil ameli Y dersleri Edebiyat Faküllesine bağlı ol çaX eçdasi yabana dD elti | ait YENİSABAH Yangın yerinde n Bir Tetkik Yapıldı Bugünde tam bir keşit yapılacak Hasan deposu yangını tahkika tına dün de devam olunmuştur. 'Dün yangın mahallinde de tet kik yapılmıştır. Sultanahmet birinci sulh cera, hâkimi Bay Rüştü, müddelumumi ku ucul arımız Ilynr ki « Yolsuz ve ışıksız bir sokak On dört senedir Suadiyede istasj yonun arkasında oturmaktayım. Bul Givar halkımız sonbahar iptidasın- dan İlkbahar nihayetine kadar yol- dan ve elektrikten mahrumuz. Elek| frikten yalnız sokaklarımız mah- Tumdur. Çolak İsmail mahallesi ca) mi köşesinden doğruca hat boyunal dis Bay Tahsinin iştirak ettiği bu tetkikte enkazın etrafı — kapandığı| döner. Halbuki Çolak İsmail soku: için bir netice elde olunamamıştır. | ğı istasyona kadar bir, azami / birj Bu münasebetle; bugün tekrarİ buçuk kilometre tutar ki bu yol tm- çamura batmamak için muhakkak) tren yolu güzergâhını tercih ederek hat boyundan ve en tehlikeli bir saj hadan vesaiti nakliyelerine - yetiş. mektedir. Sabah — erken, geç gelen memur ve mektep talebe- leri lâmbasız ve çamur içinde yüz- memek için her an tehlike sahası o. lan ve bugün / kaza istatistiklerin atfınazar edilirse en çok kazaların| Erenköyle Suadiye arasında oldu-| u görülür ki bu dahi yolun istas yona kadar ufacık noksaniyet sebe. bidir. Bundan maada bu civar kösk lerde geceleyin ani bir hastalık ob| #a icap eden müdavatı yapmak t zere bir doktor getirmek veya her hangi mühim bir kaza - yahut - hiç bir vakit arzu edilmiyen ve serveti milliyeyi mahveden yangın âfeti gı bi hal zuhur etse değil itfaiye zozları kumandan otomobilleri bile bu batak deryasını geçemez, —mu- hakkak çamura saplanır, kalır. Ço- dak Tamail sokağından — istasyonal kadar olan saha tamamiyle- çıplak,| ve tarladan ibarettir. Bu civarda otuz kırk köşk Sua-| diyeden Erenköyüne — geçmek için muhakkak batmadan çamura sav- danmadan geçemez. Suadiyenin as- giren talbelerin nazari derslerden| başka ameli dersler de görmeleri| lüzım geldiğinden talebeler yaban-| cı dil derslerinde tatbikat görmek. tedirler. Mektep kitaplarında yenl| hlar kullanılacak Orta mektep ve liselere okut turulan dersler için Maarif Vekâ- Teti tarafından konular yeni tetilâh- Jara dair mektep — muallimlerinin| fikirleri sorulmuştu. Bütün mual dimler istilâhlara dair - fikirlerinil ve onların tatbikattaki kıymet ve| değerlerini havi raporlarını Maari-| fe bildirmişlerdi. Maarif Vekâletil n mazarı itibara alarak aetilâh cedveli hazırlıya-| rak Maarif müdürlükleri vasıtasiy-| Je müallimlere bildirmiştir. Mektep muallimleri bir ay z 'fında bu raporlara dair fikirlerini| Vekâlete bildireceklerdir. Vekâlet son fi da henüz kurunu vustadan ayrıl- mamıştır. Gece vakti değil, hava karardık. 'tan sonra Suadiyenin üst tarafına| gidecek bir kimse istasyondan dahaj iner inmez çamur sahasına - kavu,| gur ve hiç bir. aydınlık görmeden| yoluna revan olur. Zifiri karanlık- ta ve çamurda nasıl yüründüğünü *takdirinize terkederim. Bir iki sene evvel bu — husustu Müracaatler yapıldıysa da maaleset nazarı itibara alınmadı. Bu civarda | ki halk çok bedbahttır. Bu. yalım zarladığı istlâb inde birçok yeni tadiller yap- miş kullanış güçlüğü çekilen birçok| tabirleri değiştirmiştir. Ki tabirleri ipka etmiştir. Muallimlerden bu — istilâhlar| hakkında alımacak raporlara na -| zaran istilâhlarda Jer yapılacak ve yer ye Birçok es- yeni tadil-| sene kitabları| DENİZLERDE : Etrüsk'ün yeni sür'at tecrübeleri Tktisat vekâletinin emriyle Ab- dürrahimin başkanlığı alında - bir kamisyon ile Alman mütehassısları| tarafından müayene edilen Etrüsk Yapurunda dün neyir canusında iken Son bir tecrübe yapılması lüzumu| Sörülmüş olduğundan dün öğledi Sonra Alman mütehassısları ile Del niz Bank fen heyeti ve komisyon - zaları hazır bulunduğu halde / Mar,| Tanrada bir tecrübe sederi yapılmız. tır. Bu seferden alınacak neticelerol göre Birtak ve iki eşi olan Kadeş ve Tırhanda yapılan tadilât karar- 1 İdamdan Taştirdacekter. Heybell açıklarında btir. Kurtuldu deniz kazası Brvelki gece Heybeliada açıkla- Çatalcal yetten bizleri bir gün evvel kurtar- manızı bekler ve - teşekkürlerimizi| takdim ile bu hususta icap edenle | Te müessir olmanızı bekliyerek bi- zi halâs eylemenizi dileriz. Sundiyede Taşlı Tarlada 27 No evdekaptan| Reşit Yüzer Murad yaşının vında büyük vir facayla setiselen. " Küçüklüğünden 'Silm. İ mesine ramak kalan bir deniz kaza-| Gezasından kurtuluyor. Şehrimiz ağır ceza — mahkemesi müddelumumisi dün bir idam tale- binde bulunmuğ; fakat suşlunun 21 | yaşından küçük olması, bu kararıa | hapse tahviline zaruret hasıl oldu-| Bunu ilve eylemiştir. | Mevzuu bahis / suçlü — Çatalcal| Murattır. &1 olmuştur. içinde sekiz tane tayfası - bulu- 'nan Ahmedin sandalı balık avlamak için adalardan açılmıştır. Bir müd det sonra hava birdenbire değişmiş ve gittikçe büyüyen dalgalar kayı- ğan içini su ile doldurmağa - başla Tauştar, | Kayığın içinde bulunan tayfa| —— / Murat, Çatalcanın Yeni köyünde| ganlarını kurtarmak için büyük bir | Lütfi isminde bir akrabasını ” ceki Hayret sarfederek sahile yaklaşma- | *ir kin yüzünden öldürmekle maz. Şa çalışırlarken büyük bir öale | Pündür. Mühakeme; yakında suç. Tu hakkında hükmünü verecektir. fayfadan iki kişiyi denize #ürükle Denize düşenlerden Ahmedin ba- || — Fzaa ve Türcarlarımızız Gağı kırılarak ve — diğeri de büyük ÇOCUK bayramı yaklaşıyor. Vitrinlerimizi çocukları alâka- Jandıracak / sürette - süslemeğe şimdiden hazırlanalım. Müşkülâtla tekrar kayığa alınmış, #ahlle hiç bir nüfusça zayint olmu: dan yaklaşılmıştır. Hüviyeti anlaşıl | İBOLİTİKÂ| Yugoslavya ve son hadiseler Çekoslavakyanın Alman himayı | Kapopino Davasının nkü Celsesi Franko hükümetinin ta. nınıp tanınmadığı b ki. metimizden sorulacak Gağin mam Çanalkala oğalm (4 kalyma vallkal Cape <Fi e ealerek aa geirien Maçaid y KB ll e Yüi Bin eee |at adnr'ma ada Mahkeme hükümetimizin Fras-| 4, güdet Almanları bu unsarların ko hükümetini resmen tanıyıp tanı: eei parçalanarak ine alınması üzerine merkezi Avrupadaki bazı devletler hakkında da muhtelif beyan edilmektedi Ezcümle, bu son şekiller üzerine Yoğuslavyanın hattı hareket merkezi Avrupadaki siyaset ve ik- li vaziyeti üzerinde durulmak. yetler tadır. Bu mahiyette olmak üzere Çekoslovak devleti ile Yugoslavya devletini tevkil eden devletlerin tidat ettirie müsebbipleri - büyüki - Ko BüKüMtnİ Tetmen DnDNR Tn | arasma katılmaktladır. — Halbuki bir hayırhah lık etmiş olur. Ziral ge ” Yugoslavyada: Hırvat, Sloven, Boş- bu yoldan ve içerilerden gelen halk| v vrvnna | mak, Makedonyalı, Karadağlı, Sırp ve hattâ Manastır civarında Arna arına rastlanmaktadır. Bu sebepten Yugoslavyanın da harici bir tazyik altında, Çekoslo. vak devletinden daha fazla unsur- ları ihtiva etmesi itibarile, parça Tanıp parçalanmıyacağı” soruluyor. Fakat merkezi Avrapa haritasının ve halihazır siyasi vaziyetlerin men gei, mükteseb hukukun devamı ve inkişaf tarzlarının derin tetkiki a- ada derin bir farkın mevcudiyetini İKTİSAT İŞLEL Arpa ihracafcılarının teplantısı Türk ofis müdürlüğünde dün arpa ihracatçılarımızın iştirak. etti. #i bir toplantı yapılmıştır. Ofis mü- dürü Cemal Ziyanın reisliği altınjda yapılan bu toplantıda - Almanyaya, ihraç edilmekte olan arpaların fi- yatları etrafında görüşmeler yapıl. amuştar Arpalarımızın fiyatları son za-| Tüdü manlarda Alman piyasalarında dü- | Bötlerir. sürülmeğe başlanmıştır. Bu sebep. — © Çekosloyakyada: — Slovaklar ve Rütenler, başka himayeleri istedik- leri halde, Yagoslavyayı terkip e- den unsurlardan bazı 'ten dünkü toplantıda Tüzım gelen tedbirlerin alınması için icap eden kararların alınması yolunda görüş- meler yapılmıştır. İstanbul halk sandığı umumi heyeti toplandı Astanbul halk sandığı umumi 'yeti dün senelik kongresini - aktet miştir. Kongrede halk sandığının | yadakl dahili itilâfta esas unsuru teşkil eden Hırvatlar,Sırp köylüle- rinden çok daha müreffeti bir hayat yaşamaktadırlar. - Ve nitekim Zac- — repte çıkan Hırvatıki Dinevink ge- Müçeğin, ecnebi bir devlet kurulduğundan bugüne kadar yaptı| faaliyeti üzerinde görüşül yeni sene faaliyeti cırafındaki savvurlardan bahsedilmiştir. BELEDİYEDE : Yarın seyyah geliyor İnziliz basdrakı Binpıles'ef tos tralla seyyah vapuru bugün şehri: mlas HSD ae gatliğcektir. " Ze yahları karşılamak için tertibat Tamaktadir. ' dahili bir ihtilâf teşkil etmekte. dir. Bu ihtilâfların hariçte bir aksül Amel vücuda getirmesi de düşünüle x. Zira bu muhtelif halk kütlele harice karşı müttehid bir cephe İki şoför birbirini yaraladı Beşiktaşta şoför Tbrahim ile şoför ismail geçimsizlik yüzünden kavga etmişlerir. Şoför Tbrahim elindeki — bir de- irle İsmailin başına vurmuş, İsma. 7i de İrahimin elinden aldığı ayni demirle onun başına / vurmuş / ve her ikisi de yaralanmışlardır. Yara- h goförler Şişli “Etfal hastanesine kaldırılmışlardır. — Tahkikata — de- vam olunmaktadır. Üç kumartaz yakalandı 'Dün epey bir zamandanberi ta- rassut altında bulundurulan Arap- camünde 297 numaralı kahve polis| memcurları tarafından basılmış, 1s- ail, Harun ve Arif isminde üş ku-| marbaz yakalanmıştır. Yangın Besiktaşta oturan Yazef ismin. de bi adamın evinden yangın çık- miş, fakat etrafa sirayet / etmeden tesiri ile Çekoslovak - devletinden ayrılıp Alman himayesi altına gir. mekti. Bu sebeptendir ki merkesi Koru padaki siyasi vaziyet, Tuna havzar Sanın d mühim siyasi - birliklarin. den birl olan Yugoslavyanın da bazı Politik tazyikler — altında / ittihadi. vi kaybetmek tehlikesine mevz teşkil edeceğini - düşünmek pek doğru olamaz. Bu noktal na- zar dölayisiyle şimdilik, Avrupanık balıranlı mıntakalarında bir de Yu- goslavya meselesi / çıkacağını dür Sünmek abestir. Dr. Reşad SAGAY Şüpheli ölüm Fatihte oturan Münevver ismia de bir kadın dün odasında ölü - olar Yangının, mangaldan — aıçrıyaz | ** bulunmuştur. bir kıvılcumanın bir yongamı. tutüş: | — AÂdliye tabibi Bay Enver Karan S ae | cesedi muayene etmiş ve zehirlenme alâmeti görülmüştür. mıyan |— Bunun için ölüm şüpheli buluna bir adam düşüp Öldü —| rak ceset morga kaldırılmıştır. 40 - 45 yaşlarında henüz hüvi. | — yeti tesbit edilemiyen bir adam dün Binbirdirek meydanından geçerken düşüp ölmüştür. Yapılan münyenede kalp sekte - sinden öldüğü anlaşıldığından det. nine müsaade - verilmiştir. Pakat) hüviyeti tesbit edilinciye kadar def. nedilmiyecektir. Bir çocuk boğulurken kurtarıldı Kemal isminde on bir yaşlarında bir çocuk dün Eminönünde - sahile| yanaşık duran bir mavnada oynar- ken müvazenesini kaybederek deni: ze düşmüştür. - Etraftan yetişenler çocuğu boğulmak Üzere iken - kur. tarmışlardır. TAKVİM 21 Mart 1939 SALI Nevruz güneş hamel burcuna girer Değe sasti: 60 e VZI — İkindi » 15447 gamı YK2 — Yalaıı 1982 İlmsak 1420