11 Mayıs 1950 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 4

Sayfa 4 YENİ İSTANBUL Bir Medeniyet Beşiğinden... İSVEÇ NOTLARI Üa Bizim tramvaylarımız kağnı ile yarış edemezken, Stockholmdeki tramvayların Yazan: Sacit ÜGET Şşehir içinde motörlü tren süratıyl.e seyretmelerindeki sır nedir ? Hemen her cadde, her — sokağın Müntehasında karşınızda denizi. bu- Tursunüz. Ve bu arada gözünüzden hiç eksik olmayan şey kadındır. Bilâ istisna bütün — mağazalarda, Jokantalarda, — dükkânlarda, berber derde, bankalarda, postahanelerde vel. hasıl bir şehirlinin şehir içinde te- as edebileceği her yerde karşınız. da kadını — bulürsünüz. — Buralarda &örebileceğiniz erkekler parmakla sa- yabileceğiniz kadar azdır. Peki erkekler nerede? Onlar tamamen sanayi ve istihsal gahasında — çalışmaktadır. - Kadının bu derece umumi mesal içine katıl- Tış olması - 900 bini aşmayan nüfu- #una rağmen - Stockholma — birkaç Mlliyonluk bir şehir manzarası ver- mektedir. Mubalâğasız denilcbilir ki, Stockholm İstanbuldan hiç — değilse ü dört defa kalabalıkmış hissini ver mektedir. Hele şehrin — hareket ve Canlılığı kabili kıyas — değildir. He- men hemen her işin başında bulunan kadın nasıl oluyor da bir erkek kadaı hattâ birçok sahalarda —ondan faz- 1a muvaffak- olabiliyor Bu hakikaten tetkik edilecek bir mevzudür. Sebeplerini evvelâ erkek — kadın Münasebetinde aramak lâzım geliyor. İskandinavyada kadın. belki - dün- iyanın en hür mahlükudur. — Şarkta olduğu gibi erkekten çekinmek, sa- Kınmak, ihtiyatlı olmak gibi key- fiyet burada akla bile gelmez. Çünkü erkek, kadını kendisinden farklı ola- Tak görmemektedir. Onlarca kadın aynen bir erkek gibidir. Çünkü hiç kimsede kadını, erkeğin - zebunu o- larak kabul eden bir fikir - yoktur. Kadın ancak erkeğin bir serikidir Bilhassa şark memleketlerinde oldu- ğu gibi, JAf atmak, / sarkıntılık- ta bulunmak, kadına - karşı ha- #fifmeşreplik etmek İsveçte bilin. meyen — şeylerdir. Vİşte bü — vazi yet, genç kız. ve kadınlara umu- Ti hayatın her kısmına nüfuz etmek imkânını hazırlamış ve İsveç ordu. #unu meydana getirmiştir Hayatın her sahasında, hemen her dakika kadınla dalmi şekilde bera ber bulunan İsveçli erkek, artık on #adece bir arkadaş gibi görmeye alış- ıştır. Buna, ahlâk prensiplerine sa- dakatteki kuvveti de ilâve ederseniz, İsveçte bir genç kızın iffet ve namu- Sundan hiçbir şey kaybetmeden ve erkek mevzuunda içinde hiç bir en- dişe taşımadan çalışmaktaki/ rahat lığın sırını anlayabilirsiniz. Erkekler, biraz da şimal ıkliminin tesir. altın da olacak, umumiyetle ağır, soğuk- kanlı, hattâ kadınlara nispetle sürati intikali daha az insanlardır. Çelıştik- ları zaman — düşündükleri — gey. yalnız işleridir. Vazifesini bitiren er- kek €n zevkli zamanını evinde geçi- Fir. Hemen herkesin —amatörce ve- ya profesyonelce— meşgul olduğu i- kinci bir iş vardır. Bu sebeple Stock- holm sokaklarında — âvare — dolaşan Ansanlara rastlanamaz. Bizdeki kah- velerin benzerleri / İsveçte — yoktur Mevcut gazinolar — gündüzleri bom. boştur. Bu da, memekette işsiz. güç. #üÜZ İnsanın bulunmadığını en güzel gekilde anlatan misaldir. Hakikaten Stockholm — sokaklarında üvare in- #ana rastlamak şöyle dursun, fakat bir tek dilenci veya pejmürde kılıklı Ansana tesadüif etmek bile mümkün değildir. Bu sade bizim değil, Avru Padan gelmiş bir. yabancının — bile derhal nazarı dikkatine çarpar — ve memleketin hayat seviyesi hakkında flk fikri verir. Şehrin muayyen yerlerinde terte miz siyah elbiseli, siyah melon şap Kalı, eldivenli, elinde güzel bir. bu- ketle duran adam, ilk nazarda size gevgilisini bekleyen birisi hissini ve- Fir. Fakat aldanıyorsunuz: bu, sade ce bir çiçek satıcısıdır! Bu —adam Malını satmak için — bağırıp çağır. maz Esasen bağırıp çağırmak, kılık kayafetine yakışmaz. Ayrıca — malını satmak için bağırmak lüzumunu hiç hissetmemiştir. Sioekholm sokaklarında bilâ kay- dü gart hiç bir seyyah satıcıya rast- dır. Bunlara, vasıta kullanan kimselerin nizamı #enİz, şehir İçinde bir tramvayın, bizim motürlü trenimizden daha suratli gitmekteki Stockholi kateden bu yöllar Ati nakliyenin düdük, çan, — klâkson çalması yasaktır. Fakat hemen şunu da ilâve edeyim Ki hiç bir vesait dü- dük ve klâkson çalmak — ihtiyacını hissetmez. Çünkü fevkalâde hareket li ve ayak Üstünde bir şehir olma- Sına rağmen seyrüsefer mevzuu ve Müşkülâtı tamamiyle halledilmiş ye- güne Avrupa memleketi İsveçtir. Bu sebeple, bütün kaynaşma — ve hareketine rağmen Stockholm geh- ri, bizim bütün sayfiye yerlerimizden 'Gaha sakin ve gürültüsüzdür. Seyrüsefer meselesi — ve - gürültü mevzuu bizim başlıca dertlerimizden biri olduğu için bu nokta üÜzerinde Biraz durmak ve Stockholm'da — bu düvanın nasıl halledildiğini tetkik et mek yerinde olacak. Stockholm'da şehir — içinde — bir tramvayın bile bizim motörlü tren Süratinde — seyrettiğini — söylediğim zaman — mübalâğa — ettitime za- hip olmayınız. Bugün İstanbulda ar- tık kağnı ile mukayese etmeğe baş- Jadığımız tramvay, Stockholm'da en Süratli vasıtadır. Çünkü bir. tram- vayın kalktığı durakla duracağı yer arasında hiç bir şekilde, hiç bir va- ita ve yaya tarafından aslâ / yolu kesilmez. Vatman kronometreli sa- atinde hareketini kontrol ederek, da- kikası dakikasına değil, fakat sani- düvasını tamamiyle lesini de ilâve eder. anlamış. olursunuz. im'da seyrüse yen riayet e yesi saniyesine varacağı yere gide bilir. Tramvayların da tren gibi ta- rifeleri olduğu ve bu tarife dakikası dakikasına tatbik edildiği için, bir arkadaşınıza; — (a) dürağında 18442 de bek- le.. 17 numaralı tramvayla gelece- gim, Şeklinde bir randevu verebilirsiniz. Aynı cadde üzerinde tramvay, tro- leybüs, otobüs, taksi, motosiklet ve namütenahi bisikletin / seyrttmesine rağmen İsveç bu intizamı nasıl te min edebilmiştir? Evyelâ, şehrin tekâmülünde — hiç değilse bir kaç yüz sene sonrası "“dü- şünülüdüğü için” bugün yapılan iş- ler günlük müşkülâtı halletmek de- il, fakat çok İlerisi de göze alına: rak yapılmaktadır. — Şehrin — siklet merkezini üzerinde taşıyan — bütün caddeler 40-50 metreden geniştir. Ye- rine göre bunların altmış metreye çıktığı görülür. Fakat seyrüsefer dü- vası sade cadde genişliği ile halledi- lecek gey olamaz. Her şeyden ” önce seyrürefer nizamlarına riayet gelir ki, Stockholm'da her hangi bir va sılanın idaresini eline almış olan bir kimse konulmuş olan kaldelerin dı- şına çıkmağı hatırından dahi geçir- mez. (Devamı var) Yarınki makale Reich ve İngiliz Bankası Dördüncü makale Çeviren: Selva Sezer FECİ BİR ŞECERE Reich'in Cesar Borgia'sı Heydrich, elindeki fişler sayesinde bütün devlet ricalini ve hattâ Hitler'i bile tesiri ve nüfuzu altında tutuyordu ALMAN Gizli Teşkilât Şoti Heydrich tuhaf ve çekinllecek bir adamdı. Zira bir nevi Cesar Borgia idı. Şüp- hecilik, ahlâksızlık, kuvvetli bir hâki- miyet aşkı, katı kalplilik, zekice nü: fuz etme, hattâ baştan çıkan bir me: değin güzelliği, onun — karakteristik vasıflarını teşkli ediyordu. Ömrü bo- yunca hiç bir geye kargı hassasiyet duymamıştı. Heydrich'i alâkadar © den yegâne şey: başkalarının sırla» Yını öğrenmekti. Bir insana ait itham edici vesikalara sahip olduğu zaman artık o İnsandan hiç bir hususta çe- kinmez ve onu emrinde bulundurur- dü, Bu yüzden Heydrleh, mesai arka- daşlarının hususl bayatlarına ait bü- tün karanlık noktaları aydınlatma: ya dikkat eder, bilhassa TIT. Releh'in bütün şeflerinin sırlarına vâkıf ol- mayı dalma ilk plânda tutardı. Bu şekilde öğrendiğiniz ker şey #ize Insanlar Üzerinde bir hakimiyet temin ettiği gibi, siyaset alanında da mühim bir mevki temin eder. diyen Heydrleh, bu sistemi tatbik ederek Nazi Almanyasının eti kud- retli şahsiyetlerinden biri olmuştu. HEYDRİCHW'İN KÜÇÜK KAĞITLARI NASYONAL Sosyalizmin ileri gelen bütün — şahsiyetleri” Heydrlch'in oturduğu yerde dosya imal ettiğini biliyorlardı. Ondan nefret etmelerine rağmen çok da çekiniyorlardı, zira herkesin az çok saklayacak bir geyi ardı, Heydrich'in bu sırlardan han- gisine vâkıf olduğunu bilmediklerin- den dalmi bir korku içinde yaşıyor- lardı. Heydrlch, meşhur metodundan Hit leri hariç tutmadı. Hattâ Führer'in hususi hayatı hakkında ilk araştır. malara girişerek onun, Viyanada a- mele olduğunu da meydana çıkaran gene bu korkunç adamdı. Uzun sene- ler boyunca, Heydrlch, Münih'de her- kesin itimadını kazanmış bir adamı, Hitlerin en eaki arkadaşlarının teşkil ettikleri cemiyete kimlerin dahil ol- duğünü öğrenmeye ve onların ma- zilerindeki karanlık noktaları aydın latmaya memur etti. Mevzuubahis fan, tedricen bu cemiyete nütuz ede- rek, Heydrich'ten son derecede nef- ret eden adamları, onlarda hiç bir #üphe uyandırmaksızın konuşturma- ya muvaffak oldu. HİTLER İÇLİ DİŞLE HEYbRiCH tarafından Hütlerin ter cümelhali için toplanan gef henüz ele — geçirilemiyen dosya, #ayet bir gün meydana çıkarılacak oluran, çok kıymetli birer tarihi ve Sika teşkil edecektir. Yapılan tah kikat neticesinde elde edilen deliller Birinci Cihan Harbi esnasında Hit rin harp arkada Max Amann İle, gene eski yakın arkada Nasyonal — Sosyalizmin dik kuruluş genesi olan 1030 a kadar — Hitlerle senli benli konuşan Emile Maurice'i meydana çıkarıyordu. Bu arada gene bir harp arkadaşı olan Hitlerin fo- tografçıcı Heinrleh Hoffmann'ın da meveudiyeti öğrenildi. Almanyanın Müstakbel hâkimi, yeğeni Geli Rav: bal'in ölümü yüzünden günlerce uy- kusuz kaldığı zamanlar, Hoffmann'ı karşımına alır onunla saatlerce mü: nakaşa ederdi; Christlan Weber de Hitlerin senli benli konuştuğu nadir insanlardan biriydi. Bütün bu adam lar arasında, kendini alkolün cazibe ve tesirine kaptırmayan yalnız Emile Maurice olmuştur. Bu yüzden Hey- Grlch'in en çok alâkadar olduğu »- dam Maurice oldu; zira Hitlerin geç- miş hayatını yakinen en iyi bilen bu adamdı. Heydrich'in ajanı, Maurice'- den vazıh malümat almaya muvaf- fak oldu. Esas. gaye- lerinden biri âri ırka mensup olmak olan nasyönal sosyalizmin — titizlik gösterdiği sahalara karşı lâkayt ol- duğunu Maurice her fırsatta. belir- tiyordu. Fakat, rivayete göre babası müsevi idi. Bu, Maurice'in, Hitlerin fırkasına dahil olan ilk adamlardan biri olmasına mâni olamamıştı. Sade €e şöförü olmakla olmakla kalma- miş, aynı Zamanda, Hitlerin bir in- sanla arkadaşlık edebilecek kabili- yette olduğu devirlerde de onun en samimi arkadaşı olmuştu. Enteresan ve şimdiye kadar kimsenin bilmediği Acaba nasıl? bir nokta daha var: Maurice, bir za- manlar S.S. nin şeflerindendi. De- mek oluyor Ki bir zamanlaı rütbe bakımından Himmler'den bile üstün olmuştu. Hattâ, bir gün Himmler'in Mfrat derecede askercilik oynadığını ileri sürerek Hitlerin emrile onu, S.S. lerden bile ihraç ettirdi. Fakat çok gçmeden kapıdan kovulan. Himmler, bacadan girip Maurice'i karanlıklara atmakta gecikmedi. Hitlerle Maurice'in arasındaki sa- mimiyet, takriben on sene devam etti; sonra bir kadın yüzündn ayrıl- Tayamazsınız. Bilâmum bütün vena- PK ae d i_lıtğyışcındı olduğumuz herşey YENİ 1 — Kaptan Kid. 2 —| kosya, Ankaradan — 1408 DIL| İSTANBUL: n Si Ç YA (Türk) İzmirden, — 18.35| — 12.57 Açılış ve programlar. —| T 1 .— ati Rü-| DİLY (Türk “Ankaradan. —| 1800 Hüberler. — 1X15 Karsıx YA (Renkli 9 — Önce Vatan | 18te S Üsviçre, Zürlen, Ce hafir öğle müzlti (. — iSs İSTANDUL CİMETİ Aüinadas. | Şarkı Ye"türküler. ' süze v ALEMDAR (R069) 1 — Vahşi | Ümerikam Honen Kadn * yemek çeşitleri. © da-s0l Komu 2 — Son Kai kok, Kat Sarka ve türküler (pi — M39 z AYSU (asiT) 1 < Aslan Ah- | Şamdan < KA ER e Fi et (Türkçek 2 — Margle — | Sinav ” Stcekholm. ” Kopenhag, | ramlar ve kapanı AZAK (i 1 — Batakhane — Münin'ten. Tei aai eli 'VAKİT VASATİ EZANİ İ ciran 2 — Birleşen Kalbler, | (GİDECEK OLAN UÇAKLAR | ae Ce müziği Gi. YA ÇEMBERLİTAS (ZSiS) 1-Fe | aa0 BEA Üneüis) Atna | Bea ae , Dimlo Ya haf 'me Günen —S DA İ sket Tcisi 2 — Tompson Ce | Roma. Nn Londraya, — Bso| / Ka Danla ye Wapuen Örle 2210 —— 456 | mler Çetesi VDET. Tün Bucaya üN Haa dnaye Yo Hüna — O — ami | PEsAS T — Bülfülekiin İnt-| DHY (ürk) Ankara Kayse | 1L39 Seğrene Masele Terteder| Akşam 2015 1200 (| kamı, 2 — Sönen Rüyi Ti Malatya, Eliziğ, Brsürum — berleri, — 1800 Haberler, — Yaıa — A — 148 İ Hazk ı — Balıkı Onman Bak-| böe DELY. TÜ Ankamya | ae L tanbul Mebelar e a| İmsik — aG —OT | dti 3 — Körbaz Aitinda 1010 DALY, (Türk) Ankara, | Benat törleç op , — 1840 Tin İBTANDUL (Zsi) 1 — Lüktel Kut Beyruta, — Y1& DHY İ Sç ae aei Gi Hayat Dümbüllü Macera- | (Türki İzmire, — 1090 DELY.| Şarkı ve türküler, — 2015 Ro- Ar. 6 — Bu. GELSECILU --. Dirann Arkara, Adüna, Sakcne | Gae Söldan YelarLndEN hkaak ae bi Sövi ieaai KİSNET (G080) 2 — Bi h | derina © Y30 CGDİT. Bey | Tana e Daraar aN aa amak, B — Bir mevi tedevi İSTANBUL Te Bonmuz Arı Tul Kahireye — WAS DUT | Gölle Verglei iahlar — 20 dalelı oyun İK Sal —-— MARMARA (zö00 1 — Güzel Trürü Anlaraya — d0 DH Ça Şenll'den auklar. (pi n b el YENİ SES ÖPERETİ: 848 de| Dot 2 — ah Yılar. |T LArame — Ka D | Tino Rosi'den garkılar (p0 KS L Aler e Baakın MELLİ (009) 1 — Vabşi Koşu.| a: CAmerisam Müsin Lonara | Süe KaRa ea Ranmy Te | DeD D KONAK PAVİYONU: lapanyol| 2 — Son Küsme bi Sipriae Hken | 6 Kaml beyeti k Airaksiyon “Trupt, TURAN (Z 1 — ahai Ko Sis) SAA (rkandinav Lra-| SEü5 Habüler a gçe RlARIR| — Yukandan aati |N YEakraa aa l < | GELECEK OLAN VAPURLAR| Tamlar ve kapanış. Kartlaşmış. 3 — Eüri ve esnek BÜYÜK OTIYATRO: 20 del İntikim £ © Şançhaylı kadın | G1 v | arükemın. 3 — Beri ve ee Süakeapoare'in * "Yanlışlıklar KAaDIKOY Glmeri 400 Giresin, Karadenitden. — | YABANCI HADYOLARDAN | ŞYT A e Dit Gulrüe, Kemedlei ALE YeDE) 1 Yumaz Re-İ 2030 Sua Mudanyadan, aa MRabmali z Garantı. 6 — Öçte bir. T KÜÇÜK ZİYATRO € Gahi| Je 2 — 'Sen Benimdin. GDECEK OLAN YAFURLAN | LKS DŞ AMĞ Ğ Mükarririni " Arıyor. ÖPENA ü TÜkÜk Hayat | " 200 Sün Müdanyaya, — Tü0| ahkcümdar. GAR 'GAZİNOSU * Paris Rerü| SÜREYYA (60802) 1 Macora | Ege, Karndenize 130 Hafif müzik. — 4.00 BBC heyeti | aana 2 — Bahar Olunca: hait örkestramından” parçalar |— DÜNKÜ BULMACANIN PAYIYONDA * Htalyan ” Akro| GELECEK B a Dinleyici “ztekleri KAt batları, öri ae KAT gas Semplon ÖCAvrupa), —| ş,15 Palm Court oörkestrasından İZMİR ANKARA: Yarışlar Kıralı K aramam ll — < | Haa —tam Mae SEDe ÇAAW A Z AMT 2 fümi | BOYUK Kadın Celihdi. CEK OLAN TREN! ları, — 18.90 BBC Northern or-| 8 — Caka. 10 — Makam. ŞERİR TİYATROSU Temel| CEBECİ 1 — Ormanler Ki | G zeren D TRi Tankara a | ziran Gönaer n n Si G Ana MA ba 16 ÜB 2i Acıkgöz Haremde 020 Ankaraya (Eka). — #L30| rolü Geller ve orkestramı Bal Ttuhatapı 20 gÜBK A Carevar, Teamul & İd5 Hafi müzik S TTi Ope. — Matal zi — Marifet & — çi GKLELEYEM ee ea geZ | z e D RX Sa ü BEYOĞLU Sören VZ vacı » - OLEE A Traviata..). — 1815 Müzikl Şet S1 c gerim N — Atar ATLAS:. . (6088) Brosdway'e| Garp Yolcuları. T R ll | hatiraları. — 1818 Dinleyici 1e- Belam, ÜÜ ZSN Norvce — sürer| AY Ayanı — at ve | AT . S9 AU müzlk Ca| Yukardan ayakı ALKAZAR Gzse 1 — Ateşi Mürnbakaları. şel ee0 — ar e| Üralinamn Baklen —üi S Y anm 2 — Takam 3 — Çemberi 2 — Pamuk Prenes | YENDm Unutumuş Simalar | Te e Saz Garleti .| Yane ile parçalar. — 2 ARST A KKaN eotu 1 — Sayılı Kah| 2 — Aşkan Sönen KB Hait sölolar oDU | Teylel istekleri | Saz 1 — aat AnP Famanlar. (2 — Gün” Bebe 1ZMiR A2 Cünün programi Ve hava |/ LEHPZİO, Maharel B7 Şemint 18 Laytâ (Türkçşe). raporu. — 8.30 Mozart - Mi Mi (Kısa dalga 30.83 m. *L00| Basil, 18 — Ulâ. 19 — Name A GÜ L Rio Yolu 2 —— EEMAMNA Kan Düvası 1BP piyano kongertesundan Ki | " Tattiranı — allzan, 28 — Teras slmslie Kaüller, | EALE Te alklan Kaçılmaz | imllr p, — 660 Kapamş. ELHAMRA (43505) 1 — Zehirli| 7 Makinalı Adamlar. Diyar | izaa Açlış ve program. - İAEZAE MT ban oeüa | İ ÇRAA Açılş ve program — SA H n e |a Hiki- | Kinr — 1500 Haberler — İRİSİ EMİNONC : Sadulin <Eml- yea Çlekee. Körütgüm. Kİp Edelim | Raayo Balon orkestramı. — M.30| nu) — Yörçi (Unkapanı) — a BZ S aa Kaçılmaz. | Öğle Gazetesi — 948 Radyol rif Neşet (Alemdar) — Süre Kardesler. 2 — Renlüi Rüyalar| 2 — Makinalı Adamlar Diyarı. | salon örkestrasının d ya (Kumkapı). TALR' Göey 1 San Ante| İ a Haa gertal A e Tet he Aslanı, 2 — Beyan İncl | YENİ 1 — Haydutlar Kiraliçe- | Jöri ge Tapamz BEYOĞĞLU, Kinyoli (lerkez MELEK (iCede) Kalisiz Kadın| a Neslmedi meraana aliet Glerkes) — Kegi SAAT Cilbe Vaslln Le *” * KARSIYARA CinETİ 38 Açılış ve - program —| Rebul “CTaksim) — Findi gothetidis Elen Komedi Trupu | MELEK 1 — Sa; dın | 1800 M 8. Ayanı, — 1568 İnce l Kanm iğişi) — Nişantası (8ir SUATFARK GüM) 1 — ea | S Kanl Penç HL GütaniyeiN ai S iaas| Atm üN . Nişnlanı çe TT ğ SKi GU Sösekmanalin san — | Yilim yadızları söylüyor Güe | V yilalme e öt Be D | 19.00 M S. Ayarı ve haberler. | Yeni Turan (Kasımp Ankara ' SÜMER Üzs5) 1 — Büyüklük| ÜALLARL ZU SS Geçmişte -Bukün Ö | ATİM: İsmali Hakkı (8 İzmir z Delliei 2 neir GELECEA OL e B Grala . aa dE| Sözülamn Gezaae M Yam A ylrer —e N Y CK M Roth orkestrasi çalıyor. (DİD| xim Malkoç (ehremini — ÜSKÜDAN: Selimiye SİK Gamis) 1 — AN Baba iüin Ki Bur ' orkestrasi galiyor (Dİ)| xm Malkoç (Şehreminl) — * Hat Trlree 2 tzek 3 DUT DNi na Rahyo Gazeleel — 2830| 'et Bünt Üçarakünlrün) YRELİADA, T sik Bözaa, (610) Cdüyü Daö,| HaMlIn. Zdana, İKsaya, A rkal 2100 UNESCO Ga: 0 EYÜP: Eyünsultar. | amta. zi camiasişinüğ, izt dün. — 1888 DİLY. (Türk İ Seak — ZLIS Dans münii Gir| BESİKT Birlik ixemerelür — Cömhurl. TAN 1 — Vürun Kahpeye x İ kenderun, Adana, “Ankarsda: iia KOnuşma . Bağlık aadti n eef Yardım (Ai Kükür Hayat T 'DEY. Ürürk Diyar- — — t0s Müzikseyerin saatk < | kes he Haai — Kötanlıak (aklar ÜNAL 1 Kapanan Gönler 2 Tn ” Bivas, Ankara. | 4B M . Ayan ve haberler DKÜY — gozütüüçe ANKARA: Sebet © Ünivensi Yara. | aa" oS ükinaye) Nİ l8 Program 've kapanış | Kimltoprek — Göztepe e 'Bon ' ie — Bayar dilar. Hitler, yükarda ismi geçen, Üvey kaz. kardeşinin kizi Geli Rau “NİŞANLIM: ALMANYA' şin Viyanaya yolla maya karar ver mişti. Hitler, genç kızı, bazı sebepler den dolayı Münihten uzaklaştırmak istiyordu. Geli de aynı sebepier yü zünden Münihte kalmayı arzu ede rek, Hitlerin arzusunu yerin” getir- mek istemedi. Buna rağmen Hitler, kararından dönmiyerek — kızı yolla- mak için cebir kullanmaya kalkıştı. Çok geçmeden Geli Raubal İntihar iyi anlaşılamıyan Hitlerin cebrl hareketine atfedenler çoktur. Genç kız, tek kın günla canına kıymıştir. ve bü, Füh- rer'in hayatında — büyük bir krizin meydana gelmesine ve onun Farakte- rinin değişmesine sebep oldu. Genç kızın arkasından intihar etmeye ka- Far verdi ise de eski arkadaşlarının nasihatlariyle çok geçmeden bu fikir- den vazgeçti. Zannettiğimize göre, Hitlerin bü- tün insanı hislere karşı olan lâkay- disi Ve hissi, hayatının bütün anor Mallikleri Geli Raabal'in ölümünden sonra başladı. Gene bü tarihten iti- barendir. ki, kendini tamamon. siya. sete vererek: Artık bundan sonra sişanlım Almanyadır.” dedi. Filvaki o0 cümle psikolojik bir hakikatı ifade eder. Fakat, bundan — Hitlerin hayatında. artık — kadınların yer — almadığı zehabına kapılmıyalım. Bir çok ka- dın tanıdı, amma bunların hepsi ge- lip geçici birer arkadaştan başka bir gey olamadılar. Hitler, hiç bir zaman olarak bir kadına bağlan- düşünmedi. Zaten, siyazl ha- yatı gün geçtikçe bu imkânı azaltı- yördü. Hattâ 30 nisan 1945 te ken- dini öldürmeden önce Eva Eraun'u kanunl karısı yapmasına bile eski ar- kadaşları çok şaştılar. Muhakkak ki Geli Raubal, Hitlere hakiki bir aşk ilham eden yegüne kadındır. Halbuki Geli, Emile Mau- rice'le en bayağı münasebetler tesis etmekten çekinmemişti. Hitler bu- 'nun farkına vardığı zaman ceki ar- kadaşını bir daha görmemek üzere yanından kovdu. Mauricede — soğuk- kanlılığını kaybederek, Müniğ amele ve patronları önünde Hitlere çıkış- mak cüretini gösterdi. Her zaman düşmanlarından hinç — almayı unüt- mayan Hitler, Mauürice'e kin bağla- mamış göründü. Fakat 1933 te ikti- dara geçtiği zaman, eski arkadaşı- hin nufus Sicilinden eski — ecdadına ait lekeleri sildirmeyi ihmal etti. Fakat örtbas ettirilmek istenilen bu leke Heydrieh tarafından bilini- yordu. Gizli Teşkilâtın Şefi, bütün dikkatini TIL. Relch'in şeflerinin ev- veliyatlarını tahkik ederek onların devamlı zayıf noktalarını meydana çıkarma- ya hasretmişti. Pakat, Heydrieh Giz- li Teşkilâtın başına geçtiği a: dında âri veya kato nin mevcut olduğu. rivayeti etrafa Bu Jâfın çıktığı yer Hey- drich'in doğduğu memleket o.an Hal- le-Sur-Saale idi. Orada bulunan bir ekmekçi, Heydrich'in babasının bir ik olmuyan biri- yayıldı. 'yarı yahudi, anhesinin de Sarah Her- Amerikaya - sığınan e İN yaşındaki Ki boyu dardır. İstedikleri tek şey; muzur drlch adlı bir halis yahudi olduğunu katiyetle bildiğini, hattâ Sarah Hey- drlch'i yakınen tanıdığını iddia. edi- 'yordu. Heydrich, ekmekçiyi dâva et Ü ve neticede dâvayı kazandı. Ek- mekçi tekrar dâva açmak istediçi zaman Halle Nufus Sicil Memi kunun defterlerinden Heydrich'in Rum tarihi olan 1904 senesi m yına ait bütün sayfalar yokolmu CAN SIKAN BİR M İZLİ Teşkilâtin gefi, müsim bir geyi nasılsa unutmuştu: Letpzlgde büyük annesinin mezar taşı üzerinde Sarah Heydrlch yazılıydı. Fakat bu ihmal çarçabuk tamir edildi: güzel bir gecede yahudi — büyük #nnenin mezar taşı da ortadan kayboldu. Bir kamyon gelerek taşı mezarlıktan al mış ve atılmak Üzere nehrin kenarı a getirmişti. Her şeyden evvel kal- durılan taşın yerine “Sarah Heydrleh” ibaresini taşıyan başka bir taş kon- muştu. — Taşın faturası Heydrleh'in hususl sekreterliğinde 1945 senesine kadar muhafaza. edildi. Su halde, Gizli Teşkilât şefinin, başkalarının evveliyatiyle alâkadar olmaması gerekiyordu. Fakat o, bu Kibi şeylerden çekinecek yaradılışta bir adam değildi, belki de için için kendisinin bir — safkan — olmadığını düşünerek başkalarının da âri ırka mensup olmadıklarını ispata- çalıı yordu. Bu alanda yaptığı araştırmaz lar neticesinde Alman Çalımşa Hattı geflerinden Rober Ley'in âri olmadı. ğını meydana çıkardı. Pakat bu keş- fini Ley'e karşı beceriksizce kullan- dı. Zira Partinin dahili sicil — gefi Walter- Buch'un bürosunda yaptığı bir araştırma neticesinde — Robert Ley'in yahudi olduğunu ispat edecek hiç bir yazılı delil bulamamışt ZAR TAŞI HİMMLER YAHUDİ MİYDİ? İYDRİCH “ecdat avı”na çıktığı za- man kendi gefi Himmler'i de u» nutmadı. 1933 baharında zuhür e- den bir hâdise neticesinde yeni bir avın kokusunu aldı. Himmler o za- man Münih Polis Müdürü idi. Günün birinde bir adam Vilâyet Konağına giderek, Polis Müdürünün kuzeni ol- düğünü ve kendisiyle görüşmek is- tediğini söyledi: bu adam Würtem- bergin yahudi — hayvan tüccarıydı. Birden adamı tevkif etmeye kalkış- tılar, fakat sonra belki de adam, ha- kikaten Himmler'in - kuzenidir diye düşünerek polis müdürüne haber ver- meyi münasip — gördüler. Herkesin gaştığı bir hâdise oldu; Himmler, zi- yaretçinin şahsi nezaretinde olduğu- 'nu ve kimsenin onun kılına bile do- kunmamasını istediğini emretti. Bu mesele hakkında hazırlanan bir dos- ya, Almanyanın mahvına kadar, iti- mada şayan bir. memur tarafından muhafaza edildi. Acaba, Heydrleh, Himmler'in Ari arkına mensup olmadığını öğrenmiş miydi? Bunu şimdiye kadar öğren- medik ve maatteessüf bundan sonra 'da öğrenemiyeceğiz. Fakat, bu hâdi- senin doğru olduğuna inanmamız için elimizde kuvvetli bir delil var: Hey- ârleh'in, dalma Himmler'in üzerinde büyük bir nüfuzu olmuştur. Şayet Heydrich meseleden haberdar olma- ydı, Himmler hiç ona boyun eğer miydi? Berlinli mülteciler at geçirmek mesafo