rent 1 4 Hazlran 1050 1 Kitaplar arasında Dur, Düşün Son yıllarda muhtelif gazetelerde mik sık makaleler yazan Ağnan-Adı var, bu makalelerden bir. kısmını, 'daha döğrüsü 1646 yılına kadar ya- Kılmiş. olanlarını, üriyeti Haberleri adı altında neşretmişti. Bu defa, Dür, Düşün (1) adı altında çı- kanlar, 1946 dan bugüne kadar ya- zılmış olanlardır. Doktor Adnan - Adıvar memleke- timlzde şark ve garp kültürlerini mezcetmesini bilen nâdir simalardan birldir. Pransızca, İngilizce ve Almancayı gayet iyi bildiğinden, bu dillerle ya- Zılmış gâzete Ve mecmualarda çıkan çok mühim siyaset ve kültür haber- Terini makalelerinde — okuyucularına bildirecek kadar cömert bir muhar- rirdir. Bu bakımdan, A. — Adıvar'ı yazıları, Türk okuyucularına - dalma yeni ufuklar açan, onları şu veya bu kitabı okumağa / sevkeden, teşvik e- ölel Ve aynı zamanda — öğretici bir mahiyet de taşımaktadırlar. Bu çok gezmiş, çok okumuş ve çok görmüş muharririn makalelerinin bir. hususiyeti de, bize trada sırada ma- ziden kıymetli ve tarihi — hatıra yerinde nakletmeleridir. - Yakın ta- Tihimize bizzat karışmış olan muhar- Fir bu hatıraları kâh genç okuyucu- Jarına ibret olsün diye, kâh şu ve- 'ya bu hâdise dolayısiyle taşı gediği- 'e koymak makaadiyle istitraden hi- kâye ederken © müstehzi edasını da bırakmaz! Fakat bu öyle bir istihza- Gi ki, A, Adıvar'ı yakından tanıyan- Jar, onun arkasında hiç bir kötülük Bizli olmadığını, bilâkia, — ekseriya, tok sözlü bir adamın gefkatinin bu- Tunduğunü bilirler. Ktabına yazdığı ön sözde, muhar. rir diyor ki: “Eğer bir çok seneler| , zonra tekrak okundukları vakit, ya| zıldıkları zaman ve muhit hakkında bir fikir verirlerse, asıl kıymetleri vakit anlaşılır diye düşündüm. Oku- yucular vaktiyle okuyup — beğendik- leri yazıları bu cildin içinde tekrar bulunca eski bir dosta rastgelmiş gi- bi olurlarsa bu da benim için bir bahtiyarlık olacaktır.” Vaktiyle, gazetelerde intişar ettik- deri zaman, bir çoğunu okumuş oldu- #um bu makalelerin bugün bana a: Zu zevki verdiğini itiraf ederim. A- #ıl mihyeri kültür olmakla beraber, A Adıvar bazan —ne de olsa eski bir gazeteci olduğunu hatırlayarak — günlük hâdiseleri de ele alır. Fakat, bu hâdiseler bile muharrire yüz yıl: Jarı aşarak mazinin ilim dünyasında dolaşmak için vesileler teşkii eder. Eğer benzetmek caizse, A. Adıvaı Avrupa kültürünün en — mütecessis zekâsı diye kabul edilen Pransız mu- harriri Voltaire'e benzetebilirir. — Şu: farkla ki, 'Türk muharririnin beşert tarafı Franmız mütefekkirinin set sahasında yaptığı insanl jestler- /den çok daha samimidir. Evet, ilim 've Din muharriri ile, İstâm Ansiklo- pedisi'nin müdürü ile ne zaman karşı karşıya gelsem, on — sekizinci asır Franmız mütefekkirlerinden veya an- Siklopedicilerinden — biriyle karşılaş- maş gibi olurum. Ömrünün yirmi beş yılını Fransız Apsiklepedisi uğrunda feda eden Diderot gözlerimin önünde canlanır! İçinde yetmiş iki makale bulunan bir kitap hakkında tenkid yazmak imkânsızlığını değerli okuyucularım takdir ederler. Ben bu sütunlarda da- ha ziyade muharririn şahsından bah- zettim. Çünkü, bu çeşitli mevzularda Tahatça dolaşan A. Adıvar'ın yazıları 'onun şahsiyetini aksettiren birer ay- 'nadan başka bir şey değildir. Bunun- 1a beraber, şahsan en çok bezendik- lerimi ve faydalandıklarımı burada zikretmek isterim: İlim ve Adalet. İlim, Edebiyat ve Demokrasi, Kuvvet 've Kudret, İlmin Sarp Yolu, Münev- . ver İstibdat, Üniversite Tarihinde Bir Yaprak, İngilterenin AdI — Sistemi, Acıklı Bir Açılış, Hapisteki Şair, Ha- kikat Tedavisi, Cemiyetin Selâmeti. İstmlerden de görülüyor ki, doktor Adnan - Adıvar, ilim yolu ile haki- kate ulaşmak için yıllardan beri u- raşan bir “mütefekkirdir. Bir. çok gark ve garp âlimlerinin asırlardan- berl bir türlü bülamadıkları o büyük hakikati acaba Türk muharriri gü- Yazan : Cevdet Perin yukarda bahsettiğimiz © müstehzi e- dasi arkasında bir nevi şüpheetlik, hattâ belki de biraz bedbinlik sene mek mümkündür. Kültür. sahasında, gu fâni dünyaya kuşbakışı bakacak kadar yükselmiş bütün muharrirler. de bu biyik altından gülüş vardır! Bu ruh haletinin sebebini bilmiyen okuyucular; bu gibi — muharrirleri mağrur olmakla, — ukalâlıkla itham ederler. Kabahat, günlük hâdiseleri Alelkacliğinden sıyrılmada muvafak olarak hakikate doğru yükselen bu bahtiyar insanlarda mı, yoksa mu- harririn yazılarını - ekseriya günlük hâğiselere göre değerlendiren okuyu- cularda mı? Kızıl Rusyada bir Türk kadını (2) Bu kitap, Kizıl Rusyada müthiş ve korkunç maceralar içinde yuvazlan mis, bir çok mühim vazifeler almış bir Türk Kadınınin — hayatını anlat Maktadır. Maceranın — kahramanı Türkiyede - öğretmenlik — yaptıktan zonma, Bölşeyik İulalinin dlk yilar Köy dolaşan Kenç öğretmen, günün Birinde kendtsini her nasılsa” Bolger yik cehenneminin ortasında buluyor. Bundan sonra artik iradesini kaybet miş bir insan gibi maceradan macer Taya #ürükleniyor. 'T ki, müthiş har kikatle kargılayıp da aklı başına ge: linceye kadar. Garpli bir çok muhar. Firlerin kaleminden okuduğumuz, d mir perde arkasında cereyan eden HAölseleri bir de bir Türkün ağsından dinlemek insana güphesiz daha çok heyecan veriyor. Hele bu maceralar da yakın tarihimizi alâkadar eden Hüdleelerin ve aimaların geçmesi, ere ayrıca husüsiyet vermektedir. Tarihte Türkler için söylenmiş büyük sözler (3) Rahmetli M. Turhan Tan'ın deri Giği ve Türk milletinin yabancılar in- dindeki itibarını gösteren büyük söz- der eldden, her 'Türk okuyucusunun KöğsünÜ kabartacak kadar güzeldir. (1) Abdülhak Adnan - Adıvar, Dur, Düşün, Ahmet Halit Kitabevi, İstanbul, 1980. (2) Recal Sanay, Kızıl Rusyada Bir Türk Kadını, Nebioğlu Yayın- evi, İstanbul, 1 larında, Rusyadaki Türk yavrularını ynutmak Üzere giden fedakâr Türk kızlarından birldir. Rusyada irkdi larımızın meskün ölan yerlerde köy (8) Remzi Kitabevi, İstanbul 1950 Yirmi beş garklı ve garpli meşhür adamın . Türk Milleti hakkındaki düşünceleri muhtelif olmakla bera- ber, hepsinin müttefik oldukları nok- talar da vardır: Türkün misafirper- verliği, adaleti, “Alicenaplızı, / civan- mertliği, vesaire.. Ancak, bu: büyük sözlerin daha ziyade maziye ait ol- duklarını unutmamak ve bu anane- Vi itibarı muhafaza ve devam ettir- mek için atalarımızın açtıkları çık #ırda yürümek Jâzım geldiğini bil- mek. gerektir. Kitapta aynı zamanda bu büyük sözleri söylyen kimselerin gahslyet- Jöri hakkında birer kısa biyografi ve fotoğraf da var. Bu da, kitabı yalnız zevkli değil, aynı zamanda faydalı bir eser haline getirmektedir. Şehrimizdeki seçim kurulları lerini tasfiye ettiler Şehrimizdeki üçe seçim kurulları bütün işlerini tastiye ederek faali- yetlerini sona erdirmişlerdir. Seçim günü sandık başlarında vazife alan- Jara verilecek Ücret bahsinde çıkan ihtilâflar da il seçim kurulunun baş- kanlığında yapılan bir — toplantıda halledilmiştir. 'Seçim günü kullanılan mühür, san- dik ve resmi evrak saklanmak Üzere Adliye Emanet Dalresine teslim edüi miştir. Teknik Üniversite öğrencilerinin mitingi İstanbul Teknik / Üniversitesi öğ- rencileri, önümüzdeki çarşamba günü Taksim Meydanında bir miting ye pacaklardır. Öğrenciler, bu miting- lerinde tatbik edilmekte — olan tali- matnamenin aksak Ve kusurlu ta- nün birinde bulacak mı? Doğrusunu söylemek lâzım gelirse, A. Adıvar'ın raflarının düzeltilmesini istiyecekler- dir. ŞEHİR HABERLERİ ) (.H.P. muhalefete hazırlanıyor Sadi Iİrmak'ın tekrar müfat tiş olarak gönderilmesi is- tenecek. Teknik Üniversi Tiler, bir C. H.P. ocağı kuracaklar CHLP. İstanbul teşkilâtı ge niş ölçüde çalışmalarına baş. lamıştır. Ankaradan dönen İL Başkanı Tihaml Sancarın riya. #etinde parti merkezinde —her Kün toplantılar yapılmakta ve #istemli bir muhaleret yapmak için konuşulmaktadır. Şehrimizdeki CHP. ileri ge- denleri böyle bir mücadele m- Tasında son parti müfettişi Sa- di Irmak'ın da aralarında bu. Tunmasinı istemektedirler. Öğ- rendiğimize göre, Sadi Irmak Genel Merkezde mühim bir va- Bife almazsa İstanbul teşkilâtı, Müfettişin tekrar buraya göl- mesini istemeğe karar. vermiş bulunmaktadır. Geçen seçimle. ve nazaran bu seçimlerde 1ee tanbulda nalınan netice CHL dehine olarak kaydedilmekte ve büyük bir inkişaf bulunduğuna işaret edilmektedir. Diğer taraftan C.HEP. kurül- tayı toplanıncaya kadar müfet- ürliklerin, Halkevlerinin ve pa: &i teşkilâtınin ne şekilde idame ettirlleceği meselesi de mual- Takta- dürmaktadır. Kurultay bütün bu meseleleri halledecek- tir. Bvvelki gün Teknik Üniver site talebelerinden bir. grup CHP. ye müracaat ederek bir Üniversite ocağı açmak kara. yanda olduklarını bildirmişler. dir. Bu ocağın başına eski Rek- tör Prof. Tevfik Taylan'ın ge- ürileceği söylenmektedir. Besi mevzuunda bir konferans Nebraska — Üniversitesi “ Tegaddi kursüsü profesörü Dr. Leverton 5 ha- ziran pazartesi günü saat 17 de Be- yazıtta Üniversite merkez binasında- ki 6ncı dershanede “Besi konusunda yeni ilerlemeler,, mevzulu bir konfe- rans verecektir. Türk Fiziki ve Tıb- bi İlimler Cemiyetinin konferans se- risin&*dahil olan bu konferansa her- kes gelebilir. fırsatını vermiştir. rak verilmesi lâzım gelii Memleketimizde büyük şehirlerde ve bil- İhassa İstanbulda yaşıyanlara abone oldukları takdirde gazetemizin posta ile gönderilmesi ge- cikmeye sebep olduğundan bizde tamamen ye- ni bir usul olarak karne ihdas edilmişti. Kar- 'neler 31 yapraktan ibaret bir defterdir. Alındı- ı zaman tenzilât elde edilir ve gazeteciye ga- zete alındığı vakit para yerine her gün bir yap- Bir çok okuyucuları- mız gazetemizin daimi karü olmalarına rağmen, abone olmadıklarından bu haktan mahrum edil- memelerini istemişlerdir. Bunun üzerine gaze- temize bir de kupon ilâve edilmiştir. Gazetemize abone olanlar her 3 aylık âbo- Ekmek fiyatlarını indirmek için tetğikl HALKIMIZIN BAŞLICA GIDA MADDESİ OLAN EKMEK FİYATLARINDAKİ — TEN; MADDELERİNE DE SİRAYET Senelerden beri — memleketimizde | buğday fiatlerinde bazı - tenzillerin cart olan münmele - vergisinin ümü | — yapılmasıdır. mi bir şikâyet mevzuu olduğunu gö Toprak Mahtülleri Otisi müdahale önünde tutan yeni Hükümetin, bu| / satışlarına — başlıyalıdan beri — yeni vergide bazı indirmeler yapacağı ha- berleri dolaşmaktadır. Bir çok sanayi — mümessilleriyle birlikte değirmenciler de bu verginin ağırlığından gikâyet — etmekteydiler. Bugünkü gartlar altında değirmen. ciler, yüzde ön iki buçuk nispetinde Mmuamele, vergisi ödemektedirler. Bon günlerde Hükümet ve Beledi- ye ekmek fiatlerinin — ucuzlatılması meyzuunda israrla — dürmaktadırlar. Bu vadide yapılan tetkikler, ekmeğin gimdikinden daha ucüzü — satılması Çarelerini belli başlı iki noktada top- Tamaktadır. Bunlardan birincisi muamele ver- gisinin indirilmesidir. — Tkinolal — de, Yeşilköy Hava' Alanı pistlerinin elektrik tesisatı tamamlandı Şimdiye kadar Yeşliköy Hava Mey- danina geceleri uçakların inebilmesi için plstin etrafı gaz lâmbalariyle aydınlatılıyordu. Bu işe yarıyacak olan modern elektrik tesisatı tamam- danmış ve meydan şimdiye kadar de yam eden iptidal tenvirat sistemin. den kurtulmuştur. Diğer taraftan yeni pistlerin Insa: sına devam edilmektedir. Hangarla- Fın yapılmasına başlanmıştır Modern meydan binasının temel Ti hazırlanmıştır. Bir kaç güne kadar temel atma merasimi yapılacaktır. Dün iki deniz kazası oldu Dün akşam Sarayburnundan geç- mekte olan sandalcı Halilin tdmresin- deki ciğer yüklü bir sandal dalgala- rın tesiriyle su alarak devrilmiştir. Cikerler denize dökülmüş, — sandalcı etraftan yetişenler tarafından kurta- nılmıştır. Bundan başka Breğli Kömür işlet- mesine alt Kömürcü I1 adındaki mo- tör Kürüçeşmedeki muhafaza/ külü- besine bağlı duran Ulusu motörüne çarparak Patçalamıştır. Nüfusça za- yint yoktur. Avrupa veya Türkiyede meccani tahsil yapmak ister misiniz ? Bunu, size 3üncü sayfamızdaki kuponlar, karnelerimizin kapakları ve abonmanlarımız temin ediyor YEN'I İSTANBUL çıkmaya — başladığı za- man abonelerine bir hizmet olmak üzere 'yeni birşey düşünmüş ve bir sene abone olanlar fAarasında kur'a ile birinciye Avrupa ve ikinciye memlekette 3 sene meccanen tahsil imki ve sene abone ve 4 numara ve leri her 90 ku hakkıdır. Ancak bu lirsiniz. Bunu ne için ve keza 3 ay karne alanlar her 3 karne için bizden birer numara alacaklardır. 3 ay zarfında kesecekleri 90 kupon da onlara yeni numara almak hakkını verecektir. Abone olmayan ve karne tedarik etmeyenler 90 kupon mukabilinde bir numara kur'aya girmek için bir hak verir. Bu vaziyete göre meselâ gazetemize bir bir okuyucunun, 4 abone veya karne mukabili 'YENİ İSTANBUL”a abone olunuz. “YE- Nİ İSTANBUL"un kuponlarını “YENİ İSTANBUL"un kuponlarını saklayınız. memlekette üç sene tahsil imkânını kazanabi- bin lira tediye olunur. er yapılıyor IZİLÂTIN, DİĞER GIDA EDECEĞİNE İŞARET EDİLİYOR mahsul buğday mübayan fiatlerini 15 hazirana kadar tesbit etmektedir. Cenup vilâyetlerimizde yeni mah. sul idrak edilmeğe — başlandığından, Toprak Mahsülleri Ofisi Genel Mü- dürlüğünün yeni yıl mahsulü buz dayların mübayaa flatlerini önümüz deki günler zarfında tesbit ve ilân etmesi beklenmektedir. Bu seneki mahsulün - ümümiyetle pek - bereketli olması — ve bir çok gıda maddelerinin de geçen seneye nispetle kusmen ucuzlamış Bulunma. , tesbit edilecek olan buğday fint- lerinin daha ucuz olacağı mevzuunda umuml bir kanaat yaratmıştır. Müamele vergisiyle birlikte TTop- rak Mahsülleri - Ofisinin tesbit ede- ceği yeni fiatlerin düşüklüğü anye. inde ekmek fiatlerinde bugünküne mazaran 6-7 kuruşluk bir düşüklüğün yapılacağına — muhakkak — nazariyle bakılmaktadı Halkımızın baştıca gıda maddesi o Jan ekmek fiatlerinde yapılacak olan bu tenzilâtın diğer gida maddeleri fiatleri üzerinde de müessir olacağı- na ve geçim şartlarının bu suretle kıza bir müddet içerisinde bir hafif. leme kaydedeceğine işaret edilmek. tedir Memleketimizde uçakla eşya nakliyatı gelişiyor. Uçaklarla hava nakliyatı son aylar içinde büyük gelişmeler kaydetmek- tedir. Avrupa ve Amerikadan bilhas- #a kumaş, yedek makine parçaları, her cina tÜcaret eşyası nümüneleri için hava yolunun tercih edilmesine başlandığından Yeşilköy gümrüğünde fanliyet çok artmıştır. yat girketleri zaman zaman İstanbu- a husust yük uçakları göndermeye başlamışlardır. Bir İngiliz filosu İzmiri ziyaret edecek İngilterenin Akdeniz filosuna men- sup Flerce, Piucky, Chamelon ve Rifleman randa. İzmiri ziyaret edecekleri ber alınmıştır. harp gentilerinin © hazi haz bir. ir numara alırlar. Aldıkları her ya 12 ay karne almış ol. bir de bunlara ilâveten verecek- ıpona karşılık bir numara almak satın alınız. şekilde kolaylıkla Avrupa veya istemezseniz size derhal 8 veya 4 alâka uyandırıyor Bebek sergisi Küba ve Siyamdan gelen bebeklerin çok güzel olduğu tesbit edildi Bir temmuzda İstanbul Sergisinde açılacak olan Enternmsyonal / Bebek Sergisi için muhtelif memleketlerden bebekler peyderpey gelmektedir. Şimdiye kadar Burma, Holânda, 1a- ç Küba, Macaristan, Monako, Nor- vec, Siyam, Ekvator, Fransadan çeşitli bebekler — gelmiştir. Bunlar arasında bilhassa — Küba'dan — gelen bebeklerin kostümü ve Siyam Kızıl. haç teşkilâti sekreteri MUT'T. Na wasawat tarafından tayyare ile geti. rilen 15 adet bebeğin hepaj birbirin- 'den güzel ve ince bir sanat eseridir. Bunların arasında dini rakıslar ya- pan 2 dansözün kostümleri altın yal- dızlarla sünlenmiş bulunmaktadır. Demir sanayiinde çalışan yabancılar Madeni Sanatkarlar Cemiyeti Va yete müfacaat ederek demir sanayi- inde ecnebi İsçilerin 2007 sayılı ka- una göre çalısmaması Jazım geldir ini ve bu hususta gereken tedhirle TiN alınmasını, istemişlerdir. 'Son zamanlarda bir çok yabancıla- Fin bilhassa mültecilerin - tamirhane ve aaire gibi imalâthı - maya başladıkları hattâ atelyeler aç- tıklarına temas eden dilekçe, Vilâyer makamınca incelenmektedir. “İskenderun”'un tecrübesi yapıldı a Ansaldo tezgâhlarında yaptırılan fekenderun gemistnin son seyir tecrübesi cuma Künü yapılmıs. Ve 20,8 mil sürat elde edilmiştir. Tec- Fübe esnasında geminin kazan terti batinin #on derecede mükemmel ol- duğu görülmüştür. Takenderun gemi: ai ay #onunda Jimanımıza gelmiş ola. caktır. Mudanya hattında yaz tarifesine başlandı Dünden itibaren Mudanya hattın- da yaz tarifesinin tatbikine başlan. miştar, Tatanbuldan Mudanyaya her gün bi yapur gidip gelecektir. Ayrıca hat- dada 3 gün İstanbuldan © ve 17 de iki vapur hareket edecektir. Mudan. 'yadan da pazar günleri 7 ve 16 da İi vapur kalkacaktır. Bu süretle Bursa yolcuları sabah vapuriyle fe- tanbula giderek akşam. dönebilecek- derdir. Pakistan — hacıları için vapur tahsis edildi Pükistan hacılarını Cidde, detmek Üzere Devlet Denizyolları 1- deresine yapılan talep uygun görül- Müş ve bir gemi tahsisine karar ve- Timiştir. Bu işe verilecek vapurun adı bügünlerde belli olacaktır. Belediye İktisat Müdürlüğüne yeni bir şekil verildi Belediye iktisat mürakabe teşkila- finın daha rasyonel bir şekilde çalış- masını temin için bu idareye yeni bir şekil verilmiş, ve iktisat müra- kıpları Vali ve Belediye Başkanlığı- 'na bağlanmıştır. Bu süretle şehrin iktisadi düzeni Üzerindeki mürakabe- lerin daha verimli olması temin edi miş olacaktır. Mürakıplar - pazartesi- den itibaren bu. şekilde çalışmaya başlıyacaki Yabancı garsonlar e ediliyor Yabancı tebandan olan garsonlara iş verilmemesi hususundaki kararın tatbikine dünden itibaren başlanmış- tır. Şehrimizdeki lokanta, gazino ve o- tellerde yabancı oldukları tesbit edi- len 150 ye yakın garsonun işine ni hayet verilmiştir. Yalnız metrdotel ve barmanların çalışamamaları için 'elde mevcut müeyyide olmadığından bunların işlerine devam etmelerine Yirmi bın memura üç maaş avans verilecek Emekli Sandığı, bu iş içi 3 milyon lira ayırdı Bermaye ve fonları günden güne artan Emekli Sandığının, memurla- Ta faydalı bir hale getirilmesi için yapılan hazırlıklar sona ermiştir. 'ndık Genel Müdürlüğünün me murlara Akrazat / yapmağa / karar vermesi Üzerine ihtiyaç — sahihi me- murlardan şimdiye kadar 20000 kisi müracaat etmiştir. Bu iş için ayrılan 3 milyon liranın tevzi edilebilmesi için ihtiyaç sahip- lerinin evrakı tetkik — edilmektedir. Genel Müdürlükte kurulan bir büro Mmüracsatları sıraya koymakta ve ha- kiki ihtiyaç sahiplerini ayırmağa çı hımaktadır. Beyannameleri istenen evsafa uy- gün olanlara 8 maaş nisbetinde a. vana verilecektir. Memurlar borçları. ni iki senede ödiyeceklerdir. Alınacak faiz miktarı çok cüzi olduğundan bu müracaatlerin miktarı günden güne artmaktadır. Belediye murakıplarının kentrolleri devim ediyor. Belediye mürakıpları — tarafından dün akşama kadar şehirde 31 kasap, 2 sakatçı, 21 kömüreü, 25 fırın, 7 ekmek bayli, 33 bakkal, 41 manav 've yemişçi, 41 sebreci, Bi Yokanta, 14 pastahane, 20 kahve, 7 berber, 3 pey- hirci, 2 helvacı kontrol edilmiştir. Bu kontrol neticesinde 2 mutallebiciye tarifesizlikten 2 bakkala, yeni tip e- tiket kullanmamaktan, ? emnafa da encümen kararına aykırı hareketten Ceza zapti. tanzim edilmiş, ayrıca Çeşniye muvafık olmiyan 79 ekmek müsadere olunmuştur. Teknik Üniversitelilerin Valiyi ziyareti Teknik Üniversite Talebe Cemiye- U adina öğrencilerden — müteşekkıl bir heyet dün Vali ve Belediye Ban- kanı Prof. Gökayı ziyaret etmiştir Seyrüsefer zabıtasının kontrolleri Emniyet 6 ncı Şube Müdürlüğü geh rin mühtelif. semtlerinde kontrolle- rine devam etmektedir. Dün de sey- rüsefer zabıtam memurları tarafını /dan 864 mühtelif nakil vasıtası kan- trol edilmiş Ve 81 ceza zaptı kesil- miştir. Vali dün Balıkhaneyi gezdi Vali ve Belediye Başkanı / Prof. Gökay dün sabah Balıkhaneyi teftis, etmiş ve bu mücssesenin çahşma mis- Temi üzerinde incelemelerde Bulun- muştur. Bahıkhanenin TTerkos tesisa- f Ikmal edilmiş ve müessenenin ba- fına mütebasmıs bir idare Amiri ta- yin olunmuştur. Samsun, Van, Gaziantep ve Diyarbakır uçak seferleri başlıyor Yurt içi uçak seferlerinde yaz tas rifesinin tatbiki için Samsun, Gazi- antep ve Van hava meydanlarında Yapılmakta olan hazırlıklar sona ere miştir. İstanbul ve Ankaradan hareket e- decek uçaklar 6 hazirandan itibaren bu illere uğryacakları gibi. ayrıca Diyarbakırdan da ara seferleri ya- pılacaktır. SİYASİ İKTİSADI. 'YENİ İSTANBUL MÜSTAKİL GÜNLÜK GAZETE Sahibi : YENİ İSTANBUL NESRİYAT LDMİTI 'ED. ŞİRKETİ Müdürü: Kemal H. SARLICA Bu sayıda yazı işlerini 'tülen iünre eden; Sacid ÖGET Bamldığı yer YENİ İSTANBUL MATBAACI- IK LİMİTED ŞİRKETİ MATBAASI müsaade edilmiştir. REŞAD NURİ GÜNTEKİN Kavak Yelleri —i Daha doğrusu sade kadınımın birden. bire ağırlaştığı ve öldüğü son üç günün değil çok Gaha eski zamanların birikmiş yorgunluğu.. Has falık iki seneden fazla sürmüştü. Hele altı ay evvel vilâyete uğramış bir profesör kanser süp- hemi teyit ettikten sonra ona artık misafir g ziyle bakıyordum. Ne olur ne olmaz bir. kere İs- fanbula götürmeli miydim acaba? Fakat iyi kö- tü bir fen adamı olarak eminim ki netice yine bu olacaktı. Hele ki halim vaktim yerinde olduğu ve bunu parayı sakınarak yapmadığım için vicdan tarafından da bir rahatsızlığım yoktur. — Keşke bir çok dâvalar gibi bunu da para ile halletmek mümkün olaydı da mayası zaten karımın ken- dinin olan bütün varlığımı vererek zavallıyı kur- taraydım.. O değil de bu vicdan işinde bende başka bir taraftan bir kurt yeniği vardır. Hacı Ömer uyandığımı farkederek konuşmağa başla- tarak yaptığım bu masın diye gözlerimi k Zmuhasebede gayet iyi görüyorum Ki ben bu gece 'bal gibi evimden kaçtım. Hacı Ömerin karısının hastalığı masaldır. Bunun bu sinirli ihtiyar kadı. a ara sıra yöklayan zorlu sıtma nöbetlerinden biri olduğunu. biliyorum. Eeiki hattâ bu saatte benim gırıngamı bile beklemeden, kendiliğinden ayağa Kalkmıştır. - Kadınımın ruhunun bu . İlk Zecede, devir hatimi okumağa gelen hocalar a- 16 rasında beni göremeyince mahzun - olacağına - 'hanacak derecede itikadı bütün bir adam değilim. Fakat ne olsa bu ilk gecede evi yabancılara bi- rakmamak benim vazifemdi; onun hâtırasına bir | hörmetti. Bunu yapmadım. Öte yandan da ev ne uğursuz bir manzara alıyordu bu gece. Ben ara- darında olursam hocalar devir hatimini kimbilir kaça kadar uzatacaklardı. Sonra onü takip ede- cek süküt ve yalnızlık içinde, sofalarda biri do- daşıyor gibi tahtaların kendi kendilerine çıkara- cakları sesler, onun kapâli kapısından hAlA gel- diğini vehmedeceğim iniltiler, feryatlar.. İyi a. ma bu bir hafta, beş hafta değil, İki sene!. Ben) de insanım! Bu sefer ben yandırıyorum. Biraz dereden tepeden kom rüz, sönra yine uyuyoruz. Bir defasında — garip| bir rüya gördüm. İstanbulda - Çakmakçılarbaşı fırımı önünde büyük annemle dolasıyorum ve bu piyasa bir türlü bitmiyor. Ben büyük yorgunluk- İardan sonra, belki bir parça da karaciğer kifa- yetsizliği yardımiyle, Üzerime çöken ağır uyku: İarda rüya görmek itiyadını kaybetmişimdir.He- le İstanbul, hele fatanbuldan ayrıldıktan / sonra belki bir defa bile aklımın köşesinden geçme- miş — Çakmakçılar — firini — ve — çehresini kırk bu kadar yıldan sonra ancak bü rüya ilo doğru dürüst hatırladığım büyük anam... Fakat karanlıkta arabanın körüğü arasından enseme sarkan kemik parçaları gibi bir şeyleri yoklayınca rüyanın sebebini anladım: / İstanbul fırınları ço- cuk bileziği gibi ince halkalar yaparlardı. Bura- da onların adı İstanbul simididir. Arabacı köyde- ki çocuklarına bu İstanbul simitlerinden bir kac iane alıp körüğün — arasına sıkıştırmıştı. Bu rüyayı İlham eden, kırk bu kadar yıl sonra bana bir Ramazan akşamı piyasası yaptıran bel- 1T Ki de bu halkaların kokusu idi. Daha/ garibi bü- yük anamın olduğu gibi zihnimden silinmiş çeh. resini çül çil mavi gözleriyle; çukur çenesindeki et beniyle görüyor, yarım asra yakın bir zaman sonra biçereye yüreğimin sızladığını duyuyordum. Halkaların ensemle yakam arasına kaymış olan bir tanesini aldım, bir antikayı muayenc eder gi- bi parmaklarımın arasında — evirdim — çevirdim. Sonra kokladım; sonra ağzıma aldım. Ne denir canımız ne mertebe insan olsa mayamız. maddı miz hayvan... İki güne yakın bir zaman / yalnız, su vererek oradan oraya koşturulmuş — hayvanı hangi / küvvet — ağzına — yanaşmış — yiyece Bi kapmaktan — alıkoyar. — Halkanın — dü- daklarımın — nemi — ve — ateşiyle — gevşeyip kopan — bir. — parçasını yavaştan — dişlemeğe başlıyorum. Nefis kabarıyor, tozdan gicir giciz dişlerimin arasından akan salya, ağzımın içine badana gibi sıvanmış pası süpürüp götürüyor.Bu gözlerimden biri Hacı Beydedir. O yarı Yal. arada kapalı gözleriyle bir tavşan uykusu içinde 'niZ ağzının yavaştan geviş getirir gibi bir hare- keti vardır ki, dişlerini cebine koyup rahatlar- fığı zamanlara mahsus bir dalmi hareket olduğu için, uygu ve uyanıklık halleriyle bir alâkası yok. tur. İri taşlı tesbihinin parmakları arasında arada bir Şikirdaması da öyle. Buna rağmen dişler min çıkardığı — fare kemirmesine / benziyen ve gitgide hurslanan sesi onu birdenbire uyandırmış. fır, Çenemin hareketi hirdenbire duruyor fakat ağzımın çi dolüdür. Halkanın — elimdeki parça- #in göstererek — Gafür çocuklara İstanbül simidi — almış. Bir tanesi kırılmış.. Onu geveliyorum.. diyor ve göğüs geçirerek ilâve ediyorüm: Can sıkıntısı! Hacı Beybeni tasdik ediyor 18 — Doğru. Hakkın var, Fındık, fistık birebi dir can sıkıntısına... Ben de eyle ederdim o dişçi keratası ağzıma yestehlemeden ence. — Bu fındık fıstik gibi değil Hacı Bey... He- le bir parçasını diş etlerinin arasında — gevele, Bak kendiliğinden nasıl yumuşayıp eriyor. Hacı Ömer dişçıkaran bebeklerin ' oyuncak kemik halkaları ıırmalarına benziyen bu tecrü- beden hoşlandı. Cebinden çıkardığı beş kurusla arabacının halkalarını satın alarak / gevelemeğe Başladı. Bir yandan da ben ona yardım ediyor- düm Hacı Bey, dedim, şurada biraz içim geç- Bilir misin rüyada ne 5 Ömer bana inandığı için, sivrisinekle- rin gözlerini görmeden uçtuğu, bazı mikropların Vücutta birbirini yedikleri gibi bazı basit fenni hakikatleri benim ağzımdan dinlemeyi sever. Bu sefer de ona halka kokusunun bende nasıl bir rü- yaya sebep olduğunu anlatacaktım. Fakat ilk ke lmelerinden sonra dikkati hemen buşka — tarafa kaçarak beni dinlemedi. Mesele mühimdi. / Gelini- nin topraga düstüğü günün akşamı büyük ana- min rüyama girmesinde ve beni 'elimden tutarak simitçifirimi önünde dölaştırmasında herhalde bir mâna vardı. Kaşlarını çatarak: — Keşke bu geceki hatim duasına girecekle- adını da yazdıraydık, dedi. y bitmiyordu. Daha rin arasına o garibir Bereket versin bu gece herşe hafta mevlidi, kırk lokması gibi bir sürü mera- sim vardı. Yeni bir unutma kazası olmamak için araba durduruldu; Gafurun biraz evvel yaktığı fenerin aydınlığında Hacı Ömer meşin kaplı a- kal defterine büyük anamın adı not edildi. Bunun- çocuklara dağıtılacaktı. Rüyam nedense Hacı Ömere fena musallat olmuştu. Ondan sonraki uyuyup / uyanışlarından birinde meseleyi bir parça daha derinleştirdi.. Ö- Tülerin bile devir hatimini dinlemeğe geldikleri bu gecede de beni evimden uzaklaştırdığına Scaba fena mı etmişti? Bu rüya acaba kendisine: “Kı- zım sana söylüyorum.. Gelinim sen anla gibiler- de bir ihtar mı idi ? Hafif hafif sırtına vurarak gülümsiyerek — Sen rahat ol Hacı Bey, dedim, bir günahı varsa bana olsun. Onlar doktor vazifesi ne demek oluduğunu; bilir. Kelimenin daha küvvetli bir tesir yapması kabartarak — vazifeyi, — kendisi gibi diye telâffuz ediyordum. ve hüzün e Bu izah Hacı Ömere mâkul göründü. Fakat de şüphesi büsbütün gitmiyordu. — Büyük olsa eski kadındı. Onların doktorluğa yine ve döktor vazifelerine belki de akılları ermezdi. — Olur mu öyle şey Hacı Bey, değim, ölü- 'nün eskisi yenisi olur mu? En yenisi gözlerini yumduğu gibi kıdemde Hazreti Nuha müsavi 0- Tur. Gecenin serinliği; kısa / kisa da olsa beni uyku Aleminin en derin dipterine daldırıp daldı- mp çıkarmış olan uykular ve galiba biraz da Gafların halkaları Vücudumu saat gibi kurmuş. tu. Dehşetli bir gevezelik ibtiyacı içindeydim. 'Nuh kelimesinden tutturarak Enbiya tarihi hi- kâyeleri söylemeğe başladım. Tek tek parlayan yıldızlar altında bunlara — kendimden ve hattâ vaktiyle okuduğum başka masallardan da bir Çok şeyler katarak tatlı tatlı anlatıyordum (Devamı var) 20