Bayfa 4 Siyasi meseleler ve muhabir mektupları Sovyet Komünist Partisinde yeni temizlikler başlıyor 1939 dan sonra toplanmamış olan umumi kongre, harp bittiğinden beri her sene bekleniyordu Hususi muhabir iz LB. Stokholm'den bildiriyor [ Stokholm, — (Husust muhabirimiz LB bildiriyor) — Sovyetler Birliği Komünlst Partisinin 10 cu kongresi 1949 da da toplantıya — çağırılmadı. Halbuki bu kongre, harp sonundan beri her sene bekleniyordu. Partinin mart 1030 da toplanan son umuml kongresinde seçilen merkez komite- #inin çoktan yenilenmesi icap eder. Politbüro Azasının sayısı ise on iki. ye kadar düşmüştür. En salâhiye parti organının bu şekilde ihmal e- dilmesi, Anayasaya — açıkça muha. diftir. Kremlin'in, kendi. anayasasını ve parti Azamının — kanaatini bu derece hiçe saymasının etbelleki mühim se. bepleri vardır. Şimdiye kadar hâkim olan kanaate göre, Parti Gönel Bek- reteri Malenkof, — parti kongresini, ancak, selefi Jadonov'un bütün taraf- farlarını / temizledikten ve partinin bütün kademelerine hâkim olduktan W. Lippmann'ın mütalâası Amerika, Uzakşarkta 2" plânda kalmalıdır “Asyanın bütün. milliyetçi Tiderlerinin itimadını kay- betmektense, — Formoza'yı feda etmek daha doğrudur.” NeweYork, — (Hüsüsü — muha- birlimiz “SP* den) — Walter Lippmana, “New-York - Herald Tribune” gazetesinde, Formoza Mao Çe Tung'un Amerika tarafından tanınması yahut tanınmaması — düvasının, | Amerikanın Asyadaki durumu Üzerine yapacağı tesir hakkında gunları yazmaktadır “Asya kıtası, Amerikan kuv vetlerinin filli tesir sahası dişin da olduğu için, harekât serbes- Gisine milik bulunmamaktayız. Mao Çe Tüng'ü / düşüremeyiz. Hongkong'u müdafaa veya Hin- diçini, Siyam yahut Birmanya- run hudutlarını muhafaza edebi- decek durümda değiliz. B iti- barla, işin umumi idaresini ele alamayız ve ancak, kendi men- fantleri, bizimkilerden çok daha büyük olan alâkalı memleketle- Fin, bu menfaatlerini müzakere yolu e muhafaza ve müdafaa €tmeğe temayül ettikleri müd- detçe peşleri sıra gitmek mec- buriyetindeyiz. Formaza'yı doğ- Tudan doğruya müdafaa etmeğe kalkacak olursak, Asyada esa- sen genlş bir propaganda yürü- 'ten Sovyetlere peryalizmiz bi, alâkalı milletlere aldırış et meden, tepeden aşağı etmek itiyadında olduğu husu- gunda, Asyalıları ikma etmesine yardım etmiş oluruz. — Asyanın bütün mülliyetçi lderlerinin tti- madını kaybetmektense, Amerikan e: in de, diğer hepsi gi- hareket 'yi feda etmek daha doğru- Jessup Çan Kay Şekle Formozada bir saatlık bır Görüşme hakkında hiçbir şey söylenmemekle beraber, bütün | Asya siyasetinin mevzuubahis edildi Taipeh 17 (United Press) — Amı rikan Feykalâde Büyük Elçisi Philip Jessup, — Mareşal Çan Kay Şek ve diğer Mülliyetçi Çin ileri gelenleri ile Bizli görüşmelerde bulunduktan sor Ya bugün uçakla Hong Kong'a har kKet etmiğtir. Jessup, Çan Kay Şek'le — maliki nesinda bir saat kadar konuşmüştur. Müşahitler bu görüşmenin 1947 den. beri Amerika ile Çin arasında yapı: lan en önemli müzakere olduğunu i- deri — sürmektedirler. — Bilindiği gibi 1047 de General Marshali, hüsüsi bir vazife ile Çin'e getmişti. Jessup - Çan Kay Şek - görüşme- deri hakkında resmi hiçbir bilgi edi. gonra — toplayacaktır. — Bu temizlik, geçen sene, partinin en ufak kade. Melerine kadar teşmil edilmiştir. Komünist partisi çok genişledir. — | Fakat bu arada başka bir mesele daha ortaya çıktı. Lenin, keyfiyete | değil, kemmiyete ehemmiyet verii- mesi İcap ettiği düsturunu vazettiği için, parti — kadroları 1939 a kadar, | nisbeten dar tutulüyordu. — Habbuki Aza mevcudu, 1939 dan beri çok arte | miş ve 1040 sonunda — alti milyonu | geçmiştir. 1940 da ancak 3,4 milyon | Partili varken, 1044 nihayetinde bu | Takam 5,7 milyonu aşmıştır. Malenkof'un 32 ci ihtilal yüldönü. | mmünde öylediği bir nutukla. Stali. nin, doğum günü münazebetiyle 21 aralıkta — Pravda da neşrettiği bir makalenin metnine bakılarak, *ra. dikal bir âza deflasyonu,, politikasına avdet edilmek istenildiği / neticesine yarılmaktadır. — Malenkof, — Stalinin wItmıarika ile R daha harpten önce vazettiği kalde- 'ye atfen, parti dışındakilerden daha fazla istifade edilmesi icap ettiğini İleri sürdüğü gibi, mesüliyetten zi yade hak sahibi olduklarını, imti yazlı bir zümreye mensup bulunduk. Jarını zanneden ve devlete hizmetten ziyade kendi. menfaatlerini düşünen atle hücum etmiş- parti Azasına tir. 1038 denberi yapılan en büyük te- müzlikr İşlerin — İçyüzünü — iyi cağına ve parti köngresinin de an.) cak bu temizlikten sonra toplana- cağına dellet etmektedir. Bu te- Hizliğin, Sovyetler. Birliği tarihinde yapılmış en geniş hareket olacafı ve ancak, Kiraf'un katlinden sonra 1933 de yapılan büyük temizlik hareketiy- le kabili mükayese / olacağı tahmin edilmektedir. usya arasında anlaşma ihtimali zayıf Trygve Lie, Çin komünistlerile Amerikanın arasını bulmağa çalışıyor Doğu ile Batı münasebetleri kı mülâkatının neticesli ismen Stalin - Mao-Tse-Tung ine bağlı görülüyor | Paris hususi büromuz bildiriyor. I Rüsya le Amerika — arasındaki gerginliğin gevşediğine dalr ortaya atılan rivayetleri büyük bir ihtiyat. Ja karşılamak icap ediyor, Her s nenin başında, — hüsnüniyet — sahibi Kimseler aulh” mevzuunda temenni- derde bulunürlür. Diğer taraftan da /son derece İnsancıl olan — Amerikan efkârı umumüyesi kadar bu gibi me- Sajlara müsait bir mevzü tasavvur edilemez. Bahsi geçen sulh taarrüzünün a. kisleri Birleşmiş Milletlerde, bilhassa Asamble ve onun — Umumi Katibi Teyave Lie'nin mühitinde hissedili- yör, Lie, Ozamanımızın en aamimi #ulh taraftarı ve milletler arasında yakınlaşmayı temin için en çok ge Tet aarfeden bir insan olarak tanı 'Bır, Bu uğurda en küçük bir fırsatı bile kaçırmamayı kendisine prensip edinmiştir. Milliyetçi Çin deleçasyonunun Gü- yenlik Konseyinde yer alışından do. layı Sövyet delegelerinin memnuni. yetaizliklerini izhar ettikleri şu sa atte, Lle ve arkadaşları, Mao-Tse Tung'ün mümessilleri ile Amerika: ve Batı delegeleri / arasında temasi temin etmeye uğraşıyorlar. Bu faaliyetten — pek çok ümitlere kapılan bazı kimseler Batı ile Doğu arasındaki gerginliğin — gevşeyeceği neticesini çıkarıyorlar, Hattâ daha ileri giderek başkan muavini ve Di işleri Bakanı — Acheson'un ileri sür. dükleri demokratik tezin “Pentagon,, JAkabı ile anılan Milil Savunma Ba: kanlığı erkânı ile Bakan Jahnson'un Cümhüriyetçi terine galip geldiği bir Zamanda, havanın, bir batı, döğü yü- kınlaşınakına, yanl Rusya ile Ama rikahın döstaner münasebetler kur. Malarına, çok müsalt olduğunu ilâ ve ediyorlür Muhakkak ki, Longia ve Washing- tan, Moskova ile müzakereye girme- Yi çok ister Yölüna sokmak için iten li der Tat memleketin merkezi hüküm Ti ellerinden gelen her şeyi yapma- Ya hazırdırlar. Fakat mehafili, siyast gerginliği görüşme yaptı tahmin olunuyor nilememiz olmakla beraber, bühassa Güneydoğu Asya, Formoza, Japonya, Çin ve Kore dahil olmak üzere hitün Âsya siyasetinin mevzuu bahis oldu. &u anlaşılmaktadır İnanilir bir kaynaktan verilen bir habere göre, ne Jessup, ne de Çan Kay Şek hiçbir teklif ve vaadde bu- Tunmamıştır. Jessup, uçak alanında kendisine 80- rulan süallere cevap. vermemiş, — sa. dece “Formoza çok güzel bir ada Gemiştir. Hava alanında Başbakan Yen Şi Şan, generaller ve Amerikan masla- | hatgüzarı ile Amerikalılar Büyük El cak yeni unsurların inanmamaktadıı Bazi resmi çevrelerde, Stalin ile Mao-Tae.Tung arasındaki konuşmü Jar ne kadar üzaran — Amerikalılar ile Ruslar arasında yakınlık ihtima- linin o kadar artacağını söylüyorlar, Çünkü Mao-Tse-Tüng hAJA Mosko- Vada bulunduğuna göre, demek ki, iki kamünist lideri — daha “tam bir. anlaşma,, ya varamamışlardır. An- Jaşma tam olmazsa Rusya zayıf dü-, ruma düşecek ve neticede daha uy- #ai hareket etmeye mecbur kalacak. ur. Bitaraf — müşahitlerin — belirttikle- rine göre taraflar zarlarını atmış: Jardır ve artık Avrupada mühim de- Bişiklikler beklemek — Tüzümsuzdür. Tabil, Asya, O tamamiyle başka bir manzara argediyor. Paristeki intiba- Jara göre, Asyada bile sulhü muhi faza etmenin &n doğru yolu hürri- yetlerine kavuşan cenubi Asya mem- deketleri ile komünistseylâbı Na sağlam bir mânin kurmaktır. mevcüdiyetine MERD DAT GĞ HLAT Vd " DAKTASA DAT eZT TC 1949 Bu ilibazla Kremlin'in süratle hare kete geçerek Çindeki — Kuomintang hükümetinin bu cepheye katılmasına Mmâni olması İâzımdır. Çünkü Mao - Tse * Tung'ün, nisan — bidayetinde bütün Çıni ele geçirmiş olacuğı ümit dümektedir. B takdirde ise Hindistan, — Bir- nn AM Hindiçini — ve Yeni Zelanda, Asyada teşekküll eden yeni bir komünist merkezi karşısında bu hunacaklar ve Sövyet aleyhtarı poli- tıkalarını dekiştirmek zorunda kala- Sövyet Dişişleri Bakunliği proto- kol şehlerinden Koçetkof'un dedikle bakılacak. olursa, — Harbin'deki (Mançurya) komünist sistihbarat bü. rosu da, bu memleketlerde — çalışar komünist partilerinin, — gayretiçrini bilhasan arttıracaklarını — vâdetmlg; tür. Bangkok'taki — Sövyet — Eiçisi Nyemçin, Hindiçini komünist partisi Mmerkez komilesi reişi Ho-Hi-Mink'e 0.000 dolar vermek hususunda şim. diden talimat almıştır. Ayrıca, mer- kezi Tökyoda — bulünan “Rüsya - ile Japonya arasında döstlük yaratmı cemiyeti” Lemrine de mühim tahsi Bat verilecektir. Molotofun yeni vazifesi Politbüronün bu. toplantısına ait Süreti Molotof'a, bir. Malik'e gönderiimiş. tir. Malik, protokolü bilhassa alâka ile okumaktadır. Çünkü, o sıralarda Birleşmiz Milletler Güvenlik Konse. yinde, Hindiçini hükümetini ele ge- çirmeye çalışan mahalli — komünist partisinin, Sovyetler tarafından des. teklendiği hakkında şiddetii müna- kaşalar cereyan etmekte idi, Moloto Moskovaya dönmek üze- merkezinden üzak bülünüyor. ve hu- duttaki Novosibirak'den Çin işlerini idare ediyordu. Çünkü Molotof, şim- Giyi uğurlamışlardır Halin'in Çin işlerine memur etti. bilenlerin kannatine göre, bu iki mütalâa, par- tide en geniş ölçüde temizlik yapıla- YENİ İSTANBUL Tarih - görüşler Vdi aslda. melreslar XX sazamaya aşamştn' Kocl” Beyle catip Gelebilen'a Va Tlzüm kalmesı. Beşlklaki c İKALID Ölebi de “Mizandi.hak İen Öit adamları Ttanbulda ' va satar oldu., Medreselerde fe gefenin, pozitif ilimlerin ihmaliy e kadıların ne kadar / cahilâne hükümler verdiklerini Katip Çele: bİ bu risâlesinde misallerle gö terir İşte bu hengümede medresclile- vin en İleri geleni “Kadızade diye anılan Mehmet efendi. nn da bir hocadır. Bü natük bir a damdı. Hem medresede ders ve rir, hem camilerde vaaz ederci Kâtip Çelebi — Kadızadenin - de dersinde “bulunmuş. hoca akll i- limlere ehemmiyet vermedizi, hep Sakliyatla mesgül olduğu " için Çelebi dersine gitmez olmuştur İste bu adam felsefe ve tasavvu: fan amansız bir düşmanıydı. Ci U.N.E.S. G. O, Parislilere modern Mısır sanatını tanıtmaya çalışıyor Bir müddet evvel Misir. Konsolos- luğu, dekoratif - Sanatlar Müzesinde | bir sergi açmıştı. Bu defa Parisljler, ÜNESCO nun tavassutu ile Miz Air sanatını daha iyi tanıma fırsatını buldular. Profesör Habip Geri, sergide ese deri teşhir olunan genç _.n.ıkm.,.w 1942 senesinde Kahire çivarında kur- düğü — sanat merkezinde toplanmıştı. YAT SKP . BL yeni mülehassistir. B yüzden, ne Politbüronun çok ehemmiyetli o. Jan sene sönü toplantısına iştirak e debilmiş, ne de Çin meselesinin kür halinde münakaşa edilmekte 20 ocak toplantısınıa yetişebilmiştir Çan-Kay-Şek- hükümeti, harp ha- reketlerinin kayılsız. şartsız dürdü. rulmasını teklif etmiş ve Mao:Tse. Tung, prensip İtibariyle umuml sulh müzakvrutına — girişmeyi kabul et. miştir. Politbüro, — bu hâdiseye çok #inirlenmişti. Acaba, Molotof, b mü- lâyim politika ile ne kasdediyordu? Diş Politika Komisyonu, Molotof'un avdetini beklemeden, Mao-Te-Tung” 'vn bu hareketini reddederek, harbin hemen devam ettirilmesini talep etti. Bu şiddetin esbabı mücibesine gelin. ce: Sövyet Rusya, son dakikada ni- hal zaferden feragat etmek için mi Çine bu kadar para ve malzeme, ver di wyet Dişişleri! Bakanlığı, rara ancak omuz silkmiştir. Çünkü Bakanlık, Stalin'in, Çin harbine de- tan biliyordu. Dişişleri — komisyonu. 'nün bu kararı, formaliteden ibaretti ve Stalin'i Molotofla karşılaşmadan evvel takviye için alınmıştı. OÖnyedinci yüzyılda medreselilerle tekkeliler Ortaçağda Avrupada görülen din azgınlık- Türkiyede vukua gelmemiştir. Buna sebep, felsefe ve tasavvufun, medreseden yetişenlerin geniş düşünmelerine yol açmasıdır. TARERAMA LAĞ YAT SRĞ 5) Sovyet dış politikasının #i Gd AAKİITTARA TTELE di üi DKM T Ddi ll | Zaten Btalin, dahn — takriben iki sehe evvel, 1947 bitayetinde Politbi. ro Dişişleri komlsyonuna Sovyetlerin | Asya politikasını, " e tatbi- Ki Lenisizm,, adlı kitabinin bir fase Ja atlaa ah etmemiş miydi? Bul Yazan: Ali Canip YÖNTEM d meşhür Sivaslı Abdülmecii e- fendi. vardı. Tasavvufa dayanan Abdülmecit efendi de, devri için çok bilgili bir adamdı. İşte Önye- dincl asır bu İki ayrı düşünceli gefin taraftarlariyle doluydu. Her faraf kendi fikrini müdafa için camilerde birbiri peş Kürsü: ki Nalma tarihinde bize hayli ma- Tümat verir. Kadızadenin ölümünden — senra 1 tarafın münakaşası devam et mistir. Ayasofya caminde direk dibinde Ve direğe dayanarak vaaz etliği için (Üstüvani) diye ame Jan ağzı kalabalık bir hoca — €. sasen Şamlıdır. — etrafına saray Mmensuplarını da toplamış. büyük bir göhret hülislâm. vo meşhur #fendi bir gazel yazmıştır Ki göye Te başlar: Mescitte riyâ pişeler itaüin, ho, Meyhaneye gel kim ne riya var Softalar: “Ümmeti Muhammed bu Beyti kim okursa kâfir olur, diye yaygarayı kopardılar. Fakat Aynı zamanda sözünü sakınmaz cesur adamlar da vardı. İşte bun: Jardan biri: “Yahya efendi, zama: mmutin en büyük Alimidir. Öyle bir adama bu 'ne hakarettir. Ar yıptır!.. dedi. Daha İleri varama: dilar, “Aymı tanstup, daha annra Şeyhülislam olan - Şair Bat fendinin de başına gelmiştir Ba: hal de Yahya efendi gibi medre seden yetişmiş olmakla — beraber tazavvuf terhiyesi aayesinde taas- suptan kurtulmuş olduğu için tü. tün içmenin haram olmadığına dair fotva. vermişti. Dikkate değer ciheti şudür Ki kör medreso taaasubu. bazı der- Vişleri iz'aç etmekle beraber daha ileri varamamışlır. Ortaçağda Av Tupada görülen din azgınlıkları Türkiyede vukua gelmemiştir. Bi 'na sebep, felsefe ve tasavvufun, medreseden ” yetişen adamlardan en ileri gelenlerinin geniş düşün- melerine yol açmamıdır. Hükümet adamları ” böyle liyakatli. âlımle: FiN varlığından istifade etmiş aö zÜ büsbütnü ayağa düşürmekten, memleketi ihtillden - aiyanet et Mişlerdir. - Netekim - daha scnra, Köprülü Mehmet Paşa Sadrazam olunca pervasızca dar kafalı ho: Caları sürmüş. — keşmekeşe ” son vermiştir. 'Orada resim yapmasını, doğrudan doğrüya taş Üzerinde çalışmayı, do- kumacılığı ve hahıcılığı — öğrendiler. Muvaffakiyetli neticeyi bu — sergide görmek mümkündür. Eserlerde baya- # olmayan bir realizm, plâstik bir Zarafet var. Sanatkârlar, sanki fira- vun devrindeki cedlerinin - dehalarını taşıyorlar, 0.6. yeteas nti TARRATAbAlerı: 7 ni "T fasıl, müstemlekelerde çıkan. ihtilâ- lin hazırlanması hususunda Leninin yazettiği esasları hulâsa ediyordu. w Bir sulh kampanyasının sonu 8 temmuzda Senato, Atlantik Pak- finın müzakeresine başlıyor. — Aynl Bün Vişinski, Washington'dan aldığı sön hüsüsl malümatla Dişişleri Ko- Mitest huzuruna çıkarak, Amerikan | senatosunun paktı tasdik etmiyece- ginl söylüyor Toplantıya, Kırımda yeni bir. te. davi geçirmekte olan Stalin'e vekâ- leten Molotof riyaset ediyor. Müza- kereler, nikbin bir. hava içinde Ü sant devam etmiştir. Amerika, paktı tasdik etmezse, Fransanın dü yıkıla- cağı tahmin edilmektedir. En muva- fik tedbir Sovyetler Birliğinin mev-, cüdiyetini hatırlatmaktır. Berline emir gidiyor. Abluka men- genesi biraz sıkıştırılacaktır. Birden | Berlinde, Batı - Doğu münakalâtın. da yeni müşküller çıkıyor; yeni kâ-| Bıtlara yeni mühürler basılmak icap, ediyor. Marlenborn'daki Rus. kara- kolu önünde, yüzlerce kamyon biri- kiyor. Vişinski, komiteye, paktın tasdik edilmemesi sobeplerini gu mucip. se- beplerle İspat etmeye — çalışmıştı. 'Amerikahı vergi mükelleti, p yeni bir harp uğruna israf sine artık razı değildir. Truman hükümeti bile, Sövyetler. Birliğinin cihan için tehlike teşkil ettiği husu.| halkı ikna edememektedir. Vişinski, haklı çıkacağa Senatonun © ve 10 temmüz müza- kereleri, tasdik. için, lüzumlu ekse riyetin bulunumyacağı zehabini u- yandırığor. Senatörler bilhassa, pakt Ja beraber bir de silâh yardımı prog- 4 'muhalefet ŞDevamı var) N —3 18 Ocak 1050 seyahat etme ve yeni ufuklar görme sevinciyle başlar ve —| , hepsi sukutu hayal ve acı bir teessürle biter NUN yüzüncü yıldönümüz 14 ocak 1950, Bu yıldönümünü 1A- kiyle kutlamak için bir. ko- © mite kuruldu. Barthu — Ve — Claude Farröre'in sırasiyle başkanlığını yap: tıkları “Plerre Lo- - ti Dotlarının Be nelmilel / Teşekkt- 1ü, bana da Ka dölünma — şeretini ÜN verdi. ( Plerre Loti! B kiden” bu heceler bizi nasıl heyecan- dan titretirdi! Bi nim için bugün de öyle, Hiç unu zimden olan mes — Modernes,, Ö Bdlı kitabımdaki p edebi etütlerimden | birinde, onu met. hetmiştim, — Öyle mütehasala olmüş- tü ki, seyahate Çıkmadan, vapuru bineceği * canada bana minnettarlı "igi Şini bildiren uzun k Bit telgref çek ga. penceremin a. mişüi.. 1SüZ veya — Pierne Loti'nin 1876 da İstanbulda ÜNdA var kuvve- senesiydi, fesle çıkartlığı rermi, tüyle — bağırarak, Bir müddet sonra, gae Ü e beni uyandırdı. Paristen geçerken — ol sal L ötellerinden — biri olan / “Bon La Fontaine,, € beni davet etti. M. D niel adını kullanarak asıl hüviyetini bir sır gibi saklıyordu. Ya, genç mi hayyelemde onu fevkalâde tasavvur ettiğimden veya hakikaten hayal kı- rıcı olduğu için mi bümem, onu bek- lediğim gibi bulamadım. Bir lise ta- lebesi gibi mânalı münasız — küçük geylerle eğleniyor; bazan birdenbire ağırlaşarak dalgın dalgin — uzaklara bakıyor, sanki bir hayal veya bir hâ- fıra onu rahataız ediyordu. lin giz- Araya uzün fu ulalar girdi, onün- Ja pek . karşılaşamadık, — Kendisine “Robe de aine,, | İthaf ettiğiz ı man bar imiyetle ve uzun uzun Buna rağmen, “Pascal, 1 iyi tanımadığından şüphelendiğimi ken- disine izhar ederek, itemiyerek onu incittim. Sonraları bu hatamı affet ti. Onu en sön gördüğüm Orsay rıh- fimı ötelinde gene başka bir isimle iİkamet ediyordu. Orada bana, hâtı- TamnI asla Unutamıyacağım. kiymet- Ji bir dostlük gösterdi. Zira o, haki- Katen gençliğimizin bedbin sihirba- 2 olmuştu. Harp içinde kendisinden bahsetmek fırsatını bulduğumu bili- yordu, tapkı birgün, edebi mâzimizi Unutan ve Racine'in, La Fontaine'in ve Plerre Tati'nin — memleketi olan| toprağımını ve köylerimizi müdafı Sanat hareketleri: Sanat hareketlerine önayak “olan teşekküller İstanbulda 1948 yılında kurulan: Sanat Dostları Cemiyeti, birinci yıldönümünü kutlarken İstanbul Sanat Dostları Cemiyeti Şehrimizde 1948 senesinde kurul- nuş olan “Sanat Dostları Cemiyeti,, bu perşembe günü Üç yaşına bası- yor. Hâlen Üç yüz kadar âzası olan| Cemiyet, gehrimizin sanatkârlariyle dostlarını bir araya — getirmekte ve bu bakımdan bir boşluğu doldurmak- tadır. Filhakika, evvelce muharrir derin, şairlerin, — ressamların buluş- tukları yerler vardı, fakat zamanla buraları meşhür olarak yabancılarla ve sanatkarları merak edenlerle dol- düğü için, bu sonuncular da dağıl- mışlardı. “Sanat Dostları Cemiyeti,, bu ciheti gözönünde tuttuğu için ilk iz olarak Beyoğlunda bir lokal temin etti ve orada aynı zamanda bir de resim galerisi tesis etti. Bu da bir boşluğu doldürüyordu. Zira, ressam- Jar, eserlerini teşhir için — herkesin gelip görebilecekleri Dir yer bula miyorlardı. Cemiyet bu galeride kısa bir zamanda aç mıştir. dın ressamları sergisi büyük bir mu- vaffakıyet kazandı. Bunlardan bilhassa Türk ka- Bu fasliyete muvazi olarak, — Ce miyette yedi. konferans, üç konser verilmiş, “Karagöz,, oynatılmış, bir 'Aşık Veysel,, gecesi tertip edilmiş- tir. Ayrıca Azası ile dostlarını bir a- raya getiren on İki yemekii toplantı Bu toplantılar esnasın- sanatkârları okumuşlardır. yapılmıştır eserlerinden. parçalar Bundan başka, İstanbul. Bale Mek- tebi Müdürü Mis Newton, bir konfe rans verimiş ve bir de bale filmi terilmiştir. Cemiyet mensupları arasında bu. gün güzel vardır. sanatlara mensup 98 âza Muharrir ve şalrlerin sayısı 16 dir, Diğer üzalar urasında 15 dok- Yazan: Henry Bordesız A ettiğimizi anlamıyan ve sonra pipe manlık duyan Jnsanların önünde ge 'ne kendisinden bahsedeceğimi: bildi.. Bi gibi, İfrata, sempatiye ve haksı ha karşı olan hassasiyetiyle, lüzu: N mundan fazia / bir minnettarlık gö teriyordu. Yaşlı ve hasta / olduğundan askeri — hizmetten uaf — tutulmuştu. Relma ve Noyon civarında — dlkba- harda, Almanların çekilip — giderken, harap elma ağaçlı inin gövdelerinde, | b ölümün içinde da- hi çiçeklenen dalx Jar görmüştü. Bu yerler — hakkında Sahifeler — dolümü güzel yazılar yaz. d Hindistanda bir aabah, Loti, bir in- 4 Tibainı, — defterine göyle kaydetmişti: Matemli bir garkı ve işıldayan tabiat, bu. onün bütün ruhumun isahi değü midir? * Başka bir kitabında, Madrid'de bir. gece, tanınmış kabarelerden — birine girdiğini anlatır. Ananeler memleke- ©i olan İspanyada danalar ve garke- Jar, bizdeki gibi çılgın bir terakkiye mâruz kalmadığından, — kahve kon- rlerinin meydana çıkmasına sebep olmamıştır.. Amrlar geçtiği - halde, J hâlk orada mistik ve şehevi Arabis- | tanın izlerine rastlan 'Bir şarinci Ü İneeren aü e ” li dişi Kurdun feryadiyle yazkı-. İl a Boşladı. Bu seste insanı Tütre ( ten, içini altüst eden bir gey, sonsuz Ül Ve garkevari. bir Hüzün verdi. eki Endülüs şarkıları dalma haysilerinin #Afiyetini, sevmenin ve ölmenin Aza- : b baktirlar Barullar " Loti'nin kitapları ve gürleri bir ei tirep feryadi e egi Sükkle seya İ hat etme ve yeni Ufükler görme ve- li vindiyle beşlerler ve bepii PAS hayal ve a€ bir. tesatürle “biter, Çünkü Du itaplarında, Loti, gea V Şaht aşiküir, har saman, yüreşe do D Kunan bir uenela sevmek ve tt M Azabından bahseder. Onlarda ekani J lan ebedi ümüttir. & Slan ebedi ümü 5 çevirenisın. |Ş s z “ z . * B tor, 14 hukukçu, 37 tüccar veya bane kacı sayılıyor. Sanat Dostları Cemiyeti, pergeme be günü Beyoğlundaki lokalinde aat 20 den itibaren bir yemekli toplantı yaparak yıldönümünü tes'it edeceke tir. Eskişehir'de Sanat Severler Derneği Haber aldığımıza göre, Eskişehise de, “Sanat Severler Derneği,, adiyle yeni bir cemiyet kurulmuştur. Cemiyet Başkanından, Sanat Doste ları Cemiyeti'ne gelen bir mektupta, Cemliyetin “İnkişatı için gibi gayretler sarfedlldiği sorulmakta, i. zahat “İstenmektedir. Başkan, ca, — Derneklerinin — kurulmasında, nat Dostları Cemiyeti, nin mat- buata akseden faaliyetinin — mühim bir rol oynadığımı belirtmektedir. Ankara ve İzmir'deki sanat cemiyetleri Terrcerle (e TTTT çti Bu yeni Derneği, sanat vidisinde yaptığı bu hareketten dolayı tebrik (Ü ederken, Ankarada 1946 da — böyle (Ş bir cemiyet için teşebbüslere girii- İ miş olduğunu hatırlıyı büs cemiyet şeklinde taazzüv etmiş olmamakla beraber — Azaları daimi bir topluluk halinde #aaliyet sartet.. (ÜK mektedirler. uZ. Bu teşeb- İzmirde, “Tiyatro Sevenler Cemi- yeti, miyet vardır. 'nat gayesiyle kurulmuş olan bu ce- miyet hayli hararetli içtimalar ak- J fanliyet göstermiştir. Memleketin diğer şehirlerinde çoğklmasını temenni — ettiğimiz bi tarz cemiyetlerin — sanat ve kültü hayatımızda mühim birer rol oyü yacaklarına güphe etmiyoruz. - fa. ()