13 Haziran 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2

Sayfa © Hukuki tetkikler : ENİ Hükümetin — programı, — Bü- yük Millet Meclisinin — tasvibine gaaRhar olmuştur. Bu — programın, hür nedende, gerek bizdeki ve gerek Başka memleketlerdeki tenmülün hi- Jafına olarak, sonlarına doğrü yer a. Jan adalet İşleri bahsinde, çok mü Bit ve esaslı noktalar göze çarp: “Teminatli bir. adaletin gaye olarak kabul edil- Mi “İnsan ana haklarının ve hürri yetlerinin tam korunabilmesi” çarele. Fi derpit olunmuştur. Adalet Baka- fi Halil Özyörük'ün bir kaç gün ön: göki gazetelerde çıkan beyanatı — bu Programın izahi mahiyetindedir. Sa- Şan Bakan, “Kişi hürriyetinin tam Ve geniş mânası İle teminat altına Sokulması için tevkif sebepleri açık Cinrak ve tek tek sayılmak süretiyle Gösterilmelidir. — Kanunlarımıza gir- Miş olan Tmecbürl tevkif usulü yar- #ocin takdirine göre tatbik olunmak Tazımdır.” demiştir. Kesinleşmiş bir mahkümiyet olma- Gan bir kimsenin hürriyetinin tahdit edilmesi ancak pek istianal hallerde Ve zarüretlerin sevkiyle tecviz edile- bilir. Bu hallerin başında — "tevkif' Bölir. Tevkifin gayeni, ceza düvası- Şi görülebilmesini, — bir. başka de- Yişle, Vait hükümlerin tatbik edile» Dilmesini sağlamaktır. Bilindiği / gibi. Buç işlediği hususunda KAf şüpheler bulunan kimseler hakkında savcılar Cet dAvası açarlar. Sorgu hâkimleri dik, mahkemeler son tahkikatı — yi parlar. Neticede sanık ya bernet eder, ya mahküm olur. İşte, bu-cena dü. yakının görülebilmeni için Bazan adliyenin eli altında bulunması Jcap eder. Filhakika, sanık serbent Birakılirsa kaçabilir. ve kanunumuz gayabi mühakemeyi kalde olarak ka- Bul etmediğinden dâva — görülemez hale gelir. Bazan da sanığın delilleri yöketmeni, değiştirmesi ihtimali var- ir. Bu takdirde de ceza dâvasının ine, hakikatin an- dağılmı yör ki, tevkifin gayı gülidir. Bazı müellifler, Hükümet o- töritesini görtermek ve âmme efki Fini yatıştırmak gibi gayeler de ileri gürmüşlerdir. Fakat bizce böyle bir ye ile yapılan tevkif, usull mua- mele olmaktan çıkar, cema mahiyeti- Ai alır. Çünkü bu gayeler, umümiyet. Je ceraların gayeleri arasında göste- Tilmektedir. Sanığın suçlu olduğu ka- *i olarak anlaşılmadan yani mahkü- Zaiyet bükmü Verilip keslaleşmeden önce tevkiften böyle gayeler bekler meğe hakkımız olmamak icap eder. İstlnat hükümler, ancak l Gerektiren hallerde tatbik olunabile- Ceğine göre, tevkif mücasesesi de an. Cak Uüsüli mülâhazalarla kabul olun. » faalıdır. Kanunlarımızın bu. bakım- dan bir tâdile mühtaç olduğu Aşikâr- dir. Ceza Mühakemeleri Usulü Ka züNumUZün 104 Üncü — maddesinde tevkife imkân Yeren üç halden bah- solunmaktadır. — Bunlardan / birinci: Si kaçma şüphesi, ikincisi delillerin Kaybolması ve değiştirilmesi korku- udur. Üçüncüsü de işlenen — suçun Devlet veya Hükümet nüfuzunu kie ran ve memleketin âsayişini - bozan füllerden bulünmasi — veyahut Adabi ümümiye aleyhinde olmasıdır. — Bi- Tinci ve ikinci hallere bir diyeceği. Tala yoktür, çünkü tamamen * usuli ayelerle kabül edilmiştir. — Fakat Üçüncü hal af Devletin otoritesini göstermek ve âmme efkârını fırmak gayenini gütmektedir. — Tev- kife cenai bir mahiyet veren bu hük- mün kanundan çıkarılması lazımdır Hâve edelim ki, Mehazışgız olan Al- fman Üsül Kanununda, Ö bizim — üç Erüp Buçü İhtiva eden Üçüncü hal mize tekabll eden hal, suçün ağır- hi Ve bu yüzden halk üzerinde hâ- gl ettiği heyecan dölayisiyle sanı. Şın serbest birakılmasına tahammlı edilemiyeceğinin anlaşılmamı halidir. Görülüyor ki küçün ağırlığı — sebe- bylle veya ümüml efkârı tatmin mü- Tâhasalariyle bir nevi hesin ceza ve- filmesi değii, gazaba gelmiş halkın elinden sanığı — kurtarmak için bir tedbir alınması bahis mevzuudür. Tevkif istisnal Ve usuli bir tedbir Olunca, bu tedbire ancak aruri hâl- derde başvurulması Jâzim — geleceki Kendiliğinden ahlaşılır. Bu — hallerin Tevkif, bir ceza değildir Yazan : Doçent Nurullah Kunter Sin bir surette tayinine imkân olma- düği için, tevkif kanunda yamlı ha derde ve şartlarda bile mecburt de- #ildir. Hâkimin takdirine bağlı ol Mak üzere ihtiyarldır. Bu kaide, me' kazımız olan Alman kanununda öle düğü gibi bizim. kanunumuzun ilk geklinde de istianasız idi. Fakat 1938 Yılında 200 Üncü maddede — yapılar bir değişiklik bast — hallerde tevkifi mecburl bir hale getirdi: “Türk Ce- Za Kanunünün ikinei kitabinin bi Fincl babında yazılı ölüm veya ağır hapis cezasını — müstelzim — suçlarla mâznün olanlar hakkında #orkü hâ- Kimi, sön tahkikatın açılması kara: riyle”beraber, her halde tevkif kas rarı verir ve duruşma mevküfen ya- pilir” Sözü geçen birinci bap, Dev. detin şahsiyeti aleyhine işlenen suçe Jarı ihtiva eder. Vatana hiyanet, ca. gusluk, komünistlik gibi. Bunların za- 'ten çoğunun cezamı ağır hapiktir. Ha- pis gibi nispeten hafİf cezayı gerekti. Tenler pke azdır.Duruşması mevkufen pilması meebürl olan Müçlar Arasın: da Cumhurbaşkanına hakaret, Türk- Tügü, Cümhüriyeti, — Büyük — Millet Meclisini, Hükümetin ve — adliyenin Mânevl şahsiyetini tahkir Kibi suç- Jar da vardır. Görülüyor ki, 200 ün: Cü maddenin tadilinde usull gayeler- de değil, bir nevi peşin ceza vermek armılariyle hareket edilmiştir. — HA- kimlerin elini kolunu bağlıyan — bu tevkif mecbüriyeti, bir. başka Veni: de ile de belirttiğimiz. gibi (1), bile KasMa Matbuat suçlarında ve siyasl Kayelerle işlenen suçlarda tedhiş va: Sitası olmak tehlikesini arsetmekte- dir. Muhakeme sonunda beraet ede- cek bir çok kimaeler, sırf bü. mece bürllik yüzünden, Künlerce, aylarcn mevkuf — kalmaktadırlar. — Tevkifin gayeninin iyi anlaşılmamasiyle izah edebileceğimiz mecburl tevkif halle- Fihe, milli korunma, kaçakçılık, met- hd suçların mühakemesi üsülü gibi hususf kanunlarda da rastlamakta» yız. Bunlarda da gaye usüli olmaktan Çok usaktır. Bütün bu isahattan 'çıkaracafımız netlee gü olacaktır. Ki tevkifin mec- burl ölmamı, üsült — güyelerle haklı Kösterilemez ve şahsl hürriyetin 1ü- SUMSUN yere tahdidine — sebep olur. Berset eden mevkuflara, bir arkada: gimisin pek haklı olarak temenni et- Kİ (2) tazminatı vermeki mevmin: tımız henliz kabul etmemiş olduğun- dan, mecbürllik kaidesi bir kat daha Mahaurlü olmaktadır. — Şahsi hürrl- yeti hakikaten teminat altına almak İatiyorsak, tevkifi bir cem gibi gör mekten vazgeçmemiz, mecburl tev- KIf usülünü terkeylememiz Tazımdır. () Nürüllah Künter: Sörgü Yar- gicmin. Verebileceği Avli 1040 #ayı 4, Mahife B46, (2) Bahir Kirman: Bn Büyük 4d- W Teminat. Cumhuriyet gazetesi, 2 hasiran 1950. Muallimler Birliği kampı Her sene açılan Müalllmler Birliği Kampı, bu sene de Göztepe Yatılı fik- okulunda açılataktır. Kamp Müdürü İhsan Kongar, her türlü hasırlıkları ikmal etmiştir. Anadoludan cok Mü- racaat vaki olmaktadır. - Kayıtların Ay sonuna kadar devamına karar ve. rilmiştir. Fazla talep olduğu. takdir. de, bir ikinci kamp kürülüp kurüle Mıyacağına ayrıca karar verilecektir. iştirak eden doktorumuz döndü Almanyada toplanan Kulak, Bokar Hekimleri Kongresine iştirak etmek Üzere 3 hafta Önce AVrupaya — iden Profesör Ektem Behçet — İstanbulk dönmüştür. Üniversite Talebe Birliği Sekreterinin konferansı Bügün. Üniversite Talebe — Birliği Genel Sekreteri Faik Güven aat 20 de İstanbul Radyosunda “İki deyahat Ve İki müşahede, adlı bir. konuşma apacaktır. Faik Güveh'in bu konu, bühüama İlse ve fikokul öğret. menleriyle öğrencilerini çok yakın. YAĞNI TETAN BUL ŞEHİR HABERLERİ Denizcilik Bayramı hazırlıklarına başlandı Yapılacak gösterilerin her yildan daha güzel olmasına çalışılacak 1 Temimlz Denizcilik Bayra mimın Bu yil her senekinden'da. ha. parlak' bir'tören ve gözteri. Ulaşurma. Bakanlıkı - tarefin dan İleili makamlara könderilen bir tamimde, yapılacak törenin Ana Batları İsah edilmintir. Yapılacak gösterilere ait ha sırlkları “tamamlamak * üsere Devlet Denlayolları Umum. Mü. Aürlükünde “bir. kömite kurüul. üt Ve dünden Jübaren fanliye te geşmistir. Şehirde yapılacak ÜmüMÜ tören programinı. hasır Jamak Üzere. Vilayette ayrı bir Komüsyon kurulmuştur. Her y olduğu. gibi bu sene.di 1 Temmuz cümartesi günü Mo: da Koyunda deniz yarışları v Bilacak ve deninetler tarafından Taksim Abidenine çelenk konu: Jacaktır. Ayrica, Barbaroa. heye köli önünde bir geçit renmi ya Pulacaktır. Denleyolları İdareşi — tarafın- dan yarıları takip etmek isti 'yen halk İçin özel vapurlar tah. sis edilecektir. Şehir mektubu : Dün sabah, Naydarpaşayü gide- cektim. aat & de Taksimden hareket et- tim. Buvela bir tramvaya binmek istedim, İmkdnan, Otobüs? Bir. biri arkasıla (ki Belediye otobü- #i yeldi, ikiel de Unkapanı yoliy- Te gidiyordu. Dolmuşa bineyim de- dim, Pakat seyrüsefer memurları, meydanı düdük sesine garketmiş: İerdi, © saatte dölmüş / yaptırmı. yorlardı. Nihayet bir “hususl” 6 fohlla geldi, bindim. Oturacak yer yoktu. Otobüs ayakta dahi dura» vak ver kalmayıncaya kadar bek- İedi, Zakarça olunca kalktık, vapas- mosler İçinde Kdrükdile” ğzlüim. Artık saman ve mekan / ölçülerim Kaybolmuştu. Tek gayem, bir ah evvel, kendimi vapura atmaktı. Kadıköy lakelesine doğru yürlü- meğe başladım. Fakat o nef Mir #ingomi var? Yoksa Mareşalin ce- mazesi bir daha mı - kaldırıyor? Bir cemimi gafir, Kadıköy iskele- sinden fevç fevç gelmekte., İskele- ve üntüste vapurlar yanaşmış, bu- ram buram düman - savuruyorlar. Seyrüsefer memuru, her düdük öt- türüşünde topaç gibi sağa, sola dö- Hüp dürüyor. Duraladım. Bu insan #elini yarıp vapura yaklaşmak ba- Ja (mikdnsu göründü. Amma çare vok, daldim. İtile, kakıla, — Kadı- Köy dakelesinin olduğu vere sokus Tabildim. Baat 843 olmuştu. Bak- Ym, he saman — tarife ai olan verlerde Obu sefer — birer ilân durüyor. Başımı kaldırıp, Kadiköy ve Haydarpaşaya pldecek vapurla. vin hareketlerini bildiren aaatlere baktım, Kadıköyüne 9 da Haydar- yaşaya da 8 da vapür olduğunur gösteriyorlardı. Bir kenara çekilip durmadan yanaşan yeni veni va purlardan çıkan — yolculara hem mani olmamak, hemi de ezlimemek İçin sırtımı bir yere dayamak tes gebbilsünde — bulundümi. — Bir den vağlı boya” diye hayltırdı. Topar: dandım, Hammalın biri, elinde 1âse KKD bir araba tekerleği Rendine vol açnak için bu Tesprif, vİ vap: müş. Vapurlardan çıkan. kalabalık aranından döktlr gelâm verip e- önceden kanun sırada ke- Milli Eğitim Bakanının muhtelif mevzuda beyanatı 152 öğretmen meselesi — Köy enstitüleri — Lise programları — Güzel Okul — kitapları İki günden beri gehrimizde bulu nan Müli Eğitim Bakanı Avni Baş. man Yün kendisi ile konuşan bir ar. Kadaşımıza ezcümle şunları söylemit- tir: — 182 öğretmenin derin uyandıran nakli meselesi isabetli bir karardır. Dünkü — beyanatımı yazan bazı güzeteler bu hususta, — bida- yelte İsabetliydl, diye yazmışlar, bi- dayette kelimesini bu venile ile tas. hih etmek isterim, Hvdt bu. karar Aabetli bir karardır. Fakat tatbikat çok fena ve Bozuk olmuştur. Bunları tetkik edecek Ve mezkür nakillerin hangi ekâslara göre yapıldığını araş- tıracağız. Mağdür olanlar için müm- kün olan tashih keyfiyetine elbette gldilecektir. Köy Enatitüleri, üzerinde duraca- fimiz mühim — mevaulardan. biridir. Bunların / programlarında bir. deği- giklik yaparak, buralarını köy öğret- menl yetiştiren birer momlek — okulü haline getireceğiz. Lise — programlarını da ele almiş bulünüyoruz. Bu programlarda — da Dün sabah Haydarpaşaya nasıl gidemedim ? Neden vapurlar Köprüye yanaşırlar? Çiyorlar, Baat kaçt — Bakıyorum 448 olmuş. Daha bialm — vapurun kalkmasına beş dakika var amına, buna dalr strafta bir hareket vok. Haydarpaşaya kalkacak — dakeleye gimdi yeni Bir vapır yanaştı. Yo Cu boşaltıyor. / Kadıköy tarafında ine boş bİF vapur var, Amıma yol- cu almayorlar, — Hoş, bir. dikaka sonra üstüne bİr vapr daha yana- #wor, O aralık — bir aen — yükteliyor: “Haydarpaşaya gidecekler Adalar iskeleninden. binacekler" ve aka- binde bir dakika Sili/ Aman, o ta- yafa seğirtiyorum. Kalabalik ara- sından, bir kıyma makinesinde çe- kilirmiş gibi #üslilerek Adâ üakele. aike Harıyorum, Oraya da üstünte ki vapur yanaşmış, volcu boşalt vor. Ne saman bineceğla, rötar var diye düşünürken, Kadıköy lakeleri »i Haydarnaşa tarafındaki vapur, bacasından dumanını tüttüre tüttür bir olami dşık gibi, uzaklaşıyor. Biz, halâ, Ada iskelesinde yolcula: vi çıkmasını bekliyorus. Nihayet çıkayorlar. Fakat kapılar açılı vor, Baat 8 v het geçiyor. Memura gesleniyorum. “Aonlenle ne, daha 25 dakikamı var?” diyor. “Nasil olur ? “Rvet, vapur 9,30 da kal kacakt” Hayret! İskele baş memuruna gldiyorum. Derdimi — anlatıyorum. İsahat veriyor: Haydarpaşaya 8,40 dan sonra 980 da vapur olduğu: H, arada başkaca bir aefer bulune madığını söylüyor. Fakat o kosko- gaman saatlerin bildirdikleri ne 0- Hiyor ? Baş memur inkâr ediyor Solamas?” diyor. — Kendisini alıp aaatin dibine götürüyorum. O da- kikada saat D6 olduğu — halde kalkan vapurların tarafındaki — saat, Haydarpasava aat 9 da hareket — olduğunu Hân etmektedir. — Bunu, öradg 1408 Humaralı polis memuru ile de tevit ettiriyoram. Baş memur, bi seleri “Efendim, diyor, bu dkele- 'den Kadıköyüne Vapur kaldırdık Pes ediyorum ve öturüp gu datir. darı yazıyorum. Hulasa, dün sabah Haydaryaya- va gidemedim. Fakat şuna şahit Haydarpaşaya Teknik Sanatlar Akademisi — Üniversitelilerin — durumu gerekli tashih yoluna gidilecek Tasyonel bir alstem. kurulacaktır. Güzel Banatlar Akademisine mü. Na bir bina aramaktayız, Mektep kitapları - üzerinde de e- hemmiyetle dürülacak ve gerekli v Jahat yapılacaktır. — Okul — kitapları Şimdilik. kiamen . serbest birakılmı fir, Gelecek yil ökül — kitaplarının epal serbent birakılacaktır. Ayrıca TTeknik Üniversite talebele- rinin dilekleri üzerinde de hasmaaiyet. de düracağız." Bakan Avni Başman dün Milit Bği- tim Müdürlüğüne gelerek Müdür Mu. rat Uray ile uzün bir konuşma yap. Çalışma konferansı Çalışma konferanmına iştirak et mek üzere Prof. KAzım İsmall Gür. kan, Prof, Ferit Hakkı, Prof. Findik: oklu ve Doçent Dr. Ekmel / Zadil bu akşam Ankaraya hareket edecekler. dir. oldum ki, Kadıktiy iakelesine, 848 ile b arasında, Kadıköylünden, Ada- dardan, Haydarpaşadan, / şuradan, buradan, mübalâğana sekla, on var bur yanaşmaktadır. Buna Adalar ve Üsküdar iakelelerine 'vanaşanları da (lâve edersenle Köprünün 150 metreyi aşmayan bir Rumuna, her Oln ön, önbağ dakika sarfında, aa. gari 16.000 Ansan çıkarılmakta ve bapura bindirilmektedir. Buna can ni dayanır, köprü mü dayanır, tas vife mi? Hem düşünüyorum. Neden bi tün vapurlar gelip Köprüye va gir ve oradan kalkar? Köprü, şeh- FN merkesldir-diyeceksiniz. Hayvır, Köprüye çikan yolcular. Eminönü Ve Gölata ehetine dağılıp giderler. Yasın scaktan, kişin yağmurdan Bizar olurlar. Vapura binmede ge- denler de öylel Üntelik, her vapur yanaşışında ve kalkışında da, Kör rü sallanır, ömründen mühim bir kumu yıpranır. Bu ddet, vaktiyle Köprü parası samanımıdan kalma- dir. Vapurlar - kasden oraya — yas Haştırılırdı. ki, — binileceği — sama Köprüden geçmek ve Böylece “mük ruriye,, Vermek meeburiyeti olsun. Bugün güya/ Köprü parası katk- mıştir. — Halbuki — her — tramtay ve vaptr — biletine bu, — aslasiyle zümmedilmiştir. Buna rağmen, vas Purları el'an bir. itiyat — sevkiyle Köprüye yanaştırmakta inat edi- yorua, böylece gehrin en dar yes FiNE de en kalabalık — yeri haline koymakta wrar ediyorus. Vapur. Jar, Birkeci ve Karaköy rıktımlar rına yanaştırıldığı takdirde, hem Köprünlün hayatı — uzatılmış, hem gehrin en İşlek mintakasi - feraha kavuşturulmuş olacak, hem de yöl- gular işlerine, güçlerine daha ras hat ve daha kestirme — yollardan gitmiş olacaklardır. Köprüler idaresinin, seyrüsefe: rin, Denleyollarının — bu meseleyi tetkik etmelerini bir. hemgeri, fatiyle rica ediyorum. #em böyler ce, İnsanlar, insan gibi şehir içine de gidecekleri yerlere gidebilirler. Şehrimizden transit geçen yolcular Bu yolculara, Yolcu Salonunda bir meşher açılacak Tatil aylarının başlaması / üzerine gerek hava, gereekse deniz yöliyle fehrimize gelen veya trannit olarak eçen yolcuların sayımı günden güne Artmaktadır. Denizyoliyle gelen tran: Sit yolcular şehrimizde biraz — fazla dürmakta ve. çarşıya kadar inebil Mektedir. -Hava yöliyle geçen yoldu. Jar ise Yeşilköy meydanında pek kı: #a bir zaman tevakkuf etmektedir. Memleketimizden bu şekilde tran- Sit olarak geçen yolcuların Türkiye ye ait hâtıra eşyası, 'Tekel maddeleri veya anir İüzümlü geyleri alabilme. deri için Galata Yolcu Balonunda bir meşher açılması Üzerinde - tetkiklere başlanmıştır. Yeşliköy — Hava Meydanında ise transit yolcular büre tarafından an- tışa Arzedilen bu gibi maddeleri, dö- VİZ Kabul edilmesi memnülyeti — yü zünden; tedarik etmek — hususunda zorluğa mâruz kalmakta ve bir. şey alamamaktadırlar. Yabancı paraları tebdli eden gümrük idaresinin antış yerine uzak olması ve vakit darlığı dolayiniyle transit geçen — yolcular Türk sigara ve içkilerinden tedarik edememekten mütevellit bir. üzüntü ile memleketimizden ayrılmaktadır. lar, Bütün bu müşkülleri önlemek üzere hava alanında da serbest döviz kabul edecek bir satış yeri açılması dü nülmektedir. Bu suretle memleketi. mize mühim miktarda döviz girmesi temin edilecek ve yolcuların arzuları yerine getirilmiş olacaktır. Yunan Öğretmen Akademisi profesörlerinin ziyareti İatanbula gelmiş olan — Dedenğaç Yunan Öğretmen Akdademisi / profe- görleri, Vali ve Belediye Relsini ziya- ret etmişler ve İstanbulda gördükleri iyi kabülden ve kolaylıktan dolayı te- 18 Haziran 1080 Marshall Plânı Türkiye Basın Sözcüsü, dün memleketimizden ayrıldı Hinçinide yeni bir — vazifeye ta- vin edilmiş olan Marahali Plâni İda- Tesinin Türkiyedeki basın temaileiai Leo Hochstetter, dün sabah Franmz Havayolları uçağiyle Parise hareket iyle görüşen gazetecilere exki basın üsü, memleketimiz . hakkındaki ihtisaslarını gu gekilde İfade etmiş- 1048 senesinden beri Türkiye- de bulunduğum. müddet zarfında. bir çök ilerlemelere ve bir çok deği lere şahit oldüm. / Türkiyeden çok tatlı hatıralarla ayrılıyorum ve Türk halkının misafirperverliğini her za- man * hatırlıyacağım. — Bugün bütün dünya, 'Türkiyenin siyaset sahasında Közterdiği büyük gelişmeyi yakından fakip etmiş ve demokratik inkişafı büyük takdirle karşılamıştır. Türki- ye, muhakkak pek yakında ekonomik sahasında çeşitli gelişmeler yapacak ve hayat seviyeni daha çok yüksele- cektir. Marahall Yardım Plânının da Türkiyenin ekonomik - gelişmesinde büyük yardımı olacaktır. Türkiyenin yabancı sermayeye — ihtiyacı olduğu kadar yabancı sermayenin de Türki- yeye ihtiyacı vardır. Sağlık Müdürlüğü röntgen filmi ithal ediyor Saklık Müdürlüğü tarafından ithal edilecek olan Röntgen filimleri için beş Amerikan firmasiyle anlaşmaya yarılmış ve bu iş için gerekli olan yüz bin Jralık döviz temin edilmi dir. Prof. A, Rustow şerefine bir ziyafet verildi 17 geneden beri İktisat Faklitesin. de tedris yapan ve yakında memleke: timizi terkedecek olan Prof. Dr. X. Rustow şerefine dün akşam Tketisat Faklitesi tarafından bir ziyafet ven rilmiştir. Bestekâr Adnan Saygun Parise gitti Yunus Eimre Oratoryosu ve Keren Operasi bestekârı Adnan - Saygun, dün sabah Fransız Havayolları uçan kklir etmişlerdir. rinden Cağaloğlu Kiz Enatitüsü ve Akşam Kız Sanat Oku- lu binasında dikiş-moda-çiçek, — ka- din çamaşırı, erkek çamağırı, — nakış ve Çocük eşyalarını ihtiva eden bir sergi açılmıştır. Beyoğlu Akşam Kit Sanat Okulü Bibi çalışan bu mektep - sergisinde en çok alâka toplıyan hususlar yak: h boya vesim gibi (Canlı renklerle süslü göblen örtüler, işli bluzlar, el biseler, gede tuvaletleri ve gelinlik ler idi. Talebelerin el emeği ve göz nuru ile meydana zetirdikleri bu Sae Nat eserleri maalesef satılık değildi. Kız talebelerin bazıları nişanlı veya nikâhli olduklarından kendi elleriyle gelinliklerini ve diğer elbiselerini ha- firladıktan maada nişanlıları için ça- Maşır, gömlek ve rob dö şambr gibi yapmışlardır. Büyük bir emek neticesinde zevkle ta hazırlanan bü #ergide talebeleri bas Biyle Parise hareket etmiştir. ( Cağaloğlu Enstitü ve Kız Sanat Okulunun . Sergisi — ) bir grup öğretmenleriyle birlikte şarılarından dolayı tebrik eder, mek- tebin müdiresi ve dikiş hocasi Ba- yan Nüriye Ulubüyürdü da ayri ayrı tebrik etmeyi bir vazife bilirim. SİYASİ İKTİSADİ YENİ İSTANBUL MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Sahibi » YENİ İSTANBUL NEŞRİYAT LİMİTED ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H SARLICA Bu sayıda yazı işlerini fihlen İünre eden Mithat PERİN Banıldığı yer 1 YENİ İSTANBUL MATBAA€I. LİK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI n sandalyalara oturtuyorlar, kocaları arkala. rında ayakta dürüyorlardı. Kadinların karşisi. 'na da yine bekârlardan ve karısı yanında olma- yan erkeklerden bir kavalyeler grupu diziliyor. dü. Oyunun kaldesi gu İdi: Her dam. kargıtın- daki kavalye ile gözgöze bakışacak; kavalye d ma gözleriyle bir gizli “Get bana" işareti Çocuğun etrafına kanat germiş olan Üç ablaların Mukabil raporuna gelince, misafirler güya ma- lüm parolaya İtant ederek Cemileye anasından bahtetmiyorlar fakât aynı samanda da yüsüne bakıp bakıp türlü kaş, göz, âğım, burun maska. falıklariyle yalandan ağlıyorlardı. - Kisimin çift. 'zaman eğlenmediği kadar €ve girmemesi için he Yaptığını hâlâ anlayama- Mmişimdir. Halbüki kasaba münevverlerinin ba- Şında gelen bir fen adamı — memür için bu bir parça resmi bir İnkilâp vanifesi idi. Tik enmane Jarda biz de bazı ile toplantılarına Ve — yilık Cumhüriyet balosuna gidiyorduk. Ben bir. yan. meslek İcabi, bir yandan da herkesçe sevi- ih dürmadan ağsını sulandırarak yerlere tükürüyor- dü. Müftü zeki ve aymı zamanda da venveseli bir adamdır. Vilâyetin bir yerinde bir faili yas kalatamayan bir irtica vakamı çıkar da, resmi Sifatından dölayi kendini yakalarlar körküsiyle birden daha İnkilâpçi bir insan olmüştür. Yillık di REŞAD NURİ GÜNTEKİN Kavak Yelleri Cumhüriyet balosunü aslâ — kaşırmaz, — dansa | — | lkte ömründe hiç bi daz kalkmazma da eliyle ayağiyle — Mizikaya tempo | — |eğlendiğine ve keyfini kaçıracak — herhangi bir| — | lip sayılan babayani bir adam olarak öteden be- | — | kacak; sandalyenin arkasında bekçilik — yapan butar, ve Jlmonata bardaklarını içki kadehi gibi | — İ tehlikeye karşı - bizden daha uyanık olduğuna | İri kadin erkek farki gözetmem, Celile bu top- | .* | koca bu işareti yakalayabilirse ne âlâ. — Fakat kankat getirmeğe başladığım içim ablaların cld- dantılarda bazı açıkça İâtifelerle kadınları etra. | — | bir dalgınlığına gelir yahut atik davranıp ka- tokuşturarak fevkâlâde neşeleniyor Hattâ eski güzel sakalını bil Uzünca bir traş seviyenine ind görünür. bir kaç günlük ilştir. Bonra yi mısını vaktinde omuzlarından yakalayamazaa ka- din Birdenbire kuş gfbi kavalyenin kollarına v« Çacak ve her ikisi ortada dansa başlayacaklar. di Bir endişe İle anlattıkları külâk asmiyordüm. Dü geylere bek | — İtima toplayıp güldürmemden pirelendi. ve ve- toyu baktırdı: “Ben erken yatıp erkek kalkma» diyordu, üntelik çok Mesell öllerinde geçkince dullardan Adayı bulu Banlar, hele bu gimdiki. samanlarda, taze kize | — İne ayni endişe ile bazı kelimelerin dainin frenk. Hüsili kasabada bir çok kimselerin benimle | — | ga alışmiş bir iş adamısın, Haa y een GasAk Gehlikeleri Sayıp dör | — İgelerini kullanır. Hükümete gübina, kasabadaki |— İ evlendirmek İstedikleri bir gelinlik kısları yahut | — İda yemek yersin. Herkesin içinde ikide bir uyu. | — İOyunu kaybeden KOCa dü Dü SeNNda Si çırp Haa aa akaları Şine DU gimdiki samanlar: | — İlik mektep hocalarına protesr, sultatoya, bes- | — İdüvak / düşkünü tane gelinlerden kırk. beşlik, | — İ yüp. horluyoraun. Âlem. mana . gülüyor... Sonra | — İrak anırma, böçürme gi Yayyak keliçii çe da geçkince kadınların yeni kızlardan çok daha | — | belli kelimeyi türkçe sandığı için, kinin der. Fi #lllik dullara kadar münhal bir adayları vardı. Geli deli sözlerle herkesi güldürmen de kibrime | — | kararak sosyeteyi eğlendirecek. Hüsılhi "Gözünü fazlk havalanıp azdıklarına dalr vakalar anlatı: | — | kat yeni icatların hepsine üair Kur'anda ve da. Fakat beni en çok hayrete düşüren bizim Hacı | — | dokunüyor. Ayıp Sana.. sen döktorsün”. ada Yokta karıyı uçürdüğünnün. resmidir" mâ- Ha başka din kitaplarında İşaretler bülmak hüs| — | Ömerin de bünlar arasinda bulündüğünü Ve ev. Yani açıkçası Cellle beni kıskanıyordu. Hal- | — | nasına gelen gayet terbiyevi bir sönyete oyunu, yorlardı. Kimin hesabina, konuştuğunu bir türlü kek. güremediğim bizim zavallı — Müftü, / bünlarin en ileri gidenlerinden biri Idi. Her şeyi hepimizden fazla bilen - peygamberlerin körpe kızları öteki- dere tercih ettiklerine dalr — Bubiya Tarihinden Misaller getiriyor, dokuz yaşındaki Ayge Alni pek Tazla karıştırmayı ihtiyatli bulmadığı Bu oyunda bazan eğlenceli kasalar da olurdu. Meselâ koca kadını tütayım derken — önündeki sandalyeye takılarak yüvarlanır yahut kadinın bir yerini incitir. veya yırtardı. Ve bu. yüzden karı koca arasmında çıkan kavgalar o kadar eğ- denceli olür Ki misafir kadınların ayakta duran bir kkmi gülmek için ellerini kasıklarına koyup yere çömelirler yahut avuçlariyle — baldırlarını denecek kumi kalmadığı için torunlarından birini hana Vermeyi ciddi sürette düşündüğünü öğren. mem olmüştür.. Yaşı henüz on altıyı bile bul. Mmamış olan bü kiğ, bir kaç sene evveline, yani daha düne kadar, salya sümüğe karışmış, çift. dikte tok toprak İçinde yuvarlanırdı. Entarisinin Arka eteğini başına örterek çocuklarla evclk o- Şunü öynarken “Kiz kapa kiçini — utanmıyor buki etrafında alay alay kadin — civildaşirken Çıplak. başını ve kizarmış yüsünü göğsüne dü. Şürüp horlayan bir koca İçin hiç öyle olmamak Tatim gelirdi. Ne dersiniz. kadınlık Bizsim sösyeteye karşi, bü Kaçınganlığımız, Kasabada ve hattâ vilâyette bir. Parça dediko- düya gebep olmuştu. Ara gira bir iş için Vilâyete gittiğim zaman Vali ve Parti Reisi, anlamamaz: yundan da Vazgeçemez, Bahsettiğim konuşma: İarda parola bana hitap etmemek olduğu . halde dayanamıyor: “Sen daha iyisini bilirsin Döktur Bey.. Hani Davud Peygamberin vücuduna yakı gibi yapışıp ne kadar maras varsa çekip emen körpe kız vücudundaki vitamini Lokman Hekim /daha 0 zamandan keşfetmiş olmasın” — yolunda gevezeliklere koyuluyordu. İçin ikide birde Davua — peygamber — hikâyesini İ e e a D Hai A aa aa ae gilerken öle yöndan | — | Mühln ben?” üiye v aa bağırdiğımi IK | | Nn geldigim, b dastikii İrdüarla bunu | | göverlerdi , Hatırlarım, bana dökündürüyorlardı. Fakat zaman ile — bu seksenine doğru mün tarafillah bir titreme v blr takım kolar 'da Cemilenin İylundüğu Kara Te ah Kaküadürüyedanti. Takti Sazan e O tarihte aramızda kasaba plânını yapmağa cümhürü etibba bunu tedaviden — Aciz Bekili çiftilğini karmağa başlamışlardı. Hiç ak. k b e a eyin S Slkla, di Na Düi gelmiş bir iki mühendia ve mimar bulunuyordu. Y aki darilik. dört bin genesin. | — İi gelmedik bir takım kadınlar, güya karımın CELİLENİN . POLİTİKASI ir kac uygunSuk. vaka. Üzerine bir Kac büYük | — Uğunlardan bit aalon eğlencelerine pokeri de Katırasına hürmet ölarak, çocuğu — yoklamağa Celile Kikanç bir. kadındı. Fazla zeki ol. 'aile da ku TApAGAĞİREĞ harsı DAT GĞÜE. ÜĞU UĞU İâve etmiş bir genç inkilâpçi İdi. İşte bu dellk mağa başlayınca bana hak verildi Ve hattâ di- deki bütün ehemmiyetli tıp vakalarının hepsinde aei h: gidiyorlar, kutu kutü hediyeler, el örgüsü yür mamakla beraber genç kadınlarla - ahbaplık et- kahlı kabul edildiği evlerde güsel güzel bu is- yebilirim ki halk arasındaki kredimin daha faz. don oyunu yüzünden çıkmıştır kaberler yetiştiriliyordu. Tehlikeyi sesinleyerek | — İzim kasabayı da sardığı zaman, bunların bisi 62 « ahlandırmak için iştahlandığı için değii, beni ( Di