Sayfa 4 I Kitaplar arasında İngiliz Tiyatrosu Tarihi Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Enstitüsü İngiliz Tiyatro- #u Tarihi'ni yayınlamağa- başlamış bulunuyor. (1) Dört ciltten ibaret o- ünden öğrendiğimiz bulunan birinci iacaj bu eserin elimizde cildinde, İngilterede dişmesine alt devre, yı kadar olan mühtelif dramatik tarzlar tiyatronun ge- Shakespenre'e denmektedir Yine ön sözden öğrendi. #imize göre, ikinci ciltte — Shakes- penre'den Kapanışına kadar olan devir, Üçüncü ciltte Res- tiyatroların torasyon ve on sekizinci asır tiyat- rosu, dördüncü citte iâe on dokuzun- Cu asır ve mödern devir incelenecek- tir. Birinci cildin yazarı profesör İr- fan Şahinbaş diğer cültlerin her biri- nin faktiltenin muhtelif öğretim üye- deri tarafından ele alınacağını da ilâ- 've ediyor. Bu ciltlerden hiç değilse birinin, aynı fakültede İngiliz ede- biyatı profesörü olan ve — Ankara Konservatuvarında uzün zaman - ti- yatro tarihi dersleri — veren Orhan Burlan tarafından yazılacağı muhak- kaktır. Esasen, Dil ve Tarih - Coğraf- ya Fakültesinde tiyatro — tarihi ile Meşgul olan değerli arkadaşlarımız yardır. Bunlardan biri de, hiç şüp- hesiz, tiyatro tarihine ait eserinin ikinci cildini Türk — münevverlerinin yıllardan beri sabırsızlıkla bekledik- Jeri Fransız edebiyatı profesörü Bed- reddin Tuncel'dir. Kanaatimizce, 1- niversitelerimizin — garp — filolojileri bölümlerinde çalışanların gayelerin- den biri de, yabancı / edebiyatları 'Türk münevverlerine tanıtmak olma- lıdır. Bu bakımdan, Ankaralı meslek- taşlarımın giriştikleri işde muvaffak olmalarını yürekten dilerim. Çünkü, bu memlekette herkes bir yabancı dil öğrenemediğine ve öğrenemiyece- ğine göre, bu nimetten mahrum o- Janları hiç olmazsa bu süretle tat- min etmek, kültür namına büyük bir hizmettir. Profesör Halide EBdib - Adıvar'ın Edebiyat Fakültesi tarafından yayın- Janan İngiliz Edebiyatı Tarihi'nde şüphesiz İngiliz tiyatrosundan ve bil- hassa Shakespeare'den bahsolunmak- ta, tercümeleriyle birlikte - parçalar verilmektedir. Ancak, umumt bir e- Gebiyat tarihinde, tiyatroya ayrılan sahifeler de diğer edebi tarzlara ay- Tılanlardan pek fazla olamayacağına Köre, mevzuun — teferruatina kadar nüfuz etmek İsteyen sanat meraklı- Jarını ve sanatkârları böyle bir ese- rin bu bakımdan tatmin etmeyeceği #üphesizdir. Esasen, bir edebiyat ta- Tihine muvazi olarak, tamamlayıcı e- tüdler, monoğrafiler, bibliyoğrafiler Yazan : Cevdet Perin ve biyografiler de — yazılmadıkça, o edebiyat tarihi sadece bir zemin ha: Zırlamış olmakla kalır. Bunun iç Dil ve Tarih - Coğrafya Fakti İngiliz Filolojisi Enstitüsünün teşeb- büsü, şimdilik hiç olmazsa İngiliz ti yatroşunü incelemekle bir 19 yapmış olacaktır. 'Temenni ©- dunür ki, bu. tegebbüs. tamamlardık. tan sonra, ayni arkadaşlar, dünya glir tarihinde müstesna bir mevkil o- lan İngiliz şilrini de incelesinler ve lar. Aynı temenniyi İngiliz romanı için de yapabiliriz. Mühim bir kusmi — ortaçağda he- men hemen bütün Avrupada revaç bulan dini tiyatroya ait olan bu bi- Finci cilt, muharririn de — söylediği ibi, İngiliz tiyatrosunun — Rönesans- tan sonra başlayan altın devrini ha- zırlamış olduğu için bilinmesi lazım gelen ve bir çoğu sonradan kaybolan tarzlardan — bahsetmektedir. - Yalnız günü kabul etmek Jâzımdır ki, on al- fıncı asırda, John Lyiy, Robert Gree- ne, Thomas Kyd, ve bilhassa Cristo- pher Marlowe gibi muharrirler saye- sinde, İngiliz tiyatrosu gerek teknik, gerekse edebi değer bakımlarından, Avrupada önderlik — vazifesini gör- müştür. Esasen, bu — muharrirlerden sonra gelen Shakespeare, onların a tıkları çığırda yürüyerek, bu önder- Jği parlak bir şekilde muhafaza et- miştir. İngiliz Tiyatrosu Tarihi'nin diğer ciltlerinin de en kısa zamanda yayınlanmasını temenni ederiz. (1) tagiliz Tiyatrosu Tarihi, 1. Ti- yatronün — gelişmesi / (Başlangıçtan Shakespenre'e kadar), Yazan: İngiliz dili ve edebiyatı profesörlerinden İr- fan Şahinbaş, Ankara 1050, D.T.C. Fakültesi yayını. EŞE ve canlılık kaynağı olan çi çek ve yeşillik ve yeşile karşı sev- gi ve onu koruma, en ileri bir. kül- tür ölçüsüdür. Bugün ileri memleket- lerde çiçeke verilen değer ve ondan faydalanma imkânlarının her sahada ve her yerde aranması, ihtiyaç duyul- ması bunun bir neticesidir. Eski bir anane ve kültüre sahip olan milletlerde çiçek Ve yeşillik sev- isi en başta gelen hasletlerindendir. Tarihi kayıtlarımızı — araştırırsak, Türk bahçeninin tertibi ve TTürklerde çiçek ve yeşillik ile onun yetiştiricili. #ine verilen değerin, Lâle Devri adiy le anılan bir devir yarattığını tarih kaydeder. Zamanın Türk. bahçeleri: 'nin de neşe, canlılık, kültür kaynağı olduğunu görürüz. Eski bir Türk evinin bahçesi, çe- gitli gülleri, yaseminleri, gölgelik kö- geleri ve meyve ağaçlariyle ev halkı- nin zevk ve inşirah âlemiydi. Türk evinin her penceresi çeşitli tahta ve teneke kutular, saksılar içinde enval çiçeklerle süslenir ve mutlaka her e- vin diş kapısını güller veya hanıme: ilerle süsliyen sarmaşıklı çardaklar kaplardı. Şehirlerimizdeki ev ve — apartman balkonlarının ve - teraslarının çıplak ve kuruluğunu muhtelif şekillerde çi- geklemekle — gidermek — her zaman mümkündür. Balkon ve teras- lar ile pencere ön- lerini mühtelif sak #i Ve kasalara dikli miş çiçeklerle süs- üyebileceğimiz. g- Yanı Evimizin çiçekli balkon ve terasları bi, mühtelif gekiller verilebilen kasa- larla zaman zaman yerleri değistirii. mek Üzere tertipler de verilebilir. Bu kasalar balkon veya teras korkuluk duvarlarının üzerine veya parmaklık Jarına. yerleştirilebilir. Ancak yapılacak olan bu kasaların içi veya diği çinko, tenekeyle kaplı olmalıdır. Yapılacak olan bu kasaların derin Vi 28-30 cm. den fazla olmamalı Ve taşınması ve nakledilmesi bakımın. dan birer metrelik uzunlukta yapıl- malıdır Kasanın iki köşesine açılacak - de likler ile fazla su İç tarafa akmalı dir. — Kasalar hazırlandıktan sonra yanmış gübre, kum ve elenmiş bahçe toprağiyle hazırlanan toprak karışı # kasalara doldurularak dikime ha- Zırlanmış olur. Dikilecek olan çiçekler, kökü fazla derine gitmiyen, sarılıcı, sarkan ve bol çiçekli, gösterişli çeşitlerden se- çilmelidir. Balkon ve pencere önlerini, aşağı bakondan veya evin duvar dibine di kilen gül, hanımeli, mavi sakım — ve geğitli sarılıcılar ile sardırabilirseniz evinizin cephesini süsliyen yeşil bir dekor meydana gelmiş olur Bu süretle canlılık ve neşe kay nağı olan yeşii ve çiçekli balkon ve teraslar Ve bünların tanzimiyle ba- kımı, günlük yorgunlukları ununttu racak bir meşgale ve dinlendirici bi Jabilir Meltoezo el n Hlnlk türküleri, — 2245 2684 leri ami || YA Grm Göler. 2 —| MEVARTTETK T ( cer v Tenerler znee Prok S Hazıran Tz K döne B S rkee'nirü çe Ve Kapanış. Kanaz Gasn 1 — Apıkdar| GELECEK OLAN. UÇAKLARİ — İz&TANBUL. aa dS DELY. rüm Burme —) 106 Haberleri V İss Karı 1869 | Pazartesi | 1866 || — tSTanBUL ciHeTI 880 DHY (Türk) İzmir —| gik hadif müzik (pl). — 1530 ALEMDAR (AM6&i) İ — Gece| 1535 DERY. Crürk İekende | İanı öğle müziği Çelan Semi- YAKT Vasari azani — İ| Akın — Lara Haray Kürü| run Adana, Ankara — 1560 ramis Örkestrasi — 1660 Sarkı 7 İ : Gürüktü, BEA Üngilü “Landra, Nin | Ve türküler (pi), — İk30 S 5 v Rome; Atia — Basi aat OKURUŞU. vüya. ll 8 İ AzaK Czasin 1 — Sevimli aye| Roma: aa veya mü: | ga 4i | aa0 Salim Yaadar | (Earo Srnnam, Büne 5D LN Örketirn zterleri S Dü izmir — İad8) Kapanın " #DLELİİ ÇEMBERLİTAŞ . (21513) 1 —| D.H.Y. (Türk) Ankara — 20.25 Çanavar Pençesi. 2 — Ölüm| PACA, ÇAmerikan) — Londra, | SİTST Açılığ ve Brogramlar. —| sonldan v AAt aa Brükselden. 18.00. Fasıl heyeti konseri, K FERAH 1 — Sahte Şampiyon. | "7 | İR4 Dane müİZi gl < dses |1 — Bir çocuk a PESLİ mee9 ÜU | ainmcsu oLAR . UçaAKLAkR| Habener — İRE İstanii he | Kanls; Tenla''a y DEVLET TİYATROSUN | Seral e Tileri a A adat Pa a O a Dana Ro: | berleri — 1820 Karışık hafif | bi Yivll givinin ğ Opera " Bölümü Temalileri Ü | HALK 1 — Binbirgece Yolcu: | ma, Nis, Londra — &30 DEH.Y.| müzik (pi.). — 18.0 Gitar kuar- | Masaj yap; Tersi Bir. müsam Mçk Hava Tiyatrosunda — Ü | lan 5 £ eai Çee”9 SSic | Grürü “Buraaaao AF Crran: | teri konseri, — ö0 “Türkiye | ve nevi, Möa ve ZL Haziran akşam l | rengiz Kadın aa unar ” Böme Parle —| Türüm süma Konuşma, — 3838 | Ku n n S aN anat B0 da aa aa asın 1 — Dente| 500 DELY. (Tü” 'Ankara | Küçük “orkestrad B | 5 M e — Tüdm 2 — Kara Canavar | X aanığ, Diyi Söde Sarki ve e < Tei 'a yadı Cavalleria Rusticona |) | xısmer aes0 1 ge 'sun | Adana tekenderun 0 Csegeline. Pa fanı, 2 — Çingene Baron. HY, (TürkAnkarı Bövclya Dora'dan şarkilar (9). | 'Neti edat “Sifat & — aüi MAHMARA (â800) 1 — Kap-| Ranna — 018 DÖY OKS | Cürk müsiei): © S00 Sentoni | KayLi — İrkbali Iyt CKi keli Nİ SN G 6 ÜN KERUR İzmir — 10.25 D.H.Y. (Türk) müzik (p Brahma. Senfoni | ” 'OPera 7 perde MİLLİ (220€2) 1 — Gece Akını. | Ankara Kahire — 1040 DHY Noğ. — 2286 Hafif piyano #0: |— Yukarıdan asalı Ha Harüy Küri Gürük | (ü Ankara, Aaana, Taken: | Jolari (p1). — 3846" Haberler. | ee aç akşamın ” biletlerii | t Garin ea DüT Grür | < S0t Dene müsiği (p0 EAPEELEĞİR a Mi Oradar Şehir Drenl | Tüman G 1 — gehiter| İzmir — 2040 BAA Çâmeri | 5.00 Programlar ve Kapanın. | de Süket olmazsa öyle deriz Bisetn 5e di Hüberen aa | Kadkal 2 — Zabini Güpke 9 —| kan) ga. Basre, Karaşi Dek Üa Kalime) YS çerel Çiçek okkara Tiysirosu izeleli | Karmankaya: Ka Kalklka, “Bangkok “itong- | — TONDRA: OK SAa ae AA rinde satılır. YENİ (Bakırköy 16-126) 1 —| Kong'a. | öyle denir. Koruma. Ba- Teleton” Giner Düşman Kardeşler. g— Kti 140 Jan Huret Örkestrasin. | ÖYÜ denir. ' — Korumu Kanç Kadınlar. GELECEK OLAN VAPURLAR | dAn. hafif müzik Sanaaı Fen e &20 Konya (Bandırmadan) —| Buli ve Örkestra, Otür, 5 — İnrak eğen; &l KADIKOY GİHETİ — | Tüo Beyyer (Karabizmdan) —) Gre Senfoni Örkesirner Konseri | © c G ALE (O12) 1 — Göngnterler | LA SUr Glzdanyadan) M0 | Victor Silvester dana Orkestra- | manlara söylenir. 7 özvodün ctneri B3 Gönel Garmn | Bizürme aat maadan . K maSiK Ginle | 0p gönderiş ” çekii. 8 aa eee unanan | SEENA, ö Ü Snan | Cüia aandirma Bkümere 18 B Nİ | zeniki Tünk malobi » aner Döğurünce y — 500 Bun " aruaanyaya) 1826 | Kiz Cesibi; “Cül SÜREYYA: (e0den 1 — İsim. İ Müra a Aan Palm | bürç üKi kelime, 16 B aS 1 — “Dehset | İslme | L00 Ece (karadenizer — 2000 aaT 1 Dee | K atakmelar 9 oendi | YŞ BN Gerden a olaltanmd Şei e| Küleniş SA Ka BELİR D oğa ben | GELBCRK OLAN — | Sindan “hatanın garmarı < Si M — Çöl Gari 'ANKARA A gü ön KHsik mofslk Deraramı e Eiüm Düşmanı. Ür eee 916 Ankara| (Bash, W. Byrd). — 2815 DÜNKÜ BULMACANIN GRöN T — aK Bek 430 Ankara, —— 915 Ankara | Ş GÇ0Ü 1 ASK Bek | ANKANA: (Gö139) 1 — Arsenik | Eke — 2030 Ankarı bert, “ Farnon — Örüesteai ı irbanları. z Ban GüL A | GİDEĞEK OLAN — | Mafit müzik — 2680 Dinleyici BESİKTAS BAHÇESİ 1 — A- / GÜYÜK: üZS Ruhlar âlemi EKSPRESLER | Öistekleri tenten Gönlek 2 Günahim | Cemmeli (üşle) 1L Tni | t90ü Tarmaa Ç 481D "Ankara bağgra De. 2 — Aülk AMMAL (GadeS) x — G | kadın 2 — İK açikgör Ho | öküpresi e 2090 Ankaranı | EEENELEREE) Seadik; "gi 4 'nah Çocuğu. 2 — Blllür Anah-| (Eks.) — 2140 Doğu ekspresi. SY Halis. 8 — Lânesin far | gatıaı) 1 — Kahraman rrüvü SA ga Tam ? — Kibaran İNCE (G4009) 1 — Güzeller Rese| har muhabiri, ? — Tni | (EOAEREACREM) eee — Sümü — ,Çakı; “Akan. © — Bar, Miseçldi 2 — raban “GUİN | çiler Kirali Mnaleaan e Sa 6 A Ram kavı 3 — Miki. SUS: (40T) Kalbim senin. — |— ANKARA: (Alemdar Cemil (Beyazıt) İFEK (4200) 1 — Yeni Güneş. | SÜMEE: (T 1 — Heri. 2 BEYOĞLU : Beyoğlu (lerkez) | — Yukarcan aat Z' kan Darası | Paf deviren süvari, 148 M.8LAyanı. — 1a1 Harey | — İeklel (Merket) — Taksim ZÂLE Çaad) 1 — yannız Gi PEUS: (22284) 1 — — Fiyesta. | Hopilek Orkenirası (pl. ölerker (Galata) — “Halk | ÇÇ Sakalet; Bi 2 — Tümat dler 3 Ormanlar Areları | 3 c At olmayınca. — e 08 Balon “örkder | 5li N agerkak| çem C3 Ouani Kkara pen, | erarı 2 Güzetlerin Hanisi. | Van*a Wi ÜaT M ücer SÜ MELEK 0860 1 — Eğence | VENİ “Geceleri vaai ' te | Kaporu e Kae TRACİr. müdlk | FATİM Torahim Halil Şehta | Glae Ş ailleş Vaka b n BamAT (aa ı ükano. | ZU Bungür'un temeileri. — | (pi). — 8e Kapanış, debaşi — Barım (AkMara e Nai 10 < Atlai fona BUATFARI GÜ 1 < OlG | KuMAMRA 1 . Taşi üras | müeleğiler (ni 'e Ja0 Öğüe | bahlaklu Üürener) (BECENCCYS Katkas Kartalı AÇ ĞG SORUR, vaz gözüle ( e| YF YA Sluar SÖMER Üd6n —1 — vatan | Gönül Kiml Severse, LĞ aü Blğam | BKSIRTAĞI Vidin — Yeni Or- | İatanbul Beyoği Kabramanı 2 — Denis nni | LALE: 1 — Çöl garkin. 2— Hava Raporu, — Akşam | LEŞUNTAY Yidin c veni ÇOr Aakr | Kömanlar, 3 Ghayat Yo | proeramı v Kapan e | Kakp Andclu. yakamı sasas AM Ça0aK) 1 — Kabraman.| TAYYARI 1 — gönrer Hirsin. | ÇİİR ASN ve Progam —| KEDİKOY N, Muhtar — Kini- | Ankara ' ha daiyor 'a — Müstaklı Fo | 2 — Ormanlar Bekiren 1R09 ÖCE Ayanı — UG0R Dene | iorak — Göstepe — Bostancı | temir sı Güvler Alayı ZAND T Ço Şarkin 4-| hu M | GRKUDAR: İttt SIK CÖT0 1 — Kahraman Haa Yon | Tür G ins9 Habener < | MEYBELİADA: Heybelinda — | Köpeki 2 — Esirler Gemisi 1 Tarsan| IS Geçminte Bugün. — 1930 | BÜYÜKADA: Merkez OK EK KSNi (B Y Uçuruma | Güllyor. 2 v nir bünler Ücanı | Şarkalar —— 1065 “Tarini Türk | İZMİR: Karantina (Yamları Hai ge Müziği, — 205 Radyo 0 rlan (AlanCak) © YERİ 1 | yeyoğlu HGU Kudiköy üü FÜN T Z operadi ” Hayalet Ş eat | Byorak BT A Ve bi ) gea ö ö Denizler Arslanı, 3 AL KARŞIYARA GiNETİ — | DU SLAB. Kor | (Kemeraiti zetpasa L AE . CUMELA kantıd, MELEK 1 — Cesayir Danabrl. | Müşük. ” 2030 Dana müziği | ANKANA: Sakarya: ” Derman, akara 00, İamir zz İA (40800) 1 — Maclde. 8 —İ 'H Vahşi Ormanlar İçinde » | (pi — *00 Konuşma — 2845 Yenişe | Karşıyaka 18005 19 | İZMİR OLTEMERİİEDE ç E $ M E İhmale uğrayan turistik bir maden EŞME, (Hususl Muühabirimiz. Bil- diriyor) — Geceleri © mil mesa: fedeki Sakız Adası sahilinde yanan debilen Çeşme İlçesi, 'Türkiyenin en Mavi renkii denizine ve gifa hasansı 'en fazla ılıcalarına sahip ideal bir anyo şehri olmuya namzettir. Yarım le Avrupanın en uzak köşelerinden, Arjantin ve Birleşik Amerikadan 2i yaretçi çekebilen Çeşme, yarım a. ırda bir çuvaldız boyu kadar terakki 'e İmar yüzü görmediği için metrak bir kasaba olarak Şifneye hAlâ merkep sırtında giden ve deni yolarında sağlık kazanmıya çalışan ziyaretçiler 'Üç ayında 'bu doldürürlar — ve Çeşme ilealarında içecek ve ya kanacak su yoktur. Elektriği, otel ler ve vilin #ahipleri husust motörle. riyle temin ederler. Çeşme 1lıcaların. da yalnız 8 adet — radyo çalıştığını söylersem, dünyaca meşhur olan bu banyo şehrine biz, bu memleket #a kinlerinin ne kadar alâkasızlık gös terdiğimizi daha- İyi anlatmış olu: Ce merkezi, Tuca köyünün &XKm. uzeğinda gözlerini Sakız Adası. Na uzatmış vaziyette — dürüyor. Bu Yasla biraz daha sakin, biraz daha küskün bulunduğumu söylersem bir hakikat İfade ettiğimi zannederin Ankaranın bu ilçeye karşı - ilgi ine bi idare âmirlerinin - sebep olduklarını söylemek, yanlış bir müşahede olma- a gerektir Hakikatte ise Çeşmeliler, memle- ket Meseleleriyle yakından. ilgilldir ler. Türkiyede İlk ve en büyük mu: halefet partisi olan Demokrat Par tinin kuruluşunu hazırlayan sebepler fik defa, Ankaradan ziyade Çeşme ilcalarında Celâl Bayarın yazlık e- vinde müzakere edilmiş ve 945 yılı nin bir yaz gecesi D.P. nin temel leri orada atılmıştı. Bu bakımdan Çeşmeliler her yaz mevsiminde - 45 ün misafir ettikleri sayın Cumhur Saşkanı Bayarın, Ihca - köyünün bir 'numaralı sakini " olmasını gürür ve- gilesi yapmışlardır Çeşme — merkezinde öğleyin — sıca- 1nda sahil kahvehanelerinden birini lduran köylülerle — konuşuyorum. Tkes ayrı bir bahiste beni tenvir tmekle meşgul, Çeşmede bir balık çönservesi fabrikamı — kurulacağını 'nlatan Ziraat Bankasının gayretli bir memuru, bu işin yakın günlerde üvveden fille çıkınca 100 kadar ba- kçının bu. fabrikada - maişetini te n edeceğini ve Çeşmenin Iktisa liyatında rol oynıyacağını anlatmak: tadır. Şimdi Sağlık Bakanı olan Dr N.R. Belgerin Şifne yakınında 1ıcalı Plâfiı muazzam bir otel kuracağını Ga burada öğreniyorum. Yapı ve Kre- di Bankasının finanşe edeceği bu in: türist celbedeceği söyleniyor Halkı ilgilendiren bir başka nok- ta da bu İlçenin cıhiz ekonomik. du: rumudür. Dağlık bir arazi / Üzerine kurulmuş olan Çeşme köyleri tütün. den ve anasondan başka hiç bir ahsule elverişli değildir. Köylü seb sini bile Urladan temin etmektedir. Evvelce Sakız Adasiyle idame edil- Jai münasabatın kesilmesi Çe halkını en önemli kazanç kay- Adamı halkı pasaport aranmamak artiyle her haftanın Week-end tatl. fini Çeşme plajlarında geçirmeye © kadar hevesli olmasına ragmen güm: rük müayene ” teşkilâtınin - titizliği Onları bu arzularından mahrum edi- Çeşme halkı — senenin alti ayını kahvehane köşelerinde ocak sohbet- leriyle - geçirmek zorundadır. Sebep 'tar. Koskocaman bir ilçe merkezinde Köyleriyle birlikte günde 50 gazete den fazla satılmadığını — söylersem bugünkü Çeşmeyi tam mânasiyle an: Bana Çeşme ilçesi hakkında bilgi ler veren hoşsohbet bir “YENİ 1S: 'TANBUL" oküyücüsü, Çeşmenin üç varliğiyle bir. yokluğunu lattı. 1 — Çeşme nesil memleketidir. A- 'na doğürür ve baba kendi eliyle ço- cuğunu kapının önüne bırakır. Çocuk kolaylıkla büyür Ve gürbüzleşir. 2 — Havası, doktorları iflasa g- rükliyecek Ve ekmeğe muhtaç ede- cek kadar mükemmeldir. 2 — Halkı karakter sahibidir. Kö tü insan. barındırmaz. 4 — Lokantası ve öteli — yoktur Meveut ötellerde temiz bir karyola, mükemmel bir yemek bulamazsınız Bunlar olsa bile otel ve lokanta müls- terisizlikten — kapanmak zorundadır Çünkü turist gelmez. Gelen turistin yNU arandığı için bir daha bu sem- te adımını atmaz. Öğleden sonra ” Çeşme - plajlarına geçtim, PiAj hıncahinç kalabalık, fa Kat banyo almıya gelenler plâj gı nosunda haşlanmış yumurta ile p nirden başka bir şey bulamazlar Plâjda bir garabet dikkatimi çekti. İki fandarma bir çifti karakola da: vet etmiş. Alâkadar oldum. Sebep: bu çiftin denizde birbirine yakın bu Tunmaları ve —tâbir. calzse— öpü gürcesine yakınlaşmaları imiş. Jan. darma bu hareketin ayıp füllerden olduğunu teemmül etmiş. Işin doğ Yusu hangisi- Bu sahneyi Jandarma- dan başka gören olmadığı için ha kikat olduğunu tasavvur edebiliriz. Fakat bu çiftin plâjda kumlar üze rinde tetkik edilen nüfuz cüzdanları: 'a nazaran bir senelik karı-koca ol dükları anlaşılmasın mı? Karakola davet edenler ne diyecek- lerini şaşırdılar. Bence asıl şaşılacak şey, bu olaydan ziyade plâjda bu ka: dar ufak vazifeler görülmek istenişi- dir Ha olan İki nakll. vasıtası ama, eşek olmadan Şit ye kadar geli Dünyanın en güzel Pekaye | Sahaflar çarşısını henüz — geç meden bir takım adamlar “Satılık mı hanımanne, bir görelim hanın teyze..” diye etrafını sarmış, hat- tâ bazıları elindekini kapmak için birbiriyle itişip kakışmağa başla- mıştı, Paketini korkuyla, — artık kızarmağa başlıyan siyah yeldir- mesinin göğsüne bastırıp, bir. ta- raftan da başörtüsünün düğümü. nü sıkıştırırken etrafındaki şamı tacı kalabalık gitgide artıyordu. 'Bakalım teyzanım, dükkân şu- racıkta ablacığım..” Tuhaf gey. kimse “Satılık mı?” diye sormak lüzumunu hissetmeksizin, nereye gittiğini sormakaızın, türiü diller le yolunu kesmişlerdi. Şaşkın m Vi gözlerini ” korkuyla — üstünde gezdirdi, daha uzaktan Bitpaza- Tında elbise satmağa — niyetli ol duğunu nasıl anlamışlardı?. Paketine daha sıkı sarılmakla beraber, kendisini Kapalıçarşıya doğru âdeta Sürüklemeğe başlı dıklarını farketti. Dalma mahiye, ti meçhul bir çamurla — bulanmış n kaldırımda atkılı rugan ayak- kabıları sık sık kaymakta, halk canına bir düşmek korkusu eklen- mekteydi. Ne çare ki “Satılık de BilL.” diyerek kurtulmayı aklede- miyor, bütün ümidi elindeki pake- te bağlı olmak çaresizliğiyle başı aa gelenleri, - Bitpazarında — mı satmanın bir nevi lüzumlu kalde- Çarşıya — girerken — ürküntüsü büsbütün artmıştı. Bu. tarata ayak basmıfalı uzun seneler var- d Öteberi almağa çıkacak bile olsa Sultanhamamı, — aşağı Mah- mutpaşa — elvarından. ayrılmazdı. TA.. Johusalık düzerken — büyük zelzelede Kapalıçarşının — sivaları Üstüne başına düşüp. — korkudan ilk çocuğunu — zayi ettiği günden beri.. “Ömrüm oldukça bir daha /Taya girmem!” demişti. - Fakat eli yıl sözünü — tutabildiği halde bu elbiseyi de kapıdaki eskicilere yırtk çuval fiyatına vermeğe gön: İü razı olmamış, daha — doğrusu karşılığının işe yaramazlığı canı 'na tak demiş, konu — komşunun tavsiyesiyle buralara gelmeği gö- ze almıştı. Cümbürcemaat; uğultulü bir ka. dabalığın kaynastığı loş dehlizde rasgele bir dükkâna daimışlardı İsçi tulumundan kişilik kostüme muşambadan Paltoya kadar yüz derce elbisenin aslı” olduğu ka: ranlık dükkânda Küf ve ter koku: Su genzini tırmalıyor, altına ver dikleri gaz sandığı Tüp, büsbütün ufalarak otrafı seş rediyordu. Paketini “Biraz bek aldeciğim!..” diye alıp gitmişler a.. Bereket dükkânın dip tarafın. da uyuklamakta olan biri “Merak terip hemen getirirler Bir tarafta müstamel kundura- dar yığılmış, önü açık dükkânın biT K zuk düvar, kon- sol, Cep Sani dürbün. ve amire muhtaç gözlükler masamsı bir k edil. mişlerdi. Baki radyo, pikap — ve kullanılmış plâk Satan civar dük- Anlardan yükselen cızırtıl kadın 'üzerinde teşhir foryatları dehlizin — kubbelerinde büvüyerek hütün ağırlığiyle kala- balığın Üstüne çöküyordu. Bağı rahlar, kavga edenler, — işsizliğin Verdiği sıkıntıyı kaba el şakala. Eski elbise Yazan : - Adnan Bilget Otomobil ve eşek, Birincisi Çeşme- leye kadar gitmenin imkânı yoktur. sıhhat verici plâjlarına gelenler, onun insan elinden iyade, tablata terkedilmiş olduğunu görürler Ender Halid hennemi dağdağada onu - ezecek, boğacak gibiydi... Ah.. ne kadar plamandı geldiğine.. Fakat başka yapabileceği şey var mıydı?. Ka Faglimrükten beri yürüdüğünden ayakları şişmiş, — romatizmaları sızlamağa başlamıştı. Yorgunluk- tan eriyordu sanki. Yazan Bu sıra Üç dört kişi az evvel elinden kaparcasına aldıkları ps keti getirip alâkasızca önüne at- tılar: “Ne istiyorsun anne?.., Çe 'tık gür kaşlar, boy boy, biçim bi- çim biyıklar ve kafasının — içine Saplanan keskin bakışlar karşısın- da titremeye başlamış, dili tutul. muştu. Bir şeyler mırıldanmak İ tedi, muvaffak olamadı. İçlerin. den biri tekcar elbiseyi eline aldı, pantalonun oturak yerini mevhum Bir aydınlığa tutarak “Erimiş” di- ye “söylendi. - Ceketin . yakasını Yağlı”, göğüs kısmını “Lekeli diye mahküm etti; dirseğini, kol ağızlarını tekrar tetkik ederek 'Çok eski, yaramaz.., diye hük- münü verdi. Karar, zavallı başına balyoz gi- bi inmişti. Yürüyecek hali yoktu. Ya dönüşte eline bakanlar.. Çare siz bakışlarını etrafında gezdirir. ken aralarından biri büyük Iâtuf. ta bulunurcasına “Haydi / valde, madem zahmet etmişsin hatırın için on kâğıt vereyim..” teklifiyle parça parça İki buçukluklarla bir Miktar Bozuk parayı zorla eline tutuşturmaya — kalkmıştı. Aman Allahım kapıda satsa bunun çok fazlasını alırdı. Deminden — beri kendisini tetkik etmekte olan bir Haşkası reddine meydan vermeden 'Gene iyi verdi Hüseyin Efendi' demizti, fazla etmez. Ama madem olr kere geldin, bu seferlik bir lira daha versin..., Ve arkadaşından aldığı paralara: “Al, işte ben vi Tiyorum..” teranesiyle bir lira e) leyerek bu defa da o yeldirmesinin zebine koymaya teşebbüs etmiş- & Bütün İymi'inin kırılmış olma- # dölayisiyin. » ”zini; kon Müktedir. olma'sızın açıp masını seyreden bir delikanlı " p ağzına diş mi yaptıracaksın, büyükanne?.. diye alayla — sor” muştu. Kadıncağız — titriyerek —ayağa kalktı. Biraz daha dursa bayılı caktı. Fakat öyle müteemsir, öyle bitkin haldeydi ki, kavlince nük- te savurmuş olan delikanlı yüreği- nin sıkışır gibi olduğunu duydu. Üzmüşlerdi zavallıyı... Fiyat ver: me hususundaki tenmüllerine a) dırmaksızın etrafındakileri sertçe Şardı. on beş lira Uzatarak “Al anncelgim, helâl et, dedi. Allah 1- nandırsın burada kimse sana bu O kadar yorgundü ki, olmaz di yecek küvveti kendinde bulama: dı. Koynundan çıkardığı boş para kesesini açmaya çalışırken şimdi- 'ye kadar 1âfa karısmamış olan bir âlğeri, yardım etmek / arzüsiyle İstersen hir İki buçuklük boza- yım valde.” demişti. Evet, ne iyi irdür. Bozuklük. içinden avucu- 'a otuz kürüş ayırıp diğerlerini: me kesesine düğüm atarak fti- ile koynuna yerleştirdi. Toru- üN oN kurüşlük sakız / alacak, Beyazıt Meydanında güvercinlere adadığı Misirları serpecek ” ve tramvaya, hinecekti. Birden içi sızladı. Rahmetli ö€e dunün elbisesini son bir defa ok. şayamadığını neden sonra farket Mmişti.