Bir Türk masalı APTİN KALEM İR varmış, bir yokuuuş. Evvel zaman içinde, kab bur saman içinde, deve tellâl iken, sinek berber iken, ben babamın beşiğini tıngır mangir sallarken, bir padişa- hin Üç kızı varmış.. Padişah bir gün uzak ül- kelere bir gezi yapmaya ka- rar vermiş. Bu gezi tam doksan gün, doksan gece sü- recekmiş. Bunun için hemen hazırlığa başlanmasını em- retmiş. Hazırlığın bitmesine yakın bir gün kızlarını yanına çağı- rarak: — Çocuklar, demiş, yola çıkma günüm iyice yaklaştı. Çok uzaklara gideceğim. Bir Çok memleketten geçeceğim. Ne istiyorsanız dönüşümde alıp size getireyim. Söyleyin bakayım, canınız ne istiyor? Babalarının bu güzel müj- desine kızlar çok sevinmiş- ler, Büyük kız: — Babacığım, demiş, ben, görülmedik — ipekliden — bir Mmendil isterim. Rengi de al olsun! Sonra ortanca kız dileğini söylemiş: — Ben de babacığım, üze-| ti iri yakut taşlarla süslü, altın bilezik istiyorum. Sıra kücük kıza gelmiş. O da: — Sevgili babacığım, de- miş, ben okuyup yazmaktan çok' hoşlanıyorum. — Onun i- çin bana bir kalem getiriniz. Altın saplı olursa, ölünceye kadar sizin en değerli bir ar- mağanınız olarak — saklarım. Altın sapı olmazsa da, benim için pek büyük bir değer ta- şıyacaktır. Yeter ki, siz, gü- le güle gidiniz. ve sağlıkla dönünüz! Yola çıkma günü gelip çat- mış. Padişah, — hazırlıkları gözden geçirmiş. Sonra kı- yafetini değiştirmiş. — Eşiyle, çocuklariyle ve saray haiki; le vedalaşarak arabasına bi- nip yola koyulmuş. Padişah gidedursun, dönelim saraya Küçük kız, çok çalışkan. söz dinler bir kızmış. Abiala- rı ise, nedense, fena yürekli, çıskanç tabatli imişler. O aun için, ikisi bir olup, kü- çüğü — çekiştirmey buldukça mışlar. Hiç kardeş kıskanılır biz mı? Ama, işte bu büyük kız- Bunları biliyor musunuz? ÖRÜ Bu deri cek mış Dr. ceğiz Di gembeden mazdn' Ki Bebeli “Pergembeden! maada MCEKLERE DAİR BİLGİ. a, Bresilya — ve y Amerikanın diğer memlehst- yan gayet zehirli #rüm. üzerinde incelemeler yap- Franms — bilgini Villard'ın gördüklerini naklede- BIR KAÇ olan tanınmış DAKİKADA BİR KEDİYİ ÖLDÜREN ÖRÜMCEK. Villara, — bühamsa — “Nigriven. 1950 ŞUBAT 15 Rumi Şubat la ortanca kız, kendilerinden küçük olan kardeşlerine her gün yapmadıklarını bırakmı- yorlarmış. Biz mendille bile- zik istedik de © niye altı saplı kalem istedi diye kı: kançlıktan öleceklermiş. Çün- kü onun okuyup yazmayı i- lerletmesini istemiyorlarmış. Bu yüzden, ikisi bir olup ona fenalık yapmaya karar vermişler. Bir gün, üçü beraber kır- larda gezmeye çıkmışlar.Do- laşa dolaşa saraydan iyice uzaklaşmışlar. Sonra bir ı mana girmişler. Bir hende- ğin — yanından geçerlerken, büyük kızla ortanca kız, kü- çük kardeşlerini ittikleri gi- bi çukura yuvarlamışlar. O- raya düşer düşmez, artık öl- müştür diye, ablaları saraya dönmüşler. Fakat, küçük kız çukurdaki — sihirli bir dala çarparak hemen bir deynek oluvermiş. Zavallı deynek kız günlerce kalmı: Bir sabah, koyunlarını gü- den bir çoban, çukurun ya- nından geçerken oradaki dey- neği görmüş. Hemen hendeğe atlıyarak almış. Onunla ko- yunları dürtmeye başlamış. Hayvanları yürütmek için bir iki kere de yere vurmuş. Vurmuş ama, ©o anda neye uğradığını da - anlıyamamış, Çünkü deynekten. Aman çoban, orada canım ço- İ “İ kisi sizin, birisi de benim.. ter, adında gayet zehirli bir. örüm. cek hakkında bilgi vermektedir. Bi gin, bu örümcedin bir kediyi üç da- kikada, bir çocuğu yarım saat içi de, bir adamı üç aat zarfında, k Ca bir atı da altı saat içinde öldüre. bilecek derecede giddetli zehire sa hip bulunduğunu. söylemektedir. ÖRÜMCEK İSTAKOZDAN DAHA LEZZETLİ imiş! Fakat, işin asıl tuhaf tarafı Bilginin, örümcekleri afiyetle vem, TİYATROLAR pkapı Bai $M BELEDİYE PAVYON 1: M9046) Parlali gantöz Re bu C ban, vurma beni, vurma be- Diye ses çıkmış. Bir daha vurmuş. Yine aynı şeyleri duymuş. Bunun üzerine doğ- u şehre giderek kahveye girmiş. Olanları kahveciye anlatmış. Kahveci evvelâ nanmamış. Deyneği eline a- ip yere vürünca — Aman kahveci, canım kahveci, vurma beni, vurma beni! Diye sesler işitmez mi? O da şaşırmış. Padişah da ©o gün gezisinden dönmüş. gelip küçük kızının - öldüğü- nü söyledikleri zaman pek üzülmüş. Sarayda oturama- mış. Kıyafet değiştirip ha kın arasında biraz dolaştık- tan sonra dinlenmek için girmiş. Kahvecinin deyneği yere vurduğu sırada padişah da orada imiş. İn- san gibi konuşan deyneği o | da merak etmiş, Kahveciden alarak yere vurmuş. Deynek bu sefer di — Aman babam, babam, vurma beni, beni! Diye sesler çıkarmaz mı? Padişah, bunları kimin söylediğini hemen anlamış. 5 Bir kaç altın vererek onu ço- bandan satın alıp saraya dönmüş. Hemen büyük kızla ortan- ca kızını yanına çağırmış. Onların yanında deyneği di- zine vurarak iki parça etmiş, O anda küçük kız meydana çıkmış. Büyük kızla ortanca kız sapsarı olmuşlar. Korkudan az daha dilleri tutulacakmış. Babasının zorlaması üzeri- ne, küçük kız, başından ge- çenleri anlatmış. Her şeyi öğrenen padişah, büyük kız- la ortanca kıza. — Artık siz benim çocuk- larım değilsiniz, demiş, ne- reye isterseniz oraya — gidi- niz! Bundan sonra sarayım- da yeriniz yoktur. Bu söz üzerine, fena yü- rekli iki kardeş, o gün — sa- raydan çıkıp gitmişler. Padişah, eşiyle ve sevgili 4 küçük kıziyle mesut yaşama- ya koyulmuş. Onlar ermiş muradına, biz çıkalım tavan arasına.. Gökten üç elma düştü. İ- uzun Saraya canım vurma Anl Tezel An sidiri. Dr. -| 410f yemek, Villard'ın en çok beğen. zeytinyağında kızartı Dr. Villa 19 değil mi? Dr. miş örümcek imiş? Ş d u| da da ve mide varı Bir de bunu ona soralım, dard diyor ki daha le Vi Aymı samanda gu ki, örümcek de, ve Karidesler gibi famliyasından gel * vengeç, İstakos eklembacaklılar mektedir.” e Altankaya ACINDA OLDUĞU süneYYA Balalayka ÜYÜK (aai FPAHK (ilisi) Zehirli 5 izman GEKİR TİYATROSU (2 vtiK Fikret Aşiyan Mür . eadin ÇİÇEK. ixci İPEK SİNEMABI (4 YAL » çat ) Bu Bvde ASTANNUL GinEri İN SÖY YENİ İSTANI veosan UsKUDANR tadım YENİ İSTANBUL U Dünyayı bir az gören Türk Hükümdarı bir olay olmuştur. Bu olayın kahra yöla çıkan ve buçuk ayda Çalk Büyük Türk Hü- kündarı — Yavı Sultan Selimdir. O, tarihimizin en ünlü kumandanlarından birldir. Yağız yüz- İü, hançer gibi kaş- h Yavuz Selim, zun baylu, kalın bi yıklariyle çok hey- betli bir. insand Bütün hayatı çeti kavgalarla — geçti. geçirerek sekiz y sekiz ay hükümdarlık yaptı. Hüküm- darlığı zamanında 10 dan fazla ba- amsız. devleti / ortadan — kaldırarak İmparatorluğuna bağladı. Yavuz. & ilm'in tükenmiyen bir enerjisi, eşine stlanmıyan savaş. küdreti, hiç bir F tanımıyan bir cesareti. vardı. Doğuya döğrü çi bu savaş yolculuğunda, © zamanın — tanınmış kükümdarlarından, İran Şahı İsma- 'in hakkından gelmek ve İmpara- l oğu. sanırlarını — güven ma almak amacımı — güdü- yordu. Çaldıran ovasında karşılaşan İki ordunun savaşı çok kanlı ve çe- tin oldu. Yav üsüz cesareti, Savaş. ve askerlik ilmindeki — üstün bilgisi zaferi sağlamakta başlıca rol- oynadı. Şah İsmall'in ordusu darma- KÜÇÜK KOVROY Güya kosboyluğa — heves danaya BAN * YET * NİS * LUİ * BANEY Bu dört kelimedeki harflerin yer- lerini öyle değiştirin ki, çok sevdiği- niz ve merakla beklediğiniz bir şe yin adı. olsun. Doğru çözüp gönderenler arasın da ad çekme suretiyle birinciye gü- zel bir kalem, ikineiden 15 inciye kı dar da birer kitap verilecektir. Cevapların — kuponla — birlikte en. Keç 10 mart cuma günü akşı kadür — idarehanemize — gönderilmesi lâzı Neticeler 15 mart çarşamba Künü yine bu sahifede ilân edilecek- tir. YENİ İSTANBUL Bilmece kuponu 2 TÜRK MZtOLı Nİş L eTi | Aakarar'l Ş AU K hükümdara n tâlih vi her İnsan muayyen bir yıldız. veya bütün ömrü dağan oldu. Şimdi | ŞEYE bülin ömr Topkapı müzesin- de bulunan, — kiy- metli incilerle süs- dü, baha — biçilmez üstünde bulunan bu yıldızın bütün hayatı hoyunca derin te Tunur, Bir kimsenin kendi yıldızına göre bir haftalık, Ikl haftalı ananlar çoktur. Bu ELİ *#*kkkkkkkkk o kik a ir aei air ai Yıldızlar konuşuyor Od dr e o dr oe di aa od ae ddi diralrr 1 mukadderati. üzerinde yıl olduğunu İddia ödenler ve buna ların büyük bir rel eyr lâkki ve bilgi ir, dünyaya geldiği yerde ve anda bu irleri altında bi bir aylık ni tanzim etmek” Gazetemiz karilerine muayyen zamanlarda bu hizmeti yapacaktı 'nuz ayı İlk sütunda arayınız, asağıdaki İsaretler kınız, 15 yubattan 38 yubata kadar Hamel (Koc) ortağı — olan İ9 Nisan Misir / hükümdarı- D Biraz sabirli olun. Ve #af Pek fazla atılgan yapan 'a Çik sözlülüğünüzden ” çeki. na da, / Türkün küvvet ve küdreti- ni tanıtınak amaç ile güneye yöneldi. İşiniz size büyük menfar iler . Yadediyor. — Canınım Sikacak küçük — hüdiselere Sazla ehemmiyet vermeyin. Tczler ' Mayıs 20 Haziran Mercidabik'da par- Jak bir zafer kaza- Harak Şam ve Ha- D dep Üzerine — yüri dü. Gazze'de bir meydan savaşı da- Beratan Grenzes | / 2 Haziran « Z Temmuz ha vererek Süriye stinl Aralan 2 Temmuz 22 Apuston eline Yayuz, arasındaki Si düsü ile tarihte ilk defa / geçmeğe muvaffak ol 'de Misir ör- Sünbüle 3 Ağustos » 22 Byini &|O |e |o yatınızda bir değişikliğe Dep olacak. Bir başkanı vi İN yerinizi almak istiyot. UNU tekrar yenerek Misir top- Taklarına girdi. Yavuz İstanbi iktan İki yıl sonra Kahire ön- aülzan 2 Eyiti 22 Ekim Önünür gana ve ümitle do- vu. derinde iki meydan savaşı daha ver- . Bütün Mısır ve Hicaz'ı eçemenli- altına Akrep 23 Ekim 1 Kasım Madâl, münevi, fizikt deği- Vetkülkler içinde olmcaksınız. Yavuz, bu uzun ve yi a kahraman ordusu: askerlerin yanı sıra, işarak. zaferden zafere koşmuştu. Kava (Yay) 22 Kasım - |2 Aralık © |(O | * Çarçabük — unutacağınız, madöl sıkıntılar. ak/IS17 de Kahire sokakların- a görülmemiş kanlı savaşlar verdi. Misir.ordusunun . sön. artıklarını da S Aralık 19 Ocak temizledi. / TA/şubat/ISIT tarihinde yüzlerce topun zafer atışları ve gök- deri çınlatan alkışlar arasında Ka- hire'ye girdi. Böylelikle, Yavuz, Türk Deliv (Saka) 20 Ocak - 18 gübat Hat Balık) 19 übat « 20 Mart gücü ve kuvvetinin yüzlerce örne- Hinden birini daha tarihe maletmiş oldu. Dünyayı bir. hükümdara — bile az gören Yavuz, tarihimizin en çok e- Vilen ve sayılan. büyüklerindendir. “Yazan : İsmet AVCI TABİAT BİLGİLERİ : Kurt, gun, g örnesi, hayvandır cinsinden — olan kurta, — Anadolü- nun bir çok yer- lerinde canavar a- di verilir. “Kurda 'neye boynun kalın demişler : / Kendi işimi / kendim gö- rürüm de — ondan demiş.., sözü — gereğince, kısa, kalın, Küvvetll boyunlu Bir hayvandır. Göze leri çok parlak, ayakları pek sağlam- dır. Et yiyleldir. Ceylân, geyik, tav- şan gibi orman — hayvanlarını yaka- hyarak doyünür. Koyün ve kuzuya da bayılır. Ağıllarda sürülere — hü- cum ederek 50-60 kadar koyunu bo. Aup öldürür. Bu bakımdan kan dö. kücü ve zararlıdır. Çoban köpekle- ri, çobanlar kurtun hakkından zor gelirler. Kurt pek acıkmazan, — ka- Sabalara, köylere uğramaz. at kığ günlerinde, sürü halinde ağılla- mandıralara, köylere kadar iner- Adeta baskın yaparlar. Aayanın kuzey memleketlerinde binlerce kurt kış günleri gehirleri bile basıp vaka- cesurlü- yırtıcılığın vahii. bir. Köpek Kurta ait hikâyeler lirtir, (Kurt ağzında kuzu manlı havayı sever isi ne?) gibi ai Kurt, yırtıcı bir. hay elik türemiş 8 dâr. Kapana — ayağından kürt, ayağını / dişleriyle İXAB stanbul! " Küçük bir lar çıkarırmış. vetliler zayıfları yerler. 40 Lonüra şarkılar, z00 e | Garkı ve tür: Tada d GELECEK OLAN AMLAR: ç2 “İBAS Ankara : Maliye | 1385 adina aS Ankar | Mtm BAA 118 Londra y 2015 Ankara: Radyo Gazetesi, Dinley ven Va MA aanı 'Ölle Gazetei Nati “Htadıt. zermiel Mo: selerlerde” dekisiklik 'olabilir GELECEK ULAN UÇAKLAN 1080 DHEY, (Türk) Ankaradan. 0 DY (Türk) Tamirdi DHY (Türki Adana, An Çak ee ol #lololet | olo Kendini de parçalayan hayvan : pek çoktur. (Kurt Masali) deyimi de bunu be. kürt dü. kurdun pazarda Mözlerimizde de kurdun karakteri belirtilmiştir. n olmakla beraber cesur da olduğundan Türk- ler önü sever. Ergenekon efsane de (Börtücene) adlı bozkurt, sünün dünyaya yayılması etmiştir. Romalılar da ker Türk Kurtu, daha çok kapanla avlar- yakalanan koparip kendini kurtarır, Çok aç kalan kurt. Jar birbirlerine hücum ederek kuv- Bu. kadar Z HERŞEY İDECEK OLAN EKSERE: 1810 Ankara Ekapi vURLAR Bus Otudanyadan). Aksu (Hopadan). - Muvattakiyet vahşi olmasına rağmen bu hayvanın hücumuna uğrıyan — bazı insanların cesaretle ona hücum edip boğdukla- Ti köylerimizde her zaman İşitilmiş geylerdendir. Yazımıza Nasreddin Hocanın — bir. fıkrasiyle son vermek istiyoruz. Hoca, arkadaşlariyle beraber dağa kurt yavrusu tutmaya gitmiş. Ar- kadaşları ine girip yavru tutmayı uğraşırken, Hoca da inin kapısında gözcülük ediyormuş. O yakınlarda bulunan anne kurt, yavrularının se- Sin işitince hemen ine koşar. De- likten tam gireceği sırada gözcülük yapan Nasreddin Hoca, çabuk dav- Tanıp kurtün kuyruğundan yakalar Kürt yuvasına girmek için ayakla- viyle toprağı tırmalar. Hoca da o- Janca küyvetiyle kurtu yuvaya söke mamak için kuyruğundan çeker, İ- çeride bu halden haberi olmuyon are kadaşları göyle bağırırları Hoca, tozu dümana kattın, nerde ise bunas Iacağız? Hoca rahmetli de; / “Kurtün kuy ruğu koparaa, 6 zaman tonü dümi vü görüreünüz!,, diye karşılık veriri Kerlim YUNT Başlangıç oklu sahadan. başlar mak 'üzere saat Gönüşü okuna Z Külantikte Bir ada grupu Veya Allar Olyanusunda 'AL Fi İM”E hma, Fa 10 Nara, Taret Un. 2. Ozan, Ttina, 3 Nar. AL, Mör, 4 İndifa: & he & Öm, Rüvayet, 7 Maliyet, Va K En, Mek, Far 9. Reha, $ Tade, 10 Tünal, At ANKARA İi Merker ( Karalağı Yalısır Cümhuriyet,