20 Mayıs 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4

20 Mayıs 1950 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa 4 ( AMERİKADAN İNTİBALAR S d Irklar eli Amerika Amerika sik sık “irklar potası, olarak anılır. fakat Amerikada bir müddet kalan- dar, bu Ülkeye daha Kiyade “irklar eli, demekte haklı ölabilirler. - New. York şehri içinde yapılan seyahat bu hali açıklamaya yeter. 'e bölgesi olan Wali Streetten bir zubwaye (tünele) binelim ve şehrin #yukarı" mahallelerine doğru yol ala- dum, 128 inci Sokak İstasyonunda yer- altı treninden inelim ve yeryüzüne Çıkalım. Etrafınıza şöyle bir gözatın Ça, hAlâ New-Yorkta olduğunuza 1- nanmıyacağınız gelir: Yoldan geçen erkek ve kadınlar, sokak aralarında İZDE ve Avrupada, oynayan çocuklar, polisler, yolu ka- zan anleleler, dükkâncılar, herkes, herkes siyahtır: zencidir. — Hiç bir yerde beyaza rastlıyamazsınız. Konuşulan llsana gelince: İngiliz- ceniz zayıfsa, konuşulanları aalamak- 'ta biraz zorluk çekersiniz ama, ke- himeleri uzatan bu acayip bigilizce, Birleşik Amerikanın “güney” şivesi- gir. Bu New-York Afrikası, işte meş- hur “Kara Harlem” dir. Bizdeki alay mevzuu olan. “bobestil” elbiselerini aml Harlemli kara Amerikalılar gi- yer, Burada, sokakta, 3-4 yaşındaki Şocukları bile bir caz havası düyar Guymaz, el ve ayaklarını sallıyarak Gantederken görürsünüz; tempo, bu irkın eldden iliklerine işlemiştir. Ki- liselerinin önünden geçerken, hristi. .yan dum nağmelerinden çok, Afrika kabilelerinin tam-tam'ını andırır ses- ler ve el çırpmalar işitirsiniz. Zencilerin çoğu sefalet içinde ya- garı Amerikan ucuz konforuyla, A- Merikada sefalet sayılan şeraitin a- cayip bir kombinezonu.. Çoğu hiz- metçilikle geçihir. Irk münasebetle- 'rinde en fazla liberal sayılan New- Yorkta bile zencilerle beyazlar ara- aında kati bir sınır çizilmiştir. Beyaz- Jar kadar kolaylıkla iş bulamazlar. Beyatlarla meskün bölgelerde çok kere €V satın alamaz veya kiralaya- faatlan Bir beyazla bir karayı kol- Röln görmek hemen hemen imkân- Bütün bu ayrılıklar kanunla /fekat halkın âdet ve ananesiyle #eesslis etmiştir. Yoksa, irk ayırtma: fını yasak eden bir sürü yeni kanun- far vardır. Bununla beraber hususi Okullar veya apartman sahipleri, ka- pilarını zencilere açmaya mecbur edi- İemiyorlar, Hattâ Üniversitelere bile girmeleri pek öyle kolay olmamakta- dır. Mamafih Nevyorkta —ve ekser ku- zey gehirlerinde— bir zenci husumeti yoktur. Halk onlara karşı bir düş- Manlık göstermez. Sadece lâkaydiyle karşılarlar, Ve zenciler, kuzeyde be- yazlar gibi serbestçe ve müsavat da- iresinde oy verir, devlet okullarında Müsavi tahsil görür, devlet memu- riyetlerinde -çok kere- müsavi fırsatla karşılanın, İçlerinde bir hayli zengin elanlar, Lincoln ve Cadillac'tan aşağı etomobillere tenezzül etmiyenler, şa- hane apartmanlarda yaşıyanlar pek goktur. Ve zenci ahali, New-Yorkta, artık Harleme sığmamaktadır. Harp- tenberi başka mahallelerine de taşmış iylce yayılmıştır. Bu suretle, Harlem dışında, beyaz-siyah, karışık bölgeler doğmuş mudür? İşin tuhafı, hayır! Zencilerden bir kaçı, iyice uğraşarak ve para dökerek, beyazlarla meskün bir mahalleye sokulmaya muvaffak oldu da, arkalarından bir kaç zenci ile, daha yerleşti. miydi, bir iki sene içinde beyazların buradan göçtükleri Ve o koca bölgenin münhasıran “ka- va” olduğu görülmektedir. Ancak çok fakir beyazlar, istisna — kabilinden, bunlar arasında kalmaktadırlar. Bü- yük “Central Park” in — kıyıları, Brookiyn'in bir çok yerleri, Jamalca- zun bazı kısımları işte böylece el de- Biştirmiştir. Güney eyaletlerinde ise, malum ol duğu Üzere, eski esirlerin ahfadı olan zencilerle efendileri, beyazlar arasın- Gaki hat çok daha keskin çizilmiştir. Zencilerin beyazlarla aynı trende ve- 'Ya otobüste seyahat — etmesi, aynı plâjda denize girmesi, aynı okulda okuması, evlenmesi, müsavat daire- Ginde oy vermesi... ilh. kanunla yasak edilmiştir. Karalar buna karşı gel- medikçe mesele yoktur. Hattâ beyaz- ların idaresindeki belediyeler veya - dareciler, zencilerin iktisadi durumla- Fını düzeltmek, dertlerine deva bul- mak için çalışırlar. Hizmetçi, işçi ve- 'ya dadı olarak yanlarında çalıştıkları zenginler onlara şefkatle —muamele eder, çok kere ilelerinin bir uz- vu gibi görürler. Fakat “çizmeden yukarı” çıkacak olurlarsa, şedit mu- kabele görürler. Linç, Güney beyazla- Fının reaksiyonunun en meşhurudür. “Klu-Kluks-Klan” Gizli Cemiyetinin vahşi faaliyetleri de malumdur. ma- mafih bu teşkilât, güneyde hile göz- den düşmüş ve daha müsamahakâr Börlüş sahipleri politik havayı dekiş- tirmeye başlamışlardır. Truman idaresi, güneydeki hak- Biğlıkları ortadan kaldırmak azmin- dedir. Ancak bu asırda, bir grup in- Sanın —hele bunlar da vatandaşsa'— haklarını başka bir grupun keyfi gef- kat ve anlayışına teketmek gerilik- tir. Onun için de, güney devletlerin dik mevzudaki mahalli kanunlarını Tağvedip, “federal” — kanunlar koy- Gurmak emelindedir. Fakat bunu istemekle yapmak a- rasında mesafe çoktur. Bir kere ce- Zupluların hemen hepsi, Trümanın Partisine, yani — Demokrat Partiye Tmensupturlar. Kanunların değiştirme ferebbüsü büyük bir ayrılığa seben Olmug ve cenuplu senatörler ve mı Zenciler meselesi, - İtalyanlar Yahudiler, İrlandalılar.. Yazan: - Oğuz Türkkan buslar, demokratların “diksikrat" de. nilen kolunu teşkil ederek, cumhuri- yetçilerle fil işbirliği yapmış ve Tru- Mmanın projelerini suya düşürmüşler. dir. Bundan başka, bizzat ırk müse mahasına taraftar olan cenuplilar bile merkezi devlet ötoritesinin bu zecri müdahalesini ” beğenmemiş ve meselenin, güney şartlarına göre, ya- vaş yavaş. halledilmesini istemişler dir. Esasen bu yolda atıl maktadır. Fakat ne yapılırsa yapıl. Sın, 13 milyon zenci nüfus, Amerika için bir. meseledir. BUSÜN de, Nett-York şehri içinde mından başlıyalım: Be 'na Wali. Streete pek yakın ulan bu mahallelere “Chinatown,, (Çin şehri) derler. San Franciscodaki Ghinatowr: bunün daha büyüğüdür. Çin pagodlarını andıran Çin Bankasını ve iki yanında yapılan a- partmanları, çince yaftalariyle sine- ve Jokantaları, çince konuşan ahaliyi, kirli garı tenli, çekik gözlü, parlak, düz saçlı kadın ve erkekleri k Ve ihtiyarları görünce, kendi. nizi Nankinde sanırsınız. Brookiynin göbeğine doğru yürür- sek, hep bir örnek, çirkin, fekir a- partmanlar görürüz. Boş arsalarda, asfalt caddelerde ve sürpüntü tene- keleriyle tıkabasa dolu, kirli, loş av- Tularda, sinek bulutu kadar kalaba- çamaşırlar da — Napoliyi hatırlatır. Rastgele bir kapıyı çalın. Kapıyı ko- yu esmer tenli, kapkara saç Ve göz- İü, tombul yapılı bir erkek vaya ka: dın açacak ve onda dokuz ihtimalle ingilizce anlamıyacaktır. Bunlar, »- detleri bir kaç milyonu bulan İtal yan menşeli New-Yorklularılır.. Fa- kat heme nhepsi de Güney İtalyadan ve bilhassa Sicilyadan göçmüşlerdir. Amerikada bahçıvanlık, — sebzecilik, Mmeyhanecilik ve amelelik gibi işlere sarılmışlarsa — da, asıl — söhretleri gangsterlikte olmuştur. Sicilya “dağ eskiyalığı, New-York - ve Şikago 80- kaklarında — tabancalı, — mitralyözlü modern gangsterliğe dönmüştür. Ro- manlarda ve filmlerde gansterlere ait me okumuş ve görmüşsek manle sef mubalağa edilmemiştir. Ve o so- kaklarda, avlularda, ellerindeki oyun. cak tabanca ve mitralyözlerle hırsız- Polis oynuyan çocuk sürüüleri, yarının getelerine yetişmektedirler. - Bunlar, Siyasete bile karışacaklardır. . Sor Kansas siyasi cinayetinde adı geçen ve Salre gangsterlerin isimlerine dikkat edin: Binaggio, Gorgötta, Frank Costello (Amerikanın en nüfuslu, en zengin ve politikada — parmağı — bulunan ganesteri), Luclano (İtalyaya sür Kün), Fisehetti, Genovese, İtalyan ol Mayan bir tane bile fok! AlCapone nin de İtalyan olduğunu unutmamalı, Brooklynin başka mıntıkalarına gi dersek, bu sefer bambaşka bir irkia karşılaşırız. Üi çakır veya mavi gözlü, sarışın ve ya kızıl saçlı Ayrişler (İrlandalılar) Her ne kadar Cenuplular onlerı (ka: tolik oldukları için) sevmezlerse de İrlândahlar Amerikada pek popüler dir. İsimleri (Mak) Ja ve (.) l aşlıyan bu neşeli ve viski düşkünü nsanlar, pek çök filmlerin, roman- arın, şakaların ve şarkıların kahra: manıdırlar 26-80 yıl önce bir delikanlı olarak Amerikaya gelip yükselen Noww-York Belediye Reisi' O'Dwyer de bit İr Tandatıdın Brooklynin Yahudi kısmı, asıl Ya- hudi semti olan Bronx yanında hic kalır. Onun için iyisi mi New-York. un “Üst-taraf” mahallelerine gidelim. Bronx sokaklarına — bakar bakmaz, kendinizi Filistinde sanırsınız - Dük. kân tabelâları, İlânlar, ginemn yazı: Jarı, her şey İbranl harfleriyle yazı- Jdır, Her vitrinde İsrail Devlet Reisi Welssmanın — resmini ve o devletin mavili beyazlı bayrağını görürsünüz. dik çocuklar oynar. ve koşuşun. Ka | GeLrafinizdakiler hep sırlaktan ko ranlık apartmanlara dalarsak, kes: | aN Kaba çınlayan, rakat a manca- kin sarmısak Kokusu bize, Akdeniz | Va da bensiyen acayip bir lsan konu memleketlerini, Pencerslerden #arkan | zük Yahudice” dir. Gencinden ihtiya- rına kadar, çoğunun kafasında Ya: hudi takkesi vardır. İhtiyarlar gayet tipik Yahudidir: Tevratvari uzun sa- Kallı, takkeli, cübbeli geyler.. Etler Ve şaraplar, haham tarafından takdis edilmedikçe Bronx dükkânlarında sa- tilamaz Aynı şekilde kapalı irk gruplanna New-Yorkun her tarafında rastlar- sınız: hemen her tarafta bu ceşit ka- Pali Yahüdi. kolonileri vardır. İtal yan ve İrlândalı gruplar da Brook- iyn haricinde bulunur. Brockiynin li man kısımları Suriye Ve Arap ma: halleleridir. — Arabistanın her türlü, mahsul ve baharatını bura dükkân- Jarında, bulabilirsiniz. Ermeniler da- ha çok tarafındadır. Bun- ların çoğu Astoria denilen bir semtte bulunur. Brookiynde sir£ Alman veyı sirf Polonyalı veya sırf İskandinav yalıdan mürekkep mahalleler yanya- 'na sıralanır. Hulâsa, bütün bu ırklar birbirleriyle — karışmaz, birbirlerini anlamaz, hattâ sevişmezler. SPÖOÖR İlkbahar atletizm maçları Müsabakalar, salı günü İnönü Stadında yapılacak — Nazarı dikkate alındcak bir temenni AN birkaç hafka evvel ” yapıl gerekirken hava muhalefeti den tehir edilen Hikbahar atle- Tizm yarışmalarının — önümüzdeki sal Künü ” İnönü — Stadında — yapılmı AJanlıkça karar verilmiştir.. Yarışmı darın hafta arasında yapılması iliili deri muhakkak Ki bir takam güclükler. le karsı karşıya birakacaktır. İşleri güçleri kanım hakem- müsabaka saatinde stadda bulur aklar, bu hal — yarışmaların aşlamasına imkân vermk yecek, pist de bir panayır yerine dö- Herek' erganizakyon. İşleri — ehemmi Şekli surette akuyacaktır. Bu sartlar fahtında dera kılınan bir atletizm ya tablatiyle e seyireisini, ne üsabıkanı ve ne de hakemini mem. n etmiyecektir. Bilindiki üzere mühtelif futbol kar- Bölge Direktör. kükü Taönü Stadını Atletim. Ajanlı kının emrine vermemektedir. Böylece Atletiami Federasyonunun. — programı gerekince Ay başında yapılması gere- ken yarışma mütemadiyen gerl makta, keyfiyetin mahzuru — ilgililer farafından takdir. edilmemekte, neti- Gede de geçen sene olduğu Eİbi mev sim ortası gelmesine rağmen atletler bir fürlü form — tutamamaktad Ortalama bir hal çaresi olarak şu düşünülebilir. İKi “haftndır. yapılan İngilissmaçlarında, hir an evvel stad. daki yerini almak gnyeriyle Sant 17 de başlıyacak futbol mi gok erken aa do ve canları geçmesini beklemektedirler. Ha iken, hem bu. seyircileri me mek, hem de ana spor atletizm için bir propaanıda imkânından faydalar. mak için meselâ sant 14 da atletiem yarışması yapıl p netice elde edilemez mi İlgili bir şahıs olan Bölce Mü dürüma müdahale — etmesi — zamanı çoktanı Kelip Kecmiştir. Aksi halde, di günü yapılacak olan yarışma- 'yalnız L nel kategori atletlerine açık olacak, diğer kategorilerin n sabakaları Alanlıkça tâyin edileccek başka bir günde yapılacaktır. Ziya ÖZCAM Mamafih Amerikanın iç tarafları, Avrupal veya irki menşeini unutmuş Amerikalılarla — meskündur. Bunlar kendilerini Amerikalıdan başka sey tasavvur edemezler ve memleket nüfüsUNUN çokunluğunu teşkil eder der. Irkça, İngiliz, İskandinav ve AL man soyundan gelmedirler. Bir nokta daha: bahsettiğimiz ka- Pah irki grupların - çocükları, yani yeni nesil, okullar sayesinde, hızla Amerikalılaşmaktadır. Tabli, irki ti- pini ve insiyaklarını — muhafaza et. mekle beraber, lisan, âdet ve kafa itibariyle, * diğer — Amerikalılardan farksız olmaktadır. 20 Mayis 1080 Xl inci ölüm yıldönümünde AĞAOĞLU AHMET BEY Tereddütsüz — diyebiliriz. ki, '©n birinei ölüm yıldönümünü — tarak ettiğimiz Afaoğlu Ahmet Bey, Türk siyaset ve fikir tarihinin en dikkate değer simalarından biri ve hattâ bas- heasıdır. 1860 yılında Aberbaycan'da dünyaya gelen Ağaoğlu Ahmet Be rtaokul ve liseyi bitirdikten — sonra Parise gitmiş ve hukuk tahalılini ora 'da yaparak, Azerbaycana dönüşünde Mİlli şuurün — uyanmasına — çalışan mefküreci — arkadaşları ile işbirliği yaptığından Çarlık hükümetinin ta- kibine uğramış ve 1908 de Türkiyeye gelmiştir. İttihat ve Terakki Fırka- Sına giren, Ziya Gökalp, Yusuf Akço- ra, Mehmet Emin Yurdakul gibi şah- aiyetlerle birlikte çalışan ve » zaman basının en ileri gelenlerinden biri lan Ağnoğlü Ahmet Beyi 1912 de İstanbul Darülfünununda profesör o- larak görüyoruz. Birinci Dünya / Sa- vaşı içinde Afyon milletvekilliğini ya- pan ve Maltaya sürgün edilen mü- tefekkir, serbest bırakılır birakılmaz milli Vazifesini yapmak azmiyle Ana- dolüya geçmiştir. Bütün hayatı, (Hür insan ugrunda #amimi, hiçbir şeyden yılmayan mü- cadele) şeklinde formüle edilebilecek olan bu değerli insan henüz milii mü- cadelenin bütün şiddetiyle devam et- Üği 1921 yılında Hâkimiyeti Milüiye Kazetesinde neşredilen bir yazı seri- sinde mücadelenin içtimal mahiyetini tahlil etmiş, şuurlu bir millet olmak Addlasında bulunmak için harlet tiklâlin KAf olmadığını, — kanundan başka hiçbir kuvvetin tahakkümüne tahammül etmeyen serbest düşünce- li, serbest düygülü ve hareketli, reye doğrü gittiğini bilen fertlerin bulunduğu bir topluluğun ancak mil- det vasfını iktisap'edebileceğini, aksi halde — Anayasada milif hâkimiyet prensipi ne kadar parlak ve mühte- şem cümilelerle ifade edilirse edilsin bir milletten bahsedilemiyeceğini ile- ri sürerek, daha o zaman Türk - in- kılâbının şaşmaz ve nihat hedefine 1 şaret etmek küdretini göstermiştir. Milli zaferden sonra İnkılâp matbu- atını enelerce İdare ve bügünkü A- nayasamızın tanzimine iştirak etmiş- tir. 8 sene Kars mebusu olarak - Mil- let Meclisinde çalışmış ve aymı za- manda Ankara Hukuk Fakültesinde profesörlük etmiştir. Bu faliyetleriy- e Cumhuriyetin kuruluş ve yerleşme- sinde büyük hizmetler gösteren Ağa- oklu Ahmet Bey, mesaisinin ağırlık merkezini fazilete — dayandırmasını bilmiştir. Ağaofluna göre İnkılâbın en ehem- miyetit- tarafı Cumhuriyetim münevi cephesidir. Bu 'fikir bilhassa — “Serbest İn sanlar Ülkesi” adlı eserinde en güzel Afadesini bulmaktadır. Müellif Rous- senuvari bir eda ile yüz yıllarca sü- yen esaretten kurtulmuş bir. Türk ferdini muhayyel hür ve serbest bir Ülkeye götürmekte, hür ve serbest bügün Öğrenmek dam 2 — Şöhret ve Para: TAYYARE 1 — Geceler Haki-| VU LÜ TENİ 1 — 5u Perileri (renli), ) (Türk Güzlanlep. Adana, Kn-| 2048 İnce sar (Süzük famı.| LA A LA LN L . B nn ga SaAtyondan. T aase D TiLDiz VaSd) 1 Aşk Danaı | Vürk0 Takenderun, Adanaı ân: r . Z as Fi (ALEMDAR (23683) 1 — Zoronun| karadan, — 18.65 D.H.Y. (Türk) | 2245 M. S. Ayarı ve haberler. ü D Falihim Olaydı | İzmirden. — 1895 DİET.(Türl | — 2808 Dano Parkaları ipir — eee B n eee Yorr e d D AZAK (Si 1 Tokyol Kalküta, Yeni Delii, Karasi | Ütdr vılş ve programlar. — Gül 'a DNT Nala MSİKG TAMRAN masra Gem Bonek | ize aa ! FOG < Günet et 915 | ÇENBERLİTAS 22519 1 — A-| Nev Y alaatan, — et | ARİR Di MA Bi ü Şile 1310 $8 | Sükapler, 2 © Kocam öradı Brükselden. eĞ AW A AP. S | iRERe Ğ AA vti GİDEÇEK OLAN UÇAKLAR iek Bere| Yala ” zm — 15 | Vatan Aaşklan Üslündür. ” | neyrt, Büsraya — 8a0 DÖLY. K aN İmsâk 3M ti HALK 1 — Perl Kizi, 2 — İ-| (Türk) Bursaya, — 440 BLRA | Ka n Mi — ' Cileie calalalar Aran| Ünelim “Künü, noma Ni | K Braerlinı Z sa aei | Ş ç Seküya mütenilik maka HESACEDERI Graxocı n 1 — stock| da) Tnt Z ae aA TENar ve Kaan , | Klairllmiş Firim eşyam Ükle- İSTANBUL holm Güreşleri, 2 — Derli P| Gümn LçAkeiş, Kağlree. Ü yaaa ge eadeleri c İRaB Bana | el g , Biniyle görümeye YEN SES ÖrERETİ: SA ge| KİSMET (20 1 — Günçadin | Teab Dünr. (Türo iemire | ö n lit KEEEEL ' OŞ gea Kat ea ae Di Tersavol) Celer Perlei, 2 Deniz Yüdie| BALY, (Türk Anlarya — a çe leklleri glnmiyet | S G ZİNM Terei bir Sebe AYZARA Miber « Tammim oL| HES ZK Örünan Künere | Ka laslr d e Tenciler öyle üilenir & S laim Gantroasaa nn O BORkser| TURAN Gzlzi) 1 — Tokyo Gülü| Brüksel, Lonüra, Boston, New-| ÇÜR GLie S GORMRUR | düm münasına iki kelime; 10 — öLde üüü Te SAA G M Be'ar | SEDARD üeüi S | Tün Benlerkrı ” Oşkakra | — YO e. 4 — Güre KÜÇÜK TİYATRI ga| Geri. Bazkanyla- | 2245 Haberler. 2800 Gülha-| hen, 3 — Tersi kara çehre. Si- GAR SU : Paris Revu| HALE (0li2) 1 — Tarzan Or-| 1400 Bursa (Ayvalıktan)», —| Ve bahar bayramından bir Tüe| veya. kireçle lenviye et & — Kayeuç AZİNOSU * Part Rerül. maniar a. 3 — Çinnet. — | 10 Antalıa . (İmroslan) — çerlak — ŞK90 Dana / müziği | Tatiklalinı a1 “ümürekkeb kel PAVİYONDA © İtalyan Akro-| OPERA (60821) 1 — Aşk Oyun-| 1045 Marakaz (Mudanyadan), | (p — s4.00/ Programlar ve| me). Kıral. 6 — Tersinin aklın- batları. Jei 2 — Kanaulue Şi GİDECEK OLAN VAPURLAR | yi panı Gan'zoru Vardır. Tersinden ba- izMiR SÜREYYA (60862) 1 © Karan| — e4e Marakaz (Mudanyayalm | YABANCI RADYOLARDAN | gindaki - harfi — deiştirirseniz hk Gölgeler. 2 —> Beni Affet. 1400 Ordu (İzmire) — — 1400 SEÇME YAYINLAR sathinin akal olur. T — İki ma- ŞERİR TİYATNASI hi aaım. 'ANKARA Kader öçünü 448 | ronpu n Yrda” öörine 8 L Be ANKARA Tamilmen Senini GELECEK OLAN TRENLER | ai — KAS Klânik müzik ginle | 8 — SAMNİ mümarese (iki keli SİNEMALAR de Silâhşor, 110 Doğu (Ekm.). — 8.30 Anka- | yici istekleri. — 815 Ki me), 10 — Üşümesini gidere ARRGOLU GÜNY 16.81 Ankaradan (Mo 1100 Devamlı, hafif -— ATLAS: — (40835) Kanlı Göl 2 — Leylk ile 8e Büruda d a SA SK Glei. DÜNKÜ BULMACANIN Aümazan “üzen 1 Meş Te y GEDECEK OLAN. Ti 1R0e AM üklan, ” S Gömberi, ? — Pamlk / Prenser | TANK Münlet a8 Ankarı ha mösizi, Dkas Di SÜSNER 'Bin Bir Tehlike Adas İRS BBC Tevü grkerl AKAN &T9 3 — Dümbül İN Go A PURDÜlÜ Duüs 1 — siyah Yeraşük © SiR Bekpu “lay ve eli Pettade, 2 — SeNNer) içirmin Güller, RADYOLAR atrası, — 2245 Dana müzi A (00) 1 — Şahane Vala. | 2 — Kalküta. a İZMİR ANKANA; 40 Dinleyici istekleri —| — Yukarıdan asafı! Botle LÂLE 1 — Aşktan Kaçılmaz | berler: —— &.00 Saz eserleri (p m dot O ZONMK 10 — Adaç Ve İEEK Güzie) 1 — Ölmeyen ae F Makdaslı Adamlar “Dran| S'giş a'aenka kleyan () Kt (1869 - 1939) Cumhüriyet vatandaşlarının — nasıl ylmaları lâzım geldiğini izah etmek- tedir. Ağaoflu Ahmet Bey riyle memleketimizin hürriyet ve fa: zilet sayesinde inkişaf ederek nasıl bir nur ve medeniyet kaynağı olabi- leceğini göstermek istemiştir. 1930 bilhassa büyük Gazıni Zusu İle kurulan Serbeat Cumhuriyet Fırkasının kurucularından. biri — ve mütefekkiri bu sahadaki faaliyeti yüz gün kadar sürmüştür. Bu. devre hayatının son merhalesi olmak ba- kımından bir dönüm noktasıdır. Son senelerde neşredilen (Serbest — Fırkn Hatıraları) aâli eserinde memleketi. mizde hür insan ve hür fikre karmı çıkan zihniyetin tam bir — tahlilini Körmekteyiz. Müellif: Bu eserle Türk içtimal bünyeninin hastalıklarını teş- hiz etmiş, sadece yukarıdan gelen de- mokratik hareketlerin, samimi arzu. lara rağmen muvaffak olmasının güc- Yüğünü elemle teslim etmek zorunda Kalmıştır. Son / senelerinde İstanbul Hukuk Faktltesi kürsüsünde bulunan ve 1933 den itibaren fani hayata göz- Yazan : İsmet Giritli lerini kapadığı 10 mayıs 16 ne kadar kitapları ve kaler . yorulmak bilmeyen AğHoğlu A Bey, memleketin ciddi. probi hayatıfın son dakikasına kadar sa mimi ve heyecanlı bir eda'iie ön #ürmekten geri durmamıştır. F fert hürriyetinin en tandaşların kendi. içlerinde ve — me- deni cesaretlerindedir. Halk ve hür- riyet ancak bu nimetlerin üzerinde ti tizlikle titreyen ve bunları koruma. dir. Denilebilir ki, merhur n hayatı gök defa yalnız başına ve büyük mâ- nevi istıraplar pahasına memleketi- mizde bu hakikatın ilk e örneklerinden birini vermek gayesiy- le geçmiştir. O, bütün hayatı €a bir taraftan hür fikir ve mües- seneleri müdafaa ederken, diğer ta Taftan da memleketimizde llk defa bir hürriyet ve demokrasi edebiyatını vü. cuda getirmiş, bu suretle demokra- tik rejimin, ilk koruyucularından ve hocalarından biri olmuştur. İagiliz Sefiri Sir Noel Charles, dün akşam Tngiliz Konsoloshanesinde şehrik mizde misafir bulunan Sunderdand fatbolculariyle basın mensuplarına — bir kokteyi parti vermiştir. Vali ve Belediye Başkanı Fahreddin Kerim Gökayın da hazı nunluk düydüğünü söylemiştir. dunduğu toplantı geç vakte kadı İngilir Sefiri bu kokteyide basın mensupl neşeli bir şekilde geçmiştir. iyle tanışmış olduğundan mem” (ekâye Idyanat — Baş tarafı dünkü sayıda — İçimde bir ses olamaz, imkânı yok böyle geye razı olamam, müsaade etmem diye feryat ediyordu. A- ma bi isyani sana hissettirmemek için dişimi sikiyordüm. — Seçtiğin mesleğin teferruatini anlatırken © kadar heyecanlı, idealini bulmuş İnsanların huzuru içinde © kadar kendinden emindin ve © kadar mesut görünüyordun ki, dilim var Tıp da olamaz diyemedim. Gülüm. galıştım, biraz düşünmeli im. Bu karar bir heyecan mah Sulü olmasın dedim galiba. O za man yüzünün ifadesi görülecek geydi. Bakışların değişti. rengin dekisli. Mukaddes tanıdığın seyi Te tecavüz edilmiş gibi. bir tavır fakındın. Bu dürüm karşısında kendimi bu fikre alıştırmalıyım, bile diyemedim.Çabucak toparlan- dim. Hem cazibesine - tutuldukun y benim de yabancım değlldi, onu Aaşırı derecede ben de sevmez miy dim? Bunun içindir Ki seni anla: Mmakta gecikmedim. Mademki sax detin ona bağlı oldukunu söylü. Yordun. Yolunu seçmiştin. Sarsı lan hislerimi şöyle bir yana Ittim razı oldum. Hem nasıl razı olmaz: dim ki, bu bir aşkın devamı İdi sende. Hic şüphesiz senin yaşın: 've apnin yerinde olsaydım yap Bini yapardım. ben de. Yumusadığımı, — yola — geldiğimi hissedince ne tatlı baktın yüzüme Bir anda kısa kadife pantalonlu, karısık kivircik saçlı çocük. olu: verdin, “Böyle bir annem olduku için “İftihar ediyorum., derken özlerime vurmıyan yaşların nasıl damla damla kalbime indiğini his setmedin diye Allaha şükrettim. İlk günler benim için kolay ok madı oğlum. Belki bu yolu ken din eçtikin, belki yaratıış iüiba Tiyle daha küvvetli olduğundan, Yalllt intibak devresinde sahiden sıkıntısını / çekmediğtin icin, belki 'e beni Üzmeyesin diye, ne bi bilmiyorum neyin, nelerin t din bana, Bu meslekin mizacın Hğini, Adeta bir açık hava mekti bi olduğunu ve deniz sevgisinin 'an artan bir kudeetle seni sardı Aant, yolunda küvvetle İlerledikini yazdın. Bilsen bunlar. beni nasıl takviye etti. Mektuplarının. birinde: — “İstedi Kin, sevdikim bir yolda mesut, ha yatımdan memnun Ve sıhhatte ol mamdı. imdi öyleyim, Hele Mestt olduğunu ökrendikçe. daha doğrünü — bünü himsettikçe daha küvvetli ve daha çalışkanım., di yorsun. Bana inanmalısın oğlum, artık alıştım, sakinim, hiç üzülmü: yorum. Atlantikteki © müthiş fır- tınayı gazetelerde okudükum — za. man bile sarsilmadim. Çetin bir de emin ol XCi * Gieğ) T Kanlı “adi- ö Tayafıı X vaç. 2 — Aşk Berenadı. Mmb 2 — Gençliği Takip Edelim.| zik (pl). — 960 Kapanış. HL 5|H Hİ İMDAT L Gdi Te slanadain| TAN aa Kaktanı . Kacımaz | “izdS Ağlm ye “prozram - | (Kücükpazar) — Si Na B T Ginüi Prtaae | A akina damlar Di | 1838 CB Ayarl e fese | ÇAlgmder) — Cemii böyaz bi yerdi MELEK ” Gükeb) 1 Zalteku | Te Kalyo'dalın orletran —iSek| BEYOĞLU' Beyoğlu Glerker M a v KaLan, 2 b Kada | Tent 'T gaydodar Kiraliçe| Habirlerii 1315 Saz enerleri | — İetikdar (lerken P 1 SaRAYI * aSi "Yukile Do K3 — Nai Amerlksn | < 136 Döle Güzeteni, S | y eet (Galta) MAD | ai HMi zi Romeli Tor | U KARSIYAKA GiNETi | Şerkiar L Y6 Cüzürlet | (ü aai — erker D fanların Pençesinde, 3 — e Te Hafiyen 3 Cçi Cezar | 1640 Rütmciler (o MA R A TF A | YE as0) vi | mnb N izpmnlz ükararüm | Ankara 00, Tamin zeza BARK G0060) Vazife Kurban n Türkçe ada ZL 58 Açılış ve program, —| Tük) — Or Z Avcıoğlu (Fe Karşıyaka 15085 SİK ÜlsTae) 1 — Mahzun Gönül inlee Çocuk dantl H Re'Dana | ner) Fünstee cömn 1 — Franker | CA LA AMAD Trklar D ae" a CŞN | MESETASI Çdi ç, Orleköy | BEKORAA Aürler v Jaynın Doğuğu 2 — Kara aa a Te Örk D MEİ Bugün, <— 126 Yürttan Seelee | navutköy) — Merkez (Beb n Züllet (Kemeralir — Daayal ada a Faa T aa aa aa D ar | 260 Norman ” Cioutler - ork a — Ersnköy cN. Ca | cek) c Karanina (Yalıları: Anneler için, bir gün evlâtların Kaptan Yazan : Mükerrem Kâmil Su seçtikleri yola, kendi yollarına v- urlamanın mükadder olduğünü inandım. Geceleri yatmadan evvei gök yüzüne bakıyorum, bir yıldız var, bazan mavi, mör isltlar sa Sıyor. Onda seni görür gibi oluyo: Tum. Gök yüzü bulutlu da olsa gönlüm — karâramıyor. Bir. gün kavuşma ihtimali meveut oldukça dünyanın öyle pek de büyük olma dığını düşünüyorum. Gerçekte çok uzaklarda olduğun halde, seni pek akınımda hissediyorum. Elimi v zatsamı dümen tutan eline doku: Vaktiyle bir kitapta mı okudum, 'oksa birinden mi dinledim, pek hatırlıyamıyorum. Yaratılışları iti- bariyle Insanlar çeşit çesittir. ol düm, Kimi gösterilen İstikamette yürür, kimi yolunu kendist tâyin eder. Kimi arzularımı ölcüye vura- bilir, kimi. ihtiraslarını ancak- bil tarih sayfasında tçakin eder. Kimi basittir, Kimi muglâk... Biri sükü- Nu sever de bir başkası müendele #ıkar; öylesi de yardır Ki hudut tar 'nımaz. Şu halde tereddütsüz şunu kabul ediyorum ki, sen kendi ya- ratılışına göre yolların en doğru. vunu seçtin.. Senin için meslekin bundan daha cazibi tasavvur. bile edilemezdi. Yolunu — bulamamış İnsanların 'ne büyük bir eza içinde kıvrandık. Jarıhı, âvareliğin dehşetini bildiğim içindir. ki, seçtiğin - ve seçerken yanılmadığın - bu yolun ardında huzurlu ve mesudum. Gözünün ar- kada kalması için katiyen küçük bir sebep yok. Yüreğin rahat ol sun. Bir gün seninle iftihar edec iime inaniyorum. Kalhim ve dua Yeni yaş gününd zun, bir günün bin olsun aziz © İhtiyar kaptan bu mektulu —. kürken ” gatırlar - ara: n lepler, çeşitli yolcu gemileri pörü nüp uzaklasıyor, denizlerde geçen yor ve narin bir kadın gi ü Okunandan pek 'Mektup okunup Jar, Sonra kücük kı tanın Boynuna dakikada sündükünü, Neler hisse lamiş gibi idi: Annen. için dalgin. dür sarıldı. — Yanağın Küçük kalbi bu

Bu sayıdan diğer sayfalar: