N | 18 Haziran 1950 YENİ İSTANBUL BAŞVEREN BİR İNKILÂPÇI Yazan y FALİH RIFKI ATAY YS l Biraz sonra kadın ağlayarak yine geldi. Kara Müf- tü kara kaplı kocaman kitaba bakıp: “— Öyledir. alt- miş kuruş lâzım gelir!” dediğini bildirdi. Amma kendinin bu- nu vermeğe küdreti olmadığından çocuğunu —yanında bir küçük oğlan vardı— kasabada birine besleme vererek para bulması için, zaptiyenin kendisi ile beraber dolaşmı diledi. Gittiler, çocuksuz döndüler. Ağdacı esnafından bi çocuğu yıllığı kırk kuruşa vermişler ve yirmi kuruş peşin âl- mışlar. Bu yirmi kuruşu Haci Hafızoğluna verdiler. Kara Müftü kim idi? Simav'da vaktiyle onun çektiği musibetler Hafızoğlu'nunkilerden az değildi. Hafızoğlu aldığı dört bes- likten ikisini minder üstüne bırakıp ikisini de: “— Biçare fukara para yok ki ne yapsınlar?" diye kadına acınarak ba- na vermek üzere uzattı. O vakte kadar görüp işittiklerimle başım dönmüş iken, bana uzatılmış parayı görünce aklım gel- di, eline çarpıp yerimden fırladım, çıktım. Depo bahçesine gir- dim. Bu ne hal, bu ne iftâ, bu ne şeriat, bu şeriati ne su-i-isti- mâl, bu ne hıyanet, bu ne devlet, ahalide bu ne cehalet, diye düşüne düşüne hasta oldum. Güç hal ile medreseye gittim. Ondan sonra Simav” İstanbul'a dönmek üzere Bursa yolunu aldım. Hafızoğlu fıkrası 1275 şabanında olmuş- tur. Bu fıkradaki zulüm, kalbime açılan birinci yaradır. On- dan sonra gördüğüm memleketlerdeki vakalar, hep bu ya- raya tuz ekti!” Bu iki küçük hikâyeden, Ali Suavi'nin nasıl bir halk ço- cuğu olduğunu öğreniyoruz. Öğrenme ve öğretme aşkı ile yanan, haksızlığa isyan eder bir ruhu vardır. Yalnız kitap de- ğil, hareket ve teşebbüs adamıdır “Bir şeyler olmağa"”, “Bir seyler yapmağa” hazırlanmaktadır. Devrin inkılâpçılarından hiç birinin hayatı böyle halk yığınları içinde, halk ıstırabı ile acılanarak başlamamıştır. Tanzimat veziri halka yukarıdan bakar. Tanzimat edebiyat- çısı, halk içine inmez. Anadolu dolaşmalarında tamtabildiklerine kendini say- dıran, müdür, kaymakam ve valilerden itibar gören küçük hoca, Sadrazam Âli Paşanın daveti ile İstanbul'da Devlet adamları meclisine girdi. Devrinin idaresi üzerine esaslı fi- kirler edinmiştir: “Cümle memurlar içinde adaleti sever çok kimseler gördüm. Fakât zalim bir idareye âlet olageldiğini itiraf etmiyen bir âdil görmedim.., Zulme karşı isyan edecek kadar cesur değildirler. Halk gibi, resmi vazife başındaki ay- dınların iyi takımı da boynunu bükerek, değişmez bir kadere karşı tevekkül içindedirler. Ali Suavi ile dostluk eden kaymakamlar, mutasarrıflar, va- liler, azılı düşmanlarından duymadıkları tenkid ve itirazları onun yumuşak ağzından işitmişlerdir. Yine Ali Suavi'nin aç- tığı bir âşar meselesini tahkik etmek için Filibe'ye gelen Edir- ne Vâlisi Hurşit Paşa, Filibe Mollası Celâleddin Efendiye de- miş ki: “Filibe Kaymakamı Ata Beyin Suavi Efendi hakkın- da yazdığı inhâ, cebimdedir. Bunda Suavi Efendinin peygam- berden küçük, fakat evliyadan büyük tutulduğunu görüyo- rum. Tuhaf şey... Sonra ne oldu ki, aralarına böyle bozuşuk. luk girdi?” Ali Suavi diyor ki: “Şurası hoştur, herhangi me- mur ile bozuşursam ne o bana ne ben ona kin beslemezdik. Eskiden tanışmış olduklarımla hâlâ bugünkü günde içimizde düşmanlık olmayıp birbirimizi severiz. Demek ki, benim kim- senin şahsına ve hususi hâline kinim yok. Kimsenin de bana | | | | | | | | İ | | | | o —7— olamaz. Suç varsa, politika suçu! Ben Fuat Paşadan ne zarar gördüm? Camie dersime gelirdi. Sofrasında beraber yemek yedik. Birlikte oturup sohbet ettik. Ancak bulunduğu mevkii ve elindeki kudreti suüstimal edişinin aleyhinde bulundum. Bulunurum. Şahsına gelince, hâlâ, Allahtan mağfiret bulma: sı için dua ederim.” Ali Suavi yirmi otuz yıl içindeki, hattâ son zamanlarda- ki ıslahat yapılarından çoğunun temeli “kumdan ibaret” ol- duğu fikrindedir: “Maddi kanunlar esası üzerine maddi ni- zamlar konmadıkça devletimiz için beka tasavvur edemez- | dim. İşte bu fikirle Rumeli'de seyahat etmekte iken, ötece beride, bir Mustafa Fazıl Paşa ismi duymağa başladım. Biz- zat padişaha — Eğer ıslahat yapmazsanız Osmanlı sonuncusu olursunuz, demiş, Bu Fazıl Paşa, “hakimane davranmak” özrü ile saman altından su yürütmeğe çalışanlardan olmayıp fedakâr, cesur ve devlet mevkiine muhtaç olmayan bir zat imiş, diye işit- tim. Kulak dolgunluğu beni kendine âşık etti. Bu son sözlere dikkat ediniz. Ali Suavi, sonuna kadar, fikir dâvasını devlet ikbali ile değişenlerin, korkak ve dönek- lerin, Tanzimatçıların, açık hareket etmekten ve bunun bü- tün sorumlarını üzerlerine almaktan çekinenlerin hasmı ve bu yüzden tek başına kaldığı da olacaktır. Memleketten kovulan Mustafa Fazıl Paşa, Paris'te iken Ali Suavi İstanbul'da, Şehzade caminde ders okutmağa baş- ladı. Bir gün Filip isminde bir ermeni, bildiklerinden biri vasıtasiyle yanına geliyor. “Muhbir” adında bir gazete çıka: racağından bahsederek, Ali Suavi'nin de yazmasını istiyor “Ben gazetesini vasıtalık eden Tevfik Efendiye yazdırma- sını, aralıkta benim de bazı şeyler vereceğimi söyledim. Filip gazeteyi çıkardı, Tevfik Efendiyi de muharrir tâyin etti. Bi- Finci nüshasını tamamen ben yazdım. Sonraları da makale- ler verdim. Bu işe parmak sokmaktan maksadım, vatanımız gazetelerinin köhne inşalarını ve eski mânasız medhiye usul- lerini bozmaktı. Hem o lisanı bozdum. hem de memleketimi- ze kalem hürriyeti soktum. Hattâ o vakit Meclis-i-vâlâ âza- sından Ziya Beyin yanında bazı büyükler. — Muhbir gazetesi edeb yolundan çıkıyor, Dediklerinde, Ziya Bey — Memleketimizde sağırlık duvarına bir çivi iliştirdi. Sonra Ceride-i-Hvadis o çiviye bir çekiç, da- ha sonra Terceman-ı-Ahval başka bir çekiç, nihayet Tasvir-i- Efkâr da bir çekiç vurdu. Şimdi bir Süavi çıktı, eline koca bir tokmak alıp çiviye öyle vurdu ki, sonuna kadar duvara girdi. Bu asır o duvarı delecek, kulakları açacaktır. Bunu mukadder bilmeli. Deliği kapatırız zannetmeyin. Hürriyet memlekete girecektir, demiş olduğu o zaman işitilmiştir Şair Ziya Paşa “Şiir ve İnşa” makalesinde Muhbir'in üs- lâbunu sade Türkçeye misal gösterir. Ali Suavi'nin dil üze- rine düşündüklerini ileride göreceğiz. Ancak Muhbir gazete- sinin 29 ve 37 nci sayfalarında o zamanki gençlere ve ga zetelere öğüt veren iki yazıdaki fikirlerini kısaca toplayalım. Esas, kendi tabiri ile, “Herkesin anlayacağı " Türkçe” dir 'Ziraate dair bir kitap okuduk. İçinde “telkih” kelimesi var Niçin “aşı” denmemiştir? Bir bahçıvana bu kitabı anlatabil. mek için onbeş sene ilim mi (1) tahsil ettireceğiz?” Başka bir yazıda konuşulduğu gibi imlâ fikrini müdafaa eder: “Ah- | şam” değil “akşam”. “Yohsa” değil “yoksa”. Konuşulduğu | gibi yazılmasını ister: “Eskiler herkesin söylediği ve dığı lügatlerle yazmışlar!, âlnız bu son satırlar kadar ayrıldığını gösterir fikir, 1908 Meşrutiyetinde le yabani gelecektir. Or: üüç edebi mektep vardır padişahlarının Takvim-i-Vekayi bile Ali Suavi'nin de Konuşulduğu gibi yazmak: Bu sonraki Fecr-i-Âti mektebine bi: da eski inşayı devam ettiren dah: vrinden ne () “Medresede Arapça mi ökretecekiz Malna Loa/ Yanardağından. fışkıran l santigrad hararette olan lâvlar, deniz e &' A e vlar Haval — Adasının — cenup-batı sahi una temas edince su kayna Slze ç Şicer külüyor. Amerikan Elçisi Kırk, Sibiryayı gezecekmiş Birleşik Amerikanın Moskova Büyür kelçisi Amiral Kirk dün gece, Sibir yadaki Baykal Gölüne hareket etmli dir. Büyükelciye, oğlu Roger ile Biçilik birinci kâfİDI (Richard refakat etmek: Büyükelci mah kayısındaki hrine 6 günde varacak Ve müteakıben Baykal “Göl nün küzeyindeki - Siydoankaya - Kid cektir. Büyükelçi 26 haziranda tekrar Mos kovaya dönecektir Büyükelçiye, Sibiryaya bu seyahati ne maksafla yaptıı sorusuna. Kirk bunun . sadece husüsi bir. gezinti ©. dükü cevabini Vermiştir. Haydut Giuliano Amerikaya kaçtı Roma, 17 AA (Afp) — “li Mo mento, gazetesinin Palermodaki mu: irine atfen verdiği bir habere gö haydut - Giullano'nun - Amerikaya kaçarak Bostonda - kayın biraderinin evine sığındıkı. yolunda — söylentiler dolaşmaktadır. adası Çıkmıyan Gimllano, ” Siciiyenin| fikçı gemisinden açık denizde yaban: ci bandıralı diğer bir kemiye aktar. Yaftak olmuştur. . Gazete, “aydudun. kaçmasiyle durumun . düzelmesi neti cesinde şakavete karı 'edi. Kuvvetli'nin Suriyeye dönmesi muhtemel İskenderiye, 17 A A, (Reuter) Suriye Başbakanı Nazım El Kudainin dün gece eski Başkan Şükrü Et Kuv: etli e IKi saat süren bir konuşma am, “Albay Hüsnü E Zalm'in Hicesinden nefyedilen Kuvvetlinin Su iyeye Gönebilecekine dair olan tah Minleri yeniden Canlandırmıştır Başbakan, Arap Birliğinin İskende ' a olduğu. toplantılara Bir Arap Kollektif Güvenlik Paktı imzalanıyor. İskenderiye, 17 A.A. (Reuter) Arap Birliği siyasi komitesinin dün gece yaptığı toplantıda Misir, Süu- di Arabistan, Suriye, Lübnan ve Ye- men yarın bir Arap Kollektif Güven- lik Paktının imzalanması hususunda mutabık kalmışlardır İçak delegesi. çekimser kalmıştır. Arap Birliğinin - yedinci üyesi olan Ürdün ise- toplantıda hazır bulun: muyordu. Arap Birliği Genel Sekre- teri Azzam Paşa, Irak'ın teknik se beplerden dolayı imzadan kaçındığı: İ PARİS HUSUSİ BÜROMUZ BİLDİRİYOR * Fransız -Alman münasebatı hirtarihi safhaya giriyor Siyasi müşahitler tarafından bü- yük bir alâka ile takip edilen, cere- yanlar, Fransa ile Garbi Almanyayı birleştirmeye başlayan bağların git- tikçe sağlamlaştığını göstermektedir. Bonn Almanyası mevcudiyetini sade- ce garp dünyasına değil, bütün Al- man milletine hissettirmeye başladı. Bir kaç haftaya kadar Fransızların Bonn Hükümetinin otoritesini takvi- ye yolunda tedbirler alarak, iki mem- deket arasındaki dostluğu arttırmak üzere müspet bir adım atacağı bekle- nilmektedir. Baken Konrad Adenauer'in şansı alelümüm açık, gayretleri boşa git- miyor. Filhakika, Şarkt Almanyadaki henlz iyice teşekkl etmemiş olan devletle, Polonya Devleti - arasında ile kendini gösterebilir. İlk — safha: 75 milyona yakın medeni bir insan kütlesinin — tebellürüne sebep — olan siyasi ve ekonomik sahadaki — Fran- z . Alman anlaşması. Siyasi cazibe küvveti kanununun bir neticesi ola- zak bu kütle diğer Avrupa memle- ketlerinin — aralarında / birleşmesine sebep olacak. Bu da ikinci safhadır. Geriye mühim bir nokta kalıyor: Her ne pahasına olursa olsun, — hiç bir şekilde İngiltereyi bu — hususta ciddi endişelere düşürmemek. Fran- sanın Dişişleri" Bakanı — Schuman Londraya, İngilterenin ananevi kra- liyet rolünü, Avrupadaki rolü ile bir- deştirmeye mecbur. olduğunu. hisset- tirmek için hiçbir zorluktan yılma maktadır. DULLES'İN Jessup da, Japon Tokyo 17 ALA. (United Press) — John Foster Dülies, Başkan Truman 've Dişişleri Bakanı Dean Acheson' kendisinden burada yapacağı müza- kerelerle Batılı devletlerin- Japonya ile ayrı bir sulh andlaşması imzaiz yıp imzalamamaları gerektiği husu: Sunda bir neticeye Yarmasını iste. diklerini söylemiştir. Cumhuriyetçilerin dış siyaset mü- tehassısı ve Acheson'un hususi mü- #aviri olan Dulles yanında karısı ve Dişişleri Bakanlığı Kuzey-doğu As- ya işleri bürosu şefi John Allison 0l- duğu halde uçakla Haneda hava ala- 'nına inmiş ve hemen Seul'a hareket ) 17 A A: (United Press) — Birleşik Amerikanın — Fevkalâde Büyük Elçisi Doktor Philip Jessup, Miülletlerarası durum. mü: İstifade etmek İstemislerdi sada da ge BEYANATI Japon sulhu işini halletmek lâzım işgaline nihayet verilmesi taraftarı maz Japonyanın işgalinin sona erme- #i gerektiğini dün gece bir. radyo Mmülakatında söylemiştir. “aponya İle gimdi mi yoksa daha sonra mı sulh andlaşması yapılması gerektiği yolunda sorulan bir sunle Cevaben Jessup umümiyetle uzun de- vam eden bir işgalin bütün alâkalı. İar için nahoş olduğunu söylemiş ve gunları ilâve etmiştir: 'Birleşik Amerika bir işgal dev- leti olmayı pek arzulamaz. Gayemiz ancak Japonları kendi kendilerine yeter Bir dereceye getirmektir. Yeni İran Elçisi 'Tahran, 17 AA. (United Press) — Eski Başbakan ve Saylav Muham- med Said'in Türkiye Eiçiliğine ta- yini resmen teyid edilmiştir. Pakis- fan Elçiliğine de Mesud / Moazid'in olunduğu bildirilmektedi RİÇVE DU Her sahada döstlük tesis etmek İstiyen Amerika ve Fransa, televizyondan da 'Bu maksatla ve resimde görüldüğü gibi Ameri- | teknik malümatı havi bir kitabı Fransızlara deri 'çapta televlzyon neşriyatı yapılması bekleniyor. Kati bir sınır addedilen Öder-Nelmse hattının resmen tanınması — Pariste, büyük bir siyasi hata olarak görül- mektedir. Moskovanın bu. hatayı çıkca işlemesine sebep, başka çıkar 'yol görememesidir. Fakat her n: bep ile olursa olsun, bu büyük hata, Almanyanın ikiye ayrılmasını — des teklediğinden, Almanların — gözünde, Bonn Devletinin takdir kazanmasını sağlamıştır. Öyle ki, bundan — sonra Bonn Alman Mülletinin birliğini ve tarihi haklarının devamını müdafan 'eden bir kahraman devlet halinde gö- zükmeye başlıyacaktır. Fazla olarak, Paris Polonya ile Do- Ru Almanya arasında yapılan yeni anlaşmanın neticesinin tezat doğu- racağına inanmaktadır: İlk - plânda Almanyayı parçalıyor; fakat ” Garbi Almanya lehine olmak üzere, bilâkis bir birlik yaratlyor, zira, şayet Al manlar istediklerini rahatça söyliye- bilselerdi, bu anlaşmaya muarız ol- duklarını izhar edeceklerdi. Bönn Almanyası bu sefer, tarihi hakların müdafaası bahsinde, Fransa da dahil olmak üzere bütün hür Av. rupa ve Amerikanın kendisiyle bera- ber olduğunu bütün milletine ispat edebilecektir. Sehuman plânı ile, tuhaf bir şekil sağlamlaştırılan Pransız - Alman dostluğu, muhakkak ki, harp sonra- S1 Avrupasının mühim bir hâdisesi. dir. Fransız siyasi muhitlerinin en mu: tedil olanları dahi bu yakınlığın kati neticelerini merakla bekliyor. Bu ne- ticeler, birbirini takip eden iki safha Milletlerarası İmar Bankası mümessilleri, Mimar Kemal Okulunda çalışacaklar Ankara, 17 (AA.) — Haber aldıkı- miza göre, Hükümetimizin daveti üze: Tine memleketimize gelmiş olan Mi letlerarası İmar ve Kalkınma Banka: 1 heyetinin çalışmalarına Mimar Ko Mal İikokulunun bir kasmı tahsis edir mistir. Heyetin memleketimizde ça- hsmalarının üç ay kadar süreceki tah- min edilmektedir. Pakistana düven ihraç edilecek Bursa 17 ÇASA.) — Pakistan'a dü- ven ihracı için Ticaret Odası tarafın: Gan yapılan teşebbüs müspet netice vermiştir. İhracat için — hazırlıklara başlanmıştır. Bursada koza piyasası açıldı Bursa, 17 (AA) — Koza piyasası açılmıştır. İik mahaal 182 kuruşa alr &i bulmuştur. İsrail, askeri emniyet bölgesi tesis ediyor Kudüs, 17 ALA. (Afp) — Ürdün. İsrall hudüdünda — son — zamanlarda vahim. hâdiselere —sahne olan Har- tuv ve Beltjibrin arasındaki toprak- Jar, Başbakan Ben Gürlon tarofın. dan Savunma Bakanı sifatiyle “as- keri emniyet bölgesi,, ilân edilmiştir. Avrupa veya Türkiyede meccani tahsil yapmak ister misiniz ? Bunu, size bu sayfamızdaki kuponlar, karnelerimizin kapakları ve abonmanlarımız temin ediyor ne için ve keza 3 ay karne alanlar her 3 karne Nİ İSTANBUL çıkmaya man abonelerine bir hizme yeni birşi y düşünmüş ve bir sen: asında kur'a ile birinciye Avr memlekette 3 sene fırsatını vermiştir Memleketimizde büyük — şe tanbulda yaşıyanlara takdirde gazetemizin posta ile gi cikmeye sebep olduğundan bizdı ni bir usul olarak karne ihdas 31 yapraktan ibaret bir di ği zaman tenzilât elde edilir ve zete alındığı vakit rak verilmesi lâzım gelir. Bir ç mız gazetemizin daimi karii olmı abone olmadıklarından bu hakt: memelerini istemişlerdir. Bunu temize bir de kupon ilâve edilm zetemize ab meccanen tahsil imkân ara yerine her gün bir yap me olanlar her 3 aylık abo- başladığı za- *t olmak e abone olanlar upa ve ikinciye için bizden birer zarfında mukabilinde bir hirlerde ve bil — Tümara kur'aya oldukları gönderilmesi ge le tamamen ye bir okuyucunun, 1 numara ve bi edilmişti. Kar leri her 90 kupo lefterdir. Alındı gazeteciye ga- — "Akkıdır. “YENİ İST. çok okuyucuları- Nİ İSTANBUL/ alarına rağmen, an mahrum edil niştir memlekette üç kesecekleri 90 kupon da onlara bir yeni numara almak hakkını verecekti olmayan ve karne tedarik etmey Bu vaziyete göre meselâ gazetemize - bir sene abone veya 12 ay YENİ İSTANBUL"un kuponlarını saklayınız. Ancak bu şekilde kolaylıkla Avrupa vey lirsiniz. Bunu istemezseniz size derhal 8 veya 4 bin lira tediye olunur. numara 'alacaklardır. 3 ay Abone mler 90 kupon her numara alırlar. Aldıkları girmek için bir hak ver karne almış olan 4 abone veya karne mukabili r de bunlara ilâveten verecek- ona karşılık bir numara almak ANBUL”a 'un / kuponlarını abone olunuz. “YE- satın alınız. sene tahsil imkânını kazanabi: Köprülü, D.P. Meclis Grupunda salı günü dış siyaseti izah edecek Ankara 17 (Hususi / muhabirimiz bildiriyor) — Dişişleri Bakanı Fuat Köprülü sahı günkü D, P. - Meclis Grüpü içtimaında — diş polit hakkında — izahlarda — bulunacak ve blihassa Bulgaristanla olan münase- betlerimiz üzerinde duracaktır. İller İdaresi Genel Müdürlüğüne Ali Rıza Ünal tâyin edildi Ankara 17 (Hususi — muhabirimiz bildiriyor) — İçişleri Bakanlığı İler İdaresi Genel Müdürlüğüne Gümüş- hane Valisi Ali Riza Ünal tayin edil- miştir. Cenevre Eğitim Konferansına Türkiye de iştirak ediyor Ankara 17 ÇAA.) — Üneşco'nun Milletlerarası Eğitim Bürosu ile müş- tereken tertipledikleri ve 6 - 14 tem: Mmüz 1950 tarihleri arasında Cenevre de toplanacak “olan — Milletlerarası 18 üncü eğitim konferansına Türkt Ye de İştirak edecektir. Konteransta Türkiyeyi temsilen İsviçre'de - bulu nan talebe müfettişimiz Mesut Erg Sav'ın bulunması kararlaştırılmıştır. Şeker fiyatlarının ne miktar Ankara 17 (Hususi / muhabirimiz bildiriyor) — Toz şekerde 30, kesme gekerde 20 kuruş indirme yapılaca- Şi ve bu hüsustaki kararın bugün- derde tatbik edileceği hakkındaki ha- berler teyit Maliye Bakanlığı gekerden alınmakta olan istihlâk resminin ne miktarda indiri- debileceği hususunu mektedir. Bundan doğacak gelir açı- gının nasıl kapatılacağı da İşletmeler Bakanlığı undaki görüşünü Maliye Bakanlığına Erzurumda iki katar çarpıştı, on bir yaralı var aksam Üzeri Tanyeri istasyonunda Ereğli İşletmeleri Statüsü yeniden tanzim ediliyor Zonguldak, 17 (Hususi muhabirimi bildiriyor) <— Erekli Kömürleri İsi mesi yeni statüsünü tesbit etmek zere İşletmeler - Bakanlığınca, — Zor guldağa Üç cski umum müdürden Müteşekkil “ bir heyet gönderilmiştir. Resit Osman Gencer, “Nadir Hakl Bekir Meftiden müteşekkil olan he: yet, bugünden itibaren Genel Müdür Tükte de çalışmalarına başlamış bu: Tanmaktadır. Anlaşıldığına göre Hü kümet, işletme kadrosunda genis öl Çöde Bir tasfiye yapacaktır. Diğer tı faftan Kömür İşletmeleri üc grupa a Sirinin baş caktır. Müteferrik mahiy fer peyderpey Bususi sermayeye de Tedilecektir. Büyük İşletmenin tefer. Tunt kabilinden işlerle - mesgul olmu. yacağı anlaşılmaktadır. Ege milletvekilleri, halk ihtiyaçlarını tesbit ediyorlar (Hususi muhabirimiz bil- diriyor) — BALM. tatil kararı verdik. den sonra Ege iileri — mülletvekilleri Ege “Merinde toplu bir halde dolaşa- Talk halk ihtiyaçlarını kalabalık heyet: İer halinde tetkik edecek, — muhtelif Hüemleket meselelerini hep birlikte te mmül edecekler ve olgun bir halde Hükümete bildireceklerdir. Bu suret- İe milletvekillerinin Hükümetle işbi Tiği halinde mühtelif meseleleri tetki ederek Hükümete yardımcı olmaları TDiş olunmuştur. Tatil - devresinde ir taraftan D.P. Genel İdare Kuru: ha öte yandan milletvekilleri ve Hü- kümet ayot hareketli bir tetkik ve çalışma devresi geçireceklerdir. izmir, İzmir Ziraat Müdüi emekliye ayrılıyor. İzmir, 17 (Hususi muhabirimiz bi iriyor) — İzmir Zirant Müdürü N Ti Avcının hi 'undan itibaren #mekliye ayrilma TiR olunmuştur. Orman mevzuu hakkında toplantı Ankara, 17 CAA) — Orman işleri 'ne bugünkü ihtiyaca göre, veni bir he Vermek. üzere Tarım " Bakonı Eeribor'un. başkanlığında or- MAt teakllâtı mensuplarından bemla 'nın İştirakiyle Tarım Bakanlığında MUSABAKA KUPONU 1 aralık 1960 de cekilecek büyük kuramıza iştirak için a Şakıdaki kuponlardan 90 tana Çellrerek bir kura numarası e- Tabileceksiniz. günkü Tafsiltını her pazar (YENİ İSTANBUL) da Yeni İstanbul'un 'KUPONU Kahramanlar Çayında boğulan çocuk Wenem m ae Adana Valisi vazifesinden ayrıldı P a