13 KANUNUSÂANİ — 1939 1: General Kâzım'Karabekirin* Hatıratı BÜYÜK HARBE NASIL GiRDiK ? KI KUVVETİ. MUKAYESE Harbi Niçin Herkes İstiyordu ? İttihadı İslâmcılar Olsun, Turancılar Olsun, Anadolu - Türkçülüğünü Müdafaa Edenler Olsun Herkes Harbe Taraftardı Bir mukayese on asırlarda diş kuvvetler; Os- manlı devletinin yalnız harb işlerin- de değil, eulh işlerinde, hattâ tanzi- mat gibi tamamile milli ihtiyaçlar- dan doğmuş ve ona uymuş olmâsı lâ- 'zım gelen aslahat hareketlerinde bi le mücesir olmuştur. Osmanlı devletinin son yıllarda, 14 ve dış küvvetlerin yaptıkları tesir- der karşılaştırılınca büyük bir hızla, mmaddi ve manevi bin bir vasıta ile isliyen dış kuvvete nisbetle iç kuv- vetin ne kadar cılız ve zavallı vazi- yette kaldığı apaçık görülür. Cihan harbine takaddüm eden za- manlarda, harbe girişimiz sıraların- da ve sonralarında ise dış kuvvetle- rin memleketimizde nasıl / sistema- tik bir faaliyet ile işlediğini ve bu 'nun karşısında iç kuvvetlerimizin. büsbütün kendini zâfa düşürdüğünü her iki kuvveti ayrı ayrı tedkik ed rek gördük. Şimdi bu iki kuvveti, kısaca mu- kaseye edelim: Müterakki devletler, siyasi faalı- yetlerinde de ilme ve tekniğe dayar T Babiâli önünde hükümet erkâzı dua ederken yesi, dahiliyesi ve erkânı harbiyesi) 'nin müşterek ve sistemli çalışması lâ| zam gelen bu iş; cihan harbi seferber) liğinde tamamiyse şubemin üzerine) yükletilmiş bir şekil aldı. — Memle- ketimizde müthiş casus ve propagan da yuvaları olduğu malümumuzdu. Yazan: General K. Karabekir ARE dıkları için nüfuzları altında bulun- | yerin üzerinde nasıl sathi ve silik| Fakat ne yapabilirdik? Ecnebi ban durme k istedikleri millet ve memle- ketleri, ilmi ve teknik metodlatla tedkik etmek suretile işe - girişirler ve o memlekete karşı takib edecek- bir ticarethaneleri Böyle bir cemiyeti dış istedikleri tarafa sürükleyip götü- remez mi? Hele harb dahi başladık- tan sonra bu sürükleme ameliyesi daha çok kolaylaşmış ve - gen miştir. O kadar ki daha - evvel mu- sürette işlediklerini gördük. | kaları, - şirketleri, kuvvetler, fabrikaları ajanları aralarındakiler| #öyle dursun bizim harimimize ka- dar girmiş şüpheli kimseler de var - di ki bunların çocukları devlet me- murluklarında mevki sahibi. idiler. Bu çocukların Türk anadan veyn. Türk babadan gelmiş olmaları, Türk leri siyast perogramını gö hazırlarlar. Osmanlı devleti, ilmi v teknik teşkilât itibarile pek - zayıf| olduğu için istilâc devletlerin - bu| ü | ayyen fikirlerle aşılanmış, yahud bu | türlü tedkiklerine ve ftâliyetlerim | föineri farkında olmuyarak benin, karşı çok müsaid bir - saha idi: O HŞAD ST OKŞ manlı Türkleri, kendi milli ve siyasi| (ava alallar ve artık ideallerini bulmak yolunda tamami- | — ) ittihadı islâm'ın tam sırasıdır. le serbest kalamadılar. Eenebi kay- Beklenen nüsret harbe girelim! b) Turancılık için n zaman olamaz, bu fırsatı kay günü — gelmiştir, naklardan ker lilerine (ideal) diy, sunulan fikirleri, kendi. kudretleri- le ölçmeden ve hattâ - kavramadan bundan uy Başkalarının hesabına tatbik etmek | Betmiyelim, harbe girelimi —| #afletine düşmekten kendilerini kur | “c) Çarlık Rusyasından intikam taramadılar. çünüdür, harbe girelim! | Meşrutiyetin ilânından sonra oc-| ” Gibi sözler ve propagandalar du- | taya türkü türlü milli ve siyasi fi-| yulmuya basladı. Harb acağı | kirler atılmıştı: Bunlardan bir kısmı cereyan halini bile aldı: a) İttihadı İstâm, b) Turancılır | €) Anadolu Türkçülüğü, 4) Osmanın | camiası gibi. | Bu cereyanlar etrafında toplanan bir külâh kapmak | veya harb zengini olmak — isteyen. ler de birdenbire harb tarafdarı ol. dular ve ötekilere katılarak harb ini alabildiğine körüklediler. Bu manzara, milleti üdeta harhe kargaşalık içinde Alman ileri yürüyüşünün müte- akip merhaleleri İ mekteplerinde Türk harsile yetişmiş hakiki bir Türk olduklarını kabuld tereddüt etmiyelim, ümreler ve fırkalar görüldü. Bu Haket. melieci zümreler ve frkalat görüMü./ Bul ceşme imiş gibi gösleriyordu. Harb| beba veye anleri benl aB gn zimrelerin ve firkalarn içhde'ye | beybdari olanları pek. Taahâoödu. | Kartn imalarm el A Çonpda hiçbir fikre samimiyetle ta-| Onlar da sinmiş ve belki de vatan-| kalabilirdi?.. Sonra hariciye Ve dahi tafdartolmayıp karmılarına çıkacak | peryerliklerinden şübhe edilece et liye memurlarımızdan bazılarının o! duğu gibi zabitlerimizden - ve hatti erkânıharblerimizden de bazılarının ecnebi karıları vardı. - Bir üçünci tip de Mürk düşmanlığı güden Os manlı tebaasından iş başında ve bil- hassa/ telgrafhanelerde - hayli me Murlar vardı. Göbenle Breslavın Çanakkaleden içeri girdikleri gece merkez kuman. fırsatlardan şahsi menfaatler bek. leyen kimseler de az değildi. Bu cereyanlar, münevverler ara- #mda az çok alâka uyandırıyordu. Ancak bunların doğuracağı en ağır | Mmükellefiyetleri, hizmetleri yükle-| CüSuslar ve ecnebi propagandalarla mecek olan koyu halk - tabakaları | mücadele bunlardan hiç birini kavramıyordu. | Bu tabaka mensubları esasen Meg- Tutiyeti de anlamamışlardı. Münev. kayı diler usile ürkmüş bir vaziytette (- Böyle bir mileti istenildiği bir zamanda harbe sürüklemek zor bir iş midir? Dış küvvetler bahsinde verdiğim tafsilâta bakılırsa bunun Osmanlı| hükümetinde ne çetin bir iş olduğu | verlerim e benimesdikleri İdeni | Kolayen anlaıı. kümeln aa | ŞAİ li bey (paşa) ile” berai vatana ve hükümete sadık olanlı bülunabilirdi. Fakat elimizdeki m. lümat; Ermenilerin Rusya ve İngi! tere ellerinde bulunduğunu ve Türk lere karşı dahili harbe hazır bi dukları hakkında idi. Ben bütün bu hustslar hakkınc Mafevklerimin dikkat - bakışlarını | gektim. Harbe iştirükimizden - son anın konağında bu hu: suzları müzakere için zırlar meclisine beni ve malümatıma müracaat ettiler Talât beyin fikrine kalsaydı ne kı dar cenebi mücasesesi varsa kapa, | tacaktı. Fakat biinun harbden son- | raki zamanlar için zararlı neticele | Ti görüleceği Moclisi meb'usan reisi | Harbiye nezareti önünde miting heyeti Halil bey tarafından ileri sürülm | Istanbulun Tarihi Dertleri ET MESELESİ Dört buçuk asırdanberi atanbu- İ Tun kapısını çalan her kara kağ; şeh- e erzak, inşe ve mahrukat işlerin. de birçok buhranlara ve ihtikârlar a gebe olarak gelmiştir. Asırlar. danberi şehrin iktisadi ve - hayati işlerini ellerinde tutanlar kıg ve karı fevkalâdelikten çıkaramadılar. İs- tanbul daima kış ve karı bir buhe ran vesilesi ve felâket olarak tani- mıştır. Garbdaki büyük şehirler kas Ti, fırtınayı, seli ve tabiatın bütün giddetlerini hesaba katarak - hazı Tanmışlardır. Orada gökten taş bile yağsa buhran mevzuubahs değildir. Çünkü belediyeler fevkalâde diye bir gey tanımazlar. Mevsimine gö- re her şey tabildir ve hayat harita- #ında yeri vardır. Halbuki, kalınca bir kar yağsa, şiddetli bir soğuk ve- yahud don olsa İstanbul tabil ceh- A A lardanberi halledilmiyen et derdimin bugünkü mümessili: Kasap Tesini derhal değiştirir: Nakli vamı: z İatanbulda et bebında muzayika ol- Yazan: İbrahim tilari işlenmiz, Mekteller " kapanız Hai okmek, Keetik, odun've un ba- mağin tabtı kazanızda olan celeb tayfanınm haliyen irsel Glürecak Hakkı Konyalı her köşesinde nartından asığı e- Jamaz. Hayat puslasının ibresi buh: ran ve ihtikâr noktasının üstünde mevsim koyunları ne mikdar olup titremiye başlar. ve ne mikdarı tedarik olunup irsal Astanbul Kanunidenberi en büyük olunmak üzere idüğü bttiumek Iâzim sakıntıyı et yüzünden çekmiştir. Et- olmağın buyurdum ki her biriniz tılmasına kat'iyen müsaade edilme- | PiZZat mukayyed olan koyunu def. miş ve satanların muhkem hakkın; dan gelinmiştir. 'Geçen'sene Celâl Bayar hükümeti et flatlarını indirmeyi bir devlet işi| ! #izlik bu şehir için her kış nükseden af > 'ter mucibince tedarik ettirip vakci bir felâket olmuştur. Istanbulun eti Ka 've mevsimi ile her mevsim koyunun yüzünden Ararat dağından (Eflâk) e mevimi e her mersim n ve(Buğdan)a kadar bütün halk ta-, ikusur ihrac edilip dâhi anın git eeei BeSMla el mal hizmetinde olanlarınız. yarar bakaları sıkıntı çekmiş ve zalimane bayileriniz ve adamlarınız hükümlere maruz kalmıştır. Et O8-| olarak ele aldı. Galiba bu müzmin |/ Payileri mnaz e mal manlı imparatorluğunda birçok tu-| derdin kökünden kurutulması şere-| İZMetine memur / olmuyanlarnız feylileri Karon kadar zengin etmiş, | fi de Cumhuriyet idaresine nasib o.| biZZat - buyurup Bikusur - getirip mahrusai mezbüreye teslim ettire: siz. Şöyle ki biriniz tahtı kazanızda, olan celeb tayfasına defter muck bince yazılan koyunların bittamam tedarik ettirip sürüp getirip teslim etmiyesiz veyahud noksan üzere getirip veyahud her koyunu / tayin olunan mevsimde geç getüresiz ve- yahud yolda kasablarabey” ettirip telef ettiresiz asla bir ferdin özrü kabul olunmayıp süddei saadetimde olan defterine tatbik olunup noksan üzere getirenlerin mansıbları alm- makla konulmayıp enva itab ve irtişayı en yüksek haddine çıkar. mıştır. İstanbullular kasab akçesi) diye bir para ödemiye ve kasab e- mininin yüksek zararlarını çekmiye| mecbur edilmişler. Şehirde fazla ka- sab dükkâm açtırılmamış, İstanbul zenginleri zorla kasab - yazdırılmıs, | ctleb nizamları yapılmış, - bulranlı zamanlarda İstanbula getirilen sü tülerden bir partide 30 bin koyun birden deve yapılmış, aşırılmış, 1s- tanbulda birçok kasablar iflâs et- miştir. Her şeyin narhtan aşağıya satılmasına müsaade edildiği halde| Jacaktır. Atılan ilk adımları va-| Tılacak iyi neticenin müjdecisi gibi görüyoruz. Başvekâlet Istanbul arşiv daire-| sinden aldığım 965 tarihli bir hü- kümde Kanuni / Sultan - Süleyman | İstanbuldaki et sıkıntıcını ileri sü- rerek Rümeli tarafından koyun gön derilmesini istemektedir. Rümelinin | sağ kolundaki bütün kadılara tâmimı geklinde gönderilen bu hükmü ay. nen aşağıya: alıyorum. (Rumelinin sağ kolunda olan ka etin yalnız İstanbulda değil yurdun| / dilara hüküm ki: Haliyen mahrusai | İKAba — müstahak — olmak mu - karrer olup ana göre mü- #i ve benim de bu tedbirlerle mem | vil kâtiblerinden birinin öğrendiği | KöYYed olup ihmal ve — mü. lekettne casusluğun kaldırılmış ol? | şeyleri akşam çıktığı Fatih mahalle | *Aheleden ve kimseneye - sahabet kahivesinde ctrafin alan arkadatlar | Gylayüp her iizniz tahiı Yazanızd. B-ur ç tanımadığı bir | vaki olan celeblere defter mucibin- ajanımız da kendisini serbestce din- | çe tayin olunan koyunların vakti ve mıyacağı hakkındaki mütaleam üz rine buyle cezri ve keyfi bir karar. vazgeçilmişti. - Harbe girişimiz bahsinde, bulunduğum bu - nazırlar| hei gü " eclisinden tafsilâtile - bahaedece, | 'i ve ertesi günü haber vermis- | mevsimi ile tedarık ettirip mal hiz a ti. Derhal şube şefine vaziyeti anlı- | metinde olmalarınız naibleriniz ve ÖÜ “tarak bu kabil boşboğazlıkların önü- | yarar adamlarınız ile getirip teslim ü aldığımız gibi mahrem emir ve raporların da bizzat alâkadar olan zabitler tarafından beyaza çekilm #ine de şubelerce ehemmiyet verdik; Havadis bekliyen meraklılar için de vakit vakit mahrem kaydile yanlış rdik. etmekte dakika fevt etmiyesiz. Ve hen biriniz bilfül tahtı - kazanızda 'ne mikdar celeb olup ve üzerlerinb takdir olunup hâliyen irsal olunacak 'ne mikdar koyunları olup tedarik o- dunmuşlardır. Mufassal yazıp mez- bur ile (1) arzedesiz. Fiselhi Mü- harrem sene 967) Kanuni İstanbulun et müzayika- #ını gidermek için bir taraftan da Anadolu — beylerbeğlerine şiddetli hükümler gönderiyordu. Divanı hü- mayun mühimme defterinde kayıd- h olan şu hükmü de Diyaribekir beylerbekisine göndererek Türk - men koyunları istemiştir. Benim en büyük - takayyütlerim karargâhumumiye kulmaması, ve karargâhumumiden mahrem işlörin harice sızmaması | keyfiyetleri idi. Fakat bu hususta | /dahi mesele pek basit değildi. Çün- kü Enver paşanın odasının yanın- daki büyük saloh hergün türlü tür Tü insanlarla dolar boşalırdı. Ayrıca Env Sasi vardı. Yüzbaşı Ömer Fevzi bey idare ediyordu. Enver Berlinde ata- gemiliter iken bu zat da Almanyada tahsilde bulunuyormuş. | Bu şubenin hazardaki işinden bi casusların s0- malümat ya Almanlar casusluğa karşı bizim o kadar sıkı davranmamızı istemiyor- lardı. Galiba, memleketimizin - her| tarafına dağılmış olan - Alman ca-| Suslarının da vazifelerine halel gele- ceğinden korkuyorlardı!.Hazar me- imizde bile mahrem evrakın üs- tüne kocaman kırmızı bir hilâl kı & Paşanın bir de şubei mahsu- le kat'iyen bizim haberimiz olmazdı. | düüvorlar ve bu suretle masamıza Seferberlikle beraber bu şuba ge | Eelen bu kabil kâğıdları karşıdan | - (Diyarıbekir - beylerbeğinine hü- fanliyetini İran ve Afgan üzerinde | Rörerek kendilerine haber verip ver. | Küm ki: Haliyen mahmiyei istanbul- REE eu mediğimizi kontrol ediyorlardı. Se: | da et hususunda ziyade müzayika Enverin islâm âlemile - irtibatımı | ferberlikte (casuslardan sakınınız') | olmağin mahmiyei mezbure zahine- — i€ eden! galiba bu şube idi. Her | diYe-düvar. ilânları” asmaklığımızı| Si için Türkmen koyunlarından ko- gün Enverin kıymetli vakitlerini a- | 170 etmediler. Halbuki Almanyada | yun gönderilmesini emredüp buyur. Jan bir takım misafirler hakkında bu | Bu kabil umumi ve hususi ilânlar|dum ki. Senei sabıkada gönderdi. subenin malümatı olsa gerek, Ben| Yapıldığını öğreniyorduk. Bu ilân-| ğin üzere Türkmen koyunlardar bunlarla bizzat görüşmemesini En- | da: (Koca kulaklı bir Pransız zabiti | koyun çıkarıp adam koşup sahihle- ver paşadı ttiğim gibi yaver: | Tesminin Üstüne kalın harflerle dik-| ri yeyahud. vekilleri ie ahai lerine de bunlar hakkında gözl aeik | Kat? Altına da düşman - bizi dinlir | y czbı inp bulunmalarını söylemekte iktifa et | YOT) yazısı bulunuyordu. ber” gel Bmlme Me G rüsel mezbüre halkı di ma. Benim takayyüllerim karargâhı | — An Liman paşa bana | n SS umum! erkânıharbiyesine inhisar et | baz hakkında haber verir F GKLELE SA DİNİ mişti. Bu daireye yabancılar ve hat- | di. Bi yan astacı Kiyör| Gaesin Ki yolda ve İda MAS: ge tâ vazifesi olmuyan ordu mensupla- | fetinde Beyoğlunda bazı Japon zas| Ça Çak bi Yolaa Ve izde hilâfı şer dirmiştim ve tedbirler almıştık. | Sürib tesadüftür ki ben de bu aralık | ""7 “ttirmeyeler. 11 Şevval 967) 4 e Srkamıharbi- | ÖL Ranün döllictle Nikolyef ter-| —— cay mesbundam makeksd'” lli a çenlganrkar sarkse ni K” götüren adamdır. Padişah cevahla- ae bu adamla gönderilmesini bi übesinin si- | ( Devamı var ) — | giyor,