Sayfa 4 & Haziran 1950 bakayı 17 mart-1947 doğumlu Patricin €n Küzel erkek ve kiz 'adında bir oğlan güzeNik müsadakaları"nın |/ “Pransa'nin Jan bu memlekette bir de fa aklar. meşhi iaide adın oCUk aergisinde iki veya üç yaşında | ayının beşinci gününde doğmus olar Şüzlerce — çocuk arasından — her yi İ Jean-Paul Rouma KIZ MI , OĞLAN MI? l Üç buçuk yasındaki Raymond — Bartlett'i çocuk kazı girin yavru simdiden istikbalin 1" sayılmaktadır. Her sab Parlente, bu iki pebeğe kahrama annesi — doğumundan beri kız gibi giydirinişti. Sa kaz kılığında, solunda İse sağları kesildikten — sonra oğlan kılığında görülmektedir. yarı ciddi ve intazaman Jim- Amerikada devlet hizmetinde çalışan kadınlar ÇESS ada posta/ müdürü olarak iki kadının Federal Hizmete kabul edildiği günden beri devlet hizmetin- de bulunan Amerikalı kadınlar büyük ölçüde ilerlemeler — kaydetmişlerdir. Bu dürüm son zamanlarda Cumhu- riyet Mülli Komitesinin kadınlar şu- hazırlanan bir top- dantıda, belirtilmiştir. Gerek Cümhüriyet ve gerekse De- mokrat Partisinin idaresi altında Bir- leşik Amerikanın önemli n besi tarafından müriyet- tâyin edilen kadınların sayısı günden güne artmaktadır. 1912 yılın- da ilk defa olarak Cumhuriyetçi Rels Willlam Howard Taft, — bir. kadımı, Birleşik Amerika Çocuklar Bürosuna rels tayin etmişti. O zamana kadar Birleşik Amerikada hiç bir kadın bu kadar önemli bir devlet memuriye- tine tâyin edilmemişti. 1833 yılında müteveffa Reis Frank- lin D. Roosevelt, bir kadını kabine ü- yeliğine tâyin etti. Bundan sonraki uzun vazife yılları esnasında ve Reis Truman'ın vazife yılları sıralarında kadınların diğer yüksek vazifelere tâyin edilmeleri, politika alanındaki kadın faaliyetini belirtecek mahiyette olduğu yine aynı toplantıda açığa vu- rulmuştur. Son zamanlarda Reis Truman, »- gağıdaki vazifelere kadınları tâyin et Miştir: Hazine Bakanlığı, Darphane Müdürlüğü, Başcerrah — Yardımcılığı ve Lüksenburg Elçiliği. Diğer taraf- tan, Savaş Matlübat Komisyonu üye- liklerine, Federal Muhabere Komlsyo. nu üyeliklerine, — Dişişleri Bakanlığı Tasarlama Heyetine, Birleş- Milleler Kurulundaki Amerikan Delegasyonu Üyeliklerine, teknik mü- lere, ihtisas şubelerine ve diğer mil- letlerarası komlsyonlara kadınlar tâ- yin edilmiştir. « Yapılan toplantıda aymı zamand Amerika Hükümetinin servisinde va- Zife alan kadınların — günden güne tüğı da belirtilmiştir. 1849 yi Ban ağustos - ayında bu toplantının Yapıldığı sırada — Birleşik Amerika Hükümetine bağlı — memüriyetlerde vazife alanların beşte birini kadınlar teşkil ediyordu. — Amerikada sayısı 41575 olan posta müdürlerinin yüzde kırk beşini teşkli eden 17166 sı ka Amerikada halen adliye işlerinde vazifeye tâyin edilmis olan 100 kadın memur vardır. Bunların a- rasında federal, eyâlet, kasaba ve ç cuk mahkemelerinde Kâkimlik, kâtip lük yapan vesair - büro işleri gören kadın memurlar çalışmaktadır 1920 yılında Amerikan kadınlarının belediye iâarelerine seçilmelerine mü. sande edildikten sonra bu vazifelerde bulunanların sayısı mütemadi. suret te artmıştır. Toplantıda, “bir. kadı- han Vazife görmemiş olduğu bir şehir bürosu bulmak gayet müşküldür” de- nilmiştir. Diğer taraftan, küçük gehirlerde bir çok kadınlar belediye baskanlıklarını işgal etmiş bulunmak- tadırlar. Bu küçük şehirlerden bazı- Jarında nüfus 100000 1 aşmaktadır. öÖğrenmek Sönexya BEYOĞLU CiMETi ANKAHA ATLAS 408 1 — Hainler Ge- | dizı Çdi 2 — Aşk Oyunları BöYOK Dü CAZAD 1 — Vahşet| manı. 7 — Adalar Poria. KISMET (SeS9) — Unutudmni-| Hicri| 19 5 O| Rumi || K KMN Şasaz| HAZİRANİ — Ü Hayat 2 © süçeüz Ganeser.. | | temen Y Tan Kaşu 22 )| 8 | 26 | nni znnie 3569 | benemi | 806 )) T aai Ceres Ca YAKT VASATI #ZANI Ü L Ça e ee Cai ae || — KM — KADIKÖY CİHETİ Akşam 2030 — 1200 — Ü mALE (0 1 — Yanaald — Dem” ze ie — | Semime ralçer | SErEA ea n e ian. £ — Dağlar Canavarı Gö0s6) 1 — Bürgün A ANKARA (DAR) Büveye V- ASI) Kadın Düş- CEBECİ 02846 1 — Lorel Har- aB tülsüy 1 — veıns 9 <| G Reşek 9” Tükem Ker Öe ue 9” va| 2e1 CSU l Ha | 5e. Gami Deneler Hai kurtapı. 2, M ah lanlar. 2 — Çaylak Hafiye Ca- İzek ea h GN Ae | MT A BAA akmanı. ha? Setdeküm berdil YENİ ait ae yi Ka aa N aa reBa | XA Sevili. 2 — Kırmızı Fener. Benler. '3 -— Müerim Gönüller. İZMİR Te G yoçan ” | LMAMMA 1 — Zoraki Misatir. SUATFARK Göla) 1 — Lükte| 37 Camalar - Çarpışıyor. 3 — ga n a KANPOYO | LALE 1 —Yaratılan Adam. 2 B Demgi Ormanlar Aslanı. 3 — Salâhad- SÜMER (i245) 1 — Meçhull Gini Eyyubi ve Haçlı Beferleri. e a v dın. 2 — Ölüm Perisi, Adaleti. 2 — Naime, a1 | Ormanlar Aslamı. 3 — Salâhad- ŞK (ASTA6) Kara Müzrak. GüV Gini yyubi ve Haçlı Beferleri. TAKLİM U391) 1 — İki Açık- | YENE SİNEMA — 1 — Bağdat göz Canavarlar Arasında. 2 —| Hırsım. 2 — Buffalo Bili. 3 — a. Mahkümları | mzzcen Bi ir Dak Masah. YK AAA Damı | AAA YALDIZ VAAT 1 — Svine De | GELECEK OLAN UÇAKLAR aa L T Te e aş | gaS DALY. (Türk) Bursadı AATANBUL Gikemi — |NP A Tni a. ALKMDAN (23050) 1 — Memiş. | Za — 135 DELY, (Türü) G Z Cennel Kusu, fantap. Adana: Konya, “Alyon. AZAK B T Kanun Ha | dan ” 828 DNT (TOrk) le: a Nİ G nbap Gavunlar | kenderun, “Aaana; " Ankarasan, l S0 DALY. Graro “Diyar: ÇEMDERLİTAS (a 1—| bakir, Tzığ. ” Sivas, Ankara: Ormanlar karal. G geşena | dan — HAS CY Gltne) N KaRk'ŞZ Hatlkkm Karşunları | kosya, Ankaradan. — 1&05 D. FEMAM 1 Hayal Peşinde | İLY “cTürki Tamirden. — 1436 Ha geylanın Ki Güde '3 < İ DECY. CTürk) Ankaradan. — Bi çarmara 126 BR dariçre) Züneh Ce BAEK'I SNerada. 2 — Zallm | nevre, Künadan 2 aa PAA " TAmarikam Honekong. Bang- ni — | Şamdan. — 2730 S.A:S. (lskan: ihtiyacında -olduğumuz . herşey- Ka ğ lakan b e Pİ. 14.50 Program B S L N S BT SA DN » k GELECEK OLAN VAPURLAR 1950 GEDECEK OLAN VAPURLAR GELECEK OLAN TRENLER 900 Sur 14 Cumhuriyet. TEka). h. 20 Erzurumdan. — — Semplon. CAvrupa): 1825 Diyarbakır. Konyadan. — 2035 Adapazarın-| ni 830 Ankara| 915 Ankara (Yatak: D 540 Bamsun post GEDECEK OLAN TEENLER 110 Adapazarına. — 2010 A danayar — 1380 Bamsuma, — 1810 Ankara (Eka) — Ankara (Yataklır Şarbalar. AXKAHA: ). aS Haberler. Baz iüserleri (Pi.). n (Pi Balon Örkesire Orkestrasının deri a Tr4s Üneeco Gazeteni. Dane müziği (l 40 Tinberler, — 1 ! 5wD —e Önle SEÇME YAYINL. 140 Tommy Kinaman arkestra konseri, Köz rengi, 16 — Ülühiyete men: Sup büyük meclla, dana| — Yukarıdan asağıya: Dd BECL HANC 3 — Kendisini çağıran tezke- Kar Taaa Di | veyi hâmik 2 — En çok; Şeref Söer t amel | G Hai e el Ka 40 Londra Filarmeni Grkee J gimcisi gibi b — Fiyaka: Met L yan (İki kelime): DÜNKÜ BULMACANIN HALLI KEMİNÖNÜ: Ankara — (Eminö- a) a gim Başdofan ÜKüçük.İ — Seldan aa v y y A ” ai M Da a Lae G Grzdme) -| S0i el & e VÜNMEÇ . Ba Baranak (Takaimı — Baree Te İ ç aa T Kan'l TönIsla) “ Necdek Ekrem gl | İSni Re 8 — Örer: Mirat, 9 — D Çubukçu (ğldi) - Hahcioğ. | Ti OlA: Eva. 10 — Üzülen a. aaresa), Yakarıdan asağıya: Tgenaadebami) Ziya Nüri CAKE| ç 1 — Havam kölü. 2 — Akile; Haa aa UNsann | Ariz 9. — Malikâne, 4 — Amâl: (Bekmalai) £ OündsEr | Marak 8 — Mey; Düi Le 6 — SaamrUR Hayım'Berk | İtam; Ramanı 7 — Tahini. 8 Arif Beşi | re'10 T zdevatı tam BESİKTASI &. 'Rec | v n &e| YK Erenköy - A Cafer Ça | ialanbal SAZE — Deküdar Sös B 'Ankara 00. lzmir 2722 Yazan : Von doi Döğü şmek— Çeviren : Behçet Cemal sırası artık 14 yaşındakilere gelmişti Harp — sırasında — Berlin'in, — bü- rada — tesin edilen en — küvvetli uçaksavar mevzlinin seri nteşli top- darı, Grünet'ald yük istasyonundaki ağır demiryolu bataryalarının mües- #ir yardımiyle, şiddetle mukavemet e diyorlar. Rusların taarruz hedefi olan radyo stüdyosunun az ilerisinde, mü- dafan yenilemiyecek kadar çetinleşi- r Ruslar, telsiz kulesinin at aa hanlı Jokantaya me ürmakla iktifa etmek m buriyetli Berlinin Taventzlenstrasse ve Kur fürstendam'daki eğlence — mahallesi, giddetli ateg altında.. Berlinin Broad- Way'inde ışıklı reklâmların pırıldadığı yanlar merede? Bombalardan arta M mermiler yıkıyor.. Batı Ber- Jin'in en tanınmış mabedi, Gedaecht nisakirehe, harap şehrin en şayanı bb- ret harebesi haline geliyor. Ustaca bir uçaş Brandenbürger “Tor — önündeki — ge niş yol ne bir üçek konüyor Azledilen Göering'ni — yerine Hava Küvvetleri Başkomulanlığına tâyin edilen Mareşal Grelm'in hava yer liyle Berlin'e - getirilmesini, - kadın pilot Hanna Reitach derühte etmi: Ü. Almanyanın en iyi kadın pilotu, füniforma gömleğinin Üzerine demir haç, nişanını boşuna takmamış. Usta kadın, uçağı, Rus uçaksavar ateşi arasından geçirerek şehrin göbeki- ne inmeye muvaffak oldu. Uçak £ u. Von Grelm, yaralı ol düğü için — koltukla — çıkarılıyor. ve sedyeyle — başbakanlığa götürülüyor. Karargâh mgınakında, Hava Mareşa- h, Alman / ordusunun . Genelkurmay Başkanı General Kreba'le karşılası- yor. Her iki general, tek kelime ko nuşmadan — birbirlerine — bakıyorlar. Krebe de yaralı, başına sargı- sarıl mış... Genelkurmay Başkanı ve Hava Küvvetleri Baskomutanı, yaralı ol yak, Alman ordusunun son . mühare- besine atılıyorlar. Ruslar, her taraftan gehre taarruz ediyorlar .. Kuşak hattı cephesinde d 'Yarıklar, çatlaklar var. Düşman, ba Fikadlı. manlal sokak muharebesin- den kaçınmak için, dalma demiryolu ana hattının güzergâhindan İstifade ederek her istikametten — şehre gir- miye açlışmaktadır. Jukov, müdafı anın zayıf noktasını yakalamıştı. Ki- lometreler genişliğindeki demiryolu güzergühnda, ne tank makinesi, ne beton mevzi, ne de müstahkem bin: lar vardı. Jukov'un alayları, sel gibi, müdafaanın bu noktalarına — akıyor ve gittikçe nüfuz ediyorlardı. Taar Tüz ancak Terminüs garlarında dur- durulabiliyordu. Potsdamer Bahnhof Anhalter Bahınhof, Görlitzer Bahnhof Sehlesischer Bahnhof gibi büyük is- dar - dayanan Ruslar 'zine çok yaklaşmışlardı. Führer'in ihtiyatları: Hitlerci Gençlik Umumi kazargâh sığınağında, Hit ler, tanksavar tüfeğiyle ç St ka tahrip etmiş olan 14 yaşında bir çocuğum göğeüne kendi eliyle demir haçın birinci rütbesini takıyor. Çocu: Kun başımı babacan bir tavırla okşa- dıktan sonra, tekrar, sokak muhare- besinin alevleri arasına gönderiyor Günlerden bir gün, “M yaşındakiler bile, Almanya için ölecek Kadar bü- yüktür” demişti. İşte şimdi sıra artık bunlara gelmişti!. Hitlerci Gençlik Teşkilâtının tabur- darı, sön ihtiyat olarak imuharebeye sürülüyor. Vazifeleri, batıdan gelecek takviye birliklerinin giriş yolu olan Havel Köprüleriyle Spandau Şosesini açık tutmaktır. “Neye mal olursa ol- sun, çekilmek yok!” Bu artık ölüm emridir. Cephenin cehennemi ateşine çocuklar atılıyor. Tüfek astıkları za- man, dipçikler kaldırımlara değiyor: enselerden dolaşan fişeklikler, oğlan- ların zayıf vücutlarını öne büküyor. Ölüm emri üzerine, birkaç bin çocuk atese atıldı. AZ zaman sonra hepsi ölmüşü. Dört bir etrafı nehirle çevrili hü- kümet mahallesi, şehrin iç kalesi ha- lindedir. Almanyanın merkezi buru- aıdır. Berlin'in kalbi hâlâ burada atı- yer Düşmanın tank, topçu ve uçak ba- kımından. üstünlüğü, gittikçe daha fazla hissediliyor. Eğer yardım ya- kında yetişmezse mukavemet etmenin mânası kalmıyacaktır. Wenek ordu. gunün, İlk taarruz günü, Beelitz Ve- rem Hastahanesi'ne kadar ilerlediği Bildiriliyor. Zaten o günkü,hedef de bu idi. Eğer karşı taarruz iki gün daha bu hızla inkişar ederse, hafta so 'nunda, yardımcılarla mahsurlar birle- Zaten Berlin müdafileri de an. cak o kadar dayanabilecekler. Gece Brandenburger Tor önündeki uydur ma hava meydanından bir uçak kal. kayor. Hitler, gönderdiği hususi bir nesajla, General Wenck'i sıkıştırıyor, acele etmesini istiyor. General her İki Saatte bir mevkilni, umuml ka- rargâha bildirecektir. Wenek, son ra. porunda, çok şiddetli orman muhare- beleri — verdiklerini ve — taarruzun Potadam istikametinde inkişaf etti- Bini bildirmişti. Ricat emri Doğudan, © uncu ordü. bakiyeleri de Wenek ordüsiyle birleşmiye gay- ret ediyor. Bu ordunun büyük kısını Frankfurt'un. güneyinde, Öder kiyı sında dayanıp kalmıştı. Rus seli, et rafta, bütün setleri / yıktığı - halde Frankfurttaki cephe merkezi, bütün tazyiklere dayanmıştı. Cephane tüke- tildiklen ve bütün akaryakıt aarfe- dildikten sonra, General Buase, mah- #ür alaylarınaş son nefere kadar da- Yanarak, ermeydanında ölmeyi —mi emredecekti? Hayır! Yalnız yumruk ve süngiyle vatan müdafaa edilemez- di. Bu ordu, Berlin'in müdafaası için elinden / geleni / yapmıştı. uste ricat emrini veriyor. ordunun 65.000 askeri hârekete geçe rek, Rus orduları arasından Wenek ordusuna ulaşmıya cahşıyor. Rus Başkomutanı Yukov, mabsur bir gehri kurtarmak üzere yapılan yardım. harekâtının, mütearrız 'ne kadar tehlikeli olduğunu / çok iyi bilir. Bizzat kendisi, Leningrad ile Moskovaya yardım. götürmüş, Sta. ingradı kurtarmıştı. Onun için ta- arruz hareketlerine hiz verdi. Ma- reşal, Staline, Berlin'in zaptını, en geç 1 mayısta, Kızıl meydanda geçit yapılırken bildirmek azminde- General dir. Tazyik altındaki çemberin her nok- tasından Alman umumi karargâh m- rupanın en büyük — hava — meydanı Tempelhofer Feld, Rus — bombardı. bexkaye | Bir tecrübe Yazan; Vincent SHEEAN ARKADAŞIM — John ve babası şimdiye kadar hiçbir baba oğu- İa nasip olmamış bir şekilde iyi anlaşırlardı. Bir. döktor. olan Babası, seksen yaşında olmasına rağmen. hAlA hastahanesi ve has- #alariyle candan uğraşan iyi bir ihtiyardı. Kırk beş yaşlarında olan Jotın da meşhur bir avukattı. Babası ile oğlun bu anlaşması etrafın bazan hayranlığını, bazan da kıskanclığını zerlerine çeker Gi. Bunun mahiyeti sorulduğu za- man . Joln: — İhtiyarla iyi geçiniriz, başka bir şey ilâve etmezdi. 'Âma ben, her İkisinin de eski- den beri dostu olduğum için, ha. yatlarının sonuna kadar iyi anlaş- Masına sebep olan vakanın hiki yesini öğrenmek şerefine nall ol der, Genç John on dört yaşlarınday. ken, kendini evinde mesut hisset miyordu. Doktor John İşiyle o ka- az düşünebiliyordu. Hastalarından başka, talebelere cerrahi dersleri veriyor, yeni keşiflerle uğraşıyor- du. Bir ameliyat esnasında, hasta- ya acımını duyurmuyacak bir ilâç bulmuştu. Birçok küçük vakalar: da kullandığı bu ilâç, müspet me- Genç John, kendini ailede isten- miyen” birisi olarak — görüyordu. Babasının, tecrilbelerini kendinden Gstün tuttuğunu zanneciyordu. I- 'te bütün bunları uzun zaman dü- $ünen John, evden kaçmaya, Mek- Sika'ya gitmeye karar verdi. Bel ki orada çalışır ve yalnız başına mesut olurdu. Odasına çıkmış, eşyalarını ha- zırlamaya başlamıştı. Tam o sıra- da, habası heyecanla içeri girerek, oğluna Oğul acele gel, Dr. Hanfort ve Dr. Me. Gowfray aşağıda bek- diyorlar Bugün keşfimin doğrulu- Kunu ispat edebilmem için büyük Bir fırsat çıklı. Senin çenendeki kisti alacağım. — Çabuk ol.. diye bağırdı. kabasını hiç böyle — heyecanlı görmiyen John gayri ihtiyari ha- Tekel ederek, babasına itant etti Tecrtibesi için onu seçmesi, baba sının oğluna kıymet verdiğini gös- teriyordu. Bu John'un hoşuna git Ameliyat odası, torlarla doluydu. talebe ve dok Calcago'dan t Mınmıy bir döktor da sırf bu tec- Tübe için gelmiş bulunuyordu. Dr. John; Beyler, gimdi aizlere lokal bir anestezi' vakası göstereceğim. Tecrübeyi oğlumun Üzerinde ya piyorum. Sağ Kulağına yakın bir Şerinde bulunan kisti alacağım, dedi. Babası © kadar Kati bir edayla konuşuyor, keşfinden o kadar çok emin bulunuyordu. ki, — Jonnun korkmak aklına bile gelmedi. Ba farılar iğnenin acım onun için ye ni bir şey dekildi. Asıl müthiş acı- yı aonradan, babası neşterle kisti alırken düvdü. Bu, tahammül edi- demiyecek derecede büyük bir a. man uçaklar miştir. Kizıl. yıldızi in ortasından havalanarak yüklerin Hükümet mahallesi üzerine Şehrin en yüksek tepesi, Kreuzberg, düşman elini miştir. “Tepede derhat mevzle Rus topçusu, en yakın — mesafe, Berlin'in kalbini dövmge Bu kalb daha ne ka har ar çarpa- Her şey, müdafaanın çökmeğ'e bas- Jadığını gösteriyor. Şehir, her taraf- tan gelen dehşetli topçu ateşi altın- da inliyor. Bodrumlara sıkışan halk, feci bir sefalet içindedir. Erzak bit- mis, susuzluk, herkesi kamp kavu- Tüyor. Berlinliler bir. buçuk yıldan beri dehşetli bir borabardıman har- bine dayandılar. “Yıldırım” bombar- dımanlarının dehşetini hiç bir şeyin Keçemiyeceğini sanırlarken, şimdi bu dehşetin üzamisine uğradılar. Kendi gehirleri muharebe meydanına dön- Müş ve sakin halk bu feci hâdisenin zavallı kurbanı olmuştu. Yıllardan beri, büyük muharebeler — hakkında çok şey okumuşlardı. Fakat uzaklar. da cereyan eden muharebelerin tafı silâtını radyodan dinlemekle mahut bir malzeme harbinin ta — ortasına düşmek arasında muazzam fark vaz, Sefaletin âzami hadde çıktığı mkışık bodrumlardan, artık teslim olmak za- manının geldiğini belirten homurtu. lar geliyor. Elektrik — direklerinden llanan Üniformalı cesetler orduda ktan ayni fikirlerin açığa vu. rulduğunu gösteriyor. (Devamı var) 'n: Türkân KOCATUAC cıydı. John bütün yüzünün, beyni- kavrulduğunu zan- İlk dakikalarda neye uğradığını anlamıyan John, bağırmak haykır Mak için ağzını açtı, fakat içinden gelen bir ses onu durdurdu. Ner Geyse yanlış bir hareket yapacık- aç bundan evvelki küçük tec Fübelerde müspet netice vermisti Ama, bugün bunün aksi olmuştu. Her 'halde bir yanlışlık vardı. John gözlerini kapıyarak, nefe- gini tuttu. Ağlamamalı, bağırma Malıydı. Bu tecrübenin babasının istikbali için büyük bir ehemmi: yeti olduğunu hiasediyordu. Du daklarını sıkı sıkı kapıyarak ken- #i kendine: — Biraz daha, biraz daha.. di- ye cesaret verdi. Sakin, ve acı çek- Hiyor gibi Dir tavır takınmalıydı. Doktorları, talebeleri ve “evet, ni- çin olmasın, — babasını - dahi 'al datmalıydı. Babasının izahatını dinledikleri için ona dikkat eden yoktu. Niha- yet her şey bitti. açılan yara bir Şandla — örtüldükten — sonra, bir hemşire onu ameliyathaneden çı- kararak başka bir odaya götürdü. Orada bir lakemleye oturan John, gözle apıyarak - düşünmeye Başladı. 'Bunu herkesten, ailesinden dahi saklamalıydı. Bihassa babası bu- Su bilmemeliydi. Çünkü keşfinden yardu. Hem Üük evi terkedeceküi. Omuzuna bir elin dokunuşunu hissederek güzlerini açtı. Karşısın. da babası vardı. Sevgi dolu göz- 'naml olsa ar- lerle oğluna bakan Dr. John, yu- Muşak ve tatlı bir sesle: — Çok acıdı, değil mi? Oğul diye sordu. Demek babası bütün hakikati biliyordu! John büyük Bir şaşkın dikda: Demek biliyordun, öyle mi baba? Ama nasıl ne zaman öğren- din? diye sordu. k arkına vardım, ©- tümden endece ameliyatı çabuk bi- irip acını biran evvel sona erdir. mek gelirdi. Hemşire iğneye, mu- Bakkak yanlışlıkla başka bir ilâç koydu. Ama zarar yok. Sen bunu Bildin. Seninle ifühar ediyor. ve sana teşekkür ediyorum . oğlum. Haydi. şimdi evimize Kidelim. de- 'rken, bütün yol boyun. kuvvetli bir. dostluğun. Oğlunu — yatağına John, ın “ken: Okul, bir seyahate bi yorsun galiba. Beni yapayalnız Sordu. John yepyeni hislerle dolu Gidiyordum ama, artık git miyeceğim.. — babacığım - diye ce- Vap verdi.