2 Ekim 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2

2 Ekim 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e ! Bayfa 2 Kore harbine dalr 2 Ekim 1050 38 inci arz dairesinde durulur mu ? ENERAL Mac Arthur, kendi şöh- ik bir ustalıkla ve Ko re yarımadasının en cenup sahilleri- 'ne kadar inmiş, simallileri göğsiyle geri itmeye yeltenmeden Seul'a da. yadığı bir manivelâ ile eski / hudüt 38 inci arz dalresine kadar varmış vaziyettedir. Şimdi dünya efkâr su sünli sor- maktadır: — Bu gayri tabit hudutta durula. cak mı, yoksa Şimale geçilecek mi? 'Bunun cevabını vermek basit bir harp hâdisesini izah etmek değildir. Aksine olarak dünyanın geleceğini ve Üçüncü dünya harbinin çıkıp çık- mamasına sebep olabilecek siyasi bir Badiseyi teşrih demektir. Kore har- binin başından sonuna kadar vakayi #skert olaylardan ziyade siyasi hâ- diselerin bir remzi olarak — cereyan eder. Fühakika 38 inci arz — Galresi ne goğrafi bir. mânlayı, ne ayrı ayrı milletleri birbirinden tefrik eden bir hududu, hulâsa, hiç bir resliteyi 1fa. de etmez. Ancak Korenin Japonlar. dan kurtarılması ve işgeli sırasında “Amerikalılar ile Sovyetlerin işgal sa- halarını ayirdeden itibart bir çizgi- dir. Şimdi bu çizginin şimaline geç- Mek demek Rusların benimsedikleri 've gerisinde taarruz için ordular Bazırladıkları bir hudut hattını, bir İşgal sahasını öteye aşmak demek- tir. Akla derhal Rus müdahalesi, Ko- Münist Çin müdahalesi veya yardımı geliyor. Bu dü Üçüncü dünya harbı. Sin Öncü — müharebeleri — sayılabilir. (hoş şimdiki Kore harbine de bun- 'dan başka ne ad takılabileceği sor- guya değer bir hâdisedir. ya!). İşte herkesin merakını — mucip olan ve bizzat Başkan Truman'a dahi soru- 'Jdan sualin hikmet ve sebebi budur. Buna cevap / verebilmek için bazı hakikatleri belirtmek yerinde — olur. Bir defa Birleşmiş Milletler kuvvet- deri 38 İnci arz datresine vardıkları zaman eğer Şimal Korelller hAlA dö. vüşecek bir orduya sahip olur veya- hut Rusya Komünist Çin'in yardım. Jariyle böyle yeni bir ordu teşkll olu. arak hududa gelirse, Birleşmiş Mi detler ordusunun bunlar müvacehe- #sinde 38 inci arz dairesini " geçemi. yeceğim diye — gayret — sarfetmesi —Mümkün olmaz. Harbin icapları yeri- ne getirilir yani tehlike arzeden düş. man küvvetleri hiç değilse Kore hu- dutları dahilinde ve tehlike olmaktan Çıkarılacak — tarzda takip ve imha edilmeye çalışılır. O halde Şimal Ko Te ordusu baki kaldıkça — Birleşmiş Mülletler. kuvvetlerinin — beynelmilel hukukuna da mutabık olarak hare. Kât sahaları 38 inci arz dairesi değil Şimal Korenin Mançurya hududuna kadar uzayabilir. Eğer Amerikalılar taarruz hatlarını 38 inci arz dalresi civarında veya daha dar olmasından dolayı bu hattın biraz cenubunda tu- tarlarsa bu ancak birinci hamleden #onra zaruri olan toparlanma ve ik- mal zaruretinden ileri gelebilir. Yok. #a Şimal Kore mademki bütün tav. #iye ve gayretlere rağmen Birleşmiş Milletlerle harp haline girmiş ve bu hali muhafaza ettikçe ordu- darının Mançurya hududuna kadar fakip ve imha edilmesi lâzımdır. Diğer taraftan Amerikalıların Bü. yükasya karasına yayılmak isteme- dikleri de bir hakikattir. Böyle bir hal Birleşmiş Milletlerle beraber ken- ilerini de tali bir cephede yıprat- mak demektir. Bu itibarla şayet ŞI. al Koreliler yedikleri darbeden 8- kılları başlarına gelerek sulha ya- naşırlarsa, Şimal Korenin askerlikten tecridi, Birleşmiş Milletler - kontro- duna tâbi tutulması kaydiyle Ame. rikalılar ve Birleşmiş Milletler ordu. #u Şimal Koreyi işgalden memnuni- yetle vazgeçebilir. - Çünkü — bizatihi Korenin işgali ne Amerikan ve ne de Birleşmiş Milletler stratejisi — baki. mından büyük bir kıymet taşımaz. Olsa olsa Rusya ve onun peyklerine güzel bir ders vermek için bir ves Je ittihaz edilmiştir. Bu ders de şim. ilik yeter derecede verilmiştir. Yazan : M. Şevki YAZMAN Vaziyetin ve Koredeki ruhi hale- tin teferruatını bilmediğimiz için ke: in bir gey söylenemezse de galip bir ihtimal e ve Bölgevik — nüfuzu altındaki yerlerde gördüğümüz mi- gallere Bakarak diyebiliriz. ki, Şi- mal Kore bü çeşit bir anlaşma ya daha döğrüsü — terki — silâha Dek yanaşmamaktadır. Bu sebep de Birleşmiz / Milletler - ordusu ev. velâ 88 inci ara detrerine kadar çıktıktan ve burada çok kısa ve mü- aait bir müdafaa hattı — tuttuktan 've Cenup Kore ordusunu da tensik ettikten sonra yine İnchon çıkarma. #ına benseyon bir manivelâ harel tiyle Şimal Koreyi de Işgal ederek yarımadada küyvetli bir Kore Cum- hüriyeti ve ordusu meydana getire- cek ve mühtemel üçüncü dünya har- binde hem Japonyanın savunması ve hem de Büyükasya kıtasının Bol viklerden kurtarılması bahsinde bu. yayı bir köprübaşı olarak kullana- caktır. İ.Galip Arcana nişan verildi Sahne hayatının kırkıncı senesinde — Galip, — Fransa Maarif Nezareti adına 'Officir d'Academle” diplomasiyle taltif edildi Dün akşam, Şehir Tiyatrosu Dram Kısmi Molitre'in Don Juan piyesi ile temsillere başladı. Şehrimizin sanat muhitinde tanınmış simaları, Büyük Millet Meclisi Relsi, Vali ve Bel diye Reisi temsilde hazır bulunuyor- dardı. Perde açılmadan evvel, — sahneye Necdet Mahfi çıkarak, sahne hayatı- Rin kırkıncı senesinde, İ. Galip Ar- can'a PFransa Maarif Nezareti adına 'Oftlcler d'Acad€mle” diplomamı ve- Fileceğini bildirdi. ve perde — açıldı. Sahnede, Don Juan temsilindeki kı yafetleri ile komedide rol alan bütün aktörler, Vali ve Belediye — Relsi, Fransa Eiçiliği Kültür Ataşesi M Bergeaud vardı. M. Bergenud . kısa bir nutukla, İ. Galip Arcana 55 ten fazla Fransız piyesini tercüme et- miş, sahneye koymuş ve oynamış ol- duğündan, Franma — kültürünün ya- yılmasına hizmet eden edebiyatçı- Jara, artistlere verilen nişanı ve dip- lomayı tevdi etmiştir. Bu merasim şiddetli alkışlar arasında yapılmız- tır. Bundan sonra. İstanbul Valisi, gehir namına düydüğü. gurürü be- Hirtmiş, İ, Galip Arcanı kültür saha- sında gösterdiği — başarıdan dolayı tebrik etmiştir. Karaköy köprüsünün dubaları her gece değişiyor Köprü, 3.15 ten 6.15 e kadar açık kalacak B si e Tn devam edilmektedir. İki aydan beri tramvaylar Köprünün üÜzerinden 50 metre ara ile geçmektedir. Köprünün açılır kapanır kısmında yapılacak tamirat — dolayısiyle - pa- zartesiyi salıya bağlayan gece, nor- mal açılış saatlerinden 2 saat evvel yani 3.15 de açılacak ve saat 6.15 te Kkapanacaktır. Duba/ değiştirile- ceği cihetle 3.15 - 5.15 arasında köp- Tünün altından da vesalit geçemiye- cektir. Deniz vasıtaları ancak 5.15 le 6.15 arasında geçebileceklerdir. Atatürk Köprüsü ise 5215 te aç Jacak, 6.15 te kapanacaktır. îehlr ki î"' 382 Arz dairesi Bizimkini Beyoğlundadır. Ge- 'Geleri İstiklâ Caddesinden ge- ger. Geceleri Beyoğlunun tehlikeli mıntaka haline gelişi, demokrar #lden çok evveldir. Bu tarih, İa- tiklâl Caddesine mahallebicile- vin nakledilişi, alaturka musilki demagoplarının yerlerini müdafaasiyle başlar. Dün akşam, Taksim Meydanı cidden bir harp sahnesini andı- rıyordu. Matosikletlerle meyda- M sarmış olan sevrüsefer me- murları, virmi, otua takslyi çe- virmişler, meydanda plâkalarını #öktürüyorlardı. Yüzlerce insan da bu mansarayı seyrediyor! Seyrüseler, koca Takslm mev- danını böylece tıkamıştı, sey- rüsefere mâni oluyordu. Bir taraftan bu sıkı yönetim tatbik edilirken, öteden sarhoş- lar dolmuş goförleriyle gırtlak- Taşıyorlar, aklesiyle, gece, sine- maya gitmek gafletini göster. miş bir peder, karısını, — kuzini göğüslemede kalkışanlara sipor olmağa çalışıyor, bir babahindi Gibi etraflarında dolasıyordu. Ve Taksim Sineması “Yerli" u Ü fülmi dlân ediyor: Boysua, Harman Sonu Dönüşü. “Çelebi böyle olur..” BİR. İSTANBULLU Avrupadaki tetkik gezilerinden ve kongrelerden dönen profesörler Uneskomun himayesinde Beynelmi- del İktisatçılar - Konseyinin - Monte Carlo'daki yıllık kongresine — iştirak 'eden konsey Azasından İktisat Faktil. 'tesi Profesörü Dr. Rebil Şükrü Suvla dün şehribize gelmiştir. Prof. Rebii Şükrü kendisiyle konuşan bir arka- daşımıza: “— Toplantıda ilmi münakaşa cel. geleri yapıldı. Mevzu, uzun vadeli te- diye bilânçoları idi. Konseye verilen mühim tebliğler oldu. Bu arada ben de (Türkiye tediye bilânçosunun ana hatları) mevzuunda bir tebliğde bu- dundüm. Çok alâka topladı., demiş- tir. *& Profesör Tevfik Sağlam — Kopen- hag'da Milletlerarası Verem Konfe- ransı, Pariste Milletlerarası İç Has. talıkları, Romada Göğüm Hastalıkla- ı Kongrelerine iştirak ettikten ve Almanyada bir konferans verdikten sonra dün uçakla şehrimize dönmüş. tür. *& Paristeki Kriminoloji Kongrestne iştirak eden İstanbul — Üniversitesi Hukük Fakültesi — profesörlerinden Ord. Prof. 'Tahir 'Taner ve M. Crozat Gün uçakla şehrimize dönmüşlerdir. Ucuz odun ve kömür satışı için hazırlıklar başladı İstanbul Belediyesi geçen seneler- de olduğu gibi bu kış da halka ucuz fiyatla odun ve kömür — sattırmaya karar vermiş bulunmaktadır. Bu hu- susta belediyenin, Ankarada yaptığı müracaat tasvip edildiğinden gereken hazırlıklara — başlanmış ve - belediye mütemedi mahrukat işletme bölgele- rine gitmiştir. Belediye bu sene en iyi kalite mese odununun çekisini on bir buçuk liraya sattırabilecektir. Mangal kömürünün perakende ki- Josü da 18 kurüşa satılacaktır. Alâ- kalılardan yaptığımız tahkikata göre bu fiyatlar mevsim sonuna kadar de- Bişmiyecektir. Tekelde yeni tâyinler İstanbul Bira Fabrikası uzmanla- rından Veysel Bakan terfian Ankara Bira Fabrikası Müdürlüğüne, Anka- ra Bira Fabrikası Müdürü — Kâmil Yazıcıoğlu da naklen Paşabahçe İs- pirto Fabrikası Müdürlüğüne — tâyin edilmişlerdir. Memleketimizde gıda işleri için bir teşkilât kurulacak Birleşmiş Milletler Gı da ve Tarım Teşkilâtı mütehassıslarından biri dün şehrimize geldi Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilâti. Omüşavir. memurlarından Mist Andromashe Teongas, — Ziraat Bakanlığımızın daveti Üzerine — dün uçakla şehrimize gelmiştir. Memleketimize — gelişi — hakkında Misa Teongas kendisi ile görüşen bir arkadaşımıza gü İzahatı vermiştir: “— Türkiyeye — memleketinizdeki Kıda İşleri ve bakımı hususunda ye- ni bir tepkilât kurmak Üzere gelmiş bulunüyorum. Burada halkın — gıda temini durümü, fertlere düşen ta- 'yin miktarının daha arttırılması yo- Tunda tetkikler yapacağım. Bu arada veremlilerin, çocukların ve hamilele- rin beslenmesi mevzuunu da ele ala- cağım. Memleketinizde böyle bir. teşkilât flk defa kurulacağı için mütehassın bulunup bulunmadığını / bilmiyorum. Fakat ilk işimiz bu teşkilâtin çalı cak elemanları yetiştirme olacaktır. Misa Tsongas, — Yunanistanda da böyle bir. teşkilâtın — kurulmasında gçalışmıştır. Kendisinin — bildirdiğine göre bu teşkilâttan bugün çok iyi ne- tceler alınmaktadır. 22 ekimde yapılacak Genel nüfus sayımı hazırlıkları hızlandı İlgililere — tebi toli 22 ekim pazar günü yapılacak olan nüfus sayımı için gehrimizdeki ha. zırlıklara devam edilmektedir. O gün şehrin ekmeksiz kalmaması için fırınlara iki gün evvelinden fazla un , verilmesi hususunda Toprak Mahsul- leri Ofisi tarafından — tertibat alın- mıştır Diğer taraftan sayım. günü çalış- mak mecburiyetinde olan — gazete, elektrik, telefon santralı, llman ve- Sair müessese memurlariyle — gazete Müvezzileri, sıhhi imdat göförlerinin vazife görebilmeleri için bunların bi. ver İistesi / hazırlanmıştır. Bu gibi. gahislara, hususi vesika ve bazubend. verilecektir. Bunlar haricinde sayım — bitinceye kadar hiç kimse sokağa / çıkamıya- caktır. Ayrıca her bölgede hastalık vesalre gibi âni müdahaleyi ioap etti. recek hallerde nöbetçi taksiler ha- zar bulundurulacaktır. Uzak - köyler, ve dağlık yerlerde vazife görecek sayım memurları için vesalt ve hay- 'van temin edilecektir. Sayım günü meşru mazereti olma- dığı halde vazifesi başına gelmeyen sayım ve denetleme memurları ceza- dandırılacaktır. Sabah saht 8 de başlıyacak olün. sayımın gehrimizde en geç akşam #nat 19 a kadar tamamlanacağı tah- min edilmektedir. Bunun için - fazla| nüfusu olan veya geciken mıntakala. ra sevkedilmek üzere merkezde ye- dek sayım memurları bulundurula. caktır. Hemşerilerin hürriyetinin bir saniye bile fazla tahdit / edilmemesi edilen için gereken bütün tertibat alın- maktadır. Sayım — memurlarının — uğramı cakları binalar gunlardır: / Kışlalar, Polis ve Jandarma karakolları, aske- A, mülki ve özel bütün hastahaneler, dispanserler, doğum evleri ve sana- toryumlar, askeri, mülkt özel yatılı okullar, askert ve mülki ceza ve tev- Kİf evleri, elçilikler, maslahatgüzar. Halka, kok kömürü tevzlatı bu yıl intizamla yapılıyor. Kümür Satış ve Tevzi Mücasesesi tarafından halka yapılan kok kö- Mmürü tevziati bu yıl kantar sayım- hün fazlalığı - ve depoların tamamen dolu olmasından dolayı gayet kolay likla yapılmaktadır. Şimdiye kadar tevzlatın yüzde 601 tamamlanmıştır. Diğer taraftan lnyit “kömürüne karşı halkın rağbeti günden güne artmaktadır. Tonu 36 liraya ve ser- best olarak satılmakta olan bu kö- Mürün yavaş yavaş kok kömürü ye- Tine kalm olduğu memnuniyetle gö- rülmektedir. yapılacağına dair tafsilâr limatnameye göre, sayımın veriyoruz. hidar ve konsolosluklar. Bunlar sa- yım defterlerini kendileri — doldura. Saklardır. 'Sayım memurları fahriyen çalışa. cak, yalnız uzak yerlere gidecek o. Janlara normal vesalt parası veriler cektir. Sayım defterlerindeki sual hanel Ti bundan evvelki sayımlara nazaran daha genip tafsilatı ihtiva etmekte. dir. Cevaplandırılacak olan süsiler yun. dardı Hane numarası, hane sahibinin ev- de olup olmadığı, adı, soyadı, cinsi. yeti, hangi devlet tebaasıdır, hangi dindendir, nerede doğmuştur, devam. h nerelerde ikamet eder, ana ll dir ea tyi konuşlağa Gi bangialâr Kaç yaşındadır, bir yaşından küçük iae kaç aylıktır, hâlen evli midir, o kuma biliyor mu, yazma biliyor mu, bir okula devam ediyor mu. 6 yaşından yüksek olanlara soru- Jacak suallerde ise: Mezun olduğu son tahsli müessese- #i nedir, son yıl içinde asıl mesleki 'nedir, son hafta içinde kaç gün ça- fışmıştır, son haftaki mesleğt nedir, galıştığı yerin mahiyeti nedir, çalış- Ma şekli aşağıdaki dört halden han- gisine uyar. Kendi hesabına mi, üc. Tetsiz mi, müesseselerde mi, ” hangi çalışma şekline tâbidir. Ayrıca sayım günü evde bulunma- 'yan aile reisleri de sayım defterinin Altında özel bir sütuna — kaydedile- sektir Suallerin çokluğu dolayısiyle sayı- mın daha fazla zaman alacağı naza- ı itibafa alınarak sayım memurla rının kaydedeceği nüfüs sayısı 5 bin-| den aşağı yerlerde en çok 200, 5 bin. den yukarı yerlerde ise 100 olarak tesbit edilmiştir. Şehirde o gün gereken — İnzbati tedbirler alınacak ve bütün caddeler 've yollarda askeri devriye dolaşa saktır. Bekçilere kontrol saatleri verilecek İstanbul Emniyet Müdürlüğü, ye- rinde bir kararla yakında — mahalle bekçilerinin de kontrol — saatleriyle vazife görmeleri için tecrübelere baş- lamıştır. Her bekçi vazifesi esnasında sabit yerlerde bulunan anahtarlarla santini kurarak vazifesi başında bulunduğu- 'nu ispat edecektir. Emniyet Müdürlüğü dlk evvelâ E- minönü kazasında 40 tane kontrol Santi ile 400 adet istasyon kutusunu Bu ayın 16 sında ihale süretiyle al- dıktan sonra tecrübe edecek ve iyi netice verdiği takdirde bütün İstan- bulda tatbik edecektir. ŞEHİR HABERLERİ *”Suriye, Türkiye ile daima heraherdir” Memleketimize gelen Suriye Güzeteciler“ Sendikası Başkanı böyle diyor Süriyenin B Ayyam gazetesi sa- hibi ve Gazeteciler Sondikası Başka: 'vu Nasuh Babil dün uçakla talyadan gehrimize gelmiştir. Türkiyenin Güvenlik Konseyi üye- llğine namzetliğini koyması üzerine bazı Buriye gazetelerinin aleyhimiz- de neşriyatta bulundukları şaylasına dair arkadaşımızın sorduğu suali M. Babil tu gekilde cevaplandırmıştır: Bu şaylalar yalandır. Çünkü Suriye dalma Türkiye ile beraber” dir. Aramızdaki bağ, dostluktan da ileridir, akrabalıktır., Okullar bugün açılıyor », Bütün yurtta olduğu gibi şehrimiz- 'e de İlk, ortaokul ve liseler bu sa: bahtan itibaren 1950-1951 yılı tedri- #atına başlamış olacaklardır. yazlyi makamlar bir ilkokulda birer tedrisatta bulunacaklardır. Belediyenin dikkatine İsim ve mdresi bizde mahfuz bulu- nan bir okuyucumuz, Şişli - Camli givarının kara sinek akınına maruz kaldığını, bu sebepten orada oturan- Jarın çok sıkıntı çektiklerini, Beledi. yenin dikkatini çekmemizi istemek- tedir. Beyoğlundaki yangın Beyoğlunda Balıkpazarı, Sahne s0- kakta 81 numaralı evde çıkan yan- Bın neticesi evin İsnci ve üçüncü katları yanmış, kucağında çocuğu ile bir kadın ve bir de erkek mezkür evin balkonundan itfalye merdiveni ile salimen kurtarılmışlardır. Millet Partisinin 'yeni ocakları Müllet Partisinin yeni teşekktil ©- den ve Sariyer ilçesine bağlı bulunan Mirgün ocağı ile Yeniköy bucağının açılış töreni dün yapılmıştır. Tören. de Gezel Başkan Hikmet Bayur da) bulunmuştur. Ayrıca Millet Partisi ” tarafından #alı günü Lâlelide Çiçekpalas salo- nunda Hikmet Bayurun da iştirak e- deceği umümi bir toplantı yapıla- caktır. Üniversitede imtihanlara bu sabahtan itibaren başlandı İstanbul Üniversitesinin bütün fa- Kültelerinde eyiâi devresi imtihanla- rına bu sabahtan itibaren başlarmış olacaktır. Yeni Şehir Meclisi bugün toplanıyor. Yeni Şehir Meclisi bugün saat 15 de açılacaktır. Vali ve Belediye Baş- kanı Profesör Fahreddin Kerim Gö- kay tarafından yapılacak açılış ko- nuşmasından sonra, — Meclis Riyaset Divânı ve Dalmi İhtısas Komisyon- Jarı Üyeleri seçilecektir. Gandinin doğum yıldönümünü kutlamak için yapılacak toplantı Doğumunun 81 inci yıldönümtü mü. nasebetiyle — Mahatma — Gandi için bugün Eminönü Halkevinde bir top- Jantı yapılacak ve bu arada Hindis- tan hakkında filmler gösterildikten sonra Büyük Hind Lideri hakkında Başmuharririmiz Burhan / Belge ta- rafından bir könferans verilecektir. Ortaşark Sivil Havacılık Kongresinin hazırlıkları ICAO Mülletlerarası Sivil Havacılık 'Teşkilâtının Konferanalar Bürosu Şe- fi Dr. Poeliu Dai, 17 ekimde gehri. mizde toplantılarına başlıyacak olan İkinci Ortaşark Sivil Havacılık Kon- gresinin hazırlanmasına yardım / et mek üÜzere Türkiyedeki idarecilerle çalışmalarına başlamıştır. hir. Mektubu Hutbe vünDüreei önünüenmi ( aat nnn ÖEKÜRÜ AŞ MN Hai alye SER et OA TSR ayiry ai eryre b gel bese gaa a çui Yaklar vereir Tn BU Bvet, mühterem dindaşlarım, bu- wu Hasreti Muhanımed söylüyor. Ki- me söylüyor? Hasreti Aliye söylü vor! O da bize naklediyor, İate. bu' “Dührü geril”in hediyesi 10 kuruşe tur. Kâğıt ve baskı param. Mahsat bir kâr değildir. Mübarek bayram münasebetiyle hediyedir. Şimdi he- pinize dağıtacağım. Bu sözleri, Üsküdar vapurunun b çinde bir genç söylüyor. Baçları, ah f aylık permanent, üstü, başı “Dop, elinde tarif bir çanta, vüzü de ge. vimli. Yakasında bir rozet var —Ne rozeti bir türlü çıkaramadım—. we pur henüs kalkmıştı. Sıra ile dolaş- mağa başladı, bir taraftan da ei hat veriyordu: “Haki harfleri okuma- avmş Dilenler, anlarlar, — bilmiyenler, anlayanlardan sorsunlar” Nevi anlarlar, neyi sorsunlar? 0: rası meçhul. Fakat hâdise çu kei, bem im bulunduğum. güvertede (ki da kika içinde, otuz kırk tane satii, e- sağıya indi, Bir tane de ben aldım. Bu, inoe sarı bir kâğıt üstüne basılmıyı içinde erman hasene üe, / peygamberlerin zimleri, vefkler bulunan Kliye — bir devha ddi “Sermayesi on kuruş, kâr düşünmüyorus, hediye ediyorusr” de- nilen Bu kağıt herhangi bir. gare- tenin on altıda biri kadardı. Gaseter misi on kuruşa - aldığınıza göre enu hesap edebilirsinl. Ben, bunları düşünürken, pir eş- kına mühterem dindaşlarına hediyer ler yapan delikanlı da işini bitirmiş, gelip karşıma oturmuştu. Cebinden bir “Boğasiçi,, çıkardı. Mütebeselm, dumanını tüttürmede başladı, Var pur, Üsküdara gelmişti. Ben daha w zaklara gidecektim. O, indi. Dona kalmıştım. Böyle güpe gün- düz, vapur gibi kalabalık bir yerde, kanunen yasak olduğu halde — nasl nütha satılıyor? Haydi kaçamak sa- tıliyor. diyelim, yine kanunen yasalı olduğu halde, nastl basılıyor? Demek bunun — da hilel geriiyesini bulmuş- dar. Zira, kdğıdın. üzerinde, basan matbaanın, yapan klişecinin, ve aa fılan yerin Türk harfleriyle adı ve adresi yazılı. Nasil, nasıl oluyor? Şimdi ben söylüyorum: Azis dindaşlarım, Din adına yapılak sahtekârlıklar. dan kendinizi koruyunuz. Dalandır.. cılardan sakınınız. İslâmın şartlarını yerine getiriniz. Fakat bunun için “yasıta” kullanmayınız. Din emirle- Tini bildiren, ana dilinizde yazılmış kitaplar var. Onlar, kâfi / derecede açıktır. Sarihtir. Alıp, okuyun, —her gevi öğrenirsiniz. Herhangi bir “nüs- ha” sizi hastalıktan kurlarmaz, ka- ta yüzünden çekeceğiniz ceremeyi ö- demez. Hastalanınca — doktora gidi- miz. Yangına, kazaya karşı sigortalar 'vardır. Zararınızı ancak o öder. Ve #ize “hediye” (ddlasında olanlardan ancak “beliye,, gelir. — ta. YENİ İSTANBUL SİYASİ İKTİSADİ İMÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Bahibi r YENİ İSTANBUL NESRİYAT LİMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal HL SARLICA Yazı işlerini fillen tdare eden mesul müdüri Sacid ÖGET Neşredlimiyen yazılar dade edilmez. Banıdığı yer 1 YENİ İSTANBUL MATBAACI- UK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI PEYAMİ SAFA A RE ç onu. İşsizi değil is, dersin — Ölçü yok. hut bir çok liyakatli işçiler içi kir oldukları görülmüyor değil. #ına inanmıyorsun. ye lüzüm da yok. YALNIZIZ Bir çok İndivldue? hususiyetleri olabilir. Onu mutlaka yanlış kurulmuş sosyal bir. nizamın kurbanı gibi alamayız. Kendi ahlâk veya ira- de hatalarının suçlusu da olabilir. Bırakalım lam, Onun kazancı istihsaldeki rolünün tam karşılığı midır? Ne — Değildir, tam karsılığı değildir. Ya- değildir. Ça- Jışanlar ve sermayeciler arasında kazanç fark- darı nispetsizdir. İktisadi huzursuzluğun bun- dan doğduğu bellidir. Kabul etmiyor musun' Besim balkonun parmaklığı hizasında, gabeysine arkasını dünerek bir kaç adım at- fı, sonra geri döndü ve cevap verdi: Z gvet, fakir-zengin Aşikar. Fark bü- yük. Haksızlık da belli, Ciğeri bes para et- Hnez heriflerin milyoner, değerli adamların fe Bunlar. mi lüm. Çare ne, önu söyle. Mülkiyetin kalkaca- — Buna lüzum da yok. Bir insanı istihsal- deki rolünün tabii neticesinden mahrum etme- — Anladık. Çaresi ne? Tatbiki mümktn bir vey söylemezsen kafam almaz. Nazariye dar zor mudür? 'nün sonuna kade tür. Sermaş 101 derle başım hoş değildir. — Çaresl kazancı ayarlamaktır. Herkese hakkını “vermek. — Müsavi Çünkü insanların istihsaldeki rolleri ve cemi- yete faydaları birbirinin aynı değil. Liyakatle kazanç birbirine uygun olursa, hasreti çekilen #osyal adalete kavuşulur. Besim ellerini havada sallıyarak bağırdı — Peki ama, nasi, nasıl?.. Kim ayarlı- det.. Kim olursa olsun... İnsanda teşkilât de- hâsının bu kadar ilerlediği bir dünyada bir paylaşma ve ayarlaşma sistemi bulmak o ka- — Sen buldun mu? Tanrım olduğun dün- yada tatbik ediliyor mut Samim gülümsedi: — Mükemmeli dedi, orada sermaye sahi- bi kâr değil, sadece bir riziko hakkı alır. E- Ber kurduğu işde çalışıyorsa, kazancı liyaka- 'tine göredir. Bilançoları fabrikanın işçi mü- Messillerinden mürekkep bir idare meclisi in- celer ve tasdik eder, Kazancı dağıtan da odur. Mevzuat buna göredir. Devlet Kanununu büyük bir titizli ettirir. Vazifesi budur. İhtilâfları kazanç mah- kemeleri halleder. İçtimat Ber türlü kader aksilikleri- 'ne kargı emniyet altına almıştır. İ mek de yoktur. Fakat herkesin kendi liyaka, tine göre mülkiyeti vardır. dünyamızda olduğu kadar fakir değildir; zen- gin de bir prensler sınıfının gımarık çocuğu miktarlarla / değil. 'kazanç ayar- le tatbik igorta işçiyi ömrü- Fakir. bugünkü 102 Tiyordu. değildir. Kazang farkları ayarlanmış ve azal- mıştir. — Bizim gibi mirasyediler ne yaparlar? — Çalışmamak yasaktır. Her gelir istih- salde sermaye hizmetini görmeye dâvet edi- lir, Bankalardaki mevduatın - yüzde sekseni asıl ve yedek sermayelerdir. muayyen bir haddi aşamaz. Bir gezlonga uzanan Mefharet, aç adamın paketi hakkında fikirlerini almak için, iki kardeş arasındaki münakaşanın #onunü bek- Fakat göz kapakları ağırlaşmıştı. Uykusu geliyordu. Arada bir Besimin birden- bire yükselen sesi olmasa Mefharet dalıp gi- Şahst servetler etmedi. / Hele aç karnı 28 olsun. Başucundan bir sigar dört beş aaat sonra uyanıyor. Belki tansiyon- dan. Sorsaydı keşki dün akşam Sabriye. Uy- ku ilâci da fayda etmiyor. da erken uyanmamanın çaresini Sonra kulaklarında bir uğultu. kâyet ederdi bundan. İrsl demek. Başucundaki düğmeye bastı ve kol ana- tine baktı. Altıya geliyor. Günler kısalmış. Or- falık hAâJA karanlık. Bir sigara. Doktor günde beş taneden fazlaya müsaade tuttu. Arzusu artıyordu. İçeyim bari, ne olur. Uyumasına uyuyor bulamıyor. Annesi de gi- Mefharet, bilir. bekledim. Korkuyor. baht ettim, Katiyen. - Kendini leri yapıyor aldı ve yaktı. Ay- Kaldım, sekiz senel Asağıki büyük salonda Memduhün yalvarışlarını hatırladı. 'nim hayatımı cennete veya cehenneme çevire- Düşün. Kaç sene sabrettim, “Olamaz!, günerek. Bu mankör için hem bir adamı bed. di bana en sevmediğim, en istemedifim sey- kim olursa olsun rezalet! hazmedemem. Yediği 'Bedbaht olacağım, düşün, ağzından çıkacak bir sözbe- kaç sene Ayaklarını öpeyim,, 'dedim. Hep bu yezit kızı dü- 'hem kendimi. Nah, bu kafa! Şim- )r. Vallahi rezalet! Ağabeyim olsun, Ben bunu katiyen şeye bak. Utanmadan decekti. — Tamam! O başkat Kiymet fazlaları- 'vun mahdut ellerde birikmesine.. Mefharet Üst tarafını duymuyor, kendin- den uyumaya başladıfı anda, yine Besimin bir haykırışı onu uyandırıyor, fakat bu sefer bar sından bazı kelimeler duyabiliyor, cümlelerin bütününe ait mânaları kavrıyamıyordu. — — Kireç yığınından... Olur... Arkasın- dan... Bence değil, katiyen, katiyen.. gali gösterir ki. Pirinç tarlalarında... Ses uzaklaşıyor ve uyku bulutlarının git- tikçe küçülen yarıkları arasında kelimeler de birer mânasız hece haline geliyordu: — Sançı.. Dilti.... Ne zamandır. böyle. 'çiyordu. Gözleri tamamiyle kapanıp da uyku bulutlarının yarıkları ara- Bu süretle... İstihlâkten.. Yorun Cekumn / Şanırır. vır Karanlıkta uyandı. B inda bir. ağırlık. Yatar yatmaz uyuyor, 108 din gimdi uykudadır. Onu düşünmüyor. - Sek- minle dünkü kavgasını hatırladı. Ayıldıktan sonra ne diye ben o küstahın haddini bildir. medim? “ Sen bunu hiç bir zaman öğrenemi- yeceksin!,, Son günlerde çok arttı cüreti. Ni- in saklıyor? Nasıl şüphelenmem? İnsan giz- necek geyi gizlemez de gizlenmiyecek şeyi gizler mi? Demek: ki isim söylemeye cesareti 'yok. Ne düşünüyor, yezit? Artık beni tama- Miyle hiçe sayıyor. O sarı yılanı bu eve sok: mak istemediğim günden beri bana düşman. Onunla da kavgalı fmiş, Benim suçum ne öy- le ise? Sirf bana inat için, gitti, birisinin koy- nuna girdi. Sırf bana inat için, beni kudurt. mak için. Öyle domuzdür bu kız. Gizlediği ağabeyimdir muhakkak. Aman ne çirkin şey, Allahım, ne rezalet! Yine başıma kan çıkıyor. Yapamam ben, Besim gibi olamam, Aynı ana babanın evlâdıyız ama ben anneme çek- mişim, yapamam. Havsalam almıyor. Ölse bu kız, bir damla yaş Çikmaz gözümden. Ben sırf onun istikbali için evlenmedim. Sekiz sene dul 104 yüzüme karşı: “Sen onu hiç bir zaman öğre- Hemiyeceksin!, diyor. Vay, küstah vay! Ne olacaktı o meteliksiz çiyanla evlenecekti de? Seviyor mu © serseri sanki onu? Kendisi de anlamış da kesmiş alâkasını onunla. İyi ya işte, ben demek haklıymışım. Neden bana düş- man oluyor? Var bir şey. Anlıyacağım. İnat ederse vallahi boğarım. onu. Yüzü yanıyordu. Elini yanağına götürdü. Başındaki ağırlık artmıştı. Annem gibi banim de bir yerime inecek bir gün. Ben duyanamam. Bu kızı doğuracağıma Allah canımı alsaydı. Gider şimdi onu uyandırır, sıkıştırırım. Uyku gersemliğiyle her şeyi söyler. Söyletirim. Be- nim elimden kurtulâmaz o, Anasıyım. Hak- kımdır. Sekiz sene ben ona hem analık, hem de babalık ettim. Nankör! Nen eksikti senin, göylesene.. Çiçek gibi büyüttüm — seni ben. Bir dediğini iki etmedim, Köyde senin gibi gi- “yinen kız var mı? Baksana bir kere şu zen- Binlere... Ecnebilere de bak. Romler kızını (Devamı var) 105

Bu sayıdan diğer sayfalar: